Dha Yurt Bülteni - 22 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 22

Dha Yurt Bülteni - 22

İçişleri Bakan Yardımcısı Öztürk: Alevi kaymakamlar var, 2 emniyet müdürümüz AleviİÇİŞLERİ Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Tunceli'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle yaptığı toplantıda, Alevi gençlere devlet kapısında iş verilmediği yönündeki eleştirilere, "Neticede...

16.03.2017 21:28

İçişleri Bakan Yardımcısı Öztürk: Alevi kaymakamlar var, 2 emniyet müdürümüz Alevi

İÇİŞLERİ Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Tunceli'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle yaptığı toplantıda, Alevi gençlere devlet kapısında iş verilmediği yönündeki eleştirilere, "Neticede bu siyasi bir iktidar, kendisiyle ilişkili olmayan bir kesime o kadar büyük bir ağırlık vermediği söylemek mümkün. Ama hiç verilmiyor demek de doğru değil. Alevi kaymakamlar var, 2 il emniyet müdürümüz Alevi" yanıtı verdi.

İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Tunceli'de ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Vali Osman Kaymak, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Salih Karataş, Emniyet Müdürü Doğu Ateş tarafından karşılanan Bakan öztürk, burada Vali Kaymak, emniyet, jandarma yetkilileri ve 7 ilçenin kaymakamı, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle biraraya geldi. Vali Osman Kaymak, işsizliğin önlenmesi için Tunceli'de yapılan hizmetleri ve maliyetleri konusunda kısa bilgiler verdi.

"SÜREÇLERİN TAMAMI ÖRGÜT TARAFINDAN SUİSTİMAL EDİLDİ"

İçişleri Bakan Yardımcısı Sabahattin Öztürk, burada yaptığı konuşmada, Tunceli'nin 1 numaralı melesesinin güvenlik olduğunu belirterek, "İçişleri Bakanlığı olarak spesifik olarak, direkt alanımız güvenliktir. Onun için sizinle hasbıhal etmek istedim. 35 senedir terörle mücadele ediyoruz. Bu bölücü terörle mücadele süreci inişli, çıkışlı oldu. Zaman zaman geri çekilmeler oldu. Zaman zaman barış süreci, çözüm süreci denilen süreçler oldu. Fakat sonuçta şu görüldü ki bu süreçlerin tamamı örgüt tarafından istismar edildi ve devlete karşı silahlanma ve güç toplama vesilesi olarak görüldü. Ülkemizin geleceğe hızlı, güçlü bir şekilde gidebilmesi, Alevisiyle Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle birleşmesine bağlıdır. Eğer bunlardan bir tanesini yolculukta kaybedersek, bu bizim gücümüzü önemli ölçüde zaafa uğratır. En büyük zararı buranın mahalli halkına vererek göstermiştir, bu vahşi örgüt, kanlı yüzünü. Bizim arzu ettiğimiz en önemli şey; Tunceli'de, Tuncelili vatandaşlarımızın, Bingöl'de Bingöllü vatandaşlarımızın yapmakta olduğumuz terörle mücadelede bizim yanımızda kol kola, omuz omuza bize destek olmalarını istemekten ibarettir. Ülkemiz zor bir coğrafyada yer alıyor. Bu Anadolu topraklarında ne medeniyetler, ne milletler gelmiş, geçmiş. Biz 1000 yıldır burada, 1071'den beri Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla bu birlikteliği burada kurduk ve uzun süreli bir devletler, medeniyet manzumesi oluşturduk. Bunu sizinle yaptık. 2017 yılında Allah nasip ederse ciddi bir mücadele noktasındayız. Bunu sizinle beraber yapacağız" dedi.

"REFERANDUMDA HER TÜRLÜ GÜVENLİK TEDBİRİ ALINACAK"

Referandum konusuna da değinen Bakan Yardımcısı Öztürk, referandum günü insanların güvenli bir şekilde oylarını, kendi iradeleri doğrultusunda kullanması için her türlü güvenlik tedbirinin alınacağını ifade etti.

'ALEVİ GENÇLERE KAMUDA İŞ VERİLMİYOR' İDDİASI

Alevi gençlere kamuda iş imkanı verilmediği yönünüde hem sitem, hem de sorular üzerine Öztürk, şöyle konuştu:

"Bu bölgeden gelen çocukların, hiçbir mülakatta torpilli olmadıkları halde, ben buradan bazı çocuklarımızın kaymakam olarak seçmiş birisiyim. İsim de verebilirim, ama şuan buna gerek yok. Bu isimleri ifşa etmenin anlamı yok. Ayrıca şu an Türkiye'nin 81 il emniyet müdürü içinde 2 emniyet müdürümüz Alevi. Hangileri olduğunu sormayın ama ben Alevi emniyet müdürü olduğunu söyleyeyim. Dolayısıyla devlet içinde böyle bir önyargı yoktur. Neticede bu siyasi bir iktidar, kendisiyle ilişkili olmayan bir kesime o kadar büyük bir ağırlık vermediği söylemek mümkün. Ama hiç verilmiyor demek de doğru değil. Bu ülkenin bir bütün olarak ileriye doğru yürümesinde sizlerin de rolü var. Sizleri hesaba katmamış, hiçbir proje başarıya kavuşmaz. Dolayısıyla devletin her kademesinde öğretmeninden subayına kadar, albayından polisine kadar, hakimine, yargıcına kadar, her yerde olması gerektiğinin 3 puan altında 3 puan üstünde olması gerektiğini düşünüyorum. Kişisel olarak ben bu hükümette hem bakanlık yapmışım, hem de şu an bakan yardımcısıyım ve bunun da gereğini yerine getirmiş birisiyim. Belki istediğiniz kadar olmuyor, olabilir ama ben şunu diyeyim; Tunceli'de yetişmiş olan veya Alevi olan bir kardeşimizin devletin bir kademesinde Alevi olduğu için veya Tuncelili olduğu için red edilmesine asla gönlüm razı değil. Öyle birşey yok zaten, olamaz da. Bunu samimiyetimle söylüyorum. Böyle bir durum devlet içinde asla olmaz." İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, toplantıdan sonra Tunceli'den ayrılarak Ankara'ya dönmek üzere Elazığ'a gitti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Bakan yardımcısı STK temsilcileriyle toplantıda

-Toplantıdan detay görüntü

-Vali Osman Kaymak'ın konuşması

-Bakan Yardımcısı Sabahattin Öztürk'ün konuşması

-Bakan Yardımcısı Öztürk, valilik binasından ayrılışı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

===========================================

Kılıçdaroğlu: Ben de milliyetçiyim, 80 milyon da milliyetçi (EK)

"CUMHURUN BAŞKANI OLAMAZ, KENDİSİNE OY VERENLERİN BAŞKANI OLACAK"

Denizli'de Hasan Güngör Spor Salonu'nda vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anaya değişikliğinin toplumu gerdiğini ve böldüğünü söyledi. 80 milyon olarak kardeşçe, huzur içinde yaşamak istediklerini, bu nedenle Anayasa değişiklik teklifine hayır dediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Yeni anayasa değişikliğiyle iki başlılık geliyor. Hem bir partinin genel başkanı olacak, hem Cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır. Çünkü cumhurun başkanı, 80 milyonun başkanı. Aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olursa orada tarafsızlık olmaz. Kendisine oy verenlerin başkanı olacak. Cumhurun başkanı olamaz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dedeman Otel'de Denizli Tüccarlar, Sanayiciler ve İşadamları Platformu'nun üyeleriyle basına kapalı toplantı yaptıktan sonra geçen yıl Kayseri'de yaşanan bombalı saldırıda şehit olan Er Hasan İlhan'ın Hacıkaplanlar Mahallesi'ndeki baba evini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu kendisini kapıda karşılayan şehit babası Süleyman İlhan'a taziyelerini iletti, aileyle bir süre görüşen Kılıçdaroğlu daha sonra Hasan Güngör Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda yaklaşık 3 bin kişiye seslendi.

"80 MİLYON DEMOKRASİ DESTANI YAZMALIYIZ"

Bir kadının yazdığı şiiri okuması ve CHP İl Başkanı Teoman Sancar'ın ardından konuşmaya başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, bütün annelere babalara seslendiğini belirterek, "16 Nisan'da hayırlı güzel bir iş yapalım. Herkesin yüzü gülsün. Tamam mı anneler. Size de sesleniyorum babalar. Sizin de kaygılarınızı, endişelerinizi biliyorum. Yeri geliyor çocuklarımızı askere, yeri geliyor gurbete, yeri geliyor okula gönderiyorsunuz. Çocuklarımız bizden daha güzel bir hayat sürsünler istiyoruz. Bunun temel yolu eğer bir ülkede demokrasi varsa, vatandaşın hakları güvence altına alınmışsa huzur vardır. Bu süreçte bir destan yazmalıyız. Hepimiz 80 milyon demokrasi destanı yazmalıyız. Demokrasiye sahip çıkmalıyız. Demokrasiye sahip çıkmak birlikte sahip çıkmak demektir, benim gibi düşünmeyen insanın da özgürce yasamasına sahip çıkmak demektir. Herkesin huzur içinde yaşaması demektir" dedi.

"TBMM'NİN FESHEDİLMESİNİ KABUL EDEN VARSA EVET DESİN"

Anayasa değişikliği referandumunun toplumu gerdiğini, böldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önümüze bir anaya değişikliği getirdiler. Bu değişiklik toplumu geriyor, bölüyor. Sayın Başbakan'a soruyorum neden evet diyecekler. Neden evet dediklerini anlatamıyorlar. Ben neden hayır dediğimizi anlatıyorum. Size söyleyeyim, Siz Türkiye Büyük millet Meclisi'nin bir kişi tarafından feshedilmesini istiyor musunuz? Sabah kalkacak TBMM'yi feshediyorum diyecek. Bunu kabul ediyor musunuz? Ben kabul etmiyorum. Ben kabul ediyorum diyen varsa gitsin evet versin" diye konuştu.

"SABAH, ÖĞLE, AKŞAM MİLLİ İRADE"

1924 Anayasası'nın TBMM'de tartışılırken iki genç milletvekilinin Atatürk'e meclisi feshetme yetkisine karşı çıktığını, meclisin o tarihte bile Atatürk'e meclisi feshetme yetkisi vermediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "1924 yılında en güçlü olduğu dönemde bile bu yetki Atatürk'e verilmedi. Şimdi önümüze bir değişiklik getiriyorlar, tek kişiye meclisi feshetme yetkisi veriyorlar. Sabah milli irade, öğleyin milli irade, akşam milli irade, ikindi milli irade. Peki kardeşim milli iradeyi neden feshediyorsun. 80 milyonun oy kullanarak meclise gönderdiği milletvekillerinden oluşun meclisi niye feshediyorsun. Bunun cevabını almış değiliz" dedi.

"CUMHURUN BAŞKANI OLAMAZ, KENDİSİNE OY VERENLERİN BAŞKANI OLUR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında anayasa değişikliğiyle Başbakanlığın kaldırılacağını, Cumhurbaşkanının iki şapkası olacağını belirterek, "Başbakanlığın kaldırılmasını istiyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bu yana Başbakan vardır. Hepimizden toplanan vergilerin nerelerde harcadığının hesabı TBB'ye verilir. Getirilen değişiklikle Cumhurbaşkanı'nın iki şapkası var. Niçin şimdi Başbakanlığı kaldırıyoruz, niye kaldırıyoruz. Efendim iki başlılık var, o nedenle kaldıralım. Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın bakanların, hakimin, doktorun görevi ayrı, hepsinin görevi var. Yeni anayasa değişikliğiyle iki başlılık geliyor. Hem bir partinin genel başkanı olacak, hem cumhurbaşkanı olacak. Niçin, sonra gelip mecliste ant içecek. Ben tarafsız olamam. CHP'nin genel başkanıyım. MHP'nin Genel Başkanı Bahçeli tarafsız olamaz, AK Parti'nin Genel Başkanı Binali Yıldırım tarafsız olamaz. Ama cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır. Çünkü cumhurun başkanı, 80 milyonun başkanı. Aynı zamanda bir partinin de genel başkanı olursa orada tarafsızlık olmaz. Kendisine oy verenlerin başkanı olacak. Cumhurun başkanı olamaz. Bu doğru mudur, yanlış mıdır? Eğer biz demokrasiyi savunuyorsak cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Çünkü devletin sigortasıdır, rolü odur. Kurumlar sağlıklı çalışmazsa hepsini toplar. Şimdi hepsini toplayamayacak. Bizi ne diye çağıracak. Her Salı günü çıkıp kendi partisinin konuşmasını yapacak" diye konuştu.

"BU BİR PARTİNİN MESELESİ DEĞİL, MEMLEKET MESELESİDİR"

Vatandaşlardan 16 Nisan referandumunda sandığa giderken ellerini vicdanlarına koyarak, düşünerek oy vermelerini, bayrağı, çocuklarını, düşünmelerini isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bu bir partinin meselesi değildir, vatan memleket meselesidir. Bir parti seçmiyoruz, iktidara taşımıyoruz. Torunlarımıza ders verebileceğiz, onurumuzla cevap verebileceğimiz bir sürecin başındayız. Gideceğiz oyumuzu kullanacağız, hayırlı bir iş yapacağız. Çocuklarımıza, torunlarımıza bu ülkeden başbakanlığı almak istediler, meclisi feshetmek istediler vermedik diyeceğiz. Bu değişiklik toplumu bölüyor. İster doğu, ister batı, kuzey, güney bizim topraklarımız, bu bayrak bizim bayrağımız. Kimliği ne olursa olsun, siyasi görüşü, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, 80 milyon kenetlenmeliyiz, bir arada yaşamalıyız, kardeşçe, al bayrağın altında Türkiye için yaşamalıyız. Bizi ayırıyorlar, toplumu kutuplaştırıyorlar. Neden kavga ediyorlar, kavga edecek ne var" dedi.

"SURİYELİLİR'E VATANDAŞLIK İÇİN REFERANDUM YAPALIM"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesi için referandum yapılması önerisini de yineledi. Kılıçdaroğlu, "Suriyelilere vatandaşlık verelim kabul ediyor musunuz, 6.5 milyon çocuk işsiz, sen önce kendi çocuklarına iş bul. Suriyeliler'e vatandaşlığı hangi gerekçeyle veriyorsun. Kendilerine teklif yaptım. Milletimin sağduyusuna güveniyorum. Onun içinde referandum yapalım, yapsınlar. 18 yaşında çocuğa milletvekilliği getireceğiz diyorlar. Ömür boyu askerden muaf, iki yıl vekillik yaptıktan sonra ballı emeklilik maaşına hak kazanacak. İçinizde 18 yaşındaki çocuğu milletvekili olacağını düşünen var mı? Kimin için yapıyorlar, kendi çocukları için yapıyorlar. Sizin çocuklarınız El Bab'a gidecek. Onların çocukları 18 yaşında milletvekili olacak. Evet diyecek vatandaşa sesleniyorum. Ankara'daki beylerin çocukları Meclis'e gidecek, senin çocuğun eksi 35 derecede terör örgütüyle mücadele edecek. Onun için hazırlanan bütün tuzakları yıkacağız. Türkiye'yi yeniden huzura barışa kavuşturacağız. Kimsenin endişesi olmasın" dedi.

"HOLLANDA'DAKİ VATANDAŞLARIMIZ HOLLANDALILARLA KARŞI KARŞIYA GETİRİLDİ"

Anayasa değişikliğinin milletin hangi derdini çözeceğini soran, çiftçinin, esnafın, emeklinin, atama bekleyen öğretmenin, taşeron işçinin derdini çözmeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, dış politika konusunda da hükümeti eleştirdi. Hollanda'da yaşanan olaylar nedeniyle hükümete destek verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Dış politikada meselesi millidir. Hollanda'daki olaylarla ilgili olarak iki bakan alınmazsa biz de gitmeyiz dedik, doğru değildir dedik. Bir bakanı uçağını almıyorsan, bir bakanı kapının önüne koyuyorsan biz bundan rahatsızlık duyarız dedik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır, böyle bir duruma sokulmamıştır. Soruyu sorduk, Dışişleri Bakanının uçağı havadayken Türkiye'nin Hollanda büyükelçisi neredeydi. Türkiye'nin bakanı Hollanda'dan çıkarıldı, kapının önüne kondu, büyükelçisi neredeydi. Bu soruların cevabını istiyoruz. Fatura kime çıktı. Hollanda'da çalışan işçilere çıktı. Suriye dediler, bulaşmayın dedik. Fatura kime çıktı, Suriye'deki Türkmenlere çıktı. Hollanda'dan gönüllü Türkiye'ye gelmek istiyor var mı? Hayır. Alın teri döküyorlar çalışıyorlar. Hepimizin yakını var. Orada özgürlük var, demokrasi var, çalışıyorlar alın teri döküyorlar. Neden orada karşı karşıya getiriyorsun. Devlet akılla yönetilir, dış işleri akılla önetilir. Diline sahip olamayan devleti yönetemez. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Rakka'ya gideceğiz tık yok, Mümbiç'e gireceğiz tık yok. Rahmetli Ecevit'i hatırlatmak istiyorum. Devlet böyle yönetilir, hamasetle lafla yönetilmez. Hamaset tamam, işe gelince hiçbir şey yok" diye konuştu.

"HERKES BİR KİŞİYİ HAYIR İÇİN İKNA ETSİN"

Köyde muhtar seçimi yapıldığında bile ihtiyar heyeti seçildiğini, muhtarı köyün arazisini tek başına satamadığını, anayasa değişikliğiyle bir kişiye 80 milyonluk Türkiye'nin teslim edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan sandığa giderken bir kez daha düşünmelerini istedi. Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasını eleştiren, bakan sayısının kaç tane olacağının bilinmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşlardan bir kişiyi hayır için ikna etmelerini istedi. Kılıçdaroğlu, "Bu mahalle oyumuzun en düşük olduğu mahalle denildi. Onun için bu toplantıyı bu mahallede yapacağız dedik. Bizim konuşmamız dertleşmemiz lazım. Hangi partiden olursak olalım, birlikte bu memlekette huzur içinde insanca yaşamak istiyoruz. Kimse kimseye kötü laf etmesin. Birbirimizi tanımasak ta bu ülkenin sokaklarında birbirimize selam verelim istiyoruz. Bütün İslam dünyası bize bakıyor. Mustafa Kemal Cumhuriyeti kurdu, bütün İslam dünyası cumhuriyeti kurdu. Niye geriye gidiyoruz. Adalet, hak, huzur herkes için olmalı. TBMM, adalet herkes için olmalı. Hepimizin düşünmesi lazım. Komşumuzu da ikna edeceğiz. Benim gibi buradaki herkesin tek tek sorumluluğu var. Bir vatandaşı bulacaksınız ve ikna edeceksiniz. Hayır oyu kullanalım diyeceksiniz. Geleceğimiz, Türkiye için yapacaklar bunu. Bu bir parti meselesi değil. 23 Nisan çocuklarımız için bayram ilan edildi. Çocuklarımız benim bayramımı benim elimden almayın diyor. Bu çocuk diyor bunu. Bizim çocuk bu çocuklarımız, şimdi bu çocuğumuzun elinden bayramını alıyoruz. Çünkü bu meclisin hükmü kalmıyor. Bu bir parti olayı değil, hangi partiden olursak olalım birlikte yaşamak durumundayız. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine. 16 Nisan'da sandığa gideceğiz, hayırlı bir iş için oyunuzu kullanacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, toplantının ardında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bazı vatandaşlar koruma engelini de aşarak Kılıçdaroğlu'na sarılıp, fotoğraf çektirdi. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Dedeman Otel'e geçti. Kılıçdaroğlu, geceyi Denizli'de geçirip, yarın Ege turuna devam edecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kılıçdaroğlu'nun şehit ailesini ziyaretinden görüntü

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından görüntü

Konuşma sonrası vatandaşların ilgisinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Osman Nuri BOYACI - Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

============================================

Balıkesir'de korkunç cinayet

BALIKESİR'de, Afganistan'dan kaçak yollarla Türkiye'ye gelen 34 yaşındaki Rahim Özbek'in, 5 ay önce eşi Hayriye Özbek'i (38) öldürüp cesedi parçalara ayırarak gömdüğü ortaya çıktı. Hayriye Özbek'in parçalanmış cesedi katil kocanın yerini göstermesi ile bulunabildi. Gözaltına alınan Rahim Özbek'in emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Olay, geçen Ekim ayında Alihikmetpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Balıkesir'de yaşayan Afganistan uyruklu 4 çocuk annesi Hayriye Özbek, 5 ay önce ortadan kayboldu. Polis, iki haftada bir Balıkesir İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gelerek imza atması gereken kadının imza atmadığını belirledi. Polis başlattığı soruşturma kapsamında Afganistan'dan Türkiye'ye kaçak yollarla gelen eşi Rahim Özbek'e ulaştı. Rahim Özbek, polise eşinin çocuklarını da bırakıp kaçtığını söyledi. Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, Özbek çiftinin çocukları ile de görüştükten sonra davranışlarından şüphelendiği baba Rahim Özbek'i gözaltına aldı. İfadesi alınmak üzere emniyete götürülen Rahim Özbek, eşini evde demir sopayla kafasına vurarak öldürdüğünü, ardından cesedi parçalayarak Kepsut Yolu'nda bulunan Alihikmetpaşa Spor Tesisleri yakınlarındaki sazlıklarla kaplı dere yatağına gömdüğünü itiraf etti. Polis, bugün Rahim Özbek'in yer göstermesiyle parçalara ayrılan cesedi buldu. Dalgıçlar, sazlıkta gömülü olan cesede ait kemik parçalarını sudan çıkardı. Balıkesir İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek de olay yerine giderek olayla ilgili bilgi aldı. Katil kocanın emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Cesedin aranmasından görüntü

Karısını öldüren Rahim Özbek'in arama çalışmasını izlemesinden görüntü

Rahim Özbek'in polisin sorularına cevap vermesinden görüntü

Haber: Hilmi DUYAR - Kamera: Coşkun YAMAN/ BALIKESİR,

============================================

Seyir halindeki halk otobüsünün tekeri çıktı

SİVAS Belediyesi'ne ait özel halk otobüsünün seyir halindeyken sol arka tekerinin çıkması trafikte korku dolu anlar yaşattı.

Olay saat 19.00 sıralarında Gülyurt Mahallesi Karaağaç Köprüsü mevkiinde meydana geldi. Sivas Belediyesi'ne ait Gülyurt, Kılavuz, Doğukent seferini yapan ve içinde yolcu sayısının belli olmadığı Adem Bulut yönetimindeki 58 H 0122 plakalı halk otobüsü seyir halinde iken sol arka tekeri bilinmeyen bir nedenle yerinden çıktı. Teker orta refüjü geçerek park halinde bulunan 58 BE 512 plakalı araca zarar verdi. Tekeri çıkan ve 3 metre kadar sürüklenen otobüs devrilmeden son anda durdu. Otobüs içerisinde bulunan yolcular başka otobüsle gidecekleri yere götürüldü. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Halk otobüsünün çıkan tekeri

-Otobüsün görüntüsü

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

==========================================

Silah fabrikasına baskın

İZMİR'in Karşıyaka İlçesi'nde, silah kaçakçılığı yaptığı ve bu amaçla silah fabrikası kurduğu belenen A.A.'ya (34) ait adreslere polis tarafından operasyon düzenlendi. Aramalarda kurusıkı tabancadan bozma çok sayıda tabanca ve yapımında kullanılan ekipman ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen A.A. tutuklandı.

Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, silah ve mühimmat kaçakçılığı yaptığı, ayrıca bu amaçla silah fabrikası kurduğu tespit edilen A.A.'nın yakalanması için dün (Perşembe) operasyon düzenledi. Operasyonda A.A. yakalanırken, şüpheliye ait 4 ayrı adrese arama yapıldı. Aramalarda A.A.'nın yaşadığı evin çatı katında kurusıkı tabancaların çevrilmesinde kullanılan alet ve makinelerin yanı sıra 14 yapımı tamamlanmış tabanca, henüz toplanmamış 12 tabanca, yapım aşamasında 18 kurusıkı tabanca, 18 av tüfeği, 56 tabanca şarjörü ile çok sayıda mermi ele geçirildi. Gözaltına alınan A.A., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ele geçirilen malzemelerden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet GÜNEY, Kamera: İZMİR/ İZMİR,

============================================

TIR'ın lastikleri yandı

SAKARYA'nın Sapanca İlçesi'nde seramik taşıyan TIR'ın lastikleri yandı. İtfaiye ekibi dorseye sıçrayan yangını kontrol altına alarak söndürdü.

Olay, TEM Otoyolu Sapanca Göl Mahallesi mevkiinde meydana geldi. 37 yaşındaki Mesut Soybudak yönetimindeki 43 KB 661 plakalı TIR'ın dorsesinin lastikleri tutuştu. Diğer sürücülerin ikazları ile lastiklerin yandığının farkına varan Mesut Soybudak, aracı yolun kenarına park etti. Mesut Soybudak aracı dorseden ayırdı. Yangın söndürme tüpleri ile yangın söndürülmeye çalışılırken, itfaiyeden yardım istenildi. Olay yerine gelen Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sapanca İtfaiye Grup Amirliği ekipleri dorseye sıçrayan yangını kontrol altına alarak söndürdü. Soybudak'ın Bilecik'ten yüklediği seramikleri Tekirdağ'a götürdüğü öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Yanan araçtan görüntü

-Söndürme çalışmaları

-Sürücüden görüntü

HABER-KAMERA: İsa ÇİÇEK/ SAPANCA(Sakarya), -

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement