Dha Yurt Bülteni-4

Bakan Soylu: Kentsel dönüşüm bir vaka ise insanlar da bir vakadır

TRABZON' da Kentsel Dönüşüm Projesi sürdürülen alanda esnaflarla bir araya gelen, sorunlarını ve endişelerini dinleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Soylu, "Özellikle kentsel dönüşüm memleketimizin en önemli ihtiyaçlarından birisidir. Ama kentsel dönüşüm bir vaka ise insanlar da bir vakadır. Buradaki vatandaşlarımızın talepleri de bir vakadır. Yönetici olarak yapmamız gereken çözüm üretecek adımları zorlamaktır" dedi.

Dün gece geç saatte Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, oğle saatlerinde Tabakhane Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında çalışmaların devam ettiği Pazarkapı ve Çarşı Mahalleleri esnaflarıyla kahvaltıda buluştu. Söz alan esnaflar Bakan Soylu'ya, kentsel dönüşümde yıkılan iş yerleri ile ilgili endişelerini anlattı, mağduriyet korkusu yaşadıklarını iletti, yardım istedi.

'KENTSEL DÖNÜŞÜM BİR VAKA İSE İNSANLAR DA BİR VAKADIR'

Esnafın sorunlarını ve taleplerini dinledikten sonra konuşan Bakan Süleyman Soylu, kentsel dönüşümün önemine vurgu yaptı, " Burada bir takım değişimler yapılmak zorunda. Özellikle kentsel dönüşüm memleketimizin en önemli ihtiyaçlarından birisidir. Ama kentsel dönüşüm bir vaka ise insanlar da bir vakadır. Buradaki vatandaşlarımızın talepleri de bir vakadır. Yönetici olarak yapmamız gereken çözüm üretecek adımları zorlamaktır. Bunu zorlayacağız. Bu konuda bir endişeniz olmasın" dedi.

REFERANDUM İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ

Referandum sonuçlarına ilişkin Trabzonlulara teşekkürlerini sunan Bakan Soylu, "Referandum bittiği günden itibaren inanmanızı isterim ki, yarım gün bile dinlenmemiz söz konusu değildir. Aynı şekilde devam ediyoruz. Şehrimiz ve ülkemiz için adımlarımızı aynı şekilde atıyoruz. Yeni sistemle Türkiye'ye zenginlikleri, yenilikleri, büyük değişimleri, milletimizin yarınına ait özlemlerini, hayallerini ve ülkemizin büyümesini hep birlikte göreceğiz. Bunun en büyük nimeti bu milletin verdiği reyle, oyla ve iradeyle olmasıdır. Yeni sistemde göreceksiniz bu tip organizasyonların daha fazla olmasını sağlayacağız. Yeni sistemin getireceği adımlar Türkiye'de demokrasiyi güçlendirecektir" diyerek konuşmasını noktaladı.

Çevredeki vatandaşlarla da sohbet eden Bakan Soylu, düğün konvoyundan Mustafa Sağır - Zehra Yılmaz çiftiyle fotoğraf çektirdi. Çifti tebrik ederek iyi dileklerini ileten Bakan Soylu, damada 3 çocuk tavsiyesinde bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Bakan Soylu esnaf buluşması

Bakan Soylu konuşma

Gelin ve damatla görüşme

Detaylar

HABER: FATİH TURAN KAMERA: SELÇUK BAŞAR/

===================================

Denizhan'ı sevgilisi son yolculuğuna uğurladı

ADANA'da kız isteme yüzünden anlaşmazlık yaşadığı iddia edilen emekli vali eniştesi, 2 halası ile 3 kuzenini öldürdükten sonra intihar eden Suphi Denizhan Dener'in cenazesi toprağa verildi. Dener'i son yolculuğuna istemeye gidecekleri kız arkadaşı Hanım Kaya da uğurlandı.

Merkez Kurtuluş Mahallesi'nde 3 Mayıs'ta emekli vali 76 yaşındaki İsmet Metin, eşi 68 yaşındaki Nurşen Metin, kızları 41 yaşındaki Senem Metin, 66 yaşındaki Gönül Cengiz ile onun oğlu 38 yaşındaki Suphi Cumhur Cengiz'i öldürüp yaşamına son veren 39 yaşındaki Suphi Denizhan Dener'i cenazesini Adana Adli Tıp Kurumu'ndan dayısının oğlu ile bir grup arkadaşı tarafından bugün sabah saatlerinde aldı. Dener'in cenazesi Kabasakal Mezarlığı'na getirilirken 6 yıllık sevgilisi Hanım Kaya da mezarlığa geldi. İmamla birlikte 25 kişi cenaze namazını kılarken yere oturan Hanım Kaya da gözyaşı döktü. Suphi Denizhan Dener, kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Dener'in öldürdüğü kendini büyüten halası Gönül Cengiz ile oğlu Suphi Cumhur Cengiz dün toprağa verilmişti. Emekli vali İsmet Metin, eşi Nurşen Metin ve Senem Metin'in cenazeleri de bugün Hatay'da son yolculuğuna uğurlanacak.

Görüntü Dökümü

------------------------

Denizhan Dener'in kız arkadaşının görüntüsü

Kız arkadaşının ağlaması

Cenazenin çıkarılması

Cenazeye katılanların görüntüsü

Cenaze namaznın kılınması

Kız arkadışının oturarak cenazeyi izlemesi

Cenazenin götürülmesi

Haber: Fatih KARAÇALI -Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

======================================

Otomobil tarlaya yuvarlandı: 5 yaralı

ÇANAKKALE'nin Bayramiç İlçesi'nde, yaşı küçük ehliyetsiz sürücünün kontrolünden çıkan otomobilin tarlaya uçtuğu kazada 5 kişi yaralandı.

Kaza, bugün saat 01.00 sıralarında, Bayramiç Barajı Mevkii'nde meydana geldi. Evciler Köyü'nden Bayramiç İlçe merkezi yönüne gelen ehliyetsiz sürücü 16 yaşındaki A.Ö.'nün kullandığı 17 LD 595 plakalı otomobil, tarlaya yuvarlanıp ters döndü. Kazada sürücü A.Ö. ile araçta bulunan E.A (16), H.Ö. (14), S.E.(16) ve Ş.K. (16) yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Bayramiç Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunan Ş.K., Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Kepez Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Hastaneye getirilen yaralılardan görüntü

Kaza yapan otomobilden görüntü

Haber- Kamera: Fatih DALDAL/ BAYRAMİÇ (Çanakkale), (DHA

===========================================

Yanan barakasını terk etmedi

SİVAS'ta 9 gün önce yalnız yaşadığı barakayı yakan 69 yaşındaki Baki İltaş, bir hafta hastanede kaldıktan sonra yeniden barakaya döndü. Harabe halindeki barakada eşyası da bulunmayan İltaş, suntaların üzerinde uyuyor.

Kaleardı Mahallesi'ndeki dükkandan bozma barakada oturan zabıta emeklisi Baki İltaş, 9 gün önce alkol aldıktan sonra kaldığı yeri ateşe verdi. Yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü ancak baraka kullanılamaz hale geldi. Olay sonrası Sivas Devlet Hastanesi'ne giderek psikiyatri servisinde 1 hafta tedavi gören İltaş, taburcu edilince yeniden barakaya döndü. 3 çocuk babası İltaş, 4 yıldır eşinden ayrı yaşadığını ve kalacak başka bir yerinin de olmadığını söyledi. Harabe haldeki barakada suntaların üzerinde yatan İltaş, üzerini örtmek için bir yorgan bulduğunu ancak bir de yastık ihtiyacının olduğunu söyledi. Suntalardan yastık yaptığını ifade eden Ateş, "Ben sünger yatakta yatıyordum. Temiz olsun diye de tabana gazete sermiştim. Bu arada uyumuşum. Uyandığımda ev ateşler içindeydi. Ben kendimi dışarıya zor attım. Her şeyim yandı. Evim yandıktan sonra terminalde kaldım, sonra hastaneye müracaat ettim. Hastanede 9 gün kadar yattım. Hastanede duramadım. Buraya geldim" dedi. Emekli olduğunu, ancak aldığı paranın kendisine yetmediğini ifade eden İltaş, "Ben bir yatık ve 10 tane briket, eski bir pencere ile eski bir kapı istiyorum. Burayı kapatıp kışın burada barınmak istiyorum. Başka bir isteğim yok" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Harabe haldeki baraka

