Dha Yurt Bülteni-11 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-11

11 İran'daki 4.7'lik deprem, Hakkari'de hissedildi İRAN'ın Türkiye sınırında Richter ölçeğine göre 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

02.12.2017 16:19

DHA YURT BÜLTENİ-11

İran'daki 4.7'lik deprem, Hakkari'de hissedildi

İRAN'ın Türkiye sınırında Richter ölçeğine göre 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem İran sınırındaki Hakkari'nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde de hissedildi.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi verilerine göre,

Türkiye'nin İran sınırında meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem, 14.57'de meydana geldi. Depremin derinliği ise 1.48 kilometre olarak ölçüldü. Deprem, Hakkari'nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde hissedilirken, Esendere beldesinde vatandaşlar evlerinden çıkarak sokakta bekledi. Depremde ilk belirlemelere hasar meydana gelmedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: HAKKARİ, -

==============================

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Teröristleri Cudi, Tendürek ve Kandil'e gömdük (2)

"SANAL MAHKEMELER BENİM ÜLKEMİ MAHKUM EDEMEZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrenin yapıldığı spor salonunda halka yaptığı konuşmasına ABD'de devam eden Rıza Zarrap davasını anlatarak başladı. Salonu dolduran gençlerden dik durmalarını isteyen Erdoğan, "Gençler ben inanıyorum ki hiç bir zaman ne makamların ne paranın, ne pulun, ne beşeri bir gücün karşısında eğilmeyeceksiniz. Eğilirseniz hakkımız size helal olmaz. Eğer böyle olursak işte 15 Temmuz'da bize saldıranlar geldikleri gibi giderler. 250 şehidimiz olur, 2 bin 193 gazimiz olur, ama birileri Amerika'ya gider, birileri batının değişik ülkelerine gider, bu ülkenin asıl sahipleri yine burada kalır. Bak biz buradayız, onlar nerede? Kimisi Hans'ın kulu kölesi oluyor, kimisi Corc'un kulu kölesi, kimisi sahte kurulan mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki  namazımızdan şüphemiz olsun. Sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez" dedi.

HAYVANCILIKTA SAĞLANACAK TEŞVİKLERİ ANLATTI

Türkiye'de uzun süreden bu yana et fiyatlarının yüksekliğini, hayvancılığın yetersizliği sebebiyle ithalata yönelmeyi tartışıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu: " Kars; hayvancılık bakımından Allah vergisi tabiat imkanları sayesinde önemli imkanlara sahip bir şehrimiz. Eğer hayvancılık sorununu Kars'ta çözemiyorsanız burada gerçekten sıkıntı var demektir. Gıda Tarım ve Hayvarcılık bakanım burada. Şimdi 50 baş hayvan bakıyorsa bunların kesime gidişinde her biri için 250 lira teşvik vereceğiz. Küçük başta da 25 lira. 1 Ocak'tan itibaren başlıyor. O zaman 50 baş bunu hedefleyeceğiz. Aynı şekilde ihracat pazarlarına yakın olduğu halde fabrikalar atölyeler yoksa Kars'ta ters giden bir şey var demektir. Biz Kars'ı 300 binin altına düşen nüfusuyla değil, yılda 3 milyon turisti ağırlayan yüzüyle görmek istiyoruz. Kars'ın sorunları çözülmeden, Doğu'nun sorunları çözülmez, Doğu'nun sorunları çözülmeden de Türkiye'nin sorunları çözülmez. İnşallah önümüzdeki dönemde el birliğiyle Kars'ı hayvancılıktan turizme kadar ayağa kaldıracak adımları atacağız."

