Dha Yurt Bülteni-10

ŞIRNAK'TA ÇATIŞMA: 1 ASKER ŞEHİT (EK)

1)ŞIRNAK ŞEHİDİ MEMLEKETİNE UĞURLANDI

ŞIRNAK'taki Namaz Dağı Sori Tepe Üs bölgesi'nde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan 23 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz'ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından toprağa verilmek üzere ailesinin yaşadığı Antakya'ya uğurlandı. Namaz dağı Şerivan Ormanları Sori Tepe mıntıkasında operasyon yürüten güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında bugün sabah saatlerinde çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz için 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda uğurlama töreni düzenlendi. Vali Mehmet Aktaş, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ercan Yaşin, İl Jandarma komutan Kıdemli Albay Selçuk Yıldırım, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve silah arkadaşları katıldığı uğurlama töreni, şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesinin alana getirilmesiyle başladı. Şehidin özgeçmişi okunmasının ardından, dualar okundu. Yapılan törenin ardından şehit Jandarma Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz'ın naaşı silah arkadaşlarının omuzlarında helikoptere konularak Ankakya'ya gönderilmek üzere Şerafettin Elçi Havalimanı'na götürüldü.

Görüntü Dökömü:

---------------------------

-Tören alanından görüntü

-Cenazenin tören alanına getirilişi

-Şehidin özgeçmişi okunması

-Duaların okunması

-Cenazenin uğurlanması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -

=====================================================

2)HATAY'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

ŞIRNAK'ta Namaz Dağı Soru Tepe Mevkii'nde terör örgütü PKK'ya karşı sürdürülen operasyonda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen 23 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz'ın Hatay'daki baba evinden ağıtlar yükseldi. Merkez Antakya İlçesi'ne bağlı Madenboyu Mahallesi'nde oturan Emine, Mustafa Yılmaz çiftine acı haberi askeri yetkililer verdi. Oğulları Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz'ın şehit olduğu haberini öğrendikten sonra fenalaşan Yılmaz çiftine, hazırda bekletilen sağlık görevlileri müdahale etti. Şehidin baba evi ve sokağı, Türk bayraklarıyla donatılırken, haberi duyan yakınları taziye için eve akın etti. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Abdulhadi Yılmaz'ın bir yıldır Aysel Boydaz ile nişanlı olduğu ve operasyonlara katıldığı için düğür tarihini hep ertelediği belirtildi. Şehit  Abdulhadi Yılmaz'ın cenazesinin bugün Hatay'a getiril torağa verilmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Şehit evinde bekleyen ambulanslar

Şehit evine Türk bayrağı asılması

Şehit yakınlarının arapça ağıtlar yakarak şehit evine gelişi

Şehit evinden detaylar

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,

=========================================================

3)BAKAN FİKRİ IŞIK: RAKİPLERİMİZ BİZDEN DAHA HIZLI YOL ALIYORSA GERİDE KALIYORUZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Fikri Işık, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevi sırasında elektrikli otomobili anlattığını, geçen süre içerisinde Amerika Birleşik Devletleri'nde elektrikli otomobil üreten firmanın 100 yıllık şirketleri geride bırakarak piyasa değerinin 50 milyar dolara çıktığını belirterek, "Bunları konuşmuştuk ve Türkiye'nin altın fırsatı olduğunu değerlendirmiştik. Biz de çalışıyoruz ama rakiplerimiz bizden daha fazla çalışıyorsa biz yol alıyoruz, rakiplerimiz bizden daha hızlı yol alıyorsa biliniz ki geride kalıyoruz. Tempomuzu arttırmamız gerekir" dedi. Kocaeli Sanayi Odası'nın meclis toplantısına Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü, Ak Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, sanayici ve işadamları katıldı. Fikri Işık coğrafya olarak dünyanın merkezinde yaşadığımızı söyleyerek, "Şuanda öyle bir dünyada yaşıyoruz ki ve öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki bu coğrafyada ve bu konjektörde fırsatlarla tehditler o kadar iç içe geçti ki her tehdidi bir fırsat görme veya her fırsatın çok kolaylıkla tehdide dönüşme ihtimali var. Coğrafya olarak biz dünyanın adeta merkezinde yaşıyoruz. Napolyon'un bir ifadesi var, 'Dünya bir tek devletten müteşekkil olsaydı kuşkusuz İstanbul başkent olurdu' demiş. Bunun getirdiği inanılmaz fırsatlar var. 3 saatlik uçak yolculuğuyla 1 milyar insana ulaşıyoruz. 4 saatlik yolculukla 1.5 milyar insana ulaşıyoruz. Bunun getirdiği büyük fırsatlar var. Başta otomotiv ve imalat sanayi bu fırsatları değere dönüştürüyor. Bunun getirdiği riskler de var ve bunu da yaşıyoruz. Şuanda dünyada var olan problemlerin yüzde 50'den fazlası bizim bölgemizde. Suriye, Irak, Doğu bölgesindeki problemlerimizi düşünün. Bizim yaklaşımımız bütün bu tehditleri fırsata dönüştürecek bir anlayışı hayata geçirebilmek. Tehditlerle baş başa kalmak ve onlara vah vah deyip ağlaşmak yerine bu tehditleri nasıl fırsata dönüştürürüz ve fırsatları da ülkemiz için nasıl değerlendiririz ve yine aynı şekilde düşünün küçülen bir dünya var" dedi.

GENÇ NÜFUSU OLAN TÜRKİYE'NİN BÜYÜK FIRSATLARA SAHİP OLDUĞUNU BİLİYORUZ

Genç bir nüfusumuz olduğunu söyleyen Fikri Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Küçülmenin ortaya çıkardığı değerleri bizim anında fırsata dönüştürme imkanımız olmalı. Ticaretin, seyahatin kolaylaşması gibi. Küçülen dünyanın bize küreselleşen bir terör olarak da döndüğünü de hesaba katmak durumundayız. Bütün hesaplarımızı yaparken de buna uygun hesaplar yapmak durumundayız. Çok genç bir nüfusumuz var. Bu Türkiye için büyük bir fırsat. Yaşlanan Avrupa'yı düşündüğünüzde genç nüfusu olan Türkiye'nin büyük fırsatlara sahip olduğunu biliyoruz. Bu genç nüfus iyi yetiştirilmezse ve iyi istihdam edilmezse işsizlik ve sosyal problemle karşı karşıya kalmamızda hiç içten değil"

YAPAY ZEKA

Işık dijital bir dönüşüm yaşandığını söyleyerek, "Dünya dijital devrimi yaşıyor. Çok büyük fırsatlar sunduğunu çok iyi biliyoruz. 4. sanayi devrimi gibi büyük bir fırsat var önümüzde. İyi değerlendiremezsek rekabette geri kalmanın getireceği ölümcül sonuçlar da bizim için tehdit olarak duruyor. Güncel tartışmalardan biri yapay zeka. Yapay zeka o kadar hızla gelişiyor ki artık bir doktorun hasta teşhisinde geleneksel yöntemle isabet oranı bir kanser türü için söylemişlerdi yüzde 68. Aynı kanser türünü yapay zekanın teşhis etmesi yüzde 90'nın üzerinde. Bu büyük fırsat ve insanın hayat kalitesini arttıracak, konforunu arttıracak büyük bir fırsat. Bu yapay zekanın yarın ilerde robotların sokağa çıkıp insanları öldürme riski de önümüzde duruyor. Bu kadar fırsat ve bu kadar tehditle iç içe yaşıyoruz. Tehditleri de fırsatlara dönüştürmek bizim elimizde. Eskiler der ki fırsatlar hazırlıklı beyinler içindir. Eğer hazırsanız fırsat kuş gibi önünüze gelir yakalarsınız. Hazır değilseniz siz hareket edene kadar uçar gider. Çağımızda küreselleşmiş bir dünya, teknolojide çağın başlangıcında bizim her türlü fırsatı en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım"

TEMPOMUZU ARTTIRMAMIZ GEREK

Rakiplerin daha fazla çalıştığını söyleyen Fikri Işık, şöyle konuştu:

"2-2,5 yıl önce Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak konuşmuştum. Elektrikli otomobili anlatmıştım. Aradan geçen sürede şuanda ABD'de bu işle uğraşan şirketin piyasa değeri 100 yıllık dev şirketlerin tamamını neredeyse geride bıraktı. Bir şirketin piyasa değeri 50 milyarın üzerine çıktı elektrikli otomobilde. Dünyanın en değerli dördüncü otomobil markası haline geldi. Ne kadar mal varlığı derseniz yok. Ne kadar borcu var derseniz epey çok. Ama piyasa değeri 50 milyar doların üzerine çıktı. Nedir bu firmayı bu kadar değerli yapan şey; dijital devrimi otomobil teknolojisine uyarlamasıdır. Bunları konuşmuştuk ve Türkiye'nin altın fırsatı olduğunu değerlendirmiştik. Biz de çalışıyoruz ama rakiplerimiz bizden daha fazla çalışıyorsa biz yol alıyoruz, rakiplerimiz bizden daha hızlı yol alıyorsa biliniz ki geride kalıyoruz. Tempomuzu arttırmamız gerekir. Bunun için Ak Parti hükümetleri olarak yoğun mesai harcıyoruz. İktidara geldiğimiz günden itibaren o tehditlerle uğraşırken bir taraftan da Türkiye'nin fırsatlarını değerlendirecek alt yapısını kurmak için uğraştık"Bakan Işık daha sonra Kocaeli Sanayi Odası'nda limanlarla ilgili simülasyon çalışmalarının yapıldığı Kariyer Port Mükemmeliyet Merkezi açılışını yaptı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Bakanın konuşması

-Merkez açılışı

(Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Orhan UZUN-İZMİT-DHA)

=====================================================

4)SEZONUN İLK KURU ÜZÜMÜNÜN KİLOSU 150 LİRADAN SATILDI

MANİSA'da, üzümün başkenti kentte sezonun ilk kuru üzümü, yapılan açık artırmayla kilosu 150 liradan Manisa Ticaret Borsası tarafından satın alındı. Hasat sevincinin yaşandığı kentte, üzümler traktörde davul ve zurna eşliğinde Manisa sokaklarında dolaştırıldı.

Manisa Ticaret Borsası tarafından 2017-2018 çekirdeksiz kuru üzüm sezonunun açılışı ve geleneksel ilk ürün töreni düzenlendi. Ticaret Borsası'nda düzenlenen törene; Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Partili Manisa milletvekilleri Murat Baybatur ve Selçuk Özdağ, CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, ihracatçılar, üreticiler ve çok sayıda kişi katıldı.

Manisa'da yılın ilk çekirdeksiz kuru üzümü, yetiştiricisi Saruhanlı Taşdibi Mahallesi'nde yaşayan Ahmet Karabacak tarafından Ticaret Borsasında satışa sunuldu. Ahmet Karabacak'ın getirdiği 100 kiloluk kuru üzüm, yapılan açık artırmada, kilosu 150 liradan Manisa Ticaret Borsası tarafından satın alındı.

ÜZÜM 396 MİLYON DOLAR KAZANDIRDI

Törende konuşan Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, üretici için kazançlı bir yıl olmasını diledi. Manisa'da 800 bin dekar alanda çekirdeksiz üzüm yetiştirildiğini açıklayan Özkasap, sultaniye çekirdeksiz kuru üzümün meyve gruplarında ihracatta başı çektiğini belirterek, "2016-2017 sezonunda Temmuz sonu verilerine göre, toplam 334 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm tescil edildi. 12 Ağustos'a kadar da 254 bin ton ihracat ile ülkemize 396 milyon dolar kazandırdı. Manisa Ege Bölgesinde üretilen üzümün yüzde 92'sini oluşturuyor" dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu yılki üzüm rekoltesini Manisa'da açıklamasını isteyen Özkasap, geçtiğimiz yıl kalıntıya yönelik bütün önlemlerin alındığını da hatırlattı. Laboratuvar analizlerine göre bu zamana kadar hiçbir kalıntıya rastlanmadığını duyuran Özkasap, "Manisa üzümünün markalaşmasına, tanıtımına yeterince yönelemedik. Bunun için bütün Manisa seferber olmalı ve Manisa üzümünü her yerde tanıtmalıyız. İç pazar ve ihracatta markalaşmalıyız" diye konuştu.

CHP'Lİ BİÇER'DEN JEOTERMAL VURGUSU

Çekirdeksiz kuru üzüm törenine katılan CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer ise Alaşehir bölgesinde üzüm bağlarının jeotermalden zarar gördüğünü savundu. Yanında getirdiği fotoğrafları kürsüden gösteren Biçer, üzümlerin hastalıkla boğuştuğunu, bunun nedeninin de jeotermalden kaynakladığını öne sürerek, "Jeotermallerle ilgili üzümlerin üstüne gelen bor kalıntıları üzüme, yeraltına suyuna karışıyor. Yakında üzümü yiyemiyor olacağız. Yakında oralarda üzüm üretimi bitmiş olacak. Alaşehir, Salihli, Sarıgöl'de üzüm üretimi kalmayacak" dedi.

AK Partili Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da, kuru üzümü Avrupa'ya, yaş üzümün de Rusya'ya ihraç edildiğini belirterek, ihracatı artırmak için çalıştıklarını ifade etti. CHP'li Biçer'in jeotermal ile ilgili eleştirilerine de değinen Özdağ, "Alaşehir'deki jeotermal ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Tarım, Çevre Şehircilik Müdürlüğü çalışıyor. Oradaki tarıma zarar vermesin diye çalışmalar yapıyoruz. Bizim yer altımız, yer üstümüz kıymetli. Batı dünyası hangi madeni çıkartıyorsa biz de aynı teknoloji ile çıkartıyoruz. Biz bugün yer altı kaynaklarını, nikeli, kömürü, sıcak suyumuzu çıkartacağız. Eğer çıkartmazsak Türkiye fakirleşir" diye konuştu.

Son olarak konuşan Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer ise üzümün kent için önemli olduğunu belirterek, üreticinin iyi bir sezon geçirmesini istedi.

Konuşmaların ardından Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ergün Türek, sezonun ilk üzümünü açık artırmaya çıkardı. Açık artırmanın sonunda Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, kilosuna 150 lira vererek ilk kuru üzümü aldı. Ardından üretici Mustafa Karabacak'a altın hediye edildi. Yetiştirilen yaş ve kuru üzümler Manisa sokaklarında traktör ve at arabası ile davul zurna eşliğinde dolaştırıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Sezonun ilk kuru üzümünden görüntü

Toplantıdan detay ve genel görüntü

Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap'ın konuşması

CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in konuşması

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın konuşması

Üzümün açık artırmaya çıkarılması

Üreticiye altın takılması ve hediye verilmesi

Borsa önünde davul zurna eşliğinde törene katılanların görüntüsü

Üzümün traktörde Manisa sokaklarında dolaştırılması

(Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

===================================================

5) MERSİN'DE 9 TON SAHTE ŞAMPUAN ELE GEÇİRİLDİ

MERSİN'de bir bağ evine düzenlenen operasyonda değişik markalara ait yaklaşık 9 ton sahte şampuan ve temizlik malzemesi ile doluma hazır şampuan kutuları ve etiketler ele geçirildi.

Kentte piyasaya sahte deterjan ve şampuan sürüldüğü istihbaratını alan Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Akdeniz İlçesi Bağcılar Mahallesi'nde, bir bağ evine operasyon düzenledi. Sahte ürün imalathanesine dönüştürülen bağ evinde 4 bin 560 kilo sıvı kimyasal madde, 4 bin 680 adet değişik markalara ait şampuan, 72 bin adet değişik markalara ait marka etiketi, 9 bin 90 adet doluma hazır şampuan kutusu ve kapağı, 36 adet merhem, 17 bin adet merhem kutusu ve etiketi, 1 adet dolum için kullanılan kompresör, 4 adet dolum makinesi tankı, 2 adet hassas terazi, 3 adet ambalaj, dolum ve yapıştırma makinesi ele geçirildi. Olayla ilgili 1 kişi gözaltına alınırken, 3 kamyon dolusu sahte ürüne el konuldu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Bağ evinin dış görüntüsü

Polislerin evin içerisinde inceleme yapması

Polislerin sahte şampuanları incelemesi

Polisin etiketleri incelemesi

Deponun içerisinde bulunan tanklar

Polislerin boş şampuan kutularını çuvallara koyması

Ele geçirilen malzemeleri kamyona yüklemeleri

Polislerin çuvulları taşıması

SÜRE: 04'  BOYUT: 132 MB

Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN,

===================================================

6)CAMİDEN ÇIKAN 2 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN SÜRÜCÜ TUTUKLANDI

ANTALYA'da, camide sabah namazını kıldıktan sonra refüjden yolun karşısına geçmek isteyen 74 yaşındaki Yaşar Esenboğa ve 73 yaşındaki Ali Seydi Cengiz'e otomobille çarpıp ölümlerine neden olduktan sonra kaçan sürücü C.Ö. tutuklandı.

Kaza, Muratpaşa İlçesi Etiler Mahallesi Evliya Çelebi Caddesi'nde, 13 Ağustos Pazar günü saat 06.00'da meydana geldi. Konuksever Mahallesi'nde bir camide sabah namazı kılan Yaşar Esenboğa ve Ali Seydi Cengiz, Etiler Mahallesi'ndeki evlerine dönmek için Evliya Çelebi Caddesi'nden yolun karşısına geçmek istedi. Üst geçit yerine refüjden yolun karşısına geçmeye çalışan Esenboğa ile Cengiz'e, Opera Kavşağı'ndan Mevlana Kavşağı yönünde giden, beyaz renkli 07 CNT 11 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Esenboğa ve Cengiz, olay yerinde öldü. Görgü tanıklarının aşırı hızlı olduğunu anlattığı otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu karşı şeride geçti. Sürücü, durmak yerine ters şeritten kaçtı.

ARAÇ TERK EDİLMİŞ HALDE BULUNDU

polis, kazanın bir işyerinin güvenlik kamerası ile kaydedildiğini tespit etti. Görüntüleri inceleyen polis, aracı Yenigün Mahallesi'nde bir sokakta terk edilmiş halde buldu. Plaka kaydında aracın C.Ö.'ye ait olduğu belirlenirken, torpido gözünde H.G. adına kayıtlı bulundurma ruhsatlı tabanca ve bu silaha ait 15 mermi ele geçirildi. Polis, kazaya karışan sürücünün H.G. olabileceğini değerlendirilerek gözaltına aldı. H.G. ifadesinde, kazayı eniştesi C.Ö.'nün yaptığını iddia etti. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, C.Ö.'nün yakalanması için Etiler Mahallesi'ndeki evine baskın yaptı. Adresinde bulunamayan C.Ö., dün saat 05.30'da Asayiş Şube Müdürlüğü'ne giderek teslim oldu. Kazayı kendisinin yaptığını belirten C.Ö., korktuğu için olay yerinden kaçtığını söyledi. Sorgusunun ardından adliye sevk edilen C.Ö. tutuklanırken, hakkında '6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanuna Muhalefet' suçundan işlem yapılan H.G. serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Not. Olay yeri görüntüleri 13 Ağustos'ta

Not: Güvenik kamerası görüntüsü 14 Ağustos'ta

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (1)

------------------------------

-Zanlıların emniyetten çıkışı

-Ekip arabasına yürümeleri

-Araca binip ayrılmaları

-Asayiş dış plan

-Kazaya karışan otomobil

105 MB. 00.55"

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA-DHA)

======================================================

7)BODRUM KALE PROJESİ'NE TEPKİ

BODRUM Kalesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin yıkılarak yeni düzenlemelerin yapılmasını öngören proje, arkeolog, tarihçi ve Bodrumluların tepkisine neden oldu.

Bodrumlu mimarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, 'Muğla Bodrum Kalesi Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon, Teşhir Tanzim ve Mühendislik Projesi kapsamında sergi salonları ve  binaların yıkılarak yeniden düzenlemeye gidilecek olmasına tepki gösterdi. Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan proje Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları'nca onaylandı. Bugün Ortakent-Yahşi Mahallesi'ndeki Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği'nde düzenlenen basın toplantısına İnşaat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğin, Makine Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi Hilmi Geçin, Serbest Arkeologlar Temsilcisi Ayşe Temiz, Mimarlar Odası Muğla Şubesi Başkanı Osman Köseoğlu ile birlikte bazı inşaat mühendisleri ve mimarlar katıldı. Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa, birinci derece Arkeolojik Sit Alanı'nda yapılacak olan yeni projenin 700 yıllık tarihe geri dönülemeyecek şekilde büyük zarar vereceğini öne sürerek "Bu projenin uygulanmaya başlaması demek Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ni ve tarihi yok etmek demektir. Bu nedenle konuyu acil olarak yargıya taşıyarak projenin iptal edilmesini isteyeceğiz. Bu proje yapılırken Bodrum'daki hiçbir arkeolog, mimar ve STK'nın görüşü alınmadığı gibi yeni yapılacak projede tarih açıkça talan edilecektir. Bu proje uygulandığı takdirde anıt eser niteliğindeki, kentimizin simgesi Bodrum Kalesi şimdiki durumuyla kıyaslanamayacak şekilde tanınmaz bir hale gelecektir. Dolayısıyla ülke turizmi ve Bodrum kenti geri dönülmez bir kayba uğrayacaktır. Bu proje, müze alanlarının arttırılmasına yönelik hazırlanmış ise, Bodrum Kalesi bir inşaat sahası değildir. Bodrum'un müze ihtiyacı başlı başına ele alınmalı ve buna uygun bir alan üzerinde planlanmalıdır" dedi.

Türk müzeciliğinin en başarılı ve özgün örneklerinden biri olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Bodrum Kalesi'nin olduğu gibi korunmasını istediklerini söyleyen Kalfa, mevcut binalar üzerinde iyileştirme ve onarım çalışmaları yapılabileceğini belirterek "Uluslararası ödüllü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin sergileme mekanlarının aynen korunması ve kentimizin simgesi Bodrum Kalesi'nin silüetinin bozulmaması gerekiyor" dedi.

Arkeolog Ayşe Temiz ise burada başlayacak kazı ve temel çalışmalarında çok sayıda eserin zarar göreceğini savundu. Temiz, "Yani bu proje şu anda sergilenmekte olan tüm eserlerin yerlerinden oynatılması ile hem yüzeyde hemde yüzeyin altında bulunan binlerce yıllık tarihe büyük zarar verecektir. Bir arkeolog olarak bu projenin nasıl onaylandığına hala inanamıyorum, yargı bu projeyi koruma değil talan projesi olduğuna ve hiçbir kamu yararı olmadığını tespit ederek iptal edeceğine inanıyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------:

-Cevat Kalfa'nın konuşmasından görüntü,

-Ayşe Temiz'in konuşmasından görüntü,

-Kaleden genel detay görüntü.

KJ: Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM Muğla,