1)BAŞBAKAN YILDIRIM'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, referandum çalışmalarını sürdürdüğü İzmir'de, esnaf odalarının temsilcileri ve üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Burada konuşan Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirip, "Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki gururlanarak, 'Ben 82 anayasasına hayır' dedim. Ben de hayır dedim. Çünkü o anayasaya yapılırken kimseye sorulmadı. Darbe anayasası. Şimdi 'hayır' diyor. Nedir bu? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Bunu değiştiriyoruz kardeşim. Ona da 'hayır' dedin, buna da 'hayır' diyorsun" dedi.
Referandum çalışmalarını İzmir'de sürdüren Başbakan Binali Yıldırım, Kaya Termal Otel'de, kentteki esnaf odalarının yöneticileri ve üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın ardından konuşan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, hükümetin esnafa yönelik desteklerini anlatıp, "Sizinle aynı masada oturmaktan, sofrayı paylaşmakta mutluluk duyduk. Size sıcak ekmek veren fırıncı burada, işe götüren minibüsçü burada, herkes burada. Sayın Başbakan'a teşekkür ediyorum. Taleplerimiz de var. Bankalar naz yapıyor. Vermiyorlar bize KOSGEB kredisini. Bunun için destek istiyoruz. Dükkan kirası kadar katı atık ödüyoruz. Su faturalarından katı atık bedelinin kaldırılmasını istiyoruz. Uçak ve gemilerdeki gibi akaryakıt desteği istiyoruz. Milli Piyangocularımız var. Bu arkadaşlarımızın haklarının, Milli Piyango özelleştiği zaman korunması lazım. Yoksa özelleştirmeden sonra hepsi işsiz kalır. Emeklilik gününde adaletsizlik var. Bunların çözülmesi talebimizdir" dedi.
İzmir Milletvekili Necip Kalkan da, esnaftan gelen her talebi, hükümete ilettiklerini anlattı.
"BEN DE ESNAFLIK ETTİM"
Konuşmalardan sonra Başbakan Binali Yıldırım, kürsüye çıktı. Esnafa seslenen Başbakan Binali Yıldırım, kendisinin de esnaflık yaptığını allatıp, "Ahi Evran'ın torunlarıyla beraberiz. Ben de esnaflık yaptım. Necip Kalkan'dan daha önce şehirlerarası otobüsüm vardı. İlk Mercedesler çıktığında bir otobüs aldık babamla. Otobüsçülük yaptık. Esnaflığın ne demek olduğunu iyi bilirim. Alın teri demektir. Çile demektir. Dişiyle tırnağıyla kazanmak demektir. Havada bulup tavada yemek değildir. Rantiyecilik değildir. İhracatımızın yüzde 60'ı sizin çabalarınız, ürünlerinizle olur. Türkiye ekonomisinin bel kemiğisiniz. Ekonomimizi ayakta tutan esnafımızdır. Zor zamanda da iyi zamanda da hep siz varsınız. Masa başında bulunup ülkeyi yönetmeye kalkanlar geçmişte bu ülkenin başına neler getirdiğini hep gördüm. Doğru karar vermek için sahadan geleceksiniz. Damdan düşeceksiniz. Bunu yapamazsanız, yaptığınız iş kimsenin derdine derman olamaz. Hayat zordur, mücadele etmek gerekir. Mücadele etmeden, yorulmadan, terlemeden yaşamak mümkün değil. Başkalarının güdümü altına girersiniz. Biz bu mücadeleyi başkalarının uydusu olmamak için, kendimiz olmak için, bölgemizde güvenin istikrarı olmak için onurlu bir mücadele veriyoruz" dedi.
"NİYE TÜRKİYE'YE BU KADAR SALDIRIYORLAR?"
"Niye Türkiye'ye bu kadar saldırılıyor düşündünüz mü" diye soran Başbakan Binali Yıldırım şöyle devam etti:
"Herkes Türkiye'ye saldırıyor. Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan söylenmesi gerekeni söylüyor. Birileri konuşup onun arkasından konuşmuyor, 'Bölgede Türkiye var. Türkiye'ye rağmen bölgede operasyon yapamazsınız' diyor. Türkiye bunu geçmişte söyleyemedi. Çünkü Türkiye'nin gerekli gücü yoktu. Bugün Allaha şükür savunma sanayisi yüzde 24'ten yüzde 65 yerlilik oranına gelmiştir. Türkiye var. Savunması için gerekli olan her türlü araç gereci yapabilecek bir Türkiye'ye gelmiş bulunuyoruz. Borç alan ülke yok mu? Herkes alıyor ama sürdürülebilir olması lazım. Şartlar olumsuza döndüğü zaman elinin tersiyle itmen lazım. Bu da birlikte beraberlikle olur. Başka vatanımız, bayrağımız yok. 15 sene her türlü olumsuzluğa rağmen dünyanın gıptayla izlediği büyük işler yaptık. Güçlü olmamız lazım. Güçlü olmanın yolu da engelleri ortadan kaldırmaktır. 15 yıldır iş yapıyoruz. Çok iş yapıyoruz. Ama şeytan taşlamaktan vakit buldukça iş yaptık. Şimdi artık bu engelleri teker teker kaldıracağız. İşi sahibine vereceğiz. İşin sahibi millettir. Kendimizi yenileyeceğiz, geçmişe takılıp, bozup plak gibi aynı şeyi tekrarlarsak gelişimi yakalayamayız. 'Bu sistem niye değişiyor?' Bunu söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki gururlanarak, 'Ben 82 anayasasına hayır' dedim. Ben de hayır dedim. Çünkü o anayasaya yapılırken kimseye sorulmadı. Darbe anayasası. Şimdi 'hayır' diyor. Nedir bu? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Bunu değiştiriyoruz kardeşim. Ona da 'hayır' dedin, buna da 'hayır' diyorsun."
"ANAYASA SÜREKLİ İKTİDAR ÜRETİYOR"
Anayasanın sürekli iktidar ürettiğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni sistemle Belirsizlik ortadan kaldırıyor. Seçim oldu ne olacak sorusu ortadan kalkıyor. Ama mutlaka işin sonunda iktidar var. Çünkü siz karar veriyorsunuz. Sandığa gidiyorsunuz, ülkeyi kim yönetecek belli. Bunun neyi yanlış? Şeçim oldu günler geçti, hükümet yok. Kuruldu, kurulmadı. Güvenoyu aldı, almadı. Bunlar ortadan kalkıyor. Çünkü siz seçiyorsunuz. Garantili hükümet var. Tek adam, padişahlık! Milletin patron olduğu yerde padişahlık olur mu? Çocuk mu kandırıyorsunuz. İşin sahibi millet yetkiyi verdi, yetkiyi aldı. Bitti. Partilere var, herkes seçime giriyor. Nasıl inandıracaksınız insanları padişahlığa? Oğul babayı bile yanlış söylediği zamana dinlemiyor. Hala siz tek parti döneminin hikayelerini anlatıyorsunuz. Tek adam o zaman vardı. Şimdi yok. Şimdi milletini adamı var, Recep Tayyip Erdoğan var. Onun gibileri ülke yetiştirecek. Gençlere siyasetin önü açılıyor. Bunun ne mahsuru var? Gençler siyasete girmesin mi? Karşı çıkıyor ama kendi kendine tezata düşüyor. CHP tüzüğünde gençlik kotası var. Sırf bunu AK Parti, MHP getirdi diye doğru olan şeylere de karşı çıkıyor. Yetmedi, '2011 seçim beyannamelerinde seçilme yaşını 21'e düşüreceğiz' diyor. 2015 yılının 5 Şubat'ında bir milletvekilleri teklif veriyor. Seçilme yaşı 18 olsun. Şimdi bunlar ortadayken 18 yaş 25 yaş arası insanlar siyasete girmesin! Oy versin ama karışmasın! Böyle bir anlayış olur mu? Gençlere güvenmeyen geleceği güvenmez. Biz onlara ülkeyi teslim edeceğiz. Öğrenecekler. Ülkeyi öğrenecekler. Siyaseti öğrenecekler, ülkenin değerlerini öğrenecekler. O beğenmediğiniz gençler, 15 Temmuz gecesi meydanlardaydı. 39 şehidimiz, 25 yaşın altında. Sizin beğenmediğiniz gençler bu bayrağı düşürmedi, bu ezanı dindirmedi" dedi.
ALÇAKLARIN KANDİLİNİ SÖRDÜRECEĞİZ
Terörle mücadeleden de bahseden Başbakan Binali Yıldırım şunları söyledi:
"Yolları böldük ama insanları birleştirdik. O alçakların kandilini de söndüreceğiz. İstedikleri kadar Avrupa'da orda burada sırtlarını sıvazlayanların yanında 'hayır' kampanyası yapsınlar. FETÖ, PKK, DEAŞ bazı ülkelerle kol kola vermiş, omuz omuza vermiş Türkiye'de 'hayır' çıkması için kendilerini parçalıyor. Hiç merak etmeyin siz bu milleti tanımadınız hala, tanımadınız bu milleti! Size pazar günü öyle bir cevap verecek ki, bir daha yerinizden kalkamayacaksınız. Türkiye'nin iyiliğini kim istiyor kim istemiyor bakın. Burada CHP'ye oy veren kardeşlerimizi tenzih ediyorum. AK Parti'ye oy verenlerle ilgili konuşmuyoruz. Türkiye'nin geleceğini konuşuyoruz. Türkiye bir kararın arifesinde. Dünyayı ileriye götürecek ülkeler arasına gidecek mi? Bu bir seçim değil. Ülkemiz hakkında karar vereceğiz" dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ ANLATTI
Anayasa değişikliğine ve gelen eleştirilere değinen Başbakan Binali Yıldırım, "Yargı, darbeden kalmış bir yargı. Askerler ayrı yargılanıyor, siviller ayrı yargılanıyor. Kanun karşısında herkes eşittir. Oralarda rütbe geçmez. O rütbelilerin, rütbeleri söküldü şimdi içeride hesabını veriyorlar. Bu milletin başına tankı uçağı kullanırsan rütbeni sökerler, seni de kodese atarlar. Bu göz bebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bu işin dışındadır. Biz asker kılığına girmiş teröristlerden bahsediyoruz. FETÖ teröristlerinden bahsediyoruz. Onlar bu ülkeye, TSK'ya çok zarar verdi. Şimdi artık devleti bu virüslerden, mikroplardan temizleme zamanı gelmiştir. Onu da başarıyla yapıyoruz. Milletimiz arkamızda. Her türlü devlet içindeki yapılanmayı temizliyoruz. Hiç kimse, hiçbir gurup, devletle bilek güreşi tutamaz. İrade olmayan yerde idare olmaz. İrade tektir. İrade, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Onun dışında bir yapıya asla fırsat, imkan verilmeyecek. Güçlü ve devamlı iktidar olacak" diye konuştu.
AYAR VERİYORUZ, MERAK ETMEYİN
Esnafın kendilerinden taleplerine de değinen Başbakan Binali Yıldırım, bankalara yönelik eleştiri için, "Ayar veriyoruz hiç merak etmeyin, sürekli tepelerindeyiz. Merak etmeyin. Onların da yaşaması lazım. Sistemin birlikte yaşaması lazım. Taleplerinizde var, bunları biliyoruz. Biz ne yapacağız paraları. Elde ne kadar imkan varsa vatandaşın, esnafın ihtiyaçlarını karşılayacağız. Görevimiz bu. Çünkü bu paralar sizin, siz üretiyorsunuz, topluyorsunuz. Lazım olduğu zaman size verilecek, bizde bir söz var 'El eli yıkar el de yüzü yıkar" dedi.
9 Nusan Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la İzmir'de yaptıkları mitinge de değinen Başbakan Binali Yıldırım, "Gündoğdu Meydanı'nda 200 bin kişiyi denizle buluşturdunuz. Milleti denize dökeceklerini söyleyenlere en güzel cevabı verdiniz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------
Katılanlardan görüntü
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM - Timur TARLIĞ, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR
================================================
2)KILIÇDAROĞLU: YÜREĞİNİZ VARSA ÜÇÜNÜZ DEĞİL 33'ÜNÜZ GELİN
BURSA'nın Mustafakemalpaşa İlçesi'nde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğini televizyonda tartışma davetini yineleyerek, "Mustafakempaşa'dan Ankara'daki o beylere hodri meydan diyorum. Yüreğiniz varsa, cesaretiniz varsa, bilginiz varsa, sadece üçünüz değil, isterseniz 33'ünüz gelin tek başıma geleceğim. Bütün imkanlar ellerinde, biz o imkanlara değil sadece Allah'ımıza ve milletimize güveniyoruzö dedi.
Kılıçdaroğlu Mustafakemalpaşa Grand Düğün Salonu'nda muhtarlar, ziraat odaları ve sivil toplum örgütleri temsilcileri kahvaltıda bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin kaderini belirleyeceğini belirterek, "Bu anayasa değişikliğinin hiçbir parti ile ilgisi yok. Hiçbir kişilerle de ilgisi yok. Bu anayasa değişikliği Türkiye'nin kaderini belirleyecek. Bir rejim değişikliği yapıyoruz. Demokratik parlamenter sistemden tek adam rejimine geçiyoruzö dedi.
Değişikliğin çift başlılığı engellemek için yapıldığının savunulduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Tam tersine gelen modelde çift başlılık var. Başkan hem partisinin genel başkanı olacak hem cumhurbaşkanı olacak. Bir kişi de iki şapka nasıl olacak. Meclise gidecek ben tarafsızım diye yemin edecek. Nasıl tarafsız olacak. Ben tarafsız olamam Binali Bey tarafsız olamaz Devlet Bey tarafsız olamaz hiçbir partinin genel başkanı tarafsız olamaz. Bizim anayasa yeminlerimizde zaten tarafsızlık diye bir madde yoktur. Onu sadece Cumhurbaşkanı ant içer. Tarafsız davranacağıma dair namusum ve şerefim üzerine ant içerim der. Peki bir partinin genel başkanı nasıl tarafsız olacakö diye konuştu.
"TARİHİMİZİ NİYE İNKAR EDİYORUZö
Kılıçdaroğlu,, 80 milyonu temsil eden bir makamın hepimizin ortak değeri olduğunu, bu ortak değerin rejim değiştirilerek yok edilmek istendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Diyoruz ki bundan sonra cumhurbaşkanlığı makamı aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olacak. O zaman 80 milyonu değil kendisine oy veren partinin mensuplarının başkanı olacaktır. Bu içimize siniyor mu sinmiyor mu? Bunun partiyle ilgisi yok bu rejimle ilgili bir olaydır. Bir partinin genel başkanı olsun diyorsanız neler olur cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olursa şu olur. Partinin genel başkanı hakim tayin edecek. Partinin genel başkanı hakim tayin etsin mi etmesin mi ' Beni düşünün ben bir partinin genel başkanıyım bir hakim tayin ettim. Başka bir partinin vatandaşın o mahkemeye davası düştü. O vatandaş o hakime güvenir mi güvenmez. Bunu da bırakalım bir tarafa iki takım maç yapıyor hakem var. Hakemin tarafsız olmasını isteriz değil mi' Hakem tarafsız olmazsa o maç adil olur mu olmaz. Neresinden bakılırsa adalet yara alır. Rejim değişiyor nasıl değişiyor kendileri anlatıyor. Sayın Cumhurbaşkanının danışmanı açıklama yapıyor halk kendi devletini kurmak için adım atıyor 16 Nisan'da. Sandığa gidecek halk kendi devletini kuracak. Biz 23 Nisan 1920 'de ne yaptık. 29 Ekim 1923'te ne yaptık. Cumhuriyeti ilan ettik kendi devletimizi kurduk. Ne demek 16 Nisan'da devlet kuracağız. Kimin devleti olacak. Tarihimizi niye inkar ediyoruzö
"MECLİS DİŞLERİ SÖKÜLMÜŞ BİR ASLAN GİBİ OARADA KALACAKö
Anayasa değişikliği ile parlamenter sistemin güçleneceğinin savunulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Allah aşkına nasıl güçlenecek. Bu önerilen tek adam rejiminde meclis nasıl güçleniyor. Bir bakanlık dahi kuramıyor. Bakanlıkların kurulmasına bir kişi karar veriyor. Kaç bakanlığın olacağına bir kişi karar verecek. Bunu şimdi kim yapıyor TBMM. Niye bu yetkiyi meclisin elinden alıyorsun hangi gerekçeyle alıyorsun. 80 milyonunun iradesini temsil eden TBMM'den bu yetkiyi neden alıyorsun. Öyle yetki alınıyor ki bir milletvekili çıkıp sözlü soru dahi soramayacak. Bunun adı meclisin güçlendirilmesi mi? Ama ilanlara bakın Meclis güçleniyor. Nasıl güçleniyor. Yetkilileri elinden alınmış dişleri sökülmüş bir aslan gibi orada kalacak. Bunun adı da meclis güçleniyor olacakö dedi.
"YA, KEMAL KILIÇDAROĞLU NE YAPTI SİZEö
Kılıçdaroğlu, konunun anayasa değişikliği olmasına rağmen, kendisinin konuşulduğunu da bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
" Kemal Kılıçrdaroğlu, tek konuları bu. Arkadaşlarıma dedim, 'bu 18 madde içinde belki benim atladığım vardır. Benimle ilgili bir madde var mı bir de siz bakın. Var mı böyle bir şey' Yok diyorlar. Ama benim gördüğüm kadar, madde bir Kemal Kılıçdaroğlu, Madde 2 Kemal Kılıçdaroğlu, madde 3 Kemal Kılıçdraroğlu, madde 18 kemal Kılıçdaroğlu. ya kemal Kılıçdaroğlu size ne yaptı. Devletin uçaklarını kullanmıyor. Devletin arabalarını kullanmıyor. Devletin forsunu kullanmıyor devletin arabalarını kullanmıyor. Devletin valisini kaymakamını kullanmıyor. Baskı aracı yapmıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor meydanlara çıkıyor 18 maddenin bu memleket için nasıl bir felaket getireceğini anlatıyor. Bunu yapıyorö
Doğruyu söylemediğinin öne sürüldüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, "Büyük bir fırsat veriyorum. ya bütün televizyonlar senin emrinde. Üç kişi peş peşe sıralanmışlar tüm konuşmalarını bütün televizyonlar veriyor. Ben de sana medeni bir insan gibi çağrıda bulunuyorum,mademki ben doğruları söylemiyorum. Alırsın 18 maddeyi dersin ki 'Ey kılıçdaroğlu kaçma gel bakalım. Televizyonun önüne gel bakalım benim yanıma gel bakalım ben sana bunun dersini vereyim. Çık karşıma sen doğruları söyle' demesi lazım. Demiyorsun. Sen elinde fırsat varken 18 maddede gel beni mahcup et. Ben de mahcup olayım özür dileyeyim senden. Karşıma çıkmıyorlar. Mustafakempaşa'dan Ankara'daki o beylere hodri meydan diyorum hodri meydan. Yüreğiniz varsa, cesaretiniz varsa bilginiz varsa sadece üçünüz değil isterseniz 33'ünüz gelin tek başıma geleceğim. Bütün imkanlar ellerinde, biz o imkanlara değil sadece Allah'ımıza ve milletimize güveniyoruzö dedi.
Bir kişinin hırsına bir kişinin beklentilerine uygun Anayasalar yapılamayacağını bildiren Kılıçdaroğlu, "Türkiye felakete sürüklenir. Yazıktır günahtır. Çocuklarımıza yazıktır vatanımıza yazıktır. Geleceğimize yazıktırö dedi.
Anayasa referandumunda hayır çıkmasının anlamı olduğunu da ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Hayır çıktığı an bütün dünya şunu bilecektir. Bütün baskılara, devletin bütün imkanları kullanılmasına rağmen Türk halkı gitti demokrasiye sahip çıktı. 'Hayır, biz tek adam istemiyoruz' dedi. Bütün dünyada Türkiye'nin itibarı artacaktır. Bütün dünya Türk halkına saygı gösterecektir. Bütün baskılara rağmen demokrasiden yana tepkileri ortaya koydular diyeceklerdirö şeklinde konuştu.
"YANİ ARTIK MALI GÖTÜRMEK SERBEST ARKADAŞLARö
Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Niye 600 milletvekili 187 trilyona mal olacak. Mazotun fiyatını düşür veya çiftçiye destek ver. Hiç olmazsa milyonlarca aile rahat eder. Niye 50 kişiye veriyorsun. Hem elinden yetkileri alıyorsun hem 50 kişi daha katıyorsun oraya. Bu rakama başkanın seçeceği başkan yardımcıları, bakanlar dahil değil çünkü onların hiç biri milletvekili değil. Milletvekillerinden seçerse meclisten istifa etmek zorunda kalacaklar. Ama onlar dokunulmaz olacaklar ne kadar süre ömür boyu. Altını çiziyorum. Ömür boyu dokunulmazlığa sahip olacaklar yani artık malı götürmek serbest arkadaşlar. Hani kul hakkı yemek haramdı? Hani kul hakkı yemek ean büyük günahtı hani kul hakkı yiyeni Allah bile affetmiyordu. Kendileri için anayasa değişikliği yapıyorlar. Malı götüreceğiz kimse hesap sormayacak. Buna ne diyeceğiz hayır. İnancımız da buna hayır der. Ahlakımız da buna hayır der. Demokrasi kültürümüz de hayır der. Hayır demenin ne kadar büyük hayırlar yarattığını hepimizin bilmesi lazımö
Kılıçdaroğlu, daha sonra Mustafakemalpaşa Heykel Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Kılıçdaroğlu nun konuşması
-Detaylar
Berktuğ ÖNCÜ/Faruk KAHRAMAN/MUSTAFAKEMALPAŞA(Bursa),
=================================================
3) OTOMOBİLİYLE KAZA YAPAN OĞLUNU SOPAYLA KOVALADI
KARAMAN'da Fikret Kazak, otomobiliyle kaza yapan oğlu Hakan Kazak'ı, sopayla kovaladı. Polislerin güçlükle tutup sakinleştirmeye çalıştığı Fikret Kazak, polislere "Ne tutuyorsunuz, 100 milyarlık araba gitti" diye tepki gösterdi.
22 yaşındaki Hakan Kazak, iddiaya göre aynı yaştaki arkadaşı Rıdvan Özkaya ile minibüsüyle okul servisçiliği yapan babası Fikret Kazak'ın yanına giderek Özkaya'nın annesini hastaneye götüreceklerini söyleyip, otomobili istedi. Babası Fikret Kazak da otomobili verdi. Rıdvan Özkaya, yönetimindeki 70 ED 505 plakalı otomobille Mehmet Akif Ersoy Mahallesi 946'ncı sokaktaki kavşakta 53 yaşındaki Abdullah Doğan'ın kullandığı 70 HC 377 plakalı otomobile çarpıştı. Doğan idaresinde otomobil, çarpışmanın şiddetiyle devrilip, park halindeki bir TIR'ın dorsesine çarparak durabildi. Kazada yaralanan ve araçta sıkışan Doğan, itfaiye ve sağlık görevlilerinin müdahalesiyle sıkıştığı yerden kurtarıldı. Yaralı Doğan, ambulansla Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hakan Kazak ve Rıdvan Özkaya da şans eseri kazadan yara almadan kurtuldu.
OTOMOBİLİNİN HASARLI OLDUĞU GÖRÜNCE OĞLUNA SALDIRDI
Kaza haberini alan baba Fikret Kazak da okul servisi minibüsüyle kaza yerine geldi. Fikret Kazak, otomobilinde büyük çapta maddi hasar oluştuğunu görünce, oğlu Hakan Kazak'a, tepki gösterdi. Sinirlerine hakim olamayan öfkeli baba, "Oğlum bura hastane mi?" diyerek koşarak servis minibüsünün yanında bekleyen oğlunun yanına gidip, minibüsten aldığı sopayla oğluna saldırmak istedi. Hakan Kazak, babasının saldırısından kurtulmak için kaçarken, oğlunun arkadaşı Özkaya, Fikret Kazak'ı engellemeye çalıştı. Ancak başarısız oldu. Bunun üzerine çevredekiler ve polisin müdahalesiyle öfkeli baba durduruldu. Polis, kazağın elindeki sopayı alıp, sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada Fikret Kazak, polise "Ne tutuyorsunuz, 100 milyarlık araba gitti" diye tepki gösterdi. Fikret Kazak kısa bir süre sonra polis tarafından sakinleştirildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Baba Kazak'ın olay yerindeki tepkisi
-Baba'nın öğrenci servisinden aldığı sopa ile oğlunu sokak ortasında kovalaması
-Polislerin müdahalesi
-Kaza yapan araçlardan ve olay yerinden detay
Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))
===========================================================
4)BİNGÖL'DE TERÖR OPERASYONU: PKK'NIN 2 SIĞINAĞI İMHA EDİLDİ
BİNGÖL'ün Yayladere İlçesi'nde güvenlik güçlerinin PKK'ya yönelik düzenlediği operasyonda; içerisinde çok sayıda silah ve mühimmat bulunan 2 sığınak imha edildi. Yayladere İlçesi kırsalında, PKK'ya ait silah ve patlayıcıların içerisinde bulunduğu 2 sığınak ile ilgili Bingöl Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bingöl İli Kığı İlçesi'nde Bingöl İl Jandarma Komutanlığı ve Kığı 2'inci Jandarma Komando Alay Komtanlığı'na bağlı birlikler tarafından bölücü terör örgütü mensuplarının faaliyetlerine karşı yürütülen çalışmalar neticesindeYayladere İlçesi Sarıyer Mahallesi, Şeyh Mahallesi, Hisar Deresi ve İsimsiz Dere yataklarında 10 Nisan 2017 günü icra edilen Şehit Jandarma Uzman Çavuş Emre Sarıtaş-12 Operasyonu kapsamında 2 adet sığınakta, 2 adet AK-47 Kaleşnikof piyade tüfeği, 1 adet RPG-7 roketatar, 1 adet PKMS makinalı tüfek, 460 gram plastik A4 patlayıcı, 65 adet elektrikli fünye, 25 metre infilaklı fitil, 17 adet tol serisi el yapımı alıcı-verici devre, 12 adet fabrikasyon yapımı Alphafire el yapımı patlayıcı alıcı-verici, 5 metre saniyeli fitil, 4 adet Elektronik devre kartı, 2 adet el yapımı patlayıcı verici devresi, 1 adet el yapımı patlayıcı düzenek, 3 bin 200 adet PKMS Bixi mermisi, bin 300 adet AK-47 Kaleşnikof mermisi, 35 adet 5.56 M-16 mermisi, 5 adet Roketatar sevk fişeği, 4 adet anti tank roketatar mühimmatı,1 adet anti personel roketatar mermisi ve çok sayıda yaşam malzemesi ele geçirilmiştir. Güvenlik güçlerimiz, bölge halkımızın da desteğiyle huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla, ilimiz genelinde bölücü terör örgütü ile mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir" denildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Patlayıcının imha anı
-Ele geçirilen malzemeler
-Genel ve datay görüntü
HABER-KAMERA: BİNGÖL, -
====================================================
5)AYVACIK'TA 41 KAÇAK YAKALANDI
ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi sahillerinden, lastik botla yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmeye çalıştıkları belirlenen yabancı uyruklu 41 kaçak, sahil güvenlik tarafından yakalandı. Kaçaklar arasındaki, hamile olan ve doğumuna az bir zaman kaldığı belirlenen Kongo uyruklu C.M. (Colon Muyi) ambulansla hastaneye kaldırıldı.Müsellim Boğazı'nda olası kaçışları önlemek için devriye görevi yapan TCSG 28 Bot Komutanlığı ekipleri, bugün saat 02.30 sıralarında, içindeki 41 kaçak ile Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmek için Ayvacık'ın Sivrice Koyu'ndan denize açılan motorlu lastik botu durdurdu. Bottaki, aralarında kadınların da bulunduğu, tamamı yetişkin, Suriye, Kongo, Gine, Irak ve Mali uyruklu kaçaklar, sahil güvenlik botuna alınarak Küçükkuyu Sahil Güvenlik Karakolu'na getirildi. Kaçaklara, burada battaniye, giyecek ve yiyecek dağıtıldı, insani ihtiyaçları giderildi. Kaçaklar arasındaki, hamile olan ve doğumuna az bir zaman kaldığı belirlenen Kongo uyruklu C.M. ambulansla Edremit Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kaçakların, Sahil Güvenlik Karakolu'ndaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Küçükkuyu'ya getirilen kaçakların görüntüsü
( Haber - Kamera: Dilara ERDİNÇ/ AYVACIK (Çanakkale),
=======================================================
6)TOKAT'TA ENGELSİZ YAŞAM PARKINDA HIRSIZLIK
TOKAT'ta engelsiz yaşam parkındaki 2 dizüstü bilgisayar ve güvenlik kamerası kayıt cihazı çalındı. Kent merkezinde Yeşilırmak Parkı kenarından bulunan Tokat Belediyesi Engelsiz Yaşam Parkı'na gece saatlerinde giren kişi ya da kişiler engellilerin kullandığı ofisin kapısını kırarak 2 adet dizüsü bilgisayar ve güvenlik kamerası kayıt cihazını çaldı. Sabah engelsiz yaşam parkına gelen Sakatlar Derneği Tokat Şubesi Başkanı Ali Aras ofis kapısının kırık olduğunu görünce durumu polis ekiplerine bildirdi. Polis ekipleri olay yerinde inceleme başlattı. Sakatlar Derneği Tokat Şubesi Başkanı Ali Aras hırsızlık olayı ile ilgili şikayetçi oldu. Aras, yaşanan hırsızlık olayı nedeni ile üzüntü duyduklarını ifade ederek, "Kapıları kırarak içeriye girmişler. İçeride 2 adet bilgisayarımızı ve kamera kayıt cihazını almışlar. Bu olay engelli kardeşlerimize derneğimize ve bize zarar verici bir olay. Bunu yapanın birazcık vicdanı var ise o bilgisayarlarımız getirir" dedi.
'BİLGİSAYARLARIMIZI GERİ GETİRİN'
Yürüme engelli 46 yaşındaki Feyziye Altıok ise, "Burası benim hayatım. Benim eşim de kas hastası, yürüyemiyor. Biz burada zaman geçiriyoruz. Burası bizim bir evimiz gibi, burası hayatımız bizim. Neden bilgisayarlarımız götürüyorlar? Niye hırsız giriyor bize ? Girmesineler bizim buradaki amacımız hayatımızı bir şekilde yönlendirmek. Yazıklar olsun. Buradaki bilgisayarlarla çocuklarım ile görüşüyordum. İşlerimize bakıyorduk. Kim aldıysa bilgisayarlarımızı geri getirsin" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Olay yerinden görüntü
-Polis incelemesi
-Dernek Başkanı ve engelli konuşmaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(154 mb)
==========================================================
7)ÇÖPTE BULDUKLARI DEFTER VE KALEMLERE SEVİNDİLER
EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde çöp konteynerinin yanına bırakılan defter ve kalemleri toplayan 3 çocuk, görenlerin yüreğini sızlattı.
Keşan'da, Yukarı Zaferiye Mahallesi Şehit Cahit Ergin Sokak'ta 3 çocuk çöp konteynerinin yanına atılan kırtasiye malzemelerini fark etti. 3 çocuk, çöpte buldukları defter ve kalemlerle büyük sevinç yaşadı. Çocuklar, çöp kenarındaki kırtasiye malzemelerini toplarken, çocukları görenlerin yürekleri sızladı. Çöpteki defter ve kalemleri toplayan 3 çocuk daha sonra evlerinin yolunu tuttu.
Görüntü Dökümü
------------------
-Çocukların çöpleri karıştırması
-Çocukların çöp kenarındaki defter, kalemleri toplaması
-Çocukların gülüşmeleri
-Ellerinde defter, kalemlerle yürümeleri
(SÜRE: 02.13 - BOYUT: 70 MB)
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-
=====================================================
8) YEŞİLIRMAK'A UÇAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ KAYIP
AMASYA'da kaza yapan sürücü, polisten kaçarken otomobiliyle Yeşilırmak'a uçtu. Araç ırmaktan çıkarıldı. Ancak sürücü Kaya D. otomobilin içerisinden çıkmadı.
Olay dün gece Amasya'nın Hacılar Meydanı Mahallesi mevkisinde meydana geldi. Kaya D. yönetimindeki 16 NNV 48 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak park halindeki araca çarptı. Daha sonra da durmayarak yoluna devam etti. İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, kaza yapan otomobili durdurmak istedi. Fakat polisin 'Dur' ihtarına uymayan sürücü kaçmak isterken otomobiliyle Yeşilırmak Nehri'ne uçtu. Ekipler ırmakta arama kurtarma çalışması yaptı. Fakat karanlık nedeniyle ara verilen çalışmalara bu sabah devam edildi.
Amasya Belediyesi İtfaiye ve Sualtı Arama Kurtarma ve Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü (AFAD) ekipleri aracın düştüğü noktada çalışmalarını sürdürdü. Ekipler suya gömülen otomobilin yerini tespit edip, vinç yardımı ile ırmaktan çıkardı. Ancak otomobilin sürücüsü Kaya D. bulunamadı. Olay yeri inceleme ekipleri otomobil çevresinde incelemelerde bulundu. Yeşilırmak nehrinden çıkarılan araç çekiciye yüklenerek Amasya Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Sualtı arama kurtarma ekibi ise akıntıyı kapılıp sürüklendiği düşünülen otomobil sürücüsü Kaya D.'yi arama çalışmalarını sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Yeşiırmak'a uçan otomobili arama çalışmaları detay
-Amasya belediye sualtı arama dalgıçları suyun altında arama detay
-Otomobilin vinç ile yeşilırmak'tan çıkarılışı detay
-Olay yeri inceleme ekipleri aracı incelerken detay
-Otomobilin çekiciye yüklemmesi detay
-Diğer detaylar
(SÜRE: 4: 02-BOYUT 157 MB)
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,-
==================================================
9)MOTOSİKLETİ İLE AĞACA ÇARPTI VE ÖLDÜ
Iğdır'ın Topçular Mahallesindeki Valiyolu Sokakta, motosikleti ile ağaca çarpan Taner Taştan başında kask olmadığı için 17 yaşında hayata veda etti.
Trafik kazası bugün Valiyolu Sokakta meydana geldi. Motosikleti ile seyreden Taner Taştan direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıktı ve başını ağaca çarptı. Ağır yaralanan Taner Taştan, sağlık ekipleri tarafından yapılan müdahaleye rağmen kurtaramadı ve öldü. Polis caddeyi trafiğe kapatarak olay yerinde inceleme başlattı. Görgü tanıkları Taner Taştan'ın başında kask olmadığını, bu yüzden hayatını kaybettiğini bildirdiler. Olay yerine gelen gencin anne ve babası sinir krizi geçirdi. Iğdır belediyesi cenaze arabasına konulan Taştan'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Iğdır Devlet Hastanesi morguna götürüldü.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Olay yerinden görüntü
-Polislerin incelemsi
-Cenaze aracına konuması
-Anne ve babanın ağlaması
( haber- kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
2.20 DK/ 76 MB
=====================================================
10)KEDİ YAVRULARI BACADAN ALINDI
İZMİT'te, bir işyerinin havalandırma bacasında bulunan 2 yavru kedi itfaiye ekiplerince bulundukları yerden alındı. İtfaiyeciler kedileri çatıdan indirerek serbest bıraktı.
İzmit Ömerağa Mahallesi Tahsin Marmara Sokak'ta Hüseyin Karaaslan 2 katlı iş yerinin çatısından gelen kedi seslerini duyunca çatıya çıktı. İki yavru kedinin havalandırma bacasının etrafına örülen duvarın içerisinde bulunduğunu gören Hüseyin Karaaslan kedleri çıkaramayınca itfaiyeden yardım istedi. İtfaiye ekibi çatıya çıkarak 2 yavru kediyi bulundukları yerden çıkararak aşağı indirdi. İtfaiyeciler kedileri serbest bıraktı.
Görüntü Dökümü:
--------------
İtfaiye ekiplerinin çalışması
Kedilerin bulundukları yerden alınması
Kedilerin serbest bırakılması
Haber-Kamera: Faruk KIYAK-KOCAELİ/DHA
======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?