1)BAKAN SOYLU: KAÇAK GÖÇMENDE SAYI YÜZDE 98'E DÜŞTÜ
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, 2015 yılında Yunanistan tarafına geçen kaçak göçmen sayısı 853 bin 650 iken Türkiye'nin aldığı tedbirlerle bu sayının yüzde 98 azaldığını belirterek, "2017 yılı sonuna gelindiğinde bu geçişler 20 bin 364'e geriledi. Bir günde 9 bin 800 kişi geçerken, 2017 ortalaması günlük geçiş 70 kişidir" dedi. Soylu, düzensiz göçle mücadeleye destek vermek için 2016 yılından beri Ege'de görev yapan NATO unsurları için de "Artık Ege'den çekilme zamanı gelmiştir" diye konuştu. Akdeniz'de sahili olan ülkelerin Sahil Güvenlik Teşkilatları arasında işbirliğini geliştirmek amacıyla 2009 yılında oluşturulan Akdeniz Sahil Güvenlik Faaliyetleri Forumu'nun (MCGFF) 6'ncısı, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ev sahipliğinde Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Beldibi Mahallesi'ndeki Paloma Renaissence Otel'de başladı. 13 ülkenin sahil komutanlarının yer aldığı toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Süleyman Soylu, aynı mahallede büyüyen çocuklar arasında güçlü duygusal bağ olduğunu ve birbirleriyle oynadıklarını söyledi. Bu çocukların zaman zaman tartıştıklarını ve bazen ufak tefek kavga ettiklerini kaydeden Soylu, "Ama sonra tekrar güçlü bir bağ ile birbirlerine sarılıp barışırlar. Zaman geçse de aralarındaki bağ asla kopmaz. Bazıları birbiriyle evlenirler, iş ortağı olur. Belki farklı ailelerin çocuklarıdırlar ama o mahallenin verdiği ruhu asla ama asla kaybetmezler. Ben Akdeniz'e ve sizlere baktığım zaman böyle bir duyguya kapılıyorum. Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin insanları bana göre aynı mahallenin çocukları gibidir. Ortak bir duyguya, geçmişe ve kültüre sahiptir. Dinleri, dilleri, farklılıkları ne olsa da algıları, tepkileri, duyguları birbirlerine benzer" diye konuştu.
'DRAMATİK SAHNELERE ŞAHİT OLUYORUZ'
Daha önce böyle tecrübeyi Karadeniz'de yaşadıklarını belirten Süleyman Soylu, Karadeniz'i göçmen geçişi ve kaçakçılığının önlenmesi konusunda güvenli bir deniz haline getirmeyi birlikte başardıklarını aktardı. Özellikle Ortadoğu'da yaşanan siyasi hareketliliğin doğudan batıya doğru bir göçmen akımını başlattığını dile getiren Bakan Soylu, "Hepimiz dramatik sahneler görüyoruz. Aynaya baktığımızda insanlığımızı tarttığımız, olmaması gerektiğini konuştuğumuz, 'İnsanlığımızı mı kaybediyoruz acaba' diye kendi kendimize baktığımız dramatik sahneleri görüyoruz. Basit lastik bir botla hayatta kalmaya çalışan insanları görüyoruz. Bütün siyasi ve ideolojik düşüncelerimizi bir tarafa bırakarak şu gerçeği görmek zorundayız. Dünyanın doğusu ile batısı arasında büyük ekonomik farklılıklar bulunuyor. Bu şartlar batı ile doğu arasında bu eşitsizlik eşitlenmedikçe, doğuda sivillerin can güvenliği sağlanmadıkça bu sahneler kendiliğinden bitmeyecektir. Buradaki herkes bütün sahil güvenlik birimleri iyi niyetle bütün tedbirleri alsalar bile bu sorunun sizlerin boyunu aşan bir tarafı olduğu açık ve aşikardır" dedi.
'DÜNYA ÇILGINLIK HALİNDE'
Sahil güvenlik mensuplarının, jandarmaların, polislerin kıyı ve denizlerde ellerini uzatıp hayatlarını kurtarmaya çalıştığı veya cansız bedenleriyle karşı karşıya kaldığı insanları hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Dünya maalesef şu anlattığım tablo içerisinde bir çılgınlık halinde. Dönüp ne aynaya bakmaktadır ne de acaba ne oluyor, biz bunun neresindeyiz, bunu nasıl çözebiliriz diye anlayış içerisindedir. Biz 21'nci yüzyılı böyle hayal etmedik. Bu yüzyıl içerisinde böyle dramatik tablolarla karşılaşacağımızı hayal etmedik. Ekonomik farklılıkları giderip, savaşları durdurmak zorundayız. Çatışma ve şiddeti, fakirliği, dünyanın bir yerine hapsetmenin mümkün olmadığını görmek zorundayız. Dünyanın güzelliklerini paylaşmaya mecbur olduğumuzu kabul etmek zorundayız. Türkiye olarak sahil güvenlik noktasında iş yükümüzün oldukça fazla olduğu açık. Uyuşturucu, sigara kaçakçılığı, tarihi eser kaçakçılığı ve en önemlisi göçmen kaçakçılığı ile mücadele ediyoruz. Göçmen kaçakçılığı ile mücadele ederken sadece karşı kıyıya geçmesinler mantığıyla hareket etmiyoruz. Önemli olan o insanların denizden sağ kurtulması hem de yasadışı durumda kalmamalarını sağlamaktır."
YÜZDE 98 AZALDI
Göçmenlerin denize inmemelerinin sağlanması gerektiğini kaydeden Soylu, 2015 yılında Yunanistan tarafında 853 bin 650 olan düzensiz göçmen yakalaması gerçekleştiğini söyledi. Soylu, "Türkiye'nin göçmen geçişi konusunda aldığı tedbirlere, kendi sözlerine ve ahitlerine bağlılığını ifade etmek istiyorum. 2017 yılı sonuna gelindiğinde bu geçişler yüzde 98'lik düşüşle 20 bin 364'e geriledi. Bir günde 9 bin 800 kişi geçerken, bugün 2017 ortalaması günlük geçiş 70 kişidir. Bilinmesi gereken başka bir şey de merkezi ve Batı Akdeniz olarak bilinen rotalardaki hareketliliktir. Afrika'dan İtalya'ya geçişin 107 bin 28 olduğu, Afrika'dan İspanya'ya geçişin 3 bin 845'ten 2017 itibariyle 12 bin 328 olduğu gözlenmektedir."
'NATO'NUN ÇEKİLME ZAMANI GELMİŞTİR'
Ortaya çıkan rakamların ivmenin nasıl olduğunu ifade ettiğini dile getiren Süleyman Soylu, düzensiz göç rotalarının doğu Akdeniz ve Ege'de alınan tedbirler neticesinde İtalya ve İspanya hattına kaydığının anlaşıldığını aktardı. Soylu, "Düzensiz göç ile mücadeleye destek vermek için 2016 yılından beri Ege'de görev yapan NATO unsurlarının buradan çekilme zamanı gelmiştir" dedi.
'KARADENİZ'DE HAREKETLİLİK OLDU'
Bakan Süleyman Soylu, 13 Ağustos'tan itibaren yaklaşık 1 ay süreyle Karadeniz'de ani bir şekilde sanki birileri düğmeye basmış gibi başlayan hareketliliğin işbirliği ile kısa sürede kontrol altına alınabildiğini söyledi. Soylu, şöyle devam etti:
"Birdenbire Karadeniz'e göçmen akımı başlayıp Romanya'ya doğru gidişler olmuştur. Hemen koordinasyonu sağlayıp karadan, havadan, denizden tedbirleri aldık ve bu gidişi çok kısa süreç içerisinde sıfırlama imkanına sahip olduk. Egede ve Akdeniz'de aldığımız tedbirlerin ve tecrübemizin çok büyük etkisi var."
MAVİ KART UYGULAMASI
Türkiye olarak denizlerde ciddi bir denetim ve hassasiyet içerisinde olduklarını dile getiren Süleyman Soylu, denizlere yönelik sayısal bilgiler de verdi. Sahil Güvenlik Teşkilatı'nın son 2 yılda 4 bin 500 olayda, 11 milyon 736 bin lira ceza kestiğini belirten Soylu, "Mesele deniz kirlendikten sonra para cezası kesmek değildir. Asıl hedef kirlenmeyi önlemektir. Tekne sahiplerine sintineyi denize basma dediğimizde onlara bunu boşaltabilecek tesisler vermeliyiz. İhtiyaçları göz önünde bulundurarak özellikle küçük teknelerin kontrol altına almayı hedefleyen mavi kart uygulaması bu alandaki önemli bir boşluğu dolduracaktır. Bu sistem özetle atık takip sistemidir. Dünyada da tektir. Küçük teknelere mavi kart diye isimlendirdiğimiz küçük kart veriyoruz. Buna karşılık liman ve marinalarda kurulu atık boşaltma merkezlerimiz var. Elektronik sisteme entegre olan bu kartlar sayesinde küçük teknelerin limanda kurulu bu merkezlere atıklarını boşaltmasını sağlıyoruz ve bunu denetliyoruz. 78 kıyı tesisinde 43 özel marinada, 156 noktada mavi kart otomasyon sistemi kurulmuştur. Sistem kapsamında 29 bin kart dağıtıldı" diye konuşuldu.
'GÜNDE 15-20 BİN İNSANIN BATIYA GÖÇ ETMESİ HAYAL DEĞİL'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İran'da 2.5 milyonun üzerindeki Afgan'ın batıya göç etmeyi beklediğini söyledi. Batı ile doğu arasında eşitsizliğin acımasız bir şekilde devam etmesi durumunda gelişmiş batı ülkelerinin liderlerinin kendi konularına 'göçle nasıl uğraşırız' diye başlık yapmaktan kendilerini alıkoyamayacaklarına dikkati çekti. Türkiye'nin sahil güvenliklerde sorumluluğu ortaya koymaması durumunda günde 15-20 bin insanın batıya geçmesinin hayal olmadığını kaydeden Soylu, şöyle devam etti:
"Kimse kusura bakmasın. Bu konuda büyük bir yardım alıyor falan değiliz. Kendi imkan ve kaynaklarımızla bunları sağlamaya çalışıyoruz. Bugün birtakım teknolojilerden istifa ediyoruz. Artık denizler düzensiz göç konusunda en önemli alanlar. Buralara çok daha önemli tedbirler almak dünyanın ortak sorunudur."
BATIDAN KİMYASAL, DOĞUDAN DOĞAL UYUŞTURUCU TEHDİDİ
Akdeniz'deki rotanın aynı zamanda uyuşturucu taşıma rotası olduğunu anlatan Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu yaz özellikle işbirliği neticesinde uyuşturucu ile mücadelede önemli başarılar elde ettik. Ama denizin içerisinde bu zehri kimin, nasıl ve nereye taşıdığını, ne kadar taşıdığını yakalayabildiklerimiz kadar biliyoruz. Onun için burada istihbarat işbirliği çok önemli. Özellikle ülkemiz batıdan kimyasal uyuşturucuların, doğudan da doğal uyuşturucuların hedef ülkesi konumunda."
Soylu'nun konuşmasının ardından aile fotoğrafı çekildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
Bakan Süleyman Soylu'nun salonu girişi
Bakan Soylu konuk askerlerle selamlaşması
İçişleri Bakan Süleyman Soylu'nun konuşması
Toplu resim çekimi
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Levent YENİGÜN-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==================================================
2)TBMM Başkanı Kahraman'a, KTÜ'den 'Onur Doktorası' (EK)
"ÜNİVERSİTELER DÜŞÜNCE VE BİLİM ÜRETME YERİDİR"
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Trabzon'da, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Senatosu tarafından kendisine verilen 'Onur Doktorası' takdim törenine katıldı. Törende konuşan Kahraman, üniversitelerin öğrenci ve alimler topluluğu, bilgi ve düşünce üretim yerleri olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Üniversitelerin, Türk Dil Kurumu sözlüğünde karşılığı bilimsel kaygılarla araştırma yapılan kurum demektir. Üniversiteler, yerel ve günlük kaygı ve problemlerden uzak, kavga ve gürültüye karışmayan, hadiselere bilimsel açıdan bakan ideolojiler üstü öğretimler yapılan mekanlardır. Böyle olmalıdır. Üniversiteler mesleki eğitim kuruluşları değildir. İdeolojiyi aşılama ve tek tip insan yetiştirme yeri hiç değildir. Hazır müfredat verilerek sabitlenecek bir yerde değildir. Bilgi üretme ve işleme yeridir. Mesleki eğitim veren kurumlara üniversite değil yüksekokul denir. Üniversite düşünce ve bilim üretme yeridir. Üniversitede öğrenciye ezber dayatılmasında bulunulmaz. Üniversite hocalarına gösterilen saygı bilime ve ilime duyulan saygıdır. Üniversiteler özgür olmalıdır. Öğretim üyeleri kurumlar için rehberlik yapar. Üniversiteler ideolojiler üstü öğretim yeri olmalıdır. Eğitim değil öğretim. Eğitim askerlikte olur. Üniversitelere olabildiğince özgür araştırma ortamları tanınmalıdır. Fikirler tehdit altında olmamalıdır. Güvenli ve özgürlük ortamında serbestçe tartışılmalıdır. Kılık kıyafete karışmak ve müdahale etmek ilkelliktir. Bundan kurtulduk.ö
"TÜRKİYE DARBEYE UĞRAMAMALI"
15Temmuz darbe girişimine yönelik değerlendirmelerde bulunan Kahraman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O gece 'Eyvah' dedim hiç beklemedim bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Beklemediğim çünkü Türkiye'nin yükünü taşımaları mümkün değil artık. Askeriye bir peygamber ocağıdır. Görevi vatanı korumaktır. İdareye karışmamaktır. Demokrasi halkın hakimiyetidir. Sen gelmeyeceksin. Sen bu vatanın korumasını yapacaksın. Bağlı olduğun hükümet bu görevi yürütecek. Geçmişteki darbelerde ülkemiz kaybetti. Bu darbede ordumuz yoktu. O üniformayı giymiş teröristler vardı. Ordunun ana yapısı geldi demokrasinin yanında durdu. O gece hemen meclisi açmaya gittim. Çünkü fırtınalarda gemiyi ilk fareler terk eder kaptanlar değil. Milletvekillerine olağanüstü toplantı çağrısı yaptık. 3 partinin grup başkanvekillerini topladım. Hep birlikte sabahladık. Gece bildiri hazırladık. Orada bir bütünlük vardı. Ay yıldız altında birleştik. Bizi illaki felaketler mi birleştirecek? Biz biriz. Bir elin parmakları var. Hepsi birbirine bağlı.Yan yana gelirsek mutlu olacağız. Bu Yenikapı'da da oldu. Bu olmalı. Türkiye darbeye uğramamalı. Anayasa değişikliği bunu sağlayacak. Bundan sonra ülkemizde darbe olmayacak, istikrar olacak. Seçimle iktidara geldin mi bir dahaki seçime kadar indirme, düşürmek, gensoru, koalisyon olmayacak. Bu güzel ve doğru bir gelişmedir. Avrupa 'Bu sistem iyi sakın ha değiştirmeyin' diyor. Bizi ne kadar seviyorlar. 'Evet' kampanyasına ' Hayır','Hayır' kampanyasına 'Evet' dediler. Bu senarist devletlerden gelenler devletin şahsiyetinde bana 'Geçmiş olsun' diyorlar. 'Bir darbe atlattınız çok üzgünüz' diyorlar. 'Kırk yıllık emeğimizi boşa çıkardınız' diyorlar. Biz sorumluyu biliyoruz. Bir geri zekalı haini kulandılar bir araya geldiler. Ama biz bunu atlattık.ö
Bir çocukla yaptığı sohbeti anatan Kahraman, " 23 Nisan'da bir çocuğa 'Ne olacaksın?' diye sordum. 'Futbolcu' olacağım deyince ' Arda Turan, Ronaldo veya Messi'mi olacaksın' diye sordum. Zaten 3 tane futbolcu adı biliyorum. Oda bana 'Ben olacağım' dedi. Biz olacağız, kendimiz olacağız. Benliğimize güveneceğiz. Ne denirse onu yapmayacağız. İstedikleri kadar karşı dursunlar. Vize vermeyeceklermiş. Allah Allah. Biz, biz olacağız" ifadelerini kullandı.
Kahraman, öğrencilere kitap okumaları, meraklı ve araştırmacı olmaları tavsiyelerinde bulunarak sözlerini tamamladı.
ONUR DOKTORASI VERİLDİ
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a KTÜ Senatosu tarafından alınan kararla Rektör Prof. Dr. Süleyman Baykal tarafından 'Onur Doktorası' unvanı verildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
Kahraman'ın konuşmaları
Onur Doktorası verilmesi
Haber: Osman ŞİŞKO-Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON-DHA
=====================================================
ÇANAKKALE BOĞAZI'NDA GEMİ ARIZASI
3ARIZAYI GİDERMEK İSTEYEN GEMİCİ YARALANDI
ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçiş yaparken makinelerinde arıza meydana gelen "MSC Mediterranean" isimli konteyner gemisi Yapıldakaltı Mevkisi'nde demirledi. Arızayı gidermek isteyen gemi mürettebatından 1 kişi elektrik akımına kapılıp, yaralandı. Yaralı mürettebat içinde gemiye sağlık ekibi sevk edildi.
Bursa'nın Gemlik Limanı'ndan İtalya'ya konteyner götüren Panama bayraklı 202.8 metre uzunluğundaki 'MSC Mediterranean" isimli gemi, bugün saat 10.00 sıralarında Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yaparken makinelerinde arıza meydana geldi. Jeneratörden kaynaklandığı belirlenen arızayı gidermek isteyen bir gemici elektrik akımına kapılarak yaralandı. Gemi, Akbaş Feneri önlerine geldiğinde kaptan durumu telsiz anonslarıyla Çanakkale Boğaz Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi'ne bildirdi.
Tek makine ile yoluna devam etmek istemeyen kaptan, gemiyi geldiği yönen döndürüp, güvenli bir bölge olan Yapıldakaltı Mevkisi'ne demirledi.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait "Kurtarma-9" römorkörü tedbir amacıyla bölgeye gönderildi. Yaralı mürettebat içinde gemiye sağlık ekibi sevk edildi.
Görüntü Dökümü
----------------------:
-Akbaş Feneri'nden dönüş yapan arızalanan geminin görüntüsü
-Yapıldakaltı Mevkisi'ne demirleyen gemiden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Burak GEZEN - Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,
=================================================
4)İNTİHAR İÇİN MİNAREYE ÇIKTI
AYDIN'da ailevi sorunları olduğu öne sürülen 33 yaşındaki S.A.Y. (Sadettin Alp Yörük), caminin minaresine çıkarak intihar etmek istedi. Olay yerine gelen eşi ile polisin çabalarıyla ikna olan S.A.Y., intihardan vazgeçti.
Olay, bugün saat 12.00 sıralarında, Hasan Efendi Mahallesi Ramazanpaşa Camii'nde meydana geldi. Evli ve bir çocuk babası S.A.Y., tadilattaki caminin minaresine çıktı. Minareden kendisini aşağıya atacağını söyleyen S.A.Y.'yi gören vatandaşlar, polise ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, S.A.Y.'yi aşağıya indirmek için uğraştı; ancak başarılı olamadı. S.A.Y.'nin atlama ihtimaline karşı itfaiye ekipleri ise minarenin alt kısmına hava yastığı açtı. S.A.Y.'nin inmemesi üzerine polis ekipleri, eşi R.Y.'ye (Rabia Yörük) telefonla ulaştı. Olay yerine gelerek eşinin minarede olduğunu gören R.Y., "Ne olur aşağıya in. Bak söz veriyorum bir şey yapmayacağız" diyerek gözyaşı döktü. Uzun süren uğraşlar sonrasında S.A.Y. ikna edildi. Polisin yardımıyla çıktığı minareden aşağıya indirildi. Psikolojik sorunları olduğu öğrenilen S.A.Y., emniyete götürüldü.
Görüntü Dökümü
------------------------------
Cami minaresinden intihar etmek isteyen vatandaştan görüntü
Eşinden görüntü
Genel ve Detay görüntü
-Sadettin Alp Yörük'ün genel ve detay görüntüler, eşi Rabia Yörük'ün ikna çalışması;
(Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
===================================================
5)8 BİN KİŞİLİK DOĞA KAMPINDAN KALAN ÇÖPLER KİRLİLİĞE YOL AÇTI
BOLU'nun Mengen İlçesi'nde müstecir tarafından işletilen Şirinyazı Göleti Kamp ve Piknik Alanı'nda hafta sonu kamp yapan grubun arkada bıraktığı çöpler bölgede kirliliğe yol açtı.
İnterrail Türkiye ve Camprail'in, ilçeye bağlı Bürnük Köyü Mevkii'ndeki Şirinyazı Göleti Kamp ve Piknik Alanı'da düzenlediği kampa yaklaşık 8 bin kişi katıldı. 2 gün süren kamp ardından gölet etrafında bırakılan çöp yığınları kirliliğe yol açtı. Yağmur ve rüzgarın etkisiyle çevreye dağılan çöplerin oluşturduğu kirlilik tepki çekti. Pazartesi günü yağmur yağması nedeniyle bölgede çöp temizliğine salı günü başlandı. Dün ve bugün de devam eden çalışmada şimdiye kadar 2 kamyon çöp toplandı.
8 BİN KİŞİ KATILDI
Orman Genel Müdürlüğü'nün 25 yıllığına kiraladığı kamp alanının işletme sorumlusu Turgay Kahraman, 2-3 bin katılım beklenen kampa yaklaşık 8 bin kişinin katılmasıyla çöp sorununun ortaya çıktığını söyledi. Kahraman, alana koydukları 16 çöp bidonu ve 2 römorkun yeterli gelmediğini anlatarak, şöyle dedi:
"Kampa katılım yoğun olunca belediyeden 15 konteyner istedik. Ancak belediye vermedi. Bizim aldığımız önlemler de yeterli olmadı. Kamp yapan grubun da yapacak bir şeyi yok. Koyduğumuz tüm bidonlar ve römorklar doldu. Onlar da çöp poşetlerinin içinde alanda çöpleri bırakmak zorunda kaldı."
Alanın temizliğinden işletmeci olarak kendilerinin sorumlu olduğunu ifade eden Kahraman, "Pazartesi yağmur yağdığı için temizlik yapamadık. Salı başladık. Dün ve bugün devam ediyoruz. Bugün tamamen bitmiş olacak. Burada sadece biz para kazanmadık. 8-9 bin kişi geldi 2 gün kaldılar tüm Mengen esnafı kazandı" diye konuştu.
İŞLETMEYE UYARI
Mengen Orman İşletme Müdürü Hüseyin Şahiner ise "Kamp yapan grubun kalabalık olması nedeniyle Pazar günü sonunda çöpler yığılmaya başladı. Daha önceden de burada kamp yapılıyor. Çöp olacak ama sonuçta temizleniyor. Ama burada katılımın yoğun olması ve temizliğin gecikmesi sorun oluşturdu. Biz işletmeciye gerekli uyarıları yapıp, son duruma bakarak gerekirse cezai işlem de yapacağız" diye konuştu.
Görüntü dökümü:
------------------------
-Doğada oluşan kirlilik
Haber: Yurdaer ÖZTÜRK/MENGEN (Bolu),
======================================================
6)KAĞIT TOPLAYAN MOTOSİKLETLİYE 2 AYDA 3 BİN 400 LİRA PARA CEZASI
SİVAS'ta asayiş ve trafik ekiplerince, motosikletlere yönelik denetim yapıldı. Motosikletiyle 10 yıldır kağıt toplayarak, geçimini sağlayan 50 yaşındaki Salman Arsu'ya 2 ayda, 3 bin 400 lira para cezası kesildi.
Sivas Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, abartı egzoz takılan motosikletlerin çevreye rahatsızlık vermesi; motosikletlerin ehliyetsiz, tescilsiz ve plakasız kullanılmasına karşı çeşitli noktalarda uygulama yaptı. Motosikletlerin trafik tescil belgesi, sürücü ehliyeti ve plaka denetimi yapıldı. Yaklaşık 2 saat süren uygulamada, kurallara uymayan motosiklet sürücülerine ceza yazıldı.
2 AYDA 3 BİN 400 TL CEZA KESİLDİ
Tren garı önündeki uygulamada, arkasına sepet bağlı bir motosiklet durduruldu. Yapılan kontrollerde, motosikleti kullanan ve 10 yıldır kağıt toplayarak, geçimini sağlayan 3 çocuk babası Salman Arsu'nun ehliyeti olmadığı tespit edildi. Sürücüye bin 750 lira para cezası kesildi. Arsu'ya 2 ay önce de ehliyetsiz, ruhsatsız ve tescilsiz motosiklet kullandığı gerekçesiyle bin 650 TL para cezası kesildiği belirlendi. Toplamda, 2 ayda, 3 bin 400 lira para cezası kesilen Arsu, "Söyleyecek bir şeyim yok. Polise karşı gelinmez. Vatanımızı milletimizi seven insanlarız. Ne yapayım. Bu sefer plakası, tescili, muayenesi var, ama ehliyetim yok. Şeriatın kestiği parmak acımaz" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Uygulamadan görüntüler
-Durdurulan kağıt toplayıcıya ceza kesilmesi
-Konuşmaları
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
(143 mb)
=======================================================
7)MERSİN'DE ENGELSİZ SANAT FESTİVALİ COŞKUSU
MERSİN Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Engelsiz Sanat Festivali'nde renkli görüntüler ortaya çıktı. Atatürk Caddesi'nde yapılan gündüz programında Türk Sanat Müziği sanatçısı Yılmaz Morgül, ZİÇEV Çocuk Perküsyonist Grubu ile birlikte sahneye çıktı. Engelli bireyler ile birlikte 10'uncu Yıl Marşı'nı seslendirdikten sonra en sevilen şarkılarını hayranları için söyleyen Morgül, büyük ilgi gördü. Sergiledikleri sahne performansları ile izleyicilerden tam not alan sevilen sanatçı, engelli gençlerle de yakından ilgilendi. Festivalin gece programı Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Tarık Sezer Orkestrası eşliğinde çeşitli ülkelerden sanatçıların sahneye çıktığı konserde, son dönemin başarılı besteci ve yorumcularından Kıbrıslı sanatçı Buray da şarkılarını seslendirdi. Buray, şarkı arasında izleyicilerle sohbet ederken şöyle dedi:
"Biliyorsunuz sanat insanın kalbinden ve ruhundan gelir. Hiç bir engel bu ilham çeşmesini kapatamaz. Bizler de bugün buradayız ve farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. En güzel şarkılarımızı bizimle hep birlikte söyleyin ve coşkumuz onla çarpılsın, yüzle çarpılsın. Dans etmek isteyen dans etsin, şarkı söylemek isteyen şarkı söylesin. Çünkü bu akşam engel ve sınır tanımıyoruz."
Engelliler Dairesi Başkanlığı'nı Türkiye'de kuran ilk Büyükşehir Belediyesi olduklarını anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, "Hayatı birlikte paylaştığımız engelli kardeşlerimiz hakkında empati yapabildiğimiz müddetçe, engelleri ortadan kaldırabiliriz. Engelli bireylerimizin karşılaştıkları en büyük sorun ötekileştirilmektir. Yaşadığı evde dünyanın en konforlu yaşam standardını oluşturmak engelli bireylerimize yetmiyor. Bülbülün özlemi altın kafese konulmak değil, özgürce uçabilmektir" diye konuştu.
Gecede, Tarık Sezer Orkestrası'nın güçlü yorumuyla birlikte ses sanatçıları Sevinç Arda, Brezilyalı şarkıcı, söz yazarı, oyuncu ve aktris Sara Bentes ve Rusyalı sanatçı Yulia Samoylova sahne alarak, şarkılarını hep bir ağızdan engelsiz bir dünya için söyledi. Sanatçılar konser sonunda büyük alkış aldı.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Kurdele kesilirken
-Engelli sanatçılar konser verirken
-Ünlü sanatçı Yılmaz Morgül engelli çocuklarla birlikte şarkı söylerken
-Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz Morgül'e hediye verirken
-Engelli sanatçıların sahnede görüntüsü
-Sevinç Arda konser verirken
-Ünlü sanatçı Buray şarkı söylerken
-Buray konuşurken
-Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz konuşurken
-Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 05: 42 BOYUT: 182.00 MB
Haber-Kamera: MERSİN,
==============================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?