Dha  Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Güncel

Dha  Yurt Bülteni-6

1)BAŞSAVCI ALPER VE ŞOFÖRÜ İÇİN ADLİYEDE TÖRENBAKAN BOZDAĞ: "HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN BAŞARISIZLIĞA UĞRAMASINDA GİZLİ KAHRAMANLARINDAN BİRİYDİ"DENİZLİ'deki trafik kazasında yaşamını yitiren Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ve şoförü Muzaffer Akşehirli için bugün adliyede tören düzenlendi.

11.05.2017 12:13

1)BAŞSAVCI ALPER VE ŞOFÖRÜ İÇİN ADLİYEDE TÖREN

BAKAN BOZDAĞ: "HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN BAŞARISIZLIĞA UĞRAMASINDA GİZLİ KAHRAMANLARINDAN BİRİYDİ"

DENİZLİ'deki trafik kazasında yaşamını yitiren Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ve şoförü Muzaffer Akşehirli için bugün adliyede tören düzenlendi. Törene katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Başsavcı Alper'in darbe girişiminin başarısızlığa uğramasında gizli kahramanlardan biri olduğunu söyledi. Kaza, dün (çarşamba) sabah, Merkezefendi İlçesi Bozburun Mahallesi Salihağa yolu üzerinde meydana geldi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkenin ilk askeri darbe iddianamesini hazırlayan ve FETÖ soruşturmalarında etkin bir isim olan Denizli Cumhuriyet Başsavcısı, evli ve 2 kız çocuk babası 48 yaşındaki Mustafa Alper, şoförü Muzaffer Akşehirli yönetimindeki 20 AB 548 plakalı makam otomobiliyle kente, 20 kilometre uzaklıktaki Kocabaş D Tipi İnfaz Kurumu'na gitmek üzere yola çıktı. Koruma polisi Ramazan Uğur'un da bulunduğu Başsavcı Alper'in makam otomobiline kent çıkışındaki yeni açılan yolda, 7045 sokaktan çıkarken, levhadaki 'dur' uyarısına uymayan özel bir şirkete ait 53 yaşındaki Uğur Tufan'ın kullandığı 64 DL 821 plakalı hafriyat yüklü kamyon çarptı. Kamyon ve yükün bir kısmının otomobilin üstüne devrildiği kazada Başsavcı Alper ve şoförü Akşehirli yaşamını yitirdi. Koruma polisi Uğur ise yaralandı. Kaza yerinden uzaklaşmaya çalışan kamyon şoförü Tufan ise gözaltına alındı.

ADLİYEDE TÖREN

Denizli Adalet Sarayı önünde bugün Başsavcı Mustafa Alper ve makam şoförü Muzaffer Akşehirli için tören düzenlendi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yüksek yargı üyeleri, 40 ilin Cumhuriyet Başsavcısı, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli milletvekilleri, siyasi partilerin il başkanları, Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, adliye çalışanları ile çok sayıda vatandaş törene katıldı.

"ÇOK ERKEN GİTTİ BAKANIM"

Başsavcı Mustafa Alper ile şoförü Muzaffer Akşehirli'nin naaşları, tören alanına cenaze aracında getirildi. Cenazeler araçtan indirilmeden Başsavcı Mustafa Alper'in annesi Ulviye, hakim eşi Hatıran, kızları Aslı Begüm ile İrem gözyaşlarına boğuldu. Anne Ulviye Alper, ellerini açıp dua ederken; küçük kızı İrem Alper babasının tabutu başında gözyaşı döktü. Başsavcı Mustafa Alper'in İş Mahkemesi Hakimi eşi Hatıran Alper, törene katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sarılarak gözyaşı döktü. "Çok erken gitti bakanım. Cezaevine gidiyordu, cezaevi yollarında öldü" diyen Hatıran Alper'i, Bakan Bozdağ, eşinin şehit olduğunu, çok değerli bir adalet insanı olduğunu söyleyerek teselli etmeye çalıştı. AK Partili Denizli Milletvekili Sema Ramazanoğlu ise Hatıran Alper'in koluna girip tören boyunca teselli etti. Yüksek yargı mensupları da Mustafa Alper'in eşi ve çocukları ile şoför Muzaffer Alaşehirli'nin eşi Dudu ve çocukları Ahmet, Asiye ve Elif'i teselli etmeye çalıştı. Töreni katılan adliye çalışanları da töreni gözyaşları içinde izledi.

"GÖREVE GİDERKEN ŞEHİT OLDU"

Saygı duruşu ile başlayan törende Başsavcı Alper ve Muzaffer Akşehirli'nin özgeçmişleri okundu. Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Niyazi Yar, Başsavcı Mustafa Alper ve şoförü Muzaffer Akşehirli'nin vazife uğruna şehit olduklarını, Başsavcı Mustafa Alper'in ülkesi ve yargı camiası için fedakarca çalışan bir görev arkadaşı olduğunu söyledi.

"GÖREVE GİDERKEN ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR"

Törende konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Başsavcı Alper ve şoförünün şehit olduğunu belirterek, "Bugün adalet camiamıza, milletimize ve devletimize büyük hizmetleri olan başsavcısı Mustafa Alper ve onun büyük hizmetlerinde dostu hizmetleri olan yardımcısı makam şoförü Muzaffer Akşehirli'yi uğurluyoruz. Rabbim mekanlarını cennet eylesin, biz biliyoruz ki, şehitler ölmez. Rabbim Kuranda 'onlar için ölü demeyin, diridir siz bilmezsiniz'. Rabbim onlara kendi takdiri şeklinde mücadele etsin. Görev sırasında, görevine giderken, vatanına hizmet için yola çıktığı esnada, geçirdi kaza ile şehit olmuştur. Göreve giderken şehit düşmüştür. Allah indinde şehittir ve şehitlerin makamı ali makamdır. Peygamberlerin bile gıpta ile olmak istediği makamdır. O yüzden şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz" dedi.

"GİZLİ KAHRAMANLARDAN BİRİDİR"

Başsavcı Alper'in 15 Temmuz'un önlenmesinde gizli kahramanlardan biri olduğunu belirten Bakan Bozdağ, " Türkiye'miz zor şartlar altında, zor zamanlar geçirdi. Özellikle 15 Temmuz 2016'da hain ve kanlı darbe teşebbüsü sırasında milletine, devletine bağlı, adli yargıdaki kahramanlar, bu darbe girişiminin başarısız olmasında büyük rol oynamışlardır. Ben buradan, tüm savcımızı devletimize, milletimize, vatanımıza demokrasimize cumhuriyetimize ve bayrağımıza, milletimizin iradesine canı pahasına sahip çıktılar. Türkiye'de çok az kişi bilir. Başsavcı Mustafa Alper kardeşim, hain darbe teşebbüsünün yenilmesinde, başarısızlığa uğramasında görünmez kahramanlardan bir tanesidir. Yaptıklarıyla, aldığı riskle, ortaya koyduğu cesaretle, ortaya koyduğu adamlıkla, milletine gerçekten ifade edemeyeceğim derecede hizmetlerdi olmuştur. Türk yargısı şehidi çok olan bir yargı. Hukuka, millete, devlete, adalete hizmet yolunda çok şehit verdik. Bütün şehitlerimizi de rahmet, minnet, şükran ve dua ile yad ediyor, bütün şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyor, peygamberimize komşu olmasını rabbimden niyaz ediyorum" diye konuştu.

"MUSTAFAM, ÇOK GENÇ GİTTİN CANIM"

Bakan Bozdağ'ın konuşmasının ardından bir imam Kuran-ı Kerim okudu, Denizli Müftüsü Mehmet Aşık, Başsavcı Alper ve şoförü için dua etti. Duanın ardından Başsavcı Mustafa Alper'in eşi Hatıran Alper ile kızları Aslı Begüm ile İrem, Türk Bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Vatandaşların tabutuna çiçek bıraktığı Alper'in fotoğrafını öpen eşi Hatıran Alper, "Mustafam, çok genç gittin canım. Ben seni böyle mi uğurladım. Dün evden böyle mi gönderdim. Neden böyle yaptın" diyerek gözyaşı döktü.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da cenazenin başına gelerek dua etti. Kızları da babalarının tabutuna sarılarak ağladı. Alper ve Akşehirli'nin cenazeleri daha sonra resmi törenle cenaze arabasına taşındı. Başsavcı Mustafa Alper'in cenazesi, bugün ikindi namazına takiben Aydın'ın Söke İlçesi'nin kırsal Caferli Mahallesi'nde, şoför Muzaffer Akşehirli'nin cenazesi ise öğle namazını takiben Denizli'de Hilal Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

===KUTU===

BAŞSAVCI ALPER'İN ÖZGEÇMİŞİ:

Mustafa Alper, 1969 yılında Muğla'nın Kavaklıdere ilçesinde dünyaya geldi. Cumhuriyet ilkokulu ve Orta okulunu bitirdikten sonra 60. Yıl Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini okudu. Aynı üniversitede Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yaptı. İzmir'de bir süre öğretim görevliliği yapan Başsavcı, daha sonra İzmir'de askerliğini tamamladı.  Alper, daha sonra 1990 yılında Ankara Numune Hastanesinde sağlık memurluğu yaptı. Ardından İzmir 70. Yıl Sağlık Eğitimi Enstitüsünde kültür dersleri öğretmenliği yaptı, 1995 yılında Ankara  Hakim/Savcı  adayı olarak mesleğe başladı. Stajının ardından Konya/ Ereğli, Muş- Varto, Afyonkarahisar- Dazkırı ve Çanakkale Cumhuriyet Savcılıkları, Van ve İskenderun Başsavcılıkları, Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Van Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı ve Malatya Cumhuriyet Başsavcılığ yapan Alper, 13 Temmuz 2016 tarihinden bu yana Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yürütüyordu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Başsavcı Alper ve şoför Akşehirli'nin cenazelerinin getirilmesinden detay

Başsavcı Alper'in eşi çocukları ve annesinin tabutun başında gözyaşı dökmesi

Bakan Bekir Bozdağ'ın tören alanına gelişi

Bakan Bozdağ'ın Başsavcının eşi Hatıra Alper'e sarılıp teselli etmesi

Cenazelerin tören mangasıyla getirilmesi

Bakan Bozdağ'ın konuşması

Alper ailesinin bir arada gözyaşı dökmesi

Tören alanından detay görüntüler

Hatıran Alper'in çocuklarıyla birlikte, sarılarak eşinin tabudu başında feryadı

Naaşların cenaze aracına konarak Muğlaya hareket etmesi

Haber- Kamera: Osman Nuri BOYACI, Ramazan ÇETİN- Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

===================================================

2)ÇEVRECİ BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİ CİNAYETİNİN ŞÜPHELİSİ GÖZALTINDA (EK)

SUÇUNU İTİRAF ETTİ

Ali Ulvi ve eşi Aysin Büyüknohutçu'nun öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan Ali Yumaç'ın suçunu itiraf ettiği belirtildi. İl Jandarma Komutanlığı ve Finike İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ali Yumaç'ın çiftten daha önce borç para aldığını belirledi. Gözaltına alındığı sırada zanlının üst aramasında, Büyüknohutçu'nun evinden gaspettiği öne sürülen 2 bin liranın ele geçirildiği kaydedildi. Jandarmadaki ifadesinde suçunu itiraf eden Ali Yumaç'ın, hasta eşinin tedavi masraflarını karşılamak için eve gasp amaçlı girdiğini söylediği belirtildi. Yumaç'ın Finike Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemleri sürüyor.

ENİŞTE: ALİ'Yİ UYARMIŞTIM

Büyüknohutçu çiftinin Finike'deki evlerinde ölü bulunması üzerine konuşan Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun eniştesi İbrahim Çankaya, kendisini uyardığını söyledi. İbrahim Çankaya, "Kendisiyle telefonla 3-4 gün önce konuştuk. Orada yangın çıkmış. Dikkat etmesini, bulunduğu yerin çok tehlikeli bir yer olduğunu konuşmuştuk. 'Biliyorum abi, tamam' dedi. 'Dostunu düşmanını iyi tanı. Etrafta kimse yok. Çünkü yerleşim alanı değil' dedim. Dikkatli olması konusunda mutabakata vardık ama neticede 3 gün sonra bu haberi aldık. Çok üzgünüz" dedi.

Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun yangınla ilgili mermer ocaklarından şüphelendiğini belirten Çankaya, "Bir çocuk varmış, yangını haber veren bir çocuk. Gecenin üçünde haber vermiş. Yangını köylülerle söndürdük dedi. Ben Ali'ye bunun tesadüf olmadığını söyledim. Bu bir kasıttır. Zaten kendisinin evi ormanın içerisinde. Allah göstermesin bir yangın olduğu takdirde her şey giderdi. Baktılar onda başarılı olamadılar, bunun arkasını getirirler diye kendisine de söyledim. Bilmiyoruz tabi, elimizde somut bilgi yok. Ama verilere baktığımız zaman insanın aklına ister istemez böyle bir şey geliyor" diye konuştu.

Gözyaşı döken Büyüknohutçu'nun kardeşi Hatice Çankaya ise çok üzgün olduğu için konuşamayacağını belirtti. Çiftin cenazeleri, otopsinin ardından yarın toprağa verilmek üzere Antalya'daki Uncalı Mezarlığı morguna gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------

Evdeki yakınlarından detay

Röp: Enişte İbrahim Çankaya,

Kız kardeşi Hatice Çankaya

Aileden detay

Haber- Kamera:  Süleyman EKİN/ANTALYA,

=================================================

3)FALEZLERDE MAHSUR KALDI

ANTALYA'da balık tutmak için falezlerin denizle birleştiği noktaya inen parkinson hastası 51 yaşındaki Hasan Adlı, ayağını burkunca mahsur kaldı. Talihsiz adam, deniz polisi tarafından kurtarıldı.

Olay, Muratpaşa İlçesi Eski Lara yolu üzerindeki Aziz Sancar Parkı'nın bulunduğu falezlerde meydana geldi. Parkinson hastası Hasan Adlı, sabah erken saatlerde falezlerin denizle birleştiği noktaya inerek balık tutmaya başladı. Hastalığı nedeniyle destekli bastonla deniz kenarına inen Hasan Adlı, oltasını denize atacağı sırada ayağını burktu.

Ayağa kalkamayan talihsiz adam cep telefonu ile polisi arayarak mahsur kaldığını bildirdi. Adresini tam olarak tarif edemeyen Hasan Adlı'yı bulmak için polis falezlerde arama yaptı. 112 sağlık ekibinin de eşlik ettiği aramalara Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait İtfaiye Kurtarma ekibi de katıldı. Aziz Sancar Parkı'nın bulunduğu falezlere gelen ekipler, cep telefonuyla Hasan Adlı'ya ulaşarak kendisini nasıl görebileceklerini sordu. Olta tutmak için kullandığı kamışın ucuna havlu bağlayan Hasan Adlı, kendisini arayan polislerin talimatı ile bayrağı yukarıya kaldırıp indirdi. Bulunduğu yer tespit edilen Hasan Adlı'nın yanına giden ekipler, falezlerden 30 metre aşağıda 2 ayağı da şişen talihsiz adamı kıyıya çekmek için deniz polisinden yardım istedi. Gelen deniz polisi bota aldıkları Hasan Adlı'yı Yat Limanı'na götürerek ambulansa teslim etti. Adlı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

Üzerinden engelli kimlik kartı çıkan Hasan Adlı, eşi ve iki çocuğunun kendisine bakmadığını belirterek sokaklarda yaşadığını söyledi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Hasan Adlı'nın görünsü

Polis ve diğer ekiplerin intikalı

Hasan Adlı'ya müdahale

Hasan Adlı'dan detay

Hasan Adlı'nın konuşması

Ekiplerin müdahaleis

Bota alınması

Olay yerinden ayrılması

Detay

Haber- Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA-DHA)

======================================================

4)TÜRK ÇIKARMA GEMİSİ KARDAK YAKINLARINDAN GEÇTİ

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Gümüşlük Mahallesi açıklarındaki Kardak kayalıklarına akşam gelen 'Ç 155' borda numaralı Türk çıkarma gemisi, bir süre sonra Kuşadası yönüne hareket etti.

Gümüşlük'e 3.5 mil mesafedeki Kardak kayalıklarında geçen ocak ayında gergin anlar yaşayan Türk ve Yunan Sahil Güvenlik botları, bölgedeki bekleyişini sürdürüyor. Yunan ekipleri, Bodrum'un Yalıkavak, Turgutreis ve merkez limanlarından hareket ederek Yunanistan'a ait İstanköy (Kos), Kilimli (Kalimnos) ve Leros adalarına giden küçük yatlar dahil olmak üzere dev motor yatların tamamında güvenlik ve belge kontrolü yapılıyor. Yatlar titizlikle aranıyor.

Dün (çarşamba) akşam bölgeye gelen Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait 'TCG Ç 155' borda numaralı çıkarma gemisi, gözleri bölgeye çevirdi. Marmaris yönünden gelen ve Kardak kayalıklarına 100 metre mesafeden geçen 60 metre uzunluğundaki 20 subay ve askerin bulunduğu gemi, daha sonra Kuşadası yönüne hareket etti. Yunanistan'ın Kalalimnos Adası önünde konuşlu Yunan sahil güvenlik botunun hareket etmeden durduğu görüldü.

Görüntü Dökümü

------------------

Çıkarma gemisinin gelmesi Kardak kayalıklarında tur atması

Sahil güvenlik botunun yatları ve tekneleri durdurup arama yapması

Yunan botunun uzaktan izleme yapması

Kardak'tan görüntü

Haber- Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),

================================================

5)MERSİN'DE ENGELLİLERİ DUYGULANDIRAN BAĞIŞ

MERSİN Büyükşehir Belediyesi ile Çimsa Mersin Fabrikası'nın işbirliği ile engellilere 50 adet akülü araç hediye edildi.

Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen törende, Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi'nde eğitim gören çocukların Kafkas dans gösterileri, özel eğitim ve rehabilitasyon okulları öğrencileri tarafından sahnelenen step, zeybek, modern dans ve Silifke yöresine ait halk oyunları ve orta oyunu izleyicilerle buluştu. Ayrıca, dünyaca ünlü Stephen Hawking, Hugh Herr, Ludwig van Beethoven, Aşık Veysel gibi engelli sporcular, müzisyenler ve politikacıların fotoğrafları da sergilendi. Etkinliğin son kısmında, engellilere akülü araçları teslim eden Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu ile Çimsa Mersin Fabrika Müdürü Levent Öncel, duygulu anlar yaşadı.

MERSİN DUYARLI BİR KENT

Mersin'in engelli bireyler konusunda çok duyarlı bir kent olduğunu ifade eden Genel Sekreter Yardımcısı Çokakoğlu, "Engelliler konusu sosyal katılımcılığın en üst düzeyde olması gereken bir öneme sahiptir. Gönüllülük ve ısrar esastır. Bize ne büyük destek ise siz engelli bireylerimizden, ailelerinden ve toplumun diğer kesimlerinden gelmekte. Bugün burada olmanız bunun en anlamlı göstergesi. Umarım bu çabalarımız diğer sektörlere ve kurumlara örnek olur" dedi

50 ADET AKÜLÜ ARAÇ DAĞITILDI

Çimsa Mersin Fabrika Müdürü Öncel ise, engelli bireylerin toplum yaşantısına tam ve sorunsuz bir şekilde katılımını sağlamanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu ifade ederek, "Kamu ve özel sektör kuruluşlarına, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere büyük görevler düşüyor. Bu bilinçle bizler de kurum olarak toplumumuza bilinç oluşturmak, engelli bireylerin günlük hayatta yüzleştikleri sorunların çözüme kavuşturulmasına katkı sağlamak adına hareket ediyoruz. Aramızdaki engelleri bertaraf etmek amacıyla bu vesileyle küçük de olsa katkıda bulunmak istiyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından 50 adet akülü sandalye engellilere teslim edilirken, akülü sandalyelerine kavuşan engelli vatandaşların mutluluğu yüzlerinden okundu. Akülü sandalye sahibi olan Cennet Demirtaş, "Akülü sandalyeye çok ihtiyacım vardı. Bir çocuğum var, onu okula götürüp getirirken çok zorlanıyordum. Ama şimdi benim için daha kolay olacak" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Salondan görüntüler

-Akülü araçlar teslim edilirken

-Engelliler akülü araçları ile birlikte

-Engelliler akülü araçlarını kullanırken

-Destek veren işletmelere plaket takdim edilirken

-Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu^nun konuşması

-Çimsa Mersin Fabrika Müdürü Levent Öncel'in konuşması

-Engelli Cennet Demirtaş'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 04: 55 BOYUT: 157.78 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

===================================================

6)SAHTE ESTETİKÇİ KUAFÖRE 2 SUÇTAN DAHA TUTUKLAMA

ADANA'da kendini 'doktor' olarak tanıtıp dudaklarına kalıcı dolgu yaptığı kadınların sağlık sorunları yaşamasına neden olduğu iddia edilen ve hırsızlık suçundan tutuklanan kuaför 34 yaşındaki Soner Gülnaz'a, 2 suçtan daha tutuklama kararı çıktı.Kentteki bir marketten 2012'de 2 şişe rakı çaldığı gerekçesiyle Erdemli 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanan Soner Gülnaz'a 5 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Cezası Yargıtay'ca onanan Gülnaz, teslim olmadı. Dudaklarına kalıcı dolgu yaptığı kadınların hastanelik olmasının ardından gündeme gelen Soner Gülnaz, Aranan Şahıslar Büro Amirliği'nde görevli polislerce merkez Seyhan İlçesi'ndeki Namık Kemal Mahallesi'ndeki evinde yakalandı. Kendini 'doktor' olarak tanıtıp kadınlara kalıcı dolgu yaptırdığı yönündeki suçlamaları reddeden Soner Gülnaz, Kürkçüler Cezaevi'ne gönderildi.

Ayrıca şüpheli kuaför Soner Gülnaz'ın, hemşire Merve Keleş ile Z.U., C.S. ve eşi G.S.'ye botoks ve silikon dudak dolgusu yapıp, paralarını alarak dolandırdığı tespit edildi.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ev ve işyerinde yapılan aramada bulunan tıbbı malzeme ve cihazlara el konuldu. Soner Gülnaz, nöbetçi 6. Sulh Ceza Hakimliği'nce 'dolandırıcılık' ve 'diploması olmadığı halde hasta tedavi etmek veya tabip unvanı takmak' suçlarından tutuklandı.

Gülnaz hakkında halen  mağdurlara karşı yaralama eylemleri nedeniyle 'bilinçli taksirle yaralanmaya neden olmak' suçundan ayrı bir soruşturma yürütülüyor.

ADANA, -

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement