Bodrum'da kaçak yapılaşmayla mücadele sürüyor
MUĞLA'nın Bodrum ilçesindeki imara aykırı kaçak yapıların yıkımlarıyla ilgili süreç devam ediyor. İlçede kaçak yapılaşma kapsamına girdiği tespit edilen birçok villa ve rezidans projesi, belediyelerin aldığı yıkım kararlarına karşı yürütmeyi durdurma kararı alırken, yıkımların sürmesi için yasal sürenin dolması bekleniyor. Öte yandan, ilçede yıkımı çok konuşulan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un da durumuyla yakından ilgilendiği 'The Bo Viera' projesinde, yıkım işlemlerinin sonuna gelindi. Proje kapsamında sahil şeridine inşa edilen asansörün yanı sıra, 108 bağımsız yapıdan 54'ü de yıkıldı. Yıkılan evlerin yerine, fidan dikildi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, "İlçede yaklaşık 5 bin kaçak yapı var. Bunlarla olan mücadelemiz sürecek. Bodrum'un metropol, kozmopolit bir kent olmasına izin veremeyiz" dedi.
Muğla'da, il genelinde tespit edilen kaçak yapıların yıkım işlemleri sürerken, birçok mega projeye ev sahipliği yapan Bodrum'da da bu süreç işliyor. İmar planlarına aykırı oldukları tespit edilen çok sayıdaki otel, villa ve rezidans tipi evlerin yıkımı tamamlanırken, bazı projelerin sahibi olan firmalar, belediyelerin aldıkları yıkım kararıyla ilgili mahkemeye başvurarak, yürütmeyi durdurma kararı aldı. Geçen 20 Ağustos'ta ilçeye gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da, söz konusu projelerin yıkımlarını denizden tekneyle takip etmiş, firma sahiplerine de, 'Siz bu kaçak yapıları yıkmayacaksanız biz gelip yıkacağız' demişti. Bakan Kurum'un sözlerinin ardından proje sahipleri, yıkım işlemlerini hızlandırdı. Sahil şeridine inşa edilen asansör ile en çok konuşulan projelerden biri haline gelen 'The Bo Viera' projesinde, kaçak olduğu tespit edilen asansörün yanı sıra, 108 bağımsız yapının 54'ü yıkıldı. Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, projedeki kaçak yapıların yüzde 99'unun yıkıldığını, şimdi peyzaj çalışması yapıldığını açıkladı. Öte yandan, yıkılan rezidans tipi evin olduğu bölüme, fidan dikilmesi dikkati çekti.
'12 BÜYÜK PROJEYE MÜDAHELE EDİLDİ'
Plansız büyüme ve kaçak yapılaşmanın Bodrum'a yapılan ihanet olduğunu ifade eden Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Aras, "İlçedeki bazı projelerde tespit, imar planlarına aykırılıklar vardı. Bakanlığımız da bunlara müdahalede bulundu. 12 büyük konut ve otel projesine müdahale edildi. Bunların bir kısmında yıkım devam ediyor, bir kısmında ise yıkım işlemi bitti. Belediyemiz tarafımızdan yapılan tespitlerde, imar barışından sonraki süreçte bu şekilde 600 kaçak yapıyı tespit ettik. Onlar hakkında da mühürleme, para cezası, suç duyuruları ve yıkım kararları alınması gibi işlemler devam ediyor" dedi.Yapılan çalışmalarda, irili ufaklı 5 bin kaçak yapılaşma noktası tespit edildiğini ifade eden Aras, "Bu rakam her an artabiliyor, çünkü kaçak yapılaşma sürüyor. Bir eve yapılan küçük bir eklenti, bir balkon, bir duvar ya da bir iskele de kaçak yapılaşmadır. Tüm bunlarla mücadele etmeliyiz. Bodrum her şeye rağmen hala yüzde 60'ı orman olan kenttir. Henüz mevcut imar alanlarımız yapılaşmadan yeni imar alanları açmanın hiçbir manası yok. Bodrum'un doğasına kültürüne insanına denizine zarar verecek işlere izin vermeyeceğiz" dedi.'YIKIM SÜRECİ BİTMEZ'Yıkım sürecinin hiçbir zaman tamamlanamayacağını kaydeden Başkan Aras, "Çünkü Bodrum'da kaçak yapılaşma devam ediyor. Biz göz önünde olmayan yerlerden hala şikayetler alıyoruz. Gidip baktığımızda da bu şikayetlerin birçoğunun haklı olduğunu görüyoruz. Bunca müdahaleye ve yıkıma rağmen hala kaçak yapılaşma devam ediyor. Ben bu konuda bakanlığımızın müdahalesini oldukça önemli buluyorum" dedi.Bodrum yarımadasının kendi tarihiyle, biyolojik çeşitliliğiyle ve ekolojisiyle butik bir yarımada olduğunu vurgulayarak, "Burayı bir metropol, bir kozmopolit bir kent yapamayız ve buna izin veremeyiz. Bundan sonra da toplu konut uygulamalarına, 400- 500'lük konutluk projelere izin vermek niyetinde değiliz. Turizm imarı kullanılarak yapılan konut projelerine de hiç izin vermek niyetinde değiliz. Biz Bodrum'u bir turizm kenti olarak korumak istiyoruz. Böyle giderse, Bodrum turizm hüviyetini kaybedip, büyük nüfuslu bir kent haline gelecek, bu hem Türkiye'ye hem de Bodrum'a kaybettirir" dedi.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Yıkım işlemleri süren The Bo Viera projesinden aktüel görüntüBodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile röp.Genel ve detay görüntü
Haber: Davut CAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
=====================
Bingöl'de kar yağışı etkisini gösterdi
BİNGÖL'de kar yağışının etkisini göstermesiyle beraber karayolları ekipleri, sürücülerin yolda kalmaması için çalışma yaptı.
Bingöl'de meteorolojik uyarının ardından kar yağışı etkisini gösterdi. Yer yer 15 santimetreye ulaşan kar, görüş mesafesini sıfırın altına düşürdü. Karayolları 84'üncü Şube Şefliği ekiplerince, Bingöl- Elazığ Karayolu kuruca mevkisinde etkili olan kar yağışı nedeniyle çalışma başlatıldı. İl merkezine 30 kilometre uzaklıkta olan kuruca mevkinde yoğun kar yağışı nedeniyle 2 kar küreme ve greyder, sürücülerin yolda kalmamaları için yoğun bir çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü
---------Karayolları ekiplerinin yol açmasıGenel ve Detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,GÖRÜNTÜ BOYUTU: 216 MB
=======================
Çiğdem kanseri yendi Haluk Levent sözünü tutup çiftetelli oynadı
DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde yaşayan 33 yaşındaki, Çiğdem Arık, en tehlikesi olarak bilinen 4'üncü evredeki meme kanserini 1 yılda ilaçların ve ameliyatın yanı sıra eşi Emre Arık ve Anadolu Rock Müziği'nin güçlü seslerinden Haluk Levent'in verdiği maddi ve manevi destekle yendi. Arık, şarkıcı Levent'in kendi adına şarkı yazdığını ve sağlığına kavuşmasının ardından sözünü tutup evlerine gelerek, çiftetelli oynadığını söyledi.
Pamukkale ilçesinde yaşayan evli bir çocuk annesi 33 yaşındaki Çiğdem Arık, geçen yıl meme kanseri olduğunu öğrendi. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde Arık'ın kanserin en tehlikeli dönemi olan 4'üncü evresinde olduğunu tespit edildi. Arık'a hastanede 6 ay boyunca tedavi yapıldı ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Arık Ailesi, çareyi İstanbul'da özel bir hastaneye gitmekte buldu. Maddi durumları iyi olmayan Arık Ailesi'ne sevenleri destek çıktı. Aile, 6 aylık tedavi boyunca 130 bin lira para harcadı. İstanbul'da yapılan kemoterapi tedavisinde 14 santimetre olan kanser kitlesi 3 santimetreye kadar düşürüldü. 6 ay boyunca İstanbul'da tedavi gören Çiğdem Arık, daha sonra ameliyat olmak için Denizli'ye döndü. Kanser kitlesinin küçülmesiyle Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde 7 saat süren bir ameliyata alınan Arık'ın sol memesi, 3 kaburgası, göğüs kafesi ön kemiği ve lenf bezleri alındı. Ameliyattan sonra yapılan kontrollerde Arık'ın kanseri yendiği ortaya çıktı. 'EŞİMİN DESTEĞİYLE KANSERİ YENDİM'Kansere yakalandığını öğrendiğinde çok ağladığını ifade eden Çiğdem Arık, şöyle dedi: "İnsan, kanser olduğunu kendine yediremiyor. Çok zor bir durum. Eşimi ve kızımı düşündüm. Güçlü olmak zorundaydım. Hastanede doktorların benim için 'Yapacak bir şey yok', 'Masada kalırsın' dediklerini bile duydum. Ama yılmadım, kanseri yeneceğime dair hep umutla yaşadım. Denizli'deki 6 aylık tedavi hiçbir işe yaramadı. İstanbul'da yapılan tedavi de ise kanser kitlesi küçülünce ameliyat şansı doğdu. Bana daha önce 'Ölürsün' diyorlardı. İnatla yaşamaya devam ettim. Kızımın annesiz kalmasına göz yumamazdım. Doktorlar ameliyatın zor olacağını, mememin birinin alınacağını söylediler, Hiçbiri umurumda olmadı. 7 saat sonra gözümü açtığımda çok huzurluydum. Büyük ağrılara bile katlandım. Vücudumdaki kesik izlerini çiçek gibi düşündüm. İnsanlar kanserden korkmasınlar, geç kalmaktan korksunlar. Hastalığım boyunca eşim yanımdan hiç ayrılmadı, onun desteği, verdiği moralle kanseri yendim." 'SAÇIM DÖKÜLÜNCE ÇOK AĞLADIM'Çiğdem Arık, hastalığı boyunca sanatçı Haluk Levent'in kendisine destek olduğunu, adına şarkı bile yazdığını belirti, "Haluk Levent bana maddi ve manevi anlamda destek oldu. Hatta hastalığı yenince çiftetelli oynamaya geleceğini söylemişti. Ameliyatın ardından evimize gelip Ahbap ekibiyle birlikte çiftetelli oynadı ve bana şarkı yazdığını, sürpriz yapacağını söyledi" dedi. Hastanede kemoterapi tedavisinde saçlarının döküldüğü için ağladığını vurgulayan Arık, "Saçlarının dökülmesi bir kadın için çok zor bir durum. Saçlarım uzundu ama avuç avuç elime geliyordu. Günlerce ağladım. Daha sonra kuaföre gidip kısa kestirdim" diye konuştu.'EŞİM TEDAVİ GÖRÜRKEN, AYNI KATTA BABAMI KAYBETTİM'Kanseri yenen Çiğdem Arık'ın en büyük destekçisi olan eşi Emre Arık ise, eşinin hastanede tedavisi yapılırken, aynı katta babasının kalp krizinden öldüğünü belirterek, şunları söyledi: "Hastalıkla mücadeleye başladığımızda maddi ve manevi anlamda çok yorulduk. Babamla eşimin odaları karşılıklıydı. Hastanede babamı kaybettim. Babam 2 ay önce öldü ama 2 ay sonra da eşimi kazandım. Tedavi nedeniyle 130 bin lira harcadık. Eşimin kanser olduğunu ilk ben öğrendim hatta ona bir süre söyleyemedim. Ağladım, çok üzüldüm. Ben aynı şekilde hastalansam, eşim de bana destek olur. Eşimin yanında oldum, ona sürekli moral vermeye çalıştım. 1 yılda savaşı kazandık, günlerce birlikte ağladık. Hasta olanlar umutlarını kaybetmesinler, en iyi ilaç moraldir. Hastanede eşim tedavi görürken, aynı odada meme kanseri olan bir kadın hasta vardı. Onu eşi kanser olduğu için terk etmiş, öğrendiğinde eşim bana sarılıp, 'İyi ki varsın, yanımdasın' dedi."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Kanseri yenen Çiğdem Arık'ın en büyük destekçisi eşi Emre Arık ile röp.-Çiğdem Arık ile röp.-Emre Arık ile röp.-Çiğdem Arık'ın hastalığa yakalanmadan önce eşi ile fotoğrafı-Arık'ın sağlığına kavuşması üzerine sözünü tutan Haluk Levent'in çiftetelli oynamasından fotoğraf-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
======================
Buzdolabı fabrikasında işçiydi, KOSGEB kredisiyle pizzacı oldu
Manisa'da işçi olarak çalıştığı buzdolabı fabrikasından istifa eden 45 yaşındaki Semra Baysal, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'ndan (KOSGEB) aldığı hibe desteği ile pizza, unlu mamuller imalat ve satışı yapan iş yeri açarak, kendi işinin patronu oldu.
Manisa'daki bir buzdolabı fabrikasında işçi olarak çalışan, aile ekonomisine katkıda bulunmak için ayrıca 5 yıldır da evde, internet üzerinden aldığı sipariş üzerine tatlı, börek ve çeşitli ikramlıklar yaparak satan evli, 3 çocuk annesi Semra Baysal, uzun süredir hizmet sektörüne girme hayalini gerçekleştirmek için bir arkadaşının önerisi ile KOSGEB'e başvuru yaparak, girişimcilik kurslarına katıldı. Kursu bitiren Baysal, sonrasında en büyük hayali olan pizza ve unlu mamuller imalat ve satışı yapan iş yeri projesini, KOSGEB'e sundu. Projesi kabul edilen Baysal, 55 bin lira hibe desteği almaya hak kazandı. Fabrikadaki işinden istifa eden Baysal, bankadan 60 bin lira kredi çekip, Yunusemre ilçesinde, 20 metrekarelik dükkan kiraladı. Ardından da fırın, ocak, dolap, masa sandalye ve diğer mutfak araç, gereçleri gibi malzemeleri alarak hayalini kurduğu pizza ve unlu mamuller üzerine iş yerini 2 ay önce açtı. Kendisine yardımcı olması için yanına ablasını da çalışan olarak alan Baysal, "Arkadaşım KOSGEB'den söz edince araştırdım. Şartları uyunca, kurslarına katılıp, projemle başvurumu yaptım. Dükkanı açtıktan sonra sonra 55 bin liralık hibe desteğinin 5 bin liralık bölümünü verdiler. Bir yıl sonra hibe desteğin 25 bin liralık kısmını, ikinci yılımda ise kalan diğer 25 bin liralık bölümünü verecekler" dedi.Şimdilik iş yerinde pizzanın yanında çiğ börek, pişi ve diğer ev böreklerinden yapıp sattıklarını belirten Baysal, "Gelen müşterilerimizden olumlu geri dönüşler almaya başladık. Sunduğumuz lezzetleri beğendiklerini, başkalarına tavsiye edeceklerini söyleyenler oluyor. Her geçen gün müşteri sayımız artıyor. Kadınlar, güçlüdür her işi yapabilir. Hemcinslerime korkmamalarını, hayallerinin peşinden gidip, girişimci olmalarını tavsiye ediyorum" dedi.Baysal, 'Cizza' ismini verdiği iş yerinde pizzaları boyutuna göre 15 ile 50, pişi ve börekleri ise 1 ile 10 lira arasında değişen fiyatlarla satıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------Semra Baysal'ın pizza ve unlu mamüller imalat ve satışı yapan işyerinden görüntü Baysal'ın işyerinde çalışmasından görüntüSemra Baysal ile röp.Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
============================
Sivaslı kadınlar, 'Sağlıklı mutfak atölyesi' kurdu
SİVAS'ta Vali Salih Ayhan'ın eşi Zeynep Akkiraz Ayhan öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, kentin doğal ürünlerinin yapımını anlatmak, tanıtımını yapmak ve kullanımının yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla 'Sağlıklı mutfak atölyesi' kurdu.
Merkez Polisevi'nde tam buğday unundan ekşi maya ekmeği yapan kadınlar, sağlıklı gıdalara dikkat çekerek, herkesin evinde bu tür ürünleri kolaylıkla yapabileceklerini dile getirdi.
Ekmek yapımının ardından açıklamalarda bulunan Zeynep Akkiraz Ayhan, 'Sağlıklı mutfak atölyesi' adlı bir proje başlattıklarını belirterek, çocukların daha sağlıklı büyümesi ve aile bütçesine ekonomik katkı sağlanması için kadınları mutfakta daha fazla görmek istediklerini söyledi. Evde ekmek, yoğurt, peynir, sucuk, sirke gibi doğal ürünler yapmanın zor olmadığını vurgulayan Ayhan, "Bu ürünlerin yapımının kolay olduğunu göstermek için bir araya geldik. Bugün ekşi maya ile doğal ekmek yapımını gördük. Bundan sonra da her perşembe halk eğitim merkezindeki buluşmalarımızda diğer doğal ürünlerin yapımını gerçekleştireceğiz. Bizler şanslı bir nesildik annelerimizin yaptığı doğal ürünleri tadarak büyüdük. Doğal bir şey yediğimizde bizleri çocukluğumuza götürerek 'Tıpkı annemin, anneannemin yaptığı gibi' diyoruz. İstiyoruz ki bizim de çocuklarımızın damak lezzeti genişlesin ve mutfağımızdan gelen leziz kokular hem bedenleri hem de ruhları beslesin. Onların da lezzet tarifleri oluşsun, geleceklerine ışık olsun. Mutfak kültürümüzün yaşaması ve gelecek nesillere aktarılması en büyük gayemiz" dedi.
Görüntü Dökümü: -Etkinlikten görüntüler-Ekşi mayalı ekmak yapımı-Pişan ekmeğin tadılması-Ayhan'ın konuşması
Haber: SİVAS, -
======================
Klasik otomobil müzesinde sergilenen imzalı 'Batmobile', filmi yaşatıyor
İZMİR'in Torbalı ilçesindeki klasik otomobil müzesinde 1885- 2016 arasındaki yıllarda üretilmiş 70 otomobil, 45 motosiklet modeli bulunuyor. 1966 yılında çekilen Batman filminde kullanılan 'Batmobile'ın birebir kopyası olan ve içinde oyuncuların ıslak imzalarının bulunduğu otomobil, ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılanıyor.
İzmir'in Torbalı ilçesindeki klasik otomobil müzesinde 1886 yılında ilk üretilen otomobil ve motosikletten, 2016 yılında üretilen modern modellere kadar birçok araç bulunuyor. 70 otomobil ve 45 motosikletten oluşan geniş koleksiyon, görenleri adeta büyülüyor. Ziyaretçiler gruplar halinde müzeye gelerek, rengarenk ve çeşit çeşit araba modellerini inceliyor. Firmaların sonradan aslına uygun şekilde ürettiği 1885 yılına ait dünyanın ilk motosiklet modeli ve 1886 yılına ait dünyanın ilk otomobil modeli, müzenin en değerli parçalarını oluşturuyor. Bir dönem birçok insanın hayallerini süsleyen gösterişli otomobillerin yanı sıra, 1966 yılında Batman filminde kullanılmış orijinal motosiklet 'Batcycle' ve filmde kullanılan otomobilin birebir kopyası 'Batmobile' filmin tutkunları tarafından büyük ilgiyle karşılanıyor. Gören ziyaretçilerin fotoğraf çektirmeden gitmedikleri 'Batmobile', ön kısmında film oyuncularının ıslak imzalarını da taşıyor. Otomobilin içinde bulunan Robin ve Batman karakterlerine ait cansız mankenler ise, özellikle çocuk ziyaretçilere adeta filmi yaşatıyor. Müzeye merakla gelen her yaştan ziyaretçi, bu ilgi çekici araçların önünde durup incelemeden geçmiyor. Yaşı geçkin olan ziyaretçiler ise, kendileriyle aynı yaşta olan arabaları görmenin heyecanını yaşıyor. Müzede ayrıca, 1935 yılında üretilen Amerikalı ünlü bir ekmek markasının minibüsü ve 1914 yılından kalma, sebze satışı yapmak için kullanılan minibüs geçmişe götürüyor.'TÜM ZİYARETÇİLER MÜZEDEN MUTLU AYRILIYOR'Müzedeki araçlarla ilgili bilgi veren Operasyon Uzmanı Yaprak Doğramacı, "Birinci salonda 1960'tan günümüze kadar olan araç modelleri var. Devamındaki salonda daha çok savaş öncesi dönemden kalma otomobiller var. 3'üncü salonda ise tek bir markanın koleksiyonu var. Bunların yanında eşarp, model otomobil ve maskot koleksiyonumuz var. Batman filmine ait araçlar, müzenin özellikle çocuklar tarafından oldukça ilgiyle karşılanan parçalarından ikisi. Bazı insanlar çok hevesli, bazıları da istemeyerek geliyor. Ama hemen hemen hepsi buradan mutlu bir şekilde ayrılıyor. Çünkü hepsinin ilgi alanına uygun küçük detaylar mevcut. Çocuklar ve erkekler daha ilgili oldukları için daha mutlu oluyor. Büyük ve renkli araçlar oldukça ilgi görüyor"dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden okul kulübünün gezisiyle müzeye gelen Zehra Akkoca (22), "Aslında bu kadar fazla klasik model araba çeşitleri olduğunu bilmiyordum. Özellikle Batmobile'ın içindeki cansız mankenler çok gerçekçi olmuş. Burada olduğum için mutluyum. Televizyonlarda ve reklamlarda gördüğümüz belli başlı klasik otomobil modelleri dışında model bilmiyordum. Buraya geldiğimde çok şaşırdım. Bu arabaları gördüğümde 1960'lara 1970'lere geri döndüm" diye konuştu.'HAYALİMDEKİ ARABAYI GÖRDÜM'Müzeye ilk defa gelen Naci Özgür (76), "Çok güzel arabalar gördüm, şimdiye kadar görmediklerim vardı. Almanya'da böyle bir müze gezmiştim, burası daha güzel ve daha bakımlı. Gördüklerim beni geçmişe götürdü. En baştaki İtalyan markalı kırmızı araba gençliğimde benim hayalimdi. Onu görmek beni çok heyecanlandırdı" dedi. Batmobile'ın fotoğraflarını çeken Halime Yıldız (59), "Müze çok güzel, bu kadar eski ve tarihi arabayı burada buluşturmaları çok harika bir şey. Batman filmindeki araba çok muhteşem. Özellikle filmlerde kullanılan araçların kopyalarının sergilenmesi bizim açımızdan bulunmaz bir nimet" diye konuştu.'OTOMOBİLLERİN EVRİMİNİ GÖRÜYORUZ'Dünyada ilk üretilen otomobili inceleyen Ali Şükün (73) ise, "2 sene de önce geldim, bugün de farklı arabalar gördüm. Hiçbir şey ilk çıktığı gibi değil. Bugünki arabalarla karşılaştırdığımızda evrimleşmenin bile çok farklı bir düzeyde olduğunu görüyoruz. Evrim dediğimiz olayı anlatmak için gençlerimizi bu müzeye getirmemiz lazım. Dünyadaki her olay bu evrimi yaşamıştır. Çocuklarımıza geleceğimizi göstermek için dünü ve bugünü de anlatmak gerekir. Hayalim dışındaki otomobilleri gördüm burada, çok farklı ve çok güzel bir şey. Yeni nesli de müzeciliğe özendirmek lazım" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Müzedeki araçlardan genel ve detay görüntülerZiyaretçilerin araçları incelemesinden, fotoğraf çekmelerinden görüntüAnonsBatmobile ve Batcycle'dan genel ve detay görüntüİlk otomobil ve motosikletten genel detay görüntüMüze personeli Yaprak Doğramacı ile röp.Ziyaretçilerle röp.
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,
================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?