DHA YURT BÜLTENİ - 14 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 14

DHA YURT BÜLTENİ - 14

Dolandırılan eski bakan Aytekin: Maalesef bu işi yaptım Tekirdağ'da telefon dolandırıcıları tarafından dolandırılan eski Çevre Bakanı Fevzi Aytekin (73), "Ben de aptallığıma doymayayım, maalesef bu işi yaptım" dedi.

19.12.2019 14:25

Dolandırılan eski bakan Aytekin: Maalesef bu işi yaptım

Tekirdağ'da telefon dolandırıcıları tarafından dolandırılan eski Çevre Bakanı Fevzi Aytekin (73), "Ben de aptallığıma doymayayım, maalesef bu işi yaptım" dedi. Vatandaşları telefon dolandırıcılarına karşı uyaran Aytekin, "Heyecanlanmasınlar, sakin olsunlar ve dolayısıyla bu girdaptan bir an önce çıksınlar. Çok dikkatli olmakta fayda var. Mutlaka derhal emniyete, jandarmaya gitsinler, telefonlarını versinler" diye konuştu.

DSP'den 20'nci dönem Tekirdağ Milletvekili olan eski Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, telefonla dolandırılmıştı. İddiaya göre, Aytekin'i arayan ve kendisini 'polis' olarak tanıtan bir kişi, bir kamu bankasındaki hesabında bulunan altınlarının çalındığını belirterek, uluslararası altın kaçakçılığı operasyonu yaptıklarını, Tekirdağ'daki bir banka şubesinde bulunan altınları kendilerine teslim etmesini istedi. Bunun üzerine Aytekin, bankada bulunan 30 adet 3'lü burma altın, 10 Cumhuriyet Altını, 8 adet 5'i bir yerde, 4 Adana setini bankadan alarak, dolandırıcıların 100'üncü Yıl Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde verdiği adrese gitti. Burada altınları kendi eliyle teslim eden Aytekin, bir süre sonra dolandırıldığını fark edip, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şikayetin ardından şüphelilerden Barış Ünlü, Kocaeli'de, Fuat Coşkun da İstanbul'da yakalanarak, tutuklandı.

'SAATLERCE KONUŞTUK'Eski bakan Aytekin, Tekirdağ'da dolandırılma hikayesini anlatırken, vatandaşları dolandırıcılara karşı uyarıp, kendisini örnek gösterdi. Eve açılan telefonu eşinin açtığını ve "Seni savcılıktan arıyorlar" diyerek kendisine verdiğini söyleyen Aytekin, "Hanım telefonu verince başladık konuşmaya. Bir ara hanıma, 'Bunlar üçkağıtçı olmasın, bizi kandırmasınlar' dedim. Tereddüt ettiğimde konuştuğum kişi bana, '155'i ara' Muhammer veya Muhammet diye Süleymanpaşa ilçesinde birisinin olduğunu, emniyetçinin olduğunu o bizi tanıyor sorabilirsiniz' dedi. Ben de 155'e dedim ki 'Şu adamı bir bağla bakalım, söyleyeyim bakalım.' Adam nasıl bağlandı, nasıl bitti bilmiyorum ben o arada karambole mi geldim bilemiyorum. 'Evet benim' dedi birisi. Belki de onlardı. Neticede çok profesyonelce hazırlanmış, bizi de çok iyi tanıyan, bizi inceleyen, araştıran, sorup soruşturan hatta torunumuzun ismini bilen insanlar bunlar. Tabii ki torunlar deyince biz de şüphelendik. Gazilerden, şehitlerden bahsediyorlar. Dolayısıyla ben de böyle bir şey varsa onlara yardım edebileceksem memnuniyetle yapabileceğimi söyledim. Başka bir şey söylemedim. Ama neticede bunlar sabah 09.30'dan saat 16.00'ya kadar konuştuk" dedi.

'MAALESEF BU İŞİ YAPTIM'Fevzi Aytekin, dolandırıcının bankadaki altınlarını da bildiğini belirterek, altınların ve paraların bankadan asıllarının alındığı ve sahtelerinin konulduğunu anlattığını ifade etti. Dolandırıcıların asıl altınları kendisine vereceklerini söylediğini anlatan Aytekin, "Bana 'Altınları alıp gelin' dedi. Ben de götürüp verdim" dedi.

Bakanlık yaptığını, ülke için uluslararası anlaşmalar yaptığını ve dünyanın birçok yerini gezdiğini söyleyen Aytekin, "Fevzi Aytekin'i böyle bir şey tongaya düşürecekleri şey yapmadım. Benim bakan olduğumu da biliyorlar. Ama buna rağmen tatlı dil demeyeceğim ama insanı kandırabilecek bir üslupla bahsediyorlar ve dolayısıyla bizi de maalesef bu karambolün içerisine aldılar. Biz de gittik bankadan, kasamızı aldık çıktık. Karakola doğru gidiyoruz. Aradı dedi ki 'İşte sahilde onların tarif ettiği boşluk bir yere gidin. Bizim komiser bey gelecek alacak, onları karakola getirecek bize. Biz de orada altınları değiştireceğiz, size hakikileri vereceğiz' dediler. Ben de aptallığıma doymayayım maalesef bu işi yaptım" diye konuştu.

VATANDAŞLARI UYARDIVatandaşları telefon dolandırıcılarına karşı uyaran Aytekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vatandaşlarımdan şunu rica ediyorum; sakın ola ki istediği kadar iyi konuşsun, istediği kadar yap çeksinler, çok iyi niyetli olduğunu söylesinler ama birisi evde varsa telefonu kapasınlar. Emniyeti arasınlar veya bir komşuya insinler, komşusu mutlaka ona aldatıldığını söyler çünkü bu artık Türkiye'nin bütün hudutlarında belirlendi. O yüzden bir arayış içerisine girsinler. Heyecanlanmasınlar, sakin olsunlar ve dolayısıyla bu girdaptan bir an önce çıksınlar diyorum. Çok dikkatli olmakta fayda var. Çünkü benden önce Tekirdağ'da 4 tane vatandaşımızı dolandırmışlar. Onlar emniyete gitselerdi, zamanında çekinmeselerdi emniyet bunları yakalar ben soyulmazdım. veya benden sonrakiler soyulmazdı. Vatandaşlarımızdan istirhamım şu; bu olay telefonla geldikleri taktirde ki mutlaka telefonla gelirler yüzde 90, hatta 95 ama mutlaka derhal emniyete, bizim jandarmaya, polisimize herhangi bir resmi kuruma telefon etsinler veya kendileri gitsinler telefonlarını versinler."

'TAVŞAN BAYIRI AŞTI'Dolandırıcının telefon numarasını ve isimlerini aldığını, dolandırıldığını anladığında aradığında ulaşamadığını anlatan Aytekin, şunları söyledi: "Tavşan bayırı aştı, biz artık arkasından istediğimiz kadar koşalım olmuyor maalesef. En sonunda saat 16.00'ya doğru operasyon yapacaklardı bankaya. Açtım telefonu dedim ki 'Yahu kardeşim sen bizi dolandırıyor musun? Hani saat 4'te operasyon yapacaktın, beni de 100 metre ilerde bankaya bakacaktım, polisler gelecekti, bankadan iki kişi alacaklardı. Bir bayan bir erkek nerede?' dedim. Efendim bir şey oldu işte, 'Senin dedim Allah belanı versin', başladım sert konuşmaya, 'Hemen savcılığa gidiyorum' dedim. Atladım savcılığa gittim, savcılıkta da 155'i aradık, emniyete gittim durumu anlattım. Eksik olmasın emniyetimiz olağan üstü bir ilgi gösterdi, olağanüstü ilgiden sonra da bunlar yakalandılar. Ama yakalanmaları için benim emniyete gitmem gerekirdi, daha önce gitmem gerekirdi, daha önce bu yakalama işi olabilirdi. O yüzden geç kalınmamasını özellikle istirham ediyorum vatandaşlarımızdan. Sakın ihmal etmesinler. Bugün emniyetten, savcılıktan hiç kimse kalkıp da 'Sen şunu, şu parayı vermişsin, PKK'ya, şu paranı vermişsin, Amerika'daki imama' demelerine inanmasınlar. İmam da değil o ne imamı. Bu tip insanlara kanmasınlar. Bu tip insanlar yakınlaşmaya çalışıyorlar ve dolayısıyla daha kolay soyuyorlar, sizin paranızı malınızı mülkünüzü alabilirler. O yüzden en kısa sürede gerekli müracaatları yapsınlar ve kendilerini kurtarsınlar."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Fevzi Aytetinin sokakta yürümesi-Aytekin'in sokakta vatandaşlarla okunşması-Aytekin'in elindeki çantası-Aytekin'in bankta orturup telefon ile görüşme yapması-Sokak detayları-Aytekin ile röp.-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,

==========================

Güleda'nın katili, şubatta hakim karşısına çıkacak

Isparta'da, üniversite öğrencisi Güleda Cankel'i (19) öldüren eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan (19), önümüzdeki yıl şubat ayında Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada hakim karşısına çıkacak. Fatih Mahallesi'nde apartta kalan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Güleda Cankel, 18 Kasım Pazartesi eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından, odasında, boğazı sıkılıp, kabloyla boğulduktan sonra kalbinden bıçaklanarak, öldürüldü. Olayın ardından polise teslim olan Pehlivan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cankel'in cenazesi ise memleketi Muğla'da toprağa verildi.İDDİANAME KABUL EDİLDİZafer Pehlivan hakkında Isparta Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianame, Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. Zafer Pehlivan hakkında, 'tasarlayarak' ve 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek' öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen iddianamede, cinayete ilişkin detaylı bilgi de verilmişti.KABLOYLA BOĞMAYA ÇALIŞTI, ARDINDAN BIÇAKLADIZanlı ve Cankel'in gece yarısı genç kızın ikametgahında tartışmaya başladığı belirtilen 4 sayfalık iddianamede, Pehlivan'ın Cankel'in boğazını sıkıp yumruk attığı, "Seni öldüreceğim, daha sonra da kendimi öldüreceğim" dediği belirtildi. Pehlivan'ın, Cankel'i dövmesi üzerine polise haber verildiği ve gelen emniyet görevlilerinin tarafların ifadelerini ve adli raporlarını aldığı, gerekli işlemlerin ardından şüphelinin serbest bırakıldığı kaydedildi. İfadesi alınan Cankel'in daha sonra ikametgahına gittiği, sanığın da aynı adrese gittiği belirtilen iddianamede, "Maktulle sanık bir süre konuştu. Maktul, sanığa başının ağrıdığını söyleyince taksiyle hastane gittiler. Hastane dönüşü sanık da evde kaldı. Sanıkla maktul tartışmaya başladı. Maktulün boğazını önce elleri ve kulaklığın kablosuyla sıkmaya başladı. Kalbini dinlediği maktulün yaşadığını anlayınca Güleda'yı bıçakladı" ifadeleri yer aldı. İddianamede, "Bıçağı toplam 6 kez saplaması, şüphelinin canavarca hisle hareket ettiğinin göstergesidir" denildi.CİNAYETİ TASARLAMIŞİddianamede, Zafer Pehlivan'ın, teslim olduğu polis merkezinde üzerinde çıkan mektuptaki ifadelere de yer verildi. Mektupta, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Beni bu seçeneği seçmeye mecbur kıldınız. Yanımda kelebeğim var. Unutmadan hiç alkol almadım veya bir madde. Kafam yerinde. Her şeyin zamanı yaşadığımız andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz" ifadelerinin yazılı olduğu belirtildi. Sanığın savunmasında mektubu iki üç gün önce yazdığını beyan etmesinin, eylemindeki tasarlama kastını gösterdiği tespitine yer verildi.İLK DURUŞMA ŞUBATTA Burdur Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Pehlivan'ın Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşması, 25 Şubat 2020'de saat 09.00'da görülecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

Haber: Ali ÇEVİKBAŞ/ISPARTA, =========================

HDP önündeki eylemde 108'inci gün; aile sayısı 61 oldu (2)

HAK-İŞ GENEL BAŞKANI ARSLAN'DAN AİLELERE DESTEK ZİYARETİ Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelere Hak İşçi Sendikaları Konfederasyon (Hak-İş) Başkanı Mahmut Arslan, destek ziyaretinde bulundu.Ziyarette konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, ailelerin yaptığı eyleme desteklerini iletmek için geldiklerini söyledi. Arslan, "Bu ailelerin buradaki haklı mücadelesi sayesinde PKK artık üye bulamaz konuma geldi. Bizzat gelip görmek, onlarla göz göze gelmek, el ele, bu konuları onlardan dinlemek, bizi son derece hüzünlendirdi. Ama aynı zamanda gururlandırdı. Çünkü bu mücadeleyi, bu direnişi sonuna kadar yapma kararlılığını gördük. Bu çok önemli, Evlatlarımızı kaybettik, arıyoruz. Ama bundan sonra başka evlatlar kaybolmasın, dağa kaçırılmasın ve bu sona ersin noktasındaki kararlılıkları bizi gururlandırdı. Bu anaların 108 gündür yaptıkları mücadelede şunu gördük. Analar, çocuklarını bu örgütten talep ederken artık dağa yeni çocuk götürememenin sıkıntısını yaşıyorlar. Bu çok önemli gerçekten, dağa çocuk götürememenin sıkıntısını bunlar yaşatıyorlar. Burada çocuklarını isteyen insanlar, sadece kendi çocuklarını değil, bütün çocukların dağa gitmemesi için mücadele ediyorlar" dedi.

Aileler, Arslan ve beraberindekilere yaptıkları destek ziyaretinden dolayı teşekkürlerini iletti.

Görüntü Dökümü-----------HDP il binasından görüntü-Oturma eylemindeki aileler-Arslan'ın ziyareti-Arslan'ın konuşması-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Selim KAYA/DİYARBAKIR,

==========================

RTÜK Başkanı Şahin: Ortaokul öğrencileri, yeni medyanın bağımlısı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, ortaokul öğrencilerinin günlük 1 saat 26 dakika cep telefonu, 2 saat 13 dakika internet kullandığı, 1 saat 16 dakika dijital ortamda oyun oynadığının belirlendiğini, buna karşın 1,5 saat ders çalıştıklarının tespit edildiğini söyledi. Şahin, öğrencilerin okul haricinde yeni medyanın adeta bağımlısı durumunda olduğunun görüldüğünü belirtti.RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, basın toplantısı düzenleyerek, 'Çocukların Medya Kullanım Alışkanlıkları ve Siber Zorbalık Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. RTÜK binasındaki toplantıya ortaokul öğrencileri, öğretmenler ve okul müdürleri katıldı. Şahin, RTÜK'ün görevini yerine getirirken aileye ve çocuğun korunmasına önem verdiğini vurgulayarak, "Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine karşı tedbirlerimizi kararlılıkla alıyoruz. Ancak, yeni medya araçları olarak adlandırılan akıllı cihazların hayatımıza girmesiyle yayınların takip edilme şekilleri de farklılaştı. 'Çocukların Medya Kullanım Alışkanlıkları ve Siber Zorbalık Araştırması' bu yüzden çok önemlidir. 'Çocuklarımız interneti ne sıklıkta kullanıyor, yayınları bu araçlardan nasıl takip ediyor, internet kullanırken tehditler nelerdir?' gibi pek çok soruya cevap arayan kapsamlı araştırmamızın sonuçlarına göre medya okuryazarlığı konusunun önemine dikkat çekiyoruz" dedi.TV İZLEME ORANI DÜŞTÜŞahin, sadece ortaokul öğrencilerini kapsayan araştırma sonucuna göre, 2015 yılında ortaokul öğrencileri arasında televizyon izleyenlerin oranı yüzde 98,3 iken, 2018 yılında bu oranının yüzde 95,2'ye düştüğünü, düzenli olarak en fazla izlenen program türünün ise yüzde 51,5 oranıyla dizi filmler, yüzde 41 ile filmler ve yüzde 28 oranıyla canlı spor müsabakaları, spor programları olduğunu belirtti.İNTERNET KULLANIM ORANI YÜZDE 97Araştırmaya katılan öğrencilerin yarısının interneti her gün kullandığını söyleyen Şahin, "2015 yılında internet kullananların oranı yüzde 90,4 iken, 2018 yılında bu oranın yüzde 97'ye çıktığı görülmektedir. 'İnternetin sizin için önem derecesini belirtiniz' sorusuna verilen cevaplar incelendiğinde, öğrencilerin yüzde 84'lük çoğunluğunun internetin kendileri için çok önemli olduğunu belirtmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur" diye konuştu.'ÖĞRENCİLERİMİZ YENİ MEDYANIN BAĞIMLISI DURUMUNDA'Şahin, öğrencilerin medya araçları kullanım ve ders çalışma sürelerinin verilerini de paylaşarak günlük ortalama cep telefonu kullanım süresinin 1 saat 26 dakika, televizyon izleme süresinin 1 saat 29 dakika, internet kullanım süresinin 2 saat 13 dakika, dijital ortamda günlük oyun oynama süresinin 1 saat 16 dakika, öğrencilerin günlük ortalama ders çalışma süresinin ise 1,5 saat olarak tespit edildiğini kaydetti. Şahin bu verilere göre, ortaokul öğrencilerinin, okul haricinde yeni medyanın adeta bağımlısı durumunda olduğunun görüldüğünü söyledi.SİBER ZORBALIKÖğrencilerin internette en fazla rahatsız olduğu konuların başında siber zorbalığın geldiğini belirten Şahin, "Yapılan araştırmalara göre, erkeklerin kızlara göre hem daha fazla siber zorbalığa maruz kaldığı, hem de daha fazla siber zorba oldukları ortaya çıktı. Öğrencilerin internette rahatsız olduğu diğer öne çıkan konularsa reklamlar, yalan ve asılsız haberlerdir. Öğrencilerin yüzde 59,6'sının internete bağlandığında tek başına olduğu ve çevrimiçiyken hoşlanmadıkları kişi veya içerikle yani siber zorbalıkla karşılaşma oranının yüzde 44,2 olduğudur. Aynı zamanda her 4 öğrenciden 1'inin internette hoşlanmadığı bir durumla karşılaştığında bunu hiç kimseyle paylaşmaması üzerinde durulması gereken bir konudur" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------Programdan görüntü-RTÜK Başkanı Şahin'in açıklaması

Haber-Kamera: Muhammet BAYRAM- Celal ATALAY/ANKARA

=========================Vali Güzeloğlu: Diyarbakır surları 13 milyon 500 bin lira bütçeyle onarılacak -  Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, 5 bin yıllık tarihi surların onarımı için 13 milyon 500 bin lira harcanacağını söyledi. Güzeloğlu, "Surların çok önemli ve değerli bu görüntüsünü, gece de kente değer katacak, çok ileri teknolojiyle hava ve iklim şartlarına uyumlu olarak değişebilecek ışıklandırma sistemiyle buluşturuyoruz" dedi. Diyarbakır'da, Hurriler döneminde inşa edildiği bilinen, 5 bin 800 metre uzunluğundaki tarihi surlar, Çin Seddi'nden sonra doğal bütünlüğü bozulmadan bugüne kadar gelen, dünyanın en uzun ikinci suru olarak kabul ediliyor. Surlarda oluşan kısmi tahribatın giderilmesi ve yeni görünümü için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce harekete geçildi. Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, surların oranımı için 13 milyon 500 bin lira bütçe ayırdıklarını belirtip, 2020 yılının ilk çeyreğinde onarım çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.'SURLAR, KORUMA ALTINDA'Diyarbakır surlarının, dünya kültür mirası olduğunu kaydeden Vali Güzeloğlu, "5 bin metreyi aşan, 82 burçla bütünleşik çok muhteşem yapı. Hemen yanında yine UNESCO kültür mirası olan Hevsel Bahçeleri var. Her ikisinin Diyarbakır'ın tüm değerleri ile birlikte korunması, temel önceliğimizdir. Bu anlamda yapılan çalışmalar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'a olan özel ilgi ve desteğiyle çok hızlı devam ediyor. PKK ve terör örgütünün hendek olaylarından sonra Sur ilçesinin yeniden ihya ve inşasında tahrip olan Diyarbakır, bütün değerleri gibi surları da çok güçlü bir koruma altında. Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevini devraldıktan sonra bütün bu yapıların korunması ve çok hızlı bir şekilde hem kazandırılması hem de geleceğe aktarılması noktasında yoğun çaba sergiliyoruz. İlk etapta büyükşehir belediyemizin sağladığı kaynakta 13 milyon 500 bin liralık bütçeyle önümüzdeki günlerde surların bakım ve onarım gerektiren alanlarında hemen müdahale edeceğiz" diye konuştu. '2020'NİN İLK YARISINDA TAMAMLANMASINI HEDEFLİYORUZ'Vali Güzeloğlu, onarım çalışmalarının ardından Diyarbakır surlarının görünümünde önemli değişiklik olacağını belirterek, şunları söyledi: "İlk etapta 6 büyük burcumuz var; Keçi Burcu ve Ulu Beden Burcu ve diğer sembol burçlarımız. Çevresiyle birlikte bütünleşik çalışma olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mızın da bu anlamda katkısı olacak. Bakanlık 2020'de bütçe desteği sunacak. Onu da eklediğimiz zaman gerçekten beklentileri karşılayacak ve surların ömrünü belki de hep uzatacak süreci gerçekleştirmiş olacağız. Burada şunun altını çizmek istiyorum; korumak, sadece yapısal anlamda fiziksel yapıların korunmasını kapsamıyor bizim bakış açımızda. Bunların kazanılmasını, fonksiyonel anlamda kullanılmasını özellikle kültür ve sanat etkinlikleriyle buluşmasını da içeriyor. Bu perspektifte her burcun bir galeri, bir sanat müzik kültür etkinliğine konu edilmesi, belki bununla birlikte kent hayatına dokunan beklentileri karşılayan bir buluşma ortamları haline dönüştürülmesi projemiz var. Surların bütünlüğü içinde bahsetmem gereken bir diğer çalışmamız da surların ışıklandırılması ve peyzaj düzenlemeleri. Surların gerçekten çok önemli ve değerli bu görüntüsünü, gece de kente değer katacak çok ileri teknolojiyle hava ve iklim şartlarına uyumlu olarak değişebilecek ışıklandırma sistemiyle buluşturuyoruz. İnanıyorum ki çok uzun ve köklü olan bu yapılar, bu ışıklandırmayla Diyarbakır'a ve tüm dünyaya adeta çerçeve çizecek güzellik oluşturacak. Peyzaj tanımlamaları ile birlikte 2020'nin ilk yarısında bütün bunların tamamlanmasını hedefliyoruz."

Görüntü Dökümü--------------Muhabir Mücahit Yolcu'nun anonsu-Vali Güzeloğlu'nun konuşması-Diyarbakır surları-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mücahit YOLCU-Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

================================== Mardin'de 500 güvenlik korucusuna hizmet içi eğitim semineri verildi İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü'nce Mardin'de görev yapan 500 güvenlik korucusuna hizmet içi eğitim semineri verildi.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde görevli akademisyenlerin, terörle mücadelede görev yapan 500 güvenlik korucusuna verdiği eğitim programına, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Halil Şen, İller İdaresi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mithat Can Kutluca, Göç ve Manevi Destek Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Bayram Demirtaş, Türkiye Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Orhan Kandemir ile çok sayıda davetli katıldı.'MARDİN BATI İLLERİNDEN DAHA GÜVENLİ'Programın açılış konuşmasını yapan Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, terörle mücadelede önemli bir noktaya gelindiğine dikkat çekerek, Mardin'de oluşan huzur ve güven ortamına değindi. Vali Yaman, "Terör örgütünün beli kırıldı. Bugün için dağda aç bir vaziyette geziyorlar. 7- 24, yaz-kış operasyon mantığı çerçevesinde, operasyonlarımız devam etmektedir. Bölgemizdeki bütün illerde ve ilçelerde artık huzur hakim oldu. Bunu sağlayanlar da sizlersiniz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bölgedeki bütün valilerimiz, kaymakamlarımız, jandarma ve emniyet teşkilatımız ve en başta siz kahraman korucularımız olmak üzere buradaki hemşerilerimizle beraber yürütüyoruz. Bunun da sonuçları ortada. Mardin artık batıdaki illerden daha huzurlu. Başarılı operasyonlarımızın, başarılı faaliyetlerimizin hepsinde sizin kahramanlıklarınızın imzası var. Bundan dolayı gururluyum. İl Valisi olarak her zaman sizlere olan desteğimiz devam edecek" dedi. İLETİŞİM VE EMPATİ SUNUMLARIKoruculara kişilerarası iletişim ve empati konularında sunumlar yapan Prof. Dr. Özcan Güngör, toplumun temel taşlarından biri olan aile yapısı ile milli, kültürel ve ahlaki değerler hakkında bilgi verdi.

Görüntü Dökümü--------------Seminere katılanlar -Konuşmalar-Seminerdeki kadın korucular

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

==========================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 14 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement