Dha Yurt Bülteni-4

1)İZMİR'DE TOZ TAŞINIMI KİRLİLİĞİ

METEOROLOJİ 2. Bölge Müdürlüğü'nün uyarısını yaptığı toz taşınımı İzmir'de etkili oldu. Araçların üstü gece çiseleyen yağmurla birlikte çamurla kapanırken, bu durum en çok oto yıkamacıların yüzünü güldürdü. Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü'nün hava kalitesinde azalma, görüş mesafesinin düşmesi gibi olumsuzlukların yaşanacağı konusunda uyarısını yaptığı toz taşınımı İzmir'de etkisini gösterdi. Kentteki araçların üstü, gece çiseleyen yağmurla birlikte sarı çamurla kaplandı. Görüş mesafeleri de bazı bölgelerde sürücüleri zorlayacak şekilde düştü. Meteorolojinin tahminlerine göre yaklaşık 5 saat etkili olan toz taşınımı nedeniyle insanlar nefes almakta da zorlandı. Toz taşınımı nedeniyle çamur yağması ise en çok oto yıkamacıların işine yaradı. Alsancak'ta oto yıkama işiyle uğraşan Mehmet Karagök, toz taşınımı nedeniyle çamur yağmasından dolayı işlerinin arttığını belirterek, "Araçların üstü bu tozla kaplandı. İşlerimiz bu yüzden arttı. Sabahtan beri birçok araç yıkadım. Böyle durumlar bize yarıyor" dedi.

TOZ TAŞINIMI NEDİR?

Toz taşınımının temel nedeni, kuraklık ve çölleşme olarak belirtilmektedir. Dünyadaki başlıca toz kaynak alanları Afrika (Sahra çölü), Asya (Gobi ve Taklamakan), Arabistan Yarımadası, Güney Amerika ile Avustralya'da bulunan çöllerdir. Çöllerden kalkan tozlar, atmosferin üst tabakalarına yükselerek uzun mesafeler kat etmektedir. Göreceli olarak daha büyük olan toz parçacıkları, kaynak alanlarının yakınlarında çökerken, küçük olanlar ise binlerce kilometre yol kat edebilmektedir.

Görüntü Dökümü

---------------------

Kentten genel görüntü

Araçlardan görüntü

Ota yıkamadan görüntü

Mehmet Karagök ile röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

===========================================================

2)KÖPEK SEVGİSİYLE SOSYAL MEDYA FENOMENİ OLDU

BURDUR'un Yeşilova ilçesinde, hayvansever Hatice Keskin (67), bakımını üstlendiği köpek yavrusuyla çekilen görüntülerinin sosyal medyada yayınlanması üzerine ilgi odağı oldu. MAKÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öner ile ekibi, Keskin'in evine giderek, köpeğin bakımını yapıp, mama yardımında bulundu. Yeşilova ilçesinde oturan emekli Hatice Keskin, hayvanseverliğiyle dikkati çekiyor. Çocukluğundan beri sahipsiz hayvanları besleyen Keskin, son olarak ilçede görev yapan müzik öğretmeni Mesut Çal'ın getirdiği 1,5 aylık sokak köpeğinin bakımını üstlendi. 2 çocuk ve 3 torun sahibi Hatice Keskin, öğretmen Çal'ın getirdiği köpeği bahçesinde görünce şiveyle "Anam benim nerden geldin gı" diyerek, büyük sevinç yaşadı. Keskin'in bu sevincini cep telefonu kamerasıyla kaydeden Mesut Çal ise görüntüleri 2 gün önce sosyal paylaşım sitesi Youtube'a yükledi. Kısa sürede birçok Youtube kanalında yayınlanan görüntüler, binlerce kişi tarafından izlendi.

Köpeğe 'Boncuk' adını veren, komşusuna ait 'Çikolata' isimli keçiye de bakan Hatice Keskin'in tıklanma rekoru kıran görüntülerini izleyen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz ise hayvanların sağlık taramasından geçirilmesi için Veterinerlik Fakültesi personeline talimat verdi. Bunun üzerine MAKÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öner ve öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Çağrı Karakurum'un yanı sıra üniversiteden bir grup veteriner, dün Hatice Keskin'i evinde ziyaret etti.

