Gezi otobüsü kaza yaptı: 11 ölü, 46 yaralı (2) (YENİDEN)
ANKARA'dan Bursa Uludağ'a geziye gidenlerin içinde bulunduğu otobüs yol kenarındaki ağaca çarptı. Kazada ilk belirlemelere göre 11 kişi öldü, 46 kişi yaralandı.
Kaza sabaha karşı Eskişehir- Bozüyük karayolu Batıkent Mahallesi'nde meydana geldi. Ankara'dan Uludağ'a geziye gidenleri taşıyan 'Kartallar Gezi Eş Dost Turizm Acentesi'ne 06 FL 644 plakalı otobüs, Eskişehir kent merkezini geçtikten hemen sonra yol kenarındaki ağaca çarptı. Kazada, otobüste bulunanlardan ilk belirlemelere göre 11 kişi öldü, 46 yaralandı. İtfaiye ekipleri otobüsteki yaralıları ve ölenleri araçtan çıkardı. Yaralılar ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılırken, ölenlerin cenazeleri de hastanelerin morguna götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------
-Otobüsten ve ambulanslardan görüntüler
-Cesetlerden ve ekiplerin çalışmaları
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK/ESKİŞEHİR,
================================================================
(ÖZEL) Teğmen Karlı, kadın korucuları eğitip, 'Ejder' komandolarla operasyona çıkıyor
BİNGÖLLÜ güvenlik korucusunun kızı Teğmen Sümeyra Karlı, Van İl Jandarma Komutanlığı'nın tek kadın subayı. Bölgedeki kadın koruculara silahlı eğitim veren Teğmen Karlı, PKK'lı teröristlerin korkulu rüyası olan Jandarma Komando Taburu'ndaki 'Ejderler' bölüğünün de tim komutanı olarak, kar, tipi demeden operasyonlara çıkıyor. Babasının emekli köy korucusu olması ve sokakta gördüğü üniformalı askerlerden dolayı asker olmaya kar verdiğini belirten 28 yaşındaki Teğmen Karlı, " Bingöl'ün ilk kadın subayıyım. Jandarma üniforması giymekten gurur duyuyorum" dedi.
Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde çok başarılı kadın subay ve astsubaylar bulunuyor. Bu subaylardan biri de Van Jandarma Komutanlığı'nda görev yapıyor. İl Jandarma Komutanlığı'nın gözbebeği olan Teğmen Sümeyra Karlı, Bingöl'ün Solhan İlçesi'nde dünyaya geldi. Babası emekli köy korucusu, annesi ev kadını olan Teğmen Karlı, ilk ve orta okulu Solhan'da okudu. Karlı, lise öğrencisiyken köy korucu olan babası ve sokakta gördüğü üniformalı askerlerden etkilenip, asker olmaya karar verdi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Yönetici Asistanlığı Bölümünü bitirdikten sonra girdiği astsubaylık sınavlarını başarıyla kazanan Teğmen Karlı, 1,5 yıllık eğitiminin ardından 2010 yılında Jandarma Astsubay rütbesiyle mezun oldu ve yıllarca hayelini kurduğu üniformasını giymeyi başardı.
VAN JANDARMANIN İLK KADIN SUBAYI
Türkiye'nin çeşitli kentlerinde istihbarat, asayiş tim komutanlığı, karargah, Doğu'da ise iç güvenlik tim komutanlığı görevlerinde bulunan Karlı, 2013-2014 yıllları arasında 6 ay süreyle Bosna Hersek Eufor Butmir Camp'ta da görev yaptı. 2015 yılında Diyarbakır Jandarma Komutanlığı'nda iç güvenlik tim komutanı olarak çalışırken muvazzaflık sınavına giren Karlı, 2016 yılında girdiği bu sınavı da kazanarak Ankara Beytepe'de bulunan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nden 2017 yılında subay olarak mezun oldu. ve Van Jandarma Komutanlığı'na ilk kadın subay olarak atandı.
'EJDERLER'İN VE KADIN KORUCULARIN KOMUTANI
Van'da 7 aydır görev yapan Teğmen Karlı, bir taraftan astsubaylık yolu açılan kadın koruculara silahlı eğitim verirken, diğer yandan da terör örgütü PKK'nın korkulu rüyası olan Jandarma Komando Taburu'ndaki 'Ejderler' bölüğünün tim komutanı olarak operasyonlara çıkıyor. 'Ejderler' olarak anılan ve 4 timden oluşan komandolarla sabah sporu yapan Teğmen Karlı, komutanlarından emir aldıktan sonra da zırhlı araçlarla operasyon yapılacak bölgeye intikal ediyor. Kar kalınlığının yarım metreyi bulduğu Van kırsalında, PKK'lı teröristlere karşı arazide arama-tarama faaliyetlerinde bulunan ve beyaz kamuflajlarıyla eli tetikte sürekli gözetleme yapan, emrindeki askerlere talimat veren Teğmen Karlı, duruşu ve kararlılığıyla da göz dolduruyor.
GURUR DUYUYORUM
Jandarma subayı olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Teğmen Karlı, ailesine de bu gururu yaşattığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Teğmen Karlı, "Memleketim Bingöl'ün ilk kadın subayıyım. Benden sonrakilere de rol model oldum. Bu başarıdan sonra memleketimde diğer bölgelerde yaşayan arkadaşlarımdan çok fazla başvuru oldu. Beni arıyorlar. 'Biz de bu mesleği yapmak istiyoruz?, Nasıl başarırız' diye soruyorlar. Bu mesleği tercih etmeleri, bunun için bana teşekkür etmeleri gerçekten gurur verici. Buna en yakın örneklerinden biri de ailem. Küçük erkek kardeşim de benden sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde uzman çavuş olarak görev yapıyor" dedi
'ÜNİFORMAYI GİYİNCE CİNSİYETİNİZDEN ÇOK, İŞ AŞKINIZ ÖN PLANA ÇIKIYOR'
Askerliğin cesaret, kararlılık ve dayanıklık istediğini anlatan Karlı, şöyle konuştu: "Kabul etmek gerekir ki şartları zor bir meslek. Okulda çok ağır eğitimlerden geçiyorsunuz. Atış, spor, disiplin anlayışı kazanma, itaat etmeyi öğrenme, tertip, düzen, meslek eğitimleri, 7/24 mesai mefhumu gözetmeksizin fedakarca çalışmalısınız. Çünkü bu işin kadını, erkeği yok. Asker olmayı seçtiyseniz tüm zorlukları göze aldınız demektir. Bunların yanı sıra toplumda genel kanı olarak erkek egemenliğinde ve erkek işi olarak görülen bir işi yapmaya kalkışmak da bir kadın subayı olarak cesaret ister. Ama inandığım güzel bir söz var; 'Ömür boyu mutlu olmak istiyorsanız, sevdiğiniz işi yapın'. Sevdiğim, gururla üniformasını taşıdığım, ülkeme ve halkıma hizmet imkanı bulduğum, onurlu bir işi yaptığım için de görevler sırasında karşılaştıklarım ve yaşadıklarım bana asla zor gelmiyor. Bugüne kadar hiç isyan etmedim."
"Bu üniformayı giyince cinsiyetinizden çok iş aşkınız ön plana çıkıyor" diyen Teğmen Karlı, şunları söyledi: "Jandarma Teğmen olarak kimi zaman jandarma komutanlığımızın sosyal faaliyetlerine, kimi zaman kadın korucularımıza eğitim verip, askerlemizle birlikte yol uygulama faaliyetlerine katılıyorum. Tabi, emrimde olan komando birliğiyle terörle mücadele çalışmalarımız da devam ediyor. Emrimdeki askerlerle zaman zaman kırsal alandaki operasyonlara da katılıyoruz. Ülkenin en ücra köşelerinde bile birliği olan bir teşkilatımız var. Haliyle jandarma olarak çok geniş bir yelpazede faaliyet sürdürüyoruz. Terörle mücadeleden, iç güvenlikten, emniyet ve asayiş ile sosyal sorumluluk projelerine kadar çok çeşitli faaliyetlerde görev alıyoruz. Sorumluluk alanlarımız itibariyle kırsalda görev yapıyoruz ve sürekli devriyeler düzenleyerek köylerde ikamet eden vatandaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Jandarmada astsubaylarımızın yanı sıra, çalışmalarımızda en önemli yardımcılarımızdan biri de bölgeyi ve halkı iyi tanıyan güvenlik korucularımızdır. Mesleki anlamda gelişmeleri için de sürekli eğitim veriyoruz."
ŞİDDET MAĞDURU BİR KADINI KURTARDIM
Görevi sırasında şiddet mağduru bir kadınla ilgili yaşadığı olayı da anlatan Teğmen Sümeyra Karlı, "Hakkında koruma kararı verilen bir kadının olayını hiç unutmam. Kadın, yapmaması gereken bir şeyi yapıp, evden uzaklaştırma kararı bulunan birlikte yaşadığı kişiyi evine almıştı. Eve aldıktan bir süre sonra aralarında çıkan taştırma sonucu da adam yine kadını darp etmeye başlamış. 156'ya gelen ihbarla emrindeki askerlerle birlikte hemen olay yerine intikal ettik. Erkek, aşırı alkollü olduğu için olaya müdahale etmek pek de kolay olmamıştı. Kadın kaçıp odaya kapanmıştı. Erkek de kapıda bekliyordu ve kadını almama müsade etmiyordu. Ben de kadını pencereden kurtarmıştım. Bir kadın olarak şahit olduğum bu olay beni çok etkilemişti" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
Teğmen Sümeyra Karlı'nın görüntüsü
-Teğmen Sümeyra Karlı sorumlu olduğu timin görüntüsü
-Araziden görüntü
-timin arazide intikali
-Teğmen Sümeyra Karlı ile röp.
-detaylar
Haber-Kamera: Behçet DALMAZ- Orhan AŞAN/VAN, -
===========================================================
Karadeniz Sahil Yolu'nda heyelan
GİRESUN'un Keşap İlçesi girişinde meydana gelen heyelan nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu bir süre trafiğe kapandı.
Heyelan, saat 08: 00 sıralarında Keşap ilçe girişinde meydana geldi. Yol kenarında yer alan yamaçta meydana gelen heyelanda toprak, taş duvar ile yaya kaldırımına ait beton blok karayoluna düştü. Toprak kaymalarının devam ettiği alanda karayolları ve itfaiye ekipleri de çevrede önlem aldı. Heyelean ve sonrasındaki çalışmalar nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu bir süreliğine trafiğe kapatıldı. İtfaiye ekipleri su sıktığı yamaçtaki toprak ve taş kütlelerini tehlike oluşturmaması için indirmeye çalıştı. Bu sırada karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu.
Çalışmanın ardından Karadeniz Sahil Yolu Giresun-Keşap karayolunda ulaşım tek şeritten kontrollü verilmeye başlandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Heyelan bölgesi detayları
Araç kuyrukları
Haber-Kamera: GİRESUN-
===============================================================
Canlı bomba sanılan Suriyeli kız, kaçırılmayı bekliyormuş
ADANA'da, cami önünde yüzünü eşarpla gizleyip sırt çantasıyla yol kenarında şüpheli hareketler yapan 20 yaşındaki Suriyeli genç kız, 'Canlı bomba' olabileceği düşünülerek ihbar edildi. Sevk edilen ekiplerin bulduğu genç kız, aynı bölgede kaçırılan ablasını kurtarmak için kendisinin de kaçırılmasını beklediğini ileri sürdü.
Olay, merkez Seyhan ilçesi Güney Kuşak Bulvarı üzerinde meydana geldi. Bölgede bulunanlar kaldırımda sırt çantalı, yüzünü gizleyip sürekli saatini kontrol eden genç bir kızın tedirgin hareketlerinden şüphelinin 'Canlı bomba' olabileceğini düşünerek polisi aradı. Ülkelerindeki iç savaştan kaçan Suriyeliler'in yoğun olduğu bölgede 'Canlı bomba' eylemi olabileceği ihbarı üzerine polis, alarma geçti. Bulvara çok sayıda resmi ve sivil polis sevk edildi.
"KAÇIRILMAYI" BEKLİYORMUŞ
Kısa sürede bölgeye gelen polisler, kaldırımda bekleyen Suriyeli kızı bulup üst araması yaptı. Çantasında günlük kıyafetler bulunan genç kıza polis tercüman yardımıyla neden yüzünü gizlediğini sordu. İsmi açıklanmayan Suriyeli kız, Adana'da oturdukları bölgede sürekli Suriyeli genç kızların Halep'e kaçırıldığını, birkaç gün önce ablasının da aynı yöntemle arabaya bindirilip kaçırıldığını ileri sürerek, şöyle dedi:
"Yanıma birkaç parça eşya aldım. Ablamı kaçıranlar, bizim kardeş olduğumuzu anlamasın diye yüzümü gizledim. Belki beni de kaçırırlar, ablamın yanına giderim diye düşündüm. Onu çok özledim kurtarmak istiyorum."
Genç kız, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Ancak polis ailesinin ablanın kaçırıldığına yönelik herhangi bir şikayeti olmadığı, Adana'da da son aylarda sadece 19 yaşındaki bir Suriyeli kızının kaçırıldığına yönelik ihbar yapıldığı bildirildi.
Genç kızın ifadesi ile ilgili iddialar araştırılıyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Yüzü kapalı Suriyeli kızın görüntüsü
Polislerin arasında konuşması
Çevredeki kalabalığın görüntüsü
Sırtındaki çanta
Polis araçlarının görüntüsü
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
=============================================================
Kayserili 6 Türk işadamı gözaltına alındıkları İsrail'de kefaletle salıverildi
İSRAİL'de dün öğle saatlerinde Mescidi Aksa'da Türk bayrağı açıp fotoğraf çektirdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan, aralarında MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı ve Kayseri Ticaret Odası Başkanvekili Celal Hasnalçacı ile 4 işadamının bulunduğu grup, dün gece geç saatlerde salıverildi. Gruptaki işadamlarının yarın İsrail'de mahkemeye çıkarılacakları ifade edildi.
Kayseri'den 18 Ocak'ta Kudüs'e giden MÜSİAD Kayseri Şubesi ekibi rehberleri Süleyman Borazan öncülüğünde 6 Türk işadamı ve kafilede bulunanlar MÜSİAD Kayseri yazılı bir döviz ile Türk bayrağıyla Mescidi Aksa önünde cuma namazını kıldıktan sonra fotoğraf çektirdi. İsrail polisi kalabalık Kayseri grubundan MÜSİAD Şube Başkanı Nedim Olgunharputlu, Kayseri Ticaret Odası Başkan Vekili, aynı zamanda MÜSİAD 4'üncü dönem eski başkanı Celal Hasnalçacı, Kayseri İmam Hatipliler Derneği (KİMDER) Başkanı Ahmet Yurtlu ile işadamları;Y Fatih Çelik, Şaban Andaç, ve Necati Ayrancı'yı El Halil Kapısı yakınlarındaki Davit Polis merkezine götürerek, gözaltına aldı. Olayın Kayseri'de duyulması ardından TOBB ve MÜSİAD Genel Merkezleri aracılığıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binalı Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kayserili Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki konudan haberdar edildi. Yapılan diplomatik girişimlerin ardından 6 Kayserili işadamı gece yarısı kefaletle salıverildi. 6 Kayserili işadamı, yarın İsrail'de mahkemeye çıkarılacak.
MÜSİAD Kayseri Şubesi tarafından yapılan açıklamada, bu konudaki çabaları nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm ilgililere teşekkür edildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Kudüs'ün özgürlük meselesinde Türkiye'nin gururlu ve vakur duruşunu sergileyen MÜSİAD heyetine, aileleri ve yakınlarına 'Geçmiş Olsun' dileklerimizi iletiriz. Baskı ve zulüm altındaki Müslümanlar'ın mücadelesine destek olmak; imanımızın gereğidir. İşadamları olarak bugün olduğu gibi bundan sonra da haksızlıklara karşı mücadelemiz devam edecektir."
Görüntü dökümü
----------------------
-
Haber: Oktay ENSARİ/KAYSERİ, -
===================================================================
Katalog evlilik yapan hakim- savcının 15 yıl hapsi istendi
HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde görev yaparken FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen hakim Fevziye Melis Kılıç ile savcı Mehmet Kılıç'ın Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılanmasında, 15 yıla kadar hapisleri istendi. İtirafçı olan hakim ve savcının ifadelerine göre katalog evlilik yaptıkları iddia edilen tutuklu Mehmet Kılıç ile tutuksuz Fevziye Melis Kılıç suçlamaları kabul etmedi.
Darbe girişimi sonrası Yüksekova Adliyesi'nde görevli Mehmet Kılıç ile eşi Fevziye Melis Kılıç, 16 Temmuz 2016 günü gözaltına alındı. FETÖ üyesi olduğu iddia edilen çift adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Savcı Mehmet Kılıç ile Hakim Fevziye Melis Kılıç, 29 Kasım 2016 tarihli karar ile meslekten ihraç edildi. ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen Mehmet Kılıç, 14 Ağustos 2017 tutuklanarak cezaevine kondu. Kılıç çifti hakkında hazırlanan iddianame Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Hazırlanan iddianamede, itirafçı olan yargı mensuplarının ifadelerine yer verildi. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli sıfatı ile ifade veren kadın hakim E.Ö.Y., Fevziye Melis Kılıç ile Mehmet Kılıç'ın cemaat evliliği yaptığını söyledi. İtirafçı hakim, "Bunlara kimin aracılık ettiğini, hangi evde buluştuklarını ve resmi kimin gösterdiğini bilmiyorum. Ancak bu kişilerin cemaat aracılığıyla evlendiklerini akademideki sohbetlerden ve Fevziye Melis Açılan'dan duymuştum. Fevziye Melis'den staj yaptığımız dönemde ben sorumlu olduğumdan bunu biliyordum" dedi.
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, yargılanmasına devam eden Fevziye Melis Kılıç ile Mehmet Kılıç suçlamaları yine kabul etmedi. Duruşma savcısı mahkemeye sunduğu mütalaasında Fevziye Melis Kılıç ile Mehmet Kılıç'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM, -
===================================================================
Babası şehit, Kaymakam Safitürk'ü anlattı
Mardin'in Derik ilçesinde geçen yıl 10 Kasım'da düzenlenen terör saldırısında görevi başındayken şehit edilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün babası Asım Safitürk (71), oğlunun anılarını ve duygularını gençlerle paylaştı. Şehit babası Safitürk ile birlikte Karskapı Şehitliği'ni ziyaret eden üniversite öğrencileri, her bir şehit mezarı başında Türk bayrağı açarak dua etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Darül Fünun camiiden dış görüntü
-Asım Safitürk'ün camiye gelmesi
-Camii'de namaz kılması
-Öğrencilerden detay
- Kuran-ı Kerim okunması
-Asım Safitürk'ün konuşması
-Karskapı Şehitliğinden detay
-Asım Safitürk'ün şehitliği ziyareti
-Öğrencilerin ellerinde bayraklarla şehitliğe gelmesi
-Şehitlikten detay
-Şehit mezarları başında öğrencilerin bayraklarla beklemesi
-Asım Safitürk'ün dua etmesi
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
================================================
Veliler istemedi, okul yerinde kaldı
Datça'da kazanan demokrasi oldu
MUĞLA'nın Datça ilçesinde ortaokul ve lise olarak hizmet veren bir okulun başka bir lisenin bünyesine taşınarak tek okul hale getirilmesine yönelik girişimden, öğrenci velilerinin istememesi üzerine vazgeçildi.
Datça'da 1965 yılından bu yana ortaokul ve lise olarak hizmet veren Şehit Ersoy Yorulmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lise'nin, Özcan Yılmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesine taşınarak tek okul hale getirilmesine yönelik girişim, öğrenci velilerin engeline takıldı. Datça Kaymakamlığı tarafından, bununla ilgili olarak Ecevit Kültür Merkezi'nde bir toplantı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Kaymakam Vehbi Bakır, ilçe merkezinde hizmet veren iki mesleki ve teknik lisenin birleştirilerek, eğitim kalitesinin artırılmasının hedeflendiğini söyledi. Şehit Ersoy Yorulmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde (ŞEYMTAL) 215, Özcan Yılmaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde (ÖYMTAL) ise 70 öğrencinin öğrenim gördüğünü belirten Bakır, "İlçe merkezi içerisinde kalan Şehit Ersoy Lisesi, 7 bin metrekarelik bir alana sahip ve gelişime uygun değil. Özcan Yılmaz Lisesi ise 20 bin metrekarelik bir alanda ve gelecekteki ihtiyaçlara göre genişleme imkanı var. Çocuklarımızın ders dışında da alanlara ihtiyacı var. Her iki okulun burada birleştirilmesi daha doğru olacaktır. Birleşme durumunda, Şehidimizin adını koruyacağız. Çocuklarınız bir iki yıl sonra buradan mezun olacaklar. Karar verirken, Datça'nın gelecekteki eğitim kalitesini düşünerek karar vermenizi istiyorum. Zaten bir iki yıl sonra mevzuata göre; her iki okulu birleştirmek zorundayız" dedi.
Kaymakam Bakır, daha sonra toplantıya katılan öğrenci velileri ve öğretmenlerin görüşlerini dinledi.
Konuşma yapan Özcan Yılmaz Anadolu Lisesi Almanca öğretmeni Özlem Yıldız Kaya ise, Şehit Ersoy Lisesi'nin, Datça'nın tarihi bir okulu olduğunu hatırlattı. Kaya, "Buranın lise olarak kalması gerektiğine inanıyoruz. Her iki mesleki lise birleştirilse bile burada bir Anadolu Lisesi açılmalıdır" dedi.
Daha sonra söz alman öğrenci velilerinin tamamı, Şehit Ersoy Lisesi'nin taşınmasını istemediklerini belirtirlerken, içlerinden bazıları aksi durumda öğrencilerini okuldan almayı düşündüklerini dile getirdi.
Kaymakam Vehbi Bakır, öğrenci velilerinin olumsuz görüş bildirmesi üzerine yaptığı konuşmada, "Bizimle aynı fikirde olmadığınızı görüyorum. İkinci eğitim öğretim döneminde böyle bir tasarruf düşünmeyeceğiz. Gelecek yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı nasıl bir yol izleyecek, bekleyip göreceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Taşınması gündeme gelen okuldan görüntü
Kaymakamlıktan görüntü
Haber- Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),
===================================================
Yılkı atlarını elleriyle beslediler
SPİL Dağı Mili Parkı'na çıkan yoldaki başıboş köpekleri beslemeye giden Manisa Telsiz Radyo Amatörleri ve Arama Kurtarma Derneği (Manisa MAT) ekipleri, kar yağışından dolayı yola inen yılkı atlarını da elleriyle besledi.
Manisa'da kış aylarında Spil Dağı Milli Parkı'na çıkan yol üstünde terk edilmiş köpeklerin yardımına Manisa MAT ekipleri koştu. Kar yağışından dolayı yiyecek bulmakta güçlük çeken hayvanlar için mama bırakıldı. Bu sırada köpekler için bırakılan yiyeceklere gelen yılkı atlarının aç olduğunu gören grup, yanlarında getirdikleri bisküvilerle yılkı atlarını elleriyle besledi.
MAT Derneği Başkanı Bahattin Özer, kendilerine yapılan mama yardımlarını haftanın belirli günlerinde terk edilmiş köpeklerin yoğun olduğu yerlere bıraktıklarını söyledi. Özer, "Kışın çetin geçtiği bu dönemde yiyecek bulmakta zorlanan, yılkı atları da köpekleri yemlediğimiz bölgeye kadar gelmişler ve aç olduklarından yanımıza kadar çekinmeden geldiler. Köpekler için yanımızda mama vardı ama onların aç olduğunu görünce kendi yiyeceğimizi atlarla paylaştık ve onları kendi ellerimizle besledik. Verdiğimiz mamaları, bisküvileri afiyetle yediler. Yaz kış demeden kendi imkanlarımızla ya da hayvanseverler tarafından bağışlanan mamalar ile hayvanları aç bırakmamaya çalışıyoruz" dedi.
Hayvansever vatandaşlara da mama konusunda destek olmaları çağrısında bulunan MAT Başkanı Özer, "Yabani hayvanlar soğuk kış günlerinde yiyecek bulmakta zorlanıyor. Bizlerde Manisa MAT olarak hayvan severler ve kurumlar tarafından bağışlanan yiyecekleri Spil Dağı Milli Parkı'na çıkan yolda bulunan hayvanlara bırakıyoruz. Hayvan severler vatandaşlarımızdan bu konuda daha fazla destek bekliyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Spil yolunda MAT ekibinin aracının gitmesi
Köpeklere yem verilmesi
Yılkı atlarının gelmesi
Yılkı atlarının elle beslenmesi
MAT Başkanı Bahattin Özer'in konuşması
Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,
=====================================================
Atık malzemeleri, tiyatro sahnelerinde kullanıyor
KOCAELİ Bölge Tiyatrosu dekoratörü Erhan Demiray, plastik, kauçuk, lastik, tekstil ürünleri ve kağıt artıklarını atölyede işleyerek tiyatro dekoru olarak kullanıyor. Geri dönüşümden dekorlar yaptığını söyleyen Erhan Demiray, "Dünyamızda çok fazla geri dönüşüm malzemesi var. Bunlar doğaya yayılarak büyük zararlar veriyor. Ben yeni bir dekor yaparken yeni malzemeler değil, tamamen atık ürünleri kullanıyorum" dedi.
Kocaeli Bölge Tiyatrosu'nda 33 yıldır dekoratör olarak görev yapan Erhan Demiray, topladığı atık malzemeleri tiyatro sahnesinde sanata dönüştürüyor. Sanayi kuruluşları, alışveriş merkezleri gibi yerlerden topladığı kağıt, tekstil, plastik, lastik ve kauçuk atıklarından çöpe gidecek ürünler arasından seçtikleri malzemeleri oyunculara uygun kostümler tasarlayıp, tiyatro sahnesinde dekor olarak değerlendiriyor. Çöpe atılacak birçok eşyayı sanata dönüştürdüğünü söyleyen Erhan Demiray, "Geri dönüşüm malzemelerinden dekorlar yapıyorum. Çünkü dünyamızda çok fazla geri dönüşüm malzemesi var ve bunlar doğada yayılıyor. Doğaya da çok büyük zararlar veriyor. Ben bir sahne dekoru yaparken ya da aksesuar yaparken yeni malzeme ya da özel alınmış bir malzeme değil, tamamen atıklardan yapıyorum. Tiyatro oyuncularına kostüm, çanta, hançer, şapka, çekiç ve benzeri bir sürü dekor yaptık. Hem zarar vermeyen, hem de daha yumuşak bir malzeme olduğu için bunu tercih ediyorum" dedi.
Kullanacağı ürünlerin önce kağıda çizimi yaptığını ardından da hayata geçirdiğini ifade eden Demiray, "Kocaeli bir endüstri kenti ve fabrikaları çok fazla, atıklar üreten bir kent. Bunlar yakma yerlerine giderek yok edilmeye çalışılıyor. Genelde lastik ağırlıklı, kağıt ağırlıklı aklınıza ne geliyorsa bütün malzemeleri bir şekilde oyunlarımızda kullanıyoruz. Onları dönüştürerek bir nevi modifiye ederek oyunlarımızın dekorlarında aksesuarlarında kullanıyorum. Örneğin renkli bir papyon da yada sevimli bir şapkaya dönüştürebiliyorum. Tekstil ürünlerinde topladığım iplerle oyuncuların kullanabileceği renkli saçlar yapıyorum. İlk önce ürünleri çiziyorum ve çizdikten sonra istediğim her türlü malzemeyi yapabiliyorum. Önemli olan tasarımını yapmak. Her türlü malzemeyi hayata geçirebiliyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Atık malzemelerin atölyede şekillendirilmesi, boyanması
-Erhan Demiray ile atölyede röp
-Atık malzemelerin kullanıldığı tiyatro oyunu görüntüsü
-Tiyatro oynanırken Erhan Demiray ile röp
-Tiyatro oyununda kullanılan atık malzemelerin yakın plan görüntüleri
HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Alişan KOYUNCU/ KOCAELİ
==================================================
İzmit'te 8 yılda 144 ton 930 kilo elektronik atık toplandı
İZMİT Belediyesi'nin oluşturduğu E-Atık Toplama ekibi, ev, iş yeri ve kamu kurum ve kuruluşlarından buzdolabından bilgisayara kadar tüm atık elektronik eşyaları toplayarak geri dönüşüme kazandırıyor. 8 yılda yapılan çalışmalarla 144 ton 930 kilo elektronik atık toplandı.
İzmit Belediyesi'nin E-Atık Toplama ekibi, ücretsiz olarak ev, iş yeri, kurum ve kuruluşların elektronik atıklarını alarak geri dönüşüm tesislerine götürüyor. İzmit Belediyesi, 8 yılda 144 ton 930 kilo elektronik atık topladı. Sadece, İzmit'te bulunan okullardan 8 yıl içerisinde toplam 78 ton 300 kilo elektronik atık alındı. Lisanslı firma tarafından elektronik atıklar parçalara ayrılarak geri dönüşüme kazandırılıyor. İzmit Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü'nde görevli çevre mühendisi Sadık Arıcan, elektronik atıkların bilinçsiz bir şekilde doğaya bırakılmasının büyük tehlikelere davetiye çıkardığını belirterek, "Hepimizin evinde, elektronik ve elektrikli eşyalar var. Bu eşyalar zamanla kullanım ömrünü dolduruyor ve atık haline dönüşüyor. Bu atıkların doğaya rastgele bırakılmaları durumunda bu atıkların içerisinde bulunan ağır metaller ve gazlar eğer işi bilen kişiler tarafından ayrıştırılmazsa, lisanslı tesislerde bunların geri dönüşümü sağlanmazsa, hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği yapmanın yanı sıra insanlarda vücut ağrılarından tutun kanser hastalıklarına kadar bir çok hastalıklara sebep oluyor. Bizler bölgemizdeki elektrikli ve elektronik atıkları topluyoruz" dedi.
Arıcan yılda yaklaşık 20 ton elektronik atık toplandığını açıklayarak, "Topladığımız atıklar lisanslı çevre taşıyıcılarıyla, lisanslı atık taşıyıcı araçlarla ve lisanslı firmalar tarafından taşınıyor. Daha sonra geri dönüşüm tesislerinde, bazı teknik ve fiziki işlemlerden geçirilerek parçalarına ayrılıyor. Daha sonra geri dönüşüm sanayinde her bir atığın plastiğinden kablosuna kadar içindeki ağır metal ne kadar ayrıştırılarak farklı farklı sanayilerde tekrar kullanımı sağlanıyor. 2010 yılından bu yana toplam 144 ton 930 kilogram elektronik atık topladık. 2017 yılı itibariyle de 15 ton 220 kilogram atık toplamış olduk. Bu topladığımız atığın büyük bir miktarı okullarımızdan toplanıyor. 8 yılda 144 ton civarı atığımızın 78 ton 300 kilogramı okullarımızdan toplandı" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Okul içerisindeki elektronik eşyalardan görüntü
-İşçilerin elektronik eşyaları okuldan alarak araca yüklemeleri
-Çevre mühendisi Sadık Arıcan ile röp.
HABER-KAMERA: Dinçer AKBİR-Uğur AYDIN/ KOCAELİ
===============================================================
Kalp krizi, kadınlarda 1.5 kat daha ölümcül
UZMANLAR kadınlarda kalp krizinde klasik belirtiler olan göğüs, sırt, çene ve kol ağrısının görülmediğini, bu nedenle de kadınların acil servise başvurmayı geciktirdiğini belirtiyor. Kadınlarda kalp krizinin erkeklere oranla 1.5 kat ölümcül seyrettiğine dikkat çeken uzmanlar, bunun nedeninin de bu öteleme olduğuna dikkat çekiyor.
Özel OFM Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Atakan Yanıkoğlu, klasik kalp krizi belirtilerinin göğüste, kollarda, sırtta künt ağrılar ile çeneden iki kola yayılan ağrı olduğunu belirtti. Dr. Yanıkoğlu, kadınların yüzde 50'sinde krize yakın dönemde ve kriz anında göğüs ağrısı olmadığını kaydetti. Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin sıklıkla nefes darlığı, açıklanamayan yorgunluk ve uykusuzluk olduğunu ifade eden Dr. Yanıkoğlu, "Klasik belirtiler, yani tipik olarak acil servise getiren göğüs ağrısı olmadığı için kadınlarda durum ötelenebiliyor ve geç tanı alabiliyor" dedi. Kadınlarda kalp krizi belirtileri olan yorgunluk ve nefes darlığının zaman zaman farklı nedenlerle de ortaya çıkabildiğini vurgulayan Dr. Atakan Yanıkoğlu, "Ancak her insanın bir efor kapasitesi vardır. Eğer günlük işleri aksatacak kadar, daha önce rahatlıkla yapılan biri işi yaptırmayacak şekilde ağır bir yorgunluk, nefes darlığı yakınmaları varsa bu kalp krizi belirtileridir" diye konuştu.
KADINLARDA 1.5 KAT ÖLÜMCÜL SEYREDİYOR
Kadınlarda kalp krizinin erkeklere oranla 1.5 kat daha fazla ölümcül seyrettiğine dikkat çeken Dr. Atakan Yanıkoğlu, "Kadınlarda geç tanı konulmasının, bu durumda etkili olduğunu biliyoruz" dedi. Dr. Yanıkoğlu, kadınların kalp krizi açısından menopoz sonrasında erkekler kadar risk taşıdığına da dikkat çekti.
EN KISA SÜREDE HASTANEYE ULAŞMALI
Göğüs, kol, sırt ağrıları, nefes darlığı, açıklanamayacak şekilde aşırı terleme belirtileriyle kendini gösteren kalp krizi anında yapılması gereken ilk işin hastayı oturtarak 112'nin aranması olduğu vurgulayan Dr. Yanıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kalp krizi geçiren hastanın yatmaması gerekiyor. Hastanın oturması, boğazını sıkan kravat ya da giysisi varsa onları çözmek gerekiyor. Hastanın mümkün olan en kısa süre içinde hastaneye ulaştırılması lazım. Zaten 112 ekiplerimiz en kısa sürede, en yakın mesafede olan hastaneye hastayı getiriyor. Eğer hasta kendisi gidebilecek durumdaysa ya da yakınları götürecekse en kısa sürede hastaneye ulaşmalı. Geciken her dakikada kalp dokusunun kaybı, bunun sonucu gelişecek kalp yetmezliği hatta ölümcül olabilecek ritim problemleri söz konusu olur."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------
Dr. Atakan Yanıkoğlu detaylar
Dr. Atakan Yanık röp
Kalp görsellerinden detay
Haber: Selma KUNAR - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
=====================================================
Tirkeş Mahallesi camilerine kavuştu
MANİSA'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Tirkeş Mahallesi'nde, yaklaşık bir yıl önce camilerinin yıkılmasının ardından, yenisi yapılana kadar ölmeyi yasakladığını açıklayan Muhtar Bilal Arslan, arzu ettiği camiye kavuştu.
Saruhanlı'nın kırsal mahallerinden biri olan, 1200 nüfusa sahip Tirkeş Mahallesi'nin Muhtarı Bilal Arslan, yaklaşık bir yıl önce mahalledeki 60 yıllık caminin yıkılmasının ardından, yeni yapılana kadar ölmeyi yasakladığı açıklamasıyla gündeme geldi. Aradan geçen bir yılın ardından, Muhtar Arslan, hem Saruhanlı Belediyesi'nin hem de mahalle sakinlerinin destekleriyle camiyi yaptırdı.
Yeni yaptırdıkları caminin yaklaşık 1 ay önce faaliyete geçtiğini dile getiren Arslan, artık caminin musalla taşının ve Almanya'daki amcasının vefatı üzerine oradan getirilele birlikte 2 tabutlarının bulunduğunu dile getirdi. Muhtar Arslan, "Geçtiğimiz yıl mahalledeki camimiz eski olduğu çeşitli yerlerinde yıkıklar oluştu. Daha sonra Saruhanlı Kaymakamlığına başvurarak 'Camimimiz yıkılıyor ve biz bunu yenilemek istiyoruz' dedik. Ardından Saruhanlı Belediyesi'ne başvurdum, yıkılması kararı aldırdım. Yıkım esnasında camideki musalla taşımız da zarar gördü, tabutlarımızım hepsi de kırıldı. Tabutlar ve musalla taşı olmadıktan sonra ben de mahallede halka anons yaparak, 'İkinci bir emre kadar ölüm yasağı koyuyorum' dedim. Ölüm yasağı koyduğum süreçte, yaklaşık 2 gün sonra Almanya'daki amcam vefat etti. Bu zamana kadar geçen süreç içerisinde Saruhanlı Belediyemizin ve mahalle sakinlerimizin yardımlarıyla camimizi tekrar yaptırdık. Yaklaşık 400 bin TL'ye mal oldu. Artık musalla taşımız da iki tane tabutumuz da var" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Tirkeş Mahallesi'nde yeni yapılan caminin dışından ve içinden detay görüntüler
Mahalle Muhtarı Arslan'ın açıklamasından görüntü
Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU/ SARUHANLI (Manisa),
=========================================================
Yörükler Derneği'nde yeni dönem
BURDUR Yörükler Kültür Araştırma ve Yaşatma Derneği'nin (YÖRKAYDER) yeni Başkanı Alaettin Kalkan, " Burdur'umuzda unutulmaya yüz tutmuş Yörük gelenek ve göreneklerini canlandıracağız" dedi.
YÖRKAYDER'in yeni yönetim kurulu basınla tanışma toplantısı düzenledi. Kent merkezindeki bir otelde düzenlenen toplantıya Dernek Başkanı Alaettin Kalkan, Başkan Yardımcısı Hüseyin Demir, Genel Sekreter Mehmet Ay, Sayman Cafer Özalp, Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Canbaz ile Dernek Onursal Başkanı Turgut Şenel katıldı.
Başkan Alaettin Kalkan, 8 yıl önce kurulan ancak fazla bir faaliyeti olmayan derneğin yaz aylarında kültürel faaliyetlere ağırlık vereceğini aktardı. Kalkan, "Genel kurulda bizleri bu göreve layık gören üyelerimize teşekkür ediyorum. Teke yöresinin başkenti Burdur'umuzda unutulmaya yüz tutmuş Yörük gelenek ve göreneklerini canlandıracağız, Burdur'umuzun Yörük kültürünü tüm Türkiye ve dünyaya tanıtacağız" dedi.
Toplantıda Burdur Yörük İl Beyi Mehmet Cadıl ile telefon bağlantısı kurularak görüşleri alındı. Kalkan, Dernek olarak Burdur Yörük İl Beyi Mehmet Cadıl'ın tecrübelerinden her zaman yararlanacaklarını aktardı.
Toplantıda Dernek Başkan Yardımcısı sipsi sanatçısı Hüseyin Demir, sipsiyle kısa resital sundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Alaettin Kalkan'ın açıklaması
Toplantıdan detay
Sipsi çalınması
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
============================================================
Isınarak enerji tasarrufu etmek isteyenlerin tercihi Kuzine soba
SOĞUK hava nedeniyle hem ısınma hem de bütçesini düşünen vatandaşların tercihi yemek yapılabilen kuzine sobalar oldu. Dökümden ve sacdan olan iki bölmeli, fırınlı kuzine sobalar 180 ile 450 TL arasında satılıyor.
Yurdu etkisi altına alan soğuk hava günlük yaşam koşullarını olumsuz etkilerken ısınmak için soba tercih eden vatandaşların tercihi fonksiyonel özelliklere sahip olan kuzine sobalar oldu. Satışların kar yağışı ile birlikte arttığına dikkat çeken soba imalatçısı Mehmet Koramaz (54) " Kuzine sobadan tek ve çift bölmeye sahip olduğu gibi önden yanma özelliklidir. Üst kısmı döküm olan iç kısmı sacdan olan sobamız kovalı olup odun, talaş ve kömür kolaylıkla yakılabilir. Sobanın en büyük özelliği neredeyse,dogalgazlı, Lpg'li ve elektrikli ocaklarda yapılan birçok yemeği pişirebilmesidir. Balık, tavuk ve daha birçok yemek sorunsuz olarak soba içinde bulunan bölmelere konularak pişirilebilir. Sağladığı bu özellik aynı zamanda elektrik, bütangaz ve doğalgaz tüketimi konusunda da tasarruf sağlıyor." dedi.
Fiyatların 180 ile 450 TL arasında değiştiğine dikkat çeken Koramaz, " Fiyatta tek veya çift fırınlı olması fiyatı değiştirmektedir. Malzeme olarak çok kaliteli olup, kovalı olması nedeniyle temizliği de çok kolaydır. Kuzine sobaların en büyük özelliklerinden birisi de uyuma özelliğine sahiptir. Karbonmonoksit gazından zehirlenme riski diğer tuğlalı sobalara göre çok daha azdır." diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
Sobaların satıldığı Eski Sanayi'den genel görüntü
Farklı marka ve özelliklere sahip kuzine sobalar
-Soba imalatçısı ve satıcısı Mehmet Koramaz ile röportaj
Diğer detaylar
Haber- Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,
================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?