1)ABD, İNGİLİZ VE FRANSIZ ASKERLER YPG VE AŞİRET LİDERLERİ İLE TOPLANDI
ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonda bulunan ABD'li, İngiliz ve Fransız askeri temsilciler, YPG'nin ana unsuru olduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve bölgedeki aşiret liderleriyle Suriye'nin Deyrizor kentinde bir araya geldi.
DEAŞ'a karşı kurulan uluslararası koalisyonda yer alan ABD'li, İngiliz ve Fransız komutanlar, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak bilinen YPG'nin ana unsuru olduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve bölgedeki aşiret liderleriyle bir araya geldi. Suriye'deki Kürt sitelerinde yer alan haberlere göre, Deyrizor operasyonunu yöneten YPG'li Polat Can'ın da katıldığı toplantıda, bölgenin son durumu ele alındı. Toplantıya katılan koalisyon güçleri komutanlarının, DSG'nin koalisyonun bir parçası olduğunu ve DSG'ye yönelik yardımların devam edeceğini söyledikleri ileri sürüldü. Toplantıda YPG'li Can'ın ise DSG'nin bölgedeki farklı yapılardan oluştuğunu ve herkesin destek olması gerektiğini söylediği iddia edildi. Toplantı sırasında özellikle DEAŞ karşıtı koalisyonda bulunan ülkelerin askeri sorumlularının fazla görüntü ve fotoğraf vermek istemediklerinin gözlemlendiği belirtilirken, DEAŞ'tan temizlenen bölgenin geleceği ile güvenliğinin sağlanması konularının toplantıda ele alındığı öğrenildi.
SURİYE-IRAK SINIRINDA DSG-IRAK ORDUSU GÖRÜŞMESİ
Öte yandan Deyrizor'da koalisyon temsilcileri, terör örgütü YPG ve aşiret liderleriyle toplantı yaparken, Suriye- Irak sınırında ise DSG ile Irak ordusu komutanları bir araya geldi. Deyrizor'dan geçen Suriye-Irak sınırının güvenliğinin tartışıldığı toplantıda, ortak koordinasyon merkezi kurulmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Görüşmüye Irak ordusunu temsilen Irak Cizire Güçleri Genel Komutanı Kasım Muhammed Salih ve yardımcısı General Abdul Huseyin katılırken, DSG'yi temsilen ise Hasan Kamişlo ile Engizek Halil katıldı. Görüşmede, bölge, terör örgütü DEAŞ'tan tamamen temizlenene kadar güvenliğin sağlanabilmesi konusunda sınır güvenliği ve bilgi akışı için sınır hattında ortak koordinasyon merkezi kurulmasının kararlaştırıldığı belirtildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Koalisyon temsilcilerinin Deyra Zor'da YPG ve aşerit liderleri el görüşmesi
-Toplanhtıdan çıkmaları
Haber-Kamera: DİYARBAKIR,
========================================================
2)MAHALLE TAŞINMAZLARI İHALESİNDE GERGİN ANLAR
ANTALYA Muratpaşa ilçesi Ermenek Mahallesi'nde yaşanan mülkiyet kargaşasını gidermek için Muratpaşa Belediyesi tarafından yapılan 7'nci ihalede, vatandaşlar ile polis ve zabıta görevlileri arasında arbede yaşandı. Mahalleli, ihaleye dışardan girenlere müsaade edildiği gerekçesiyle zabıta ekipleri ve polisle kavga etti. Muratpaşa Belediyesi, Ermenek'teki 110 taşınmazı Değirmenönü Kültür Merkezi'nde açık teklif usulüyle ihaleye çıkardı. Gecekonduların yer aldığı mahallede 30 yıldır oturanlar, oturdukları evleri alabilmek için sabah erken saatlerde ihalenin yapıldığı merkeze geldi ve uzun kuyruklar oluşturdu.
Üzerinde gecekondu, bahçe, sera ve az sayıda ticari alan bulunan arazilerin ihalesinde arbede yaşandı. Ermenek sakini vatandaşlar, arazi için ihaleye dışarıdan giren vatandaşlar olduğunu iddia ederek zabıta ekiplerine ve polise tepki gösterdi. Bazı mahalleli, Perihan Çelik adlı kadının, mahallede oturmamasına rağmen ihalelere katılarak fiyat yükselttiğini ve konut satın aldığını söyledi. Yaşanan kargaşa sırasında bazı vatandaşlar duruma tepki göstererek, güvenlik amacıyla bulunan demir bariyerleri polis ve güvenlik güçlerinin üzerine attı. Bir başka vatandaş ise demir bariyerleri aşarak polislere tepki verirken, ekipler bu kişiye müdahale etti. Olayların büyümesiyle polis biber gazı sıkarak müdahale etti.
Olayların yatışmasının ardından ihale için ismi okunan bir kadın alana girmek isteyince mahalleli kadını engellemek istedi. Yaşanan kargaşada başka bir kadın, içeri girmek isteyen kadının saçından tutarak engellemeye çalıştı. Demir bariyerleri geçen kadını polis ekipleri ve güvenlik güçleri içeri almaya çalışırken, mahalleli kadına fiziki şiddet uygulamaya devam etti. Alana takviye polis ekiplerinin gelmesiyle gerginlik yatıştırıldı.
Ermenek Mahalle Muhtarı Hüseyin Elmalı, mahallede 40 yıldır vatandaşların evi bucağı bulunduğunu belirterek, "Bu vatandaşları nasıl sokağa atacağız. Toprak namustur. Vatandaş çok eziyet çekiyor. Bu eziyetin bir an evvel çözülmesini istiyorum. Parası olan içeri alınıyorsa, parası olmayanın dışarı atılmasına gerek yok. Ben sokakta mı yatacağım, vatandaşı sokakta mı yatıracağım. Benim tek isteğim bu duruma bir çare bulunması. Parası olan geliyor, garibanın evine toprağına göz dikiyor. Biz nasıl Suriye'den gelen vatandaşı kabul ediyorsak, Ermenek Mahallesi'ni Antalya'ya sığdıramayacak mıyız? Sığdıramıyorlarsa hepimiz göçüp gidelim" diye konuştu.
Mahallede oturan İrfan Koçaş ise "50 senedir bu vatandaşlar burada. Kendi mülkiyetlerinin kendilerine verilmesini istiyorum" dedi.
İçeride ihale devam ederken dışarıda gerginlik devam etti.
Görüntü Dökümü:
------------------------------
İhale salonu dış görüntü
Polis ve güvenlik görüntüsü
Vatandaşların bariyerleri atması
Camları kırması
Polisin biber gazı sıkması
Yaşanan arbede
Kadınların saç- baş kavga emtesi
İhaleye girecek kadına, bir erkek tarafından tokat atılması
Polisin müdahalesi
Bağırmalar
İhale girmek istenenlerin engellenmesi
Çıkan kavga
Polisin müdahalesi
347 MB/// 05.48
Haber: Süleyman EKİN- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)
===================================================
3)AŞIRI KİLO, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU
ERZURUM, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Tarih Öğretmenliği Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi, Kadir Kaan Keten (20) kaldığı öğrenci evindeki yatağında arkadaşı tarafından ölü bulundu. 160 kiloluk Keten'in ölüm nedeninin ilk belirlemelere göre, aşırı kiloya bağlı olarak solunum yetmezliği ve kalp krizi olduğu belirtildi. Atatürk Üniversitesi'nde Gül Meral (19)adlı bir öğrenci de 21 Ekim günü aşırı zayıflık nedeniyle kaldığı yurttaki yatağında ölü bulunmuştu. Olay, 8 Aralık günü merkez Palandöken ilçesi Müftü Solakzade Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'ndeki öğrenci evinde meydana geldi. KKEF Tarih Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Kadir Kaan Keten, arkadaşı Burak B. tarafından saat 19.00 sıralarında yatağında oturur halde görüldü. Keten'e seslenen ve hiçbir yanıt alamayan Burak B., arkadaşının yanına gittiğinde öldüğünü fark etti. Burak B., yaşadığı şokun ardından durumu 112 acil ve polisi arayarak bildirdi. Kısa sürede gelen ekipler üniversite öğrencisi Kadir Kaan Keten'in vücudunda hiçbir darp izine rastladı. Keten'in cesedi Bölge Eğitim ve Araştırama Hastanesi morguna kaldırıldı. 160 kiloluk Keten'in ölüm nedeninin ilk belirlemelere göre, aşırı kiloya bağlı olarak solunum yetmezliği ve kalp krizi olduğu belirtildi.
Bir süre önce memleketi Amasya'dan gelen Keten'in kilolarından kurtulması için ailesinin Şubat tatilinde oğullarını ameliyat ettirmeye karar verdiği öne sürüldü. Erzurum Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi sonrası Kadir Kaan Keten'in cenaze Amasya'ya götürülmek üzere amcasına teslim edildi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı 2'nci sınıf öğrencisi Gül Meral de geçen 21 Ekim günü kaldığı Aziziye Kız Yurdu'nda oda arkadaşı E.S. tarafından yatağında ölü olarak bulunmuştu. 35 kilo aralığında olduğu belirtilen Erzincanlı Gül Meral'de aşırı zayıflığa bağlı olarak öldüğü açıklanmıştı.
Görüntü Dökümü
----------------(ARŞİV)
-Çocuğun fotoğrafları
-Adli Tıp Kurumu dış plan görüntüsü
Turgay İPEK/ERZURUM, -
==================================================
4)KIRILAN SINIF KAPILARINA İLGİNÇ KORUMA
ERZURUM merkez Palandöken ilçesindeki okullarda öğrenciler tarafından kötü kullanım nedeniyle kırılmalara neden olan sınıf kapılarına ilginç bir koruma yöntemi getirildi. Kapılar, Türkiye ve kente mal olmuş ünlü kişilerin fotoğraf ve biyografilerini içeren bilgilerle giydirme yapıldı. Buna saygı gösteren öğrenciler şimdi kapılara karşı daha duyarlı davranmaya başladı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu sınıf kapılarını Mevlana'dan Nene Hatun'a kadar onlarca kişinin fotoğrafları biyografileri ile birlikte kapılara giydirildikten sonra öğrencilerin böylelikle hem kapıları koruduğunu hem de bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Görüntü Dökümü (ÖZEL)
-Sınıf kapılarına asılan fotoğraglır
-Öğrencilerin kapımardaki fotoğraflara bakmaları
-Okulların iç ve dış görüntüsü
-İlçe Milli Eğitim Müdürü ile röp
Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,
(Süre: 05.46 Dk/ 348 MB)
=====================================================
5)BAHÇEYE YAVRULAYAN SOKAK KÖPEĞİNE MAHALLELİ SAHİP ÇIKTI
SİVAS'ın Suşehri ilçesinde bir evin bahçesindeki odunluk kısmında yavrulayan sokak köpeğine mahalle sakinleri sahip çıktı. İlçede başıboş bir sokak köpeği, Cumhuriyet Mahallesi'nde Gülnihal İnal'a ait evin bahçesindeki odunluk kısmına girerek burada 9 yavru dünyaya getirdi. Odunlukta anne köpek ve yavrularını gören ev halkı büyük şaşkınlık yaşadı. Kış ayanın gelmesi nedeni ile yavruları ile sokakta kalmasına kıyamayan ev sahipleri, mahalle halkının da desteği ile anne köpek ve yavrularına sahip çıktı. Mahalle sakinleri günlük düzenli olarak anne ve yavrularını süt ile beslemeye başladı. Mahalle sakinlerinden Emine Atmaca köpek ve yavrularını kışın kaderlerine terk etmek istemediklerini belirterek, "Bizler de toplanıp her sabah köpeğimize yavrularımıza süt ve gıda temin etmekteyiz." dedi. Mahallede yaşayan Ayşegül Akbaş ise, "Bu hayvanlarımıza eziyet etmeyelim. Onları koruyalım ahde vefa duygularımızı yitirmeyelim. Hepimiz can taşıyoruz." dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Mahalle sakinlerinin süt ve yemek getirmesi
- Anne ve yavru köpeklerden görüntü
- Yavruların annelerini emmesi
- Mahalle sakinlerinin konuşmaları
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas),
(198 Mb)
====================================================
(ÖZEL HABER)
6)SONRADAN EVLAT EDİNDİKLERİ ENGELLİ ÇOCUĞU GERİ VERMEYEN AİLE 25 YIL SONRA İKİZ BEBEK SAHİBİ OLDU
RİZE'nin Çayeli İlçesi'nde oturan Şengün ailesinin, İstanbul Fatih Camii avlusuna terk edilen ve 4 aylıkken yuvadan alarak evlat edindikleri çocuğun, 3 yıl sonra zihinsel engelli olduğunu öğrendikleri ortaya çıktı. Hakları olmasına rağmen yuvaya geri vermedikleri Fatih Cihan adını koydukları çocuğu sevgi ile büyüten aile 25 yıl sonra ikiz bebek sahibi oldu. Aile evlat edindikleri engelli çocukla, 6 yaşına gelen ikiz çocuklarını bir arada sevgi ile bakıyor. Anne Hatice Şengün, "Fatih Cihan'ı geri vermememiz yüzünden Allah bize bu yaşta 2 çocuk nasip etti. Fatih Cihan'ın gelecekleri onlar dedi.
Çayeli İlçesi'nde oturan 56 yaşındaki Hatice ve 65 yaşındaki Recep Şengün çifti, 25 yıl önce çocukları olmadığı için İstanbul'da Darülaceze'ye başvurarak evlat edinmek istedi. Gösterilen 6 çocukta kararsız kalan aile, İstanbul Fatih Camii avlusuna terk edilen ve Fatih adı verilen 4 aylık bebeği almaya karar verdi. Fatih adına Cihan'ı da ekleyen aile, 3 yıl sonra çocuğun zihinsel engelli olduğunu öğrendi. Hakları olmasına rağmen çocuğu geri vermeyen ve tedavisi için yıllarca uğraşan Şengün ailesi, 3 kez ameliyat geçiren Fatih Cihan'ı Zihinsel Engelliler Okulu'na verdi, eğitim almasını sağladı.
KANSERİ YENDİ, 5'İNCİ DENEMEDE İKİZ BEBEK SAHİBİ OLDU
Fatih Cihan'ı sevgi ile büyüten Hatice Şengün, bu süreçte rahim kanseri olduğunu öğrendi. Erken teşhis konulan Hatice Şengün'ün aldığı tedavi sonuç verince kısa sürede kanseri yenmeyi başardı. Doktorlarının onayı ile tüp bebek denemesine başlayan Hatice Şengün 5'inci denemede ikiz kız ve erkek bebek sahibi oldu. Dolunay ve Hasret adını koydukları bebekleri 5 yaşına ulaşan anne ve baba zihinsel engeli açısından herhangi bir düzelme yaşamayan ve 25 yaşına ulaşan Fatih Cihan'la birlikte çocuklarına sevgi ile bakıyor. Günün her anını birlikte geçiren aile alış verişe birlikte gidiyor, parkta birlikte oynuyor, yürüyüşe birlikte çıkıyor.
"FATİH CİHAN'IN GELECEĞİ İKİZLERİM OLACAKö
29 yıllık evli olduğunu anlatan Hatice Şengün, doktorların çocukları olamayacağını belirtmesi üzerine evlatlık edinmeye karar verdiklerini belirterek "4 aylıkken aldığımız Fatih Cihan'ın 3 yaşında özürlü olduğunu öğrendik. 20 yaşına kadar tek çocuğumdu. Ev hanımıyım, sadece onunla hayatımı sürdürdüm. Sonra onun geleceğini düşünmeye başladık. Rize'de okulunun olduğunu öğrenince eşim ve Fatih Cihan beraber İstanbul'dan Rize'ye göç ettik. 9 yıl burada eğitimini aldırarak tamamladık. Bu süreçte bir rahatsızlık geçirdim. Kanser olduğumu öğrendim. Başlangıç aşmasında hemen tedavimi yaptırdım. Tedavi sonucunda doktorum iyileştiğimi ve tüp bebek yapabileceğimi söyledi. Beyimle beraber tedavi olduk. 4 kez denememize rağmen çocuğumuz olmadı. 5'inci denemede ikiz bebeklerimiz dünyaya geldi. Fatih Cihan'ı geri vermememiz yüzünden Allah bize bu yaşta 2 çocuk nasip etti. Fatih Cihan'ın gelecekleri onlar. Onlara büyüdüklerinde Fatih Cihan'ın bize Allah'ın hediyesi olduğunu anlayacaklarö dedi.
"BEN DOĞURMADIM AMA DOĞURANDAN ÇOK SEVİYORUMö
1992 yılında Fatih Cihan'ı evlat edindiklerini hatırlatan Hatice Şengün, şöyle dedi:
"Gösterdikleri çocukların hiç birini sevemedik. Beyim bu oğlanı görünce sevdi bende görünce sevdim. Aldık kucakladık bağrımıza bastık. Adı Fatih'ti. Bizde Cihan ekledik adına. Çocukta ilk başlarda bir durgunluk vardı. Normalde konuşmuyor, mimikleriyle cevap veriyordu. Bir gün kulaklarının aktığını gördüm. Hastaneye götürdük, Cihan'ın sağır olduğunu öğrendik. 2-3 kez ameliyat ettirdik, duymaya, konuşmaya başladı. Bu kez zihinsel engelli olduğunu öğrendik. Bunun üzerine yetimhaneden 'geri alalım' dediler. Beyim 'Ya bizim olsaydı, gerimi verecektik' dedi ve vermedik. O bize Allah'ın hediyesidir. Bakmak zorundayız. 25 senedir Cihan bizim ailemizden bir parçası ve mücadelemizi beraber sürdürüyoruz. Bize çok 'Aldınız, ettiniz, özürlüdür, geri verin, ne olacak, hayatınızı kararttı' diye oldun. Ama veremedik o bizim bir parçamızdı. Ben doğurmadım ama doğurandan çok seviyorum, daha çok bağlıyım. Babamızda öyle. Hiçbir yere onsuz gitmeyiz, onsuz bir şey almayız. Bir yere gitsek hep önde olan Cihan. Kardeşlerini çok seviyor onlarda ağabeylerini çok seviyorö
Baba Recep Şengün de zihinsel engelinden dolayı çocuğu geri almak istediler ama kendisinin buna razı gelmediğini belirterek Fatih Cihan'ı çok sevdiğini anlattı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Aileden evde detaylar
Hatice ve Recep Şengün ile röp.
Sokakta detaylar
Fatih Cihan ve çocuklarla röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA
======================================================
7)TOKAT'TA İLK KEZ AMELİYATSIZ KALP DELİĞİ KAPATILDI
TOKAT Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Arısoy ameliyatsız anjiografik işlem ile akciğere giden ana atar damardaki darlığı genişleterek, kalp deliğini kapattı.
Tokat'ın Zile ilçesine bağlı Savcı köyünde yaşayan 29 yaşındaki Aliye Tunç, kollarındaki ağrıların artması üzerine Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tetkiklerden Tunç'un kalbinde delik olduğu ve ana atar damarlarda darlık olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Arısoy kentte bir ilke imza atarak kalp deliğini ameliyatsız anjiografik yöntemle kasıktan iğne ile girilerek kapattı. Doç. Dr. Arif Arısoy, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi kardiyoloji bölümü kliniğinde ekip olarak 2 vakaya ameliyatsız anjiografik yöntemle işlem yaptıklarını söyledi. Anjiografik yöntemle Aliye Tunç'a iki farklı işlem yapıldığını ve yapılan işlemin Tokat'ta ilk olduğunu belirterek, "İlk olarak işlem yaptığımız hastamız 20 yaşlarında genç bir hastamız. Akciğere giden ana atardamarında ciddi bir darlık, eş zamanlı yine iki kalp kulakçığı arasında delik vardı. Büyük bir delikti. Biz bunu ameliyatsız bir yöntemle her ikisini ayrı seansta kılıf dediğimiz yöntemle kasıktan basit bir iğne yardımı ile girerek önce balonla atardamarını genişlettik. İkinci seansta ise kalbindeki deliği kapattık. Şemsiye denilen küçük bir cihaz koyarak kapattık. Tabi bu süre içerisinde hastada nefes darlığı, çarpıntı, yürüyememe, kilo alamama şikayeti ile gelmişti hastamız. Hatta bir miktar gelişme geriliği vardı. Bu ana atardamarını açtıktan sonra kilo almaya başlayarak nefes darlığında azalma meydana geldi. Ancak tüm şikayetleri geçmemişti. İki gün öncede kalbindeki deliği ameliyatsız yöntemle kapattık.Yine aynı o hastamız gibi tabi ancak onun akciğer atardamarında darlık olmayan, kalbi delik olan bir hastamız vardı. Bunu da aynı gün içerisinde 40 dakikalık bir işlemle kalbine şemsiye dediğimiz cihazı koyarak ameliyatsız, narkoz vermeden, hafif bir uyku vererek o hastamızın da kalpte bulunan deliği kapattık" dedi.
"İL DIŞINA GİTMEK ZORUNDA KALIYORLARDI"
Doç. Dr. Arif Arısoy, bu hastaların daha önce şehir dışına giderek tedavi olduklarını söyleyerek, "İl dışına gitmek zorunda kalıyorlardı. Ama artık biz bu işi devam ettireceğiz. Hastalarımız il dışına gitmek zorunda kalmayacaklar. Biz klinik olarak bütün arkadaşlarımızla beraber yapıyoruz. Vatandaşlarımıza çağrı yapıyorum, bu tür şikayetleri olan, nefes darlığı olan, özellikle genç hastalarımız kardiyoloji bölümünde muayeneye girmeleri faydalı olabilir. Sadece kalpte delik değil, bazen doğuştan kapak problemleri, kalpte kapak darlıkları da olabiliyor. Çok önceki yıllarda açık kalp ameliyatı gerekebiliyordu. Artık başka illerde de birçoğu ameliyatsız yöntemlerle tedavi ediliyor. Bizde özellikle ilk bahsettiğim hasta için, iki doğuştan ciddi hastalığın bir arada olması nedeniyle ikisini de ameliyatsız çözmekle bu probleme iyi bir iş başardığımızı düşünüyorum." diye konuştu. Doç.Dr. Arısoy, bu tür vakalarda erken teşhis ve tedavinin önemli olduğunu söyledi.
Ameliyatsız anjiografik işlem ile akciğere giden ana atar damardaki darlığı genişletilip kalp deliği kapatılan Aliye Tunç ise, "Çocukluğumdan beri hastaydım. İyi olmuşumdur diye düşünüyordum. Kollarım aşırı ağrımaya başlayınca Zile Devlet Hastanesine gittim. Orası da Tokat Devlet Hastanesine sevk etti. Buraya geldiğimde beni başka ile sevk etmeyin, burada tedavi edin dedim. Ameliyattan önce sıkıntılıydım. Tedavi olduktan sonra iyi oldum." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Hastaneden görüntüler
-Hastaların görüntüsü
-Doktorun açıklamaları
-Hastanın konuşması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ- Halil İbrahim YEL/TOKAT,
(278 mb)
======================================================
8)CEYHAN BELEDİYE ESKİ BAŞKANI ÖZTÜRK, FETÖ'DEN GÖZALTINA ALINDI
İÇİŞLERİ Bakanlığı'nca yürütülen soruşturmalar kapsamında, AK Parti'den ihraç edildikten sonra geçen 15 Haziran'da görevden alınan Adana'nın Ceyhan Belediye eski Başkanı Alemdar Öztürk, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Adana'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Ceyhan ilçesinde şafak operasyonu düzenledi. Polis, operasyonda Ceyhan Belediye eski Başkanı Öztürk ile 10 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilerin 3'ünün meclis üyesi, 4'ünün ise belediye çalışanı olduğu belirtildi. FETÖ'ye belediyeden kaynak aktardıkları ve finans sağladıkları iddia edilen şüpheliler, sorguya alındı.
EŞİNİ KOORDİNATÖR YAPMIŞTI
AK Parti'den belediye başkanı seçilen Alemdar Öztürk, eşi Hatice Kübra Öztürk'ü Kültür ve Sosyal İşler Koordinatörlüğü görevine getirmiş, hakkında bazı usulsüzlük iddiaları gündeme gelmişti. Geçen ocak ayında 'eşini belediye başkan yardımcısı yaparak özel nüfuz kullanmak, imar uygulamalarında menfaate dayalı iş ve işlemler yapmak AK Parti ilkeleri ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilemek' iddiaları ile AK Parti Disiplin Kurulu kararıyla partiden ihraç edilen Öztürk, geçen 15 Haziran'da görevden alınmıştı.
ADANA, -
====================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?