DHA YURT BÜLTENİ-15 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-15

DHA YURT BÜLTENİ-15

Denizli'de minibüs devrildi: 1 ölü, 4 yaralı Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde, kavşağa çıkan otomobile çarpmamak için sürücüsünün ani manevra yaptığı minibüs, duvara çarpıp, devrildi.

21.11.2019 16:07

Denizli'de minibüs devrildi: 1 ölü, 4 yaralı

Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde, kavşağa çıkan otomobile çarpmamak için sürücüsünün ani manevra yaptığı minibüs, duvara çarpıp, devrildi. Kazada, minibüsteki Ahmet Özkan (63) öldü, 4 kişi ise yaralandı.

Kaza, saat 13.30 sıralarında, Kumkısık Mahallesi'nde meydana geldi. Aydın'dan Denizli yönüne giden Mehmet Yıldız yönetimindeki 20 BU 710 plakalı minibüs, kontrolsüz kavşakta karşıya geçmeye çalışan Adem Ali Atik yönetimindeki 09 ACK 189 plakalı otomobile çarpmamak için manevra yaptı. Kontrolden çıkan minibüs, yol kenarındaki duvara çarpıp, devrildi. Kazada araçtan fırlayan Ahmet Özkan, öldü, sürücü Yıldız ile Ayşe Yıldız, Yavuz Süleyman Yıldız ve Cennet Yıldız yaralandı.

Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırıldı. Özkan'ın cansız bedeni ise yapılan otopsinin ardından Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nin morguna gönderildi.

Görüntü Dökümü-------------Olay yerinden detaylarMinibüsten görüntülerOlay yerine toplanan vatandaşlardan detay görüntülerSavcının kaza yerinde inceleme yapması

Haber-kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

============================

Çırçır fabrikasında yangın: 1 yaralı

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, çırçır fabrikasında, pamuk sıkıştırma cihazından çıkan yangına müdahale eden işçilerden Hamit Sefer (21), yaklaşık 4 metre yükseklikten zemine düşerek yaralandı. Yangın ise itfaiye ekiplerince büyümeden söndürüldü.

Atatürk Mahallesi Koşukırı Mevkii'ndeki bir çırçır fabrikasındaki bulunan pamuk sıkıştırma cihazı, bugün saat 13.30 sıralarında, henüz belirlenemeyen bir nedenle yanmaya başladı. Cihazdan alevlerin yükseldiğini gören işçi Hamit Sefer, yangına müdahale etmek istedi. Yanan cihazın yanındaki pres makinesinin üzerine çıkarak yangın söndürme tüpüyle müdahale eden Sefer, dengesini yitirince, yaklaşık 4 metre yükseklikten zemine düştü. Yaralanan Sefer, ambulansla, Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İhbar üzerine fabrikaya gelen itfaiye ekipleri, yangını büyümeden söndürdü.Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü-------------Yangından görüntü İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesiÇalışanların pamukları kelterlerle tahliye etmesi

Haber- Kamera: Doğan ÇİZMECİ/ TURGUTLU (Manisa),

============================

4 Korelinin öldüğü kazada 'hatalı yol ve kavşak' iddiası Antalya'nın Kemer ilçesi yakınlarındaki Phaselis Antik Kenti kavşağında meydana gelen kazada, Güney Koreli 4 turistin ölümünün ardından açılan dava sürüyor. Şikayetçi avukatı mahkemeye, yolun ve kavşağın kusurlu olduğuna dair dilekçe verdi.Kaza, 3 Mayıs 2018 günü öğle saatlerinde, Antalya-Kemer karayolu Phaselis Antik Kenti kavşağında meydana geldi. İçinde Güney Kore uyruklu 8 turist bulunan Hwanyun S.'nun idaresindeki 07 CTS 37 plakalı minibüs, Tekirova Mahallesi Phaselis Antik Kenti kavşağında, Ergün Erdem'in kullandığı 07 GA 670 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle devrilen minibüste bulunan Güney Koreli turistlerden 4'ü olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada otomobil sürücüsü Erdem E. ile minibüste bulunan 4 kişi yaralandı.Kazaya ilişkin Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, hayatını kaybeden turistlerden Kim Jung Hee'nin çocukları Son Eul Hong ve Son Il Yong'un avukatı Özer Köseoğlu, Adli Tıp'ın sanık sürücü Ergün E. için verdiği tali kusur raporunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yolun fiziki yapısı ve aşırı hızlı olması nedeniyle Ergün E.'nin asli kusurlu olması gerektiğinin altını çizen Özer Köseoğlu, "Adli Tıp Kurumu iki temel hata yapmıştır. Birincisi, Ergün E.'nin hızı konusunda yaptığı tespit, diğeri ise yolun yapısal bozukluğunun dikkate alınmamasıdır. Kaza yerinde yaptığımız araştırmada, 'dur' işaretinin olduğu noktadan yola bakıldığında sanık sürücülerden Hwanyun S.'nun söz konusu çukur nedeniyle gelen arabaları yeterli mesafeye kadar görememesidir" dedi.Kemer yönünden Kumluca istikametine giderken, Phaselis Antik Kenti'ni görmek adına kavşağa girildiğinde yolun sağ tarafı kontrol edilerek karşıya geçilmesi gerektiğini kaydeden avukat Köseoğlu, "Ancak yolun sağ tarafına bakıldığında otobüs durağı görülmektedir. Durağın ilerisinde ise bir taş kütlesi bulunmaktadır. Bu nedenle yol aşağıya doğru eğimlenmektedir. Bu noktadan sonrası ise sürücüler tarafından görülmemektedir. Söz konusu kavşaktan yola bakıldığında en fazla 100 metre civarında bir mesafenin görülebileceği gözlenmiştir. Kavşaktaki bir sürücü karşıya geçiş manevrasına başladığında, görüş imkan ve kabiliyeti bakımından yol boş, geçişi uygun olarak değerlendirebilir. Ancak aşağı yönden gelen sürücü aşırı süratliyse kavşaktan yol boş diye hareket eden karşıya geçiş manevrasına başlayan sürücüyle yol ortasında çarpışacaktır. Dolayısıyla kavşağın yeri hatalıdır. Özellikle oradan ilk defa geçen, yolu ve bölgeyi tanımayan bir yabancının böyle bir durumu yaşama ihtimali çok daha kuvvetlidir" diye konuştu.Duruşma ertelendi.

Görüntü Dökümü--------------Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

HABER: Süleyman EKİN/ANTALYA,

============================

Evinin bahçesinde Roma döneminden kalma taş buldu İzmit'te, evinin bahçesindeki merdiveni kıran A.Ş. (52), molozları toplarken, üzerinde işlemeler olan taş bulunca tarihi olabileceğini düşünerek, polise haber verdi. Bölgeye polislerle gelen Müze Müdürlüğü ekipleri, Roma döneminden kaldığı sanılan taşı incelemek üzere aldı.İzmit'in Yenidoğan Mahallesi'nde yaşayan A.Ş., ağaç kökleri nedeniyle üzerinde çatlaklar olan bahçesindeki merdiveni yeniden yapmak için kırdı. A.Ş., bahçeden molozları topladığı sırada, merdivenin altından, üzerinde işlemeler olan taş çıktığını fark etti. Bunun üzerine A.Ş., taşın tarihi olabileceği düşüncesiyle polise haber verdi. Bölgeye gelen Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne bağlı tarihi eser uzmanı ekip, bahçede inceleme yaptıktan sonra Kocaeli Müze Müdürlüğü'ne bilgi verdi. Müze Müdürlüğü'nün uzman ekibi de bölgeye gelerek, taşın ortaya çıktığı alanda incelemelerde bulundu. Ekiplerin incelemesinde, bölgede başka tarihi eser olmadığı belirlendi. Merdivenin altında bulunan ve Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen, üzeri işlemeli taş parçası, Müze Müdürlüğü ekibince incelenmek üzere götürüldü.

