DHA YURT BÜLTENİ - 21 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 21

DHA YURT BÜLTENİ - 21

7 ay önce evlendiği eşi banyoya saat görünümlü gizli kamera koymuş BOLU'da, 7 ay önce evlendiği eşi tarafından banyoya konulan saat görünümlü gizli kamerayla izlendiğini iddia eden 23 yaşındaki G.İ., savcılığa suç duyurusunda bulundu.

07.11.2019 18:45

7 ay önce evlendiği eşi banyoya saat görünümlü gizli kamera koymuş

BOLU'da, 7 ay önce evlendiği eşi tarafından banyoya konulan saat görünümlü gizli kamerayla izlendiğini iddia eden 23 yaşındaki G.İ., savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Bolu'da oturan G.İ. isimli kadın, 7 ay önce evlendiği eşi tarafından banyoya yerleştirilen dijital saatten şüphelendi. G.İ., sözleşmeli er olarak görev yapan eşi A.K.İ.'ye saatin neden banyoda olduğunu sordu. A.K.İ. de eşine saate dokunmamasını kendisi için çok özel ve değerli olduğunu söyledi. G.İ., eşinin eve kadın misafirler ve akrabalar geldiğinde saatin fişini prize taktığını fark etti. Saati bir tanıdığına inceleten G.İ. dijital saatin aslında gizli kamera olduğunu fark etti. Bunun üzerine genç kadın durumu eşine söyleyince iddiasına göre darbedildi.

ŞİKAYETÇİ OLDU

G.İ., savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu, ayrıca eşine boşanma davası açtı. G.İ.'nin savcılığa verdiği ifadesinde şu ifadeler yer aldı:

"Kocam sözleşmeli erbaştı. 7 ayda İstanbul'daki görev sözleşmesi bitti ve Bolu'ya geri döndük. Bu 2 ay içerisinde kocam farklılaştı. Bir gün banyoda saat görünümlü bir cihaz gördüm ve kendisine bunun ne olduğunu sorduğumda çok değerli bir saat olduğunu kesinlikle dokunmam gerektiğini söyledi. Fakat bu saat görünümlü cihaz her nedense annem ve kadın akrabalarım geldiğinde banyodaki prize takılırdı. Neden buraya taktığını sorduğumda da diğer prizleri şarj yapmadığını sadece banyodaki prizin çalıştığını söyleyerek beni ikna etti. Kafam takılmıştı, yine kadın akrabalarım ve annem geldiğinde o saat görünümlü cihaz banyoya takıldı. Fırsat bulup hemen cep telefonuna baktım ve annemin görüntüsünü gördüm. Sonradan öğrenim ki o saat görünümlü cihaz gizli kameraymış. O görüntüleri hemen kendi cep telefonuma aktardım. Bununla da kalmadı bana şiddet uygulayarak dövdü, saatlerce odaya kapattı. Benimle evliyken iki kadınla da cep telefonundan aşk yaşadığını tespit ettim. Bunu da inkar etmedi. İki aile bir araya gelerek her şeyi bir bir anlattık. Kendisinden davacı ve şikayetçiyim."

'ZORLA PORNO İZLETTİ'

Genç kadın ifadesinde ayrıca, kocasının cep telefonundan kendisine zorla porno filmler izlettirdiğini de söyledi. Genç kadının annesi M.B. ve babası A.B. de damatlarından şikayetçi oldu.

DAHA ÖNCE KENDİSİNİ KOMİSER OLARAK TANITIP, GİZLİ KAMERA ALMAYA ÇALIŞMIŞ

Ayrıca A.K.İ.'nin 2014 yılında Gölyüzü Mahallesi'nde bulunan bir elektronik mağazasına gidip, kendisi komiser olarak tanıtarak gizli kamera almaya çalıştığı da ortaya çıktı. Bu olayda da işyeri sahibi durumu polise bildirdiği ve A.K.İ. hakkında 'kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçu'ndan işlem yapıldığı öğrenildi.

SUÇLAMALAR

G.İ. ile annesi M.B. ve babası A.B.'nin şikayetlerinin ardından, A.K.İ. hakkında 'cinsel taciz', 'özel hayatın gizliliği ihlal', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'kişisel verilerin kaydedilmesi', 'müstehcenlik', 'kötü muamele', 'hakaret' ve 'kasten yaralama' suçlarından soruşturma başlatıldı. Olayın savcılık aşamasında olduğu, henüz bir gözaltı işleminin uygulanmadığı belirtildi.

Görüntü Dökümü-Adliye ve Emniyetten detaylarKoyulduğu iddia edilen gizli kameraA.K.İ. fotoğraf

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK-BOLU-

====================

Ağaca çarpan otomobilin motoru yerinden fırladı

ISPARTA'da kontrolden çıkan otomobil yol kenarındaki ağaca çarpıp takla attı. Ters dönen otomobilin motoru yerinden fırlarken, sürücü yaralandı.Kaza, saat 17.30 sıralarında İstanbul Caddesi Orman Müdürlüğü önünde meydana geldi. Taha Şener'in kullandığı 06 BDJ 295 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Yol kenarındaki kaldırımda bulunan akasya ağacına çarpan otomobil takla atarak ters durdu. Otomobilin çarptığı ağaç yerinden sökülürken, otomobilin motoru da yerinden fırlayıp, metrelerce uzağa gitti. Kazayı yaralı olarak atlatan sürücü çağrılan sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Isparta Şehir Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alındı. Otomobil ise çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Kaza yerinden görüntüler Yola fırlayan motor görüntüleriMeraklı vatandaşlardan görüntüler

84.1 MB/// 02.38"HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/ISPARTA,

=================

Orhangazi'de camiiden muslukları çalan hırsızı cemaat yakaladı

BURSA'nın Orhangazi ilçesinde camii avlusundaki  şadırvandan muslukları çalan Ayhan B. (27), cemaat tarafından kısa süren kovalamacanın ardından yakandı. Elinde musluklarla yakalanan ve çok sayıda sabıkası olduğu öğrenilen şüpheli, gözaltına alındı.

Olay, dün akşam, Fatih Mahallesi'ndeki Fatih Camii'nde meydana geldi. Namazın ardından camiiden çıkan cemaat ve görevliler, bir kişinin elinde musluklarla avludan çıktığını fark etti. Bunun üzerine cemaat ve görevliler şüpheliyi yakalamak için peşinden gitmeye başladı. Durumu fark eden şüpheli, kaçmaya başladı. Kısa süren kovalamacanın ardından şüpheli elinde musluklarla, cemaat tarafından cami yakınlarındaki bir zeytinlik alanda yakalandı. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, şüphelinin Ayhan B. olduğunu ve hırsızlıktan çok sayıda sabıkası bulunduğunu belirledi. Üzerinde yapılan aramada bıçak ele geçirilen  Ayhan B., Asayiş şube müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınıp, Orhangazi Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ayhan B, bugün sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntülü;-Hırsızlık zanlısının görüntüsü-Polis ekiplerinin zanlıyı alıp araca götürmesi-Detaylar.

Süre: 1.10 dakika, Boyut:  101 MBHaber-Kamera:  Hasan BOZBEY/ORHANGAZİ (Bursa),

==========================

Ömür Akkor: Göbeklitepe'de ateşte et pişirmişler

KAHRAMANMARAŞ'ta katıldığı programda konuşan ünlü Şef ve Mutfak Araştırmacısı Ömür Akkor, insanlık tarihinin sıfır nokrası olarak kabul edilen Şanlıurfa'daki 12 bin yıllık Göbeklitepe'de, insanların inanç nedeniyle eti ateşte pişirmeye karar verdiklerini söyleyip, "Göbeklitepe'de insanlar ateşe eti koyarken kafalarında amaç aslında çok daha iyisini, çok daha lezzetlisini yemek değil, yukarı çıkan dumanla tanrının aşağıya ineceğini düşünmesi ve beraber yemek yiyeceklerine inanması" dedi.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO), sektör eşleşmeleri programı düzenledi. Metal mutfak eşya üretiminde Türkiye'de önemli bir yere sahip olan kentte düzenlenen programla Karaca Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karaca ile Şef ve Mutfak Araştırmacısı Ömür Akkor, sektör temsilcileriyle buluştu. Programın açılış konuşmasını yapan KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Zabun, Kahramanmaraş'ın Türk mutfak eşyaları sektörünün en önemli üretim merkezi olduğunu belirterek, "Ülkemizin metal mutfak eşyaları üretiminin büyük bir bölümünü tek başına sağlamaktadır" dedi.

AKKOR: BİR İNANÇ NEDENİYLE YEMEK PİŞİRMEYE KARAR VERİYORLAR

Yemek kitaplarının Nobel'i olarak bilinen yarışma Gourmand Cookbook Awards'da dünyanın en iyi mutfak tarihi kitabı ödülünü alan Ömür Akkor ise insanların yemek pişirmek ve yemek için kullandığı yöntemler ile malzemeler hakkında bilgiler verdi. İnsanlığın sıfır noktası olarak bilinen Göbeklitepe'nin, insanların ilk bir arada zaman geçirdikleri, tapındıkları ve beraber yiyip içtikleri bir inanç merkezi olduğunu söyledi. Göbeklitepe'nin aynı zamanda insanlığın kaderinin değiştiği bir yer olduğunu ifade eden Akkor, "Tabi ilginç yemek ritüelleri vardı bir kere Göbeklitepe bir vadiden çıkıyorsunuz, o zaman vadinin tamamı avcılar tarafından hazırlanmış tuzaklarla kaplı. Burada avcılar ceylan avlıyorlar ve ceylanları götürüp tapınakta kesiyorlar. Bunları daha sonra orada değerlendirip yiyorlar. Ateşin üstünde et pişirme fikri var. Göbeklitepe'de insanlar ateşe eti koyarken kafalarında amaç aslında çok daha iyisini, çok daha lezzetlisini yemek değil, yukarı çıkan dumanla tanrının aşağıya ineceğini düşünmesi ve beraber yemek yiyeceklerine inanması. Aslında bir inanç nedeniyle yemek pişirmeye karar veriyorlar" diye konuştu.

'BUGÜN UZAYA ÇIKIYORSAK, O ZAMANLAR TARIM VE HAYVANCILIK BAŞLADIĞI İÇİN'

Göbeklitepe'deki en önemli olaylardan birinin tarım ve hayvancılık olduğuna dikkat çeken Akkor, şunları söyledi:

"Tabi o dönem insanlığın kaderini değiştiren başka olay da o güne kadar hayatı boyunca avlanarak yaşayan insan aç kalıyor, ürüyor ve avlanıyor. Oradaysa şunu fark ediyor buğdayı buluyorlar, buğdayı stoklamaya başlıyorlar ve buğday sayesinde 6 ay aç kalmayacağını düşünüyor. Bu seferde düşünmeye başlıyor. İlk düşündüğü şey 'Ben bugüne hayvanların dişilerini, hatta yavrularını da yedim artık dişileri ve yavruları evin bahçesine koyacağım' deyip hayvancılığa da başlıyor. ve insanların aslında büyük dönüşümü. O güne kadar insanoğlu hiçbir hareket yapmazken o günden sonra bugün uzaya çıkıyorsak Göbeklitepe'de tarımı ve hayvancılığı başlattığımız için."

KMTSO Meclis Salonu'nda gerçekleşen programa; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile metal mutfak eşya sektörünün temsilcileri katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Programa katılanlarSerdar Zabun'un konuşmasıSalondan detayÖmür Akkor'un konuşmasıAkkor ile röp.

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)GÖRÜNTÜ BOYUTU: 473 MB

==============================

Mete Yarar'dan 'Oyun Bozan Türkiye'den, Oyun Kuran Türkiye'ye' konferansı

BOLU Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde, düzenlenen konferansta konuşan güvenlik uzmanı ve yazar Mete Yarar, "Kuşatmalar yarılmadan devletler büyümez. Önce kuşatmaları yarmanız lazım. O kuşatmayı yardığınız andan itibaren de büyük devlet olmaya başlarsınız" dedi.

Mete Yarar, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin daveti üzerine Bolu'ya gelerek, 'Oyun Bozan Türkiye'den, Oyun Kuran Türkiye'ye' başlıklı konferansa katıldı. Üniversitenin Kongre Merkezi'nde Bordo Salon'da düzenelenen konferansta konuşan Yarar, öğrencilere hitap etti. Yarar, Türkiye'nin 1984'ten beri terör ve terör unsurları yüzünden cebinden çıkan paranın yaklaşık 300 milyar dolar olduğunu belirterek, "300 milyar dolar, Türkiye'yi yeni baştan yeniden yapmak demektir. Bir Türkiye'nin üzerine bir Türkiye daha kurmak demektir. Bugün dünyanın 17'nci büyük ekonomisine sahip dediğimiz ülkenin bir anda 8- 9 sıra çıkıp ilk 10'lara yaklaşması demektir. Bir sonraki evrede dünyanın en gelişmiş 8 ülkesinden bir tanesi olmak demektir. Bugün bozmaya çalıştığımız şey aslında yıllardan beri Türkiye'ye yapılmaya çalışılan kıskacı yıkmak. Fırat'ın doğusu diye harekatı küçümsemeye çalışanlara karşı söyleyeceğiniz şey, 'Kuşatmalar yarılmadan devletler büyümez' olmalı. Önce kuşatmaları yarmanız lazım. O kuşatmayı yardığınız andan itibaren de büyük devlet olmaya başlarsınız" dedi.

Yarar, Fırat'ın doğusunda 4 yılda 500 kilometre tünel kazıldığını ve 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşseydi tünellerden Türkiye'ye çıkışlar olacağını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bütün o Fırat'ın doğusu diye gördüğümüz hattaki tünellerin toplam uzunluğu 500 kilometre. 4 senede kazılmış. 4 senede yaklaşık 1 milyar dolar para harcayarak yapılmış olan tünellerden bahsediyoruz. 20 üniversite kuracak kadar paranın yeraltına gömüldüğü bir projeden bahsediyoruz. 'Ne var bunda?' diyebilirsiniz. Zonguldak'taki Kömür İşletmeleri tam 100 yıldan beri kazılıyor. Toplam kazılan 300 kilometre. 100 yıldır 60 bin işçi kazıyor burayı. Burada ise uzunluğu 500 kilometre. ve kazılan süre 4 sene. Bu tünellerin ilk kazıldığı tarih 2014'ten başlıyor. 2014'te kazılmaya başlandı. 2016 yılında eğer Türkiye'de darbe başarılmış olsaydı biz bu konuşmayı burada yapamıyorduk. 15 Temmuz bir darbe girişiminden öte bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz darbe girişimi olsaydı bu tünellerden Türkiye'ye çıkış yapılacaktı. Bu çıkış yapılan tünellerden de Türkiye'nin sadece Güneydoğu Anadolu bölgesi değil Trabzon'a doğru çıkan içinde başka ülkelerinde dahil olduğu gruplar da gelecekti. Bugünkü projeye baktığınızda eğer hala oyunların ne kadar büyük olduğunu anlayamıyorsak bir sorun var demektir. Çünkü hala Türkiye'de PYD bir terör örgütü müdür? değil midir? tartışması yapılıyorsa vay bizim halimize."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Konferanstan görüntüler-Detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

============================

Tunceli'nin turizm potansiyelini artırmak için 'yamaç paraşütü eğitimi'

TUNCELİ'nin son yıllarda gelişen turizm potansiyelini artmak amacıyla Keban Barajı gölü kıyısında yamaç paraşütü eğitimi verilmeye başlandı.

Bu yıl Türkiye'de özellikle yerli turistlerin büyük ilgi gösterdiği ve yaklaşık 5 milyon yerli turistin ziyaret ettiği Tunceli'de, turizm alanında yeni alanlar oluşturmak için yamaç paraşütü kursu açıldı. Kursa ilginin fazla olması nedeniyle yamaç paraşütü usta öğreticisi olmak isteyenler, haftalık ve aylık kurslara alındı.

Munzur Adrenalin ve Doğa Sporları Kulübü'nce Pertek ilçesindeki Keban Barajı gölü kıyısında verilmeye başlanan yamaç paraşütü eğitimi uçuş uzmanı Levent Günher tarafından verildi. Günher, Tunceli'nin Türkiye'nin en güzel doğasına sahip yerlerden olduğunu belirterek, yamaç paraşütü ve doğa sporları açısında da iyi bir araziye sahip olduğunu söyledi. Günher, "20 yıldır uçuş yapıyorum ve bu konuda yüzlerce usta öğretici yetiştirdim. Tunceli'nin doğası beni etkiledi. İnanılmaz bir doğal güzellik ve arazi yapısı var. Yamaç paraşütü için müthiş uygun alanlara sahip. Şu an uçuşlarımız tamamlayarak kursu bitirmeyi hedefliyoruz. Kurslarımız gayet başarılı geçti. Bölgenin uçuş anlamı dışındaki güzelliklerini de tatma fırsatımız olduk" dedi.

Munzur Adrenalin ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Nazım Arslan, yamaç paraşütü etkinlikleriyle Tunceli'nin turizmde bir marka şehri olacağını söyledi.

Görüntü Dökümü---------------Eğitime katılanlarYamaç paraşütü eğitimi verilmesiYamaç paraşütü uçuşu Röportajlar Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/ TUNCELİ,ANALLAR

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 1 GB


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 21 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement