Dha Yurt Bülteni-10

1 - MEMDUH BOYDAK, FETÖ SANIĞI EŞİNİ SAVUNDU: HİÇBİR ÖRGÜTLE ALAKASI YOK

KAYSERİ'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak'ın eşi Meral Boydak'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Memduh Boydak, " Bank Asya'ya örgütsel talimatla para yatırmadım. Eşim, bankanın yolunu bilmez. Karımın kesinlikle hiçbir örgütle alakası yok" dedi.

Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz sanık Meral Boydak ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Memduh Boydak ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Eşine iftira atıldığını savunan Memduh Boydak, "Karımın kesinlikle hiçbir örgütle alakası yok. Ona bu iftirayı atanlar, sokakta görseler tanımazlar. İddia edilen paraları ben yatırdım. Meral, bankanın yolunu bile bilmez. Çocuklarım için de para yatırdım" dedi.

Örgütsel talimatla para yatırmadığını öne süren Boydak, "Faizsiz bankacılık yapan bir bankanın batmasını ve zora düşmesini önlemek için para yatırdım. Örgütsel bir çağrı ya da talimatla Bank Asya'ya para yatırmadım. Banka nezdinde hesapların açılması için imzaları ben attım. Eşimin bu durumdan haberi yoktu" diye konuştu.

Tutuksuz sanık Meral Boydak ise "5 çocuk annesi bir ev hanımıyım. Söz konusu paraları yatırmadım. Bilgim yoktu" dedi.

Mahkeme heyeti, yaptığı yargılama sonucu, Meral Boydak'ın mevcut durumunun devamına karar verdi. Gizli tanığın kapalı oturumda dinlenmesi ve eksiklerin giderilmesi için duruşma, 4 Eylül'e ertelendi.

Samed Aydın SUN/KAYSERİ,

=====================

2 - ŞIRNAK'TA MİNARE YIKIMINDA POLİSİN ÖNLEMİ OLASI FACİAYI ÖNLEDİ

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde çürük raporu bulunan bir cami, minaresi ve 4 katlı bir binanın yıkımı sırasında güvenlik önlemi alan polis, meraklı vatandaşları bölgeden uzaklaştırarak olası bir faciayı önledi.

Beytüşşebap'ta yaklaşık 60 yıllık olan Ulu Cami, minaresi ve yanındaki 4 katlı hizmet binası için çürük raporu gerekçesiyle yıkım kararı çıkarıldı. Bu sebeple iş makineleriyle bölgeye ekipler, 4 katlı bina ile caminin yıkımı için çalışmalara başladı. Bu sırada vatandaşlar çevrede toplanarak cep telefonlarına sarıldı. O anları kaydeden vatandaşlar birbirleriyle adeta yarışarak görüntü almaya çalışmaları çalışanları engelledi. Bunu gören müftülük çalışanları durumu polise bildirdi. Bunun üzerine bölgeye gelen polisler, çevredeki vatandaşları uzaklaştırdı. Bina ile caminin yıkımının ardından bu kez, 50 metrelik minare için ekipler bir ucunu iş makinesine diğerini de minareye bağladı. Polisin aldığı önlem sayesinde yıkımı gerçekleşen 50 metrelik minare ise iş makinesinin yardımıyla yıkıldı. Polisin çevrede aldığı önlem sayesinde yıkılan minarede can kaybı yaşanmadı.

Görüntü Dökümü

-Cami minaresini halatla iş makinesine bağlanması

-İş makinesinin halatla minareyi yıkması

-Çevrede bulunan meraklı vatandaşların görüntüsü

-Polislerin vatandaşları alandan uzaklaştırma görüntüsü

-Binanın yıkılma görüntüsü

-Genel ve detay

Haber-Kamera: Emin BAL/BEYTÜŞŞEBAP (Şırnak), -

==========================

3 - ODUNLUKTA TADİLAT YAPARKEN DEFİNE BULDU

NİĞDE'de Niyazi E., evinin yanındaki odunlukta tadilat yaptırırken bulduğu kesenin içinden çıkan 308 parça tarihi eserden oluşan define buldu. Niyazi E., bulduğu tarihi eserleri müzeye teslim etti.

Bor ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi'nde oturan Niyazi E. müstakil evinin yanındaki odunlukta tadilat yaptırırken, kazılan bir alanda kese buldu. Kesenin içinden 308 parça sikke, küpe, yüzükten oluşan tarihi eser çıktı. Niyazi E., bulduğu tarihi eserleri Niğde Müzesi'ne götürerek teslim etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------

Tarihi eserleri bulan niyazi erez'in tarihi eseri bulduğu yere gelmesi

Tarihi eseri bulduğu yeri ile kazması

Tarihi eserin bulunduğu yerden görüntü

Tarihi eserleri bulan niyazi erez ile röportaj

Tarihi eseri bulan niyazi erez'in müzeye girişi

Tarihi eserlerden görüntü

Haber-Kamera: Adnan ÇELEBİ/NİĞDE,

=====================

4 - MALATYA'DA AHIRIN TAVANI ÇÖKTÜ: 21 KEÇİ TELEF OLDU

MALATYA'da, tavanı çöken ahırda göçük altında kalan 21 keçi telef oldu.

Olay, öğle saatlerinde Gülümuşağı Mahallesi'nde meydana geldi. Mehmet Gülüm'e ait ahırın tavanı bilinmeyen nedenle çöktü. Gürültüyle oluşan çökmenin ardından 21 keçi toprak altında kalarak telef oldu. Çevredekilerin yardımı ile enkaz altından çıkarılan hayvanlar dışarı çıkarılırken, durum  jandarmaya bildirildi. Son günlerdeki yağışların ardından yaşandığı tahmin edilen göçükten sonra Battalgazi Belediyesine bağlı ekipler bölgeye giderek enkaz kaldırma çalışması başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Çöken evden görüntü

Telef olan hayvanlar

Ev sahiplerinin açıklaması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

==========

5 - CANAN KARATAY'DAN, RAMAZAN TAVSİYESİ

İÇ Hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, oruç tutacakların Ramazan ayından önce kendilerini hazırlamaları gerektiğini belirterek, "İnsan vücuduna su ve tuz girmesi lazım. Şimdiden vücudu optimize etmek ve dinç bir şekilde oruca hazırlamak için herkes su içmeye başlasın. Bol bol su içsin, kaya tuzunu da bol bol kullansın" dedi.

Düzce Valiliği tarafından düzenlenen 'Okur-Yazar Buluşmaları' etkinliğine katılmak üzere kente gelen Prof. Dr. Canan Karatay, Düzce Valisi Zülkif Dağlı'yı makamında ziyaret etti. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Canan Karatay, Ramazan ayında milletvekili adayları ile vatandaşların beslenme ile ilgili olarak dikkat etmesi gerektiğini belirterek, önerilerde bulundu. Karatay kemik suyunun çok önemli olduğunu ifade ederek, "Benim önerim bizde aşırı çalışıyoruz, seçime katılanlar da aşırı çalışıyorlar. Köy tereyağında 2-3 yumurta sarısı ile birlikte yendiği zaman hem oruç tutanlar dinç kalır, hem de ağır çalışanlar dinç kalır diye söylüyorum. Mutlaka paça çorbası, mutlaka işkembe, kelle paça çorbaları bol bol yenebilir. Birde tabi et alamıyoruz diyenlere ülkemizde bayramdan bayrama Kurban Bayramı'nda et yiyor herkes ama kemik suyu çok önemli. Kemiğin içinde bulunan mineraller, proteinler, yağlar çok önemli. Bol bol kemik suyu içsinler. İçerlerse tüm günü dinç geçirirsiniz diyorum" dedi.

Oruç tutacakların kendilerini hazırlaması gerektiğini belirten Karatay, "Ramazan da zaten Karatay prensiplerine uyuyor. Karatay'da iki öğün beslenin diyor. İki öğün yenilince doğal ve çok yenilmesi lazım. Sabah sahur kahvaltı demek. Kahvaltıyı çok iyi yaparsak yumurtası ile tereyağı ile zeytini ile fındığı ile fıstığı ile çayı ile mutlaka yapılması lazım. Ama çay şekersiz olacak, kahve, süt içildiği zaman şekersiz olacak. Bol su içilecek. Ancak, Ramazan'dan önce vücudu hazırlamak lazım onun için vücudun suya çok ihtiyacı var. Yani Ramazan uzun ve sıcak günler olacak. 12-13 saat olacak. İftara doğru başın ağrımasının sebebi susuzluktur. Susuzluk baş ağrısı yapar. Ama su tek başına değil, su tuz ile birlikte olması lazım. İnsan vücuduna su ve tuz girmesi lazım. Şimdiden vücudu optimize etmek ve dinç bir şekilde oruca hazırlamak için herkes su içmeye başlasın. Bol bol su içsin, kaya tuzunu da bol bol kullansın" diye konuştu.

Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Canan Karatay'a tablo hediye etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

Zülkif Dağlı'nın Canan Karatay'ı karşılaması

Vali Zülkif Dağlı'nın hediye vermesi

Vali Zülkif Dağlı'nın açıklamaları

Canan Karatay'ın açıklamaları ve detaylar var

Haber - Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

==============

6 - BOYACIYI 200 LİRALIK YEMEK BORCU İÇİN ÖLDÜRÜP, EVİ ATEŞE VERMİŞLER

AKSARAY'ın Ağaçören ilçesinde ocak ayında evinde çıkan yangında cesedi bulunan Salih Koçak'ın (56), lokanta işleten Gökhan B. (26) ve arkadaşı Ömer B. (20) tarafından 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı. Gözaltına alınan iki şüpheli, Koçak'ı 200 lira yemek borcunu vermediği için öldürdüklerini, delil bırakmamak için de evi ateşe verdiklerini itiraf etti.

Ağaçören ilçesi Gümüştepe Mahallesi'nde yalnız yaşayan ayakkabı boyacısı Salih Koçak'ın evinde, 29 Ocak tarihinde yangın çıktı. İtfaiyenin müdahalesiyle yangın söndürülürken, evde Koçak'ın cesedi bulundu. Koçak'ın yapılan otopsisinde, yangın öncesi vücudunun 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü saptandı.

Aksaray Emniyet Müdürlüğü cinayeti çözmek için özel ekip kurdu. Ekip, Koçak'ın yakınları, komşuları ve en son görüştüğü kişilerle tek tek temasa geçti. Olay öncesi Koçak'ın evinden, ilçede lokanta işleten Gökhan B. ile Aksaray Üniversitesi Muhasebe Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Ömer B.'nin çıktığı tespit edildi. Bunun üzerine polis, soruşturmayı bu yöne kaydırdı. Yapılan çalışmanın ardından operasyon için düğmeye basan ekipler, Gökhan B.'yi Ankara'da, Ömer B'yi ise Ağaçören ilçesinde dün gözaltına aldı.

İki şüpheli, yapılan çapraz sorgulamada suçlarını itiraf etti. Gökhan B. ifadesinde, Koçak'ın 200 lira olan yemek borcunu ödemediğini, bu nedenle çıkan tartışma sırasında başına keserle vurup yaraladıklarını, ardından da defalarca bıçaklayarak öldürdüklerini, delil bırakmamak için de evi ateşe verdiklerini söyledi.

Şüpheliler, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

(Görüntü Dökümü

----------------------

_Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

Sağlık kontrolünden çıkartılması

Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY

================================================

7 - SURİYELİ ANNE KIZ CİNAYETİNDEN 'YASAK AŞK' ÇIKTI

MERSİN'de, geçen yıl evlerinde boğazları kesilerek öldürülen Suriyeli 44 yaşındaki Ayşe Cuma ile kızı 19 yaşındaki Uvfa Naasan'ın katili Şevket K. 253 gün sonra yakalandı. Suriye uyruklu katilin evli olduğu ve aynı zamanda Uvfa Naasan ile yasak aşk yaşadığı ortaya çıktı.Olay, 29 Ağustos 2017'de merkez Toroslar ilçesi Çavuşlu Mahallesi'nde yaşandı. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Mersin'e yerleşen ve inşaatta çalışan 46 yaşındaki Sabri Cuma, iddiaya göre işten çıkıp saat 14.00'te evine geldiğinde eşi ile evlatlık kızının cesetlerini buldu. Yapılan incelemede anne, kızın vücudunda 70 bıçak yarası tespit edildi. Polis, başlattığı soruşturmada çok sayıda kişinin ifadesine başvurdu. Cuma Ailesi'nin uzaktan akrabası olan Şevket K.'da, olayın hemen ardından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.Şüpheliler arasında olan katil zanlısının 4 ay sonra Mersin'i terk etmesinden şüphelenen ekipler, Şevket K.'yı takibe aldı. Eşini babasının evine gönderip kendisi de Gaziantep'e yerleşen katil zanlısı, 3 kez telefon ve iletişim adreslerini değiştirerek izini kaybettirdi. Özel olarak kurulan 6 kişilik özel ekip, katil zanlısının Gaziantep'te yaşadığı ve çalıştığı yeri bulup takibe aldı. Topladıkları bilginin ardından Şevket K.'nın çalıştığı tekstil atölyesine baskın yapan ekipler, kaçan katil zanlısının peşine düştü. yaklaşık 1.5 kilometrelik kovalamacanın ardından yakalanan Şevket K., Mersin'e getirildi. İfadesinde, Uvfa Naasan ile yasak aşk yaşadıklarını söyleyen katil zanlısı, genç kızın 'Beni de alacaksın yoksa ilişkimizi herkese anlatırım' demesi üzerine tartıştıklarını, ardından da kız ve annesini bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti. Sorgusu tamamlanan Şevket K. adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Emniyet binasından görüntüler

Zanlı emniyetten çıkarılırken

Zanlı Polis aracına bindirilirken

Suriyeli 19 yaşındaki Uvfa Naasan'ın fotoğrafı

44 yaşındaki anne Ayşe Cuma'nın fotoğrafı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

===============

8 - KAMYONET TIR'A ARKADAN ÇARPTI: 1 ÖLÜ

AYDIN'ın Nazilli ilçesinde TIR'a arkadan çarpan kamyonetin sürücüsü Ahmet Tozgun yaşamını yitirdi.

Kaza, bugün saat 11.00 sıralarında, Aydın- Denizli Karayolu Jandarma Kavşağı Mevkii'nde meydana geldi. Refüjde ağaçlandırma çalışması yapan Nazilli Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin çift şeritli yolun bir şeridine koyduğu dubaları son anda görrdüğü belirtilen Yaşar Tan'ın kullandığı 09 R 5363 plakalı TIR'a, arkasından gelen Ahmet Tozgun yönetimindeki 20 AT 573 plakalı sebze ve meyve yüklü kamyonet çarptı. TIR'a arkadan çarpan kamyonetin sürücüsü Ahmet Tozgun, şoför kabininde sıkışarak öldü. Kaza yerinde yapılan inceleme sonrası Tozgun'un cesedi, Nazilli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. TIR şoförü Yaşar Tan ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kaza yerinden görüntü

Kazaya karışan ve sürücüsünün öldüğü kamyonetten görüntü

TIR'dan görüntü

Polis ekiplerinin kaza ile ilgili incelemelerinden görüntü

Nazilli-Aydın DKY üzerinden kaza yerinden görüntü

Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK/ NAZİLLİ (Aydın),

===================

9 - TÜRKİYE'NİN İLK BİTCOİN CİNAYETİ DAVASI BAŞLADI

ANTALYA'nın Serik ilçesinde geçen yıl Şükrü Mert Ersoy'u (23) hesabındaki sanal para- bitcoini almak için boğarak öldürdükleri suçlamasıyla yargılanan 5 sanığın yargılandığı dava başladı. Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy, olayın planlanarak yapıldığını savundu. Avukatı Onur Bilge Özdemir de olayın Türkiye'de bitcoin ile alakalı ilk cinayet olduğunu söyledi.

Serik'e bağlı Kadriye Mahallesi'nde geçen yıl eylül ayında Şükrü Mert Ersoy, otomobilinde boğularak öldürülmüş halde bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Şükrü Mert Ersoy'u öldürdüğü suçlamasıyla Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydi Salacak ve Mehmet Yeşilkaya'yı Serik ve Antalya'da düzenlediği operasyonlarda yakaladı. Serik sulh ceza hakimliğine çıkarılan şüpheliler 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

BOĞAZI SIKILIP ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞ

Serik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin hazırlanan iddianamede; şüphelilerden Moray Akça'nın bir süredir Şükrü Mert Ersoy'un sanal para olan bitcoin işiyle uğraştığını ve hesabında bitcoin olduğunu bildiği, Kadriye Mahallesi'nde diğer şüphelilerle birlikte plan yaptıkları, Ersoy'u bitcoin işini öğrenmek amacıyla Kadriye'ye çağırdıkları, geldikten sonra da tenha bir yere götürüp Fırat Burun, Mehmet Yeşilkaya ve Sergen Yasak'ın darp ettiği, Yeşilkaya'nın Ersoy'u kolunun altına alarak boğazını sıkıp hareketsiz bıraktığı anlatıldı.

50 LİRASINI ALIP ESRAR İÇMİŞLER

İddianamede, Şükrü Mert Ersoy'un etkisiz hale getirilmesinin ardından şüphelilerin cep telefonunun kilidini açmaya çalıştıkları ancak başaramadıkları, bunun üzerine bilgisayardan bitcoin sistemine girmeye çalıştıkları ancak başarısız olunca bıraktıkları aktarıldı. Şükrü Mert Ersoy'u otomobilin arka koltuğuna bindiren şüphelilerin olay yerinden ayrıldıkları, bu sırada Fırat Burun'un şüphelinin cebinden 50 lirasını alarak olay yerinden ayrıldıkları ve bu parayla esrar alıp içtikleri belirtildi.

YARGILAMA BAŞLADI

Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydi Salacak ve Mehmet Yeşilkaya; öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un anne ve babası Sevgi Çınar ve Turgut Ersoy ile tarafların avukatları ve yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı sanıklara haklarındaki suçu anlattı.

'KİMSE ÖLECEĞİNİ ZANNETMİYORDU'

Tutuklu sanık Mehmet Yeşilkaya, sanıklardan Moray Akça'nın kendisine bitcoin işi yaptığını, Şükrü Mert Ersoy'un da bu işi yaptığını, hatta Ersoy'un hesabında yüklü miktarda para olduğunu anlattığını söyledi. Olay günü diğer şüphelilerle birlikte Kadriye'de buluştuklarını aktaran Yeşilkaya, Fırat Burun'un Şükrü Mert Ersoy'u 'bitcoin işini öğrenmek' amacıyla yanlarına çağırdığını belirtti. Kadriye'ye gelen Şükrü Mert Ersoy'u tenha bir yere götürdüklerini kaydeden Yeşilkaya, "Kendisine Moray'ın alacağı parayı söyledik. Şükrü bize, 'Ben bu parayı vermem, gelsin kendi alsın' dedi. Aramızda itiş kakış yaşandı. Ben sol çenesine bir yumruk vurdum. Arbede yaşandı. Bu arbede sırasında Fırat ve Sergen de kavgaya karıştı. Kolumun altına Şükrü'nün boynunu tutup sıkıştırmıştım. 5- 10 saniye bu şekilde tutup, direncini kırmak ve yere yatırmak istemiştim. Bu esnada Şükrü'nün soluğu kesilir gibi oldu, halsizleşti. Biz bayıldığını zannettik. Bu sırada Moray geldi. Cep telefonunu ve bilgisayarını açmaya çalıştı. Arada kontrol ettiğimizde nefes alıp verdiğini görüyorduk. Kimse öleceğini zannetmiyordu" dedi.

'ERKEK MİSİNİZ SİZ, YALAN ATMAYIN'

Sanık Mehmet Yeşilkaya'nın ifadesi sırasında öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy'la birlikte bazı izleyiciler, "Erkek misiniz siz, yalan atmayın" diye bağırması üzerine mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı.

'PARASINI ALIRSAK BUNUN GİBİLERE MÜSTEHAK OLUR'

Sanıklardan Fırat Burun, Mehmet Yeşilkaya'nın kendilerine bir çocuğun kolay yoldan para kazandığını, döverek elindeki parayı alabileceklerini söylediğini anlattı. Mehmet Yeşilkaya ile birlikte Moray Akça ile Kadriye'de buluştuklarını aktaran Fırat Burun, "Moray bize 'Bu çocuğun parasını alırsak bunun gibilere müstahak olur' diye söyledi. Moray bize, 'Çocuk beni tanıyor, siz arayın, bu işlerin nasıl olduğunu sorun ve yanınıza çağırın, siz sadece döveceksiniz, rahat olun. İşi ben bulduğum için paranın büyük kısmını ben alırım kalanı da siz alırsınız' dedi. Biz de Mehmet'le kabul ettik" diye konuştu.

'7 BİN 500 - 8 BİN DOLAR ALACAĞIM VARDI'

Sanık Moray Akça da Mehmet Yeşilkaya ile aynı otelde çalıştıkları için tanıştıklarını ve Şükrü'den alacağı olduğunu söylediğini belirterek, bitcoin sistemini anlattığını belirtti. Moray Akça, şunları anlattı:

"Benim olay tarihinde Şükrü'den 7 bin 500- 8 bin dolar alacağım vardı. Bu sisteme girişte kişiler birbirine giriş yapabilmek için borç verir. Ben de bundan dolayı Şükrü'ye 7 bin 500 veya 8 bin dolar borç vermiştim. Şükrü'den alacağımı istemek için defalarca aramama rağmen telefonumu açmıyordu. Bu durumu Mehmet'e anlattım. Şükrü'den alacağım olduğunu ve borcunu ödemediğini söyledim. Kendisinden parayı tehditle alıp alamayacaklarını sordum. Mehmet de 'Tamam hallederiz' dedi. Ben de 'Hallederseniz paranın bir kısmı sizin, bir kısmı benim olacak' dedim."

BENİM PARAM VAR, ALABİLİR MİSİNİZ' DEDİM

Mahkeme başkanının sorusu üzerine sanık Moray Akça, "Diğer sanıklara 'Şükrü'yü bayıltın veya dövün' şeklinde bir telkinde bulunmadım. Sadece 'Benim param var, alabilir misiniz' dedim. Mehmet de tehdit veya dövmek suretiyle parayı alabileceklerini söyledi" dedi.

Duruşmada diğer sanıklar Sergen Yasak ve Seydi Salacak da olayın nasıl gerçekleştiğini anlattı.

'MORAY'A BİR BORCU YOKTU'

Öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un annesi Sevgi Çınar, sanık Moray Akça'nın adını çok defa oğlundan duyduğunu belirterek, "Şükrü'nün Moray'a bir borcu yoktu. Olay günü oğlum, 'Moray'la buluşacağım, bir iş var, iş alacağım. 1- 2 saate kadar gelirim' diyerek evden gitti. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

'KÜFÜR DAHİ BİLMEZDİ'

Duruşmanın ardından öldürülen Şükrü Mert Ersoy'un babası Turgut Ersoy, adaletin yerine gelmesini ve sanıklara en ağır cezanın verilmesini beklediğini kaydederek, "Oğlumun hiç kimseyle bir kavgası, dövüşü, hiçbir şeyi yoktu. Küfür dahi bilmezdi. 22 yaşına kadar o çocuğu kolay yetiştirmedik" dedi.

'BU İŞİ PLANLAYARAK YAPMIŞTIR'

Kendisinin bitcoinle ilgisi veya bilgisi olmadığını, oğlunun son zamanlarda bu işi yaptığını duyduğunu belirten Turgut Ersoy, "Bu Moray Akça denilen kişi, oğlumun evinde yatıp kalkıyormuş, onun yemeğini yiyormuş. Hesabında para olup olmadığını biliyormuş. Bu işi planlayarak yapmıştır" diye konuştu.

'BOĞAZINI SIKIYORLAR, AĞZINDAN KAN GELİYOR'

Turgut Ersoy ve Sevgi Çınar'ın avukatı Onur Bilge Özdemir de olayın 'Canavarca hisle ve tasarlayarak kasten öldürme' olduğunu savunarak, şöyle dedi:

"Yaklaşık 10- 15 dakika işkence yapılmış. Boğazını sıkıyorlar, ağzından kan geliyor. Üzerine oturma var, taşıma var. Maktulün cebindeki son 50 lirayı alarak esrar içen, bu denli umursamaz, bu denli gözü dönmüş, maktul 'imdat' diye bağırırken hala işkenceye devam eden 5 kişiden bahsediyoruz."

'TÜRKİYE'DEKİ İLK BİTCOİN DAVASI'

Avukat Onur Bilge Özdemir, olayın Türkiye'de bitcoin ile alakalı ilk cinayet olduğunu da kaydederek, Şükrü Mert Ersoy'un cep telefonunda ne kadar bitcoin olduğu, ne kadarının alınıp, alınmadığının belli olmadığını, bunun yargılama sonucunda ortaya çıkacağını aktardı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Manavgat adliyesinden genel görüntü

Turgut Ersoy'un açıklaması

Avukat Onur Bilge Özdemir'in açıklaması

Turgut Ersoy'un otomobille ayrılması

Şüphelilerden görüntü

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

================

10 - İBRAHİM ERKAL HAYRANI, ÖLÜM YIL DÖNÜMÜNDE PİDE DAĞITTI

Tuna İŞLEYEN/ TAVANLI,(Kütahya),- KÜTAHYA'nın Tavşanlı ilçesinde, otoparkçılık yapan Alper Alçiçek (32), hayranı olduğu şarkıcı İbrahim Erkal'ın birinci ölüm yıl dönümü nedeniyle sokakta vatandaşlara pide dağıttı.

Tavşanlı ilçe merkezinde arka camında İbrahim Erkal'ın fotoğrafının olduğu otomobilinin üzerine koyduğu kır pidelerini yoldan geçenlere ikram eden Alper Alçiçek, İbrahim Erkal'ın öldüğüne hala inanamadığını söyledi. 11 Mayıs 2017 tarihinde 49 yaşındayken  hayatını kaybeden şarkıcı, söz yazarı, besteci ve oyuncu İbrahim Erkal'ı mezarı başında da ziyaret edeceğini belirten Alper Alçiçek şöyle konuştu:

"Çocukluğumdan bu yana İbrahim Erkal'ın hayranıyım. Allah mekanını cennet eylesin. O bambaşka insandı. Birçok sanatçı vardır, besteleri ile yorumları ile güzel ama bu her şeyi ile çok farklı, çok mükemmel insandı. Hala öldüğüne inanamıyorum. Çok üzgünüm, Allah izin verirse 11 Mayıs'ta tekrar kabrinde olacağım. Maksadımız onu Kütahya Tavşanlı'da anmak ve yaşatmak, onu unutturmayacağız. Arabamda, evimde boy boy resimleri var. Burada bana arkadaşlar İbrahim Erkal diye hitap ediyorlar. Benim ona bağlılığım hayranlıktan daha ileri çok sevdiğim bir insan. Sanki kendi ailemden biriymiş gibi. Hala öldüğüne inanamıyorum. Bütün şarkılarını biliyorum. Arabamda onun şarkılarından başka şarkı çalınmaz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Alper Alçiçek'in otomobilden inmesi,

-Alçiçek'in konuşması,

-Alper Alçiçek'in pide dağıtmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Tuna İŞLEYEN-TAVŞANLI,(Kütahya)/DHA

=========================

11 - ENGELLİ ÖĞRENCİLER 'ENGELSİZ BİR DÜNYA İÇİN' SESLERİNİ KLİPLE DUYURDU

ARTVİN Valiliğince, toplumda engellilerle ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla 'Engelsiz bir dünya için ses ver' projesi kapsamında özel öğretim öğrencileri kentin doğal güzellikleri içerisinde çeşitli enstrümanlarla yöresel türküler seslendirerek klip çekti.

Artvin Valisi Ömer Doğanay'ın girişimleriyle 10-16 Mayıs Engelliler Haftası etkinlikleri kapsamında engelli öğrencilere yönelik olarak il genelinde gerçekleştirilen projede,  kentte öğrenim gören özel öğretim öğrencileri ile ortaöğretime devam eden öğrenciler müzik öğretmenleri eşliğinde yöresel türkülerle klip çekerek, hünerlerini sergiledi. 'Engelsiz bir dünya için ses ver' projesini hayata geçiren Doğanay, Engelliler Haftası nedeniyle toplumun her kesimine farkındalık oluşturmak amacıyla bu projeyi hazırladıklarını söyledi. Doğanay, "Proje kapsamında özel eğitim öğrencileri, ortaöğretim öğrencileri, müzik öğretmenleri ile birlikte Artvin'imizin güzide türkülerini yöresel şiveyle en iyi şekilde seslendirmeleri bizleri son derece mutlu etti. Engellilerin eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal rehabilitasyon gibi yaşamsal hizmetlerden bütüncül bir şekilde yararlanmaları, temel haklarını tam ve etkin bir şekilde kullanabilmeleri, çağdaş toplum olmanın gereklerindendir. Devlet ve millet olarak her zaman engelli vatandaşlarımızın yanında olmalı ve engelleri aşmalarında ise en yakın destekçileri olmalıyız. Bu hafta yapılan etkinliklerin, engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne katkıda bulunmasını temenni ederek, tüm vatandaşlarımıza sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorumö dedi.

"Engel bedende değil vicdanlardadır diyenö Vali Ömer Doğanay, "Valiliğimizin engelli vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Bu duygu ve düşüncelerle engelli ve engelsiz çocuklarımızın 'Engelsiz bir dünya için ses ver' projesine verdikleri bu anlamlı çalışmalarını tebrik ediyor, ayrıca çalışmada görev alan öğrenci, öğretmen ve yöneticilerimizi tebrik ediyorumö diye konuştu.

Yaklaşık 3 aylık hazırlığın ardından tamamlanan klip, paylaşıldığı sosyal medya da beğeni topladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------

video klip görüntüsü

HABER : NURBAY USTA KAMERA: DHA