Görüntü Dökümü-------------Taşın bulunduğu evden görüntülerEkiplerin incelemeleriTaşın görüntüsüEkipler tarafından taşın götürülmesiDetay

HABER: Selda Hatun TAN-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),

============================

İngiliz turistleri taşıyan gemi Alanya'ya demirledi

Antalya'nın Alanya ilçesinde çoğunluğu İngiliz vatandaşı 1401 yolcunun bulunduğu 'Marella Dream' adlı lüks kruvaziyer, limana demir attı. Kıbrıs'ın Limasol Limanı'ndan hareket eden 'Marella Dream' adlı Malta bayraklı gemi, çoğunluğu İngiliz vatandaşı 1401 yolcu ve 608 mürettebatıyla sabah saatlerinde Alanya Limanı'na demir attı. Gemiden inen yolculardan bazıları şehir turuna katılmak için limana gelen otobüslere bindi. Bazıları da Alanya'nın tarihi ve doğal güzelliklerinin bulunduğu yerleri yaya olarak gezmeyi tercih etti. Lüks geminin akşam saatlerinde Alanya'dan Marmaris'e hareket edeceği belirtildi.

Görüntü Dökümü-------------Gemiden genel görüntüGemiden inen turistlerden detayGemiden genel görüntüTuristlerden detayGemiden detayDetaylar

HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),

============================

Eczanede eline aldığı uyuşturucu yan etkisi bulunan ilacı yuttu Ordu'nun Ünye ilçesinde, eczaneye giren Emre Ö., (36) yeşil reçete ile kas ve eklem ağrılarının tedavisi için verilen, uyuşturucu yan etkisi bulunan ilacı, bakmak bahanesiyle eline aldığı sırada yuttu. Şikayet üzerine polis tarafından gözaltına alınan şüpheli ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.Olay, dün Ünye ilçesi Liseler Mahallesi'ndeki eczanede meydana geldi. Emre Ö., girdiği eczanede yeşil reçete ile kas ve eklem ağrılarının tedavisi için verilen ve uyuşturucu yan etkisi bulunan, gabapentin etken maddeli ilacı almak istediğini söyledi. Eczanenin mesai bitimi nedeniyle kapalı olduğunu söyleyen kalfa Ayşenur Balakcı, Emre Ö.'yü nöbetçi eczaneye yönlendirdi. Rafta yerini gösterdiği ilaç kutusunu görmek istediğini söyleyen Emre Ö., kalfanın eline aldığı kutuyu aniden alarak tabletten bir hapı yuttu. Şüpheli ardından koşarak eczaneden ayrıldı.Kalfanın haber vermesi üzerine polis ekiplerince kısa sürede yakalanan şüpheli gözaltına alındı. Polisteki sorgusunda kas rahatsızlığı bulunduğu yönünde ifade veren Emre Ö., kronik ağrıları nedeniyle 2 yıldır ilacı kullandığını, doktora gidemediği için de ilacı reçeteye yazdıramadığını öne sürdü. Şüpheli savcılık kararı ile ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olay anı eczanenin güvenlik kamerasına yansıdı.Eczacı kalfası Ayşenur Balakcı, şüphelinin reçetesi olmadığı halde bir ilacı almak istediğini belirterek, "Bir anda rafa yöneldi ve ilaç kutusunu alarak içinden bir hapı yuttu. Önceden gelip keşif yaptığını düşünüyorum. Çünkü ilacın rafta nerde olduğunu anında gördü. Kutuyu eline alır almaz da hapı yuttu" dedi.

Görüntü Dökümü--------------Eczane detayları-İlça detayları-Kalfa Ayşenur Balakcı ile röp.-Güvenlik kamerasında şüphelinin görüntüleri

Haber-Kamera: Turgut DAĞDEVİREN ORDU-DHA

===========================

Feyzioğlu: CHP'nin genel başkanlığı benim meselem değil

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu CHP'li bir siyasetçinin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret ettiği ve Erdoğan'ın da ona "CHP'nin Genel Başkanı olmalısın" dediği söylentileri ile ilgili, " Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı kim olur, genel başkanı ne der, ne zaman değişir ya da bir başka siyasi partinin içişinde ne olur, bu benim meselem değil. Benim meselem olsa olsa size derim ki Cumhurbaşkanı CHP'nin içine karışamaz. Ben bunu demiyorum, bunu CHP'liler söylesin, bu benim meselem değil" dedi.

Erzincan'da çeşitli ziyaretlerde bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Erzincan Barosu'nda basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Feyzioğlu Adli Yargı Reform Paketi ile ilgili yaptığı açıklamasında, "Adil yargılanmak istiyorsak, ben sırtımda tonlarca yük taşırım, nereye gitmem gerekiyorsa oraya giderim. Beni külliyeye gitmekle eleştirenler, bu yargı reformu strateji belgesi, biz içerisinde olmasaydık nasıl çıkardı. Bu yargı reformu paketi biz aktif olarak katılmasaydık, Türkiye'yi birleştiren bir paket olarak nasıl çıkardı. Kamuoyu anketlerine giriniz, halkımızın yüzde 80'nin yargı reformundan umutlu olduğunu görüyoruz. Ciddi bir oran veriyorum sizlere. Yargıya güveninin istediğimiz boyutların çok altında olduğu bir dönemde yargı reformu strateji belgesinin açıklanmasıyla vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 80'nin umut içerisinde bir beklentiye girmesi güzel değil mi? Bu beklentinin takibinin yapılması doğru değil mi? Şimdi kim neye itiraz ediyor, somut bir şey söylemek lazım, somut bir şey yok. O zaman önce çıkmaz dediler sonra küçümsediler, sonra çıktı şimdi yok saymalar. Halbuki gelin hep birlikte vatandaşımız için, şu güzel ülke için, meslektaşlarımız için güzel işler yapalım. Siyasi parti ideolojilerini bir kenara bırakalım, siyasi particilik yapmak isteyenler için siyasi partiler orada, oralarda yapsınlar. Baroda siyasi particilik kimse yapmasın. Siyasi parti üyesi olabilirsiniz, siyasi partilere oy vereceksiniz, siyasi partilere gönlünüzü vermiş olabilirsiniz ama size avukatlar siyasi particilik yapın diye oy vermediler, siyasi particilik yapın diye sizleri buralara getirmediler. Buraları siyasi partilere atlama tahtası olarak size takdim etmediler. Siz koltuktan güç almayacaksınız, koltuğa hizmet ederek, koltuğa hizmet edeceksiniz, koltuk sizinle büyüyecek, siz koltukla büyümeyeceksiniz" diye konuştu.

'2021'E DAHA VAR'Başkan Feyzioğlu bir gazetecinin 12 baro başkanının istifasını istediği sorusu üzerine ise şunları söyledi: "2021'e daha var. Allah'ın izni ile aday oluruz. Arkadaşlarımızla oturur, konuşuruz. Anadolu ne istiyor? Biz bütün gücümüzü, bütün hizmetimizi avukatlara verdik. Anadolu Baroları'na verdik. Kendine 'büyük' diyen sayısı kalabalık olan barolarda da doğrudan doğruya meslektaşlarımızın hizmetine sunduk gücümüzü. Vatandaşımızın hizmetine koştuk. Türkiye'de sokaklarda yürüdüğümüzde bizi tanımayan kalmadı neredeyse. Neden çünkü biz bir ekip olarak hukukun üstünlüğü mücadelesi yaptık. Dertlinin yanında olduk. Sorunlunun yanında olduk. Onların iyiliği için, onların refahı için çalıştık. Türkiye'nin herhalde tarihinde baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin halk tarafından bu kadar tanınıp ve halk tarafından bu kadar bağrına basıldığı başka dönem olmamıştır. Arkadaşlarımızla birlikte bundan gurur duyuyoruz. 12 baromuzu saygı ile karşılıyorum. Takdir kendilerinindir. Onların kanunu kullanarak ileri sürdükleri bir talep vardır. Biz de dedik ki kanuna uygun bir talep değildir. Türkiye Barolar Birliği'nin takdir yetkisi vardır. Bunu kullandık. Yani şöyle düşünün Mecliste erken seçim istenebilir mi istenebilir. Her erken seçim istendiğinde kabul görüyor mu? Görmüyor. Üstelik bizim kanunumuza göre erken seçim yok. Yani milletvekili erken seçimi olabilir ama bizim erken seçimimiz yok. Farklı görüşlerdeysek o görüşte farklı görüşlerde olanlar için idari yargı yolu açıktır. İdari yargıdan kaçmaya gerek yok. Buyursunlar idari yargıya gitsinler. Bana genel kuruldan kaçıyorsun diyorlar. Hayır ben barolarımızın selameti, yönetimde istikrar ve şu an vatandaşımızın ve avukatların en ufak bir şekilde gündemi olmayan bir konuda hizmeti aksatacak, hizmetin aksatması amaçlanan bir sürecin önünü tutuyorum. Yargı reformu paketler halinde çıkarken biz vatandaşın ve avukatın ihtiyacı için mi koşalım? Yoksa sırf birileri bir sene sonra yapılacak olan seçimlerde meslektaşları tarafından 'Sen bugüne kadar avukatlık için ne yaptın? diye sorulduğunda verecek cevabı olmadığından ve seçilemeyeceklerini bildiklerinden bizi bir seçime götürmek istiyorlar. Bununla mı uğraşalım? Ben bu 12 sayın baromuza diyorum ki, yönetimlerine ve sayın başkanlarına bir sene sonra sizin seçiminiz var. Benden ve bizim seçimimizden önce, acelenizi anlıyorum. İnsani olarak, diyorsunuz ki bizim bir sene sonra seçilme ihtimalimiz yok. Çünkü biz bugüne kadar mensuplarımıza hiçbir hizmet veremedik. Hizmeti Barolar Birliği verdi. Hiç hizmet veremediğimiz için biz sürekli Barolar Birliğine çattık. Barolar Birliği'nin şusu busu dedik. Biz üstümüze düşeni yapamadık. Bu yüzden bizi avukatlar bir daha seçmeyecek. Seçilemezsek de barolar birliğine aday olamayacağız. O yüzden henüz görevdeyken son aylarımızda biz Türkiye Barolar Birliği'nde olağanüstü seçim yaptıralım da şu ara gelelim koltuklara oturalım diyorlar. Avukatların derdi bu değil. Gündem bu değil. Gündemimiz bambaşka, gündemimiz bizim hizmettir. Her zaman hizmet olmuştur gündemimiz bizim."

'SİYASET YAPMIYORUM VE SİYASET DÜŞÜNMÜYORUM'CHP'li bir siyasetçinin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret ettiği ve Erdoğan'ın da ona "CHP'nin genel başkanı olmalısın" dediği söylentilerle ilgili Feyzioğlu şöyle konuştu: "İsmail Saymaz dün beni aradı ve 'Senin ismin üzerinde de konuşuluyor' dedi. Orhan Uğuroğlu bey aradı duayen gazeteci ve ben dün bir baktım haber kanallarına yine adım geçiyor. Neymiş sayın Rahmi Turan şok şok diye bir haber Cumhurbaşkanı bir CHP'li yi davet etti dedi ki seni gel CHP Genel Başkanı yapayım. Cümle bu. Bu CHP'li kim kim kim acaba. Buyur söyle, gazetecilik bunu söylemeyi gerektirir. Hemen üstünde de konuyla tamamen bağlantısız bir şekilde yargı reformunu Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı ile iyi ilişkiler içerisinde çıkarttı. Ama Sözcü gazetesi yazarları hala yargılanıyor. Yargı reformu yargılanmalar olmasın diye mi çıktı. Yargı reformu adil yargılanma olsun diye çıktı. Bir bekle sonucunu gör. Dolayısıyla birbiriyle tamamen ilgisiz, iki konuda yazılmış bir yazının iki parçasında bir yer adım geçiyor. Cumhurbaşkanı'nın külliyeye davet edip seni CHP Genel Başkanı yapalım dediği iddia edilen yerde tabii ki ismim yok. Ama okuyan herkes yukarıda Metin Feyzioğlu ismi geçti ya 'Hah diyorlar Metin Feyzioğlu' Hemen arkasından aynı dakikalarda İsmail Küçükkaya bir tweet atıyor 'Bunu kim diyor acaba' Rahmi Bey'in yazısıyla Türkiye'de gündem olmuyor. O tweetler retweetlenerek Türkiye'ye yayılıyor. Dikkat buyurun bir saat içerisinde arkadaşlarımız tespit ettiler, binin üzerinde robot trol hesabı bu kişi Metin Feyzioğlu diye başlıyor.  Ben CHP üyesi değilim arkadaşlar bir tartışma yapılacaksa, o tartışmanın konusu olacak insanların öncelikle CHP'nin kayıtlı üyesi olması lazım. Metin Feyzioğlu ile ne alakası olabilir bunun haber kanalları Metin Feyzioğlu'nu konuşuyor bu kişi Metin Feyzioğlu'mu niye Cumhurbaşkanı ile görüşüyor diye. Cumhurbaşkanı ile görüşen herkesi dahil mi edeceksiniz? Amaç başka bu amaç şudur, Sayın Cumhurbaşkanı 'Türkiye'nin karşı karşıya olduğu büyük senaryolar ve saldırılar karşısında Türkiye ittifakını oluşturmalıyız' dedi. Bu Türkiye ittifakının oluşması noktasında da yargı reformu strateji belgesini Türkiye Barolar Birliği'nin tüm baroların ve toplumun tüm kesimlerinin aktif katılımıyla hazırlanması bir şekilde sağlandı.Yargı reformu hazırlık süreci, Türkiye ittifakının nasıl gerçekleşebileceğinin bir emsalidir, onun tezahürüdür ve biz de sahaya aktif şekilde girdik, çalışmamızı ortaya koyduk. Milli konularda Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında olduğumuzu koşulsuz ispatladık. İspata ihtiyaç yok, her zaman milli konuda Türkiye Cumhuriyeti'nin yanındayız, son saldırılarda da yanında olduk. Şimdi niyet şudur; bu robot ve trol hesaplarının ki bunların çoğunun ben PKK, FETO ve DHKP-C kara propaganda mekanizması tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Sayın Rahmi Turan iyi niyetli bir şekilde yazmıştır, İsmail Küçükkaya benimle ilgisiz retveetlemiştir. Muhtemeldir ki fırsatçı kara propaganda mekanizması buradan Feyzioğlu'na vuralım demişlerdir. Amaç şudur. CHP'ye oy veren, milyonlarca vatansever, cumhuriyetçi, Atatürkçü, terör örgütlerinden nefret eden, terör örgütlerine mesafe koyan vatandaşımız var. Türkiye ittifakı gelin herkes AK Partili olsun ittifakı değil, Türkiye ittifakı milli meselelerde gelin birlik olalım çağrısı. Bu çağrıyı yapan Metin Feyzioğlu'nun ismini cumhurbaşkanının müdahalesi ile CHP Genel Başkanlığı'na oynuyor şeklinde pazarlamak, takdim etmek, beni dinleyen milyonlarca insanın öfkelenmesini sağlamak için, dinlememeden tepki vermesini sağlamak için, bu sebeple FETÖ bunu yaydı, PKK, DHKP-C bunu yaydı. Şöyle ki mikron kadar buna niyeti olan bir insan olsaydım. Derdim ki Sayın Muharrem İnce gibi CHP'nin içine hiç kimse karışamaz. Bakın ben diyorum yazın; CHP'nin içinde ne oluyor ve ne olacak beni ilgilendirmiyor. Net söylüyorum size ben siyaset yapmıyorum ve siyaset düşünmüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı kim olur, genel başkanı ne der, ne zaman değişir ya da bir başka siyasi partinin içişinde ne olur, bu benim meselem değil. Benim meselem olsa olsa size derim ki Cumhurbaşkanı CHP'nin içine karışamaz.  Ben bunu demiyorum, bunu CHP'liler söylesin, bu benim meselem değil. Herhalde en açık ispat budur, ismimin bu işin içine karıştırılmasının sebebi de vatansever, Atatürkçü ve terör örgütlerine mesafe koyan CHP'nin milyonlarca seçmeninin Metin Fevzioğlu'na öfke duyup, onun söylediklerine, onun milli birlik çağrısını dinlememesini sağlamaktır. Bir algı operasyonu yürütülmüştür dün. Ama bu algı operasyonu da diğer operasyonlar gibi dün şükürler olsun ters tepmiştir."Feyzioğlu'nun Erzincan ziyaretine Ağrı Baro Başkanı Mehmet Salih Aydın, Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan, Iğdır Baro Başkanı Serkan Gültekin de katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Feyzioğlu ve baro başkanlarının görüntüsü-Feyzioğlu'nun açıklamasıHaber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-15 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement