DÜZCE'DE SEL; 10 KİŞİ MAHSUR
1)MAHSUR KALANLAR KURTARILDI
Düzce'nin Cumayeri ilçesinde meydana gelen sel ve su baskını ile birlikte heyelan nedeniyle mahsur kalan 10 kişiden 8'i kurtarıldı. Kurtarılanlar, Genelkurmay Başkanlığı'ndan talep edilen askeri helikopterle alınarak Sakarya'ya götürüldü. Sakarya'da bulunan hastanelere kaldırılan 8 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Düzce'de selden etkilenen bölgelerde mahsur kalanlara ulaşılması için bölgeye 3 helikopter gönderildiği belirtildi.
Bölgede gece saatlerinde başlayan yağmur ise aralıksız devam ediyor. Müdahale için hazır bekleyen AFAD, İl Özel İdaresi, UMKE ve gönüllü kurtarma ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Aşırı yağışın devam etmesi nedeniyle zaman zaman yollarda ufak çaplı toprak kaymaları meydana geliyor. Bu nedenye Cumayeri ilçe merkezi ile Dokuzdeğirmen köyü arasında bazı araçlar mahsur kaldı. Mahsur kalan araçlar Cumayeri Belediyesi'ne ait iş makinesinin yardımı ile bulundukları yerden çıkarılabildi.
DÜZCE VE SAKARYA'DA MELEN ÇAYI ÇEVRESİNDEKİ KÖYLER SELDEN ETKİLENDİ
Düzce'nin Cumayeri ve Akçakoca ilçesi ile Sakarya'nın Melen Çayı çevresindeki birçok köy selden etkilendi. Sel nedeniyle çok sayıda ev ve tarım alanları sular altında kaldı. Yolların sular altında kalması ve yaşanan heyelanlar nedeniyle bölgeye ulaşmakta güçlük çekilirken, mahsur kalanların kurtarılması için 3 helikopter devreye girdi. Düzce'de Dokuzdeğirmen, Yenitepe, Süngüt, Küplük, Açmabaşı, Harmankaya, Esmahanım köyleri ile karayolu ulaşımı kesildi. Birçok köyden ihbarlar gelirken, ekipler evlerinin üst katlarında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlara ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Düzce Valiliği tarafından kurulan kriz merkezine 30'un üzerinde ihbar geldi.
21 FINDIK İŞÇİSİ KURTARILDI
Akçakoca Esmahanım Köyü'nde mahsur kalan fındık işçileri helikopterle kurtarıldı. 21 fındık işçisi helikopterle Düzce Stadyumu'na indirilerek ambulanslarla kontrol için hastanelere götürüldü.
DERE TAŞTI
Akçakoca'da Çivi Deresi'nin taşması sonucu Merkez Camii'nin altında bulunan marketi sular bastı. Sabah namazı için camiye gelenler bir anda caminin çevresini sular basması nedeniyle zor anlar yaşadı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine görü Sakarya Kocaali Melen mevkiinde metrekareye 176,4 metreküp, Düzce Gölyaka Kardüz Yaylası'na 149 metreküp, Akçakoca'ya 75 metreküp yağmur düştü.
CAN KAYBI YOK
Düzce Valisi Zülkif Dağlı helikopterlerin bölgede kurtarma ve tarama çalışması yaptığını, bölgede can kaybı olmadığını, yaralanan kişi olmadığını belirterek, mahsur kalanların kurtarıldığını açıkladı.
Görüntü Dökümü
-----------------------
EK GÖRÜNTÜLER TAKİP EDİLİYOR
DÜZCE - DHA
====================================================
2)YARALI UZMAN ÇAVUŞ, TEDAVİ GÖRDÜĞÜ HASTANEDE ŞEHİT OLDU
Şırnak'ta el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu ağır yaralanan Uzman Çavuş Soner Gökçü (24), tedavi gördüğü Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Şırnak'ta 11 Temmuz günü arazi taraması yapan Uzman Çavuş Soner Gökçü, teröristler tarafından araziye tuzaklanan EYP'nin patlaması sonucu yaralandı. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınan Gökçü, dün gece doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı.
Şehit Uzman Çavuş Soner Gökçü'nün cenazesi, bugün öğlende Sabancı Merkez Camii'nde düzenlenecek törenin ardından Sarıçam ilçesine bağlı Avcılar köyünde toprağa verilecek.
HABER: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
===================================================
3)SINIRA ASKERİ SEVKİYAT
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Hatay'a, Suriye sınır hattına zırhlı personel taşıyıcıları (ZPT) ile komando ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Türkiye'deki çeşitli birliklerden Suriye sınır hattına gönderilen komandoları taşıyan ve mühimmat yüklü araçlardan oluşan askeri konvoylar, geniş güvenlik önlemleri altında Kırıkhan ilçesinden geçiş yaptı. Askeri araçların ihtiyaç duyulan sınır birliklerinde konuşlandırılacağı, komandoların da yine buralarda görevlendirileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Askeri konvoyun geçişi
Askerleri taşıyan sivil otobüsler
Haber-Kamera: Kasım NARCI/HASSA,(Hatay),
==================================================
4)PENCEREDEN SARKAN ÇOCUK, İTFAİYE VE POLİSİ HAREKETE GEÇİRDİ
Bursa'da çarşıya giden ailesi tarafından kilitlendiği evlerinin penceresinden sarkan 3 yaşındaki Suriyeli Amar Hamis, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Polisin telefonla ulaşarak bilgi verdiği anne, "Elbise almak için çarşıya gittik, çocuğu komşuya bırakın daha sonra gelip alacağız" yanıtını verdi.
Olay, Bursa'nın Yıldırım ilçesi Sıracevizler Mahallesi'nde dün yaşandı. İddiaya göre Suriye uyruklu anne Seno Hamis (30) ile baba Kenno Hamis (33), çocukları Amar Hamis'in üzerine kapıyı kilitleyerek, alıverişe gitti. Evde yalnız kalan çocuk, bir süre sonra pencereden sarkarak sokağı seyretmeye başladı. Küçük çocuğu fark eden mahalle sakinleri, durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, merdiven yardımıyla evin balkonuna tırmanarak açık olan pencereden içeri girdi. Pencereden sarkan çocuk, itfaiye erleri tarafından evden çıkartılarak, polis ekiplerine teslim edildi.
Polis, anne Seno Hamis'e tercüman aracılığıyla cep telefonundan ulaşarak, bilgi verdi. Anne Hamis de "Elbise satın almak için çarşıya gittik, çocuğu komşuya bırakın daha sonra gelip alacağız" diyerek yanıt verdi. Küçük çocuk, karakola götürüldü.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çocuk camdan sarkarken
- İtfaiye ekibinin çocuğu kurtarması
-Çocuğun kardeşlerine sarılması
-Polis ve itfaiye ekiplerinden görüntüler
-Detaylar
Haber: Berktuğ ÖNCÜ - Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,
=====================================================
5)ALYANS HIRSIZI TUTUKLANDI
Mersin'de, müşteri gibi girdiği 2 kuyumcudan alyans çaldığı saptanan ve ihtiyacı olduğu için hırsızlık yaptığını iddia eden A.H. (23) tutuklandı.
8 Temmuz'da kent merkezindeki bir kuyumcunun vitrinindeki alyansları inceleyen erkek şahıs, dükkana girip beğendiği modelleri denedi. Alyansları takıp çıkararak fiyat alan şahıs, kuyumcunun dalgınlığından faydalanıp tezgahtaki yüzüklerden bazılarını çaldı. Hırsızlığı fark eden kuyumcunun ihabırı üzerine harekete geçen polis, güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyip kimliğini belirlediği şüpheli A.H.'yi başka bir kuyumcudan alyans çaldıktan sonra kaçmaya çalışırken yakaladı. Emniyetteki sorgusunda paraya ihtiyacı olduğu için hırsızlık yaptığını öne süren zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Zanlının dükkana girmesi
İncelediği yüzüklerden birini alıp kaçması
Emniyet Müdürlüğü'nün görüntüleri
Zanlının emniyetten çıkarılıp polis aracına bindirilmesi
Polis aracının emniyetten ayrılması
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,
======================================================
6)5 KARDEŞ, KIRAÇ TOPRAKLARI ORMANA ÇEVİRDİ
Konya'nın Akşehir ilçesinde eskiden köy statüsünde olan Tekke Mahallesi'nde oturan 5 kardeş, kıraç olan topraklarının ormana dönüşmesinde büyük katkı sağladı. 5 kardeş, 1958'den 1980'li yılların sonuna kadar Orman İşletme Müdürlüğü'nün ağaç seferberliği çalışmalarında işçi olarak çalışıp, zaman zaman tepeliklere sırtlarında fidan taşıyıp dikti. Yaşlılık dönemlerini yemyeşil orman içinde geçiren en büyük ağabey Ramazan Karakoyun, "O zaman araba ve at yoktu. Eşekle ve sırtımızda yürüyerek tepeliklere fidanları çıkartıp, dikip, yetiştirdik" dedi.
Akşehir ilçesine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Tekke Mahallesi, 1958 öncesi kıraç topraklara sahipti. Orman İşletme Müdürlüğü 'de başta Tekke Mahallesi olmak üzere çevresindeki köylerde ağaçlandırma seferberliği başlattı. O köylerde oturanlarda seferberliğe katıldı. Karakoyun ailesinin en büyük oğlu olan ve şu an 92 yaşında olan Ramazan Karakoyun da ağaçlandırma seferberliğine gönüllü başladı. Ardından işletme müdürlüğünde ücretli işçi olarak devam etti. Kardeşleri Şükrü (85), Mevlüt (84), Halil (82) ve Ali Karakoyun (80) da ağaçlandırma seferberliğinde işçi olarak çalıştı. Diğer işçilerle birlikte o dönemin şartlarında sırtlarında ve eşeklerle tepeliklere fidan çıkaran Karakoyun kardeşler, ağaçların gelişip, büyümesinde de görev aldı. Sadece Tekke köyünde değil, diğer çevre köylerin de ağaçlandırılmasında emeği geçen Karakoyun kardeşler şu an yaşlılıklarını, kıraç topraklardan kurtardıkları yemyeşil doğanın ortasında geçiriyor. Kardeşlerden Ali Karakoyun ise yaşlılığa bağlı hastalığı nedeniyle evinden fazla dışarı çıkamıyor.
'KIRAÇTI, HİÇ AĞAÇ YOKTU'
Köylerindeki ağaçlandırma çalışmalarının 1958 yılında başladığını belirten Ramazan Karakoyun, 26 yıl boyunca Orman İşletme Müdürlüğünde görev aldığını belirtti. Sırtlarında ve eşekle tepeliklere fidan çıkardıklarını belirten Karakoyun, "O zaman araba ve at yoktu. Eşekle ve sırtımızda yürüyerek tepeliklere fidanları çıkartıp, dikip, yetiştirdik. 26 yıl boyunca çalıştım. Meşe, çam ve sedir ağaçları yetiştirdik. Köyümüzde ve çevresinde halen ağaç dikimleri devam ediyor, tabi bir taraftan da seyretmek için kesiyorlar"dedi.
Diğer işçilerin çadırlarda kaldıklarını ifade eden Karakoyun, "Bizim ev köyde ve yakın olduğu için kardeşlerimle yürüyerek gelir, evde kalır ve sabah tekrar tepeliklere çıkıp, ağaç diker ve bakımını yapardık. Diğer işçiler çadırda kalıyorlardı. Su yoktu, buradan bidonlarla su çıkartırdık. Çok zor şartlarda çalıştık" diye konuştu.
Şükrü Karakoyun da fidanları dikip, büyüyüp gelişmesine kadar her işleminde çalıştıklarını ifade ederek, "Dikip yapıyorduk, suluyorduk, çapasını yapıyorduk. O zamanlar kıraçtı, hiçbir ağaç yoktu. Şimdi hepsi büyüdü, yemyeşil oldu" dedi.
1980'li yıllara kadar ağaçlandırma çalışmalarında görev yaptığını belirten Mevlüt Karakoyun, "1980'li yıllara kadar çalıştık. Ekiplerin posta çavuşluğunu yapıyordum. Yeri geldi 100-150 kişi çalıştık. O zaman burası kıraçtı, şimdi orman oldu. Ama şimdi kesiyorlar, odun yapıyorlar. Bazıları tabi ağaç yaşlandığı için çürüdüğü için kesiyorlar"şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Köyden ve ağaçlık alanlardan detay
Karakoyun kardeşlerden detay
Ramazan Karakoyun röp.
Mevlüt Karakoyun ve Halil Karakoyun röp.
Haber- Kamera: İsmail AKKAYA- Atilla MEMİŞ KONYA-DHA
==========
7)AĞAÇTA MAHSUR KALAN YAVRU KEDİYİ İTFAİYE KURTARDI
Bursa'da çıktığı ağaçtan inemeyen yavru kedi itfaiye ekiplerince kurtarıldı.
Merkez Osmangazi ilçesi Uluyol Caddesi üzerinde sabah saatlerinde çıktığı ağaçtan inemeyen yavru kediyi fark eden vatandaşlar, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, sepetli itfaiye aracı yardımıyla kediyi mahsur kaldığı yerden kurtardı. Kurtarılan kedi Osmangazi Belediyesi Hayvan Barınağı yetkililerine teslim edildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Ağaçta mahsur kalan kediden görüntüler
-İtfaiye ekibinin sepetli araçla kediye ulaşması
-Kedinin kurtarılması
-Vatandaşların alkışlaması
-Kedinin Osmangazi Belediyesi Hayvan Barınağı yetkililerine teslim edilmesi
-Detaylar
Haber: Mehmet İNAN - Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,
===========
8)HIRSIZLIK İÇİN GİRDİĞİ İŞYERİNE TUVALETİNİ YAPTI
Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya), - ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, bir işyerinin depo bölümüne giren kadın, işyeri sahibi Tolga Yalıntaş'ın kızına ait oyuncakların bulunduğu çantayı ve başka eşyaları çaldı. Kadın iki kez girdiği depoya tuvaletini yaptıktan sonra uzaklaştı. Hırsızlık ve kadının tuvaletini yaptığı anlar, güvenlik kameralarına anbean yansıdı.
Gündoğdu Mahallesi'ndeki turizm çarşısında takı ve hediyelik eşya satışı yapan Tolga Yalıntaş'ın işyerinin arka tarafında depo olarak kullandığı bölüme, sabah saatlerinde elinde çuval bulunan ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kadın girdi. Depodan aldığı bazı eşyaları elindeki çuvala dolduran kadın, dışarı çıktı. Bir süre sonra yeniden depoya giren kadın, kapının yanına tuvaletini yaptı. Kadın daha sonra bir rafta duran Tolga Yalıntaş'ın 4 yaşındaki kızına ait, içinde oyuncak bulunan çantayı alarak uzaklaştı.
PİS KOKU GELİNCE FARK ETTİ
Saat 10.00 sıralarında işyerini açan Tolga Yalıntaş, pis koku üzerine işyerini kontrol etti. İşyerinin ardından depoyu kontrol eden Yalıntaş, deponun kapısının açık olduğunu, birisinin buraya tuvaletini yaptığını fark etti. Güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen Tolga Yalıntaş, bir kadının açık kapıdan iki kez depoya girdiğini, ilkinde elindeki çuvala bazı eşyaları doldurup gittiğini, bir süre sonra yerinden geldiğini gördü. Kadının ikinci gelişinde kapının hemen yanına tuvaletini yaptığını ve oyuncak dolu çantayı alıp gittiğini gören Tolga Yalıntaş, durumu jandarmaya haber verdi. Kamera kayıtlarını inceleyen ekipler, kadının kimliğini tespit etmek ve yakalamak için çalışma başlattı.
'EŞİMİN DOĞUM GÜNÜ, GEÇ AÇTIK'
Turizm sezonu olduğu için geç saatlere kadar çalıştıklarını belirten Tolga Yalıntaş, "Bugün eşimin doğum günü. Geç saatlere kadar çalıştığımız için eşim ve çocuklarımla kahvaltı yapmak istedik. Bu nedenle de işyerini biraz geç açtık" dedi. İşyerini açtıktan sonra depo bölümünden pis koku hissettiğini anlatan Yalıntaş, "Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken, arka tarafta pisliği gördük. Önce bir hayvanın yaptığını zannettik. Güvenlik kameralarını izleyince bir kadının geldiğini, kızımın içinde oyuncaklarının olduğu çantayı ve bir şeyler daha aldığını, kapının yanına büyük tuvaletini yaptığını gördük. Burası turizm bölgesi. Burada böyle şeylerin olmaması lazım" dedi.
Görüntü dökümü
--------------------
Kadının gelip bir şeyler alıp çuvala koyması
İşyerinden ayrılması
Yeniden gelip kontrol ettikten sonra büyük tuvaletini yapması
Raftan bir şey alıp ayrılması
İşyerinin genel görüntüsü
Tolga Yalıntaş'ın işyerine gelmesi
RÖP Tolga Yalıntaş
İşyerinden detay
03: 03 - 338 MB
======================================================
9)GAZİANTEP'TE SOĞAN HASADI BAŞLADI
Gaziantep'in Nurdağı İlçesinde, 5 bin dekar alanda üretimi yapılan soğan hasadına başlandı.
İlçeye bağlı Sakçagözü mahallesinde 5 bin dekar alanda üretimi yapılan soğan hasadına başlandı. Sofraların vazgeçilmesi olan soğan tarladan 1.5 liraya alıcı buluyor. Geçen yıl hava ve iklim şartlarına bağlı olarak oluşan hastalık nedeniyle üreticisini üzen soğan bu yıl dekar başına 4 ton rekolteye ulaştı. Üreticiler ise soğanın kilosunun tarlada 1.5 liradan işlem görmesinden mutluluk duyduklarını söyledi. Soğan ithalatının yapılmaması durumunda kuru soğanın tarladaki fiyatının 1.5 liradan aşağıya düşmeyeceğini söyleyen 30 çiftçi Mehmet Gilgil, "50 dekar alanda ekimi yapılan soğan hasadına başladık. Şu anki fiyatlar çok iyi. Yurt dışında ithal soğan gelmez ise soğan tarlada bu fiyatta pazar bulur. Dönüm başına 3,5 ile 4 ton ürün alıyoruz. Kırmızı mor cinsi olan soğanın en büyük özelliği dayanıklı olmasıdır. Geçtiğimiz yıl 50 dönümde 150 ton soğan elde ederken hava ve iklime dayalı oluşan hastalık nedeniyle 75 ton soğanı çöpe atmak zorunda kaldım. Bu yıl çok şükür böyle bir hastalık söz konusu değil. Tarlada 1.5 liraya veriyoruz, halden çıkış 1.75 ile 1.80 lira arasında. Perakende fiyatını ise marketler yükseltiyor" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Sakcagözü Mahallesi
Soğan tarlası
Soğan hasadının yapılması
Soğanın temizlenmesi
Üretici Mehmet Gilgil ile röp
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA
=========
10)HASTA ÇOCUKLAR İTFAİYECİ OLDU
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ni ziyaret eden İzmirli itfaiyeciler, hastanede tedavi gören çocukları sevindirdi. Kendileri için hazırlanan kostümleri giyerek küçük birer itfaiyeci olan çocuklar hem eğlendi hem de yangın ve afetlere karşı bilinçlendi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, sosyal sorumluluk projesi kapsamında çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle hastanede tedavi gören çocukları ziyaret etti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı çatısı altında tedavileri süren çocuklar hayallerinde canlandırdıkları gibi kahraman birer itfaiyeci oldu. Özel kıyafetlerini giyip, araç gereçlerini kuşanarak bir sanal yangına da müdahale ettiler. Daha sonra itfaiye aracına binerek sirenlerini çalmanın keyfini yaşadı. Etkinlik kapsamında çocuklara İtfaiye Eğitim Şube Müdürü İsmail Özgültekin ve görevli personel tarafından yangın, deprem ve diğer doğal afetler konusunda da eğitici bilgiler verildi. Okullarda yaptıkları eğitim çalışmasını, hastanede tedavi gören çocuklar için de gerçekleştirmek istediklerini belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Özgür Ozan Yılmaz, "İzmir itfaiyesi olarak çocuklara hitap eden eğitim faaliyetlerine özel bir önem veriyoruz. Aldığımız tepkilerden olumlu bir iş yaptığımızı da görüyoruz. Çocuklar çok mutlu oldular. Bu tür faaliyetleri artırmaya çalışacağız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-İtfaiye personalinin çocuklara verdiği eğitimden genel ve detay görüntüler.
-İtfaiye kıyafeti giyen çocukların fotograf çekimi.
-Çocukların yangın söndürme simülasyonunu kullanması.
-Çocukların itfaiye araçlarının tanıtılması.
-İtfaiye Daire Başkanı Özgür Ozan Yılmaz ' ın röportajı.
HABER: İZMİR
==========
11)KANSERLİ ALAN YAKILARAK SAĞLIĞINA KAVUŞTU
ANTALYA'da 3 yıl boyunca farklı tedavi yöntemleri uygulanan ancak sağlığına kavuşamayan Muharrem Özdemir'e (49), son olarak başvurduğu Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği'nde genetik tanı ile tiroit hormonu direnci ve buna bağlı tiroit kanseri tanısı konuldu. Özdemir, kanserli alanın yakılmasıyla sağlığına kavuştu.
Antalya'da 3 yıl önce sinirlilik, çarpıntı, çabuk yorulma ve terleme şikayetleriyle doktora başvuran özel güvenlik sektöründe çalışan Muharrem Özdemir'e, önce haşimato (kişinin kendi koruma mekanizmasını, tiroit dokusunu bir yabancı olarak tanımasıyla ortaya çıkan bir tiroit hastalığı) teşhisi konuldu. İlaç tedavisine başlayan Özdemir, şikayetlerinin azalmaması üzerine değişik hastanelere başvurdu. Üç yıl boyunca farklı tedavi yöntemleri uygulanan Özdemir sağlığına kavuşamayınca son olarak Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde tiroit hormon direncinden şüphelenen doktorlar, Özdemir'e yaptıkları genetik tetkiklerde şüphelerinin doğru olduğunu gördü. Dünyada nadir görülen genetik bir hastalık olan tiroit hormon direncinin teşhis edilmesinden sonra tiroit bezindeki nodüller için biyopsi uygulanan hastada aynı zamanda tiroit kanseri belirlendi. Endokrinoloji ve girişimsel radyoloji hekimlerinin birlikte verdiği kararla Türkiye'de ilk kez tiroit hormon direnciyle tiroit kanserinin bir arada olduğu hasta, kanserli alanın 80 ile 120 derece ısıyla yakılması işlemi olan microwave ablasyon uygulanarak sağlığına kavuştu.
NADİR GÖRÜLÜYOR
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mehmet Sercan Ertürk, hastanın kendilerine sinirlilik, çarpıntı, terleme ve kilo kaybı şikayetleriyle başvurduğunu belirtirken, 3 yıl boyunca değişik hastanelerde çeşitli tedaviler gördüğünü ifade etti. Dr. Ertürk, hastada tiroit hormon direnci hastalığını genetik tanıyla koyduklarını ve yapılan biyopsi sonunda aynı zamanda tiroit kanseri belirlediklerini söyledi. Genetik tiroit hormon direnciyle birlikte tiroit kanserinin nadir görüldüğünü vurgulayan Dr. Ertürk, hastanın yapılan değerlendirmesinde girişimsel radyoloji ekibinin microwave ablasyon işlemini uygun gördüğünü ifade etti. Dr. Ertürk, "Hastada iki ayrı seansta kanserli nodülü yakarak yok ettik. Şu anda tiroit kanserinin hiç bir emaresi yok. Hastanın takiplerini yapıyoruz" diye konuştu.
BU HASTALARDA TİROİT İLAÇLARI İŞE YARAMIYOR
Tiroit hormon direncinin nadir görülen, tiroit bezi ve çevre dokularda etkisini göstermesiyle karakterize bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hastalarda tiroit kanseri geliştiğinde tiroit bezi alındığında dışarıdan verilen tiroit ilaçları işe yaramıyor. Hastada nefes darlığı, çarpıntı ve hipotiroit gelişiyor. Bu nedenle biz de hastamızda tiroit bezini yerinde bırakarak sadece tümörlü alanı yok etme işlemini gerçekleştirdik. Böylece hasta hem ameliyatın hem de tiroit bezinin tamamen alındığında görülecek komplikasyonlardan korunmuş oldu."
İLK KEZ UYGULANDI
Özel güvenlik işinde çalışan Muharrem Özdemir'e microwave ablasyon uygulayan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Bülent Çekiç ise işlemin Türkiye'de ilk kez tiroit hormon direnciyle birlikte tiroit kanseri saptanan bir hastaya uygulandığını vurguladı. Doç. Dr. Çekiç, "Hastamızın tiroit bezindeki 8 mm'lik kanserli alanı ameliyat ettik. Hastamız 1 ay sonra kontrole geldiğinde yaptığımız tetkiklerde o alanda kanserin tamamen yok olduğunu gördük" dedi. Bu işlemin sadece tiroit kanserlerinde değil tiroit nodüllerinde de uygulanabildiğini sözlerine ekleyen Doç.Dr. Çekiç, şunları kaydetti:
"İşlem sırasında 80 ile 120 derece ısıya kadar çıkabiliyoruz. 4-5 santimlik tiroit nodüllerinde bu işlemi uygulayabiliyoruz. İşlem genellikle 5-10 dakika sürüyor. İşlemden sonra hastayı yarım saat kadar gözlemliyoruz. Daha sonra evine gönderiyoruz. Hastanın ayda bir takiplerini yapıyoruz. Hastanemizde 1 yılda 300 tiroit nodülü olan hastaya bu işlemi uyguladık. Hastaların kontrollerinde bu işlemden sonraki ilk ayda yüzde 80'e varan küçülme görüyoruz."
'AMELİYATTAN SONRA KENDİMİ İYİ HİSSEDİYORUM'
Muharrem Özdemir ise 1 ay önce uygulanan microwave ablasyon sonunda kendini iyi hissettiğini belirterek, "Tiroit hormonlarımda dengesizlikle başladı. İlaç tedavisi oldum. Biyopsi yapıldıktan sonra tiroit kanseri teşhisi konuldu. Ameliyat sonrası kendimi iyi hissediyorum. Ameliyattan önce sinirliliğim vardı. Yürüyünce yoruluyordum. Şimdi hepsi geçti" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Servis dış plan görüntü
Hemşire standının görüntüsü
Doktor hastayı muayene ederken görüntüsü
RÖP 1: Dr
RÖP 2: Hasta
RÖP 3: Dr
Doktor ameliyathanede görüntüsü
Hastanın koridorda yürürken görüntüsü
Detaylar
398 MB -- 03.35/// HD
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?