DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 3

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Bodrum'da 'sessiz bölge' ve 'eğlence bölgesi' uygulaması MUĞLA'nın turizmdeki lokomotif ilçesi Bodrum, Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Aras'ın imzasıyla başlatılan uygulamayla 'sessiz bölgeler' ve 'eğlence bölgeleri' olarak gruplandırıldı.

18.02.2020 10:35

Bodrum'da 'sessiz bölge' ve 'eğlence bölgesi' uygulaması

MUĞLA'nın turizmdeki lokomotif ilçesi Bodrum, Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Aras'ın imzasıyla başlatılan uygulamayla 'sessiz bölgeler' ve 'eğlence bölgeleri' olarak gruplandırıldı. Yerleşim yerlerine yakın olan restoran, eğlence merkezi, bar ve gece kulüpleri, yüksek sesle müzik yayınına saat 23.59'dan sonra kapalı ve ses izolasyonu olan yerlerde devam edebilmesine karar verildi. Eğlence bölgesi olarak belirlenen yerlerdeki mekanlara ise saat 04.00'e kadar açık havada müzik yayını yapma izni verildi.Konuyla ilgili açıklama yapan Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum'un eğlencesiz düşünülemeyeceğini belirtip, "İlçedeki eğlenceyi de kontrolsüz düşünemeyiz. Gürültü kaynağı olan bir yerde konaklama sektörü zarar görüyor. Bunu kontrol altına almak için çalışma içindeyiz. Eğlence dediğimiz zaman akla ilk gelen yer Cumhuriyet Caddesi'dir. Bodrum merkezde gürültü kaynağı olan mekanları bu caddede toplayalım dedik. Diğer bölgeleri de saat 24.00'den sonra sessiz bölge olarak insanların dinlendiği yerler olarak değerlendirmek istedik. Bodrum merkez, Turgutreis, Yalıkavak ve Gümbet Mahalleleri'nde bunu yaptık. Gümbet'te büyük kulüpler var. Bunların çoğunun üzerleri açık. Saat 04.00'e kadar eğlence ekonomisi dönüyor. O mekan sahiplerinin zarar görmemesi gerekiyor. Aynı zamanda o bölgedeki yaşayanların da rahatsız edilmemesi gerekiyor. Konaklama olmazsa eğlence de olmaz. Konaklama yapanlar rahatsız olursa turizmi kaybederiz. Biz de bu mekanların saat 24.00'den sonra üzerlerinin kapatılması gerektiğini işletme sahiplerine tebliğ ettik. Bu çalışmalar ilçe genelinde sürüyor" dedi.'SORUNLARI CEZAYLA DEĞİL, DİYALOGLA ÇÖZMEKTEN YANAYIZ'Başkan Aras, işletmelerin açılış-kapanış saatlerini belirlediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gürültünün kontrolü açısından bu da önemli. Hassas işletmecilerimize teşekkür ediyorum. O arkadaşlarımız konunun temelini ve mantığını anladılar. Mekanların üzerlerini kapatmaya başladılar. Saat 24.00'den sonra Bodrum'da açık alanda müzik yapılamayacağının bilincindeler. Sonuna kadar yanlarında olacağız. Türkiye'de Bodrum gibi bir değerimiz var. Bunu kaybetmek istemiyoruz. Bu bir geçiş dönemidir. Bu yaz ayında uyarılarla önlem almamız gerekebilir. Konunun özü anlaşılmamış olabilir. Sorunlarını cezayla değil, diyalogla çözmekten yanayız. Bodrum bugüne kadar hep kontrolsüz gürültüyle anıldı. Hiç kimsenin birbirini rahatsız etmemesini istiyoruz. Esnaf bizim can damarımızdır. Ben de esnaflıktan geldim. Çevreyi rahatsız etmeden bu işleri yapmamız gerekiyor. Diyalog kanallarını açık tutuyoruz. Başka Bodrum yok. Bodrum'u koruyup, kaliteyi artırmamız gerekiyor."'MİMARİ SORUNUMUZ BULUNUYOR'Bodrum'da eğlence sektörünün önde gelen isimlerinden olan aynı zamanda Bodrum Belediyesi meclis üyesi İYİ Parti'li Atilla Serttaş ise, "Bodrum suç oranının çok düşük olduğu bir ilçedir. Eğlencesiyle dünyaca bir üne sahiptir. Meslektaşımız olmayan bu mesleği yapmaya karar veren bazı esnaf arkadaşların gürültü yapma sorunu vardır. Vahşi gürültü toplumu mahvediyor. İnsanlar milyon dolarlık ev almış ama gürültüden uyuyamıyor. Belediye Başkanı ve ekibi bu soruna bir düzenleme yapmaya çalışıyor. Bunu yaparken dikkatli olunması gerekiyor. Bölgemizde yaz aylarında sıcaklık 50 dereceye kadar ulaşıyor. Bu dikkate alınmalı. Ayrıca, 1000 kişilik bir eğlence yerini kapalı hale getirmek çok zor. Bunun yanında mimari sorununuz bulunuyor. 1000 metrekarelik kapalı alanlar yok. Sorunun nasıl çözüleceğini bilemiyorum. Belediye Başkanı Aras'ın bu sektördeki insanları zorda bırakmayacağına ve elinden geldiği kadar yardımcı olacağına inanıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Bodrum Barlar Sokağı'ndan görüntü-Bodrum Barlar Sokağı'nda yürüyenlerden görüntü -Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile röp.-Eğlence mekanı işleten Atilla Serttaş ile röp. -Genel ve detay görüntüler

Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT/ BODRUM (Muğla),

============================

Suriyeliler, 'kaçak hastane'yi dikenli çitlerle çevirmiş

ADANA'da polis, iç savaştan kaçarak, kente gelen Suriyelilerin tedavi olduğu 'kaçak hastane'yi kapattı. Çevresi dikenli çitlerle çevrilen ve güvenlik kameralarıyla korunan 'kaçak hastane'de günde 25 Suriyelinin 30 liraya muayene olduğu ortaya çıktı. Seyhan Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro ekipler, ülkelerindeki iç savaştan kaçıp kente yerleşen Suriyeli bir kişinin 3 katlı bir evde yine Suriyeli kişileri muayene ettiği ihbarını aldı. Seyhan İlçesi Mirzaçelebi Mahallesi'ne araştırma yapan polisler, çevresi dikenli tel ve demir kapılarla çevrilen evi sardı.Eve baskın düzenleyen polisler, hastaneye çevrilen evin giriş katındaki bekleme odasında bulunan kadın ve çocukları gördü. Daha sonra üst katlara çıkan polis, her katı ayrı bir laboratuvara çevrilen binada detaylı arama yaptı. Odalarla bulunan dolapların üzerinden geçen elektrik kablolarını inceleyen ekipler, gizlenen tuşa basınca şaşkınlık yaşadı. Kilidin mekanizmasının devreden çıkmasıyla hareket eden dolabın arkasındaki duvarın kırıldığı ve buraların laboratuvara dönüştürüldüğü görüldü.MÜHÜRLENDİHer katta ayrı hastalığın tedavi edildiği sözde hastanede ayrıca çok sayıda sedye, Suriyelilere yapılan labaratuvar sonuçları, kan tahlili sonuçları, tahlil raporları ele geçirdi. Sahte doktorları yakalamak için harekete geçen polis, tedavi amaçlı gelen Suriyelileri de binadan çıkardı. Polis, sözde hastanede çalışan, Muhammet A. (36), Kafe Şeyh M. (44) ve Shadi Alahmad A.'yı (44) gözaltına aldı. Şüphelilerden Kafe Şeyh M. ve Shadi Alahmad A.'nın kaçak binada doktor olarak çalıştıkları öğrenildi. 3 katlı bina ekipler tarafından mühürlendi. Doktor olduklarını söyleyen Suriyeliler, bunu doğrulayan belge ise gösteremedi.KÜRTAJ HİZMETİ DE VERMİŞLERYapılan aramalarda 3 sedye, 3 stetoskop, 1 ateş ölçer, 1 bebek tartı cihazı, 2 kürtaj çubuğu, 1 tansiyon cihazı, 9 jetokain enjektör, 1 hasta kayıt defteri, 1 ultrason cihazı, 1 EKG cihazı, 1 nebulizatör, 1 otomatik tansiyon cihazı, 2 speculum vajina çubuğu, 2 bin enjektör, 1 laptop, 1 yazıcı, 1 mikroskop cihazı, 1 şeker ölçer, 6 bin 620 kutu tıbbi ilaç ele geçirildi. Burada tedaviye gelen Suriyelilerin ifadelerini alan polis, kaçak hastanede her türlü hastaya bakıldığını özellikle kadın hastalıkları ve kürtaj hizmeti verildiğini söyledi.KÖSTEBEK YUVASINA ÇEVİRMİŞLEROlayın ardından tıbbı malzemelerin boşaltıldığı bina kapatıldı. Polis, evin dikenli çitlerle çevrildiğini ve etrafında olup bitenlerin, yerleştirilen güvenlik kameralarıyla izlendiğini ortaya çıkardı. Suriye'de doktor olduğunu söyleyen Kafe Şeyh M. ve beraberindeki Muhammet A. ile Shadi Alahmad A. adlı kadın, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Şüpheliler, emniyetteki sorgularında, binaa hasta bakmadıklarını, isminin 'İbrahim' olduğunu bildikleri Suriyelinin hastalara baktığını ve kendilerinin de burada çalıştığını söyledi. Baskın anında muayene olmak amacıyla gelen Suriyeliler de 'kaçak hastane'ye tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için geldiklerini iddia etti. Tüm odaların duvarlarını kırarak, dolaplarla girişlerini kamufle eden şüphelilerin, binayı köstebek yuvasına çevirdikleri görüntülendi.1 AY BOYUNCA TEDAVİ OLMAYA GELMİŞBinanın kapatılmasının ardından tedavi olmak amacıyla gelen Suriyeli Gül Veli, demir kapıyı çaldı. İçeride kimsenin olmadığını görünce gazetecilere, "Ben buraya çocuklarımın ilaçlarını almaya geldim" dedi. 1 ay boyunca tedavi olmak için 'kaçak hastane'ye geldiğini anlatan Veli, "Suriyeliyim, ne olduğunu bilmiyorum, 1 aydır buraya çocuklarım ve kendim gelip muayene oluyorduk" diye konuştu. 3 katlı binanın sahibi ise "Ben bu evi 5 ay önce yıllık 8 bin liraya, Suriyeli aileye verdim. Kendileri bana evde bazı tadilatlar yapacaklarını söylediler. Evin bütün duvarlarını kırmışlar, çevresini kale gibi çevirmişler" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ---------------- DHA Muhabiri Çağlar ÖZTÜRK'ün anonsuKaçak hastanenin dış görüntüsüDuvarlardaki güvenlik kameralarıTedavi için gelen bir Suriyeli kadınSuriyeli kadın ile röp.Kaçak hastanenin içinden genel ve detaylarİçindeki gizli kapılarİlaçlardan ve malzemelerden genel ve detaylar**ARŞİV**Polislerin eve girmesiİçerideki Suriyeli hastalarÖzel kapı ve odanın içindeki ilaçlar Mikroskop ve diğer aletlerDoktor masası ve sedyeMasanın üzerindeki Suriyelilere ait kimlikler ve evraklarKutular içindeki ilaçlar Bebek tartısı ve steteskoptan detaySedyelerden görüntüŞahısların polis eşliğinde evden çıkarılmasıAraca bindirilmesiZanlıların adli tıp birimine getirilmesiAdli tıp biriminden çıkarılmasıPolis araçlarına bindirilmesi

