1)UÇAK KAZASINDA YARALANAN DEVRİM GÜN'ÜN TEDAVİSİ AÜ HASTANESİ'NDE SÜRECEK
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde dün tek motorlu uçağın düştüğü kazada ağır yaralanan İstanbul Bilgi Üniversitesi Havacılık Yüksekokulu Müdürvekili Devrim Gün, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Manavgat'ın Ulualan mevkiinde bulunan toprak pistten, dün saat 15.00 sıralarında eğitim için havalanan tek motorlu Cessna tipi 'TC-DBO' tescilli uçak, kalkıştan hemen sonra bilinmeyen nedenle düştü. Emekli yüzbaşı pilot Levent Arslan ile Devrim Gün ve Ataberk Gökmen'in bulunduğu uçak, karpuz tarlasına çakıldı. Kazada Pilot Levent Arslan olay yerinde, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencisi Ataberk Gökmen götürüldüğü hastanede yaşamını yitirdi. Kazadan yaralı kurtulan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürvekili Devrim Gün ise özel bir hastanede tedaviye alındı.
Özel hastanenin yoğun bakım servisine kaldırılan Devrim Gün, dün akşam Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Pilot Levent Arslan ile Ataberk Gökmen'in cenazeleri ise Antalya Adli Tıp Kurumu morguna konuldu.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden kaza kırım ekibinin, inceleme yapmak için bugün Manavgat'a geleceği belirtildi.
MERAL AKŞENER'DEN TAZİYE MESAJI
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, uçak kazası nedeniyle sosyal medya hesabından taziye mesajı paylaştı. Akşener mesajında, "Antalya Manavgat'ta sivil eğitim uçağının düşmesi sonucu hayatlarını kaybeden emekli yüzbaşı pilot Levent Arslan ile Ataberk Gökmen'e Allah'tan rahmet, kazadan yaralı olarak kurtulan Devrim Gün'e acil şifalar diliyorum" dedi.
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) de yayımladığı taziye mesajında, "Antalya Manavgat'ta meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden meslektaşımız Pilot Levent Arslan'a ve uçakta bulunan Ataberk Gökmen'e Allah'tan rahmet, yaralanan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu Müdürü Dr. öğretim üyesi Devrim Gün'e acil şifalar dileriz" ifadelerine yer verildi
PİLOT EŞİNİN YÜZÜNE SON KEZ BAKTI
Antalya'da eğitim uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren emekli yüzbaşı pilot Levent Arslan'ın cenazesi, kazanın ardından götürüldüğü Manavgat Devlet Hastanesi'nden, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Otopsi yapıldığı sırada Arslan'ın Ukrayna asıllı eşi Irina Arslan, adli tıp morgu kapısı önünde bekledi. Görevlilere eşinin yüzünün son kez görmek istediğini ileten Irina Arslan, otopsi işleminin ardından morga girerek eşini gördü. Ardından Arslan'ın cenazesi, eşi ve yakınları tarafından morgdan alınarak Uncalı Mezarlığı'na götürüldü. Arslan'ın cenazesi, yarın cemevinde düzenlenecek törenin ardından Kurşunlu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Aynı kazada yaşamını yitiren Ataberk Gökmen'in cenazesi de adli tıp kurumu morguna getirildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Eşinin adli tıp morgunda beklerken görüntüsü
Cenazenin alınması
Tabutun morgdan çıkartılması
Eşinin cenaze arıcına binmesi
Cenaze aracının mezarlığa gidişi
Ölen pilot Levent Aslan'ın resmi
104 MB -- 56 Saniye /// HD
Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=====================================================
2)BAŞKALE'DE PKK'NIN SİLAH VE MÜHİMMATI ELE GEÇİRİLDİ
VAN'ın Başkale ilçesi kırsalında, terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda örgüte ait silah ve mühimmat ele geçirildi. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Başkele ilçesine bağlı Esenyamaç Mahallesi Tuluklu Mezrası kırsalında terör örgütü PKK'ya yönelik 'Şehit Jandarma Astsubay Üstçavuş Suat Petek' operasyonu düzenledi. Bomba arama köpeğiyle yapılan aramalarda araziye gömülü 2 AK-47 piyade tüfeği, 11 AK-47 piyade tüfeği fişeği, 3 takım elbise, 2 uyku tulumu, 1 palaska ve 5 kütük ele geçirildi. Bölgedeki operasyonların sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Operasyona giden askerlerden genel ve detaylar
-Bomba arama köpeği (fotoğraf)
-Ele geçirilen silah ve mühimmatın fotoğrafları
BOYUT: 150 MB
Behçet DALMAZ/VAN,
===================================================
3)ABSOLUT KULAĞA SAHİP GÖRME ENGELLİ BAGER'İN KONSER HEYECANI
MUŞ'ta doğuştan görme engelli ve absolut (kusursuz) kulağa sahip 8 yaşındaki Bager Çalışcı'nın, köy okulunda eğitim-öğretim gören ve hayatında hiç piyano görmemiş öğrencilere konser verme hayali, bir grup öğretmenin yardımlarıyla gerçekleştirildi.
Muş'ta yaşayan Bager Çalışcı, kendisi gibi görme engelli Yarpuzlu Köyü İlkokulu'nda müzik öğretmeni Caner Keser'in keşfetmesiyle merkeze bağlı Ağartı Köyü İlkokulu'nda, konser verme hayalini gerçekleştirdi. Kent merkezine 55 kilometre uzaklıktaki Ağartı Köyü İlkokulu'ndaki öğretmenler, absolut kulağa sahip görme engelli Bager Çalışcı'nın ailesiyle birlikte, köydeki öğrencilere piyano konseri verme ortamı hazırladılar. Köy okulunda okuyan ve hayatında piyano ile tanışmamış öğrencilerle köy meydanında bir araya gelen Bager, Beethoven yalnızlık senfonisi, ay ışığı sonatı, Yann Tiersen'nin başka bir şarkısının yanı sıra, günümüz parçalarını seslendirdi.
Bager, büyük bir heyacan yaşarken, piyano konseri sırasında arka planda otlayan kuzular, klasik müzikle güzel bir görüntüler oluşturdu. İlk defa piyano ile tanışan köydeki öğrenciler ise, piyano konseri için öncelikle Bager olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ettiler.
Ağartı Köyü İlkokulu Öğretmeni Sinan Özcan, Bager'in hiç piyano görmemiş köy çocuklarına konser verme istediğinden haberdar olduklarını söyleyerek, okuldaki öğretmen arkadaşlarıyla birlikte mini bir konser etkinliği düzenlediklerini ifade etti. Özcan, "Bagerin çocuklara piyano konseri vermek istiyordu bizde bu hayalini gerçekleştirdik. Piyanosunu köye getirip konser vermesinin istedik, öğrencilerde Bager'de çok mutlu oldular. Muş Belediyesi'ne ait araçla Bager'e ait piyano köye getirildi. Çok doğal bir ortam oldu aslında çünkü sonuçta burası köy. Bir yandan klasik müzik çalarken arka manzarada kuzularda sesiyle ayrı güzel bir ortam oluşturdu" diye konuştu.
DOĞADAKİ TÜM SESLERİ NOTAYA DÖKE BİLİYOR
Bager'in köy çocuklarına konser verme hayalinde rol üstlenen köy okulu öğretmenlerine teşekkür eden baba Mehmet Çalışcı ise öğretmenlerin çok güzel, doğal mini bir konser ortamı hazırladıklarını söyledi. Oğlu Bager'in büyük hedeflerinin olduğuna vurgu yapan Çalışcı, "Bager, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Sayla tanışmak ve onun konserine gitmek istiyor. Bager absolut kulağa, yani doğadaki tüm sesleri notaya dökebiliyor. Bir hayır sever tarafından hediye edilen piyano ile Bager, hiçbir eğitim almadan bir yıldır kendi kendini geliştiriyor" dedi.
MÜZİK ONUN HER ŞEYİ OLDU
Oğlunun hayatı ve gözlerinin piyanosu olduğunu ifade eden Çalışcı, "Görme engelli olduğu için, müzik onun her şeyi. Diğer çocuklar gibi dışarıda koşuşturup, oynayamıyor. Kendi müzik dünyasında yaşıyor. Bagerin profesyonel bir piyanist olması için müzik eğitimi alması lazım. Çünkü Muş'ta bu anlamda çok ciddi sıkıtılar çekiyoruz. Bager ile bir yıl öncesinde bir müzik okulunda şans eseri tanışan ve Bager gibi görme engelli olan Müzik Öğretmeni Caner Keser de, Bager'in absolut kulağa sahip olduğunu fark ettiğini söyledi. Bager'in bir videosunu çeken Kasar,, bunu üniversitedeki hocalarına gönderdi. Hocalarıda kendisine Bager'in üstün bir müzik yeteneğine sahip olduğunu söylediler. Bu da bizi çok heyecanlarndırdı" diye konuştu.
Fırsat buldukça Bager'in piyano ve kulağının gelişimiyle ilgili yardımcı olmaya çalıştığını söyleyen öğretmen Caner Keser de, "Absolut kulağa, yani kusursuz kulak dünyada çok az kişin sahip olduğu bir kulak, Bager'de bunlardan birisi. Bager piyanoda altı sese aynı ayna bastığımız zaman tek tek notalarını seçe biliyor. Biz artık Bager'e eğitiminde yetemiyoruz. Daha profesyonel yarı dönemli konservatuarlarda eğitim alması lazım. Mimar Sinan, Yıldız Teknik, Marmara fakülteleri gibi yerlerin elinden tutup Bager'i Türkiye'ye mal adecek bir müzisyen haline kesinlikle getirilebilir. Bager'in tıpkı İdil Biret, Fazıl Say gibi ileride ülkemizi dünyada temsil edeceğini ben şimdiden görebiliyorum" dedi.
BAGER, FAZIL SAYLA TANIŞMAK İSTİYOR
Konser sonrası duyduğu sevinci dile getiren Yaygın Beldesi Kardeşler İlkokulu 2'nci sınıf öğrencisi Baker Çalışcı da, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Sayla tanışmak istediğini dile getirdi. İyi bir eğitim almak istediğini vurgulayan Çalışcı, daha büyük bir konser verme isteği içerisinde olduğunu söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Bager Çalışcı'nın hazırlık çalışması
-Köy öğrencilerinden detay
-Bager Çalışcı'nın piyano çalmasından detay
-Bager Çalışcı'nın çalgısından detaylar
-Piyano konserinde toplanan köy çocuklarından detay
-Ağartı Köyü İlkokulu Öğretmeni Sinan Özcan Röp.
-Bager'in Babası Mehmet Çalışcı Röp.
-Müzik Öğretmeni Caner Keser Röp.
-Bager Çalışcı Röp.
Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/ MUŞ,
(Süre: 05.39 Boyut: 294 MB)
===================================================
4)MELEK'İ, 'EVİ KÖTÜ KOKU SARMASIN' DİYE TUVALETTE YATIRMIŞLAR
AĞRI'nın Hamur ilçesinde, tuvalete kapatıp, aç susuz bıraktıkları 2 çocuk annesi Melek Karaaslan'ın(24) ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan eşi Ferdi Karaaslan ile kayınpeder Kutbettin ve kayınvalide Naciye Karaaslan'a verilen cezalar, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine yapılan yeniden yargılamada 2 kat arttı. Mahkeme, 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan verdiği cezaların gerekçeli kararında, hastalığı nedeniyle sürekli altına idrar ve dışkı kaçıran Melek'in 'evde koku yapmasın, diğer kişiler mikrop kapmasın' denilerek, tuvalette ölüme terk edilişini detaylarıyla anlattı.
Ağrı'nın Hamur ilçesine bağlı Çağlayan köyünde yaşayan Hanım- Kasım Levent çiftinin 8 çocuğundan biri olan Melek Karaaslan, 16 yaşında çobanlık yapan Ferdi Karaaslan ile evlendirildi. 25 Kasım 2008'de resmi nikah kıyılan Melek Karaaslan'ın 2 oğlu dünyaya geldi. Ancak genç kadın, eşi, kayınpederi ve kayınvalidesi tarafından hastalığı nedeniyle tuvalete kapatılarak, aç susuz bırakıldı. İstanbul'da çalışan ağabeyi Reis Levent, kız kardeşine yapılanı duyunca köye aldı. Ölüme terk edilen bu nedenle ruh sağlığı da bozulan Melek Karaaslan, tuvaletten çıkarılarak, Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bakanlığın devreye girmesiyle de ambulans uçakla Ankara'ya sevk edildi. Ancak Melek Karaaslan, 25 Temmuz 2012'de yaşamını yitirdi.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE DAVA AÇILDI
Karaaslan'ın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle eşi Ferdi Karaaslan, kayınpeder Kutbettin Karaaslan, kayınvalide Naciye Karaaslan ile babası Kasım Levent hakkında Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın 22 Ocak 2014 günü görülen karar duruşmasında, ara celsede tutuklanan Ferdi Karaaslan 8 yıl 4 ay, Kutbettin ve Naciye Karaaslan çift 6'şar yıl 3'er ay, baba Kasım Levent de 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosya, Cumhuriyet savcısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile taraf avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay'a gitti. 1'nci Ceza Dairesi, verilen cezaları az bularak, kararı bozdu.
CEZALAR ARTTI
Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden görülen davanın 20 Şubat 2019'daki duruşmasında mahkeme, Ferdi Karaaslan'ı 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Naciye ve Kutbettin Karaaslan'ı da aynı suçtan 12'şer yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum etti. Baba Kasım Levent ise, 'yardım ve bildirim yükümlülüğü yerine getirmeme' suçundan beraat etti.
GEREKÇELİ KARARDA TÜM DETAYLAR ANLATILDI
Mahkeme tarafından hazırlanan 47 sayfalık gerekçeli kararda, Melek'in ölüme nasıl sürüklendiği tüm detaylarıyla anlatıldı. Kararda, Melek'in, hastanede ifadesini alan polis memurları ile barodan atanan avukatın anlatımlarına da yer verildi. Avukatın, "Melek 'Beni evin tuvaletine koydular. Üç aydır banyo yapmıyorum. Hastalığım bu sebepten dolayı daha da arttı' dedi. Kendisi eşinden ve ailesinden şikayetçi olmadı" ifadelerinin yer aldığı kararda, polis memurunun tanıklığı sırasında söylediği "Melek, yatakta cenin bir pozisyonda yatıyordu ve kendisinden çok ağır koku geliyordu. Bu koku ceset kokusuna benziyordu. Yani çürük et kokusu gibiydi. Kendisine devlet koruması altında olduğunu, şikayetçi olup olmadığı konusunda özgür olduğunu açıkladık ancak şikayetçi olmadığını ve olmayacağını söyledi" sözleri kaydedildi.
Hasta olan Melek Karaaslan'ın iyileşmesinden ümidini kesen eşi, kayınpederi ve kayınvalidesinin genç kadına evde bakmaya başladıklarına değinilen gerekçeli kararda, "Maktulün sürekli altına idrar ve dışkısını kaçırması nedeniyle 'evde koku yapmasın ve evdeki diğer kişiler mikrop kapmasın' gerekçeleriyle evin tuvaletine ait küçük bir alanda, sert bir tahta parçasının üzerine yatırıldığı, hareketsiz bir yaşam süren maktulün durumunun giderek kötüleşmeye başladığı ve vücudunda ölümü ile nedensellik bağı oluşturabilecek derecede bası yaraları enfekte olması ve enfeksiyonun tüm vücuda yayılması nedeniyle Melek'in hayatını kaybettiği anlaşılmıştır" denildi.
'EŞLER BİRBİRLERİNE YARDIMCI OLMAYA MÜKELLEF'
Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 maddesi gereği 'Eşlerin birlikte yaşama, birbirlerine yardımcı olma, birbirlerinin yaşam ve sağlıklarının korunması hususunda mükellef olduklarının' belirtildiği kararda, Ferdi Karaaslan'ın hukuki yükümlülüğünü yerine getirmediği, eşi Melek Karaaslan'ın ölümüne neden olduğuna vurgu yapıldı. Adli Tıp raporuna göre ölüm ile uzun süre yatmaya bağlı yaralar arasında illiyet bağı bulunduğuna işaret edilen kararda, şöyle denildi;
"Sanıklar Ferdi, Naciye ve Kudbettin Karaaslan'ın maktul Melek'in bu durumunu görmelerine rağmen icrai hareketleri yapmayarak, maktulü yüksek bir koruma ihtiyacının bulunduğu ve yardım olmaksızın kendisini kurtaramayacağı bir duruma soktukları, sanıkların ihmal göstererek maktulün yaşamını tehlikeye sokmasını sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşıldığından, sanıkların hastalığın ağırlaşması ve ölüme gitmesine öngören hareketleri ile neden oldukları ve akabinde ihmal göstermek sureti ile maktulü tedavi ettirmeyerek, temizliğini yapmayarak bakım ve ihtiyaçlarını yerine getirmedikleri bu nedenle sanıkların, kasten öldürmenin ihmali davranışı suçunu işledikleri kanaatine varılarak, cezalandırılmalarına karar verilmiştir."
Görüntü Dökümü
------------------------ ARŞİV
-Ağrı adliyesi
-Melek'in annesi, babası ve ağabeyi
-Alınan güvenlik önlemi
-Adliyeden çıkış
-Melek'in kayınpederinin konuşması
-Melek'in kaldığı evin dışından
-Melek'in çocukları
-Melek'in ailesiyle röp.
-Akaryakıt istasyonunda cenazenin yıkanması
-Cenazeye katılanlar
-Cenazenin alınması
-Genel ve detay
( Haber: Hümeyra PARDELİ/ AĞRI,
===================================================
5)VAN'DA ÜRETİLEN ALABALIKLAR, 5 KENTE GÖNDERİLİYOR
VAN'da sulama ihtiyacını karşılayan barajlar, alabalık üreticilerine de büyük imkan sunuyor. Zernek Baraj Gölü'nde 'ağ kafes' sistemiyle Avrupa standartlarında alabalık üreticiliği yapan tesis sahipleri, aldıkları verimden memnun olduklarını söyledi. Yılda bin ton alabalık üreten tesis sahipleri, balıkları Van ve çevresinde bulunan 5 kente gönderiyor.
Van'da sulama ihtiyacını karşılayan barajlarda 2013 yılında 'ağ kafes' yöntemiyle alabalık üretimine başlandı. Van'ın Gürpınar ilçesindeki Güzelsu Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilen, 105 milyon metreküp su kapasitesine sahip Zernek Baraj Gölü'nde 240 ton ile başlanılan alabalık üretimi yıllar içinde artarak devam etti. Avrupa standartlarında alabalık üreticiliği yapan tesis sahipleri, aldıkları verimden memnun olduklarını söyledi. Barajlarda yılda bin 800 ton alabalık üreten tesis sahipleri, balıkları Van ve çevresinde bulunan 5 kente gönderiyor.
Zernek Baraj Gölü'nde alabalık üretimi yapan Zemzem Su Ürünleri İşletme Müdürü Turan İriş, alabalık tesislerinin kentin ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi. Kurdukları tesiste ürettikleri alabalıkların kayıt altında olduğunu ve sürekli denetimlerin yapıldığını belirten İriş, "Aylık, 3 ayda bir ve yıllık denetimler yapılıyor. Burada yemlere, yem numunelerine, balık stoğuna, çalışan personele ve su kriterlerine bakıyorlar. Tamamen bağımsız denetçiler tarafından tesis denetlemeleri yapılıyor. Van'da ilk defa su ürünlerinde iyi tarım uygulamasını biz yaptık. Tesisimiz iyi tarım uygulamalarından başarıyla geçti. Avrupa standartlarında üretim yapıyoruz" dedi. Kentteki barajlarda yüzden 80 kapasiteyle üretim yapıldığına da belirten İriş, "Zernek Baraj Gölü balık yetiştiriciliğine oldukça uygun. Amacımız burada yüzde yüz üretim yapmak. Balık üretimi ile ilgili kamu spotlarının çoğaltılması gerekiyor. Kamu kurumlarının yerel üreticiyi desteklemesi gerekiyor" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
-Zernek Baraj Gölü'nden drone ile genel
-Baraj Gölü'ndeki ağ kafesler
-Genel ve detaylar
-Balıkları besleyen çalışanlar
-Balıkçıların tartıkılıp araca yüklenmesi
-Yapılan çalışmalardan genel
-Alabalıklardan detaylar
-Zemzem Su Ürünleri İşletme Müdürü Turan İriş ile röportaj
-Zernek Baraj Gölü'nden genel
Gülay KUYUCU-Orhan AŞAN/ VAN, -
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?