1)GAZİANTEP'TE BİNANIN ZEMİN KATINDA PATLAMA
GAZİANTEP'te 4 katlı bir binanın boş olan zemin katında kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce folyoya sarılı barut tozunun atılmasıyla patlama meydana geldi. Paniğe yol açan patlamada ölen ya da yaralanan olmazken, çevredeki bazı camlar kırıldı. Olay, dün gece saat 23.50'de Binevler Mahallesi 70'inci sokakta meydana geldi. 4 katlı binanın boş olan zemin katında meydana gelen şiddetli patlama, bina sakinlerinde ve çevrede endişe yarattı. Gürültü ile sarsılan bina sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Patlamanın şiddeti nedeniyle bina sakinleri korku ve panikle dışarı çıktı. Yaralananın olmadığı patlamada çevredeki bazı camlar kırıldı. Olayla ile ilgili araştırma yapan polis, patlamanın boş evde folyo içerisine sarılmış barut tozundan kaynaklandığını belirledi. Binanın doğalgaz akşının güvenlik nedeniyle kapatıldığı olayla ilgili polis araştırmasını sürdürüyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Polis ekiplerinin incelemesi
Kırılan camlar
Olay yeri inceleme ekipleri
Ambulans ve itfaiye ekipleri
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mustafa KANLI/GAZİANTEP,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================================
2)TEM OTOYOLUNUN İSTANBUL İSTİKAMETİ KAZA NEDENİYLE ULAŞIMA KAPANDI
DÜZCE'nin Gümüşova ilçesinde, üzerinde vinç bulunan kamyona arkadan çarpan tanker devrildi. Kaza nedeniyle TEM otoyolunun İstanbul istikameti ulaşıma kapandı.Kaza, dün saat 18.30 sıralarında, TEM otoyolu Gümüşova rampaları mevkiinde meydana geldi. İstanbul istikametine giden 39 yaşındaki Semih Türkdağ idaresindeki 74 US 8292 plakalı çimento yapımında kullanılan madde yüklü tanker, 45 yaşındaki Abdullah Özçağlar idaresindeki 34 ZBF 21 plakalı üzerinde vinç bulunan kamyona arkadan çarptı. Tanker çarpmanın etkisi ile devrilirken, sürücü yaralandı. 112 Acil ekibinin ilk müdahalesinin ardından Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılan sürücü tedavi altına alındı. Kaza nedeniyle TEM Otoyolu İstanbul istikameti ulaşıma kapandı. Trafik, arıza şeridinden verilirken, otoyolda uzun araç kuyruğu oluştu. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Devrilen tankerden görüntü
Olay yerinden görüntü
Araç konvoyundan görüntü
Polis ve jandarma ekiplerinden görüntü
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/ GÜMÜŞOVA(Düzce),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================================
3)POLİSİN DİKKATİ KİMYASAL YÜKLÜ TANKERİN YANMASINI ÖNLEDİ
DÜZCE'de, TEM otoyolu gişelerinden çıkış yapan kimyasal madde yüklü tankerin yıpranan balatalarının yanmak üzere olduğunu fark eden polis, yangın söndürme tüpü ile müdahale ederek olası faciayı önledi. Olay, dün gece saatlerinde, TEM otoyolu Düzce gişelerinde meydana geldi. Yusuf Tepe idaresindeki 34 TP 1189 plakalı kimyasal madde yüklü tanker, gişelerden çıkış yaptı. Gişelerin önünde bulunan trafik polisi Tunay Demir, aracın arka lastiklerinde balataların kızardığını fark etti. Polis memuru, tanker sürücüsünü durdurarak yangın söndürme tüpü ile kızaran balatalara müdahale etti. Bu sırada haber verilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekibi su tutarak balataları soğuttu. Polis memurunun dikkati sayesinde araç yanmaktan kurtulurken, olası bir faciadan da dönüldü. Olay sonrası Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Kayhan Çetin'e bilgi veren polis memuru Tunay Demir, "Tankerin arka balatalarının kızardığını görünce yangın tüpleri ile müdahale ettik. Yangın çıkmadan balatalar soğutuldu" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Polisin yangın tüpü ile müdahalesi
İtfayeinin müdahalesi
Polis memurunun amirine bilgi vermesi ve detaylar
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/ DÜZCE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
4)BULGARİSTAN'DA ÖLDÜRÜLEN DAMLA'NIN KATİLİ ANNESİNİN KUZENİ ÇIKTI
BULGARİSTAN'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali'nin Mestanlı ilçesinde ağzı koli bandıyla bağlı olarak ölü bulunan Damla Güner'in (7), annesinin kuzeni Mehmet Ü. (25) tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Mehmet Ü.'nün, Damla Güner'i boğarak öldürdüğünü itiraf ettiği belirtildi.
Mestanlı ilçesinde Damla Güner'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, küçük kızın annesi Saadet Musa'nın (40) kuzeni Mehmet Ü. gözaltına alındı. Bir Türk işletmesinde bekçi olarak çalışan Mehmet Ü., sorgusunda suçunu itiraf etti. Komşularının 'içine kapanık, sosyal hayatı olmayan, sosyal ağlarda profili olmayan ve çok konuşmayan biri' olarak tanımladığı Mehmet Ü., tutuklandı.
Kırcaali Üniversitesinde İktisat Yönetimi bölümünden mezun olan Mehmet Ü.'nün, üniversite diplomasına sahip olmasına rağmen kendine uygun bir iş bulamadığı kaydedildi. Mestanlı İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından 'Ana okul ve kreşlerde yardımcı eğitmen' kurslarına gönderildiği öğrenilen Mehmet Ü.'nün, 2016 yılında ise Damla'nın da okuduğu 'Zornitsa' anaokulunda yardımcı eğitmen olarak çalıştığı belirlendi.
ANNE DE TUTUKLU
Gözaltına alınan küçük kızın annesi Saadet Musa (40) da tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Kırcaali Savcılığı resmi açıklamasında, halen tutuklu olan anne Saadet Musa ile ilgili suç duyurusunun 'cinayet' değil, 'çocuğu evde yalnız' bırakma iddiası nedeniyle yapıldığını duyurdu. Otopsi raporuna göre boğularak öldürülen Damla'nın yüzünün sarıldığı koli bandının ise, Mehmet Ü. ve annenin çalıştığı işletmede üretildiği iddia edildi. Mehmet Ü.'nün küçük Damla'yı öldürmek suçundan 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacağı belirtildi. Yapılan ilk incelemede Mehmet Ü.'de, Saadet Musa ve kızı Damla Güner'in yaşadığı evin anahtarı olduğu ve 17 Aralık sabahı Damla'yı öldürdüğü tahmin ediliyor.
Bu arada 5 yıldan beri Belçika'da çalışan kızın babası ve İstanbul'da çalışan ağabeyi de Mestanlı'ya geldi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Hala Fatma Hüseyin röp.
-Cinayetin olduğu ev
-Anne Saadet'in komşusu ile röp.
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: KIRCAALİ(Bulgaristan),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================================
5)YÜKSEK GERİLİME KAPILARAK ÖLDÜ
İSTANBUL Silivri'de bakım ve yenileme çalışması sırasında çıktığı elektrik direğinde akıma kapılan Cesur Özdemir (32), öldü.
Elektrik dağıtım şirketine bağlı taşeron firmada çalışan evli ve 2 çocuk babası Cesur Özdemir, Büyükçavuşlu-Beyciler yolu üzerinde bakım ve yenileme çalışması sırasında çıktığı 8 metre yüksekliğindeki elektrik direğinde yüksek gerilim hattına kapıldı. Yere düşüp, ağır yaralanan Özdemir'in mesai arkadaşları, sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ekiplerin uzun süre kalp masajı yaptığı Özdemir, tüm çabalara karşın hayata döndüremedi.
Haberi alıp, olay yerine gelen Cesur Özdemir'in yakınları, gözyaşlarına hakim olamadı.
Yapılan incelemenin ardından Özdemir'in cenazesi, İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Olay yerinden genel görüntü
-112 ekiplerinin müdahalesi
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Onur KAYA/ SİLİVRİ(İstanbul),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=========================================
6)PARMAĞINA SIKIŞAN YÜZÜĞÜ İTFAİYECİLER KESEREK ÇIKARDI
MALATYA'da Zehra Seçer'in parmağına taktıktan sonra çıkaramadığı çelik yüzük, itfaiyeciler tarafından spiral makinesiyle kesilerek çıkarıldı. Bir arkadaşının yüzüğünü beğenerek denemek için parmağına takan Zehra Seçer, çabalamasına rağmen yüzüğü çıkaramadı. Uzun süre yüzüğü çıkarmak için uğraşan ve parmağı şişen Seçer, başarısız olunca arkadaşı ile birlikte itfaiyeye giderek yardım istedi. İtfaiyeciler yüzüğü spiral makinesiyle kesmeye karar verirken, parmağın zarar görmemesi için yüzüğün altına çay kaşığı koyarak önlem aldı. Kesme sırasında ısınan yüzüğün Zehra Seçer'in parmağını yakmaması için de su döküldü. Yaklaşık 10 dakika süren işlemin ardından Seçer'in parmağındaki yüzük kesilerek çıkarıldı. Zehra Seçer'in teşekkür ettiği itfaiyeciler ise kestikleri yüzüğü hatıra olarak saklamasını belirtirken, "Bir daha çelik yüzük takma" uyarısında bulundular.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
İtfaiyenin çalışmaları
Yüzüğü keserken detaylar
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN/ MALATYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
7)SURİYELİ RUHA: OYUN OYNAMAYA GELMEDİK, ÖLÜMDEN KAÇTIK
GAZİANTEP'in kurtuluşunun 96'ncı yıldönümü nedeniyle Suriyeli çocukların oluşturduğu koronun verdiği konser öncesi duygusal anlar yaşandı. Konser öncesi konuşmasında Türkiye'ye teşekkür eden 9 yaşındaki Ruha Muhammed'in, "Biz buraya oyun oynamaya gelmedik, ölümden kaçtık, büyümeye, öğrenmeye geldik" şeklindeki sözleri salondakileri duygulandırdı.
Kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 96'ncı yıldönümü kapsamında, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin kurslarında müzik eğitimi alan Suriyeli sığınmacılardan oluşan ve yaşları 8 ile 14 arasında değişen 27 kişilik Suriyeli Çocuklar Korosu, Onat Kutlar Kültür ve Konferans salonunda sahneye çıktı. Türkçe ve Arapça şarkılar ile ilahiler seslendiren grup, izleyicilerden büyük alkış topladı. Konser öncesinde sahneye çıkarak Türkiye'ye teşekkür eden Ruha Muhammed isimli kız çocuğu yaptığı konuşmayla salondakilere duygu dolu anlar yaşattı.
'OYUN OYNAMAYA GELMEDİK, ÖLÜMDEN KAÇTIK'
Türkiye'nin yaptığı iyilikleri unutamayacaklarını ifade eden Ruha, gözyaşları içinde şunları söyledi:
"Bazen bize diyorlar ki 'Niye buraya geldiniz?' Biz buraya oyun oynamaya gelmedik, ölümden kaçtık, büyümeye, öğrenmeye geldik. Burada eğitilip ileride öğretmen, doktor, mühendis olacağız ve ülkemizi inşa edeceğiz. İnşallah sonrasında siz ağabey ve ablalarımızı kendi topraklarımızda misafir edeceğiz. Sizlerin yaptığını unutamayız. Allah hepinizden ve Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Bize yardım getiren Türk ağabeylerimizden Allah razı olsun, topraklarımızı düşmanlardan temizlerken şehit olan asker ağabeylerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun."
Küçük kızın ağladığını gören Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Durdu Yetkinşekerci ise, Ruha'ya sarılarak teselli etti. Yaklaşık 2 saat süren konser büyük alkış topladı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Konser salonu
Konseri dinlemeye gelenler
Vurmalı çalgılar korosunun konseri
Suriyeli çocuklar korosunun sahneye çıkması
Ruha Muhammed'in konuşması
Konser
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Eyyüp BURUN-Mustafa KANLI/ GAZİANTEP,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================================
8)BİRLEŞİK METAL-İŞ BAŞKANI SERDAROĞLU: ASGARİ ÜCRETİN YETERSİZ BELİRLENECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ
BİRLEŞİK Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, asgari ücretin 2 bin 300 lira olması gerektiğini belirterek, "Bir kere devlet kaçıyor bu ücreti ödemekten. Özellikle bu kadar taşerona kadro vaadiyle birtakım yasal düzenlemeler ortaya koymuşken, asgari ücretin yetersiz bir şekilde belirleneceğini düşünüyoruz" dedi.
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Karabük'e gelerek bir kafede basın toplantısı düzenledi. Serdaroğlu, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren bir fabrikada çalışan 40 işçi, sendikaya geçtikten 5 gün sonra, 'Fabrikayı 15 Ocak itibarıyla kapatıyoruz' denilerek, iş akitlerinin sonlandırılacağının çalışanlara bildirildiğini öne sürdü. Serdaroğlu, şunları söyledi:
"Tamamen sendikalaşmaya yönelik bir engelleme faaliyeti olarak gözüküyor. Bir ay sonra kapatılacak bir yerde 10'uncu ayda bu kadar işçi alınmaz. 1 ay sonra kapatacaksan bu kadar işçiyi neden alıyorsun? Diyelim ki '15 Ocak'ta tamam benim sürem doldu, fabrikaya kilit vurup gidiyorum' dese de biz burada fiili olarak varlığımızın devam ettirileceği şartları yaratacağız. İş yeri önünde çadır mı kurarız, kent meydanında mı, valiliğin önünde mi eylem yaparız; kendi dinamiklerimizin içerisinde eylem planlamalarını yapacağız. Biz şu anda barışçıl bir şekilde sorunun çözümlenmesini istiyoruz."
Asgari ücret konusunun hatırlatılması üzerine Genel Başkanı Serdaroğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de açlık sınırı, şu anda açıklayan bütün kurumlar tarafından 1600 lira civarında olduğunu biliyoruz. Yoksulluk sınırı 5 bin 500 lira civarında. Türkiye'de 5 bin 500 liranın altında alan yoksulluk sınırındadır. 1600 liranın altında alan açlık sınırındadır. Şimdi bizim bütün bilimsel verilerimiz, kendi araştırma şirketimiz, DİSK'in araştırma şirketiyle birlikte bugün asgari ücretin net 2 bin 300 lira olması lazım. Bildiğiniz gibi asgari ücret tespit komisyonunda işçi, işveren ve sendikalar cephesini Türk-İş temsil ediyor. Türk-İş'in açıklaması 1870 lira civarında oldu. Onun yeterli olmadığını iddia ediyoruz. Bu değerlendirmelere bakıldığı zaman onu da hayata geçiremeyecekler. Yani yüzde 10'luk, 12'lik artış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Eğer o tür artışlar devam ederse asgari ücret, açlık sınırının altında yaşamaya devam eder. Bugün olması gereken rakam 2 bin 300 liradır. Bir kere devlet kaçıyor bu ücreti ödemekten. Özellikle bu kadar taşerona kadro vaadiyle birtakım yasal düzenlemeler ortaya koymuşken, yüksek bir asgari ücreti vereceğini de ve asgari ücret tespit komisyonundaki sürece müdahale etme yetkinliğinin de az olmasından kaynaklı, asgari ücretin yetersiz bir şekilde belirleneceğini düşünüyoruz. Bize göre net 2 bin 300 lira olması lazım. Asgari ücretin mutlaka vergi dışı olması lazım."
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu'nun açıklaması
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/ KARABÜK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
Bakan Özhaseki: Terörden 70 bin konut zarar gördü (3)
9)'ŞIRNAK'TA 15 BİN 558 EV HASAR GÖRDÜ, 10 CAMİ YIKILDI'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Cizre ve Silopi'den sonra Şırnak'ta içerisinde TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu, Şükrü Geliş Fen, İmam Hatip ile Spor Lisesi ve 2 öğrenci yurdunun bulunduğu Ortaöğretim Kampüsü'nün açılışını gerçekleştirdi. Şırnak'ın okullar bölgesinde düzenlenen açılış törenine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş ve vatandaşlar katıldı. Törende kurdela keserek eğitim tesislerinin açılışını yapan Bakan Özhaseki, ardından toplanan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında bölgede yaşanan terör olaylarına değinen Özhaseki, "Hepimizin bildiği gibi burada bir kötülük yaşandı. Karşımıza kocaman bir hasar çıktı. Şırnak merkezde 15 bin 558 ev hasarlı, aynı zamanda 10 tane cami yıkılmış. Şırnak geneline baktığımız zaman hasar gören ev sayısı 45 bin civarındadır. Şırnak'a ilk geldiğimde her yer harabeydi. Bunların temizlenmesi başlı başına zaman alıyordu. Çünkü bu evlerden ayrılırken teröristler içeriye el yapımı bombalar koymuşlar. Kapı koluna, buzdolabının kapağına koşmuşlar. Kuran-ı Kerim' oyup içerisine koymuşlar. Çocuklar eline aldığı zaman patlasın diye yere atmışlar. Bu vahşetlerin hepsi yaşandı" dedi.
O ÜLKE ONLARI HALA AKLAMAYA ÇALIŞIYOR
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin zor bir çoğrafyada zor günler geçirdiğini belirterek, sınırlarımızın ateş çemberi ile çevrili olduğuna dikkati çekti. Özhaseki, şöyle konuştu:
"Etraf ateş çemberi halinde. Bu coğrafya dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Fakat dezavantajı da var. Bu topraklar güzel olunca, bir çok hainin gözü burada. Hiçbir ülkede üremeyecek kadar fitne grubu burada. FETÖ diye bir bela var. Din duygumuzdan vurdular. Hepimizin hassas olduğu din duygusu değil mi, vicdan değil mi? Oradan vurdular. İnanç dediler, hizmet dediler. 'Bu ülkeye dost insan yetiştiriyoruz, bize yardım edin.' dediler. Bu konuda çok saf insanlarız. İyi niyetliyiz. Herkes yardım etti. Fakat bir gece geldi, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Bunların gerçek yüzlerini gördük. Müslümanlık adına yaptıklarını söylüyorlar ama hırsızlık, iki yüzlülük, riyakarlık, yalancılık, insanları ikizlemek var. İftira ve her şey var. Çocukların imtihan sorularını çalıp, birilerini koruyup, bu yavruların hakkını yemek hangi dinde var. Anladık ki yaptıkları hiç biri İslami değilmiş. Bu gün oturdukları ülkenin kucağında birer maşa, piyonmuşlar ve o ülke onları hala aklamaya devam ediyor. Cumhuriyet kurulduğu yıllardan bu güne kadar, devlet kendi çapında ayakta kalma mücadelesi verirken bir takım yanlışlıklar yaptı. Bu yanlışı sadece buradaki insanlara değil, birçok gruba yaptı. Buradaki insanların isminin inkar edilmesi, dilinin inkar edilmesi, özgür yaşatılmaması, hapishanede işkence, zülüm değil mi, zulüm. Ama bunları gidermenin yolu, oturup konuşmak, doğruyu bulmak, kendi içimizde bu kötülüklerin üstesinden gelmek. Elinize silah alacaksınız, dağa çıkacaksınız masum insanları vuracaksınız, evleri basacaksınız, çocukları öldüreceksiniz, böyle bir hak arama mücadelesi dünyada yok. Bunu yaparsanız, işte siz aynı FETÖ gibi o yurt dışındaki hainlere hizmet edersiniz."
'ÜLKEMİZ SINIRLARDINDA AMERİKA'NIN, RUSYA'NIN NE İŞİ VAR'
Bakan Özhaseki, Irak ve Suriye topraklarında kan ve gözyaşı döken DEAŞ terör örgütü ile ilgili de değerlendirmede bulundu. Özhaseki, "DEAŞ diye bir bela çıktı. Bu bela bir proje örgüttür. O örgütü bir yerde savaştırıyorlar. İşi bitince öbür bölgeye naklediyorlar, orda savaştırıyorlar. Onu bahane ederek oraya geliyorlar. Ülkemizin sınırlarında Amerika'nın, Rusya'nın, birçok Avrupa ülkesinin ne işi var? Sınırları mı var, buraya ortak bir tarihleri mi var? Bir geçmişlerimi var, bunları sormayacak mıyız? Bunları soracağız. Soracağız ki aklımız başımıza gelsin. Buralarda birilerinin gözleri var. Gözleri çıksın onların" dedi.
'BELA, KAN, GÖZYAŞI GETİRİYORLAR'
Avrupa'ya giden mültecilerin büyük güçlükler yaşadığına vurgu yapan Bakan Özhaseki, "Avrupa'ya giden mültecilere kapıyı kapatıp, bir damla su vermediler. Buradaki coğrafyaya verecekleri hiçbir şeyleri yok. Fransa'da bir belediye karar alıyor. 'Bu mültecilere herhangi bir ev sahibi su verirse dava açarız, ceza veririz' diyor. Bunlarda din, vicdan, insaf nerede. Mülteciye bir damla su vermeyenler, bu coğrafyaya insan hakları mı getirecekler? Demokrasi, özgürlük mü getirecekler. Hiçbir şey getirdikleri yok. Bela, kan, gözyaşı getiriyorlar. O yüzden bizim uyanık olmamız lazım. Bu işleri iyi bilmemiz lazım. Bu gibi hainlere ve onlara kucak açan devletlere karşı uyanık olmamız lazım. Sonra kardeşlik hukukunu tesis etmemiz lazım." diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakanın araçla gelişi
-Kuran okunması
-Silopi Müftüsü Hüseyin Elçinin konuşması
-Bakan Mehmet Özhaseki'nin konuşması
-Duaların okunması
-Temelin atılması
-Bakanın konutları ziyareti
-Konutlardan ayrılışı
-Genel ve Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN-Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================================
10)MEHMET ŞİMŞEK: KOMŞULARIMIZIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ
BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin çevresindeki her ülkenin güçlü olmasını istediklerini belirterek, "Biz komşularımızın toprak bütünlüğünü, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuz gibi savunuyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep'te düzenlenen Gaziantep-Irak İş ve Yatırım Forumu'na katıldı. Foruma Şimşek'in yanı sıra, Irak Cumhuriyeti Elektrik Bakanı Kasım Fahdavi, Irak Cumhuriyeti Kurtarılmış Bölgeler ve Yapılandırma Başkanı Mustafa Al Hiti, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Türk ve Iraklı işadamları katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Mehmet Şimşek, Irak'ın terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesinin ardından geleceğinin iyi olduğunu söyledi. Irak'ın eski günlerine dönmesi için Türkiye'nin işbirliğine hazır olduğunu ifade eden Mehmet Şimşek, "Dost ve kardeş ülkemiz Irak'ı, barbar terör örgütü DEAŞ'ın defedilmesiyle beraber inanıyorum ki güzel günler bekliyor. Irak, dünyada potansiyeli en yüksel olan ülkedir. Hem genç nüfusa sahip hem de yer altı zenginlikleri çok güçlü olan bir ülke. Iraklı kardeşlerimizle beraber İnşallah Irak'ı yeniden inşa edeceğiz. Irak'ın o muhteşem medeniyet dönemine geri gelmesi için işbirliği yapacağız. Bugün bizimle beraber olan sanayici ve işadamı kardeşlerimiz, 3 gün süresince beraber çalışıp ortaklık ve dostluk kuracaklar. Geleceği yeniden beraber inşa edecekler. Bu bölgenin, coğrafyanın ve Ortadoğu'nun her zamankinden daha çok kardeşliğe birliğe, istikrar ve huzura ihtiyacı var. Refah için sihirli formül aramaya gerek yok. Bölge üzerinde oynanan oyuna gelmezsek, bu genç nüfusuyla yer altı ve üstü zenginlikleriyle tarihin derinliklerinde var olan zenginliğiyle bu bölge çok hızlı ayağa kalkar. Buna inanıyoruz. Iraklı kardeşlerimizin geleceğine inanıyoruz. Iraklı kardeşlerimizi terör belasından topraklarını kurtardıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Çünkü bu önemli bir sorundu, bizim için de aynı sorundu" dedi.
'KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK'
Türkiye'nin ihracat yaptığı önemli ülkelerden birisinin Irak olduğunu aktaran Şimşek, Avrupa'da sınırların kaldırıldığını Ortadoğu coğrafyasında ise, çatışma ortamının hazırlanmasının ibretlik bir durum olduğunu kaydetti. Türkiye'nin komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü önemsediğine dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti:
"Biz kardeşlik hukukuyla herkesi kucaklayacağız. Türkiye olarak bizlerin kimsenin iç işlerine karışmak gibi niyetimiz yok, kimsenin toprağında zerre kadar gözümüz yok. Biz bölgemizdeki her ülkenin güçlü olmasını istiyoruz. Biz komşularımızın toprak bütünlüğünü Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuz gibi savunuyoruz. Bu bölgedeki çatışma kaynaklarımızı boşa harcamamıza neden oluyor. O yüzden Türkiye olarak barış kardeşlik ve huzur içi sizlerle çalışmaya devam edeceğiz. Paraları gidip batıya park etmek doğru değildir. Gelişen ülke olan Türkiye'de yatırım yaparsanız daha karlı çıkarsınız. Kardeşlik hukukundan bahsetmiyorum, rasyonel bir ekonomik değerden bahsediyorum. Zaten dünya şimdi gelişmekte olan ülkelere yatırım yapıyor. Çok düşük getirilerle paraları götürüp parayı batıya park etmek uzun vadede çok karlı değildir. O yüzden yatırımların nerede olması çok açık. Bu bölge çok zengin bir ülkedir. Sadece bizi rahat bıraksalar, bu coğrafya şahlanacak. O yüzden akıllı olmamız lazım."
'PKK İLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ YAPMAMIZ LAZIM'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, komşu ülkelerde terör konusunun olmasının hem ülkeler, hem de bölge açısından hayırlı olmadığını ifade etti. Irak'tan PKK ile mücadele işbirliği isteyen Şimşek, "Komşu topraklarımızda terör belası olması, ne olduğu bölgeye ne de çevresine hayırlı bir konu değildir. Mesela PKK terör örgütü, bizim kadar Irak'ın da sorunudur. O yüzden bu konuda da işbirliği yapmamız lazım. PKK terör örgütünün derdi, Kürt kardeşlerimizin hakkı hukuku değildir. Türkiye'de ayrımcılık yok, eşit fırsatlar sunulan bir ülkedir. Geçmişte bazı hatalar olmuş olabilir. Ama Recep Tayyip Erdoğan ile bunlara son verildi. Ayrımız gayrımız yok hep birlikte Türkiye'yiz dedik. Yatırımlar yapıldı, reformlar sağlandı. Temel hak ve özgürlükler konusunda gelişmeler yapıldı. Ama PKK silah bırakmak yerine bölgede zulmetti, şiddeti artırdı. O yüzden terörün kaynağının dışarıdan olduğunu bilelim. O yüzden terörün olduğu bölgeye komşuları da destek vermelidir. Ben inanıyorum ki, Iraklı kardeşlerimiz de destek vermeye devam edecektir" diye konuştu.
'DUVARLARI KALDIRMAK İÇİN GELDİK'
Kasım Fehdavi ise, Irak'ın terör örgütü DEAŞ nedeniyle büyük yıkım yaşadığını söyledi. Çalışma hayatında duvarları yıkmak için kalabalık bir heyetle geldiklerini anlatan Fehdavi, şöyle konuştu:
"Bizim için burada önemli olan kapıları açmaktır. İş adamlarından oluşan büyük bir heyetle buraya geldik. Ekonomik olarak, çalışma hayatı olarak duvarları kaldıralım diye geldik. En zor olan ilk iştir. Bir duvarı kırmak, açmak çok önemlidir sonrası gelir. Önümüzde geniş ufuklar ve fırsatlar var. Özellikle DEAŞ'ı kovduğumuz illerimiz büyük yıkıma maruz kaldı. DEAŞ'a, Müslümanları yok etmek gibi bir görev verilmişti. Öncelikle Sünnilere kastettiler. Maalesef bundan büyük esef duyduk. Bunu yerelde olan insanlarla, çevre ülkelerden gelen insanlarla birlikte yaptılar. Irak, çocuklarının evlatlarının kanıyla topraklarını temizledi. Biz bütün dünyadan bunların kovulması için iş birliği istiyoruz. Bu bir kanserdir. Bu kanser her yere yayılıyor ve herkese zarar veriyor. Biz DEAŞ'la savaştık, hem ekonomik hem insani olarak dünyanın yerine bir bedel ödedik. Bu kara dalga aslında her şeyi yok etti, bütün medeniyeti, insanlığa faydalı olan her şeyi yok etti. Irak'a kim gelmek istiyorsa hoş gelir, bize aziz dost olarak gelir. Biz iş birliği için hazırız. Bu toplantıyı, yapacağımız bütün işlerin esas toprağını, harcını burada atacağız. Iraklı iş adamları Türk meslektaşlarını bekliyorlar. Bunun için geldiler. Hükümet olarak biz de bu anlaşmaları destekleyeceğiz. Hedefimiz büyüktür. Sanayi, tarım, imar, elektrik her şeye ihtiyacımız var. Biz Antep'te ne varsa onu istiyoruz. Her çaba harcayana başarılar diliyorum."
Forum, konuşmaların ardından iş adamlarının yaptığı ikili görüşmelerle devam etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Programa katılanlar
Mehmet Şimşek'in konuşması
Kasım Fahdavi'nin konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Eyyüp BURUN-Mustafa KANLI/ GAZİANTEP,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================
11)YARIM ASIRLIK AFRODİSİAS HEYKELİ BAKIM İÇİN SÖKÜLMÜŞ
AYDIN'ın Efeler ilçesindeki Büyükşehir Belediyesi'ne ait İsmet Sezgin Aile Çay Bahçesi'ndeki yarım asırlık Afrodisias heykeli, bakım yapılmak üzere söküldü. Bulunduğu yerle özdeşleşen heykelin yerine merhum TBMM eski Başkanı İsmet Sezgin'in heykelinin dikileceği söylentileri tepkilere neden olurken, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bakım ardından heykelin tekrar kaidesine yerleştirileceğini bildirdi. Ayrıca, İsmet Sezgin heykelinin nereye konulacağının henüz netleşmediği belirtildi. Meşrutiyet Mahallesi'ndeki İsmet Sezgin Aile Çay Bahçesi'ndeki süs havuzunun içine 1967 yılında konulan 2 metre boyundaki Afrodisias heykeli bakım için kaldırıldı. Kaldırılan heykelin yerine merhum TBMM eski Başkanı ve bakanlardan İsmet Sezgin'in heykelinin dikileceği söylentisinin kısa sürede yayılması tepkilere neden oldu. Afrodisias heykelinin Meşrutiyet Mahallesi ile artık özdeştiğini belirtenler bunun kaldırılmamasını istedi. Heykelin kaldırılmasına tepki gösterenler adına konuşan Mehmet Gövüşoğlu, şöyle dedi:
"Afrodisias heykeli bu parkta 50 yıldan beri duruyordu. O zamanlar burası boş bir alandı. Bu heykel Mendres Park'ın olduğu yerden kaldırılıp, buraya getirilmişti. O heykel artık buranın bir semboli gibiydi. 50 yıllık heykel bir anda söküldü. Öğrendiğimize göre kadın heykelinin yerine bir siyasi kişinin heykeli dikilecek. Biz bunu duyduk üzüntümüz daha da arttı. Aydın'a hizmet vermiş siyasilerin heykellerinin uygun yerlere konulmasına herhangi bir itirazımız yok. İtirazımız, kırgınlığımız ve üzgünlüğümüz böylesine simgeleşmiş heykelinin yerine bir siyasinin heykelinin dikilecek olması. İsteğimiz bu heykelin tekrar yerine konulmasıdır. Siyasi kişinin heykelinin de parkın daha uygun bir alanına konulmasını istiyoruz."
HEYKEL BAKIMA ALINDI
Aydın Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise Afrodisias heykelinin uzun yıllardan beri o parkta durduğunu ve bakımsız kaldığına belirtip, bakım yapıldıktan bir hafta sonra eski yerine konulacağını bildirdi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, İsmet Sezgin heykelinin ise henüz nereye konulacağının netleşmediğini kaydetti.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Afrodisias heykelinin söküldüğü yerden görüntü
-Vatandaşların tepkisinden görüntü
-Heykelin kaldırılmasına tepki gösteren Mehmet Gövüşoğlu ile röp.
-Afrodisias ve İsmet Sezgin heykellerinin fotoğrafı
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/AYDIN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?