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Rüşan Anıl ATAR/ADANA,

===============================

Liseli Didem'den hala haber yok

ERZURUM'un Aşkale ilçesinde ailesiyle tartışıp 10 Şubat günü evden çıkan lise öğrencisi Didem Turan'ı arama çalışmaları, bugün sabahın erken saatlerinde yeniden başladı. Ekipler ilçe merkezi köyler, araziyi ve durdurdukları araçları didik didik arıyor.Aşkale'nin Meydan Mahallesinde yaşayan Nermin-Yüksel Duman çiftinin 5 çocuğunun en büyüğü olan Aşkale Anadolu Lisesi 3'üncü sınıf öğrencisi Didem Turan, 10 Şubat Pazartesi günü saat 12.30'da annesi ve üvey babası ile tartışıp evden ayrıldı. O günden itibaren her yerde aranan Didem'den bir ize rastlanmadı. Polis ekipleri, genç kızın okul ve mahalle arkadaşları, komşuları, akrabaları, öz babası, dayılarının da aralarında bulunduğu bir çok kişinin ifadesine başvurdu.Polis ilçe merkezinde, jandarmada kırsalda çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar kalınlığının yer yer 30 santimi bulduğu, hava sıcaklığının ise sıfırın altında 10 dereceye kadar düştüğü arama çalışmalarında jandarma, kapısında onlarca köpeğin bağlı olduğu yerlere bile korkmadan girip kontrol ediyor. Didem'i bulmak için tüm metruk binaları tek tek kontrol eden jandarma, büyük kayaların altında oluşan oyuklara bile bakıyor. Arazide yapılan aramaların dışında jandarma, yol kontorlerinde de durdurduğu araçları inceleyip, şoför ve yolculardan genç kızı görmeleri halinde güvenlik güçlerine bilgi vermelerini istedi.Arama çalışmalarının 9'uncu gününde de bulunmayan Didem Turan için çok üzüldüklerini söyleyen ilçe halk onun için dua ettiklerini söylüyor. Jandarmanın durdurduğu köy minibüsdeki yolculardan Ayşe Kara, "Herkes gibi bizde köyümüzde arama yaptık. Herkes Didem için seferber olmuş durumda. Jandarma ve polisin dışında biz köylülerde onu arıyoruz. Umarım sağ salim bulunur" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Jandarma ekiplerinin arazide arama çalışma çalışması -Jandarma ekiplerinin metruk binalar,kayalıklar ve sulama kanalında arama çalışması -Ekiplerin yol kontrolü yapması,şoför ve yolculara didemi sorması -Turgay İpek'in anonsu -Vatandaşlar ile röp

