Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- ERDOĞAN: İNŞALLAH YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLSUN (1)Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"(Anayasa değişikliği teklifi ) Teklif bugün parlamentoya sunulacak""Temennim odur ki parlamentodan bu, şöyle başarılı bir referandum oylamasıyla şöyle 330'u aşacak şekilde geçer ve ondan sonrada...

10.12.2016 15:50
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1- ERDOĞAN: İNŞALLAH YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLSUN (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"(Anayasa değişikliği teklifi ) Teklif bugün parlamentoya sunulacak"

"Temennim odur ki parlamentodan bu, şöyle başarılı bir referandum oylamasıyla şöyle 330'u aşacak şekilde geçer ve ondan sonrada parlamento bunu milletimize taşıyacak, milletimize gelir. Bütün bunlara hazır mısınız?

"İnşallah parlamentomuzda buna hazır olduğumuzu sizlere getirmek suretiyle ortaya koyar. Milletimiz için hayrolsun, ülkemiz için hayrolsun. İnşallah yeni bir dönemin başlangıcı olsun"

Haber: Özgür ALTUNCU - Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ/ İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt'ta yaptığı konuşmasında, AK Parti ve MHP'nin üzerinde uzlaştığı 'yeni anayasa' taslağının bugün Meclis'e bugün parlamentoya götürülmesi konusunda, "Şimdi biliyorsunuz yeni anayasanın çalışmaları var. Bugün yanılmıyorsam hükümet yeni anayasayla ilgili hazırlıkları parlamentoya sunacaklar. Temennim odur ki parlamentodan bu, şöyle başarılı bir referandum oylamasıyla şöyle 330'u aşacak şekilde geçer ve ondan sonrada parlamento bunu milletimize taşıyacak, milletimize gelir. Bütün bunlara hazır mısınız? İnşallah parlamentomuzda buna hazır olduğumuzu sizlere getirmek suretiyle ortaya koyar. Milletimiz için hayrolsun, ülkemiz için hayrolsun. İnşallah yeni bir dönemin başlangıcı olsun" dedi.

"15 TEMMUZ'U TARİHİN AKIŞI İÇİNDE HAK ETTİĞİ KONUMA HAL TAM OTURTAMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan 111 projenin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan konuşmasında, "Pek çok kişinin 15 Temmuz'u tarihin akışı içinde hak ettiği konuma hal tam oturtamadığını düşünüyorum. Gerçekten de bazı hadiselerin önemi zamanla ortaya çıkar. Çanakkale'de gözünü kırpmadan düşmanın üzerine yürüyen askerimiz bunu tarihe geçmek için değil, inancını ve vatanını korumak için yapıyordu. Kurtuluş savaşında artık ayağa kalkamaz diye bakılan bir milleti ve ülkeyi yeniden şahlandıran yeniden ayağa kaldıran yine bu inançla mücadele ediyordu. Aynı şekilde cumhuriyet döneminde verilen mücadelelere baktığımızda bu hadiselerin her birinin milletimizin tarihinde çok önemli kırılma noktaları olduğunu görüyoruz. 15 Temmuz'da ülkemizin ve milletimizin tarihinde işte böyle bir dönümü noktası, böyle bir yol ayrımıdır. Türkiye'nin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşüm, 15 Temmuz'da hem gerçek yerine oturmuş, hem de yeni bir istikamet kazanmıştır" dedi.

"BATI ŞÖYLE DİYOR, BÖYLE DİYOR BENİ ENTERESE ETMEZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte çıldırıyor batı. Niye? Türkiye niçin böyle güçleniyor? Elhamdülillah, şu anda milli geliri itibariyle Türkiye bu yarışın içerisinde ben varım diyor. Kişi başına milli geliriyle ben varım diyor. Onun için çılgına dönüyorlar. Türkiye'nin büyümesini engellemek için silah dahil her türlü yola, kan dökmek dahil her türlü yönteme başvurulabileceğini 15 Temmuz'da hep birlikte yaşayarak gördük. Milletin idam talebine, parlamento kararını verir. Parlamento kararını verdikten sonra bana gelirse, bende bunu onaylarım dedim. Batı şöyle diyor, böyle diyor beni enterese etmez. Ben burada milletime bakarım, hakka bakarım. Bizi yıkmak için vurulan darbeler birliğimizi beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirdi. Hala da güçlendiriyor. 1990'ların, gönüllerin ve ideallerin paramparça olduğunu Türkiye'sinde, bugünün, yüreklerin toplu vurduğu 2023 hedefleri için sımsıkı bir araya geldiğimiz bir Türkiye" diye konuştu.

Erdoğan, "Birileri bizim oluklarımızdan kir akıtmaya çalıştıkça, milletimiz, inancıyla, dirayetiyle her seferinde nur akan olukların önünü açmıştır. Elhamdülillah, inşallah önümüzdeki dönemde bir olarak, iri olarak, diri olarak, hep birlikte Türkiye olarak çok daha büyük başarılara sahip olacağız" dedi.

"GECELERİ ETTİKLERİ BEDDUALAR TUTMADI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin halk tarafından engellendiğini ifade ederek, "Bekledikleri desteği elde edemeyen, çünkü Pensilvanya'dan yardım gelmedi. Pensilvanyalı buraya ulaşmadı. Geceleri ettikleri beddualar tutmadı, tam aksine şu topluluğun duaları onları vurdu. Bütün bunlara rağmen devlete teslim olmak yerine damarlarındaki kana dahi karışmış ihanet virüsüne teslim olup milletin kanını döktüler. Fakat ben milletimle iftihar etmeyeyim de kiminle iftihar edeyim. Benim bu milletim İstiklal Marşını o kadar iyi hazzetmiş ki..." şeklinde konuştu.

"FETÖ'CÜLER ZAMANLA KERAMETİ KENDİLERİNDE GÖRMEYE BAŞLADILAR"

Erdoğan, "FETÖ'nün uzun yıllar boyunca milletimizin eğitim hassasiyetini, hayır hasenat, dini, manevi değerlerine saygı hasretlerini istismar ederek bir ur gibi topluma yayıldığını görüyoruz. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet... Bunlar bu. Milletimizin İslam'a ve insanlara yaptıklarını düşündükleri hizmete hürmeten, şahıslarını yönelttiği itibarı yanlış yorumlayan FETÖ'cüler zamanla kerameti kendilerinde görmeye başladılar. Tıpkı kamu kurumlarındaki mensuplarının devlet biziz demeye başlamaları gibi. Bu sapkın yapı bir bütün olarak da millet biziz deme noktasına geldi" dedi.

"İNŞALLAH YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLSUN"

Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi biliyorsunuz yeni anayasanın çalışmaları var. Bugün yanılmıyorsam hükümet yeni anayasayla ilgili hazırlıkları parlamentoya sunacaklar. Temennim odur ki parlamentodan bu şöyle başarılı bir referandum oylamasıyla şöyle 330'u aşacak şekilde geçer ve ondan sonrada parlamento bunu milletimize taşıyacak, milletimize gelir. Bütün bunlara hazır mısınız? İnşallah parlamentomuzda buna hazır olduğumuzu sizlere getirmek suretiyle ortaya koyar. Milletimiz için hayrolsun, ülkemiz için hayrolsun. İnşallah yeni bir dönemin başlangıcı olsun" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Erdoğan'ın açıklamaları

Detaylar

=====================================

(AKTÜEL GÖRÜNTÜYLE GENİŞ HABER)

2- ULAŞTIRMA BAKANI ARSLAN: (AVRASYA TÜNELİNE İSİM ANKETİ) AMACINDAN SAPTI

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,

"(İSİM ANKETİ) İnsanımızın sağ duyusu, ufku, engin görüşü ile bize alternatif çok daha anlamlı bir isim önerisi olabilir mi diye yola çıktık"

"Ancak olay umduğumuzdan ve beklediğimiz çok farklı bir mecraya çekildi"

"(TÜNEL ÇALIŞMA SAATLERİ) Hedefimiz resmi açılıştan sonra 21 Aralık'ta sabah 07.00'da araç kabulüne başlamak, saat 21.00'a kadar bunu devam ettirmek. Bir süre 14 saat gideceğiz"

"(GEÇİŞ ÜCRETİ) Biz her sene yılbaşında dolar kurusunu esas alarak Türk Lirası'na çeviriyoruz. Bir yıl ücret Türk Lirası olarak uygulanacak"

Haber-Kamera: Enver ALAS - Hakime TORUN- İSTANBUL DHA

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 20 Aralık'ta hizmete girecek olan Avrasya Tüneli'nin ismi konusunda bakanlığın açtığı anketin amacının dışında farklı bir noktaya çekildiğini belirterek, "Biz insanımızdan ilginç, farklı bir isim gelebilir derken insanımızın ve ülkemizin çok önemli değerlerini çarpıştırır, yarıştırır hale geldiler. Bu da gerçekten amacından saptı. Böyle bir çarpıtma, kafa karışıklığı oluşturma, değerlerimizi birbiriyle yarıştırıyor olmak adına ortaya konan senaryolar bizi ziyadesiyle üzmüştür" diye konuştu.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 20Aralık'ta açılışı gerçekleştirilecek olan Avrasya Tüneli'nde incelemelerde bulundu. Bakan Arslan, beraberindeki bakanlık ve firma yetkilileriyle birlikte, tünelin Harem-Yenikapı arasında gidip gelerek tünelin son durumunu gördü, yüklenici firma yetkililerinden de gelinen son durum hakkında bilgiler aldı.

Ahmet Arslan daha sonra, Avrasya Tüneli'nin Üsküdar'daki girişinde bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Avrasya Tüneli'nin özellikleri hakkında kısa bir bilgi veren Arslan, "Göztepe'den Kazlıçeşmeye kadar 15 kilometrelik bir güzergahta, tünelin dışındaki noktanın 4 şerit gidiş, 4 şerit geliş olacak şekilde ve kavşaklarıyla düzenlenmesini içeriyordu. 5,4 kilometrelik tünel kısmını hesaba katarsanız köprüleri dolaşarak bu mesafeyi kat etmek için 1 ile 1 buçuk saatlik seyir süresi gerekiyorken biz inşallah burayı 15 dakikada geçmiş olacağız. Sadece Avrupa ile Asya'yı tüneller kısmı ile 4,5 dakikada bir kıtadan bir kıtaya geçmiş olacak. Bunun bir farkı, denizin 106,5 metre altından geçiyor olmaktır" diye konuştu.

"ZAMANDAN VE AKARYAKITTAN TASARRUF SAĞLAYACAĞIZ"

Ahmet Arslan, tüneli sadece otomobiller ve minibüslerin kullanabileceğini büyük araçların geçemeyeceğini tekrar hatırlattı. İki kıta arasındaki geçişte zaman tasarrufu olacağını vurgulayan Arslan, "Hem zamandan hem akaryakıttan tasarruf sağlayacağız. Hem de sera gazı emisyonunu veya karbondioksit salınımını azaltmış olacağız. Ayrıca tarihi yarım ada üzerindeki trafik yükünü de azaltmış olacağız" ifadelerini kullandı.

AVRASYA TÜNELİ'NİN ADI İÇİN AÇILAN ANKET

Ahmet Arslan, Avrasya Tüneli'nin adı konusunda bakanlığın açtığı anket üzerine de açıklamalarda bulundu. Anketin amacının dışına çıktığını belirten Arslan şunları söyledi:

"Biz insanımızın sağduyusu, feraseti ve ufku engin görüşüyle bize alternatif ve çok daha anlamlı olabilecek bir isim olabilir mi diye yola çıktık. Kamuoyunun ve insanımızın görüşüne başvurmak istedik. Ancak bizim amacımız 150 yıllık insanımızın rüyası olan dünya çapında bir proje olan tünele çok daha çarpıcı, estetik bir isim önerisi gelebilir mi diye insanlarımızdan öneri alalım istedik. Ancak umduğumuzdan çok daha farklı bir mecraya çekildi. Doğrusu bu bizi üzdü. Sebebi, zaman zaman ortaya çıkıp 'o projeyi istemeyiz', 'bu proje İstanbul'un silüetine zarar verir' diyerek ortaya çıkanlar gördüler ki bu proje silüete zarar vermiyor, tam tersine katkı sağlıyor. Bu proje tarihi dokuya zarar vermiyor tam tersine tarihi dokuyu koruyor. O zaman olayı bir başka noktaya çektiler ve polemik oluşturdular. Biz insanımızdan ilginç, farklı bir isim gelebilir derken insanımızın ve ülkemizin çok önemli değerlerini çarpıştırır, yarıştırır hale geldiler. Bu da gerçekten amacından saptı"

"ÜLKENİN DEĞERLERİ VE ZENGİNLİKLERİNİ YARIŞTIRARAK BİR YERE VARAMAYIZ"

Arslan, ankette öne çıkan Atatürk ve Abdülhamid Han'ın bu ülkenin değerleri olduğunu belirterek, "Ulu önder Atatürk'ü alıp, başkalarıyla yarıştırıyorlar. Atatürk, hepimizin değeri, bu ülkenin değeri ve dünyanın değeridir. Abdülhamid Han'ı yarıştırıyorlar. Bu projeyi 160 sene önce düşünmüş hayalini kurmuş bir değerimiz. Mevlana'yı yarıştırıyorlar, Hacı Bektaş-ı Veli'yi yarıştırıyorlar. Bu ülkenin değerleri ve zenginliklerini yarıştırarak bir yere varamayız. Tam tersine hepsinin bize bıraktığı mirasın hakkını vererek onların izinden yürüyerek birlik ve beraberlik içerisinde 2023'e 2071'e yürümeliyiz" ifadelerini kullandı.

İLK ETAPTA TÜNEL 07.00 İLE 21.00 ARASINDA KULLANILABİLECEK

Bakan Ahmet Arslan, 20 Aralık'ta açılacak olan Avrasya Tüneli'nin yaklaşık bir ay 40 günlük bir sürede 24 saat esaslı olarak değil 07.00 ile 21.00 arasında 14 saatli olarak hizmet vereceğini açıkladı. Arslan, " Bu sürede değerleri göreceğiz, ölçümleri yapacağız. Bu nedenle başlangıçta 14 saat ile başlayarak Büyükşehir Belediyemizin ulaştırma koridorlarıyla da entegre ederek ilerleyeceğiz. En geç 30 Ocak itibarıyla 24 saat çalışma esasına döneceğiz. Hedefimiz resmi açılıştan sonra 21 Aralık'ta sabah 07.00'da araç kabulüne başlamak, saat 21.00'a kadar bunu devam ettirmek. Bir süre 14 saat gideceğiz. Gerekli sistemleri ayarlayıp oturmasını, daha pratik çalışır hale gelmesini sağladıkça da bu süreyi uzatmak ve inşallah Ocak sonunda 24 saat boyunca hizmet verebilir hale getirmektir" dedi.

TÜNELİN GEÇİŞ ÜCRETİ

Ahmet Arslan, Avrasya Tüneli'nin geçiş ücreti ilgili bir gazetecinin sorusunu da yanıtladı. Arslan, projenin, uluslararası yüklenici firmalara açık olduğunu, uluslararası finans kuruluşlarının finanse etmesi için yola çıkıldığını hatırlatarak sözleşmede dolar olarak belirtildiğini ifade etti. Arslan, "Biz her sene yılbaşında dolar kurusunu esas alarak Türk Lirası'na çeviriyoruz. Bir yıl ücret Türk Lirası olarak uygulanacak. İnsanımızdan dolar, euro toplamak gibi bir uygulamamız olmadı. Ocak başı itibariyle Türk Lirası olarak fiyat belirlenecek. Bu ücret 1 yıl boyunca geçerli olacak. Yılın sonunda tekrar 'eskale' edeceğiz ve yeniden değerleme ile ücret belirlemiş olacağız. Ocak'tan önce 10 günlük periyotta ise ne olacağını da yüklenicimiz ile birlikte insanımıza nasıl bir kolaylık çalışabileceğimizi çalışacağız. Dolayısıyla 21 Aralık ile 31 Aralık arası farklı bir uygulama yapıp onu bir sosyal sorumluluk projesi olarak düşünüp değerlendireceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü

------

-Bakan'ın aracıyla tünele girişi

-Bakanın tünelden çıkışı

-Yetkililerden bilgi alması

-Ahmet Arslan'ın açıklamaları

-Genel ve detaylar

10.12.2016 - 14.06 Haber Kodu : 161210088_

10.12.2016 - 15.00 Haber Kodu : 161210102_

10.12.2016 - 15.18 Haber Kodu : 161210114_

=============================

3- DARBE KOMİSYONU, İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ ZİYARET ETTİ

Emniyet Müdürü Çalışkan,

"İstanbul Emniyet Müdürü, sen orada konuşuyorsun ama biz şu anda Vatan'dayız dediği anda bizim şevkimiz kırılırdı o yüzden burası çok önemliydi"

"Buraya inmeye çalıştılar. Arkadaşlar bütün silahlarıyla cevap verdi"

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

TBMM 15 Temmuz ve FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etti.

Darbe Komisyonu üyeleri 15 Temmuz'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve çevresinde yaşananları dinlemek üzere Vatan Caddesi'nde bulunan yerleşkeye saat 09.40 sıralarında geldi. Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, komisyon üyelerini kapıda karşılayarak makamında misafir etti. Komisyon, brifing salonuna geçerek Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Emniyet Müdür Yardımcıları Sinan Kökten ve Necmettin Öztürk ile bir polis memurunu dinledi.

"VATAN'I ELE GEÇİRSELERDİ ŞEVKİMİZ KIRILIRDI"

Emniyet Müdürü Çalışkan'ın hazırlattığı sunumun komisyona izletilmesinin ardından Çalışkan, komisyon üyelerine bilgi verdi. Emniyet Müdürü Çalışkan, o gece İstanbul'da çok önemli iki konunun aklına geldiğini ifade ederek, Vatan Emniyet'i korumak ve müdür rütbesine kadar yükselmiş bir hainin emniyet önünde tankta yakalanması olduğunu söyledi.

Çalışkan, "Olayları duyduğum zaman çok heyecanlı bir şekilde köprüye gittim. Bir müdür yardımcısı ile bir şube müdürü arkadaş biz de gelelim dediler. Önce gelin dedim sonra aklıma Vatan Emniyet binası geldi ve siz vatana geri dönün diye talimat verdim. Vatan kelimesi iki anlamıyla burada çok önemli oldu. Arkadaşlarımız Vatan'a döndü ve vatan savunması yaptılar. Bizim telsizimize girip konuşan askerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Şubesine oturduğunu düşünün. Oradan anonslar yaptığını düşünün. İstanbul Emniyet Müdürü, sen orada konuşuyorsun ama biz şu anda Vatan'dayız dediği anda bizim şevkimiz kırılırdı o yüzden burası çok önemliydi" dedi.

MÜDÜR RÜTBESİNE GELEN HAİN BİZİ ÇOK ÜZDÜ

Mustafa Çalışkan, kendisini üzen bir başka konun ise müdür rütbesine gelen bir hainin tankın içinden çıkması olduğunu belirterek, "O gün için bizi çok üzen başka bir konu ise, polis teşkilatı içerisinde büyüyen hain tankın içerisine çıkartılan emniyet müdürüydü. Müdür rütbesine kadar gelmiş, o hain dışında o gün çok şükür bizi üzen bir şey olmadı. O geceye baktığımda o kişinin bizden olmadığını, ne şekilde olduğunu gördüm" diye konuştu.

HELİKOPTERİN İNİŞİNE MÜSAADE EDİLMEDİ, VATANDAŞLAR ETTEN DUVAR OLDU

Emniyet Müdürü Çalışkan, 15 Temmuz gecesinde darbecilerin helikopterle Emniyet Müdürlüğü'ne inmeye çalıştıklarına değinerek, "Buraya inmeye çalıştılar. Arkadaşlar bütün silahlarıyla cevap verdi. Vatan Emniyet bizim için çok önemli, çok şükür arkadaşlar Vatan'ın içine değil yanına dahi kimseyi yaklaştırmadılar. Vatandaşla beraber polislerimiz etten duvar oldu" diye konuşmasını tamamladı.

SADECE KARŞIMIZDA DEĞİL, İÇİMİZDE DE HAİN OLABİLİR

Emniyet Müdür Yardımcısı Sinan Kökten ise Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'la birlikte köprüye vardıktan sonra askerin durumunu görünce Çalışkan'dan aldığı talimat doğrultusunda Emniyet Müdürlüğü'ne döndüklerini belirterek yaşadıklarını anlattı.

Kökten, "Yollar kapalı olduğu için araçlarımızı köprünün orada bıraktık ve yaya olarak boğaza indik. Orada bir tekneye el koyarak Beşiktaş'a geçtik ve ticari taksiyle Vatan Emniyet'e ulaştık. Vatan Emniyet'te diğer arkadaşlarımız gerekli tedbirleri almışlardı. Düşman karşımızdaydı biz her türlü hamleye hazırdık ancak tankların içinden kendi teşkilatımıza mensup bir hainin çıktığını öğrenince sadece karşımızdaki düşmanlarla değil içimizdeki hainlere de mücadele ettiğimizi gördük. Hemen bir kriz merkezi oluşturarak anlık kararlar alarak, Emniyet Müdürlüğü'ne polis memurları dahil tüm emniyet mensuplarının girişini yasakladık. Çünkü içimizdeki hainlerden emniyete ilişkin bir hamle olabilirdi. Vatan yerleşkesinde bulunan bloklar ve şubeler arasında geçişi durdurduk. Burada polisin polise silah sıkmasını ve kontrol noktalarını ele geçirmesini engellemeyi hedefledik ve başardık. Nezaretleri basıp şüphelileri çıkartabilirlerdi silah depolarını basabilirlerdi jeneratörleri kapatıp sekteye uğrata bilirlerdi bu kararları alarak bunların hepsini engellemiş olduk" şeklinde konuştu.

ÖLECEKSİNİZ, ÖLDÜREKCEKSİNİZ AMA VATAN'I TESLİM ETMEYECEKSİNİZ

Emniyet Müdür Yardımcısı Necmettin Öztürk ise Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın telefonla 'Fazla vakit yok öleceksiniz, öldüreceksiniz Vatan Emniyet'i teslim etmeyeceksiniz' deyince olayın ciddiyetini anladıklarını ifade ederek yaşadıklarını anlattı.

Öztürk, "Aldığımız talimat üzerine dışarıya çıkıp nöbet yerlerine geçtik. Tedbirlerimizi aldıktan sonra tankların geldiğini görünce trafiği kapatıp araçları durdurduk. Nöbet yerlerini operasyon için hazırlanan arkadaşlarla güçlendirdik ve vatandaşlarla beraber Vatan emniyet önünde etten bir tampon oluşturduk. Tedbirleri aldığımız esnada askeri bir helikopter yaklaştı biz helikopterin emniyet yerleşkesi içine inmesini engellemek için bahçede bulunan araçları çektik. Helikopterden üzerimizi ateş açılınca bizde ateş ederek engellemeye çalıştık. Bu sırada helikopterden açılan ateşte bir vatandaşımızın şehit oldu altı vatandaşımız yaralandığını öğrendik. FETÖ soruşturmaları nedeniyle açığa alınan ancak idari mahkeme kararıyla mesleğe geri dönen ve ile emniyet müdürümüzün talimatıyla kendisine görev verilmeyerek müdüriyet emrinde tutulan Mithat Aynacı'nın yakalanması kendi teşkilatımız içerisinde bir hain olup kendi milletine ateş edenlerle işbirliği içerisine olduğunu görmek bizi çok üzdü" diye konuştu.

ZIRHLI ARAÇTAKİ UÇAKSAVARI SÖKÜP VATAN EMNİYETİN ÇATISINDA KORUDUM

Polis Memuru Bilgin Yıldırım de, Darbe girişimini öğrendikten sonra amirimizin talimatıyla Emniyet Müdürlüğü'ne geldiğini belirterek o anlarda yaşadıklarını şu şekilde aktardı. Yıldırım, "Emniyet müdürüne gelmeye çalışırken tankları gördük ve ilerlemelerini engellemeleri için engellemek için trafikte araçları durdurup kontak anahtarlarını aldık. Tankın içerisinde bir emniyet müdüründe olduğunu öğrenince tankların üzerine çıkarak içerideki askerlere kimden emir aldıklarını bilip bilmediklerini sordum. Böylelikle bu işin bir ihanet kalkışması olduğunu ifade edip onları ikna etmeye çalıştım. Ağır silahları ve makineli tüfeklerle olan darbecileri galeyana getirip top toplumu ateş açmamaları için elimdeki tabanca mı belime koyup sakladım olası bir refleksle ateş edilmesini engellemek için… Ben uçaksavarın başında uzun süre nöbet tuttum daha sonra uçaksavar sökerek Emniyet binamızın tepesine kurduk 20 gün boyunca olası bir tehdide karşı başında görevli bulundum" dedi.

ŞEREFLİ HAHRAMANLAR ÜZERLERİNE DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRDİLER

Darbeyi Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek de," Türkiye Büyük Millet Meclisi 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve bu girişime kalkışan Fetullahçı Terör Örgütünü araştırma bağlamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etmek için geldik" dedi.

Petek, "Türk milletinin şerefli evlatları gerek silahlı kuvvetlerimiz içerisindeki vatanına milletine ve seçilmiş siyasi otoriteye bağlı kahraman askerlerimiz gerek emniyet güçlerimiz içindeki bütün bayrağına milletine devletine bağlı polislerimiz o gün üzerlerine düşen görevleri kahramanca yerine getirdiler. Siyasi tarihimiz maalesef ve maalesef darbelerle ve darbe girişimleriyle dolu. 1960'ta bir cunta darbe girişiminde bulundu ve netice aldı ve seçilmiş bir başbakan ile iki bakan idam edildi. Bu bakımdan 15 Temmuz tarihi bir dönüm noktasıdır. Biz bu çalışmalarda güvenlik birimlerimizin gayri insani veya keyifli bir girişimde bulunmadan kendisine verilen görevi yerine yapıp gözaltına aldığı şüpheleri uygun bir şekilde yargı önüne teslim etmiştir" şeklinde konuştu.

FETÖ/PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden saat 11.00 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden ayrıldılar.

Görüntü Dökümü

------------

-Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın konuşması

-Emniyet Müdür Yardımcısı Sinan Kökten'in konuşması

-Emniyet Müdür Yardımcısı Necmettin Öztürk'ün konuşması

Polis Memuru Bilgin Yıldırım'ın konuşması

-Komisyonu başkanı Rşeat Petek'in konuşması

-Komisyon üyelerinin çıkışı

-Genel ve detaylar

10.12.2016 - 14.06 Haber Kodu : 161210089_

10.12.2016 - 13.56 Haber Kodu : 161210087

========================================

4- DARBE KOMİSYONU, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDE

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA

TBMM 15 Temmuz ve FETÖ/ PDY Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı'nı ziyaret etti. Burada o gece yaşananları tanıklarından dinleyen komisyon üyeleri, İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı'ya da sorularını yöneltti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Burdur milletvekili Reşat Petek, Başkan vekili İstanbul Milletvekili Selçuk Özdağ, Komisyon sözcüsü Belma Satır, üyeler İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı, Bursa Milletvekili Zekeriya Birkani, İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Eskişehir milletvekili Emine Nur Günay'dan oluşan heyet saat 11.30 sıralarında Saraçhane'deki İBB binasına geldi. Binaya girmeden önce heyet üyeleri ve yetkililer üzerinde 15 Temmuz şehitlerinin olduğu panonun önünde 'Fatiha' okudu. Daha sonra içeri giren heyet üyeleri adına Başkan Petek, 15 Temmuz için hazırlanan deftere duygu ve düşüncelerini yazdı. Daha sonra komisyon üyeleri de yazının altına imzalarını attı.

"BEYNİNDEN VE MİDESİNDEN SATILMIŞLAR"

Burada bir konuşma yapan Petek, "17 Şehidimizi şehit oldukları mekanda rahmet ve şükranla anmak, gazilerimizi vesileyle ziyaret etmek, TBMM tutanaklarına geçirmek, tarihe not düşmek istiyoruz. Evlatlarımız bunları okuduğunda andığında ; şairin dediği gibi bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır ilkesi gereğince işte bu topraklarda darbecilere hainlere beyninden ve midesinden satılmışlara bu güzel yurdu vatanımızı teslim etmemek bayrağımızı indirtmemek için nasıl fedakarlık yaptıklarını şehit olduklarını okuyacaklar. İnşallah ilelebet bu vatana sahip çıkacaklardır" dedi.

849 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ

Komisyon üyeleri daha sonra o gece İBB ve Saraçhane'de yaşananları tanıklarından dinledi. Orada bulunanlara sorular yönelten komisyon üyeleri darbeye karşı nasıl direnildiğini İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı ve yetkililerden öğrendi. Baraçlı darbe girişiminden sonra OHAL kapsamında İBB bünyesinde de 849 kişinin görevden ihraç edildiğinin altını çizdi.

Komisyon Başkanı Petek, komisyonun çalışmasının ardından bir açıklama yaptı. Petek açıklamasında, "Hepimizin korumaya kollamaya çalıştığı hukuk devletinin bütün kurum ve kuruluşlarıyla ilkeleriyle, yeniden hakim olması için demokrasinin devamı için, milletimizin iradesi ile egemenliği ile yine geleceğini tayin etmesi ve milletimizi darbeciler vesayetçiler değil, milletin seçtiklerinin yönetmesi için el birliği ile bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Amacımız bu. Şahsi birşeyimizin hiçbirimizin olamaz" diye konuştu.

Komisyon daha sonra İBB'den ayrılarak Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na geçti.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Komisyonun gelişi

-'Fatiha' okumaları

-İçeri girmeleri

-Petek'in deftere yazı yazması

-Komisyon üyelerinin imzalaması

-Baraçlı'nın soruları yanıtlaması

-Komisyon üyelerinden detaylar

-Petek'in konuşması

-Komisyon üyelerinin ayrılması

10.12.2016 - 15.20 Haber Kodu : 161210115

============================

5- FETÖ'YE FİNANSAL DESTEK SAĞLADIĞI ÖNE SÜRÜLEN 55 KİŞİYE GÖZALTI KARARI

35 kişi gözaltına alındı, diğer kişiler aranıyor.

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü FETÖ'ye finansal destek sağladığı öne sürülen kişilere yönelik yaptığı soruşturma kapsamında tespit edilen 55 kişiyi yakalamak için operasyon düzenlendi.

İstanbul'da 85 ekibin katıldığı operasyonda 55 ev ve 2 işyerinde yapılan aramalarda hakkında gözaltı kararı bulunan 55 kişiden 35'i yakalandı. 9 kişinin ise yurt dışında olduğu belirlenen operasyon kapsamında 11 kişinin ise yakalanması için çalışmalar devam ediyor.

KARGO EŞYALRI İÇİNDE PARA NAKLİYATI İDDİASI

Şüphelilerin topladıkları paraları hesaplarına yatırıp biriktirdiklerini ve bu paraları daha sonra parça parça çekerek kargo uçaklarıyla eşya gibi gösterip yurtdışına taşındığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları doğrultusunda polis ekiplerine bildirildiği öğrenildi.

HAVA TRAFİK KONTROLÖRLERİ İLE 'BYLOCK'LA İLETİŞİME GEÇİYORLAR

Polis ekiplerinin Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı'nda görevli 2 hava trafik kontrolörünün şüphelilerle 'Bylock' üzerinden yazıştıklarını, bunun üzerine kargo evrakları düzenlenmesine yardımcı olduklarını belirlediği öğrenildi.

==============================

6- GAZETECİ ÖRGÜTLERİNE SİLİVRİ'DE BASIN AÇIKLAMASI İZNİ VERİLMEDİ

Haber-Kamera: Yüksel KOÇ/İSTANBUL DHA)

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Disk Basın İş Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Haber-Sen, Basın Enstitüsü Derneği (IPI), PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilciliği tarafından tutuklu gazetcilere destek amacıyla Silivri Cezaevi önünde yapılması plalanan basın açıklamasına izin verilmedi.

Açıklamanın yapılacağı cezavine gidenlere cezaevi önüne girişlerine izin verilmedi. Cezaevine giden yolu kapadan güvenlik görevlileri, İstanbul Valiliği tarafından basın açıklamasına izin verilmediğini belirtti.

Cezaevine giden yolun ulaşıma kapatılması üzerine ana yolun kenarında basın açıklaması yapıldı. "Gazetecilik suç değildir" pankartı taşıyan gurup, ellerinde Türkçe ve İngilizce dövizler ile tutuklu Cumhuriyet Gazetesi'nin yazarları, yöneticilerinin fotoğraflarını taşıdı.

OLCAYTO: BİZİM İSTEDİĞİMİZ GAZETECİLİĞİN SUÇ OLMADIĞINI ANLATMAK

İlk konuşmayı,Türkiye Gazeteciler Cemiyet Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Dokuz meslek örgütüyle beraber Silivri'ye geldiklerini belirten Olcayto, "Arkadaşlarımıza açıklama yapıp selam iletmek istiyorduk, ne yazık ki bizi içeriye sokmadılar. Bir belge gösterdiler, valilik ve kaymakamlık cezaevi önünde açıklama yapılmasını yasaklamış" dedi.

Cumhuriyet'in yazar, çizer ve yayında görevli çalışanlarının 36 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Olcayto, "Yüzü aşkın arkadaşımız hala parmaklıklar arkasında. İddianameler ortada yok. Bir tutukluluk evresidir gidiyor. Bizim istediğimiz sadece gazetecilerin tutuksuz yargılanması, gazeteciliğin suç olmadığını anlatmak. Ama bunu anlamamakta direniyorlar. Evrensel gazetecilikte Türkiye'de yaşananların hiçbiri yaşanmıyor. Bu bakımdan üzgünüz. Bir an önce bu durumun düzeltilmesini bekliyoruz. Arkadaşlarımıza buradan selam gönderiyoruz" dedi.

Gurup adına yapılan yazılı basın açıklamasını ise Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Kurtman okudu. Tutuklu gazetecilere yönelik serbest bırakılma çağrısıyla yapmak istedikleri basın açıklamasının engellendiğini belirten Kutman, bu durumu kınadıklarını söyledi.

TUTUKLU GAZETECİ SAYISI 146

Basın özgürlüğü ihlallerinin OHAL sürecinde dünyada eşi görülmemiş derecede vahim boyuta ulaştığını belirten Kutman, "Tutuklanan gazeteci, yazar ve medya çalışanı sayısı 146 oldu. Terörle Mücadele adı altında OHAL döneminde 176 medya kuruluşu kapatıldı. Kapatılan bu yayın kuruluşlarında çalışan 3 bin gazeteci işsiz bırakıldı. Basın sektöründe işi ve mesleği elinden alınan basın emekçisi sayısı OHAL dönemi ile birlikte 10 bin kişiyi aştı" dedi.

PEN Türkiye Merkezi Başkanı Zeynep Oral, dünyanın her yerinden dayanışma mesajları olduğunu belirterek, "Yeryüzünde hiç kimsenin aklı almıyor. OHAL koşullarında dahi bir basın açıklamasının yapılamaması şaşkınlıkla karşılanyor. İfade özgürlüğünün olmadığı bir yerde yaşam hakkı yoktur" diye konuştu.

AÇIKLAMA SİLİVRİ MEYDANINDA DEVAM ETTİ

Silivri Cezaevi'ne giden yolun üstünde yapılan basın açıklaması, güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine sona erdirildi. Buradan ayrılan gurup, Silivri Meydanı'na giderek açıklamaya devam etti.

ÖNDEROĞLU: GAZETECİLİK DEMOKRATİK ÜLKELERDE SUÇ DEĞİL

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, demokratik haklarımızı kullanarak tutuklu gazeteci arkadaşlarını mesaj vermeye geldiklerini belirterek, "Bu en demokratik hakkımız bugün hukuka aykırı şekilde elimizden alındı. Sınır Tanımayan Gazeteciler olarak bu durumun aslında Türkiye'nin son dönemde geldiği vahim aşamayı gösterdiğini düşünüyoruz. Heyet halinde ulusal ve uluslar arası gazeteciler ve yazar kuruluşları olarak birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Bu haklarımızı tam anlamıyla kullanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Gazetecilik hiçbir zaman demokratik ülkelerde bir suç değil. Yetkililerin bu yanlış yoldan dönmelerini bekliyoruz. Arkadaşlarımızın bir an önce cezaevlerinden tahliye olmaları için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

IPI Viyana Basın Özgürlüğü Direktörü Steven Ellis, bugün buraya, meslektaşlarıyla birlikte uluslar arası organizasyonların Türkiye'de ne olduğunu izlediğine ve önem verdiğini göstermek için geldiklerini söyledi. Muhalefetin bir cezaya dönüştürülmesinin, hem Türkiye için hem demokrasi için önemli bir sorun olduğunu söyleyen Ellis, "Cumhuriyet gazetecileri ve işlerini yaptıkları için tutuklanan herkesin serbest bırakılması için hükümete çağrı yapmaya geldik" dedi.

Hapisteki Yazarlar Komitesi'nin Başkanı Wolfgang Ruth, Londra'daki Uluslar arası PEN'in kendisini dayanışma duygularını bildirmek için yolladığını belirterek, "Bundan önceki Türkiye ziyaretim, 45 yıl önce bir arkeoloji öğrencisi iken Efes'e yaptığım ziyaretti. ve bütün hayatım boyunca hep gurur duyduğum, halkı müslüman olan ülkeler içinde Atatürk sayesinde Türkiye'nin ne kadar demokrasiya yakın olduğunu bilmek. Bundan hep gurur duymuştum; o yolu izlediğiniz için. Türkiye demokrasisinin çok büyük yara aldığı bugünlerde tekrar buraya dönmüş olmak içimi acıtıyor" diye konuştu.

'OĞLUM İÇİN AYAKTA DURACAĞIM'

Tutuklu Bülent Utku'nun 88 yaşındaki annesi Sebat Utku, oğluyla ve arkadaşlarıyla gurur duyduğunu söyledi. Yürümekte zorluk çeken ve tekerlekli sandalyeye oturarak konuşan Sebat Utku, "Oğlumla ve arkadaşlarıyla gurur duyuyorum. Oğlum için ayakta duracağım, er geç adalet yerini bulacak. Oğlumu çok özlüyorum, onu çok seviyorum. Arkadaşlarını da seviyorum" dedi.

Tutuklu Cumhuriyet Gazetesi'nin, yazar ve yöneticilerinin yolladığı mesajlar okunduktan sonra açıklamaya son verildi.

Görüntü Dökümü

--------

-Silivri Cezaevi'ne giden yolun üzerinde güvenlik önlemi

-Turgay Olcayto, Seyhan Kutman, Zeynep Oral'ın Cezaevi'ne giden yolun kenarında açıklama yapılması

-Sebat Utku'nun yürümekte zorlanması

-Erol Önderoğlu, Steven Ellis, Wolfgang Ruth, Sebat Utku'nun Silivri Meydanı'nda konuşma yapmaları

-Açıklamalardan genel ve detay görüntü

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement