DHA YURT BÜLTENİ -3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ -3

Kontrolden çıkan hafif ticari araç ağaca çarptı: 3 ölüKonya'nın Kulu ilçesinde kontrolden çıkan hafif ticari aracın şarampole inip, ağaca çarpması sonucu meydana gelen kazada 3 kişi hayatını kaybetti.

31.07.2019 09:47

Kontrolden çıkan hafif ticari araç ağaca çarptı: 3 ölü

Konya'nın Kulu ilçesinde kontrolden çıkan hafif ticari aracın şarampole inip, ağaca çarpması sonucu meydana gelen kazada 3 kişi hayatını kaybetti.
Kaza, saat 06.45 sıralarında Kulu İlçesi Yazıçayır Mahallesi Aksaray- Ankara karayolu üzerinde meydana geldi. Mustafa Yılar (34) idaresindeki 34 NU 4632 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole inip, ağaca çarptı. Kazada sürücü ile birlikte araçta bulunan Merve Öksüz (29) ve Savaş Öksüz (28) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yapılan müdahale sonrası 3 kişinin de hayatını kaybettiğini tespit etti. Cenazeler olay yeri incelemelerinin ardından Kulu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
---------------
Kaza yerinden detay
Genel  ve detay

Haber- Kamera: Mehmet YILMIZ KULU KONYA DHA))

===================

Van'daki romatoloji merkezi çocukların umudu oldu

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde Van'da bu yıl Çocuk Romatoloji Merkezi kuruldu. Çocuk Romatoloji Uzmanı Dr. Sezgin Şahin, daha önce Van'da Çocuk Romatoloji Merkezi olmadığını ve bu yüzden hastaların Ankara ve İstanbul gibi şehirlere gitmek zorunda olduğunu söyledi.
Yaklaşık bir yıl önce açılan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Romatoloji Merkezi yaklaşık çeşitli romatizma hastalıkları olan çocuklara şifa dağıtmaya başladı. Van ve çevresindeki illerden gelen hasta çocuklar, doğru tanı ve tedaviyle düzenli takibe alınırken, Çocuk Romatoloji Uzmanı Dr. Sezgin Şahin, merkezin daha önce Van'da olmadığını ve bu yüzden hastaların Ankara ve İstanbul gibi illere gitmek zorunda olduğunu belirtti. Çocuklarda nadir görülen romatizma hastalıklarını bu merkezde takip ettiklerini anlatan Dr. Şahin, "Çocuklarda romatizma hastalıklarını takip ediyoruz. Bu hastalıklar da oldukça nadir hastalıklardır. Genel olarak bin çocukta bir görülen bir hastalık. Bu yüzden ne yazık ki doktor sayısı da ülkemizde çok az. Ben burada yaklaşık 8 ilden hastalara hizmet vermekteyim. Şu an mevcut Bitlis ve Ağrı illerinden gelen hasta çocuklarımız var. Hastanemizin fiziksel olarak birçok hastaneden iyi olduğunu görüyoruz. Gayet güzel bir hastanemiz var. Bu konuda hastalarımızda gayet memnun diye düşünüyorum" dedi.
'AKDENİZ ATEŞİ HASTALIĞI BÖLGEDE YAYGIN'
Bölgede bin çocukta bir görülen nadir hastalıklardan ailesel akdeniz ateşi tanılı hastaların da olduğunu söyleyen Dr. Şahin, şöyle konuştu: "Günde 30 ile 50 arası çocuk hastaya bakıyorum. Tabi bunlardan bir kısmı romatizma hastalığı çıkıyor. Çünkü eklem ağrısı olan her çocukla ilgileniyoruz. Aynı zamanda bölgemizde oldukça sık görülen ailesel akdeniz ateşi tanılı hastalarımız var. Tekrarlayan ateş, karın ağrısı durumunda çocuğunuzu mutlaka bir çocuk romatoloji uzmanı görsün istiyoruz. Çünkü bu bölgede bu hastalık çok sık görülüyor. Bağışıklık sisteminin çok çalışmasına bağlı vücudun kendi eklemelerine saldırması ve iltihap oluşturması olarak biliyoruz bu hastalığı. Ne yazık ki daha tam nedeni bilinmiyor. Ancak tedavileri var ve çocuklarımız eskiye göre çok daha iyi oluyorlar. Hastalarımız artık sakat kalmıyor. Eklem iğneleri var. Onları yapıyoruz. Onlar sayesinde de hastalarımız iyileşiyor."
Çocuğunun tedavisi için uzun yıllardır İstanbul'a gitmek zorunda kaldığını söyleyen Nahit Akçan, Bitlis'in Tatvan ilçesinde yaşadığını, 5 yıl boyunca sürekli İstanbul'a gidip geldiklerini ve bu nedenle İstanbul'da çok zorluk yaşadıklarını belirtti. Yeni kurulan merkez sayesinde artık İstanbul'a gitmediğini belirten Akçan, "Burada bize daha iyi bakıyorlar. Çocuğu aynı durumda olanlar buraya gelsin. İstanbul'da evi olmayan kişiler daha büyük sıkıntılar yaşayabiliyor. Kızım 16 gündür burada ve durumu daha iyiye doğru gidiyor" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Hastane koridoru
-Doktorun hastaları muayene etmesi
-Hasta ve doktor detayları
-Dr. Sezgin Şahin ile röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Orhan AŞAN/VAN, -

====================

İzmir'de 235 noktada kurbanlık satışı yapılacak

Kurban Bayramı yaklaşırken, İzmir'de de kurbanlıklar, satış noktalarına getirilmeye başlandı. Farklı illerden İzmir'e getirilen kurbanlıklar, valilik tarafından belirlenen 235 satış noktasına bırakıldı. Hayvan pazarları henüz kalabalıklaşmasa da satıcılar, bayrama kısa süre kala yoğunluğun artmasını beklediklerini söyledi.
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala, yurt genelinde hayvan pazarları kurulmaya başlandı. İzmir Valiliği'nce kentte kurban satışının yapılması amacıyla 235, kesim için ise 281 yer belirlendi. Her yıl satış noktası olarak kullanılan Konak ilçesindeki Yeşildere bölgesine, Türkiye'nin dört bir yanından satıcılar gelmeye başladı. Pazarda, önceki yıllara göre boş alanın fazlalığı dikkat çekti. Üreticiler, bu yıl özellikle küçükbaşların az olduğunu dile getirdi.
'KURBANLIKLARDA FİYAT ARTIŞI YAPMADIK'
Erzurum'da 2 yıl boyunca baktığı büyükbaşlarını satmak için İzmir'e gelen Fırat Tuncay (31), kurbanlıkların fiyatlarının çok artmadığını söyledi. 600- 700 kilogram olan kurbanlıkları 14 bin ile 16 bin TL arasında fiyatlarla sattıklarını belirten Tuncay, kilogramı daha düşük olanları ise 10 bin TL'ye sattıklarını anlattı. Tuncay, "Bu yıl fiyatlar oldukça uygun; çünkü bundan 3 yıl öncesine kadar da insanlar bu fiyatlara satıyordu ama şimdi yem fiyatları arttı, maliyetler yükseldi. Çadır yerlerinin kiraları yükseldi. Erzurum'dan 48 saat yıl geldim. Nakliye fiyatları arttı. Tüm bunlara rağmen biz kurbanlıklarda fiyat artışı yapmadık" dedi.
Pazara 23 kurbanlık getiren Fırat Tuncay, bunlardan 3'ünü sattığını söyledi.
BÜYÜKBAŞ FİYATLARI 10 İLE 16 BİN TL ARASINDA
Sivas'ın Şarkışla ilçesinde 1 yıl boyunca baktıkları hayvanları satmak için İzmir'e gelen Ferhat Kula (35) da "40'a yakın hayvan var. Müşterileri bekliyoruz. Her şeye yüzde 100 zam geldi ama biz az miktarda zam yaptık. Fiyatlar alıcı için yüksek, satıcı içinse düşük. Bence devlet bu duruma el atmalı. Yem fiyatlarını düşürmesi lazım. Girdi maliyetleri yüksek" diye konuştu. Küçükbaşlarını satmak için Ağrı'dan gelen Orhan Bozbay ise fiyatların 1200 ile 1600 TL arasında değiştiğini söyledi.
Aydın'ın Çine ilçesinden getirdiği büyükbaşlara alıcı çıkmasını bekleyen Remzi Aldemir de 480 kilogram civarındaki kurbanlığını 16 bin TL'ye sattığını, diğerlerinin de alıcı beklediğini anlattı.
5 kişi ile ortak olarak 10 bin 500 TL'ye dana satın alan Hamdullah Türkan (70) ise fiyatların iyi olduğunu belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------
-Yeşildere kurban pazarından görüntü
-Kurbanlıklardan görüntü
-Satıcılarla röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

==================

Otomobil tutkunu damada düğünde takı yerine egzoz ve jant

DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde, otomobil tutkunu damat Erkan Karakeçi'ye düğününde, arkadaşları tarafından takı yerine egzoz ve çelik jant takıldı. Boynuna kurdeleyle egzoz takılan damat daha sonra bir başka arkadaşının hediye ettiği jantın üzerine çıkartılıp, oynatıldı, ortaya renkli görüntüler çıktı.
Erkek kuaförü Erkan Karakeçi, nikahları daha önce kıyılan kendisi gibi 24 yaşında olan İpek Karakeçi ile evlerinin önünde yapılan düğünle evlendi. Düğünde damat Erkan Karakeçi ile gelin İpek Karakeçi bir süre yakınlarıyla oynayıp eğlendikten sonra, takı törenine geçildi. Çiftin ailesi ve arkadaşları altın ve para takmak için sıraya girdi. Davetlilerden bazıları çeyrek altın takarken, bazıları da para taktı. Damadın modifiye otomobil parçaları satışı yapan arkadaşı İbrahim Karakılıç (23) da takı sırasına, elinde yaklaşık 15 kilogram ağırlığındaki modifiye egzoz ile girdi. Karakılıç, damat Erkan Karakeçi'nin boynuna kurdeleyle egzozu astı. Başka bir arkadaşı ise jant hediye etti. Karakeçi boynuna takılan egzoz ile birlikte jantın üzerine çıkarak, oynadı. Damada takı olarak egzoz takıldığını gören davetliler kahkaha atarken, renkli görüntüler oluştu.
Damat Erkan Karakeçi, "Daha önce bana düğünde egzoz takacağını söyleyip, şaka yapardı. Gerçekten düğünümde bunu yapacağını düşünmemiştim. Altın takmasını beklerken, elinde kurdeleye bağlı egzozla geldi. Takı töreninde sıra ona gelince önce tebrik etti ardından boynuma egzozu astı. Çok şaşırdım" dedi.
Egzozu damada takan İbrahim Karakılıç ise, "Arkadaşımın düğününde farklı bir şey yapmak istedim. O benden altın bekliyordu ancak ben ona çeyrek altın değerinde egzoz taktım. Bir de başka bir arkadışımızın hediye ettiği jantın üzerine çıkartıp, oynattık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------
-Düğünden görüntü
-Damada egzoz takılmasından görüntü
-Damattan ve boynundaki egzozdan görüntü
-Damat Erkan Karakeçi'nin konuşması
-Egzozu takan İbrahim Karakılıç ile röp.

Haber : Ramazan ÇETİN - Kamera : Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

====================

Vitamin deposu dikenli incir serinletiyor

Adana'da sıcaktan bunalanlar, seyyar tezgahlarda buz kalıpları arasında soğutularak satılan dikenli incirle serinlik arıyor.
Anavatanı Güney Afrika olan ve kıraç- kireçli topraklarda yetişen küçük saksılarda kaktüs olarak yetiştirilen, doğal ortamda dev ağaçlar şeklinde büyüyen dikenli incir, Çukurova Bölgesi'nde büyük ilgi görüyor. Vücut direncini artırıp sindirim sistemini çalıştıran ve 'Hint inciri' olarak da adlandırılan dikenli incir, tanesi 1 liradan tezgahlarda satılıyor. Üzerindeki dikenli kabuk tabakası temizlenip seyyar tezgahlarda buz kalıpları arasında soğutularak satılan organik dikenli incir, serinlemeye çalışan kişilerce tüketiliyor.
Adana sıcağında soğuk tüketilen dikenli incir satıcısı Mesut Yılmaz (46), "Çok şükür satışlarımız iyi. Bunun sebebi ise dikenli incirin vitamin deposu olması ve kalp, mide hastalığa başta olmak üzere birçok hastalığa iyi gelmesi. Vitamin deposu diye boşa demiyoruz. Tanesi 1 TL'den günde yaklaşık 400 tane satıyorum. Yakında fiyatlar 50 kuruşa kadar düşerö dedi. Dikenli inciri çok sevdiğini ve bu meyvenin her yaz Adanalılar için vazgeçilmez olduğunu belirten Sümeyye Kardaş ise "Sıcaklardan bunaldıkça her köşe başında bulabileceğimiz tezgahlarda dikenli incirle serinliyorumö dedi.

Görüntü Dökümü
---------
Dikenli incir alıp yiyenler
Dikenli incirden detay
Satıcı ile röp.
Vatandaşlarla röp.

SÜRE: 01'37" BOYUT: 180 mb

Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,

===================

Geçirdiği kazadan sonra denediği çam kozalağı reçelinin üretimine başladı

Afyonkarahisar'da üniversite eğitimi aldığı sırada trafik kazası geçiren ve uzunca bir süre tedavi gören bankacı Sibel Şerbetçi (28) bağışıklık sistemini güçlendirmesi için denediği ve fayda gördüğü çam kozalağı reçelinin üretimine başladı. Genç bankacı, Tokat'ın Erbaa ilçesinde ürettiği çam kozalağı reçelini ülkenin dört bir yanına gönderiyor.
İlçedeki özel bir bankada 5 yıldır gişe görevlisi olarak çalışan Sibel Şerbetçi, 2013 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesinde, Uluslararası Ticaret ve Finansman eğitimi aldığı sırada trafik kazası geçirdi. Hasta bıraktıktan sonra dönen ambulansın üniversite kampüsü önünde kendisine çarpması sonucu ağır yaralanan Şerbetçi, aynı ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede birkaç defa kalbi duran Şerbetçi, doktorların müdahalesiyle yeniden hayata tutundu. Kazanın ardından 8 aylık tedavi sürecine giren Şerbetçi, yatakta ve evde geçirdiği süreç içerisinde bağışıklık sistemini güçlendirmek için sosyal medyada gördüğü çam kozalağı reçelini denemeye karar verdi. Kozalak balı adıyla da bilinen reçelin kendisine iyi geldiğini gören Şerbetçi, astım bronşit hastası annesinin de deneyip faydasını gördüğü reçeli üretmeye karar verdi. Yaptığı araştırmalardan sonra üretime başladı. Ürettiği ürünleri sosyal medya hesabından paylaşıp siparişler alan Şerbetçi, çam kozalağı reçelini talep üzerine tüm illere göndermeye başladı.
'AİLEME ÖLÜM HABERİM ULAŞTI'
Kaza sonrası zor günler geçirdiğini anlatan Sibel Şerbetçi "Kaza sonrası birkaç defa kalbim durdu. Bu esnada aileme ölüm haberim ulaşmış. Fakat gerçekten yaşayacağımız varmış hayatta. Tekrardan hayatta ve buradayım. Kaza sonrası uzun süre yatakta kaldım. Bu esnada bir sürü hastalık geçirdim. Belli operasyonlar, ameliyatlar.  Bağışıklık sistemim çok zayıflamıştı. Çok fazla öksürüğüm vardı. Bunların ardından bu kozalak balını sosyal medya üzerinden birkaç defa duymuştum. Kendim de denemek istedim" dedi.
'TALEP GİDEREK ARTIYOR'
Kendisine ve annesine çam kozalağı reçelinin iyi geldiğini, ardından yapıp satmaya başladığını belirten Şerbetçi "Annemde astım bronşit vardı. Ailemizde çok fazla öksürük vardı. Reçel bunları çok kısa bir sürede tedavi etmeye başladı. Ben çok hasta olurdum. Yaklaşık 3 yıldır grip bile olmadım, öyle diyebilirim. Sosyal medya üzerinden birkaç satış yapmaya başladım. Bunun ardından daha çok talep oldu. Türkiye üzerinden, hatta yurt dışından talep oldu fakat yurt dışına gönderemiyorum. Daha o kadar açılamadım. Ama Türkiye'nin bütün illerine ve ilçelerine gönderi yaptım. Bu yıl talep daha çok arttı. Yaklaşık 7-8 kazan koyduk. Yaz süreci boyunca reçel yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Kozalak reçelinin Temmuz ayı içerisinde yapılması gerektiğini ifade edenn Şerbetçi "Aslında kozalak her yerde oluyor mevsim gereği ama, bu reçel için çok yüksek yerlerde, yaylalarda küçük bebek kozalaklardan olması gerekiyor. Onların özleri daha faydalıdır. Haziran, Eylül, Ekim aylarında da yapılabilir fakat en özlü olduğu dönem Temmuz dönemdedir. Yani Temmuz ayının içerisinde kozalağın en özlü olduğu dönem. Yaz süreci bittikçe özlerini de kaybetmeye başlar. Ben kozalağı Temmuz ayı süresince yapıyorum. 650 gramlık şişeler halinde paketliyoruz. 50 lira bunun ücreti" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Çam kozalağı reçel yapımı
-Ateş üzerindeki reçel kazanları
-Şerbetçi'nin kazanları karıştırması
-Üretilen reçelin kavanozlanmış hali
-Şerbetçi'nin konuşmaları

(491 mb)

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),

===================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ -3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement