CUMHURBAŞKAN ERDOĞAN: TÜRKİYE'YE İHANET EDEN TAŞ KESİLİR (2)
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ONLARA ORALARDA DEVLET KURDURMAYIZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu mitingindeki konuşmasında Türkiye'nin içeride ve dışarıda bir çok tehditle karşı karşıya olduğunu söyleyerek, "Biz Suriye Cerablus'a girdik, niye? Orada DEAŞ ve PYD vardı. Onları silip süpürmemiz lazımdı. Zira Gaziantep'te 53 kardeşimiz şehit edildi. Artık duramazdık. Gittik gördük ziyaret ettik, hemen döndük kararımızı verdik. Artık dedik bu operasyonu yapacağız. Özgür Suriye Ordusu ile beraber girdik. ve DEAŞ'ı Cerablus'tan sildik attık. Oraya oranın halkını yerleştirdik. Bir taraftar da El Rai'ye girdik. El Rai'den de DEAŞ'ı attık. Ama durmadık. Dabık'a girdik. Oradan da DEAŞ'ı attık. Baktık yetmiyor. DEAŞ devam ediyor. Nerede DEAŞ El Bab, oraya da ineceğiz dedik. ve El Bab'a indik. Alman biraz uzun sürdü, çünkü önemli bir merkezdi. Orayı da temizledik. Şu anda El Bab'da da kendi halkı var. Şimdi Münbiç'i konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu soruyor 'Ne işin var orada' diyor. Ne işimizin olduğunu öğreneceksin biraz sabret. Siyaseti öğrendikten sonra bunu öğreneceksin ama çok geç olacak" dedi.
Türkiye'nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını, ancak mağdurun, mazlumun toprağını da kendilerine teslim edeceklerini belirten Erdoğan, "Çünkü buradan bize bir tehdit var. Bu tehdidi de ortadan kaldıracağız. Onun için de şu anda gerek koalisyon güçleri, gerek Rusya, hepsi ile görüşmelerimiz devam ediyor ve bu görüşmelerle birlikte bir taraftan da yolumuza devam ediyoruz. Ne PYD'yi ne YPG'yi sınırlarımızda asla barındırmayız. Bazıları soruyor 'Devlet kuracaklar mı? Haşa. Onlara oralarda devlet kurdurmayız. Dünya alem bilsin. Dünyada ve bölgemizde yeniden yapılanma sancılarının yaşandığı bir dönemde gözlerini ülkemize dikenler, karşılarında 80 milyon vatandaşımızı en başta da Karadenizlileri bulacakö diye konuştu.
BUNLARIN DÜNYASINDA DAYANIŞMA YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Yeşilköy Havalimanı'na indiğini, üzerinden F-16'lar, helikopterler geçtiğini dile getirerek, "Havalimanında değerlendirme yapıyoruz, oradan bir tane vatandaşımız dedi ki 'Cumhurbaşkanım az önce VIP'ten Kılıçdaroğlu geçti'. Tabi biz ne oldu ne bitti bilmiyoruz. İnanın o şekilde bir durumun olduğunu bilseydim bakışım daha farklı olurdu. Kendisini Yenikapı'ya davet ettim. Önce bana olumsuz cevap verdi. Fakat heralde daha sonra çok baskı yedi dayanamadı bu baskılara ve Cuma günü bize katılabileceğini bildirdiler. 7 Ağustos'da yaptığı konuşmayı araştırın, inceleyin, dinleyin, aradan bir hafta 10 gün geçti Yenikapı ruhunu eleştirmeye başladı. Çünkü bunun dünyasında birlik beraberlik dayanışma yok. Yenikapı ruhuna bizler Sayın Binali Yıldırm, Sayın Bahçeli hep birlikte elele verdik, bu yola yürüdük, yürüyoruzö diye konuştu.
DEVLET YÖNETMEKTEN HABERİN YOK
Kendisini dinleyenlere '18 maddeyi biliyorsunuz değil mi' diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama birileri hala bilmiyor. Birileri hala lokantaları, muhtarlıkları kapatmaktan bahsediyor. Çıkmış utanmadan sıkılmadan başkan 50 tane, 500 tane bin 500 tane başkan yardımcısı atayacak diyor. Ey Kılıçdaroğlu, biz başbakan olduğumuz zaman 36 bakan vardı, bunu 25'e indirdik, biz devlet nasıl yönetilir bunu biliriz. Ama senin bunlardan haberin yok. Denize döndüğünüz zaman bir şey görürsünüz. Göreve geldiğimizde şu Samsun-Sarp sahil yolunun yüzde 35'i bitmişti, biz geldik sahil yolunu bitirdik. Biz buyuzö dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Gelin bu birliğinizi bozmayın ve Batı'ya güzel bir cevap verin. Bakın bu gün Batı'nın bütün dergilerinde, gazetelerinde bu kardeşinize yine hepsi büyük bir saldırının içerisinde ama Türkçe'yi de bu arada öğrendiler, bayağı gelişme var. İsviçre Parlamento binasının önünde olanları biliyorsunuz. Bunlar Hayırcı, bunlara gereken cevabı Türkiye'den vermemiz gerekmiyor mu. Onun için Pazar günü akşam çok önemli. İnşallah Avrupa Pazar akşamı sesimizi duyacak. O zaman zaten bu ülke pek uğraşılacak bir ülke değil diyecekler. 16 Nisan'da inşallah alınacak bu neticeden sonra Türkiye eski Türkiye değilmiş bunu onlara göstereceğiz. Şu anda dinliyorlar hiç merak etmeyin. Bu muhteşem kalabalığı zaten izliyorlar şu anda. Dün Erzurumdaydım muhteşem bir katılım. Bir gün önce Şanlıurfadaydım, İzmir öyle, İstanbul öyle. Bunların hepsini izliyorlar. Ne söylediklerimizi de görüyorlarö diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından Cumhurbaşkanlığına ait otobüsle Ordu Valiliğine gitti. Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. Burada uluslararası şampiyonalarda çeşitli branşlarda dereceye giren Ordulu sporcuları altınla ödüllendirdi. Vali İrfan Balkanlıoğlu'ndan kentle ilgili brifing alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun'a gitmek üzere kentten ayrıldı.
Görüntü Dökümü :
------------------------
Alandan detay
Çeşitli detaylar
Haber-Kamera : Yaprak KOÇER - Hakan AKGÜN - Nedim KOVAN - Ali YAZAN/ ORDU,
===================================================
Kılıçdaroğlu: Ben olmasam miting yapamayacaklar (2)
"YOL AYRIMINA GELMİŞİZ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum çalışmalarını sürdürdüğü Balıkesir ve ilçelerinde, Balya'nın ardından Akbaş Köyü'ne uğradı. Kadınlar, ilgiyle karşıladıkları Kılıçdaroğlu'na kendi yaptıkları gözlemelerden ikram etti ve birlikte fotoğraf çektirdi. Daha sonra Balıkesir'e geçen Kılıçdaroğlu, Gala Aktivite ve Yaşam Merkezi'de STK üyeleri, muhtarlar ve partililerle buluştu. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Size genel başkan olarak hitap etmiyorum. Sorun parti sorunu değil, seçim değil, partiye oy vermiyorsunuz. Türkiye sorunuyla karşı karşıyayız. Hepimizin düşünmesi lazım. Yol ayrımına gelmişiz. Ne yapacağız? Demokratik parlamenter sisteme mi devam edeceğiz yoksa bundan vazgeçip tek adam rejimini mi tercih edeceğiz? Sorun budur. Hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten, inançtan olursa olsun bu güzel ülkede bayrağın altında onurumuzla yaşamak istiyoruz. En temel şart demokrasidir. Benim düşündüğüm gibi karşıdaki insanı düşünmeye zorlayamam. Kızamam, farklı düşünebilir. Siyasal partilerin varlık nedeni de budur. Halkın hakemliğine her zaman gidip baş vurmalıyız."
"BİZ HALKIN KADERİNİ MAHKEME BELİRLEMESİN DEDİK"
Konuşmasında anayasa değişikliğini neden Anayasa Mahkemesi'ne götürmediklerini de anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Değişiklikler görüşülürken toplumun değişik kesimlerinden 'neden Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuyorsunuz' dendi. O zaman Amasya Tamimi aklımıza geldi. Orada der ki; 'Milletini, istiklalini milletin azim ve kararlığı kurtaracaktır' der. Biz halkın kaderini mahkeme belirlemesin dedik, millet belirlesin dedik sandığa gidelim, demokrasiye sahip çıkalım dedik. Tek adamı, bu rejimi özlüyorsanız oy kullanacaksınız, istemiyorsanız onurla gururla gidilecek hayır oyunun altında mühür basılacak bu kadar basit. Demorkasi sadece benim için değil. Sadece CHP, AK Parti, MHP'liler için değil. Demokrasi hepimiz için geçerli. Sahip çıkmalıyız. Türkiye'nin itibarı artacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet'i kurdu, İslam devletleri, cumhuriyeti tercih etti. Kabul ettiler ve bütün bu müslüman ülkeler, Türkiye'yi hep örnek aldılar. Tek partili hayattan çok partili hayata geçtik. Dünyada örneği yoktur, bir siyasi parti kendi iradesiyle çok partili hayata geçmiştir. Şimdi biz demokratik parlamenter rejimi bir tarafa bırakacağız. Referandum, Türkiye'nin kaderiyle ilgili olan bir referandumdur."
"SORUMLUĞUN ANAHTARI HAYIR OYUNDA YATIYOR"
12 Eylül anayasası için hayır oyu verdiğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"12 Eylül anayasası, oylanırken Fikirtepe'de bir ilkokulda oy kullandım. Hayır oyu verdim. O darbe anayasasına 'hayır' oyu vermiştim. Bunun onurunu yaşıyorum. Her birimizin vatandaş olarak her birimizin sorumluğu var. Sadece kendinize değil, Balıkesir'e değil, Türkiye'ye değil. Her birisinin sorumluluğu vardır. Bu sorumluğun anahtarı hayır oyunda yatıyor. Hayır dediğimiz anda, evlatlarımıza ve torunlarımıza şu mesajı vereceğiz; Vatandaşların, muhtarların, esnafın üzerine baskı yaptılar. Gidip hayır oyu kullanın diye ama ben direndim. Seni düşündüm diyeceksiniz, torununuza 'ben gittim bütün baskılara rağmen hayır oyu kullandım. Senin geleceğin için' diyeceksin. Bu onur hepimizin onuru olacak.
"GÜN SLOGAN ATMA GÜNÜ DEĞİL MEMLEKETİ, VATANI, BAYRAĞI DÜŞÜNME GÜNÜ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarafsızlık önemlidir, tarafsız olduğu zaman mahkemelere hakim tayin edebilir. Bir partinin genel başkanı, mahkeme hakim tayin ederse orada adalet yıkılır. Adalet çok önemlidir. Devleti devlet yapan adalettir. Adalet mülkün yani devletin temelidir. Şimdi mahkemelere siyaseti bulaştırıyoruz. Gün slogan atma günü değil memleketi, vatanı, bayrağı düşünme günü. Bunun partiyle ilgisi yok. Bugün A partisi olur, yarın B partisi olur. Kişiyle ilgisi yok. Bugün A kişisi olur, yarın B kişisi olur. Bir kişiye verdiğiniz zaman o kişinin yarını ne yapacağını kimse bilemez. Ülkücüsü, liberali, sosyal demokratı, mütedeyyini, düşünecek hepimiz düşüneceğiz. Bu ülkenin geleceğinden sadece ben mi sorumluyum? Hayır hepimiz sorumluyuz. Vatanseverlik sadece bana özgü bir kavram değil. 80 milyon oturup geleceğimiz için karar vermek zorundayız. Bir kişiye yetki veriyoruz. Al ülkeyi, 80 milyonu tepe tepe kullan. Buna razı mısınız? Hangi partiye sempati duyarsak duyalım. Kimsenin buna razı olmaması lazım. Başbakanlığı kaldırıyoruz neden Osmanlı'da da başbakanlık vardı. Veziri azam vardı, vezirler vardı. Ayrıca tepede padişah vardı. Osmanlı'da olan sistemi de tuzla buz ediyoruz. Başbakanlığı kaldırıyoruz, bakanlar kurulunu da kaldırıyoruz. Balıkesir'in sorunu olduğu zaman bizim Balıkesir milletvekili çıkıp ilgili bakana soru sorma yetkili olmayacak. Bu da elinden alınıyor. Aklınız bunu alıyor mu? Bir milletvekili Balıkesir'in sorununu meclis kürsünde anlatıyor 'gel buna cevap ver' diyor. Önümüze gelen anayasada bunu kaldırılıyor nerede demokrasi."
"ESAD'IN ANAYASASININ AYNISI ALIP GELMİŞLER, BURADA UYGULAYACAKLAR"
Bir kişinin ikna edilmesi, kandırılması, aldatılması ya da satın alınması durumunda ülkenin 24 saatte ele geçirileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Nasıl mı? Öyle yetkiler veriyoruz ki bütün bakanları, başkan yardımcılarını, bütün valileri, kaymakamları, bütün komutanları, savcıları, hakimler bir kişi bir kararnameyle tamamını değiştirebilir. Hani öyle 35 - 40 yıl bekleyip paralel devlet kuralım buna hiç gerek yok. Peki Türkiye Cumhuriyeti bu kadar ucuz bir devlet mi? Verilen yetkinin tehlikesine dikkat çekiyorum. Esad'ın anayasasının aynısı alıp gelmişler, burada uygulayacaklar. Orada tek adam var, bizde de tek adam var. Irak'ta, Libya'da, Romanya'da tek adam vardı. Ne oldu hepsinde acı gözyaşı var. Demokrasi içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Kimliklerimiz farklı olabilir ama bir arada birlikte yaşamak istiyoruz. "Gazi Mustafa Kemal'de tek adamdı' diyorlar, asla asla tek adam olmadı öyle biri öykünmesi de olmadı. Celal Bayar'ın 94 yaşındaki kızı Nilüfer Gürsoy'u hepiniz tanıyorsunuz. Celal Bayır'ın kızı şunu söylüyor, 'Atatürk tek adamlığı aklından geçirmemiştir. Hiçbir zaman aklından geçirmediö kim söylüyor, Celal Bayar'ın kızı."
"YÜKSEK BİR HAYIRLI HABER BEKLİYORUM"
Televizyonda tartışma teklifini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yol ayrımına gelmişiz. Medeni insanlar gibi oturup pek ala konuşabiliriz. Ne eksiğimiz var Japonu, İspanyolu, İtalyanı, yapıyor ne eksimiz var. Oturalım konuşalım. Biz de konuşalım vatandaşlar da evlerinde oturup seyretsinler. Kim doğru söylüyor, çıksın ortaya ama gelmiyorlar. Gelmiyorlar ama şunu yapıyor, devletin arabalarına, uçaklarına, paralarına, valisine güveniyorlar. Devletin forsuna güveniyorlar ve bununla yola çıkıyorlar. Biz ne yapıyoruz devletin arabası yok, paraları yok, televizyonları, forsu yok bizim altımızda. Biz neye güveniyoruz. Allah'ımıza ve vatandaşlarımıza güveniyoruz. Çünkü biz demokrasiyi savunuyoruz. Gün 12 saatse 12 saat, 24 saatse 24 saat. 36 saatse 36 saat. Vatanım için çalışacağım. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Yüksek bir hayırlı haber bekliyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından görüntü
Katılanlardan görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM - Hilmi DUYAR - Coşkun YAMAN/ BALIKESİR
===================================================
LÖSEMİYİ YENEN YAĞIZ'DAN EMNİYET MÜDÜR AK'A TEŞEKKÜR ZİYARETİ
ADANA'da 3 yaşındayken lösemi hastalığına yakalandıktan sonra tedavisi büyük oranda tamamlanan 7 yaşındaki Yağız Yıldız, İl Emniyet Müdürü Osman Ak'ı ziyaret etti.
Lösemiyi yenmesinde ve yeniden hayata tutunmasında çok sevdiği polislerden büyük destek gören Yağız Yıldız, Adana Emniyet Müdürü Osman Ak'tan polis kıyafeti istedi. Ak, Yağız'ın bu isteğini geri çevirmeyerek toplum destekli polis kıyafeti yaptırarak ona hediye etti. Yağız ise Ak'ın kendisine gösterdiği ilgi ve iyileşmesinde polislerin çok büyük etkisi olduğu için kıyafeti giyip emniyete gelmek istedi. Bu isteği de geri çevrilmeyen Yağız, polis aracıyla emniyete getirildi. Siren sesleri eşliğinde emniyet müdürlüğüne gelen Yağız, kapıda polis ağabeyi ve ablaları tarafından karşılanarak Ak'ın yanına çıktı. Yağız ile bir süre sohbet eden Ak, daha sonra çocuğu kucağında aşağı indirip uğurladı. Yağız emniyetten ayrılmadan önce trafik polisi motosikletine binip siren çaldı.
Emniyet Müdürü Osman Ak ayrıca Polis Haftası etkinlikleri kapsamında polis üniformasıyla ziyarete gelen 4 yaşındaki Sude Yaşargüzel ile de yakından ilgilendi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Polis aracının emniyet müdürlüğüne girişi
Lösemi'yi yenen Yağız'ın polis aracından inmesi
Polislerin Yağız'ı İl Emniyet Müdürü Osman Ak'ın yanına götürmesi
Yağız'ın Osman Ak'a çiçek vermesi ve sarılmaları
Yağız'ın polis selamı vermesi
Osman Ak'ın kucağında otururken görüntüsü
Osman Ak'ın Yağız'a oyuncak araba hediye etmesi
Hediye takdiminden görüntüler
Yağız'ın polis motorsikletine binerek siren çalması
Baba Sait Yıldız'ın konuşması
Yağız'dan detay görüntü
Rehabilite merkezinde eğitim gören engellilerin görüntüsü
Engellilerin İl Emniyet Müdürü Osman Ak ile birlikte görüntüleri
Osman Ak'ın engelli çocuklara hediye vermesi
Üzerinde Polis üniforması bulunan Sude Yaşargüzel'in polis motorsikletinde siren çalması
Engelli küçük kızın gazetecinin fotoğraf makinası ile çekim yapması
Polis motorsikletine binerek siren çalan engelli genç
Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ ADANA,
===================================================
BİTKİN BULUNAN AT SAHİBİNDEN ALINIP HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ
ISPARTA'da dün bir ağaca bağlı halde bitkin ve zayıflamış halde bulunduktan sonra tedavi edilerek sahibine teslim edilen at, bugün yine aynı şekilde bulundu. Sahibinden alınan ve 'Cankız' adı konulan hayvan tedavisi için Burdur'daki Hayvan Hastanesi'ne götürüldü.
Isparta'da Deregümü Köyü yolu üzerinde dün sabah saatlerinde bitkin halde bir at bulunduğu ihbarı üzerine harekete geçen Isparta Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Veterinerlik Müdürlüğü ekipleri bölgeye gitti. Boynundan iple bir ağaca bağlı halde bulunan bitkin ve oldukça zayıflamış durumdaki hayvana müdahale eden ekipler tedavisini gerçekleştirdi. İğne ve serum uygulanan hayvan kendine gelerek ayağa kalktı. Zabıta Müdürlüğü ekipleri sahibini buldukları hayvanı kendisine teslim ederken, benzer bir durumun yaşanmaması için uyarıda bulundu.
BURDUR'A GÖNDERİLDİ
Bugün öğle saatlerinde aynı hayvanın aynı noktada yine ağaca bağlı halde olduğu ihbarı geldi. Hayvanseverlerin 'Cankız' adını verdiği at için Isparta Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelerek atı alan ekipler, Burdur'daki Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi yetkilileriyle görüştükten sonra hayvanı tedavisi için Burdur'a götürdü. Burada hayvanın tedaviye alındığı belirtildi.
Atın sahibiyle ilgili ise herhangi bir cezai işlem uygulanmadığı kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Hayvanın bulunduğu yerde görüntüsü
Atın bindirildiği araçta görüntüsü
Atın Hayvan Hastanesi'ne getirilmesi
Attan görüntüler
Ata tedavi uygulanması
HABER: Ali ÇEVİKBAŞ- KAMERA: ISPARTA,
===================================================
LİSE ÖĞRENCİLERİ KULAÇ ATMAYI ÖĞRENDİ
MERSİN'de lise öğrencilerine yüzme dersi verildi.
Büyükşehir Belediyesi, Milli Eğitim, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ile Deniz Ticaret Odası'nca düzenlenen Yüzme Bilmeyen Kalmasın' projesi kapsamında kulaç atmayı öğrenen öğrenciler, 8 haftalık eğitimi tamamladı. Haftada 2 gün verilen eğitimi başarıyla tamamlayan 100 öğrenci sertifikalarına kavuştu. Ölüm olaylarının önüne geçebilmeyi hedefleyen projenin ilk ayağında eğitim alan Zeytinlibahçe Mesleki ve Teknik Meslek Lisesi öğrencileri, yüzme konusunda profesyonellere taş çıkartır duruma geldi.
Proje hakkında bilgi veren Deniz Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş, "Kız ve erkek karışık lise öğrencileri haftada iki saat ders aldı. Okullar kapanana kadar bu projeye devam edeceğiz. Ülkemizde maalesef nehirlerde, göllerde, denizlerde çok fazla insanımızı kaybettik. Bu projedeki ağırlıklı katılım beklentimiz yüzme bilmeyen ve az bilen öğrenciler. tabiki ülkemizdeki vahim boğulma olaylrı yaşanıyor. Bu yaptığımız eğitim o anlamda önemli bir tedbir ve güvenlik içeriyor" dedi.
Konuşmanın ardından protokol üyeleri öğrencilere sertifikalarını verdi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Program afişi
-Öğrenciler sertifikalarını alırken
-Öğrenciler bir arada
-Deniz Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Halil Delibaş'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?