CHP'den 'Salda'ya dokunma' eylemi
Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü'nde yapılması planlanan Millet Bahçesi'ne karşı çıkan, aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın da bulunduğu grup, protesto eylemi düzenledi.
CHP Burdur İl Başkanlığı tarafından Salda Gölü Halk Plajı'nda, Salda Gölü'ne yapılması planlanan Millet Bahçesi'ni protesto eylemi gerçekleştirildi. 'Salda'ya dokunma' adıyla düzenlenen eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Muğla Milletvekili Burak Erbay, Antalya Milletvekili Cavit Arı, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, CHP Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut ile Burdur, Isparta, Antalya ve Denizli'de yaşayanlar katıldı. Protesto eyleminde konuşan CHP'li Karaca, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un "Salda'nın kenarında yapılaşma olmayacak" açıklaması yaptığını hatırlattı. Karaca, "Hukukçu kimliğimle sizleri bilgilendirmek istiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanı, birinci derece sit alanı, doğal sit alanı tanımı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi arasındaki farkı bir türlü diline getirip de vatandaşlara anlatamıyor. Çünkü vatandaşlar anladığında Salda ve ülkemizde Millet Bahçesi adı altında dokundukları her bölgeyi nasıl perişan ettikleri ve edecekleri ortaya çıkacak" dedi.
'SALDA YAŞAYAN BİR GÖL'
Şubat ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın Salda'ya gelerek, "Burayı birinci derecede doğal sit alanından çıkartıp Özel Çevre Koruma Bölgesi haline getireceğiz" dediğini kaydeden Karaca, şöyle devam etti:
"'Sit alanı dar, Özel Çevre Koruma Bölgesi daha geniş bir alan olacak' dedi. Ardından bugün 'Yapılaşma yok' diye kendini savunmaya çalışan bakanın açıklamaları da aynen şöyleydi; 'Salda Gölü'nün kenarında yaya yolları, yürüyüş yolları, bisiklet yolları, otoparklar, vatandaşların konaklayacağı bungalovlar ama bunun yanında da geniş kafeteryalar yapacağız. Salda artık festivallerin yeri olacak' dedi. Yani ayakkabıyla yalın ayakla dahi kumlarının üzerine basılmaması gereken Salda'yı bir rant, festivaller ve çevre kirliliğini oldukça artıracak olan yapı ve insan popülasyonuna açacak. Bizler Salda'nın özelliklerini bütün ülke olarak biliyoruz. Salda dünyanın en derin ikinci gölü, turkuaz renge sahip, dünyanın üçüncü gölü. Salda yaşayan bir göl. Salda bir canlı. Çünkü Salda'da canlı organizmalar var, Salda'ya özgü endemik balık türü var. Salda 110 kuş çeşidine ev sahipliği yapıyor. Salda'nın etrafında yürüyüş yolları, otopark, festival adı altında ve kafeterya adı altında yapılaşmaya açmak için birinci derece doğal sit alanına çivi bile çakılamayacağını bilenler Salda'yı ranta açmak için Millet Bahçesi adı altında bir kandırmacayla önümüze bugün bu ihaleyi getirdi."
'SALDA'YA DOKUNMAYIN'
Salda Gölü kenarına yapılan Kayadibi Göleti ile Salda'nın boğazına ilmek takıldığını dile getiren Karaca, "Bu Millet Bahçesi ihalesiyle eğer vatandaşın sesi duyulmaz, vicdanları sızlamaz, bu ihale gerçekleşirse işte göletle boğazına atılan ilmekle Salda'nın idamını gerçekleştirecekler. En fazla 5 yıl içinde artık Salda bitecek. Salda'nın çığlığını duymayanlar o gün çok geç olduğunu görecek. Yapılacak ihale hukuksuz bir ihale. Bu çevreye ilişkin 1/25000, 1/5000, 1/1000'lik nazım imar planı uygulaması 10 Temmuz'da askıya çıkartıldı. Kesinleşmesi için askıdan inip itiraz olmazsa 30 gün süre gerekmektedir. Yani 10 Ağustos 2019 öncesinde ihale yapılamaz. 10 Ağustos'ta askıdan inecek. İtirazlar görüşülecek ve nazım imar planı kesinleşmediği sürece de ihale yapılması hukuksuzdur. Salda'nın bu doğal güzelliği, doğal varlığı karşısında Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinin yaşanması gereken şartları vardır. ya ÇED raporu alınacak ya da 'ÇED gerekli değildir' kararı çıkması gerekiyor. Hukuki süreci hukukçu arkadaşlarımız yürütecek. Elinizi vicdanınıza koyun, Salda'nın sessiz çığlığını duyun ve bu ihaleyi iptal edin, Salda'ya dokunmayın" diye konuştu.
CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker ise Millet Bahçesi projesinin tekrar gözden geçirilerek, vazgeçilmesini istedi. CHP İl Başkanı İzzet Akbulut da Millet Bahçesi ihalesinin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Eyleme katılanlar, 'Salda halkındır, halkın kalacak', 'Salda bizimdir, bizim kalacak', 'Yeşilova halkı gölüne sahip çık' sloganları attıktan sonra dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Drone görüntüsü
Eyleme katılanlar
İzzet Akbulutun konuşması
Drone görüntüsü
Mehmet Göker'in konuşması
Katılanlar
Drone görüntüsü
Gülize Biçer Karaca'nın konuşması
Detay
423 MB/// 06.59"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN- Yavuzkan AKDOĞAN/BURDUR,
==================
'Taziye Yemeği' geleneği, yas sahiplerini mağdur ediyor
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayanların gelenekleri arasında yer alan taziye yemeği, yas sahiplerini mağdur ediyor. 3 gün süren taziye ziyaretlerinde, gelenlere verilen yemek ikramı uygulamasının sona ermesi için girişimler sürüyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki cenaze evlerinde, 3 gün boyunca taziyelerini bildirmek için gelen yüzlerce kişiye yemek verilmesi, bazı yas sahiplerini ekonomik açıdan zor durumda bırakıyor. Maddi durumu iyi olmadığı için kimi zaman bankadan kredi çekerek, kimi zaman da yakınlarından borç alarak yemek masraflarını karşılamaya çalışan yas sahipleri, acılarının yanı sıra bir de ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Taziye evlerinde verilen yemek ikramlarının önüne geçmek için Diyarbakır Müftülüğü'nün hayata geçirdiği 'Taziye adabı' uygulamasıyla birçok yas sahibi yemek vermeme kararı aldı.
'TAZİYE EVLERİNDE YEMEK VERMEK, İSTENMEYEN BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR'
Başta Diyarbakır olmak üzere bölgedeki birçok kentte, taziyelerde yemeğinin kaldırılması için girişimler sürüyor. Birçok yas sahibi taziyelerinde yemek vermeme kararı almasına rağmen, gelenek bölgenin birçok kentinde halen sürüyor. Diyarbakır İl Müftü Vekili Nihat Koç, taziye sahibinin yemek ikram etmek için bankadan kredi çekmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Müftülük olarak yemek verilmesinin önüne geçmek için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Koç, "Taziye evlerinde yemek verilmesi insanlarımıza külfet getiren bir uygulama olarak karşımıza çıkmıştır. Bir yıl önce bu konuyla alakalı hutbe bile verdik. Anadolu'muzun birçok yerinde, cenaze sahiplerine eş dostları, akrabaları ve hali vakti yerinde olanlar sahip çıkar. Bu uygulamanın kökenine baktığımızda, Peygamber efendimizin amcası Ebu Talip'in oğlu Ebu Cafer, Mute savaşında şehit olduğunda, efendimiz, 'Cafer'in ailesine yemek hazırlayın' demiştir, bunu görürüz. Son zamanlarda öğrendiğimiz kadarıyla taziye evlerinde yemek verme meselesi istenmeyen boyutlara ulaşmış. Özellikle maddi durumu iyi olmayan insanlarımızın hayvanlarını sattıkları, daha da durumu olmayanların bankalardan faizli kredi çekmek suretiyle bu külfetin altına girdiklerini öğrendik. Eğer böyle bir uygulama varsa bu felakettir" diye konuştu.
'TAZİYE YEMEĞİNİN MASRAFI 100 BİN TL'
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen ise yas sahiplerinin taziye evlerinde yemek vermelerinin mağduriyet oluşturduğunu belirterek, "Yıllardır bölgemizde, cenaze olduğu vakit taziye yemeği adı altında yemek verilmektedir. Bu yemekle alakalı ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Birçok insanımız bu yemekleri verebilmek için krediler çekmekte, borç altına girmekte. Bir taziye yemeğinin masrafı yaklaşık olarak 100 bin TL'ye kadar çıkıyor. Bu yemeğin taziye sahipleri yakınları tarafından verilmesi gerekiyor ama ne yazık ki tam tersi bir şekilde taziye sahiplerinin üzerine yük binmiş durumda. Cenazesi olan insanlar, ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor" dedi.
Bir yakının taziyesine katılan Şahin Süngü de, taziye evlerinde yemek verme uygulamasının kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Görüntü Dökümü
----------
Taziye evinden görüntü
Taziye evinde dua okunması
Taziye adabı yazısı
Müftü vekili Koç'un konuşması
Diyanet Sen Başkanı Evsen'in konuşması
Şahin Süngü'nün konuşması
Genel ve detay görüntü
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 924 MB
Haber-Kamara: Selim KAYA/DİYARBAKIR,
===================
Yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarpmasıyla ağır yaralandı
Bursa'nın İnegöl ilçesinde yolun karşısına geçmek isteyen Ahmet Koşan(67), Suriye uyruklu Ahmad Alabba'nın (23) kullandığı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı.
Kaza saat 17.00 sıralarında Bursa'nın İnegöl İlçesi Mahmudiye Mahallesi'nde meydana geldi. Ahmet Koşan (67), Ertuğrulgazi Caddesi'nde yolun karşısına için birden yola çıktı. Bu sırada süratli olduğu öğrenilen Suriye Uyruklu Ahmad Alabba (23) yönetimindeki 16 MA 1825 plakalı otomobil Koşan'a çarptı. Kazanın şiddetiyle yola savrulan Ahmet koşan ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Ahmet Koşan, İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Ahmet Koşan'ın hayati tehlikesinin olduğu öğrenilirken, polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturmaya başladı.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Genel görüntü
-Yaralının görüntüsü
-Detaylar
Süre: 01.03 Boyut: 117 MB
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa),
==================
15 Temmuz Marşı'nın yazarı, bu kez çocuk istismarına dikkat çekti
15 Temmuz Marşı'nı yazan sanatçı Abdurrahman Delen, çocuk istismarına dikkat çekmek için de 'Dokunmayın Çocuklara' adlı şiir yazıp, besteledi. Bir de klip çeken Abdurrahman Delen, "Ne zaman çocuklara taciz haberi okusam, yüreğime inanılmaz kasvet bürünüyor. Bizler çocukken anne babamız bizleri konu komşuya emanet ederek, işe gidebiliyorlardı. Oysa şimdi çocuklarımızı emanet edecek kimse bulamıyoruz" dedi. Delen'in klibi sosyal medyada 2 günde 300 bin izleyici sayısını aştı.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki yazlığında bulunan Abdurrahman Delen, çocuk istismarına karşı dikkat çekmek amacıyla yazdığı 'Dokunmayın Çocuklara' adlı klibiyle, 2 günde 300 bin kişiye ulaştı. Türkiye gündemindeki güncel konulara karşı olan duygularını yazdığı şiirler ve yaptığı besteler ile anlatan, 15 Temmuz Marşı'nın da yazarı ve bestecisi olan Abdurrahman Delen, çocuk istismarına karşı dikkat çekmek amacıyla da 'Dokunmayın Çocuklara' adıyla şiir yazdı. Delen bestelediği şiirine bir de klip çekti. Sosyal medyada büyük ilgi gören klibi 2 günde 300 bin kullanıcı izledi.
Abdurrahman Delen, küçük yaştaki çocuklara yönelik taciz haberlerinin kendisini ve Türk toplumunu derinden yaraladığını söyledi. Delen, "Çocuk istismarlarına karşı yeni bir projeye başlıyorum. Çocuklarımız geleceğin Türkiye'sini aydınlatacak birer meşale. Hepimizin, evlatlarımıza sahip çıkması ve onları kollamamız gerektiğine inanıyorum. Ne zaman cennet ülkemin herhangi bir köşesinde çocuklara taciz olayı haberi okusam, yüreğime inanılmaz kasvet bürünüyor. Bizler çocukken anne ve babamız bizleri konu komşuya emanet ederek, işe gidebiliyorlardı. Oysa şimdi çocuklarımızı emanet edecek kimse bulamıyoruz. Çocukluğumuzda ailemiz başta olmak üzere büyüklerimiz bizleri koruyup her zaman doğru yolu göstermeye çalışırlardı. İnanın ben çocukluğumu özlüyorum. Çocuk istismarcılarına en ağır cezanın verilmesi gerektiğine inanıyorum. Çocuk istismarına karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecektir" diye konuştu.
Ayvalık'ta roman ailelerin yaşadığı yerleri ziyaret ederek, aileler ile sohbet edip, çocuklara hediyeler veren Abdurrahman Delen, "Yazdığım bu şiire beste yapıp klip çektim. Yakında tüm ulusal televizyonlar ve ulusal basının desteğiyle bu önemli projemizin, medyada geniş yer bulacağına inanıyorum. Bu konuda hep birlikte toplumumuza da en anlamlı mesajları vermiş olacağız" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Abdurrahmen Delen röp
-'Dokunmayın Çocuklara' şiiri için yapılan klip
Haber-Kamra: Hüsnü EVREN/AYVALIK (Balıkesir),
==================
CHP'li başkan, kardeşini belediye şirketi müdürü yaptı
Antalya'nın İbradı Belediye Başkanı CHP'li Serkan Küçükkuru, belediye şirketinin başına kardeşi Serap Küçükkuru'yu getirdi.
Antalya'nın en küçük ilçesi İbradı'da, CHP'nin adayı Serkan Küçükkuru, 31 Mart yerel seçiminde ikinci kez belediye başkanı seçildi. Kendisine yerel seçimde DSP'den aday olarak rakip olan belediye çalışanı Mustafa Kozanoğlu'nu 288 kilometre uzaklıktaki Elmalı ilçesine 6 ay geçici süreyle görevlendiren Serkan Küçükkuru, belediye şirketi Elmas'a yaptığı atamalarla dikkati çekti. Başkanlıktaki ilk döneminde 2 kız kardeşini belediyede işe başlatan Küçükkuru, ikinci döneminin başında, belediyenin tek şirketi Elmas'ın 2 yöneticisini görevden aldı. Serkan Küçükkuru, şirketin müdürlüğüne ise kardeşi Serap Küçükkuru'yu getirdi. Belediye şirketi, ilçede ekmek fırının yanı sıra restoran ve akaryakıt istasyonu çalıştırıyor.
Haber: Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, -
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 17 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?