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

============================

Azer'in ölümüne neden olan sürücüye verilen cezaya ailesi tepki gösterdi BURSA'da sokakta oynayan 6 yaşındaki Azer Şenol'a çarparak ölümüne neden olan Hülya Akgün (43), tutuklu yargılandığı davada 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Akgün'ün aldığı cezayı az bulan Azer Şenol'un ailesi, karara tepki gösterdi.Kaza, geçen yıl Haziran ayında Yıldırım ilçesi Samanlı Mahallesi'nde meydana geldi. Hülya Akgün yönetimindeki 6 SHE 62 plakalı otomobil, sokakta oynayan Azer Şenol'a çarptı. Kazaya tanık olan Azer ailesinin tepki gösterdiği sürücü, paniğe kapılarak otomobili sürmeye devam etti ve çocuğun üzerinden geçti. Azer olay yerinde hayatını kaybederken, gözaltına alınan Hülya Akgün tutuklandı. Akgün hakkında 25 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sonunda Akgün'e, 'bilinçli taksirle adam öldürmek' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca ehliyetine 1 yıl el konulmasına karar veren mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.'ÇOCUĞU EZİP GEÇTİ'Azer Şenol'un ailesi, sanığa verilen cezayı az bularak tepki gösterdi. Baba İrfan Şenol, "Yolun kenarında oturuyorduk. Çocuğum da orada oynuyordu, hatta üç çocuk oynuyordu. Yolun kenarında otururken böyle pat diye bir ses duyduk. Kırmızı bir araç döndü, vurdu durdu. Normal bir şekilde çocuk yere düştü, kalkıyordu. Biz de çocuğun yanına giderken kadına dur diyorduk. Tam arabaya bir adım kala, gaza bir yüklendi, ben o esnada önünde olsaydım beni de ezecekti. Arabaya dokunamadım, plakasını dahi alamadan kaçtı gitti. İlk çarpmada çocuk ayağa kalkmaya çalışıyordu. Fazla bir şeyi yoktu, burnu bile kanamamıştı. En fazla ezilme olabilir, fazla da hızlı vurmadı zaten, geldi sadece dokundu. Sonra çocuk yere düştü, kalkıyordu. Bu sırada şoför gaza yüklendi ve çocuğu ezip geçti. Cezası bence çok az. 6 yaşında bir çocuğun hayatı bu kadar az mı yani? Yetkililerin buna bir çözüm bulması lazım. 6 yaşında çocuk, burada benim evimin yanında, evimin karşısında, benim bir ev yakınımda oynayamadıktan sonra nerde oynayacak bu çocuklar?" dedi.'ÇOCUĞUM OKULA BAŞLAYACAKTI, HAYALLERİ VARDI'Verilen kararı kabul etmediğini söyleyen gözü yaşlı anne Songül Şenol ise şöyle konuştu: "Ben bu kararı kabul etmiyorum. Benim çocuğum bu sene birinci sınıfa başlayacaktı. Onun hayalleri vardı. Ölmeseydi, 21 gün sonra doğum günü vardı. Bizden sürpriz doğum günü bekliyordu, ama öldü. Gitmek istediği okulun karşısına gömdük onu. Her okulun yanından geçtiğimde yaşadığım acıyı kimse anlayamaz, çünkü benim çocuğum okula gidecekti. Onun yaşıtları okulda okuyor. Bu ceza çok az. Adalet bu olmamalı. Ben bunu trafik kazası olarak kabul etmiyorum. Evet ilk vurduğu trafik kazası olabilir, ama ikinci kez yaptığı hamleyi asla kabul etmiyorum. Buna birisi baksın. Ben geceleri uyuyamıyorum. Doktorun verdiği hiçbir ilaç beni uyutmuyor. Benim çocuğumun hayatı bu kadar ucuz olamaz. Ben çocuğumu gözümden sakındım. Benim çocuğum ezildi, öldü. Karşı taraf çok zengin, yedi avukat tuttuklarından da belli. Bu yedi yılın yatarı ne kadar bilmiyorum. Benim çocuğumun hayatı bu kadar ucuz olmamalı."

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYORSemih ŞAHİN- Huzeyfe ÖZDEMİR/BURSA,

=================================

İş insanlarına sahte senet düzenleyen şebeke 186 milyonluk vurgun yapmış

ADANA'da, iş insanlarının imzalarını taklit ederek 186 milyonluk vurgun yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 2'si avukat 6 kişi tutuklandı.İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerine ihbarda bulunan iş insanı imzasının taklit edilerek, kendi adına 5 milyon liralık senet hazırlandığını ve icra işleminin başlatıldığını söyledi. Harekete geçen ekipler, savcılıktan alınan izinle, teknik ve fiziki takibe başladı. Yapılan çalışma sonucu şebekenin aynı yöntemle, zengin iş insanları adına sahte senet düzenleyip  186 milyon lira senet hazırlayıp icra başlattıkları ortaya çıktı. Adana ve İstanbul'da 14 şüpheliyi yakalamak için harekete geçen polis, 14 Şubat'ta 13 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda, 30 bin liralık sahte senet ve çok sayıda dijital malzemeye el koydu. Aralarında özel banka çalışanı N.P.'nin de olduğu şüphelilerin, bu bankada yüklü hesapları olan iş insanlarının hesap ve imza sirkülerinin bilgilerini, çeteye verdiği saptandı. Daha sonra avukat olan F.P. ve O.Y.'nın de bu kişiler hakkında icra işlemi başlattığı öğrenildi. Emniyetteki sorgularında suçlamaları kabul etmeyen şüphelilerden F.P ve O.Y.'nin de aralarında bulunduğu 6 kişi tutuklandı. 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

============================

6'ncı kez alkollü yakalandı, ehliyetine 2040 yılına kadar el kondu

BURDUR'da kırmızı ışık ihlali yapıp, polisten kaçarken ekip aracıyla park halindeki bir kamyonete çarpan alkollü minibüs sürücüsü Mustafa A.İ.'nin (44) ehliyetine 2040 yılına kadar el konuldu. Mustafa A.İ.'nin 6'ncı kez alkollü olarak yakalandığı belirtildi. Köprübaşı kavşağında 15 DY 432 plakalı minibüsüyle kırmızı ışık ihlali yapan Mustafa A.İ., trafik polislerinin 'dur' ihtarına uymayarak, yoluna devam etti. Özgür Mahallesi Cümbüşlü Caddesi'nde durdurulan Mustafa A.İ., alkolmetreyi üflemeyi reddetti. Yeniden kaçmaya çalışan Mustafa A.İ., aracıyla trafik ekip otosunun dikiz aynasına çarparak kırdı. Aynı mahallede, Tabak Sokak'ta önce park halindeki 03 VL 328 plakalı kamyonete, ardından kaldırıma çarpan minibüsten inip yaya olarak kaçmaya çalışan Mustafa A.İ., mahalle bekçileri tarafından yakalanarak polise teslim edildi.Mustafa A.İ.'nin, Burdur Devlet Hastanesi'nde yapılan alkol muayenesinde 1.42 promil alkollü olduğu tespit edildi. Sürücünün ehliyetine altıncı kez alkollü araç kullanmaktan 2040 yılına kadar el konuldu ve çeşitli maddelerden 13 bin 127 lira idari para cezası uygulandı. Minibüs ise çekiciyle otoparka çekildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Minibüsteki hasarPolis ekipleriÇarptığı kamyonetteki hasarDetayÇekiciyle götürülmesi

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

============================

Ödüllü gazetecinin bağışlanan organları nakil bekleyen 6 hastaya umut oldu

MANİSA'nın Salihli ilçesinde, karşıdan gelen otobüsle çarpışan otomobilin ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 3 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen sürücüsü 46 yaşındaki ödüllü gazeteci Hakan Tankaya'nın ailesi tarafından bağışlanan organları nakil bekleyen 6 hasta için umut oldu.Geçen 14 Şubat'ta Salihli'den İzmir yönüne giden Nurullah Akbaş'ın kullandığı 35 PK 429 plakalı yolcu otobüsü Ankara-İzmir Karayolu, Caferbey mevkisinde karşıdan gelen Hakan Tankaya yönetimindeki 45 LE 510 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, hurdaya dönen otomobilin sürücüsü, 2 çocuk babası Tankaya, ağır yaralandı. Uzun yıllardır Antalya'nın Manavgat ilçesinde yerel gazetecilik yaptığı öğrenilen Tankaya, ambulansla Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı.  Durumu ağır olan Tankaya'nın dün sabah saatlerinde beyin ölümü gerçekleşti. Turgutlu Devlet Hastanesi Organ Nakli Birimi Koordinatörü Dr. Güler Turgut'un görüştüğü ailesi, vasiyeti üzerine Tankaya'nın organlarını bağışladı. Ege Üniversitesi Hastanesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi'ne gelen ekipler, 4 saatlik bir operasyonla Tankaya'nın karaciğer, böbrek ve kornealarını aldı. Tankaya'nın bağışlanan organlarından karaciğer, böbrek ve kornealarının bu hastanelerde sıra bekleyen toplam 6 hastaya nakledileceği öğrenildi. Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ümit Aksoy ve Organ Nakli Birimi Koordinatörü Dr. Güler Turgut, organ bağışının önemine dikkat çekip,  Tarkaya Ailesi'ne duyarlılıkları nedeniyle teşekkür etti.Organ bağışı konusunda farkındalık için mücadelesi ile tanınan Tankaya, Anadolu basını Özendirme Yarışması 'Yerel Haber' dalında 2013 yılında 'Yüz nakli için umutlu bekleyiş' haberiyle birincilik ödülüne layık görülmüştü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Organları bağışlanan Hakan Tankaya'nın fotoğrafıAlınan orgğanların götürülmesinden görüntüHastaneden görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Doğan ÇİZMECİ/ TURGUTLU (Manisa),


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement