(ÖZEL)
1)SURİYELİ 5 YAŞINDAKİ RAMA, AYAĞA KALKMAYI BAŞARDI
SURİYE'nin Humus kentinde henüz 9 aylıkken kimyasal bombalı saldırıya maruz kalıp yürüyemez hale gelen Rama Casim (5), tedavilerle yıllar sonra ayağa kalktı. Suriye'de 2011 yılında itibaren başlayan iç karışıklıklar ile terör örgütlerinin saldırılarında binlerce insan hayatını kaybetti. Ölen her insandan geriye ise acı ve gözyaşının yanı sıra yetim ve öksüz olan milyonlarca da çocuk kaldı. Savaşın korkunç yüzünü yaşayan çocuklardan birisi de küçük Rama Casim oldu. Babasını savaşta yitiren ve onu hiç görmeyen Rama, henüz 9 aylık olduğu sırada rejim güçlerinin Suriye'nin Humus kentine yapılan kimyasal bombalı saldırıda her iki ayağından da yaralandı. Yürüyemez duruma gelen Rama, annesi Ahlem Milat tarafından Türkiye'ye getirildi. Önce Kilis'te ardından da Gaziantep'te yıllar süren tedaviler sonrasında Rama, ayağa kalktı.Ayağında his kaybı olsa da Rama artık yürümeye, koşup oynamaya başladı. Minik kız, bir yandan süren tedavilerinin yanında eğitimi de aksatmadı. Anaokuluna da giden Rama, burada arkadaşlarıyla eski acı günlerin aksine mutlu hayatını yaşamaya başladı. Annesiyle hayatını sürdüren Rama, okulunu arkadaşlarını heyecanla anlatıyor, acı anlar kendisine sorulduğunda ise büyük bir sessizliğe gömülüyor. Hatırlamadığını anlatan Rama'nın yüzündeki o asıklık ise anaokulundaki sınıfında arkadaşlarıyla eğitim gördüğü sırada gülümsemeye dönüşüyor. Öğretmeni Merve Nur Dinçer, "Rama savaşın en acı yanını yaşadı, hem babasını kaybetti hem de kendi yaralandı. Şimdi yanımızda ve çok mutlu. Bir tek ayaklarını hissetmediği için arkadaşlarıyla koştukları sırada geriye kalıyor ya da o oyunlara katılamıyor. Biz de onun olduğu zamanlarda üzülmemesi içini o oyunları oynamıyoruz. O zaman mutlu oluyor. Bizler onun yüzünün gülmesiyle mutluyuz" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------------
Rama Casim
Çocuk ve arkadaşlarından detaylar
Öğretmeni ile röportaj
Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM, Güven USTA, Akın ÇELİKTAŞ-KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 215 MB
======================================================
2)SIĞINMACILARA 'GIDA BANKASI' DESTEĞİ (ÖZEL- HD)
SİVAS Belediyesi tarafından 2005 yılında ihtiyaç sahibi ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan Hayat Ağacı Derneği bünyesindeki Gıda Bankası kentteki sığınmacıların en büyük destekçisi oldu. Gıda Bankası, her ay 731 sığınmacı ailenin gıda, giyecek ve odun ihtiyaçlarını karşılıyor.Paranın geçmediği tek adres olan Hayat Ağacı Derneği Gıda Bankası, hayır sahiplerinin katkıları ile Sivas'ta bulunan ihtiyaç sahibi, dul, yetim ile sığınmacılardan oluşan bin 200 kişinin aylık gıda, temizlik, giyecek, yakacak gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından 2007 yılında en çok örnek gösterilen kuruluşlardan biri olan Hayat Ağacı Derneği Gıda Bankası ihtiyaç sahiplilere günlük 5 bin ekmek dağıtıyor. Bin 200 aileye aylık gıda yardımı dışında kışın odun ve kömür yardımı yapan Gıda Bankası yılda 2 kezde ihtiyaç sahibi ailelerin giyecek ve ayakkabı ihtiyacını da karşılıyor. Kentte yaklaşık 15 bin kişinin kayıtlı olduğu Gıda Bankası'ndan yararlanmanın tek şartı ise yoksul olmak. Gıda Bankası'ndan yararlananlar arasında kentte yaşayan sığınmacılar da ilk sırada geliyor. Her ay 456 Afganlı, 193 Suriyeli, 54 İranlı, 22 Iraklı ve 6 Pakistanlı olmak üzere toplam 731 ailenin gıda, giyecek ve odun ihtiyaçlarını karşılıyor. Aileler her ay yaklaşık 300 liralık yardım alıyor. Ailedeki nüfus sayısına göre rakam değişiyor.
Gıda Bankası hakkında bilgi veren Hayat Ağacı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, derneği 2005 yılında kurduklarını ifade ederek Türkiye'de sosyal belediyecilik anlamda örnek bir kuruluş olduğunu söyledi. Aydın, "Sosyal yardımların dağınık bir şekilde yapılması yerine belli bir plan, belli bir düzen çerçevesinde insanları rencide etmeden, insan onuruna yakışır bir sosyal yardım modeli oluşturmayı hedeflemiştik bu sistemi kurarken. Tabi Türkiye'nin her bir bölgesinde yapılan sosyal yardım sistemlerini inceledikten sonra kendi düşüncelerimizi de işin içine dahil ederek, kendimizi o yardım alan ailelerin yerine koyarak, empati yaparak bir sistem oluşturduk. Bu sistemde insanlar bize müracaat ediyor. Aileler ile ilgili maksimum 15 gün içerisinde bütün araştırmalarımız yapılıyor, gelir düzeyine göre eğer yardım alabilecek kadar yoksul bir ailesi ise bir limit belirleniyor, nüfus sayısı göz önüne alınarak. Bu limit çerçevesinde gıdayı aylık olarak o limit doğrultusunda alış veriş yapabiliyor. Burada sadece tüketim ürünleri değil, çocukların, genç kızların, erkeklerin, kadınların ailenin her bireyinin ihtiyaç duyabileceği bütün ürünler bir süpermarkette ne varsa bizim marketimizde de aynıları var. Dolayısıyla bu limitleri doğrultusunda aylık buradan alış verişlerini yapıyorlar. Yılda iki kez aile fert sayısı kadar elbise yazlık ve kışlık olmak üzere aynı şekilde ayakkabı yıllık iki defa kendilerine veriyoruz. Günlük buradan 5 bin kişiye ekmek dağıtıyoruz. Kış aylarında odun ve kömür yardımı yapıyoruz." dedi.
"TEK KRİTER YOKSUL OLMAK"
Gıda Bankası'ndan yararlanmanın tek şartının yoksul olmak olduğunu ifade eden Aydın şöyle konuştu:
"Tabi limit dışı olan desteklerimiz de var. Et, sucuk gibi et ürünlerini limit dışı dağıtıyoruz. Nüfusa göre her alış veriş yaptıklarında ailelerimize onlardan limit dışı veriyoruz. Okul dönemlerinde kırtasiye yardımı yapıyoruz. Çocukları evlenecek yaşa geldiklerinde bu ailelerimizin onlara çeyiz yardımı yapıyoruz. Ev eşyası yardımı, beyaz eşya yardımı yapıyoruz. 13 yıldır sistemin eksiksiz bir şekilde işlediğini görüyoruz. Burada tek kriter var insanların nesebi, inancı, siyasi görüşü hiçbir şey burada kriter değil. Buradaki tek kriter yoksulluk kriteri. Dolayısıyla insanları araştırırken kesinlikle belediye başkanı olarak şahsım, gerekse diğer yönetim kadrosunda olan arkadaşlarımızın en ufak bir dahili söz konusu değil. Tamamen belirlenen kriterler doğrultusunda araştırmalar yapılır, ihtiyaç sahibi olanlara buradan yardım sağlanır. Her yıl yardım alanlar güncellenir. Eğer aile içerisinde 20 yaş üzerinde çalışabilecek bir genç birey varsa o aileye olan yardım kesilir. Diğer taraftan ailenin gelir düzeyi bin 400 liranın üzerine çıkmışsa yine o aileye yapılan yardımlar kesilir. Bunun gibi bir çok kriteri içerir bizim çalışmalarımız. Ayrıca buradan yardım alanlarla ilgili çalışabilecek konumdaki kişilere de iş konusunda vasıflı bireyler haline dönüştürmeyi hedefliyoruz ve iş sahibi olanların da tabi buradan destek alma ihtiyaçları ortadan kalkıyor."
"SIĞINMACILAR DA FAYDALANIYOR"
Kentte bulunan sığınmacı ailelerin de Gıda Bankası'ndan faydalandığını ifade eden Aydın şunları söyledi:
"Bizim aylık olarak sürekli yardım verdiğimiz aile sayısı bin 200. Bu zamanla değişiyor ama ortalama bin 200 aileye sürekli biz yardım veriyoruz. Buna ilave olarak özellikle kış dönemlerinde özellikle inşaat sektörünün durması sebebiyle bu sayının arttığını görüyoruz. 5 bin aileye günlük yemek veriyoruz. Ramazan ayına özel bu gıda verdiğimiz aile sayısı 5 bine kadar çıkabiliyor. 40 ailemize bu sayı 80'e 90'a kadar çıkabiliyor. Sürekli üç öğün yemek yardımı yapıyoruz. Kriterlere uyan, ihtiyacı olan her kişiye bu yardımları yapıyoruz. Bu yardımları mültecilerimize de yapıyoruz. Her ay düzenli olarak 456 Afganlı, 193 Suriyeli, 54 İranlı, 22 Iraklı ve 6 Pakistanlı, 469 Türk olmak üzere toplam bin 200 ailenin gıda, giyecek ve odun ihtiyaçlarını karşılıyoruz."
"YAŞLILARIN EVİNİ TEMİZLİYORUZ"
Hayatını idame ettiremeyen hasta ve yaşlıların 3 öğün sıcak yemek ihtiyacının karşılandığını, bulaşıklarının yıkandığını ve evlerinin de temizlendiğini belirten Aydın şöyle devam etti:
"Dolayısıyla burası çok kapsamlı çok fonksiyonel bir sosyal yardım modeli. Burada yemeklik malzemeyi alıp da yemek yapamayacak konumda insanlarımız da var. Yani hasta ve yaşlı insanlarımız da var. Bunlarla ilgili ise günde 3 öğün yemeklerini kendi evlerine götürürüz. Her götürdüğümüz yemekten önceki bulaşıklarını da alırız. Yani bir tarafta sıcak yemek ikram ederiz, bir tarafta da bulaşıklarını da alırız. Bu ailelerimizin hasta olanları ki bunlar genellikle yaşlı bireyler oluyor sağlıkla ilgili bakımları noktasında, haftalık evlerinin temizliği noktasında yine sosyal yardım kurumlarımızla beraber bu ailelerin ihtiyaçlarını diğer kurumlarımızla karşılamaya çalışırız."
"ALLAH RAZI OLSUN"
Ülkesindeki iç savaştan kaçarak Sivas'a sığınan ve Gıda Bankası'ndan yararlanan Afganistanlı Seraceddin Saidi ise "Afganistan uyrukluyum. 6 senedir Türkiye'de yaşıyorum. Türkiye Cumhuriyeti halkına, milletine ve devletine çok çok teşekkür ediyorum. Çünkü biz İran'da da yaşadık. Oranın yaşamıyla buranın yaşamı çok değişik. Yani orada insan yerine koymuyorlar. Burada insanı insan olarak görüyorlar. Her türlü yardımı yapıyorlar. Hiçbir sıkıntı yok. Şu ana kadar kimseden hiçbir kötülük görmedik, inşallah bundan sonra da görmeyiz. Devleti de yardımcı oluyor, milleti de yardımcı oluyor. Beni önce Antalya'da yakalayıp Sivas'a gönderdiler. Önce çok üzüldüm ama şimdi memnunum. Çocuklar okula gidiyor, ailecek yaşayıp gidiyoruz. Hayat Ağacı Derneği ekmeğimizi veriyor, gıda veriyor, giyim veriyor. Daha ne versinler Allah razı olsun, istediğimiz her şeyi veriyorlar. Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın'dan Allah razı olsun" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Gıda Bankasından görnütüler
-Başkan Aydınr'ın reyonları ziyareti
-Yaptığı açıklamalar
-Alışveriş yapan Afgan aileler
-Konuşmaları
-Detaylar
Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,
(681 mb)
==================================================
3)AYDIN MERKEZLİ 3 İLDE TEFECİLİK VE TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞINA KARŞI OPERASYON: 6 GÖZALTI
RENT A CAR İŞLETEN EMEKLİ POLİS MEMURUNA TEFECİLİKTEN GÖZALTI
AYDIN merkezli Bursa ve Bilecik'te 6 adrese eş zamanlı düzenlenen tefecilik ve tarihi eser kaçakçılığına yönelik operasyonda, 6 kişi gözaltına alındı. Yakalananlar arasında bulunan emekli polis memuru R.E.'nin evinde ve işyerinde 352 adet borçlulara imzalatılmış ancak rakam yazılmamış senet, tapu, tarihi heykel, detektör ve esrar ele geçirildi.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, emekli polis memuru R.E.'nin tefecilik ve tarihi eser kaçakçılığı yaptığını öğrendi. Şüpheliyi takibe alan jandarmanın yaptığı çalışma sonrasında emekli polis memuru R.E., yanında çalışan M.K., kardeşi E.E., Bursa'da bulunan E.Y. ve S.S., Bilecik'te bulunan E.B.'nin birlikte çalıştığı tespit edildi. Jandarma şüphelilerin adreslerini belirledikten sonra dün (perşembe) sabah Efeler ilçesinde R.E.'nin ev ve işyerine, M.K.'yi Köşk ilçesinde, E.E.'yi Sultanhisar'da, E.Y. ve S.S.'yi Bilecik ve E.B.'yi ise Bursa'daki evine eş zamanlı operasyonla yakaladı. Adreslerde ise arama yapıldı.
BORÇLULARI BOŞ SENEDE İMZA ATTIRMIŞ
İşin organizesini yaptığı iddia edilen emekli polis memuru R.E. ve kardeşi E.E.'nin, Efeler ilçesinde yaptığı rent a car araç kiralama işini paravan olarak kullandığı belirtildi. R.E.'nin evinde ve işyerinde yapılan aramada 352 mağdura ait miktarları yazılmadan imzalanan senet, 12 adet ev ve arsa tapusu, 3 adet define arama detektörü, 1 adet 14 santimetre boyunda tarihi heykel, 1 adet tarihi eser tespit kiti,1 adet kurusıkıdan bozma tabanca, 10 gram kubar esrar ve 3 cep telefonu yakalandı. R.E.'nin borçla vatandaşlara para verdiği ve karşılığında boş senede imza attırdığı, aynı zamanda ise tarihi eser kaçakçılığı yaptığı ortaya çıktı.
352 MAĞDURLA GÖRÜŞÜLECEK
R.E.'nin borçla para verdiği ancak senetlere borç miktarını yazmadan imzalattığı 352 mağdurun jandarma tarafından tek tek çağrılacağı ve ifadelerine başvurulacağı öğrenildi. Jandarma ekiplerine, polis bölgelerindeki güvenlik güaçlerini de destek verdiği kaydedildi. Borçlu olan kişilerin R.E'ye para ödemesi yapmalarına rağmen senetlerin boş olmasından dolayı borçlarının bitmediği, borcunu ödemeyenlerin ise silahla tehdit edildiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
----------------------:
Şüphelilerin ev ve işyerinde yapılan aramadan görüntü
Operasyon anından görüntü
Evlerde ele geçirilen malzemeler ve şüphelilerin jandarmaya getirilişi ile senet ve malzemelerin görüntüsü
Genel ve Detay görüntü
( Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
===============================================
4)BİLİM VE SANAT ÖĞRENCİLERİ KUTU TAŞIYAN ROBOT TASARLADI
ADANA 'da Çukurova Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri, kutu taşıyabilen robot tasarladı.
Özel yetenekli öğrencilerin eğitim gördüğü merkezde öğrenci, teknisyenler ve öğretmenlerden oluştan takım, 85x80 boyutunda kutu taşıyan ve verilen görevleri yerine getirebilen robot yaptı. Kumandayla veya otonom olarak çalışan ve verilen görevleri yerine getiren robot, taşıdığı kutuyu istenilen bölgeye bırakıyor.
Çukurova Bilim Sanat Merkezi Okul Müdürü Sezai Sarpkaya, öğrencilerinin başarılı bir işe imza attığını söyledi. Sarpkaya, "Burası özel yetenekli öğrencilere eğitim veren, okullarının dışında bize devam ettikleri bir merkez. Burada öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz bir takım oluşturdu. Proje tabanlı eğitimle öğrencilerimiz sanayiye giderek, sanayideki ustalarla nasıl bir dizayn yapacaklarını robot üzerinde gerçekleştirdiler. Ürettiğimiz robotu, ileriki zamanda daha da geliştirerek bilime ve sanata katkılarımızı arttırmak istiyoruz" dedi.
BİLİMİ YAYGINLAŞTIRIYORUZ
Öğrencilerin robota büyük bir ilgisi olduğunu söyleyen Fizik Öğretmeni Mihrunisa Duran, şunları söyledi: "Uzun süredir çalışma yapıyorlardı. Fakat bu tarzda mekaniğin ve mühendisliğin içerisinde olduğu biraz daha yazılımın gelişmiş ve elektroniğin uygulandığı bir eğitime ihtiyaçları vardı. Bu robotun çalışması onu karşılıyor. Çocuklarımız uygulama yaparak bütün detayları öğreniyorlar. Kitaplar üzerinde veya tahtada anlatılanların dışında çocuklar, uygulamalarla bunları öğrenebiliyor. Bu çalışmanın en büyük katkılarından biri bilimi yaygınlaştırma oldu."
YARIŞMAYA GİRECEK
10-12 Mart tarihleri arasında Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'nda düzenlenecek Amerikan merkezli FIRST Robotics Competition (FRC) Vakfı tarafından düzenlenen uluslararası liseler arası robot yarışmasında yarışacak olan robot, jüri karşısına çıkacak. Robotun yarışmada ilk 6 takım arasına girmesi halinde Adana Bilim ve Sanat Merkezi, 18-21 Nisan tarihleri arasında Amerika'nın Houston eyaletinde düzenlenen Dünya şampiyonasına katılmaya hak kazanacak. Merkezde eğitim gören Eyüp Taşçı, "Robotumuz kutuları belirli bölgelere atıyor. Turnuvada da belirli yükseklere atmaya çalışacak ve biz robotun attığı yüksekliklere göre puan alacağız. Ona göre de sıralamalar olacak. Farklı ödüller olacak, bu ödülleri kazanmaya adayız" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Öğrencilerin robotun üzerinde çalışması
Merkezde eğitim gören Eyüp Taşçı röp
Fizik Öğretmeni Mihrunisa Duran röp
Adana Bilim Sanat Merkezi Müdürü Sezai Sarpkaya röp
Robotun kutuyu kaldırıp masaya katması
Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 04'53" BOYUT: 298 MB
Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
======================================================
5)DEĞİŞİK FİGÜRLÜ PASTALAR İSTANBUL'DA YARIŞACAK
SAMSUN'da doğan ve yaptığı ulusal ve uluslararası organizasyonlarla marka haline gelen, ülkenin en iyi pasta, çikolata ve izomalt sanatçılarının ile butik pastacılarının yarıştığı Master Of Cake, bu kez İstanbul'da muhteşem bir organizasyona imza atıyor.
İstanbul'da yapılacak olan International Master Of Cake İstanbul 2018 pasta yarışması ve pastacılık, çikolata festivaline 200'ün üzerinde pasta birinci olmak için çaba harcayacak.
Samsunlu Yöneticiler Sanayici ve İşadamları Derneği (SAYSİAD) sponsorluğunda yarışmanın 10-11 Mart tarihleri arasında İstanbul'da yapılacağını belirten Master Of Cake Kurucusu ve Genel Koordinatörü Zümra Uludoğan, festivale dünyaca ünlü isimlerin katılacağını söyledi. Master Of Cake'nin Eylül 2016 yılında Samsun'da kurulduklarını ifade eden Uludoğan, "Master Of Cake Samsun'dan doğan bir markadır. 4'üncü organizasyonumuzu İstanbul'da yapacağız. Sadece Türkiye geneli değil, dünyadan da katılım olacak. Festivalde pastacılık ve çikolatacılık şöleni yaşanacak. 500'ün üzerinde pastacıyı ağırlayacağız. 200'ün üzerinde de pasta yarışacak. Yaklaşık 60 kişinin üzerinde yurtdışından yarışmacımız, 100'ün üzerinde de katılımcı olacak. Sanatsal olarak en güzel pastanın seçileceği Master Of Cake yarışmasına Daniel Dieguez başkanlığında Jeton Tiravari, Tuba Geçki, Zihni Türksel, Bayrak Özrek ve Rita Dascenzo gibi önemli isimler jüri kadrosunda yer alacakö dedi.
Yarışmada değişik figürlerde pastaların yarışacağını ifade eden Uludoğan, "Pastalarda aklınıza gelebilecek her şey modellenebiliyor ve yapılabiliyor. Yarışmada yaklaşık 2 metrenin üzerinde devasa figürler yarışacak. Bu figürlerin mekanları kurulacak. O mekanlarda kayalar, bahçeler, kuşlar, saksılar, ağaçlar, şato, gökyüzü şeklinde pastalar yapılacak ve bunların tamamı yenilebilir malzemelerden olacakö diye konuştu.
Pastalarını şeker hamurundan yapıldığını ve şeker hamurunun güvenilebilir ve yenilebilir bir hamur olduğunun altını çizen Uludoğan, "Yediğimiz kremalardan hiçbir farkı yok. Hatta çikolata ile desteklenen çocuklarımızın yiyebileceği, doğal bir tüketime sahiptir. Türkiye'de de şuanda dünyanın en iyi hamurları tüketiliyor. Eylül 2016 yılında markamız Samsun'dan hayata geçti ve Türkiye genelinde çok ilgi gördüö şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü-HD
----------------------------
-Pasta yapılması
-Figürlü pastalardan detay
-Master Of Cake Kurucusu ve Genel Koordinatörü Zümra Uludoğan ile röportaj
(SÜRE: 2: 14 DK.)-(BOYUT: MB)
Haber-Kamera: GÖKHAN İÇKİLLİ-SAMSUN-DHA
========================================
6)"GELECEĞİMİZ, EĞİTİM, BİLİM VE KÜLTÜRDEDİR" DİYEN KAYYUM'DAN 50 MİLYONLUK EĞİTİM YATIRIMI
DİYARBAKIR'ın merkez Kayapınar ilçesi Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili Ozan Balcı, " Ardahan'da doğup, büyüdüm, zor şartlarda okudum ama Türkiye'nin de en iyi üniversitelerinde okuma imkanım oldu. Ülkenin geleceğinin eğitimde, bilimde, Kültürde ve sanatta olduğuna inanıyorum" diyerek Belediye bütçesinden 50 milyon lira tutarında eğitim yatırımı yaptı. İlçedeki 52 okula Z Kütüphane yaptırmaya başlayarak 500 bin adet kitap aldıran, 25 bin öğrencinin yararlanacağı müzik enstromanları ve ana okullara 30 Piyano alan Balsak, "84 bin öğrencimizi sinema ile tanıştıracağız. Devlet Tiyatrosu ile yaptığımız anlaşma ile 20 bin çocuğumuzu Tiyatro ile buluşturacağız. Yine kentimizde büyük bir ihtiyaç olan Kütüphaneler konusunda çalışma yaptık. İlçemizde 1'i çocuk, 1'i yetişkin ve 1'i de oyuncak olmak üzere 3 Kütüphane yaptıracağız. Kitapları hazır olan ve yapımları bitmek üzere olan Kütüphanelerimiz bittiği zaman Türkiye genelinde bulunan Z Kütüphanelerin yüzde 10'u sadece ilçemizde olacaktır. Kaymakam olarak elimizdeki imkanları çocuklarımıza kullanmamız gerektiğine inanıyorum, buna yürekten inanıyorum. Onların mutlu edilmesi de beni yürekten mutlu ediyor" dedi.
52 Z KÜTÜPHA YAPTIRIYOR, 500 BİN KİTAP ALDI
Eylül 2017 tarihinde Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine Kaymakam olarak atanan ve aynı zamanda Belediye Başkan vekilliği de yapan Kaymakam Ozan Balcı, ilçede özellikle eğitim alanında yaptığı çalışmalar ile dikkat çekiyor. Eğitim, Bilim, Kültür ve sanata büyük önem veren Balcı, Belediye bütçesinden yaklaşık 50 milyonluk eğitim yatırımı yaptı. Türkiye genelinde toplam 500 olan Zenginleştirilmiş Kütüphane (Z) Kütüphaneler için kolları sıvayan Balcı, ilçede 52 okula Z Kütüphane yapılması için çalışma başlattı. Kütüphanelerde öğrencilerin yararlanması için 500 bin adet kitap getirten Kaymakam Balcı, bu kitapları bir okulun spor salonunda okullardaki Kütüphaneler için ayırdı. Ana okullar içinde 30 piyano alan ve bu okulları da her bakımdan elden geçirilmesini sağlayan Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı, eğitim yatırımlarını DHA muhabirine anlattı.
"TÜRKİYE'NİN ÇEŞİTLİLİĞİ, CİNSİ VE SAYISI BAKIMINDAN EN ZENGİN KÜTÜPHENELERİ KAYAPINAR'DA"
Kaymakam Balcı, zenginleştirilmiş Kütüphane dedikleri 52 tane Kütüphane kurduklarını, yaklaşık 500 bin tane kitap aldıklarını belirterek, "Türkiye'de şuan da bildiğim kadarıyla 500 Z Kütüphanesi bitti. 500 tanesi de yapım aşamasında bitenler açısından baktığımız zaman Z kütüphanelerin yaklaşık yüzde 10'u Diyarbakır Kayapınar İlçesinde olacaktır. Kayapınar ilçesinde daha önce 3 Z Kütüphane vardı, ama biz şuan da bütün ana okullarımıza, bütün ilkokul ve ortaokullarımıza Z kütüphane kurduk. Ama Z kütüphaneyi kurmakla kalmadık, iç mimarların dizayn ettiği, Milli Eğitim Bakanlığının onayladığı çok güzel, estetik değeri olan Kütüphaneler kuruyoruz. Sadece Z kütüphane yapmıyoruz birde onların, içini kitaplarla donatıyoruz. Hatta şunu iddia etmek istiyorum, ben Kayapınar ilçesi olarak okul kitaplıkları açısından baktığımız zaman Türkiye'nin kitap çeşitliliği ve cinsi açısından, sayısı açısından en zengin ilçesi olduğunu iddia ediyorum" dedi. Milleti sevdiğini, devletin gerçek sahibinin millet olduğuna inandığını söyleyen Kaymakam Ozan Balcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"ÜLKENİN GELECEĞİNİ, EĞİTİMDE, BİLİMDE, KÜLTÜRDE VE SANATTA GÖRÜYORUM"
"Ülkenin geleceğinin eğitimde, bilimde, Kültürde ve sanatta olduğuna inanıyorum. Eğitim bilgi olmadan bizim gelişen dünyayla, modernleşen dünyayla rekabet etmemiz ve çocuklarımızı onlara hazırlamamız mümkün değil. Bu yüzden eğitime çok destek veriyorum idareci olarak. Öğretmenleri çok önemserim, öğretmenleri bilginin taşıyıcısı, önemi ve anlamlı bir sınıf olarak görüyorum. Ben Ardahan'da doğup, büyüdüm, zor şartlarda okudum ama Türkiye'nin de en iyi üniversitelerinde okuma imkanım oldu. Ortadoğu Teknik Üniversitesinde okudum, Ankara Hukuk mezunuyum, Siyasal bilgiler fakültesinde yüksek lisans yaptım. Devletim beni İngiltere'de, Avrupa'da hem mastıra, hem doktoraya gönderdi. Şuna inanıyorum ben bizim Türkiye Cumhuriyetinin şöyle de güzel bir özelliği var. Çalışan herkesin önü açık, yani sen yeter ki çalış, azmet, gayret et ister Ardahan'da doğ, ister Diyarbakır'da doğ devlet bütün imkanlarını sana veriyor. Birde ben memleketin, milletin çocuğu olarak, memleketime de, milletime de borçlu olduğumu ifade ediyorum. Şuanda belki Türk toplumu içerisinde ayrıcalıklı eğitim almış bir mülki amirim ama bunu milletimize borçluyuz. Bunun bilincine de sahip olmamız gerek. Çalışkan olmamız lazım, değer üretmememiz lazım."
"BÜTÜN ANA OKULLARIMIZA PİYANO ALDIK"
Kaymakam Ozan Balcı, spor, müzik, resim ve güzel sanatların desteklenmesi gerektiğine inanan biri olduğunu, yaklaşık 25 bin öğrencinin yararlanacağı, müzik aletleri, enstrümanları, yardımcı materyaller ve resim malzemeleri aldıklarını da ifade ederek, "Hatta şöyle güzel bir şey oldu, bütün ana okullarımıza piyano aldık, 30 adet piyano aldık. Niye ? Müzik, resim, spor olmadan insanların yeteri kadar gelişmesi mümkün değil, insanların bedensel, zihinsel ve ruhsal anlamda gelişmesi ve ilerlemesi gerekir diye düşünüyorum. Spor malzemesi anlamında geçtiğimiz günlerde 8 bin çocuğumuza 22 spor dalında öğretmenlerimizin de desteğiyle malzeme aldık. Müzik kemandan, armonikaya, yan flütten piyanoya destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz. Bizim desteklememiz lazım resimde şövalyelerden, boyalarına kadar bir sürü destek verdik. Toplum ve devlet olarak ürettiğimiz değerleri, zenginlikleri toplumumuzun her ferdiyle paylaşmamız lazım. Bu bizim görevimiz, çocuklarımıza karşı bunlar bir lütuf değil. Bizim idarici olarak borcumuz, yani bizim daha çok yapmamız lazım" diye konuştu.
Kayapınar Kaymakamı Balcı, 84 bin çocuğumuzu sinemayla buluşturacaklarını, 20 bin çocuğun da Diyarbakır Devlet Tiyatrosu ile yaptıkları anlaşma gereği hem tiyatroya gideceğini hem de origami, pandomin, drama, şapka yapımı gibi eğitimler alacağını söyledi. 10 bin çocuğu da Diyarbakır'ın kendi kültürünü, kendi tarihini tanıması için müzeye göndereceklerini söyleyen Kaymakam Ozan Balcı, "Parasal anlamda yaklaşık 50 milyon değerinde yatırım yapıyoruz. Bin 500 çocuğumuza kodlama eğitimi veriyoruz. Niye ? İnsanlar 4'ncü büyük sanayi devrimine hazırlanıyor. Kullandıkları kavramlar bile çok farklı, yapay zeka, nano teknoloji, genom, uzay, nero teknoloji yani bir anlamda teknolojik devrim yaşanıyor. Saç kılından bin kat daha ince çelikten 200 kat daha güçlü grafer nano malzeme üretiyor insanlar yani bundan sonra toplumların yapıları, düşünce şekilleri her şey değişiyor. Bizim buna alışkın olmamız lazım, alışmamız lazım, ortalama 50 milyonluk yatırım yapıyoruz, insanımıza yapıyoruz" dedi.
Balcı, Otistik ve ağır dereceli engelli çocuklara okul yaptıklarını, hafif derecedeki engelli çocuklara meslek eğitim merkezi yaparak annelerin yükünü hafifleteceklerini de belirterek, "Engelli çocuklarımıza 2 ana okulu yapıyoruz. Ana okulu ve okul öncesi eğitime yürekten inanan bir Kaymakam olarak, 8 okul yapıyoruz 64 derslikli, üstün ve özel yetenekli çocuklarımızı desteklemek için bilim saat merkezi kuruyoruz. Bunlar çok anlamlı ve önemli yatırımlar. Bunun dışın da ise Diyarbakır'a biri çocuk, biri yetişkin ve biri oyuncak 3 Kütüphane yapıyoruz. Muhtemelen 1 ay içerisinde projesi bitecek, bu yıl içerisinde de gerçekleştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Balcı, son olarak akıla, kültüre, bilime, sanata inanan biri olduğunu, bu tür hizmetleri vermenin sadece devletin diğer kurumlarının değil, yerel yönetimlerinde sorumluluğu olduğunu ifade ederek, Okullara 20 voleybol ve basketbol sahası yaptıklarını ve 10 tane halı saha yapacaklarını da söyledi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Z kütüphanelerden görüntüler
-Çalışmalardan görüntüler
-Yapılan Kütüphanelerdeki kitapları çocukların incelemesi
-Çocukların kitapları incelemesi
-Spor salonundaki 500 bin kitabın genel ve detay görüntüsü
-Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili Ozan Balcı'dan detaylar
-Kitaplardan detay görüntüler
-Röportajlar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR-Burak EMEK/DİYARBAKIR,-
========================================================
7)EVLERDEN ZİYNET EŞYASI ÇALAN 4 HIRSIZLIK ŞÜPHELİSİ YAKALANDI
SİVAS'ta girdikleri evlerden yaklaşık ziynet eşyası ve çelik kasa çalan 3'ü kadın 4 şüpheli yakalandı.Sivas'ta bir süre önce Mehmet Akif Ersoy, Bahtiyarbostan ve Altuntabak mahallelerindeki ikametlerde yaklaşık 15 bin liralık ziynet eşyası ve bir para kasası hırsızlığı olaylarının yaşanmasının ardından polis ekipleri çalışma başlattı. Yapılan araştırmalar ve kamera kayıtlarının incelenmesiyle sonucunda Kayseri'de de hırsızlıktan çok sayıda kayıtları bulunan F.M., M.C., I.C. ile A.C. Sivas Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince takibe alındı. Şüphelilerin dün Tokat'ta oldukları tespit edildi. Tokat Emniyet Müdürlüğü ekiplerine haber verilerek şüphelilerin yakalanması sağlandı. Şüpheliler Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince Sivas'a getirildi. 4 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------------------
-Şüphelilerin götürülüşü
-Adliyeden görüntüler
Haber-Kamera: Hakan KALELİ/SİVAS,
(70 mb)
================================================
8)FRANSA'NIN SAHNE KOSTÜMLERİ SAMSUN'DAN
SAMSUN'da değişik motiflerde erkek dış giyim üretimi yapan bir konfeksiyon mağazası ihracatının yüzde 70'ini modanın kalbi sayılan Fransa'ya gerçekleştiriyor.
Dededen toruna uzanan bir başarı öyküsüne imza atan Samsunlu iş adamı Suat Çakır'ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı bir konfeksiyon mağazası, değişik motiflerde ürettiği erkek dış giyimin ve sahne kostümleri ihracatının yüzde 70'ini modanın kalbi sayılan Fransa'ya gerçekleştiriyor.
Samsun'un Çarşamba ilçesinde Yaşar Çakır'ın başlattığı abacılığı, şu anki adıyla konfeksiyon işini, bugün torunları Suat ve İzzet Çakır, Tekkeköy ilçesinde büyük bir fabrikaya dönüştürerek erkek dış giyim sektöründe marka haline getirdi.
Tekkeköy ilçesinde 5 bin 200 metrekare alana kurulu olan fabrikada yaklaşık 50 çalışanı ile birlikte yılda 25 bin takım elbise Fransa'nın sahne kıyafetleri ile Afrika'daki siyahi vatandaşların günlük kıyafetleri ve damatlık olarak dikilip gönderiliyor.
Dedelerinden aldıkları bu işi 20 yıldır sürdürdüklerini belirten Ünal Konfeksiyon'un sahibi Suat Çakır, "Yaptığımız iş takım elbisedir. Yaptığımız işin büyük bir kısmını sahne kıyafeti ve damatlık olarak Fransa'ya gönderiyoruz. Afrika ülkelerine de gönderiyoruz. İmalatımızın yüzde 70'i ihracattır. Ülke ve Samsun ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Her türlü kumaşa çalışma yapabiliyoruz. Özel üretimler yapabiliyoruz. Pano vazifesi gören şekillerde çalışıp takım elbiseler üretebiliyoruz. Bunlarda Venedik, Budapeşte, Paris gibi motifleri işleyerek üretim yapabiliyoruzö dedi.
2009 yılında ihracata ağırlık verdiklerini ifade eden Çakır, "Şu anda ürettiğimiz ürünlerin yüzde 70'ini altı ülkeye ihracat olarak gönderiyoruz. İhracatımızın yüzde 70'ini ise, Fransa oluşturuyor. Fransa'da Del Papo Couture markasıyla yer alıyoruz. Bu yıl içinde ise, Afrika pazarına ağırlık verdik. Bağlantı kurduğumuz Kongo'ya da bu ay ilk ihracatımızı yapacağız. Afrika pazarını inşallah daha da genişleteceğiz. Projelerimiz o yöndeö diye konuştu.
Görüntü Dökümü-HD
----------------------------
-Fabrika çalışanlarından detay
-Değişik figürlü takım elbiselerinden detay
-Yapılan takım elbiselerinden detay
-Ünal Konfeksiyon Yönetim Kurulu Başkanı Suat Çakır ile röportaj
(SÜRE: 02.44 DK.)-(BOYUT: 307 MB)
Haber-Kamera: GÖKHAN İÇKİLLİ/SAMSUN-
================================================
9)ASKER OLUP HELİKOPTERE BİNMEK İSTEYEN ENGELLİ VATANDAŞIN İSTEĞİ GERÇEK OLDU
TUNCELİ'de yaşayan engelli vatandaşlara, hayallerini kağıtlara resim olarak çizip kendisine yollamalarını isteyen Vali Tuncay Sonel, bu çerçevede hayallerini çizin kendisine gönderen engellilerin isteklerini yerine getirdi. Vali Tuncay Sonel, asker olup helikoptere binmeyi hayal ederek kağıda çizen ve itfaiye eri olmayı hayal ederek kağıda çizen ve bu resimleri kendisine gönderen iki engeli vatandaşın isteklerini yerine getirdi. Tunceli'de yaşayan ve engeli olan Tuncay Köknar ve Zafer Gündoğan, hayallerini kağıda resmedip Vali Sonel'e ulaştırdı. İlk olarak asker olup helikoptere binmek isteyen Tuncay Köknar'ın hayalini gerçekleştiren Vali Sonel, onu İl Jandarma Komutanlığı'na ait helikopter pistine gönderdi. Burada komutanlar tarafından karşılanan engelli vatandaş Tuncay Köknar, asker kıyafeti giyip helikoptere bindi. Hilikoptere binip Tunceli dağları üzerinde gezen Tuncay Köknar, aynı zamanda komutan olarak da telsizle çeşitli emirler verdi. Hayali gerçekleşen Tuncay Köknar'ın oldukça sevinçli olduğu gözlendi. Jandarmada görevli üst düzey bir komutan ile birlikte helikoptere binen Köknar, Tunceli'yi kuş bakışı izlemenin keyfini yaşadı. Helikopterden inen Köknar, böyle bir heyecanı kendisine yaşattığı ve hayallerini gerçekleştirdiği için Vali Sonel'e ve komutanlara teşekkür etti.
Vali Sonel, daha sonra itfaiye eri olmak isteyen engelli Zafer Gündoğan'ın hayalini gerçekleştirdi. İtfaiye eri kıyafeti giydirilip Tunceli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne götürülen engeli Zafer Gündoğan, burada birimin işleyişi hakkında bilgilendirildi. Daha sonra itfaiye aracına bindirilen Zafer Gündoğan, itfaiye erlerinden yangın söndürme taktikleri aldı. Zafer Gündoğan da hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü için Vali Tuncay Sonel'e teşekkür etti.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Valiliğin çektiği görüntüler
-Engelli gencin asker kıyafeti giymesi
-Helikopter pistine gelmesi
-Komutanlar tarafından karşılanması
-Helikoptere binmesi
-Helikopter gezisi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?