-İltaş'ın baraka içindeki görüntüleri

-Yattığı yer

-Konuşmaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=================================================

(ÖZEL) - Otomobilde cinsel ilişkide isim benzerliğine 10 bin lira tazminat

GAZİANTEP'te, otomobilde H.K. isimli erkekle cinsel ilişkiye girerken yakalanan 34 yaşındaki T.G.'nin verdiği kimlik bilgileriyle polisler tarafından hazırlanan soruşturma evrakı sonucu 'hayasızca hareketler' suçundan isim benzerliği nedeniyle yargılanan 55 yaşındaki T.G., açtığı davada 10 bin lira manevi tazminat kazandı.

Olay, Karacaahmet Mahallesi'nde 24 Ekim 2015 tarihinde meydana geldi. İhbar üzerine araziye giden Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, T.G. ile H.K.'nın cinsel ilişkiye girdiğini belirledi. Ekipler, iki kişiyi gözaltına alarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüp ifadelerini aldı. Polisler, haklarında 'Hayasızca hareketler' suçundan soruşturma evrakı hazırladığı iki kişiyi serbest bıraktı. İfadeleri alındığı sırada üzerinde kimlik bulunmayan T.G.'nin verdiği bilgilerle Kimlik Paylaşım Sistemi'nden T.G. ile aynı ismi taşıyan 55 yaşındaki başka bir kadın hakkında 'hayasızca hareketler' suçundan Gaziantep 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme, yargılama sonucu suçu işleyen T.G. ile adresine tebligat giden T.G.'nin farklı kişiler olduğunu belirledi. Bunun üzerine isim benzerliği bulunan T.G.'nin beraatına, otomobilde cinsel ilişkiye girerken yakalanan T.G.'nin ise 'iftira' ve 'hayasızca hareketler' suçundan yargılanması için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

'Hayasızca hareketler' suçundan yargılandığı davada beraat eden T.G., avukatı Ulaş Sayğıdar aracılığıyla, 23 Aralık 2015 tarihinde Gaziantep 2'nci İdare Mahkemesi'ne, görevli memurlar hakkında haksız yere yargılandığı sebebiyle manevi zararlarının karşılığı olarak 20 bin TL tutarında manevi tazminat davası açtı. Görevli polis memurlarının evrakları gerekli kontrolü yapmadan adli makamlara intikal ettirdiği ve ihmal suçlamalarıyla açılan davada mahkeme, isimleri aynı olan kadınlar arasındaki yaş farkının 20 yılın üzerinde olduğunu, görevli memurların T.G.'nin bilgilerini Kimlik Paylaşım Sistemi'nden alınan bilgilerin kontrol edilmediğini, dikkatsizlikle, açıklanamayacak düzeyde olayda ihmaller bulunduğu, ardından düzenlenen soruşturma evrakından; ifade, üst arama, yakalama tutanağı gibi aynı kimlik bilgilerinin kullanılarak ihmaller zinciri sonucunda olayla ilgisi olmayan 55 yaşındaki kadının 'hayasızca hareketler' suçu gibi toplum içerisinde küçük düşürücü ve kadına yönelik şiddetin yaygın olduğu bir dönemde davacının sosyal çevresinde kendisine karşı infial uyandırabilecek sonuçları olan bir durumla karşı karşıya bırakıldığından, davacının şeref ve onurunun zedelendiği sonuç ve vicdani kanaatine vardı. Mahkeme, davacının şeref ve onurunun, davalı idare memurlarınca yürütülen soruşturmadaki ihmal ve savsaklama sonucu zedelendiği, olayda idari hizmetin kötü işlediği anlaşıldığından idarenin tazmin sorumluluğunun bulunduğunu hatırlatılarak T.G.'ye 10 bin lira manevi tazminat verilmesine hükmetti.

"HAYATINA MAL OLABİLİRDİ"

T.G.'nin avukatı Ulaş Sayğıdar, dava açıldığına dair tebligatının başkasının eline geçmesi durumunda müvekkilinin hayatına mal olabilecek sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Avukat Sayğıdar, bu gibi durumlarda görevlilerin daha dikkatli olmaları gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Müvekkilim, isim benzerliğinden yanlış bir tebligat gitmesi olayıyla muhatap oldu. Hiç haberi olmadan gelen tebligatla adeta yıkıldı. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Zaten olay tarihinde burada da değildi. Ciddi manada onuru ve gururu kırıldı. Yaptığımız incelemede bir isim benzerliği vakası vardı. Emniyetteki polis memurunun hatası veya ihmali diyebiliriz. Suçu işleyen 1981 doğumlu, müvekkilim ise 1960 doğumlu. Arada 21 yaş fark var. Polisin orada ad, soyad ve kişinin teyit bilgisini alması lazım. Ekrandaki bilgilerle 21 yıllık yaş farkı öngörülebilir, dikkat edilebilir. Failin parmak izinden Gaziantep Cezaevi'nde tutuklu olduğunu belirledik. Kendisi, umuma açık yerde para karşı cinsel ilişkiye girdiğini ikrar etti. Dosyada, müvekkilimiz beraat etti. Bunun bir hizmet kusuru olduğunu ve bununla ilgili bir manevi zararın olduğu gerekçesiyle dava açtık. Bizim toplumumuzda dul ve o yaştaki bir kadının bunun gibi bir suçlamayla maruz kalması hayatına mal olabilirdi. Her bölgenin farklı dengeleri, örfü var. Hasbelkader, tebligat başka birinin eline geçseydi, oğullarından yahut diğer aile bireylerinden birilerinin bu kadını öldürmeyecekleri nereden bilinebilirdi? Bunlar toplumumuzda yaşanmış ve maalesef halen yaşanan olaylar. Umuyoruz ki bu tür hatalar olmaz. Kasıtlı bir şey olmadığı söylense de, idare ve personellerinin bu gibi durumlarda çok daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Adliye Sarayı

Ulaş Saygıdar'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

=============================================

15 milyon TL harcanan Botanik Parkı şehir hastanesi için sökülüyor

ORDU'ya 116 dönüm arazi üzerine 15 milyon TL harcanarak Karadeniz'in tek, Türkiye'de ise dördüncü olan Botanik Parkı kuruldu. Sağlık Bakanlığı tarafından kente yapılması planlanan 800 yataklı şehir hastanesi için yeterli büyüklükte arazi bulunamayınca, Botanik Park, hastaneye tahsisi için sökülmeye başladı.

Ordu'nun Altınordu İlçesi'ne bağlı Eskipazar'da 116 dönüm arazi üzerine yaklaşık 15 milyon TL harcanarak Botanik Parkı kuruldu. Geçen yıl yapımı biterek tamamlanan Botanik Parkı Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Ordu Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi. İçinde oturma alanları, yürüyüş parkuru, kır düğünü alanı, ağaç fidanları, çeşitli bitkiler ve sosyal tesislerin olduğu Botanik Parkı, yaz mevsiminde ziyaretçilere açılması planlanırken şehir hastanesiyle gündeme geldi.

PARK ARAZİSİ ÜZERİNE ŞEHİR HASTANESİ PLANLANIYOR

Sağlık Bakanlığı tarafından, yeri ve projesi hazır olan 400 yataklı Ordu Devlet Hastanesi yeni inşaatı projesini iptal edilerek yerine 800 yataklı şehir hastanesi yapılması için çalışma başlatıldı. Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Ordu Üniversitesi (ODÜ) kampüs alanında yapılması planlanan 76 dönümlük şehir hastanesi arazisi yetersiz görüldü. Bunun üzerine gözler Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edilen Botanik Parkı'na çevrildi. Sağlık Bakanlığı şehir hastanesinin buraya yapılması yönünde talepte bulununca, Botanik Parkı'ndaki üst yapılarda sökülmeye başladı.

HASTANENİN PROJESİ YOK

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, botanik parkının yapılması için 15 milyon TL para harcandığını hatırlatarak, parktaki söküm çalışmalarına tepki gösterdi. Şehir hastanesinin henüz projesinin bile olmadığını iddia eden Seyit Torun, "Bakanlığa 'burayla ilgili projeniz var mı, ne kadar kaynak ayırdınız, planlama var mı' diye soruyoruz hiçbir şey yok. Ama bir tara ftanda Botanik Parkı'nı söküyorlar. Muhalefet olarak ne yapıldığını öğrenmekte hakkımız. Kaldı ki yerle ilgili de bütün seçenekler tükenir gerçekten yer bulunmaz değerlendirilir. Herkes aklına ilk geldiğinde orayı gözüne kestirmesini, göz dikmesini doğru bulmuyoruz. Oraya ciddi bir para harcandı, kimse cebinden para koymadı oraya. Bu devletin, milletin parası harcandı orayaö dedi.

BU KAYNAKLARI BU ŞEKİLDE HEBA ETMEYİN

Sağlık Bakanlığı'nın Ordu'ya yapmayı planladığı şehir hastanesinin projesi ve durumuyla ilgili kendilerine bilgi vermekten kaçındığını, Botanik Park alanına hastane yapımından mutlaka vazgeçilmesi gerektiğini de vurgulayan Seyit Torun, "Sağlık Bakanlığı'ndan bilgi almaya çalıştım alamadım. ya bizden gizleniyor yada ortada somut bir şey yok. Bütçesi, projesi, yerle ilgili fizilibite yok. Ordu'ya ne zaman kamu yatırım gündeme gelse fidanlığa herkes gözünü dikiyor. Bütün seçenekler biter, yer konusunda alternatifler tükenmiş olsa yaparsınız. Bu seçenekler tükenmeden buraya neden yapıyorsunuz. Böyle bir keyfiyet olmaz, lütfen bu yanlıştan dönün, diğer seçenekleri değerlendirin. Bakanlık'ta şuanda kimseye bize bilgi belge vermiyor, varsa bizede gönderin bizde bilelim, bunun belgesini istiyoruz. Ortada hiçbir şey yok. O alanda söküm işlemleri devam ediyor, lütfen bu kaynakları bu şekilde heba etmeyin" şeklinde konuştu.

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ise konuyla ilgili açıklama yapmak istemedi.

2 KÜP ALTINLA YİNE GÜNDEME GELMİŞTİ

Öte yandan 2 yıl önce Botanik Park alanında inşaat çalışması yürütülürken 2 küp altın bulunduğu iddialarıyla gündeme gelmişti. Alanda 16'ncı yüzyılda yapıldığı tahmin edilen tarihi Eskipazar hamamının yanındaki Botanik Park'ta, kazı sırasında işçilerin 2 küp altın bulduğu iddiaları sosyal medya ve yerel medyada gündeme gelmiş, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'da iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı. Botanik Park'ta iş makineleri ve işçilerin çalışmaları da vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle izlenmiş, kentte büyük heyecan yaşanmıştı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Muhabir anonsu

-Seyit Torun ile röportaj

-Botanik parkından genel görüntü

-Ordu'dan görüntü

-Ordu Devlet Hastanesi'nden görüntü

Haber-Kamera: Nedim KOVAN -ORDU-

==============================

Hıdırellez coşkusu Kibariye ile yaşandı

İZMİR'in Bornova İlçesi'nde Hıdırellez coşkusu, Bornova Belediyesi'nin düzenlediği Kibariye konseriyle yaşandı.

Ünlü şarkıcı Kibariye'nin konseri için sadece Bornovalılar değil, kentin dört bir yanından gelen binlerce kişi Bornova Cumhuriyet Meydanı'nda buluştu. Kibariye'nin kendi parçalarının yanı sıra pop, rock ve arabesk müziğin bilinen şarkılarını da seslendirdiği konserde büyük coşku yaşandı. Binlerce hayranının eşlik ettiği Kibariye, sempatik tavırlarıyla geceye ayrı bir renk kattı.

CHP'li Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, konseri vatandaşların arasında izledi. Bornova Cumhuriyet Meydanı'nın dolduran herkesten barış için dua etmelerini isteyen Başkan Atila, "Artık anneler ağlamasın. Kardeş kardeşe düşman olmasın. Ülkemizde ve tüm dünyada barış hakim olsun" diye konuştu. Bornovalılar ve İzmirliler'in Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden hiçbir zaman ayrılmayacağını vurgulayan Atila, "Aydınlık yarınlar ve geleceğimiz olan çocuklarımız için Atamızın izinden hiç ayrılmayacağız ve daha çok çalışacağız" dedi. İzmir Marşı'nın hep bir ağızdan coşkuyla söylendiği konser, renkli görüntülerle son buldu.

KADINLARA VE ÇOCUKLARA ÖZEL KUTLAMA

Bornova'daki bir diğer etkinlik ise Bornova Belediyesi ile Bornova Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi'nin birlikte düzenlendiği Hıdırellez Şenliği oldu. Büyükpark'taki etkinlikte kadınlar çocuklarıyla birlikte keyifli saatler geçirdi. Roman dansları ekibinin şovlarıyla renklenen kutlamada, Kooperatife üye kadınlar tarafından Hıdırellez'e özel olarak üretilen hediyeler dağıtıldı. Kadınlar, kurdukları stantlarda el emeği ürünlerini sergileme ve satış yapma şansı da buldu. Bir Hıdırellez geleneği olarak ateş yakılıp üzerinden atlanırken, halaylar hep birlikte çekildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sahnede dans gösterisi

Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila'nın konuşması

Kibariye'nin şarkı söylemesi

Kutlamaya katılanlandan görüntü

Bornova Belediyesi ile Bornova Kadın Girişimi ve İşletme Kooperatifi'nin birlikte düzenlendiği diğer bur kutlama olan Büyükpark'taki eğlenceden görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,

=======================================

Eski kilimlere hayat veriyor

SİVAS'ta yaklaşık 50 yıllık eski kilimleri köylerden toplayan 52 yaşındaki Burhan Gül çanta ve cüzdan yaparak geçimini sağlıyor.

Sivas'ta Tarihi Şifaiye Medresesi'nde 27 yıldır el sanatları ve turistik eşya satışı yapan 2 çocuk babası Burhan Gül, köylerden topladığı 50 yıllık eski kilim ve halılardan çanta, cüzdan, minder, kaşıklık ve yelek yapıyor. Gül, Aydoğan Mahalllesi'nde bulunan atölyesinde eski kilim ve halılardan ürettiği çanta ve cüzdanları Karadeniz Bölgesi, Kapadokya, Antalya ve İstanbul'a gönderiyor. Diğer yandan Sivas'ı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler Şifaiye Medresesi'ne gelerek eski kilimlerden yapılan çanta ve cüzdanlara yoğun ilgi gösteriyor.

"TURİZM YERLERİNE GÖNDERİYORUZ"

1990 yılında bu işe başladığını söyleyen Gül, "Kilim çanta, kilim cüzdan yapıyoruz. Biz kilimleri köylerden temin ediyoruz. Köyleri tek tek dolaşıp 40-50 yıllık kilimleri toplayan arkadaşlarımız var. Eski kilimler ile yeni halılar, battaniyeler takas ediliyor. Bir de evinde kullanılmış, yırtılmış kilimleri olanlar var. Satmak istiyorlar. Eski kilimlerini getirip bize direkt satabiliyorlar. Köylerden topladığımız kilimleri öncelikle yıkıyoruz. Yıkamadan geçtikten sonra elimizdeki kilimden ne yapılabilir ise onun çalışmasına başlıyoruz. Örneğin çanta mı olur? Cüzdan mı olur veya tekrar kilim mi yapılması gerekiyor? Ona karar verdikten sonra kesim işlemini yapıyoruz. Kesimini yaptıktan sonra atölyeye gidiyor. Kenarları atölyedeki makinede dikiliyor. Sapı, püskülü, boncuğu ve çıt çıtı monte ediliyor. Tamamen hazırlandıktan sonra Şifaiye Medresesi'ne götürüyoruz. Oradaki dükkanımızda perakende satıyoruz. Toptan sattığımız yerler de var. Kapadokya'ya, Karadeniz Bölgesi'nde Ayder Yaylası, Uzungöl, Antalya, İstanbul gibi Türkiye'nin değişik turizm yerlerine gönderiyoruz. Farklı yerlerde yine yapılmaya çalışılıyor ancak Sivas'taki işçiliği tutturamıyorlar. 27 yıllık meslek hayatımda 5 kişiyi bu konuda yetiştirdim. İki tanesi bu işi yapıyor, üç tanesi ise farklı işlere yöneldi" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-Dükkandan görüntü

-Kilimden yapılan eşyalar

-Müşterilerden görüntü

-İşletmecinin konuşmaları

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-Hüsne AKKAYA/SİVAS,

=========================================