Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-4

1)DRONE İLE İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ'NE SALDIRI HAZIRLIĞINDAKİ DEAŞ'LI RUS TERÖRİST ADANA'DA YAKALANDI.

10.08.2017 11:48

1)DRONE İLE İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ'NE SALDIRI HAZIRLIĞINDAKİ DEAŞ'LI RUS TERÖRİST ADANA'DA YAKALANDI

ADANA'da İncirlik Hava Üssü'nde ABD'ye ait bir uçağı dronla düşürmeyi ve daha sonra Alevi derneklerinde kanlı eylem yapmayı planladığı açıklanan DEAŞ üyesi Rus vatandaşı Renat Bakıev yakalandı . Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları teknik ve fiziki takip sonucu Rus vatandaşı Renat Bakıev'in kentte DEAŞ terör örgütü adına İncirlik Hava Üssü'ne ve Alevi derneğine eylem düzenlemek için keşif yaptığı bilgisine ulaştı. Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' ve Tekirdağ Sulh Ceza Hakimliği'nce tehdit suçundan arandığı belirlenen Bakıev, polisler tarafından yakın takibe alındı. Kentte bulunduğu süre içinde Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nda sohbetlere katıldığı tespit edilen Renat Bakıev'in kiraladığı bisikletle birlikte 5 Ocak Meydanı'nda bulunan Alevi derneğinde bulunanlara kanlı eylem yapmak için derneğin çevresinde keşif yaptığı belirlendi. Terörist Bakıev'in ilk eylemini İncirlik Hava Üssü'ne dronla birlikte ABD'ye ait bir uçağa bombalı eylem yaparak uçağı düşürmek ve ABD'li askerlerin bulunduğu bir alanı patlatmak için keşif yaptığı tespit edilince polis harekete geçti.

TELEGRAM'DAN PARA İSTEMİŞ

Rus yapımı olan anlık mesajlaşma programı 'Telegram' üzerinden drone satın almak için diğer terör örgütü üyelerinden 2 bin 800 lira para istediği belirtilen Renat Bakıev, Alevi derneğine yakın bölgede, yapılan operasyonla gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan Bakıev'in, DEAŞ terör örgütü üyeliğini kabullendiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'yi kötülediği, Aleviler'i 'Allah düşmanı' olarak nitelendirerek hepsinin öldürülmesi gerektiğini savunduğu iddia edildi. Bir süre önce Suriye'de 'Cihat' adı altında ABD'lilere eylem yapmaya çalıştıklarını ancak başarısız olduklarını açıklayan terörist Renat Bakıev, DEAŞ terör örgütü adına eylem yapmak için Adana'da bulunduğunu belirterek İncirlik Üssü'nde ABD'ye ait bir uçağı dronla düşürmek için keşif yaptığını itiraf etti. Sorgusu tamamlanan Renat Bakıev adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlının motorla gelmesi

Keşif yapması

Motora binip gitmesi

Bisiklette görüntüsü

Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Polis aracının gidişi

Adli Tıp Birimi görüntüsü

(ARŞİV)

İncirlik üssü görüntüsü

SÜRE: 06'     BOYUT: 366 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: ADANA,

===========================================================

2)CUMHURBAŞKANI'NA SUİKAST TİMİ DAVASINA MUĞLA'DA DEVAM EDİLİYOR

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 kişinin yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dördüncü duruşma ile devam ediliyor. Geçen yıl 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinden oluşan 37 kişilik özel tim, 2 polisi şehit edip kaçtı. Otele saldırı düzenleyenlerden, aralarında İzmir'deki Çiğli Ana Jet Üssü'nün imamı olduğu belirtilen 'Paşa' lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu'nun da aralarında bulunduğu 25'i ilk yakalanarak tutuklandı. Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen ile önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz; Teğmen Muhammet Burak İpek de yakalanarak tutuklandı. Firari Yüzbaşı Burkay Karatepe ise, yakalanamadı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame ile sanıkların her biri için 6 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. Suikasta teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere Marmaris'e gelen 37 askeri personelin yanı sıra azmettirici ya da yardımda bulunduğu belirlenenlerle birlikte aralarında örgüt lideri Fethullah Gülen'in de bulunduğu, 3'ü firari toplam 47 kişi hakkında dava açıldı. Sanıkların, 'Cumhurbaşkanına suikast', 'Anayasayı ihlal', 'Yasama organına karşı suç', 'Hükümete karşı suç', 'Silahlı terör örgütü yöneticisi olma', 'Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme', 'Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme', 'Kasten öldürmeye teşebbüs', 'zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama', 'Zincirleme şekilde silahla tehdit', 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'Zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret', 'Kamu malına zarar verme, mala zarar verme, nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali ve nitelikli yağma' suçlarından 6'şar kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılması istendi. Geçen ay yapılan üçüncü duruşmada savcı tüm kanıtların toplandığını, sanıkların savunmalarını yaptığını ve tanıkların dinlendiğini, tüm gerçeklerin ortaya çıktığını ifade ederken dosyaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı, 1 sanık hakkında beraat isteminde bulundu, diğer sanıklarla ilgili 6'şar kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep etti.

DÖRDÜNCÜ DURUŞMA BAŞLADI

Yargılamaya bugün yapılan dördüncü duruşma ile devam edildi. Diğer duruşmaların aksine sanık darbeci askerler, cezaevi araçlarıyla salonunun bulunduğu binanın girişine kadar götürüldü. Burada araçlardan indirilen sanıklar, ardından duruşma salonuna alındı. Bu uygulama nedeniyle basın mensupları, sanıkların getirilmesini görüntülemekte zorlandı. Polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında salona alınan darbeci askerlerinde tek tip kıyafet giymedikleri, normal kıyafetlerle geldikleri görüldü.

ESASA İLİŞKİN SAVUNMALARINA BAŞLADILAR

Yoklamayla başlayan duruşmada, mahkeme ilk olarak esasa ilişkini son savunmalarını yapan sanıkların istedikleri takdirde duruşmalara katılmayabileceklerine karar verdi. Bu arada Genelkurmay çatı davası ile Akıncı Üssü davalarında yargılamaları süren, aralarında Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in de bulunduğu bazı askerler, duruşmaya katılmadı. Yargılamada, sanıklardan bazıları avukatlarının olmamasını ve hazırlanamadıklarını gerekçe gösterip savunmalarını yapmak istemedi. Savunmalarını hazırlayan sanıklardan ise ilk olarak Kara Havacılık Üs Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun savunma yaptı. Delillerle ilgili bilirkişilerin incelemelerinin boşluklar yarattığını ilere süren Ünsal Coşkun, FETÖ üyeliğine ilişkin olarak ise "FETÖ üyesi olduğuma ilişkin iddianamede delil yok. Yurtta Sulh Konseyi üyeliğiyle ilgili çatı davasında sadece 1.5 sayfalık bir mütaala var. Maddi delile dayanmıyor. FETÖ çatı davasında var olan gerçekten uzak olayla burada bağlantı kurulması gerçekle uyuşmamaktadır. Hiçbir zaman teşkilat harici, çıkıp terör örgütü bağlantısıyla emir vermedim. İrtibatta olduğum kişiler alay komutanlarıdır. FETÖ üyeliğim söz konusu değildir" dedi. Ünsal Coşkun'un avukatı da müvekkilinin azmettiricilikle suçlanmasının mümkün olamayacağını öne sürerek beraatini istedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Duruşma salonunun önünden görüntü

Sanıkların getirilmesinden kısa görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM -Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA

==========================================================

3)SON 10 YILIN EN BÜYÜK GÖK OLAYI 2 DAKİKA 45 SANİYE SÜRECEK

GÖKBİLİMCİLERİN son 10 yılın en önemli gök olayı olarak nitelendirdiği Tam Güneş Tutulması 21 Ağustos'ta gerçekleşecek. En net Kuzey Amerika'da izlenebilecek tam tutulma evresi 2 dakika 45 saniye sürecek. Geceye denk geldiği için izlenemeyeceği Türkiye'de ise 2060 yılında görülebilecek. Antalya'da Akdeniz Üniversitesi kampüsü içinde faaliyet gösteren ve Beydağları'nın en yüksek zirvesi 2 bin 500 rakımlı Bakırlıtepe'deki dünyanın en önemli gözlemevlerinden birine sahip TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin 2017 yılı Gök Olayları Yıllığı'nda, 21 Ağustos günü gerçekleşecek Tam Güneş Tutulması, bu yılın en önemli gök olayı olarak gösterildi. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Halil Kırbıyık, özellikle ABD'li gökbilimciler tarafından merakla beklenen bu tutulmanın tam tutulma evresinin 2 dakika 45 saniye süreceğini belirtti. Tutulmanın en net Kuzey Amerika'da 100 kilometrekarelik bir alanda izlenebileceğini, ayrıca Orta Amerika, Avrupa ve Afrika'nın batısı, Asya'nın doğusu, Pasifik Okyanusu ve Atlantik Okyanusu'nun kuzeyinden de gözlenebileceğini kaydeden Prof. Dr. Kırbıyık, tutulmanın genel zaman ile 15.47'de başlayıp 21.04'te son bulacağını söyledi.

TÜRKİYE'DE 2060'DA İZLENEBILECEK

Tam tutulmanın Türkiye'den en son 2006'da Antalya'da çok güzel gözlemlendiğini hatırlatan Prof. Dr. Halil Kırbıyık şunları söyledi:

"Kuşlar gece oldu zannetmiş ve uçuşmaya başlamışlardı. Bütün insanlar için değişik bir deneyim ve tecrübedir. 21 Ağustos'taki tam güneş tutulması maalesef Türkiye'den görülemeyecek, geceye rastladığı için. Kuzey Amerika'da 100 kilometrelik bir kuşak içerisinde tam tutulma çok güzel bir şekilde gözlenebilecek. Amerika'da amatör veya profesyonel astronomlar bir yıldır bu hazırlığın içindeler ve bu harika gözlem için hazırlıklarını tamamladılar. Türkiye'de ise bir daha böyle bir gözlemi 2060 yılında inşallah herkes görür. Bu tutulma Güneş ve arkasındaki gök cisimleriyle ilgili çalışmalar yapmak için önemli bir fırsattır. Güneş'in dış katmanlarının incelenmesi için bilimsel açıdan bir fırsattır. Güneş'in 6 bin derecelik yüzey sıcaklığını arkamızda bırakarak, Ay kapatıyor ve dış katmanları, parlamaları gözleme imkanımız oluyor. Bu tutulma 4.5 milyar yıldır olagelen bir şey."

Görüntü Dökümü

------------------

Röp: TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Halil Kırbıyık

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

==========================================================

4) HES İNŞAATI SAHASINA GÖMÜLEN TONLARCA ATIK BULUNDU

SAKARYA'nın Pamukova İlçesi'nde, hidro elektrik santrali inşaatı sahasında açılan kuyuların içerisine gömülen, araziye ve nehrin kenarına dökülmüş tonlarca atık bulundu. Sakarya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü atık maddeler üzerinde ölçüm yaparken, tehlikeli atık olduğu şüphesi üzerine numuneler alındı. Jandarma, HES inşaatının hafriyat işlerini yapan firmanın atıkları döktüğünü değerlendirerek, firma yetkilisinin ifadesini aldı.

Pamukova İlçe Jandarma Komutanlığı'na, Pamukova Cihadiye Mahallesi'nde Sakarya Nehri üzerinde yapımı devam eden HES inşaatı sahası içerisinde üstü açık, araziye gömülmüş ve nehre atılmış tehlikeli atık olduğu ihbar edildi. Jandarma ekipleri ihbar üzerine bölgeye giderken, HES sahası içerisinde üzeri kapatılmış yaklaşık 500 metrekarelik alanda ve Sakarya Nehri kenarına yaklaşık bir ay içinde dökülmüş olduğu değerlendirilen atıklar tespit etti. Jandarma durumu Sakarya Valiliği'ne bildirdi.

Sakarya Valiliği Çevre Koruma Müdürlüğü, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Çevre Müdürlüğü ve Sakarya İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bölgeye gelirken, jandarma ve zabıta ekipleri bölgenin çevresine güvenlik şeridi çekti. AFAD ekipleri üstü açık vaziyette bulunan atık maddeler üzerinde ölçüm yaptı. Üstü kapatılan alanda ve nehre atılan bölgelerde gerçekleştirilen ölçümlerde atıkların tehlikeli atık olduğu şüphesi üzerinde duruldu. Sakarya İl Çevre Müdürlüğü ekipleri incelenmek üzere jandarmanın iş makinesi ile açtırdığı bölgeden, üstü açık olan bölge ve Sakarya Nehri'ne dökülen bölgelerden numune aldı. Tehlikeli atıkların kimyasal madde içerip içermediği yapılacak laboratuvar tetkikleri sonrasında anlaşılacağı bildirildi. Yetkililer bölgeye atılan atıkların tehlikeli atık olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.

Jandarma ekipleri yaptıkları çalışmada bölgeye gömülen ve dökülen atık maddeleri HES inşaatının hafriyat işlerini alan firmanın döktüğünü değerlendirerek, firma yetkilisi E.A'nın şüpheli olarak ifadesini aldı. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.Pamukova İlçesi'nde 2015 yılı Ekim ayında bir taş ocağına gömülü yaklaşık 200 ton kimyasal atık bulunmuştu.

Görüntü Dökümü

------------------

Sahadan görüntüler

Ekiplerden görüntü

Sahadan numune alınması

HABER-KAMERA: İsmail ÇETİNTAŞ/PAMUKOVA(Sakarya), -

==========================================================

5)HAKKARİ'NİN SORUNLARI MASAYA YATIRILDI

HAKKARİ'de Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Vali Cüneyit Orhan Toprak'ın da katıldığı esnaf ve STK'larla 'istişare' toplantısında kentin sorunları ve yapılan çalışmalar ele alındı. Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonudaki toplantıda, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, kurum amirleri, STK temsilcileri ve muhtarlar katıldı.Toplantının açılış konuşmasını yapan Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Taş,kente yapılan ve yapımı devam eden yatırımlara değinirken, 2 ülkeye komşu olan Hakkari'de sınır kapılarının bir an önce ticarete açılması, Hakkari Üniversitesi Kampus inşaatının da bir an evvel tamamlanmasını istedi.

VALİ TOPRAK: HAKKARİ BİR ŞANTİYE GİBİ

Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak ise, alt ve üst yapı çalışmalarıyla Hakkari'nin tam bir şantiye alanına dönüştüğünü, çalışmaların hızla ilerlediğini söyledi. Vali Toprak, şöyle dedi:  "Bütün fırsatları değerlendirerek vatandaşlarımıza, onların temsilcileri olan oda başkanlarıyla, muhtarlarla her  zaman bir araya gelmeyi şiddetle arzu ediyoruz. Bu salonda en az 4 toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıya katılan herkesin birinci amacı, Hakkari'yi refah, huzur ve kalkınmışlık açısından gelişmesini sağlamaktır. Sularının yeterli seviyede aktığı, kanalizasyonlarının tamamlanmış olduğu, iş imkanlarının bol olduğu, esnafların iş yaptığı bir ortam meydana getirmek amacındayız. Tüm bu hizmetleri devam etmek için de seferberlik halinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları da kendi alanlarında bu çalışmaları yürütüyorlar. Muhtarlar da vatandaşlarımızın sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlaır yetkili kanallara bildirmek için çaba sarf ediyorlar. İşte bu toplantının güzelliği de aynı amaca ulaşmak için çalışan insanların bir araya getirilmesidir.Yani bir nevi koordinasyonun sağlanması, karşılıklı bilgi alış verişinde bulunulması, gözden kaçan bizim ulaşamadığımız veya sizin haberdar olamadığınız konuları burada karşılıklı görüşüp hem birbirimizi bilgilendirip aydınlatmak, hem de tıkanan yerleri açmaya vesile olmasıdır. Hakkari tam bir şantiye havası veriyor. Geçiş süreci olduğu için vatandaşlarımız sıkıntı yaşıyor. Yollar toz -toprak, delik-deşik, bir yerden bi yere ulaşmak eziyet haline dönüşmüş durumda. İçme suyumuzun yetersizlikleri var. Ben yıllarca müfettişlik yapmış biri olarak sizlere samimiyetimle söylüyorum; Çalışmalar normal seyrin üzerinde devam ediyor. Bu konuda büyük çaba sarf eden belediye başkanımıza  teşekkür ediyorum. İnşallah birkaç aya kadar sıcak asfalt, beton asfalt dediğimiz en yüksek stantartlı yollarda seyahat edeceğiz."

Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, doğalgaz ihalesinin şubat ayında yapıldığını, mart ayında yer tesliminin gerçekleştiğini, 2019 yılında yaklaşık 100 milyonluk bir yatırımın hizmete gireceğini böylelikle hava kirliliğinin de sona ereceğini anlattı. Vali Toprak, yeni köprüden Yüksekova İlçesine yeni bir yol daha yapıldığını ifade ederken, "Bunun yaklaşık ihale bedeli 600 milyon lira. Yeni bir güzergahta bu çalışma yapılacak. Duble gidiş-geliş otoban standartlı bir yol olacak.Bunun ihalesi de 3 hafta önce tamamlandı.Burada bir Organize Sanayi bölgesini gerçekleştirip fabrikaları kurulması için da çalışmalarımız var" dedi. Vali Toprak, sınır kapılarındaki kotaların hem miktar olarak arttırılması,hem de lazım olan kalemlere geçirilmesi için Ekonomi Bakanı ile yazışmalar yaptıklarını da söyledi. Güvenlik konularına da değinen Vali Toprak, şöyle devam etti:

"Uzun yıllardan bu yana devam eden ve her şeye engel olan terör konusunda da Allah'a şükür güvenlik güçlerimiz can siperhane mücadele ediyor. Güvenlik güçlerimiz kendilerine verilen görevleri fazlazsıyla yerine getiriyor. Vatandaşlarımız da bu konuda gayet duyarlı bir noktaya geldiler. Onlara da buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum. Yani devletlerinin yanında olup kendilerine zarar veren, kalkınmayı engelleyen bu terör hareketine tavırlarını koydular.Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Bu sorun bittiğinde şu anda bahsetmiş olduğmuz yatırımlar 3-4 kat daha da hızlı devam edecek."

Konuşmanın ardından yetkililer, esnafların sorunlarıni dinledi. Söz alan bazı esnaf, "Sayın Valim Hakkari'nin ilden iyçeye dönüşmesi bizlerin moralini bozuyor. Esnaf iş yapamaz duruma geldi. Bu konuda devlet büyüklerimizden kesin bir açıklama bekliyoruz" dedi. Bunun üzerine Vali Toprak "Senden çok ben merak ediyorum.Sayın Cumhurbaşkanımız o konu ile ilgili beyanatları oldu. Talimat geldiği zaman biz de kamu görevlileri olarak yerine getirmekle mükellefiz. Fakat şu ana kadar bize gelen bir tebliğ, talimat yok" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------

Toplantıya katıla yetkilier ve esnaflar

-TSO Başkanı Servet Taş'ın kısa konuşması

-Vali Toprak'ın konuşması

-Toprak'ın konuşmasını dinleyen esnaflar

-Vali Toprak, esnafların sorunlarını dinlerken

-Hakkari il ilçe meselesi ile ilgili sorulan soruya cevap veren Vali Toprak

-Esnaflar sorunlarını dile getirirken

BOYUT: 374 MB

SÜRE: 5 DK 51 SN

Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -

==============================================================

6)MERAKLA BAŞLADI, 33 YILDIR UT ÜRETİMİ YAPIYOR

SİVAS'ta yaşayan evli 3 çocuk sahibi 59 yaşındaki Mustafa Karaoğlu 33 yıldır ağaç kütüklerini ut ve tambura dönüştürüyor. Sivas'ta 12 yaşında iken babasının yanında marangozluk mesleğine çırak olarak başlayan Mustafa Karaoğlu, 16 yaşından itibaren ut ve tambur yapımına merak saldı. Kendi çabası ile ağaçlardan ut yapmaya başlayan Karaoğlu, bunu meslek haline getirdi. Şu anda bir işhanı içerisindeki kendine ait küçük atölyesinde mesleği sürdüren Karaoğlu, "Baba mesleğim marangozluk. Takımları daha iyi kullandığımızdan, malzemeyi tanıdığımızdan, buna da hevesli olduğumdan dolayı bu işi yapıyorum. Çocukken mesleğe başladıktan sonra ağaçtan yapılan müzik aletlere ilgim arttı ve yapımını deneyerek başladım. Hemen hemen 33 senedir aynı işi yapıyorum" dedi.

BİR UT BİN LİRADAN BAŞLIYOR

İyi bir udun yapımının yaklaşık 27 gün sürdüğünü ifade eden Karaoğlu zamanla ustalaştığı işte sipariş üzerine müzik aleti yapımına yöneldiğini belirterek, "Sivas dışında İstanbul'a da yaptım. Bu yıl Hakkari'ye bile ut yaptım. Diyarbakır'a, Konya'ya yapıyorum. Şehir dışındaki arkadaşlar internette görüyorlar, istiyorlar. Biz de burada yapıp gönderiyoruz. Yurt dışına bir tane gönderdim. Yine şu an Almanya'ya bir siparişim gidecek" şeklinde konuştu. Udun genellikle tropikal ağaçlar veya gül ve ceviz ağacından yapıldığını ifade eden Karaoğlu, sipariş üzerine yaptığı aletleri malzemenin türüne göre bin ile 2 bin lira arasında değişen fiyatlardan sattığını ifade etti.

'HERKES MESLEK ÖĞRENMELİ'

Gençlere mutlaka bir meslek öğrenmeleri konusunda tavsiyelerde bulunan ut ustası Karaoğlu şöyle konuştu: "Hangi sanat olursa olsun, bir sanatkarın yanına gitsin gelsin baksınlar. Hiçbir şey yapmıyorlarsa da o işletmelerde, atölyelerde kendilerine bir amaç edinsinler. Bir mobilyacıda veyahutta bir ut, saz, bağlama yapan, ayakkabı tamircisi, hangi meslek olursa olsun günlük bir saat oralara gitsin ziyaret etsinler. Çünkü her şey okuma değil. Herkes okuyacak, bunlar ne olacak? Bu sanatlar ne olacak? Belki okuyamazsın. Yine git bir şeyler öğren, okusan da yine bir iş yaparsın. Gençler boşa internet kafelerde gezmesinler. Yollarda ellerinde saatlerce telefonlarına bakacaklarına bir saat bunlara baksınlar."

Görüntü Dökümü:

-Atölyeden görüntü

-Ut yapımı görüntüleri

-Konuşması

Haber-Kamera:  Hüsne AKKAYA/ SİVAS,

(389 mb)

=================================================================

7)YOK OLAN KUŞ CENNETİ SEYFE GÖLÜ'NDE 'DRENAJ KAPAKLARI KAPATILSIN' UYARISI

KIRŞEHİR'in Mucur İlçesinde 200'den fazla kuşun yaşam alanıyken kuruyan Seyfe Gölü'nün yeniden hayat bulması için drenaj kapaklarının kapatılması istendi. Bir zamanlar yaklaşık 15 kilometre alanı kapsayan Seyfe Gölü'nün, kenarında bilinçsizce açılan içme ve sulama amaçlı kuyular nedeniyle toz gölüne dönüşmesinden yakınan Seyfe Gölü Koruma Derneği Başkanı Mustafa Yavuz, "Kuraklıkla birlikte yerüstü sulama sistemlerinin yetersiz kalması çiftçiyi kaçak sondaja yönlendirdi. Drenaj kapakları kapatılmalı" uyarısında bulundu.

Bir zamanlar yaklaşık 15 kilometre alanı kapsayan Seyfe Gölü'nün, kenarında bilinçsizce açılan içme ve sulama amaçlı kuyular nedeniyle toz gölüne dönüşürken, çevresinde bulunan 17 köy de kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Seyfe Gölü Koruma Derneği Başkanı Mustafa Yavuz, gölden su çekilmesinin durdurulması için bir süre önce Kırşehir Valiliği ile Mucur Belediye Başkanlığı'na Noter aracılığı ile ihtarname de çekildiğini hatırlattı. DSİ Genel Müdürlüğü de 'kaçak su kuyularının insan sağlığı ve tarımsal hayata olumsuz etkileri konusundaki kararı ile artık yeraltı kuyularından belge ile su çıkarılacağı kararı verdi. DSİ tarafından alınan karar, yok olmak üzere olan Seyfe Kuş Cenneti'nin yeniden hayat bulması için bur umut ışığı olduğu belirtildi.

Dernek Başkanı Yavuz, Seyfe Gölü'nün yok olmadan bu kararın neden uygulanmadığının sorgulanması gerektiğini belirtirken, gölün çöl olmasını sağlayan kuyuların bir an önce kapatılmasını isterken, bu konuda başvuruda bulundukları mahkemenin devam ettiğine dikkat çekti. Yavuz, "Mucur Belediyesi günde 24 saat su çekmeye devam ediyor. Bunu mahkemeye  bilirkişi raporuyla belgeledik. Ayrıca  1990'lı yıllarda Seyfe Gölü'nde biriken yüzey sular, ekili arazileri 1-2 kilometre sular altında bırakıyordu. Bu nedenle fazla suların tahliyesi için drenaj kanalları açılmıştı. Bu kanalların da derhal kapatılması, Kuş Cenneti Seyfe Gölü'nün uzun süre su tutmasını sağlayacaktır. Bu konuda da çalışmalarımız var" dedi.

Seyfe Kuş Cenneti'nin Seyfe Çöl Cenneti'ne dönüştüğünü belirten Seyfe Gölü Koruma Derneği Başkanı emekli öğretmen Mustafa Yavuz, "Bir zamanlar 15 kilometrekare alanı kapsayan göl, son sıcaklarla toz gölüne dönerken, çevresinde bulunan 17 köy, kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Bölgede 2007 yazında yaşanan büyük kuraklık, kaçak su kuyusu sayısını katladı. Kuraklıkla birlikte yerüstü sulama sistemlerinin yetersiz kalması, çiftçiyi kaçak sondaja yönlendirdi. Kuyuların ağırlıkla kaçak olmasının yanında, Mucur Belediyesi de açtığı derin kuyularla buradan ilçeye içme suyu götürmektir. Günde 24 saat çalışan su kuyuları, bölgede kuraklığın fazlalaşmasına neden olmaktadır. Malya, Seyfe ve Horla pınarlarının da kurumasıyla göle artık su gelmiyor" diye konuştu.

Dernek Başkanı Yavuz, dünyanın sayılı doğa harikası ve kuş cenneti olan Seyfe Gölü'nün 1989 yılında Birinci Derece Sit Alanı,

1990 yılında da Tabiat Koruma Alanı ilan edildiğini hatırlattı. Yavuz, "Ancak ne yazık ki Seyfe Gölü'nü çöl olmaktan kurtaramadık. Çöle dönen göl alanında flamingolar, turnalar, kuğular, yaban kazları, angutlar ve ördek gibi kanatlı hayvanların yaşam ve üreme alanı olan kuşların kaçanları canlarını kurtardı, kaçamayanlar ise çöle dönen göl gibi telef oldu gitti. Şimdi göl kenarında bulunan 17 köy de kuraklıkla karşı karşıya. Uzaklarda su kuyuları açarak içme suyu temin etmeye çalışıyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Kuruyan Seyfe Gölü ve Barajı'ndan detay görüntüler

Maden Mühendisi Hasan Yavuz'un gölün kuruma nedenlerini açıklayan ifadeleri

Seyfe Gölü Koruma Derneği Başkanı Mustafa Yavuz'un Seyfe Gölü'nü kurtarma eylemlerini anlatan açıklamaları

Hüseyin ÖZBALI/ANKARA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement