Bursa'da gürültü cinayetine ceza yağdı
Bursa'da, sokaktan, yüksek sesle müzik dinleyerek geçen otomobildekilerle komşuları arasında çıkan kavgada, tabancayla vurulan Sevda Doğan'ın (50) ölümü, gelini Zübeyde Şen'in (36) de yaralanmasıyla ilgili 2'si tutuklu, 12 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Metin Bargın, Sevda Doğan'ı 'kasten öldürme suçundan' önce müebbet, iyi hal indirimiyle 17 yıl 6 ay, Zübeyde Şen'i de yaralama suçundan 2 yıl 5 ay 5 gün olmak üzere toplam 19 yıl 11 ay 5 gün hapis cezasına çarptırıldı. 5 sanığa ise çeşitli hapis cezaları verilirken, 6 sanık ise beraat etti.
Olay, geçen yıl Haziran ayında merkez Yıldırım ilçesi Yavuzselim Mahallesi'nde meydana geldi. Akşam saatlerinde, yüksek sesle müzik dinleyerek ve hız yaparak geçen otomobildekilere mahalle sakinleri tepki gösterdi. Aynı mahallede yaşayan araçtakilerle, onları 'Neden gürültü yapıyorsunuz?' diye uyaran komşuları arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Silahların da kullanıldığı kavgada, Sevda Doğan ve 2 yıl önce cinayete kurban gittiği öğrenilen oğlunun eşi Zübeyde Şen tabancayla vuruldu. Yaralılardan Sevda Doğan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayla ilgili gözaltına alınan 12 şüpheliden Metin Bargın, Ferhat E., Fırat E., Ahmet T. ve Yusuf G. tutuklandı.
Şüpheliler hakkında 'kasten öldürme', 'ruhsatsız silah kullanma' ve 'basit yaralama' suçlarından Bursa 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılama sırasında Ferhat E,, Ahmet T. ve Yusuf G. de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Davanın karar duruşmasında, sanıklar yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar, tarafların yakınları ile avukatları mahkemede hazır bulundu. Sevda Doğan'ı öldürdüğü iddia edilen Metin Bargın, savunmasında, "Kadınların düştüklerini gördükten sonra ateş ettim. Sevda ve Zübeyde benim ateş etmem sonucu yaralanıp, ölmedi. Suç işlemedim. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" dedi.
Diğer tutuklu sanık Ferhat E. ise, "Çocuğumu hastaneye götürmek için Fırat ve Yusuf'tan araba istedim. Onlar da bana araba getirdi. Beni beklerlerken Birkan yanlarına gelip, 'Neden bekliyorsunuz burada?' diye sordu. Bu soru biraz tahrik ediciydi. Kısa bir tartışmanın ardından ben Birkan'a bir yumruk attım. Daha sonra diğerleri de olaya müdahale etti ve tartışmaya başladık. O esnada Yusuf havaya ateş etti. Bizi sakinleştirdiler. Fırat, Yusuf ve yanlarındaki diğer arkadaşlar olay yerinden ayrıldı. Sonra Muhlis Ağabey silahla dışarı çıktı, o da havaya ateş etti. Fırat ve arkadaşları bana bir şey yapacakları korkusuyla geri döndüler. Daha sonra yeniden kavga etmeye başladık. Çoğumuzun elinde silah ve bıçak vardı. Ben Sevda Abla'nın elinde büyüdüm. Ona kasten ateş etmedim. Kimin yaptığını da bilmiyorum" savunmasını tekrarladı.
Fırat E. de Sevda ve Zübeyde'yi vurmadığını iddia ederek beraat ve tahliyesini istedi. Diğer tutuksuz sanıklarda olayla ilgilerinin bulunmadığını belirterek, beraatlerini talep etti.
İKİ SAAT ARADAN SONRA KARAR ÇIKTI
Mahkeme heyeti yaklaşık 2 saatlik bir aranın ardından kararını açıkladı. Metin Bargın, Sevda Doğan'a karşı kasten öldürme suçundan önce müebbet, iyi hal indirimiyle 17 yıl 6 ay, Zübeyde Şen'in yaralanmasıyla ilgili de 2 yıl 5 ay 5 gün olmak üzere toplam 19 yıl 11 ay 5 hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklar Fırat E., yaralama suçundan 8 ay, ruhsatsız silah taşıma suçundan 2 yıl, bin 200 lira para cezası, Yusuf G,, yaralama suçundan 8 ay, ruhsatsız silah taşımak suçundan 2 yıl hapis ile bin 200 lira para cezası, silahla ateş etme suçundan 5 yıl 3 ay, Gülhanım B., suç delillerini yok etme suçundan 1 yıl 8 ay, Muhlis Ş., silahla tehdit suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, Ahmet T., ruhsatsız silah taşımak suçundan 1 yıl hapis ve 600 lira para cezasına çarptırıldı.
Diğer sanıklar Birkan Ö., Ferhat E., Zübeyde Ş., Tarkan G., Tuncay D., Yiğit K. ise beraat etti. Mahkeme heyetince Metin Bargın'ın tutukluluk halinin devamına, Fırat E.'nin ise tahliyesine karar verdi.
Mahkemece haklarında ceza verilen tutuksuz sanıkların cezaları Bölge Adliye Mahkemesi'nce onanması halinde cezaları infaz edilecek.
Görüntü Dökümü
-------------
-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler
Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -
=====================
Marmaris'te sıcaktan bunalanlar su kenarlarına koştu
MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde yüksek nemle birlikte sıcak havadan bunalanlar plaj, su parkı ve otel havuz başlarını doldurdu. Serinlemek isteyenler renkli görüntüler sergiledi.
Marmaris'te hava sıcaklığı 36, deniz suyu sıcaklığı ise 25 dereceye kadar çıktı. Yüksek nemle birlikte, sıcak hava bunaltıcı bir hal aldı. İnsanların gün içinde yoğun olarak bulunduğu Atatürk ve Kordon Caddesi gibi yerler, terk edilmiş görünüme büründü. Buna karşın sahil, su parkı ve havuz başları doldu. Atatürk Caddesi'nden İçmeler Mahallesi'ne kadar uzanan 11 kilometrelik mavi bayraklı plajlar yerli ve yabancı turistlerce dolup taştı. Aileler denizde çocuklarıyla yüzdü, oyunlar oynadı. Kimileri serinlemek için şezlongunu suya çekti. Plajlardaki bazı işletmeler ise, misafirlerini eğlendirmek ve güzel anlar geçirmesini sağlamak için kurulan platformlarda kadın dans gruplarını sahneye çıkardı. Dansçı kadınlara, turistler oynayarak eşlik etti. Heyecan arayanların adresi ise sahillere konumlandırılmış su sporları istasyonları oldu. Tatilciler jet ski, muz, örümcek ve deniz paraşütü ile heyecanlı anlar yaşadı. Havuz başları ve su parkları da plajları aratmayan kalabalıklara sahne oldu. Havuzda yakar top, yakalamaca ve su sıçratma gibi oyunlar oynayan tatilciler, eğlendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------
Hakim bir tepeden Marmaris görüntüsü
Boş cadde ve sokak görüntüsü
Özel ve halk plajlarından kalabalık görüntü
İşletmelerin plajlarda dansçı kızlarla turistleri eğlendirmesi
Denizde oynayan çocuklar
Otel havuzlarında oynayan turist ve tatilciler
Su parklarından görüntü
(Toplam: 5 dakika 38 saniye-407 MB HD görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
====================
İzmir'de su parkı serinliği
İZMİR'in Balçova ilçesinde bulunan su parkı, sıcak yaz günlerinde özellikle çocuklu ailelerin tercihi oluyor.
Sıcak yaz günlerinde hafta sonu tatilini fırsat bilen İzmirliler, Balçova'da bulunan su parkına geliyor. Çocukları ile beraber eğlenip serinleyen aileler, su parkında bulunan yetişkin ve çocuk havuzlarında, animasyonlar eşliğinde keyifli vakit geçiriyor. Günün her saati farklı spor ve animasyon etkinliklerinin yapıldığı su parkında oynayan çocuklar, cankurtaranlar sayesinde güvenli bir şekilde yazın tadını çıkarıyor.
Güvenlik önlemlerinin artırıldığını belirten su parkının genel müdürü Hüseyin Karaman, çocuklu ailelerin yıllık üyelik ile daha hesaplı şekilde su parkı imkanlarından yararlandığını söyledi. Aileler için su parkının uygun bir yer olduğunu belirten Karaman, "Geçen yıl giriş yapan aile sayısına oranla bu yıl artış var. Animasyon şovlarına çok ciddi anlamda katılan oluyor, çocuklar bu etkinliklerle eğleniyorlar. 3 yetişkin havuzumuz var, kaydıraklı havuzlarımız ve rafting alanımız var. İnsanlar çocukları ile çocuk havuzlarında vakit geçiriyorlar. Yetişkinler kendileri için olimpik havuzumuzu tercih ediyor. İnsanlar hava sıcaklığı arttıkça havuzlara akın ediyorlar. Hem güneşin hem de eğlencenin tadını çıkarıyorlar" dedi.
KALABALIK AİLELERİN TERCİHİ
Su parkına gelecek olan ailelerin dikkat etmeleri gereken konulardan söz eden Karaman, "15 yaşın altı çocuklar ebeveynsiz içeri almıyoruz. Havuzlarda yazan kurallara uymaları gerekiyor. Aileler çocuklarını çok fazla yalnız bırakmamalı. Sportif faaliyetlerde bu etkinliklere uygun kıyafetler giyilmeli. Cankurtaranların uyarılarına önem vermeliler. Kaydıraklı havuzlarda hem başlangıç noktası hem de düşme havuzunda çeşitli vakalarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Kaydırak başında ve düşme noktasında birçok cankurtaranımız bulunuyor. Bu cankurtaranlar kendi aralarında sürekli haberleşiyorlar. Yetişkinler ve çocuklar, kaydıraktan bir sonra gelecek olan kişileri düşünerek düşme havuzlarında fazla vakit geçirmeden buradan çıkmalı" diye konuştu.
Su parkına Almanya'dan 9 kişilik ailesi ile gelen Ahmet Demir, "Daha önceden İzmir'de yaşadığımız için burayı biliyorduk. Avrupa'dan tatile geldik. Çocuklarla eğleniyoruz burada. Çocuklar kaydıraklarda oynuyor, yemek yiyor, güzel vakit geçiriyor. Ailecek vakit geçirmek için iyi bir yer " dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Su parkındaki ailelerden genel ve detay görüntüler
-Kaydıraklardan görüntüler
-Hüseyin Karaman ile röp.
-Ailelerden Ahmet Demir ile röp.
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Hande NAYMAN/İZMİR,
===================
İkinci el otomobiller alıcı bekliyor
İzmir'de uzun süredir durgunluğun hakim olduğu ikinci el otomobil piyasasında, ÖTV ve KDV indiriminin sona ermesi de satışlara canlılık getirmedi. Alım satımların artması için indirimlerin sona erdiği 30 Haziran tarihini bekleyen galericiler, sonrasında da bekledikleri satış rakamlarını yakalayamazken, önceden taksi olarak kullanılan otomobiller, fiyatlarının uygun olması ve alım gücü doğrultusunda daha fazla talep görmeye başladı.
İzmir'de her gün yaklaşık 3 bin 500 ikinci el otomobile ev sahipliği yapan Otokent, en sakin günlerini yaşıyor. Ramazan Bayramı öncesinde satışların hareketlendiğini söyleyen galericiler, yaz tatilinin başlamasıyla satışların azaldığını belirtti. ÖTV ve KDV indiriminin sona erdiği 30 Haziran 2019 tarihini bekleyen Otokent esnafı, sonrasında da umduğunu bulamadı.
Otokent'te ticaretin durma noktasına geldiğini belirten galerici esnafından Fahri Karlık, son dönemde ikinci el otomobil satışlarının eskiye nazaran çok azaldığını söyleyerek, "Sıfır otomobillerde 30 Haziran'a kadar süren ÖTV ve KDV indirimi ortadan kalktı. Ama şu an bir belirsizlik var. Yeni otomobil satanlar da biz de bu belirsizliği yaşıyoruz. Umuyoruz ki olumlu yansımaları olur ama şu an satışlarda hareketlilik yok" dedi. Taşıt kredisi için faizlerin oldukça yüksek olduğunu dile getiren Karlık, "Gelen alıcıların çoğu 'Kredi çıkartabilir miyiz' diye soruyor. Ama birçok müşteriye bankadan ret geliyor. İnşallah işlerimiz açılır diye dua ediyoruz" diye konuştu. Otokent'te boş dükkan sayısının giderek arttığına dikkat çeken esnaftan Şerif Dönmez ise şunları söyledi:
"İşler şu an kötü. Hareket yok. Site bomboş, dükkanlar boşaldı. Nakit araç almak isteyen yok. ÖTV ve KDV indiriminin sona ermesiyle işlerimiz açılır mı, diye düşündük. Ama hala telefonlar çalmıyor. Akşama kadar oturuyoruz."
TAKSİDEN ÇIKMAYSA FİYAT YARIYA DÜŞÜYOR
Son günlerde, daha önce taksi olarak kullanılan otomobillerin giderek daha fazla talep gördüğünü belirten ikinci el otomobil satış koordinatörü Uğur Durmaz da taksilerin en fazla 9 yıl trafikte kalabildiğini belirtti. Genellikle 3 ya da 5 yaşındaki bir otomobilin taksi işinden çıktığını ifade etti. İkinci el olarak müşteriye satılan bu otomobillerin düşük fiyatları nedeniyle tercih edildiğini kaydeden Durmaz, "Kilometresi yüksek olsa da bu araçlar sık sık bakımdan geçiyor. Yani 500 bin kilometre de olsa 100 bindeki arabalar gibi sağlıklıdır. Mal sahibinin kendi çalıştığı çoğu araçta çizik bile olmuyor. Bu araçlar eğer düzgün kullanılırsa 1 milyon kilometre yapıyor" dedi. İkinci el otomobil satışlarındaki durgunluğa karşın taksi çıkması otomobillere her zaman müşteri bulunduğunu anlatan Durmaz şöyle konuştu:
"Fiyatlar makul olduğu için müşteriler ikinci el piyasasında taksi çıkmalarına da rağbet ediyor. Bu araçların bakımları günü gününe yapılıyor. Normalde aynı aracın fiyatı 40 bin liraysa, taksi çıkması olunca 18-20 bin lira arasında satın alabilirsiniz. 2012 model arabayı 13 bin liraya veriyoruz. Bu otomobillerin bakımı yaptırılınca şehir içinde rahatlıkla kullanılır."
Görüntü Dökümü
-----------
-Otokent'in boş olmasından görüntü,
-Otomobillerden ve boş dükkanlardan detay görüntü,
-Otokent esnafı ile röp,
-Taksi çıkması otomobillerden detay görüntü,
-Taksilere bakan müşterilerden görüntü,
-Uğur Durmaz ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
====================
Yaprakları renklendirerek, kişiye özel tasarımlar yapıyor
İzmir'in Gaziemir ilçesinde yaşayan Şule Özgür, 17 sene süren çalışma hayatı sırasında Ankara'da yaşadığı dönemde yürüyüş yaparken gördüğü çınar ağacı yapraklarına resim yapmaya başladı. Ankara'dan toplayıp, İzmir'de kuruttuğu ağaç yapraklarına özel tasarımlar yapan Özgür, artık sosyal medyadan aldığı özel siparişlerle insanları mutlu ediyor.
Ankara'da 9 sene yaşadıktan sonra, bir süre önce İzmir'e geri dönen bir çocuk annesi Şule Özgür (42), 17 yıl çalıştığı işini bırakıp, kendine vakit ayırmaya karar verdi. Ankara'da yaşadığı sırada evinin yakınında yürüyüş yaparken, dikkatini çeken çınar ağacı yapraklarına resim yapmaya başladı. İki sene karakalem, 4 sene yağlı boya eğitimi alan Özgür, akrilik ve cam boya kullanarak, Ankara'dan toplayıp getirdiği çınar ve manolya ağaçlarının yapraklarına hayal gücünü yansıttı. Çalışmalarını sosyal medyadaki hesabından paylaşan Özgür, hediyelik siparişleri alıp kişiye özel tasarımlar yapmaya başladı. Kişilerin kendilerini, sevdiklerini, iş ve hobileri ile ilgili figürleri yaprakların üzerine boyalarla yansıtan Özgür, bunları vernikleyerek çerçevelere yerleştiriyor. Hediyelik çerçeveleri kişilere ulaştıran Özgür, 17 yıldan sonra sevdiği işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşıyor. Yaprakların yanında, taşların üzerine de resimler yapan Özgür, bez çanta gibi farklı ürünleri de deniyor.
'17 YIL SONRA SEVDİĞİM İŞİ YAPMAYA BAŞLADIM'
İlk başta yaprakların üzerine Van Gogh gibi ünlü ressamların eserlerini boyayarak başladığını anlatan Şule Özgür, "Yapraklar bölgesel olarak çok fark ediyor. Ankara'da topladığım yapraklarla başlamıştım. İzmir'e geldikten sonra buradaki çınar ağacı yapraklarının daha farklı olduğunu gördüm. Bu nedenle yaprakları Ankara'dan getiriyorum. Yaprakları yağmurda topluyorum, onları yarı kurutuyorum. Daha sonra ikinci bir kurutma daha yapıyorum. Daha sonra yapraklar kutuda hiçbir şey olmadan durabiliyor. Çınar, manolya ve bazen de yeşil sarmaşık yapraklarını kullanıyorum. Akrilik ve cam boyaları ile çalışıyorum. Cam boyaları hem parlaklık katıyor, hem de daha dokulu oluyor. Üzerini vernikliyorum. Kuruttuktan bir gün sonra da çerçeveliyorum. Her türlü özel günde sipariş gelebiliyor. Özellikle kişiye özel siparişler. Sipariş aldığımda kişinin fotoğrafını, mesleği, hobisi, sevdiği eşyalarla ilgili detayları alıyorum. Ona göre bir tasarım yapıyorum, aslında yaptırana da sürpriz oluyor. Çünkü doğaçlama yapıyorum. Herkes sevdiği işi yapabilse keşke ama maalesef hayat şartları öyle olmuyor. Ben de 17 yıl sonra sevdiğim işi yapmaya başladım. Çok mutluluk verici, her türlü dert, tasa, hepsini unutuyorsunuz. Çizmek, boyamak rahatlatıcı, bir de üstüne beğenilmek eklendiği zaman harika bir his oluyor. Günde 3-4 saatimi yaprak boyayarak geçiriyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------
-Şule Özgür yaprak boyarken genel ve detay görüntüler
-Yapraklardan genel ve detay görüntüler
-Şule Özgür ile röp.
-Şule Özgür ve oğlunun görüntüleri
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,
==================
Öğretmenlerden gerçeği aratmayan tatbikat
ERZURUM'da görevli 24 gönüllü öğretmen Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü'nde aldıkları bir haftalık eğitimin ardından gerçeği aratmayan bir tatbikat yaptı. Enkazdan yaralı kurtaran öğretmenler, 21 metrelik yükseklikten başarılı bir şekilde iniş gerçekleştirdi.
Meydana gelebilecek afetlere anında müdahale edebilmek isteyen Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü, 24 gönüllü öğretmenden oluşan bir ekip oluşturdu. Çeşitli okullarda görev yapan öğretmenlerden oluşan ekip, AFAD'da uzmanlar tarafından eğitime alındı. Öğretmenler, kurum tesislerinde önce temel arama kurtarma, afet bilinci, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) konularında teorik eğitime alındı. AFAD'ın konusunda uzman ekiplerinin verdiği teorik eğitimler, düzenlenen tatbikatla sona erdi.
ENKAZDAN YARALI KURTARDI, 21 METRE YÜKSEKTEN İNDİLER
AFAD Sivil Savunma Arama Kurtarma Birlik Müdür Vekili Yavuz Kaya'nın da izlediği tatbikatta, öğretmenler deprem senaryosu üzerine tatbikat gerçekleştirdi. Deprem sonrası yıkılan binanın enkazında birisinin olduğu ihbarını alan ekipler, olay yerine intikal etti. Gaz sıkıntısına karşı özel kıyafetli ekiplerin incelemesinin ardından öğretmenler, enkazda kalan kişinin yerini belirledi. Ardından kurtarma çalışmaları başladı. Kısa sürede enkazdaki yaralıya ulaşarak kurtaran ekipler, ambulansla hastaneye gönderdi.
Arama kurtarma tatbikatının ardından öğretmenler bu kez yüksekten inme sınavına tabi tutuldu. AFAD tesislerindeki 21 metre yüksekliğindeki kuleye çıkan öğretmenler, uzmanların kontrolünde başarılı bir iniş gerçekleştirdi.
Sivil Savunma Arama Kurtarma Birlik Müdür Vekili Yavuz Kaya, teme arama kurtarma, afet bilinci, yangın ve KBRN eğitimi alan öğretmenlerin başarılı bir tatbikat gerçekleştirdiklerini söyledi. Yaklaşık bir haftalık eğitimlerini tatbikatla tamamlayan öğretmenler, bu tür eğitimlerin sürekli olmasını istedi. Belirlenen grupların devamlı eğitime alınmasının faydalı olacağını belirten öğretmenler, Kaya'dan gönüllü öğretmenler olarak her zaman müsait olduklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
-AFAD tatbikat alanındaki öğretmenler
-Deprem ihbarı üzerine ekiplerin harekete geçmesi
-Ekiplerin enkaz alanında inceleme yapması
-Enkazdan çıkarılan yaralanının ambulansa taşınması
-Birlik Müdür Vekili Yavuz Kaya ile röp
-Öğretmenlerin Kaya ile sohbet etmeleri
-Kuleden iniş için hazırlık yapılması
-Öğretmenlerin kuleden inmeleri
Haber: Salih TEKİN - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
==================
Kubbeden düşen yavru leylek, itfaiye aracıyla yerine koyuldu
Muş'un merkez Kızılağaç beldesinde, cami kubbesindeki yuvasından düşen yavru leylek, itfaiye ekibi tarafından tekrar yerine bırakıldı.
Cuma günü cami kubbesindeki yuvasından yavru leyleğin düştüğünü gören vatandaşlar itfaiyeden yardım istedi. Beldedeki itfaiye aracının yangın merdiveni kubbeye ulaşamayınca Muş Belediyesinden yardım istendi. Bu süre zarfında Ramazan Erten yavru leyleği evine götürerek iki gün besledi. Pazar günü akşam saatlerinde beldeye giden itfaiye erleri uçamayan yavru leyleği, merdivenli itfaiye aracıyla yuvaya bıraktı. Belde halkının meraklı gözlerle izlediği leylek operasyonunun başarıya ulaşması alkışlandı.
Muş İtfaiye ekibinde Metin Ekinci, leyleği ailesi ile buluşturdukları için mutlu olduğunu söyleyerek, duyarlı davranışlarından dolayı ilçe halkına teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
--------
-Yavru leyleğe Belde halkının et yedirmesi, su içirmesinden detaylar
-Yavru Leylekten detaylar
-Muş Belediyesine ait itfaiyenin Beldeye gelmesi
-Leyleklerin bulunduğu cami kubbesinde yaptıkları yuvadan ve leyleklerden detaylar.
-Leyleğin itfaiye aracı merdiveni ile Ramazan Erten'in yavru leyleği kubbe üzerindeki yuvaya bırakması
-Yavru leylek dengesini kaybederek Kubbeden aşağı düşmesi
-Leyleğin düştüğü yerden alınarak yuvasına bırakılmasından detaylar
Röportaj
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ,
===================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?