MAKÜ'DEN DESTEK SÖZÜ

'Boncuk' ile 'Çikolata'yı sağlık taramasından geçiren Prof. Dr. Öner ve beraberindekiler, köpek için mama yardımında bulundu. Prof. Dr. Öner, Hatice Keskin'in hayvan sevgisini takdir ettiklerini belirterek, 'Boncuk' ile 'Çikolata' için sağlık ve yiyecek desteği vereceklerini söyledi. Hayvan sevgisiyle sosyal medya fenomeni olan Keskin de çocukluğundan beri hayvanları çok sevdiğini, sahipsiz hayvanları sürekli beslediğini söyledi. 'Boncuk'u gördüğünde çok sevindiğini anlatan Hatice Keskin, "'Boncuk' getirildikten 2 gün sonra hastalandı. Çok üzüldüm, sonra veterinere götürüp, kontrollerini yaptık. Yemek yemediği için ağlamıştım. Şimdi gayet iyi" dedi

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Hatice Keskin'in internete yüklenen videosu

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Not: Görüntü montajlanmadan geçilmiş

Hatice Keski'nden detay

Köpekten görüntü

Hatice Keskin röp.

MAKÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öner, Doç. Dr. Mehmet Çağrı Karakurum'dan görüntü

Haber- Kamera: Yavuzkan AKDOĞAN/YEŞİLOVA(Burdur),

================================================

3)APANDİS AĞRISIYLA GİTTİ, KALBİNİN SAĞDA OLDUĞUNU ÖĞRENDİ

KONYA'da üniversite öğrencisi Şerife Şimşek (21), 2 yıl önce apandis ağrısıyla gittiği doktorda, yapılan tetkikler sonucu kalbi ve solda olması gereken organlarının sağda olduğunu öğrendi. Yıllardır kalbinin sağda olduğunu hissettiğini belirten Şimşek, "Kalbimin sağda olduğunu hissediyordum ama buna ne ailem ne de başka birisi inandı. Kalbim ve solda bulunması gereken organlarımın sağda olduğunu duyunca şok oldum." dedi.  Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İktisat Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Şerife Şimşek, 2 yıl önce apandis ağrısı nedeniyle Konya Numune Hastanesi'ne gitti. Burada doktor tarafından ultrasonla muayene edilen  Şimşek'in, kalp, aorta, dalak ve midenin sağda, karaciğerin solda olduğu ortaya çıktı. Bu durumun Şimşek'in sağlığını etkileyecek bir sorun oluşturmayacağı yapılan tetkiklerle belirlendi.

KALBİMİN SAĞDA ATTIĞINI HİSSEDİYORDUM

Doktorun odasından çıktığında çok şaşkın olduğunu söyleyen Şerife Şimşek, "Doktorun odasından çıktığımda şaşkındım, ilk defa böyle bir şey duydum. Ben aileme söylüyordum kalbimin sağda attığını hissediyorum diye inanmıyorlardı." dedi.

Kalbi sağda olduğu için acil müdahale sırasında yanlış müdahaleden korktuğunu ifade eden Şimşek, şunları söyledi:

"Apandis ağrısıyla hastaneye gittim. Doktor, ultrasonla muayene ettiğinde bu organın burada ne işi var, dedi. Sonra senin organların ters, dedi. Organlarımın yerini mi değiştireceksiniz diye sordum? Doktor bana organlarımın gayet sağlıklı olduğunu, hiçbir sağlık problemi yaşamayacağımı söyleyince içim rahatladı. Sonra tedirgin olmaya başladım. Başıma herhangi bir şey gelirse bana yanlış yapılacak acil müdahaleden korkuyorum. Her hastaneye gittiğimde bilgilendirme de bulunuyorum. Kendimi oralarda kayıt altına aldırıyorum. Ama bu bir çözüm değil. Bu nedenle sol tarafıma 'kalbim sağ tarafta' gibi bir dövme yaptıracağım. Dövmem olursa bana müdahale edecek görevliler de ona göre müdahale uygular."

KORKU DOLU BİR HAYAT

Organlarının ters tarafta olmasından dolayı ilgi odağı olduğunu ancak, hayatı boyunca tedirgin bir yaşam süreceğini ifade eden Şimşek "Çok tedirginim bir taraftan da korkuyorum. Arkadaş çevreme de çok söylüyorum. Sizin yanınızda bana bir şey olursa müdahale edecek kişilere kalbimin sağda olduğun söyleyin ölmeyeyim diyorum. Farklı olduğum için çevremde çok ilgi odağıyım aslında.  Ama bir taraftan da korku dolu bir hayat var önümde yanlış müdahale edilir mi diye. " diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Şerife Şimşek röp.

Şerife Şimşek detay

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)

==============================================================

4)HAMAMYOLU,13 MİLYONLUK YATIRIMLA CAZİBE MERKEZİ OLDU

ESKİŞEHİR'de 13 milyon 406 bin liralık Hamamyolu Caddesi projesi tamamlanmak üzere. Önümüzdeki günlerde resmi açılışı yapılacak olan cadde şimdiden vatandaşların cazibe merkezi haline geldi. Caddedeki yeni yapılan yaya üst geçit köprüsüne ahşap ve cam festivallerine katılan sanatçıların eserleri konuldu.

Odunpazarı Belediyesi'nin Hamamyolu Caddesi'nin çehresini değiştiren ödüllü projesi 'Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesi (Urban Deck)' çalışmaları bitmek üzere. Açılış için gün sayan proje şimdiden Eskişehirliler tarafından benimsendi. Gece ışıklandırmaları ile ayrı bir güzelliğe kavuşan Hamamayolu Caddesi, gündüz de vatandaşların ilgi odağı oluyor.

Hamamyolu'nda en çok da çocuklar mutlu. Kendileri için oluşturulan oyun alanlarında diledikleri gibi oyunlar oynayan çocuklar, en çok da zıp zıpları sevdi.

Uluslararası Ahşap Heykel Festivali, Cam Festivali ve Seramik Pişirim Teknikleri Çalıştayı'nda sanatçılar tarafından yapılan eserler de yaya üst geçit köprüsüne yerleştirdi. Köprü, adeta açık hava sanat galerisine döndü.

Süs havuzlarıyla, cam süslemeleri, çeşitli bitkileri ve genişleyen kullanım alanı ile Hamamyolu Caddesi, şimdiden Eskişehir'in yeni cazibe merkezi olmaya aday.

Caddeye 50 tane ıhlamur ağacı, 10 tane de mavi ladin ve akçaağaç dikild. Baharın gelmesiyle yemyeşil bir görünüme kavuşacak olan caddede gezen vatandaşların dinlenmesi için kafeler de yer alacak.

Caddeye ayrıca kütüphane de yapıldı. Kitap okumak isteyen vatandaşlar, ders çalışmak isteyen öğrenciler buraya gelecek.

Eskişehirlilerden bazıları caddenin eskisinden daha iyi olduğunu söylerken, Odunpazarı Belediye Başkanı Başkanı Kazım Kurt da 'Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesi' projesinin İngiltere'de yapılan yarışmada birincilik kazandığını anımsatarak, "proje, 2017 yılının en iyi kentsel tasarım ödülünü aldı. Bu ciddi bir ödüldü. Mimarımızı o açıdan kutluyorum. Burası Eskişehir'in bir tanıtım merkezi gibi olacak" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Hamamyolu Caddesi'nde yürüyen vatandaşların,

-Yeni yapılan yaya üst geçit köprüsünün,

-Köprüde sergilenen ahşap eserlerin,

-Çocukların oyun aletleriyle oynamaları,

-Caddenin drone ile havadan çekilmiş görüntüsü,

-Vatandaşların konuşması,

-Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un konuşmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR/ DHA

=========================================================

5)EKSANTRİK FABRİKASI, 'MİLLİ UZAY ARACI' PARÇASI ÜRETMEYİ HEDEFLİYOR

SİVAS'ta faaliyet gösteren ve dünyaca ünlü çok sayıda otomotiv firmasıyla çalışarak, 40'ın üzerinde ülkeye eksantrik mili gönderen Eksantrik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (ESTAŞ), girilmesi zor Hindistan ve Brezilya'ya pazarına da ihracata başladı. Bu ülkelere sipariş yetiştirmek için ayrı bir bölüm açan fabrika, 2071 yılında ise yerli uzay aracının parçalarını üretmeyi hedef olarak belirledi.

Sivas Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB), faaliyetini sürdüren ESTAŞ, Volvo, Renault, Nissan, Mitsubishi, Scania gibi dünyaca ünlü firmaların ürettiği otomobillerle, ağır vasıtaların, lokomotiflerin ve gemi jeneratör motorlarının eksantrik milini (kam mili) imal ediyor. ESTAŞ eksantrik milini ABD, Fransa, Almanya ve İsveç'in de aralarında bulunduğu 40'ın üzerinde ülkeye satıyor. ESTAŞ son zamanlarda kurduğu yeni fabrika ile artık Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi büyük pazarlara da açılmaya başladı. ESTAŞ Genel Müdürü Osman Mavuş, DHA'ya yaptığı açıklamada, yeni fabrika kurduklarını dile getirerek, "Bu fabrikamız S1 tabir ettiğimiz fabrikamız. Bir önceki ESTAŞ'ın kampüsü dışında kalan bir fabrika. Bu yeni fabrikamızda üretim planlıyoruz. Şuan da bir hattını yüzde 90 oranında gerçekleştirdik. Ana fikri burada çıkacak maliyeti düşük ürünleri gelişmekte olan ülkelere özellikle Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi büyük pazarlara ihraç etme gücünün artırılmasıdır. Daha az insanla daha yüksek kalitede ve daha fazla ürün çıkarabilmektir. Bu anlamda çok ciddi inovasyon çalışmalarımız tamamlandı. Şu anda buradan Hindistan'a ürünümüz gidiyor. Hindistan'ın Chennai şehrindeki bir Renault ve Nissan'ın fabrikasına gidiyor. Hindistan'da ithal edilen tek parça da eksantrik milidir. Diğer bütün parçaları Hindistan yerli olarak üretiyor. Fakat motorun en önemli parçası olan eksantrik mili Sivas'ta ESTAŞ'ta üretiliyor" dedi.

'100 BİN ADET CİVARINDA BİR ÜRÜN ÇIKARACAĞIZ'

Yeni fabrikanın hizmete girmesiyle üretimde artışın sağlanacağını söyleyen Mavuş, "Fabrikamız tamamlandığında burada ayda 100 bin adet civarında bir ürün çıkaracağız. Burası Hindistan, özellikle Rusya ile uçak krizinden sonra düzelen ilişkiler sonrasında Rusya'dan ciddi talepler oluşmaya başladı. Ayrıca Brezilya'daki fabrikalara da buradan hitap edeceğiz. Son zamanlarda Volvo ile yaptığımız bir anlaşma var. Çin grubuna üretim yapılacak. ESTAŞ her sene yüzde 20 ve 30 civarından hem istihdam yönüyle, hemde üretim ve ciro anlamında büyüyen bir şirket. Motorun kalbi eksantrik mili üretiliyor. Bunu motorun kalbi ve beyni gibi de düşünebiliriz" diye konuştu.

'2071 HEDEFİMİZ YERLİ UZAY ARACININ PARÇALARINI ÜRETMEK'

ESTAŞ'ın 2071 hedefleri içinde uzay araçlarının parçalarını üretmek olduğunu de dile getiren Mavuş şöyle dedi:

"ESTAŞ, 2023 hedeflerini şu anda garantiledi. Hatta çok üzerine çıktık. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu zamana kadar uzun vadeli planlar yapamıyorduk ama Cumhurbaşkanımızın en son yaptığı konuşmalardan ben çok etkilendim. 2071 yılını da gösteriyor. Türklerin biliyorsunuz Anadoluya girişinin bininci yıl dönümü. Biz de bunu düşünmeye başladık. Yani olmayacak bir şeyi düşünmeye başladık. Ama düşündükçe neler olabilir, ESTAŞ nereye gidebilir bunlar aklımıza gelmeye başladı. Belki 2071 yılında ESTAŞ yerli uzay aracının parçalarını yapacak bir konuma gelecek. Biz bunları görmeyiz ama fabrikamız birçok kişi ziyaret ediyor. 2071'de bizim minimum ESTAŞ'ı görmek istediğimiz yer Türklerin yaptığı uzay aracının birçok parçasının yapabilecek hale gelmesidir."

2071 hedefleri doğrultusunda ise fabrikaya astronot ve göktaşı gibi çeşitli görseller yerleştirildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Fabrikadan görnütüler

-Üretilen eksantrik milleri

-üretim aşamasından görüntüler

-Genel müdürün konuşması

-2071 için hazırlanan görseller

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

=====================================================

6)OKUL BAHÇESİNDE KURULAN 'DÜRÜSTLÜK MANAVI' ÖĞRENCİLERİN İLGİ ODAĞI OLDU

ELAZIĞ'ın Karakoçan ilçesindeki Nuri Özaltın İlkokul'undaki örencilere sunulan dürüstlük değerler eğitimi kapsamında, okul bahçesinde, "Dürüstlük manavı" kuruldu. Öğrenciler aldıkları meyveler için tezgahtaki kumbaraya 50 kuruş bıraktı.

Karakoçan ilçesinde bulunan Nuri Özaltın İlkokul'unda eğitim gören öğrencilere dürüstlük duygusunu belletmek amacıyla yapılan etkinlikler kapsamında okulun bahçesinde öğrencilerin faydalanacağı, "Dürüstlük manavı" kuruldu. Çeşitli meyvelerin bulunduğu ve başında kimse bulunmayan tezgahtan öğrenciler aldıkları her meyve için 50 kuruşu tezgahta bulunan kumbaraya atıyor.

Okul Müdürü İbrahim Halil Çelik, öğrencilere değerleri tanıtmak için sürükli farklı eğitim programları düzenlediklerini ifade ederek, "Dürüstlük temasını okulumuzda dürüstlük manavını kurarak etkinleştirdik. Dürüstlük manavında başında kimse yok okul bahçesinde çocuklar teneffüslerde oynarken manavda istediği sevdiği meyveyi 50 kuruşa alıp parasını kumbaraya atıyor. Hem sağlıklı besleniyor, hem de hayatın içinde yaşarken doğruluğu dürüstlüğü uygulamalı olarak öğreniyorlar. Projemiz bir hafta sürecek, çok güzel bir çalışma oldu. Çocuklarımız çok mutlu, okulumuz rehberlik servisimiz proje kapsamında her ay bir değerimizi davranışları paylaşma duygusunu, tutumlu olmayı, sağlıklı beslenmeyi, dürüstlük gibi değişik konuları ele alıp öğrencilerimiz ile uygulamalı öğretmekteyiz"dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Okuldan görüntü

-Manavdan görüntü

-Öğrencilerin meyveleri almaları

-Kumbaraya para bırakmaları

-Çelik'in açıklamaları

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nursel ŞENGEZER/KARAKOÇAN (Elazığ), -

=======================================================

7)ZELİHA NİNE 82 YAŞINDA OKUMA YAZMA ÖĞRENDİ

ANKARA'da Zeliha Torun (82), Altındağ İlçe Halk Eğitimi Merkezi tarafından başlatılan "Okuma Yazma Bilmeyen Kalmasın" projesi kapsamında okuma-yazma öğrendi.

Altındağ İlçe Halk Eğitimi Merkezi tarafından, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından desteklenen "Okuma Yazma Bilmeyen Kalmasın" projesi başlatıldı. Proje kapsamında ilk olarak okuma yazma bilmeyen kişiler tespit edildi. İkna edilerek kursa katılım göstermesi sağlanan 15 kadın kursiyer zaman içerisinde 6 kadına düşerek eğitmenleri Abbas Piri tarafından haftada iki gün öğretmenler eşliğinde okuma ve yazma üzerine eğitim görüyor. Yaşları 60 ile 83 yaş arasında değişen 6 kursiyer kadın okuma ve yazma sayesinde yaşadıkları sorunların arkada kalmasının mutluluğunu yaşarken azimleriyle de takdir topluyor.

Altındağ Halk Eğitim Merkezi'nin görevlendirdiği emekli öğretmen Abbas Piri yaklaşık 3 aylık kursa özellikle kadınların ilgi gösterdiğini belirterek, " Ankara'da en çok okuma-yazma bilmeyen vatandaşlar Altındağ ilçesinde yaşıyorlar. '1. Dönem Okuma-Yazma Kursuna' 15 kadınla başladık. Maalesef bu sayı zaman içerisinde 6 kadına düştü. Birde, eski okuma-yazma kursları 120 saatti. Şimdi 80 saate düşürdüler. 50 yaş üstü insanların için okuma-yazama öğrenme yeterli olmuyor. Bu nedenle çok zorlanıyorlar. Ama yetişkinlerin yaşına rağmen azimle okuma-yazma öğrenme isteklerinin devam ediyor. Eğitim adına yapılan çalışmalardan mutluluk içindeler. Ne kadar gelmek isteyen olursa bizlerde onlara yardımcı olacağız. Eğitim sonrasında sertifikalarını vereceğiz" dedi.

82 YAŞINDA OKUMA YAZMA ÖĞRENİYOR

Kursiyerlerden Zeliha Torun (82), 13 yaşında evlendirildiğini söyleyerek, "O yıllarda kız çocuklarını pek okutmazlardı. Çoluk çocuk, torunlar derken içinde bir yara olan okuma yazama içinde bir yara kaldı. Şimdi bu aşta okuma yazmanın sevincini yaşıyorum. Hastaneye gittiğimde gideceğim bölümü 40 kişiye soruyordum. Şimdi kendim okuyarak bulabiliyorum. Bir dolmuşa binmek istesem herkese soruyordum. Bana 'görmüyor musun?' diye kızıyorlardı. Şimdi Ankara'nın dört bir yanına gidebiliyorum içimde bir ukde kalan okuma yazma bu güneymiş. Okuma yazmanın yaşı olmadığını buradan sesleniyorum. Bu yaramı iyileştiren tüm yetkilere de sonsuz teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Eğitim gören kadınlardan görüntü

Kurs eğitmeni Abbas Piri'nin kurs hakkında açıklamaları

Zeliha Torun'un açıklaması

Diğer kursiyerlerin kurs hakkında açıklamaları

-Detay

Hüseyin ÖZBALI/ANKARA,-

=======================================================

8)SİLOPİ'DE, "KÜÇÜK GELİNLER" TİYATRO SAHNESİNE TAŞINDI

ŞIRNAK'ın Silopi ilçesinde, Halk Eğitim Merkezi'nde verilen tiyatro kursuna giden 15 kişi, kızların küçük yaşta evlendirilmesi başta olmak üzere, uyuşturucu ve engellilere yardımı amaçlayan bir oyunu okullarda sahnelemeye başladı. Biri kız, biri erkek 2 küçük yaştaki kardeşin yaşadığı dramı anlatan "Cahilliğin acı sonu" adlı oyunu, izleyenleri güldürdü, düşündürdü ve sonunda da ağlattı.

Silopi Halk Eğitim Merkezince ilçedeki tüm okullarda oynanan, "Cahilliğin acı sonu" adlı tiyatro oyunu, öğrencilerden büyük beğeni topluyor. Halk Eğitim Merkezi oyunculuk kursunda eğitim gören 15 kişilik ekibin okullarda sahnelediği tiyatro oyununda, bir ailenin yaşadığı trajedi anlatılıyor. Ailenin okula giden küçük kızının zorla evlendirilmesi ve evin tek oğlunun uyuşturucu batağına saplanmasını konu alan oyunda, babanın yaşadığı pişmanlık anlatılıyor. Önemli mesajların verildiği oyun, salondakileri önce kahkahaya, daha sonra ise gözyaşlarına boğdu. Tiyatroda oyununda engelli oyunculara da yer verilerek, engellilere karşı saygılı davranılması mesajları da verildi. Silopi Vali Kamil Acun Çok Programlı Anadolu Lisesinde sergilenen tiyatro gösterisine öğrenciler büyük ilgi gösterdi. 2 seans halinde toplam 400 öğrenci tiyatroyu izledi. Oyunu büyük beğeni ile izlediğini belirten kız öğrencilerden Nergiz Sidar, "Bu gösteri bizlere örnek oldu. Engelli arkadaşlarımız, kadına şiddet, kızların okula gönderilmemesi, tüm babalara ders olsun. Kızların okula gitmesi, iyi eğitim alması, hayallerini gerçekleştirmesi için babaların onlara yardımcı olması gerekir. Tiyatro çok güzeldi, çok eğlendik. Onlara teşekkür ediyorum" dedi. Silopi Halk Eğitim Merkezinde oyunculuk kursu eğitmeni Mesut Bilişik ise, 15 kişilik ekibiyle birlikte ilçedeki okullarda tiyatro gösterimine başladıklarını belirterek, "İlçedeki ve köylerdeki tüm okullarda ücretsiz bir şekilde oyunu sahneleyeceğiz. Amacımız, buradaki gençlerimizi tiyatro ile buluşturmaktır. Gençlerimizin uyuşturucudan uzak durması ve kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmemesi yönünde topluma mesaj vermeyi amaçladık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Tiyatro gösteriminin yapıldığı salon

-Tiyatro izleyen öğrenciler

-Tiyatrodan detaylar

-Kız öğrencilerden röportaj

-Tiyatro eğitmeni Mesut Bilişik'ten röportaj

-Tiyatroda babanın kıza tokat atması

-Anne kızın babaya karşı çıkması

-Kızın temsili ölmesi

-Salondaki öğrencilerin gözyaşı dökmesi

-Genel ve Detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ (Şırnak), -

===================================================