"CHP, KEMAL'İ KURBAN EDECEK"

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını cevaplayarak sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisini 'Ana Hıyanet' olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu ile yaşanan bu tartışmaalara cevap verdiği için halktan özür dilediğini dile getiren Erdoğan, şöyle dedi: "Aslında bugün sizlerle konuşacak çok konumuz, çok meselemiz var. Ama yaklaşık iki haftadır süren tatsız bir tartışma var ki,  cevap versek yakışmıyor, cevap vermezsek acaba deniliyor. Vaktinizi böyle çirkin iftiralara cevaplayarak israf etmekten dolayı sizlerden, milletimizden özür dileyerek açıklık getirmek istiyorum. Ana muhalefetin başındaki zat bir iddia ortaya attı. Lafta çok büyük özüne baktığınızda ortada tam bir komedi var. İşin komikliği ilk adımda başlıyor. Bu şahıs geçen haftaki grup konuşmasında bir takım iddialara atıfta bulundu. Çorum'da 17 Kasım'da bir konuşma yaptım diye söz başladı. Arkadaşlarım aradılar, taradılar böyle bir konuşma bulamadılar. Çünkü beyefendi 17 Kasım'da Çorum'a gitmemiş Tekirdağ'daymış. Tekirdağ Belediyesi'nin ve Çorlu Belediyesi'nin programına katılmış. Demek ki Çorlu ile Çorum'u karıştırmış. Tekirdağ nere Çorum nire? Çorlu nire, Çorum nire. Kendince güya siyasi hayatının en önemli açıklamasını yapıyor. Ama Çorum'la Çorlu'yu ayır edecek durumda değil. Artık kendisinin bu tür zırvalarına alıştığımız için bunun üzerinde çok durmanın anlamı yok. Aynen şu ifadelerle şahsımı itham ediyor; 'Senin çocukların, yakınların vergi cennetlerine para gönder di mi göndrermedi mi?' güya hesap uzmanı oturup hesaplaşalım diyor, sorduğu soru bu. Tabi bu zatı dinleyerek heba edecek vaktim olmadığı için söyledikleri kulağımı biraz geç ulaştı. Gayet açık bir cevap verdim. Benim çocuklarım hiç bir yere para göndermediler. Yurt dışı bankalarına da eniştemin de dünürlerimin de böyle bir parası yok. Kendisine dedim ki öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı açıkla. Ardından belge varsa çıkar milletin önünü gereğini yayarım. Yoksa milletin önene çık iftira attığını söyle diye meydan okudum. Azıcık onuru haysiyeti, şerefi olan, yüreğinde utanma duygusu, yüzünde kızarma hissi olan birisinin iki yoldan birini seçmesi gerekirdi. Sonra bu zat kürsüye çıktı, elinde bir takım kağıtlar sallayarak, ne adasındaki bir hesaba şu kişi şu kadark bu kişi bu kadar milyon dolar yatırdı diye iddialarını belgelendirdi. Belge dediği bu kağıtları düne kadar da kimseye vermedi.  Bir açılış töreninde önce kendisinin geçmişte var yok diye çıkan bir çok yaylanını ifade ettim. Ardından sorduğu soruya cevabımı bir kez daha tekrarlayarak benim ya da yakınlarımdan birinin yurttışında hesaba giden tek kuruş parası olmadığını söyledim. Zaten söylediği bu 5 arkadaştan bir tanesi güya benim özel kalem müdürümmüş. Benim öyle bir özel kalem müdürüm olmadı, o isim bir iş adamı. Zerre kadar senin aklın olsa gerçekten bu kişinin özel kalem müdürü mü diye sorardın. Kılavuzu karga olanın....Bunlar işte maalesef böyle bir yanlışın peşinde gidiyorlar. Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra birileri bunu fena halde tongaya düşürmüş. CHP'nin hiç bir zaman bitmeyen adam harcama, adam ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal'in kendisini kurban edecekler, yazık. Artık orası bizi çok da ilgilendirmiyor. Varsın kendi derdine kendisi yansın. Bu zatın belge diye salladığı kağıtlar bir şirketin alışverişi içini yapılan ödemelerin dekontları. Cumhurbaşkanının yakınlarının değil, yani ortada gönderilen bir para filan yok."

"BEN BUNA ANA HIYANET DİYORUM"

CHP lideri Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sertleştirerek sürdüren Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:  "Gelelim zurnanın 'zırt' dediği yere. Hani Cumhurbaşkanın yakınları vergi cennetlerine para gönderiyordu? Hani nerede bunların belgeleri? Kimsenin ağzı torba değil ki büzesin, herkes olur olmaz konuşuyor. Siyasetçiysen hele bir de buna ana muhalefetin başındaysan ben buna ana hıyanet diyeceğim bunun başındaysan ağzından çıkana dikkat edeceksin iddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin. Bu kadar açık net iddia karşısında azıcık onuru haysiyeti şerefi olan birisi ne yapar elinde belge varsa milletin önüne koy, ben gereğini yaparım, Cumhurbaşkanlığını bırakırım, siyasetten çekilirim. Yoksa sen siyasetten çekil CHP'nin başından çekil de karşımızda doğru dürüst muhalefet olsun. Belge diye gösterdiği kağıtlar yurtdışına tek kuruş para gönderdiğimizi ispatlayamıyor. Bu şahıs iftira olduğunu söyledi mi? Bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı; 'Allah'ım neydi günahım' Bu zatla muhatap olmakta bize aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz, saldırılarına bu dönemde maruz kaldım. Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmadı. Ben bu zata haddini bildiririm. Bunun yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun. Partisi içinde birileri kendisinden kurtulmayı kafaya koydukları için olacak sahte belge iddialarla bu zatı rezil kepaze ediyorlar. Kendisinin surat derisi biraz ağır olduğu için yalanı yüzüne vurmamıza  rağmen yerinde durmayı başarıyor. Daha önce şahsımın İsviçre'de hesapları olduğunu söyledi, ispatlayamadı terbiyesizliğine verdik,  mahkemelerde paralar kazandık. Bir TV programında, 'Baykal'ın kasetini Erdoğan izledi' dedi ispatlayamadı, Tsunami için toplanan paraların Açe'ye gönderilmediğini iddia etti. Belgeler karşısında kılını bile kıpırdatmadı. Şimdi de Suriyelilere harcanan paraya kafayı takmış. Senin onlarla ilgili en ufak bir derdin var mı ki? Sen ne anlarsın muhacirden, ne anlarsın Ensardan. Biz 30 milyar doları aşkın rakamı Türkiye olarak harcadığımızı söylüyoruz. Şu anda AFAD'ı, Kızılay'ı Diyanet Vakfı'yla  tüm STK'larımızla, milletimizle buraya gıdasından giyiminden ilacından konteynır kentlere varıncaya kadar bu insanların her şeyini biz hallediyoruz. Bir ara yine grup toplantısında yine kağıt sallayarak bakan arkadaşımız Hayati Yazıcı'nın ÖSYM Başkanına mail attığını ileri sürdü. Mail adresinin de mesajın da sahte olduğu ortaya çıktı, yine işi pişkinliğe vurdu. Şimdi bakan olan belediye başkanımız Çevre Bakanımız Mehmet Özhaseki hakkında da akıl almaz iddialarla kamuoyunu oyaladı. Sonuçta ödediği tazminatla kaldı. Özhaseki aldığı tazminatları Kayseri'nin en büyük meydanlarında vatandaşa sucuk ekmek olarak dağıttı. Ben de 3 milyon liralık dava açtık. Bu davalardan kazandıklarımızla inşallah milyoner olacağız. Bu parayla  hanımlar için şöyle bir konaklama yurdu ve evi yapacağız. geçenlerde hanımlara da ters laflar etti biliyorsunuz, bunun hanımlara da saygısı yok. Zaten önümüzdeki seçimi kaybettiği zaman eve nasıl gidecek diye merak ediyorum. Hanıma da bir şey söylemek lazım."

Erdoğan, terör örgütleri ve onların ekonomik işbirlikçilerinin saldırılarına uğrayan Türkiye'de ana muhalefetin kumpasçıların ortağı haline döndüğünü de ifade ederek, "Ülke böyle bir ortamda iken ana muhalefetin gizli, saklı değil, kumpasçıların ortağı haline dönmesi en büyük talihsizliktir. Milletimiz gerçekleri çok iyi gördüğü için bunlara itibar etmiyor. Ülkemizin bu süreçten sağ salim çıkması yeterli değil. Buradan daha büyüyerek zenginleşerek geride bırakmak durumundayız. Bizim belirlediğimiz büyük hedeflerimiz var. 2023 hedeflerimiz var, 2053 vizyonumuz var. Bizim 2071 hayallerimiz var" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Erdoğan'ın konuşması (CANLI VERİLDİ)

Haber-Kamera: ERZURUM

===================================

Bakan Çavuşoğlu: FETÖ, Türkiye'deki Amerikan misyonlarına da sızmıştır

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "FETÖ, Türkiye'deki Amerikan misyonlarına da sızmıştır. Amerikan yargısına da kongresine de her yere tüm kurumlarına sızmıştır. O yolla, bu yolla, legal ya da illegal. O kadar açık konuşuyoruz" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde Gazipaşa Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Törene, Bakan Çavuşoğlu'nun yanı sıra Ak Parti Antalya milletvekilleri Mustafa Köse, Gökcen Özdoğan Enç, İbrahim Aydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Menderes Türel, Gazipaşa Belediye Başkanı Ak Partili Adil Çelik ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.

"AMERİKALARIN YÜZÜNE SÖYLÜYORUZ"

Törende konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye olarak çok büyümemiz lazım, önümüze çıkan engelleri de aşmamız lazım, aşıyoruz. Dik durma ise dik durma, mücadele ise mücadele. İnandığımız yolda, bu kutlu yolda yol arkadaşlarımızla milletimizle yürürken bugüne kadar hiç gözümüzü kırpmadık, hiç arkamıza dönmedik, geri adım atmadık. Bugün de birçok alanda mücadele ediyoruz. Bize karşı oynanan oyunların hepsinin farkındayız. Bugün FETÖ'nün, Amerika'da neler yapmaya çalıştığını biliyoruz. FETÖ'nün Amerikan kurumlarına ve yargısına nasıl sızdığını biliyoruz ve Amerikaların yüzüne söylüyoruz, arkalarından konuşmuyoruz. Biz kimsenin arkasından konuşmuyoruz. FETÖ Türkiye'deki, Amerikan misyonlarına da sızmıştır. Amerikan yargısına da, kongresine de her yere tüm kurumlarına sızmıştır. O yolla, bu yolla, legal ya da illegal o kadar açık konuşuyoruz. FETÖ'yü kim kullanıyor, o da ayrı bir şey. FETÖ başkasını mı kullanıyor yoksa başkaları FETÖ'yü mü kullanıyor? Bunu da milletimiz çok iyi biliyor, görüyor" dedi.

"PAKİSTAN'I ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Hainlerden içeride ve dışarıda hesap sormaya devam edileceğini, nerede olursa olsun dünyanın onlara dar edileceğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Şimdi tüm dünya görüyor ne kadar tehlikeli bir terör olduğunu, hangi ajanlar bunları kullanıyor dünya görüyor bunları. Okullarını bu yüzden kapatıyorlar. Niye okullar açıyorlar bu okullardaki çocuklarla o devletin kurumlarına nasıl sızdıklarını görüyorlar ve anlatıyoruz da bazı ülkeler biz anlatmadan da kendi incelemeleriyle görüyorlar. Bazı ülkeler ise geç kalmış. Mesela Kırgızistan, kardeş Kırgızistan biz bunu söyleyince alınıyorlar ama bir vakadır, bizimle başa baş görüşmelerinde söylüyorlar. 'Biz bunlara dokunmaya kalsak bize de darbe yapar' diyorlar. İşte böyle bir vahim durum. Pakistan, diğer ülkeler bugüne kadar sızmışlar. Bugün Pakistan hükümetinin karşı karşıya kaldığı sorunları görüyoruz. Pakistan'ı çok yakından takip ediyoruz. Orada yaşanan olayların arkasında da içinde de FETÖ var" diye konuştu.

"DERDİMİZ KİMSEYLE KAVGA YAPMAK DEĞİL"

Suriye'de ateşken için, Irak'ta istikrar için çaba sarf ettiklerini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, şöyle dedi:

"Şu da bilinsin bu bölgelerde de bize yönelik oluşacak bir tehdidi yok etmek için de hiçbir zaman tereddüt etmedik, etmeyiz. Yani Türkiye'ye engel çıkartmak isteyen ister terör örgütü, ister bir kuruluş, ister bir ülke biz bunlarla mücadelemizi yaparız, üstesinden geliriz. Bizim derdimiz kimseyle kavga yapmak değil. Bizim derdimiz herkesle dost olmak ama bizimle dost olmak isteyen herkes de Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk milletine nasıl muamele edeceğini, nasıl yaklaşacağını öğrenecek. Öyle tepeden bakmayla, dayatma anlayışıyla kimse bize gelmesin. Bir dost gibi, eşit bir ortak gibi tüm meseleleri görüşmek isteyen herkesle oturur görüşüz."

Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından tesisin temeli atıldı.

PARTİSİNİN KONGRESİNE KATILDI

Törenden sonra partisinin ilçe kongresine katılan Bakan Çavuşoğlu, görevi yeni başkana devredecek olan eski ilçe başkanı Yakup Pişkin'e teşekkür plaketi veren Bakan Çavuşoğlu, seçime tek listeyle katılan Sait Yılmaz'ı ise kutladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Bakan Çavuşoğlu'nun tören alınan gelişi

İstiklal Marşı okunması

Bakan Çavuşoğlu'nun konuşması

Dua ve açılış

Bakan Çavuşoğlu'nun ilçe kongresine katılması

Salondan görüntü

Bakan Çavuşoğlu'nun plaket vermesi

Detay görüntüler

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

=========================================

Türkiye'de 2073 hasta karaciğer nakli bekliyor

TÜRKİYE'de karaciğer nakli için bekleme listesinde 2 bin 73 hasta olduğunu belirten Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Birol Özer "Bu yıl canlıdan 976, kadavradan 333 olmak üzere toplam 1309 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Dünya genelinde nakiller daha çok kadavradan yapılmakta iken ülkemizde canlı vericilerden yapılmakta" dedi.

TGD tarafından düzenlenen 34'üncü Ulusal Gastroenteroloji Kongresi, Antalya'da Belek turizm bölgesindeki Regnum Carya Hotel'de başladı. Kongrenin basın toplantısında konuşan TGD Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, Türkiye gastroenterolojinin mücadele etmesi gereken çok sayıda sorunu olduğunu söyledi. Endoskopi ve karaciğer hastalıkları gibi konuların alanlarına girdiğini belirten Prof. Dr. Bor, SGK'dan kaynaklanan geri ödeme sorunları, yetersiz malzeme alımları, yan dal asistanı azlığı ve eğitim standardizasyonunun karşılaştıkları sorunlardan birkaçı olduğunu aktardı.

KARACİĞER NAKLİ KİME YAPILIYOR?

TGD Genel Sekreteri Prof. Dr. Birol Özer de Türkiye'de alkole bağlı sirozun karaciğerde en önemli nakil nedeni olduğunu söyledi. Son dönem karaciğer yetmezliğinin ideal tedavisinin karaciğer nakli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Birol Özer, "Nakil çoğunlukla karaciğer çalışma kapasitesi yüzde 10'un altına düştüğünde gündeme gelmektedir. Ancak rezerv yüzde 10'un altına düşmeden, yemek borusu ya da mideden varis kanaması geçirenlere, karın içinde ileri derecede su toplanan ya da peritonit dediğimiz karın zarı iltihabı olanlara, karaciğer koması gelişenlere ya da karaciğer kanseri tespit edilenlere de nakil yapılmaktadır" diye konuştu.

Türkiye'nin karaciğer nakli konusunda dünyada en iyiler arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Birol Özer, şöyle konuştu:

"Ülkemizde organ nakli bekleyen hastalar Sağlık Bakanlığı Ulusal Bekleme Listesindeki havuza kayıt edilmektedir. Uygun kadavra organ bulunduğunda nakil gerçekleştirilmekte. Ülkemizde şu an bekleme listesinde 2 bin 3 hasta var. Bu yıl canlıdan 976, kadavradan 333 olmak üzere toplam 1309 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Dünya genelinde nakiller daha çok kadavradan yapılmakta iken ülkemizde canlı vericilerden yapılmakta. Toplumun bilinçlendirilmesi, organ bağışının artırılması karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavi umudunu artıracaktır."

ÖNLENEBİLEN KANSER

TGD Saymanı Prof. Dr. Orhan Sezgin ise kolorektal kanserlerin sıklıkla önlenebilen hastalıklardan olduğunu söyledi. Erken tanının bu hastalıktan insanların korunması için büyük fırsat sağladığını altını çizen Prof. Dr. Orhan Sezgin, "Kolorektal kanseri tüm dünyada üçüncü sıklıkta görülen kanser olup, kadınlarda kanserden ölümün üçüncü sebebi, erkeklerde ise kanserden ölümün ikinci sebebidir. Sıklıkla 40 yaşından sonra görülür, yaşla birlikte sıklığı artar. Her dışkılama ile kan gelme şikayeti olanlar veya sebebi saptanmamış demir eksikliği kansızlığı olanlar mutlaka kolon kanseri yönünden hekim tarafından tetkik edilmelidir. Zamanında tespit edilemez ise kanser vücutta diğer organlara yayılabilir ve ölümcül olabilen sonuçlara yol açabilir" dedi.

50 YAŞINA GELEN DIŞKIDA GİZLİ KAN TESTİ YAPMALI

Hastanelerde dışkıda gizli kan testinin 50 yaşına gelen ve geçen tüm bireylere şikayeti olsun olmasın yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Orhan Sezgin, kolon poliplerini tedavi edilebilir aşamada saptayıp bunları kolonoskopiyle karabildiklerini vurguladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Toplantıdan detay görüntü

Prof.Dr. Birol Özer'in konuşması

Prof.Dr. Serhat Özer'in konuşması

Prof.Dr. Orhan Sezgin'in konuşması

Detaylar

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

======================================

Maganda kurşunuyla ölen çocuğun ailesi ile şüphelinin ailesi barıştırıldı

ŞANLIURFA'da evlerinin damında komşusunun düğününü izlerken açılan ateş sonucu can veren 12 yaşındaki Zeliha Gül'ün ailesi ile olayın faili 27 yaşındaki Mehmet Gezergül'ün ailesi barıştırıldı.

Hacıbayram Mahallesi'nde geçen 23 Ekim'de, Zeliha Gül, sokaktan geçen düğün konvoyunu izlemek için evlerinin damına çıktı. Araçla getirilen gelinin indirilişi sırasında Mehmet Gezergül, tabancayla peş peşe ateş etti. Kurşunların isabet ettiği Zehra yaşamını yitirdi. Acı olayın ardından, Zehra Gül'ün ailesi ile tutuklanan Mehmet Gezergül'ün ailesi arasında başlayan husumetin kan davasına dönüşmemesi için kanaat önderleri girişimde bulundu. Kanaat önderlerinin görüştüğü ailelerin barışmaya ikna olması üzerine bugün yemek verildi.

Bir restoranda verilen barış yemeğine, HÜDAPAR İl Başkanı Lokman Yalçın, iş adamları Abdurahman Yaşar, Hakim Karadaş, Ahmet Altun, mahalle muhtarı İbrahim Akdemir, kanaat önderleri ile iki aile üyeleri katıldı. Konuşmalardan sonra tokalaşıp sarılan aile bireyleri, duanın ardından birlikte karşılıklı yemek yedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Düzenlenen barış

Husumetli olan ailelerin gelmesi

Barışa gelen vatandaşlar

Dua ve kuran okunması

Her iki aileyi tokalaşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

===========================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-11 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement