DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 2

DHA YURT BÜLTENİ - 2

Beyaz cennet Pamukkale'de ara tatil bereketi Denizli'de travertenleriyle ünlü Pamukkale'deki otellerde doluluk oranı, Milli Eğitim Bakanlığı'nca bu yıl ilk kez uygulanan ara tatil nedeniyle yüzde 100'e ulaştı.

18.11.2019 09:28

Beyaz cennet Pamukkale'de ara tatil bereketi

Denizli'de travertenleriyle ünlü Pamukkale'deki otellerde doluluk oranı, Milli Eğitim Bakanlığı'nca bu yıl ilk kez uygulanan ara tatil nedeniyle yüzde 100'e ulaştı.

Türkiye'nin önemli turizm alanlarından, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Pamukkale'de, 'ara tatil' bereketi yaşanıyor. 15 Kasım Cuma günü son ders zilinin çalmasıyla başlayan ve 25 Kasım'da sona erecek ara tatil nedeniyle Pamukkale'deki oteller, günler öncesinden yapılan rezervasyonlarla doldu. Travertenleriyle dünyaca ünlü 'beyaz cennet'te, yerli- yabancı turistlerin yoğun ilgisi dolayısıyla otellerdeki doluluk oranı, yüzde 100'e ulaştı. Türkiye'nin çeşitli illerinden Pamukkale'ye gelen yerli turistler, otellerdeki termal havuzlara girip, travertenlerde dolaşarak, sıcak suyun keyfini çıkardı. Özellikle Pamukkale'yi daha önce görmeyen çocuklar, ara tatilde beyaz travertenlerin üzerinde yürümenin mutluluğunu yaşadı. Bazı turistler de yaz, kış sıcaklığı 36 derece olan, içerisinde tarihi sütunların bulunduğu antik havuzda yüzme deneyimini yaşadı.

TURİSTLER HAYRAN KALDIAra tatilde Pamukkale'yi ziyaret eden turistlerden Fatma Tetik, "Pamukkale bir doğa harikası. Ara tatilde burayı görmek istedik. Travertenlere hayran kaldım" dedi. Bodrum'dan tatil için Karahayıt'a gelen Muhammet Can ise, "Pamukkale'nin şifalı sularından faydalanmak için buraya geldik. Burada her şey çok güzel. Travertenlerin üzerinde yürüyüp, Hierapolis Antik Kenti'ndeki kalıntıları görme fırsatı yakaladık" diye konuştu. 'DOLULUK ORANI YÜZDE 100'E ULAŞTI'Denizli Turistik Otel ve İşletmecileri (DENTUROD) Başkanı Gazi Murat Şen, doluluk oranlarının turizmciler için sevindirici olduğunu söyledi. Pamukkale'nin doğal ve tarihi güzellikleriyle Türkiye'nin en iyi tatil seçeneklerinden biri olduğunu belirterek, "Ara tatil, yerli turist hareketini arttırdı. Bölgemize de yoğun bir ziyaretçi talebi oldu. Termal turizmde önemli bir nokta olan Karahayıt'a da yoğun bir talep gerçekleşti. Otellerimizdeki doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Pamukkale'ye gelen turistler tatillerini dolu dolu geçirebiliyor. 'Beyaz cennet'in eşsiz güzelliğini yerinde görebilme şansı yakalayan turistler, paraşüt ve balon turları da ile adrenalin yaşayabiliyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü-----------Pamukkale'den görüntü-Travertenlerde gezenlerden görüntü-Fotoğraf çektirenlerden görüntü-Antik havuzdan görüntü-Karahayıtta'ki şifalı kırmızı sudan görüntü-Turistler ile röpler-DENTUROD BAŞKANI Gazi Murat Şen ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

==================

Fitoterapi uzmanı Güngör'den 'tatula' uyarısı

Bitki ile tedavi uzmanı (fitoterapist) Şevki Güngör, Manisa'nın Kula ve Muğla'nın Marmaris ilçelerinde, sağlığa iyi geldiği düşüncesiyle tüketilen tatuladan yaşanan zehirlenmeler nedeniyle yaptığı açıklamada, bu bitkinin çok zehirli olduğunu, karaciğer yetmezliğine neden olabileceğini belirterek, uyardı. Tatulanın ilk yetişmeye başladığında yaprağının ıspanağa benzemesi nedeniyle karıştırılabildiğine dikkat çeken Güngör, "Ağır kokusundan tatula yaprağını ayırmak mümkün" dedi.Geçen 11 Kasım akşamı, Marmaris'te aynı sitede Sinan ve Yaşar Taşkıran kardeşler aileleri ile yemekte tatula bitkisinin 'kabak çiçeğine' benzeyen  çiçeklerinden yapılan dolmadan yedi. Dolmadan yiyen iki aileden 2'si çocuk 6 kişi zehirlendi. 3 gün yoğun bakımda tedavi gören aile fertleri taburcu edildi.Kula'da da 14 Kasım'da 2 inşaat işçisi şifa niyetine yediği tatula bitkisinden zehirlenip, hastanelik oldu. Bunun üzerine, gözler 'boru çiçeği', 'şeytan elması', 'eşekhıyarı', 'dikenli elma', 'dikenli ceviz', 'kusturucu ceviz, 'kokuşuk ceviz', 'cevz-i masil', 'datura', 'thorn apple', 'stramoine' gibi isimlerle de bilinen tatulaya çevrildi. Yaprakları saplı, büyük, oval ve kenarları girintili, 30 ile 100 santimetre boyunda dik gövdeli otsu bir bitki olan meyvesi dikenli ve çok tohumlu bir kapsül şeklinde olan çiçekleri de bulunan tatulayı doğada pek çok yerde rastlamak mümkün. Çiçekleri  'kabak çiçeği'ne benzeyen doğada 10 kadar türü bulunan tatulanın, halk arasında bazı hastalıklara iyi geldiği söylense de tehlike saçıyor. Uzmanlar tatulanın çok zehirli bir bitki olduğuna dikkati çekip, "Kesinlikle tüketilmemeli" uyarısında bulundu'TATULA İLK YETİŞMEYE BAŞLADIĞINDA YAPRAKLARI ISPANAĞA BENZEDİĞİ İÇİN KARIŞABİLİR 'Kırkağaç'ta yaşayan fitoterapist Şevki Güngör, tatulanın çok zehirli bir bitki olduğunu vurgulayarak, "İçinde 'atropin' denilen bir etken madde var. Bitki ilk yetişme döneminde yaprakları ıspanağa benzediği için karıştırılabilir. İlk yetişme döneminde ıspanak gibi yeşil olduğu için toplanırken araya karışma durumu olabilir. Yenildiği zaman zehirlenme vakalarına rastlanıyor" dedi.Halk arasında yanlış bilinmesi nedeniyle tatulanın yapraklarından yemek yapıldığını, kurutulup çayının demlendiğini belirten Güngör, "Ancak, tatula kesinlikle tüketilmemeli. Sağlık sorunlarına çözüm olacağı sanılan bu bitki aksine daha ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu bitki içinde toksin bulunduğu için karaciğer yetmezliğine neden olabilir" dedi.Güngör, tatula yaprağının kokusunun çok ağır olduğuna dikkat çekerek, buradan da ayırt edilebileceğini anlattı.

Görüntü Dökümü-------------Tatula bitkisinin görüntüsü-Fitoterapist Şevki Güngör ile röp.-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cemil SEVAL/ KIRKAĞAÇ (Manisa),

=================

Yatalak eşine türküleriyle şifa oluyor

İzmir'in Konak ilçesinde, motosiklet çarpması sonucu yüzde 100 engelli olan ve dört çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren Mehmet Sürer'e (35), eşi Emine Sürer (27) söylediği türkülerle şifa veriyor. Emine Sürer'in yatağının başucunda yüzüne bakarak türkü söylediğinde felçli Mehmet Sürer'in yüz mimiklerine yansıyan mutluluk ifadesi, görenlerin gözlerini yaşarttı. Eşi yatağa bağımlı hale geldikten sonra 4 çocuğuna hem annelik hem de babalık yapmaya başlayan Emine Sürer, "Ben ona türkü okuyunca çok mutlu oluyor, gözlerinin içi gülüyor. O mutlu olunca, ben de mutlu oluyorum" dedi. Sürer, yetkililere yardım çağrısında bulundu. DHA'nın geçen Ekim ayında hayat hikayesini haberleştirdiği Mehmet Sürer, geçen yıl Ağustos'ta tatil için Diyarbakır'a giden ailesini geri getirmek amacıyla İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne doğru yola çıktı. Kapılar Caddesi'nde yürürken ters yönden gelen bir motosikletin çarpması üzerine yere düşüp kafasını çarpan Sürer, çevresindekilere "Bir şeyim yok" deyip otogara gitti ve Diyarbakır'a gitmek üzere otobüse bindi. Manisa'nın Salihli ilçesinde fenalaşan Sürer, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle otobüsten ambulansa alınarak Salihli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyninde ciddi hasar oluştuğu belirlenen Sürer, Manisa Celal Bayar Hastanesi'ne sevk edildi. Burada, bilinci kapalı şekilde yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kalan Sürer, uyandığında konuşma, yürüme, yemek yeme gibi birçok yetisini kaybetti, elleri ve ayaklarında da bükülmeler meydana geldi. Tedavisinin ardından taburcu edilen ve yatağa mahkum olarak yaşamaya başlayan Sürer'e yüzde 100 engelli raporu verildi. Özel bir tekstil firmasında çalışırken bu süre içinde malulen emekli olan Sürer, midesine takılan tüp yardımıyla, mamayla beslenmeye başladı. Kendisine söylenenleri anlayan Sürer, sadece gözleriyle iletişim kurabiliyor. Eşi Emine Sürer, çaresizliklerine çözüm bulunmasını isteyerek, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne yardım çağrısında bulundu. Sürer, eşine çarpan kişinin de hala bulunamadığını söyledi. Esma, İslam (8) ve 1,5 yaşındaki ikiz kız çocukları Melisa ve Esila'ya hem annelik hem de babalık yapmaya başlayan Emine Sürer, eşine çarpan sürücünün bulunması için yetkililerden yardım istedi. Emine Sürer, "Eşimin ayağa kalkmasını istiyorum. Sağlık Bakanlığı'na sesleniyorum, lütfen eşimin ayağa kalkması için bana yardım edin. 4 çocuğumla beraber mücadele veriyorum" dedi.Eşinin yatağının başucuna oturup, gözlerinin içine bakarak ona Kürtçe türküler okuyan Emine Sürer'in bu anları, kızı Esma tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Emine Sürer'in, sözleri Kürtçe olan 'Çavreşamın' adlı aşk türküsünü okurken Mehmet Sürer'in hissettiği mutluluk, gözlerine ve yüz mimiklerine yansıdı. Sürer, "Ben ona türkü okurken çok mutlu oluyor, gözlerinin içi gülmeye başlıyor. O mutlu olunca, ben de mutlu oluyorum" dedi.

SÖZLERİ KENDİ DURUMUNU ANLATIYORSürer'in okuduğu türkünün sözleri ise şöyle;"Kara gözlüm gel yanımaHastayım sensin sebebimKara gözlüm gel yanımaHalsizim sensin sebebim

Çok narin güzelsin bu gönlün içindeDermansız bir yarasın bu candaKara gözlüm gel yanıma

Hastayım sensin sebebimKara gözlüm gel yanımaHalsizim sensin sebebim

Senin adını kendi kanımla yazdım bu gönüleBir defalık sözle değilKara gözlüm

Kara gözlüm gel yanımaHastayım sensin sebebimKara gözlüm gel yanımaHalsizim sensin sebebim"

Görüntü Dökümü-------------Emine Sürer ve Mehmet Sürer'den, arşiv görüntüleriEmine Sürer'in okuduğu türkünün görüntüleriGenel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

============================

Oltulu ustanın 'Bir Kuş da Sen Barındır' kampanyasına destek

Erzurum'un Oltu ilçesinde mobilya ustası Adem Kaya'nın (36), 'Bir Kuş da Sen Barındır' kampanyasına destek geldi. Büyüklüklerine göre tanesi 20 ile 30 TL arasında değişen yuvalardan sipariş veren vatandaşların taleplerini yerine getiren Kaya, kuş yuvalarını tek tek ağaçlara astı.Oltu İlçesi Sanayi Sitesi'nde yaklaşık 20 yıldan beri mobilyacılık yapan Adem Kaya, geçtiğimiz ay yaklaşan kış mevsimini düşünerek kuşlar için yuva yapmaya karar verdi. 'Bir Kuş da Sen Barındır' kampanyasını başlatan Kaya, çeşitli renklerde yaptığı yuvaları Kırdağı Ormanı'nda çam ağaçlarına astı. Vatandaşlara da çağrıda bulunan Kaya, 20 ile 30 TL ödeyenlerin isimlerini yazdığı yuvaları kendisinin ağaçlara asacağını belirtti. Mobilya ustası Adem Kaya'nın kampanyasına İstanbul'daki vatandaşlardan da destek geldi. Haberi izleyen Süheyla Alıcı, Adem Kaya'ya ulaşarak kendisinin ve çocuklarının ismine kuş yuvası yapmasını istedi. 6 yeni yuva yapan Kaya, yuvaların üzerine alıcı ve çocuklarının ismini yazarak 1800 rakımlı Kırdağ'daki Kütüklü Göl mesire alanındaki çam ağaçlarına astı. Demirören Haber Ajansı'nın kampanyayla ilgili haberini izleyen vatandaşların kendisine ulaşarak yavru yapmasını istediklerini söyleyen Adem Kaya, "Eğer bir kuşa yuva olabildiysek ne mutlu bize" dedi.

Görüntü Dökümü--------------Adem usta atölyede çalışması -Kırdağ'a giderken yol görüntüsü-Yuvalara isim yazılması-Ağaçlara asılması  -Adem Kaya ile röp

Haber-Kamera: Murat AYDIN/ OLTU (Erzurum),

================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement