DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

İSTANBUL BOĞAZI'NDA DÜMENİ KİTLENEN GEMİ KIYIYA ÇEKİLDİ Haber-Kamera: Yılmaz OKUR / İSTANBUL DHA İstanbul Boğazı, Beykoz açıklarında Liberya bandıralı bir kargo gemisinin dümeni henüz belirlenemeyen bir nedenle kilitlendi.

17.03.2020 09:00

İSTANBUL BOĞAZI'NDA DÜMENİ KİTLENEN GEMİ KIYIYA ÇEKİLDİ

Haber-Kamera: Yılmaz OKUR/ İSTANBUL DHA

İstanbul Boğazı, Beykoz açıklarında Liberya bandıralı bir kargo gemisinin dümeni henüz belirlenemeyen bir nedenle kilitlendi.  Olay yerine Kıyı Emniyeti ekipler sevk edildi. Kıyı Emniyeti'ne bağlı kurtarma gemisi eşliğinde kıyıya çekildi. Rumeli Feneri açıklarına demirleyen gemi arızası giderildikten sonra yoluna devam edecek.

Edinilen bilgiye göre, Ukrayna'nın Odessa Limanı'na gitmekte olan  225 metrelik TYCOON isimli Liberya bandıralı kargo gemisi İstanbul Boğazı Beykoz açıkları Karadeniz istikametinde seyir halindeyken iddiaya göre motor arızası nedeniyle dümeni kitlendi. Olay yerine ihbar üzerine Kıyı Emniyeti kurtarma gemisi sevk edildi. Kurtarma gemisi eşliğinde dümeni kilitlenen kargo gemisi kıyıya çekilerek Rumeli Feneri açıklarına demir attı. Geminin arızası giderildikten sonra yoluna devam edeceği bildirildi.

Görüntü dökümü: ----------Gemiden görüntü-Geminin çekilmesi-Detaylar

17.03.2020 - 01.48 Haber Kodu : 20031700617.03.2020 - 02.08 Haber Kodu : 20031700817.03.2020 - 02.22 Haber Kodu : 200317009

=========================

2- KORONAVİRÜS EĞLENCE DÜNYASINI DA VURDU

Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/İSTANBUL, Koronavirüs salgını eğlence dünyasını da etkiliyor. İçişleri Bakanlığı'nca koronavirüs tedbirleri kapsamında valiliklere gönderilen ek genelgenin ardından İstanbul'da birçok eğlence mekanı bu sabahtan itibaren faaliyetlerine ara verirken, genelge dışında kalan yerler de müşteri gelmemesi nedeniyle kapanma noktasına geldi.Dünyayı saran koronavirüsle mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı değerlendirme sonucu Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri olarak faaliyet gösteren pavyon, diskotek, bar ve gece kulüplerinin geçici süreliğine kapatılması kararı verildi. Valiliklere gönderilen genelgeyle dün 10.00 itibarıyla bu tür mekanların faaliyetleri geçici olarak durduruldu. Söz konusu eğlence mekanları genelgeye uyarak faaliyetlerine ara verirken, genelge dışında kalan yerler de müşteri gelmemesi nedeniyle kapanma noktasına geldi. İstanbul'un eğlence merkezlerinden Nişantaşı ve Beyoğlu'nda bulunan birçok eğlence mekanı, genelge dışında kalmalarına rağmen müşterilerin gelmemesinden dolayı zor günler yaşıyor. Koronavirüs yüzünden potansiyel müşterilerinin dışarı çıkmayı tercih etmediklerini belirten mekan sahipleri işletmelerinin günden güne boş kaldığını belirtti. Beyoğlu Nevizade Sokak'ta bir eğlence mekanı işletmeciliği yapan Bilal Örmek, önemli olanın insan sağlığı olduğunu ifade ederek "Yurt dışından gelen misafirlerimiz artık gelemiyor. Herkes korku içerisinde. Genelgeleri takip ediyoruz. Kapatmamız mı gerekiyor yoksa açık mı kalacağız? Her şeyden önemlisi can sağlığıdır. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Hepimizin ailesine, yakınlarımıza denk gelebilir. İnşallah korkulan olmaz. Sürekli sağlık bakanımız açıklama yapıyor. Çok şeffaf bir durum. İnşallah daha da iyi olacak diye düşünüyoruz. Mekanlar ne kadar süre kapalı kalacak, insanlar ne zaman dışarıya çıkmaya başlayacaklar? Kira, vergi, maaş ödemeleri nasıl bir düzenleme olacak. Bunların da ne zaman olacağını bekliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü: ----------------Nişantaşı eğlence mekanlarının kapalı olması-Nişantaşı sokaklarının boş olması-Beyoğlu Nevizade'de bazı dükkanların kapalı olması-Nevizade sokaklarının boş olması-Açık olan eğlence mekanlarının boş olması-Mekan sahibi Bilal Görmek ile  röportaj-Genel ve yakın detaylar

16.03.2020 - 23.13 Haber Kodu : 200316208

============================

3-KORONAVİRÜS YÜZÜNDEN CAMİLERDE CEMAATLE NAMAZ KILINMAYACAĞI ANONSU YAPILDI Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN-İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL,Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın koronavirüs önlemlerine ilişkin yaptığı açıklamada "Cuma namazı başta olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesi gerekli hale gelmiştir. Bu süreçte Cuma namazı yerine öğle namazının kılınması yeterlidir" şeklindeki açıklamasının ardından İstanbul'daki camilerde vakit ve Cuma namazlarının kılınmayacağı anonsları yapılmaya başlandı. Kağıthane'deki bir camide akşam ezanı öncesi yapılan anonsta 'Saygıdeğer halkımızın dikkatine; salgın hastalık riski sona erinceye kadar camilerimizde cemaatle beraber vakit namazları ve Cuma namazları kılınmayacaktır. Lütfen namazlarınızı evinizde kılınız' denildi.

AVCILAR'DAKİ CAMİLERDE DUYURU ASILDIAçıklanan kararın ardından Avcılar'daki Merkez Ulucami başta olmak üzere ilçedeki bütün cami ve mescitlerin girişlerine asılan duyurularda cemaat halinde namaz kılınmayacağı belirtildi. Merkez Ulu Camii İmamı Ömer Yavuz, duyuruları panoya astıktan sonra akşam ezanını okudu. Yavuz, ezanın sonunda minare hoparlörünü kapatmayarak, ikinci bir karara kadar camilerde cemaat halinde namaz kılınmayacağını iki kez okudu. Duyurunun ardından cemaat camide münferit olarak namazlarını kılmaya başladı.

Görüntü Dökümü: -----------Camiden yapılan anonsAvcılar Merkez Ulu Camii'nde imamın duyuru asmasıAvcılar Merkez Ulu Camii'nde ezan okunmasıAvcılar Merkez Ulu Camii'nde imamın duyuruyu okuması

16.03.2020 - 22.56 Haber Kodu : 200316205

===========================

4- ABD'DEKİ BİLİM İNSANI PROF. DR. DERYA UNUTMAZ'DAN KORONAVİRÜS AÇIKLAMASI  Özlem YURTÇU KARABULUT/ İSTANBUL, ENFEKSİYON hastalıkları ve insan bağışıklık sistemi alanında dünyada söz sahibi isimlerden biri olan ve ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde baş araştırmacı olarak çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Derya Unutmaz, "İnanılmaz bilimsel ilerleme var, tedavi ve aşıda çok kısa sürede başarı gösterilecek. HIV/AIDS'e karşı 30-40 yıldır halen aşı geliştiremedik ama Covid-19 için birkaç ay sonra insan denemelerine başlanabilir, aşının çıkmasını yıl sonundan önce beklemiyorum" dedi.Enfeksiyon hastalıkları, kronik hastalıklar ve yaşlanma sırasındaki hastalıklara karşı bağışıklık tepkileri üzerine çalışmalar yürüten ve özellikle immünoloji (bağışıklık sistemi) konusundaki çığır açan çalışmalarıyla dünyanın sayılı isimlerinden biri olarak gösterilen Türk bilim insanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, ABD Connecticut'taki Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde baş araştırmacı olarak görev yapıyor. Prof. Dr. Unutmaz, Demirören Haber Ajansı'na verdiği röportajda aşı çalışmalarının beş fazda tamamlandığını ve koronavirüste bu çalışmaların şu an üçüncü fazının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Bunun bir savaş hali olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Unutmaz, "Bu bir savaş halidir. Tüm halkların ve devletlerin fedakarlık yapması şarttır. Alternatifi ise yüzbinlerce kişinin hastanelere düşmesi, sağlık sisteminin çöküşü ve sayılmayacak kadar hayatın kaybedilmesi demektir. Şu anda gözümüzün önünde canlı olarak bunun örneklerini görüyoruz İtalya, İran, İspanya'da. Amerika'da da başladı bu konu. Kesinlikle bundan kurtulacağız, karamsar olmayalım ama bu bir süreç gerektiriyor ve önümüzdeki haftalar çok çok kritik bu süreçte. Bu noktadan sonra kimse siyaset  de yapmasın, bu artık bir insanlık meselesi" diye konuştu.

ÖLÜM ORANI YÜZDE 1 BİLE OLSA TEHLİKELİCovid-19'un "kuzenleri" MERS ve SARS'a göre çok daha hızlı yayıldığı,  Covid-19'un bu bakımdan tüm dünyada kırmızı alarm verdirdiğini belirten Prof. Dr. Unutmaz, "Örneğin SARS'ta tüm dünyadaki toplam vaka sayısı 8 bin civarında oldu. Oysa Covid-19'da sadece dün, 12 bin yeni vaka tespit edildi. Şimdiye dek 170 bine ulaştı teşhisi konulan vaka sayısı, binlerce kişi de öldü. Bu artarak devam edecek, insanlarda bu bakımdan tedirginlik olması çok normal. Ama panik yapılmaması gerekiyor. Kişisel önlemler çok önemli. Ölüm oranı yüzde 1 bile olsa, bu milyonlarca insanın ölümüne sebep verebilir dünya genelinde. Ayrıca on binlerce insanın sağlık kurumlarına gitmesi, sağlık sistemlerinin de çökmesine sebep verir. Bir de bunun ekonomik tarafı var. O daha vahim bir durum" dedi.

'İNSAN DENEMELERİ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA BAŞLAYABİLİR'Aşı için halen sona gelinmediğini ama çok az bir zaman kaldığını da vurgulayan Prof. Dr. Unutmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Aşı bulunması için birkaç evre gerekiyor. Önce virüsün bağışıklık sistemi tarafından nasıl durdurulduğunu anlamak lazım. Bu da çoğunlukla antikor, yani akıllı bomba da diyebileceğimiz vücudun kendi silahları ya da proteinler sayesinde oluyor. Virüsün hücrelere girmesi bu şekilde engelleniyor. İkinci evrede, bu antikorların virüsün hangi proteinine bağlandığını öğrenmemiz gerek. Virüsün yüzeyindeki, zarfındaki taç gibi duran proteinlere bağlanıyor. Üçüncü evrede bu proteinler hayvanlara aşılanıyor bir formülasyon ile birlikte ve hayvanların bu virüsten korunup korunmadığına bakılıyor. Bu da başarılı olursa dördüncü evrede bu formülün aşı olarak piyasaya çıkabilmesi için önce  on binlerce kişi üzerinde denenmesi gerekiyor. Bu da aslında en uzun zaman alan kısım. Aylar sürebiliyor. Beşinci ve son evrede ise aşı üretilip piyasaya çıkıyor. Şu anda koronavirüste gerçekten çok çok hızlı bir şekilde ilerledik ve üçüncü evreye ulaşmış bazı gruplar ve firmalar var Çin'de Avrupa'da ve Amerika'da. İnsan denemeleri önümüzdeki aylarda başlayabilecek. Yıl sonuna kadar da aşının geliştirilmesi mümkün olabilir. Fakat bundan daha erken olabileceğini düşünmüyorum. 40 yıldır AIDS'e karşı hala aşı üretemedik, koronavirüste bunu çok kısa bir sürede başaracağımızdan eminim. İnanılmaz hızlı ilerliyoruz"

'TUZLU SU GARGARASI YALAN, BÖYLE BİR ŞEY YOK'Virüsün mutasyona uğradığı ve değişik ülkelerde farklı suşları olduğu gibi bilgileri konusunda da açıklama yapan Prof. Dr. Derya Unutmaz, "Virüsler devamlı mutasyona uğrar tabii ki. Fakat bunların hemen hepsi fonksiyonel değişiklikler değildir. Yani bir ülkede virüsün biraz farklı olması daha bulaşıcı ya da daha ölümcül olduğu anlamına gelmez. Şu ana kadar böyle bir veri de yok. Sadece Çin'den bir yayın çıktı ama bu da çok spekülatifti. İleride olmayacak anlamına da gelmez tabii ki. Virüsün hangi mutasyon uğrayacağını şu anda kestirmek çok zor. Bir de sosyal medyada yayılan tuzlu su, ılık su ile gargara yapmak gibi söylentiler yayılıyor. Bunların hiçbirinin bilimsel temeli yok. Bu iddiada bulunanlar büyük bir sorumsuzluk içindeler. Halkı yanlış yönlendirmenin bu salgındaki vebali gerçekten çok büyük olacak. Çünkü bir bulaşıcı hastalık ve bu söylentiyi yayanlar yanlış algılar yarattıkları için bu sorumluluğun altından kalkamayacaklar" ifadelerini kullandı.

'KARANTİNADAN KAÇANLAR HALK SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYOR'Karantinanın salgın hastalıklarda kişisel opsiyona bırakılamayacak kadar önemli bir uygulama oldupunu anlatan Prof. Dr. Unutmaz, "Karantinadan kaçmaya çalışanlar, halk sağlığını tehlikeye sokarlar. Zannediyorum kanuni zorunluluğu da vardır, cezası olan bir konudur bu. Gerekirse sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı bile ilan edilebilir. Şu anda İtalya'da olduğu gibi. İzolasyon ise virüs olan kişilerde hastanede tek başına tutulmalarına diyoruz. İzole ediliyorlar ve bu kişiler yakınlarıyla dahi görüştürmezler. Türkiye geçen hafta bu konuda çok önemli ve yerinde kararlar aldı. Okullar tatil edildi, bu çok önemliydi. Fakat daha da ileri gidilmeli, tüm toplu buluşma yerleri, restoranlar, kafeler, eğlence yerleri, konserler, ibadethaneler kapatılmalı. Bunlar şu anda çok aşırı gelebilir insanlara ama öyle bir noktadayız ki her geçen gün daha da artıyor risk" dedi.

"İNGİLTERE'NİN YÖNTEMİNİ HİÇ DOĞRU BULMUYORUM "Fransa Sağlık Bakanlığı'nın ibuprofen içerikli soğuk algınlığı ilaçlarının hastalığın seyrini kötüleştirdiği yönündeki yayınının da tam olarak doğruyu yansıtmadığını anlatan Prof. Dr. Unutmaz sözlerini şöyle noktaladı: "Bununla ilgili klinik bir bilgi yok. Hatta hastalığın belli evrelerinde bu tip ilaçlar faydalı bile olabiliyor ve kullanılıyor. Bu konuda klinikte deneyimi olan doktor arkadaşların görüşlerine başvurulmalı. Gerçekten inanılmaz bir dezenformasyon ve çarpıtma salgını da var aynı zamanda ve virüsten daha hızlı yayılıyor bunlar. İngiltere'nin sürü bağışıklığı dediğimiz yöntemi uygulamak istemesi yani nüfusun yüzde 60, 70'inin enfekte olup toplum bağışıklığının sağlanacağına düşünerek bu kararı almasını kesinlikle desteklemiyorum. Sorun bu virüsün gribe göre çok daha hızlı yayılması ve ölümcül olması. Bu durumda yüzbinlerce insan ölebilir, bu kesinlikle etik bir durum değil. Bence mantıklı bir yöntem de değil. En doğrusu Çin ve Güney Kore gibi ülkelerin yaptığı gibi, çok test yapılması, ve sıkı karantina metotlarının uygulanması. Bu ülkeler şu anda bu virüsü yok gerçekten kontrol altına aldılar. En ufak bir şüphede test yapılması doğru olur. Kendini düşünüyor olabilirsiniz ama çevrenize ailenizi ve bütün insanlığı düşünmek zorundasınız Bu bakımdan hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor"

Görüntü Dökümü: ----------Unutmaz'ın açıklamaları

========================

5- PROF. DR. BÜKE: (ATEŞ ÖLÇÜMLERİ)  O ANDA KİŞİNİN ATEŞİ YOKSA BU "HİÇBİR ŞEYİ YOK" ANLAMINA GELMEYEBİLİR

Müge YARIMBATMAN - Kubilay ÖZEV/ İSTANBUL,

KORONAVİRÜS salgınının en büyük belirtileri arasında yüksek ateş yer alıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke,   "Termal kameralar veya ısı ölçerler toplu alanlarda, eğer o anda kişinin ateşi yüksekse bir anlam ifade ediyor ama ateşi yoksa bu hiçbir şeyi yok anlamına da gelmeyebilir. Şu dönemde koronavirüs enfeksiyonunu ararken tabii ki ateş önemli ama olmaması durumu bunun olmadığının bir göstergesi değil.ö dedi.

Prof. Dr. Büke, "Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır. Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir." diye konuştu.

"TERMAL KAMERA YA DA KIZIL ÖTESİ ÖLÇERLER 38 DERECE ÜZERİNİ ALGILAYABİLİYOR"Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınının Türkiye'de de görülmesinin ardından alınan önlemler de arttı. Havalimanları, alışveriş merkezleri ve iş yerleri gibi toplu alanlarda ateş ölçümleri yapılmaya başladı. Ateş ölçerlerin ise kullanım şekli ve alanına göre birçok çeşidi bulunuyor.

Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, "Koronavirüs olgularının yüzde 86 gibi bir kısmında ateş yüksekliği var ama ateşin olmadığı durumlar olabilir. Özellikle çocuklarda, genç erişkinlerde, belki hatta yaşlılarda yüksek ateş göremeyebiliriz. Buradaki ateş daha çok 38,5 ve üzerindeki ateşler ama çok daha düşük 37,5-38 gibi vücut ısısının olduğu durumlarda söz konusu olabilir. Genellikle termal kamera ya da ölçerler 38 ve üzerindekileri algılayabiliyor. 37,5 ile 38 arasında da subfebril ateş dediğimiz bir durum söz konusu. Bunları, 38 ve üzeri dereceler olmadığında algılayamayabilir. Ayrıca her olguda da ateşin görülmesi söz konusu değil. Tabii toplu yerlere girildiği koşullarda termal kameralar, birden fazla kişinin ateşini ölçebiliyor ama evde kulaktan ölçen aletler ucu değiştirilerek kullanılabilir ya da dijital termometrelerle ölçüm yapılabilir" ifadelerini kullandı.

"ATEŞİ YOKSA BU 'BİR ŞEYİ YOK' ANLAMINA GELMEYEBİLİR"Prof. Dr. Büke kişilerin ateş ölçer kullanarak dışarı çıkmış olabileceğini de belirterek, şunları söyledi: "Ateş ölçerler standardize ve kalibre edilmiş çeşitli testlerden geçirildikten sonra birtakım belgeler alarak piyasaya sürülmüştür. Dolayısıyla bunların bakım ve kontrolleri periyodik olarak yapılıyorsa bunlarla ilgili sorun yoktur ama mesela termal kameralar genellikle 38 derece ve üzerini saptıyor. Fakat bizim normal şartlarda vücut ısımız 37,5 dereceye kadar normal. Dolayısıyla 37,5 ve 38 derece arasında da subfebril de olsa bir ateş yüksekliğinden bahsediyoruz. Termal ölçerle bunu saptamak mümkün olmayabilir. Kızıl ötesi termometreler ya da ısı ölçerler de yine 38 derece ve üzerinde ölçüm yapıyor. 37,5 ile 38 derece eğer saptanamıyorsa, başlangıçta bu gözden kaçırılabilir. Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır. Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir. Termal kameralar veya ısı ölçerler toplu alanlarda, eğer o anda kişinin ateşi yüksekse bir anlam ifade ediyor ama ateşi yoksa bu hiçbir şeyi yok anlamına da gelmeyebilir. Şu dönemde koronavirüs enfeksiyonunu ararken tabii ki ateş önemli ama olmaması durumu bunun olmadığının bir göstergesi değil."

"CİHAZ 38 DERECE VE ÜZERİNİ SAPTIYORSA ATEŞ YOK DİYEMEYİZ"Prof. Dr. Büke kişilerin evde kulak arkası derecelerle ölçüm yapabileceğini söyleyerek, "Termal kameralar çok geniş alanlarda çok sayıda kişiyi taramak için kullanılıyor ama ideali timpanik (kulak arkası) dereceleri kullanmak. O yoksa dil altından ya da koltuk altından ölçen termometreleri kullanabiliriz. Fakat tek tek kişilerin koltuk altlarına ya da kulak arkasına tutmak da zor olduğu için topluca termallerle ölçüm yapılıyor. Toplu ölçümlerde cihazın duyarlılığı çok önemli. 37,5 ve üzerini saptayabiliyorsa sorun yok ama 38 ve üzerini saptıyorsa 'ateş yok' diyemeyiz. 37,5 ile 38 derece arasına da' normaldir' diyemeyiz. Hele de böyle bir dönemde bu ateşi de 'koronaviral enfeksiyona bağlı ateş değildir' diyerek reddetmek pek mümkün değil" dedi.

Görüntü Dökümü---------------Çağrı Büke ile röp.-Ateş ölçümü yapılan insanlar-Ateş ölçme cihazı-Genel ve detay görüntüler

=============================

6- KORONAVİRÜS ÇANTASINDA NELER OLMALI Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, DHA

Koronavirüse karşı önlemler alınmaya devam ediyor. Uzmanlar olası bir karantina durumunda, ya da evden çıkılmaması durumunda Koronavirüsten korunmak için hijyen çantası hazırlanması tavsiyesinde bulunuyor.Koronavirüsten korunmak için kamusal alandan, evlere kadar önlemler artırıldı. Uzmanlar olası bir karantina durumunda, ya da evden çıkmama durumunda virüsten korunmak için çanta hazırlanması tavsiyesinde bulunuyor. Eczacı Gökhan Ekmekçi ise çantada buldurulması gerek malzemeleri anlattı.

DEZENFEKTAN, ATEŞ ÖLÇER, TEK KULLANIMLIK PEÇETE…Ekmekçi, "Öncelikle kişisel hijyenimize dikkat etmemiz lazım. Bu sebeple çantanın içerisinde bir el dezenfektanı bulunmalı. Ayrıca kişisel bakılmalarımızı yaptığımız dönemde uzun süreli kullandığımız havlular yerine tek kullanımlık peçete kullanmak daha steril olacaktır. Zaruri ihtiyaç durumunda dışarı çıkmak için maske ve eldiven, yeni bir diş fırçası ve diş macunu bulunmalı. Ayrıca uzun süreli dezenfektan ve kolonya kullanımı deride tahrişe yol açacağı için nemlendirici krem de eklenmeli. Herhangi bir hastalık durumunda bunu rahat atlamak için mineral ve vitamin desteği eklenebilir. Ayrıca boğaz için gargaralar ve ateş ölçer de çantada bulunmalı. Ama en önemlisi uzmanların bu konudaki bilgilendirmelerini takip edip buna göre hareket etmek ve doğru ilaç bilgisini de uzmanlardan öğrenmek gerekiyor" dedi.

Görüntü Dökümü: ---------------Çantada bulunması tavsiye edile ürünlerden detaylar-Eczacı Gökhan Ekmekçi röportajı-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)-Genel ve detay

=====================

7-KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ MUTFAKLARA DA YANSIDI Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, KORONAVİRÜSÜN  yayılmasını önlemek amacıyla çeşitli önlemler alınıyor. Özellikle çok sayıda çalışanı bulunan iş yerleri, yemekhanelerde açık büfe sisteminden, kapalı kutu yemeklere geçmeye balşadı.Koronavirüs sebebiyle ülkede pek çok alanda çeşitli önlemler alınmaya alınıyor. Eğlence mekanlarının geçici süre ile kapatılması, evden çalışma sistemine geçilmesi ve kişisel hijyen önlemlerinin yanı sıra bazı iş yerleri yemekhane yemeği yerine kapalı kutularda yemekleri tercih etmeye başladı. Öte yandan bu hizmete evden çalışmaya başlayan ve dışarı çıkmayı tercih etmeyen vatandaşlardan da talep arttı.

TALEPLER ÇOĞUNLUKLA KALABALIK İŞ YERLERİNDEN GELİYORBu sistemle yemekler mutfak ortamında üretilerek, porsiyonlar halinde özel kapatma sistemleri ile kapatılarak evlere ve iş yerlerine sıcak ya da soğuk olarak servis ediliyor. Özellikle son haftalarda iş yerleri ve evlerden bu konuda talebin arttığını belirten özel bir yemek şirketi Genel Müdürü Murat Demirhan, "Koronavirüsün etkileri görülmeye başladığından beri bu servise ciddi bir ilgi artışı söz konusu.  Özellikler çalışanlar, dışarıda AVM'lere ya da kafelere gitmek yerine bu aboneliği tercih etmeye başladı.  10 gün ya da 1 aylık abone oluyorlar. Özellikle geçen hafta alınan kapsamlı önlemlerden sonra özellikle kalabalık iş yerlerinde çalışan insanlar dışarıya gitmek istememeye başladılar. İlk etapta İstanbul'da yoğun iş yerlerinin olduğu bölgelerden talepler gelmeye başladı. Bugün de sabah itibarıyla evlerden de bu talepler geldiö dedi.Çorba, tatlı ve ana yemek şekilde evlere ya da iş yerlerinde servis edilen yemekler haftalık menü olarak sunuluyor. 10 gün, 1 ay ve yıllık abonelik sistemi olduğunu belirten Demirhan, " İnsanlar market alışverişini yapıp bir yemek üretiyor. Biz bunu onların yerine bunu yapıyoruz. Uzun zamandır bu işi yapıyoruz ancak bu Koronavirüsten sonra talep attı. Bu yemekleri tavalarda, mikrodalga fırınlarda ısıtabiliyorsunuz. Hijyen açısındansa hava almaması, tamamen kapalı olması en büyük güvenceö diye konuştu.

Görüntü Dökümü: ------------------Yemeklerin paketlenmesi-Yemeklerin yapılmasından detaylar-Murat Demirhan röportajı-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)-Genel ve detay

=====================

8 - İBB İŞÇİLERİ EYLEMİNDE "KORONVİRÜS" KISITLAMASI

İdris TİFTİKCİ/ İSTANBUL DHAİstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)nden çıkarılan işçilerin İBB binası önünde başlattıkları eylem, kısıtlı sayıda kişi ile sürdürülecek.İşten çıkarılan işçilerin, İBB binası önünde 203 gündür gerçekleştirildikleri eylem sürüyor. İşçiler, koronavirüse karşı önlem olarak eylemlerine az sayıda kişiyle devam edecek. Kalabalık bir şekilde durmanın riskli olduğunu belirten Doktor Hikmet Çevik, protesto eyleminin devam edeceğini ancak az sayıda işçinin İBB önünde kalacağını söyledi.

"BİR KAÇ ARKADAŞIMIZ OLACAK"İşten çıkarılan işçilerin koronavirüs salgınına rağmen mücadelelerini bırakmadıklarını söyleyen Çevik, "Mevcut belediye yönetimi tarafından işten çıkarılan belediye işçilerinin haklı mücadelesinin 203'üncü gününde onlara destek vermek için geldim. Korona salgını günlerinde bile bu mücadelelerini bırakmadılar. Mücadeleye devam, bir kere en önemli korunma yolu o. İşimize sahip çıkacağız, işimiz yoksa hiçbir şeyimiz yok. Bir kere bu kalabalıkta bulunmayacağız. Zaten bütün kalabalık toplanma yerlerinin uygun olmadığı Sağlık Bakanlığı tarafından bildirildi. Ateşin altında birkaç odun bulunduracağız. Yani mücadeleden vazgeçmediğimizi, ısrarlı olduğumuzu, kararlı olduğumuzu göstereceğiz ama hastalıktan da korunacağız. Az sayıda arkadaşımız burada olacak. Birkaç arkadaşımız olacak daha fazlası değil" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: --------------- Basın açıklaması İşçilerden detay Genel ve Detaylar

16.03.2020 - 18.59 Haber Kodu : 200316180

=============================

9 - TAKSİM VE İSTİKLAL CADDESİ HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ

Ersan SAN - Beyza GÜLER - Mertcan ÖZTÜRK/ İSTANBUL DHAİstanbul'un en kalabalık ve hareketli yeri olan Taksim ve İstiklal Caddesi havadan görüntülendi. Alınan koronavirüs tedbirlerinin ardından Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nde az sayıda kişinin olduğu görüldü. İstanbul'un en kalabalık noktalarından biri, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası Taksim ve İstiklal Caddesi koronavirüs endişesi nedeniyle boş kaldı. Bölge esnafı ise normal şartlarda bugünkü kalabalığın 3 katı daha fazla olduğunu ifade etti.

"NORMALDE 3 KATI KALABALIK OLURDU"Taksim'de bir restoranda çalışan Aytekin Şensoy, "İstiklal Caddesi boşaldı. İnsanlar korkuyor haliyle, çıkamıyorlar sokağa. Biz de mecburiyetten işimizin başındayız, geliyoruz ama ne olacak sonumuz bilmiyoruz. İnşallah iyi olacak diye temenni ediyoruz. İnsanlar korkuyor sonuçta, otobüsler boş, yollar bomboş. Normalde burası bu saatlerde şu görünen kalabalığın 3 katı kalabalık olurdu. Ama şu anda bakıyorsun, sokak bomboş" ifadelerini kullandı.

"10-15 GÜN DÜKKANI KAPATACAĞIM"İstiklal Caddesi'nde bir ayakkabı dükkanı olan Öncel Kalkan ise, "30 yıldır buradayız, son 1 haftadır tamamen dibe vurduk. Burada insanların, esnafın ayakta durması turiste bağladır. Bir haftadır turistler olduğu gibi kesildi. Bakalım ne kadar dayanacağız bilemiyorum. Durum vahim. Turist gelmediği müddetçe biz burada hiçbir şey yapamayız. Bayağı bir tedirginlik var. İnşallah iyiye gider. Şu anda korkuyoruz, bir yandan düşünüyorum dükkanı kapatıp köye gideyim, temiz havaya gideyim diye. 10-15 gün kapatıp gideceğim, tedirginlik var" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü: ---------Havadan ve yerden görüntüler-Esnaf ile röp. -Muhabir Anonsu(Beyza Nur GÜLER)-Genel ve detay

16.03.2020 - 18.10 Haber Kodu : 200316172

=====================

10- İSTANBUL'DA TRAFİĞE KORONAVİRÜS ETKİSİ Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ-Müge YARIMBATMAN-Özgür EREN-Kubilay ÖZEV/ İSTANBUL,  Türkiye'de koronavirüsün 18 kişide tespit edilmesinin ardından sokaklar boşalmaya başladı. Toplu taşıma kullanımı bir haftada yüzde 30 azalırken, şahsi araçlarıyla trafiğe çıkanların sayısında da büyük düşüş yaşandı. Yetkililerin 'evden çıkmayın' uyarısını dikkate alan vatandaşların birçoğu evinde oturdu. Bir hafta öncesine kadar akşam saatlerinde yüzde 60-70 arasında yaşanan trafik yoğunluğu, dün saat 18.00 itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi trafik yoğunluk haritasına göre yüzde 47 olarak ölçüldü. Görüntü Dökümü------------Trafikten görüntü-Köprüden ve araçlardan görüntüler-Muhabir anonsu (Müge YARIMBATMAN)-Trafik yoğunluğu haritasından görüntü-Boş olan trafikten genel ve yakın detaylar-Metrobüs duraklarının yoğunluğunun az olması-Metrobüs duraklarından genel ve yakın detaylar-Maskeli insanlardan detay görüntü-Metrobüs duraklarındaki dezenfektandan sıkan insanlardan detay görüntü-Otobüs duraklarından genel ve yakın detaylar-Otobüs duraklarının boş olması  -Genel ve detay görüntüler 16.03.2020 - 19.24 Haber Kodu : 200316186

===========================

11- GÜNGÖREN'DE 1 KİŞİ KÖMÜRLÜKTE ÖLDÜRÜLMÜŞ OLARAK BULUNDU

Haber- Kamera: Mustafa BAKIRHAN/ İSTANBUL, Güngören'de 4 katlı bir binanın bodrumunda bulunan kömürlükte 30 -35 yaşlarında 1 kişi öldürülmüş olarak bulundu. Olay, Meraşal Fevzi Çakmak Mahallesi Cengaver Sokak üzerinde bulunan 4 katlı bir binanın bodrum katındaki kömürlükte dün saat 15.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, kömürlükte 1 kişinin yerde hareketsiz ve kanlar içinde yattığını gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede yerde yatan kişinin öldüğü belirlendi. BOĞAZINDA VE BİLEKLERİNDE KESİKLER Polis, binanın girişine güvenlik şeridi çekerken olay yeri inceleme ekipleri olay yerinde cumhuriyet savcısının gözetiminde uzun süre inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından ölen kişinin cansız bedeni otopsi yapılmak ve kimliği belirlenmek üzere Yenibosna'da bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Boğazında ve bileklerinde kesik olduğu belirlenen kişinin üzerinden kimlik çıkmazken 30-35 yaşlarında olduğu öğrenildi. Polis cinayetle ilgili çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü: ---------------Sokaktan detaylar-Polislerden detaylar-Olay yeri inceleme ekipleri detayları--Binadan detaylar-Cenazenin çıkışı -Genel ve detaylar 16.03.2020 - 21.04 Haber Kodu : 200316193


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement