1)SÜRAT TEKNESİNİN GAZETECİLERİN BULUNDUĞU TEKNEYE ÇARPMA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
GAZETECİLERE ÇARPAN TEKNE HIZ KESMEMİŞ
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, görev başındaki gazetecileri taşıyan tekneye, bölgede bulunan Maça Kızı Oteli'ne ait sürat teknesi çarparak batırdı. Kaza anı bir otele ait güvenlik kamerası görüntülerinde saniye saniye yansıdı. Görüntülerde sürat teknesinin hızını kesmeden gazetecilerin bulunduğu tekneye çarptığı görüldü.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Sürat teknesinin gazetecilerin içinde sulunduğu tekneye çarpma anı görüntüleri
Cavit AKGÜN – Mehmet Can Meral (BODRUM) Muğla,
===================================================
ÇORLU'DA TIR'IN ÇARPTIĞI OTOMOBİL YANDI: 5 ÖLÜ (EK)
2)ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELİRLENDİ
Çorlu'da TEM yolunda arkadan çarpmasıyla alev alarak yanan otomobilde ölen 5 kişinin kimlikleri belirlendi. Ölenlerin Yasemin Kaynar İbiş, Büşra İbiş, Melike Sülün, Şaban Sülün ve Şeyma Yavuz olduğu belirtildi.
TIR SÜRÜCÜSÜ: ANİDEN ÖNÜMDE DURDULAR
Otomobile çarpan TIR'ın sürücüsü Mehmet Varış olay yerinde büyük üzüntü yaşadı. Ellerini başına koyarak, ekiplerin olay yerinde yaptığı çalışmalarını izleyen sürücü Varış, "Otomobil önümde gidiyordu. TEM'de Çorlu sapağını kaçırdılar ve önümde aniden fren yapınca bende otomobile çarptım. Çarpmanın etkisiyle otomobil hemen alev alıp yanmaya başladı. Ben yangın söndürme tüpüyle araçtan inip koştum ancak alevler otomobili sardı" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Kaza yerinden detaylar
Alev alarak yanan otomobil
Ekiplerin çalışması
Otomobil yanına konulan ceset torbaları ve tabutlar
TIR sürücüsü Mehmet Varış ile röp.
Varış'ın olay yerinde yaşadığı üzüntü
Cesetlerin çıkarılma çalışmaları
Kaza yerinden detaylar
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),
===================================================
3)SİİRT'TE TELSİZ KOMUTALI PATLAYICI ELE GEÇİRİLDİ
SİİRT'in Eruh ilçesi kırsalında terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda telsiz komutalı patlayıcı düzeneği ve 6 kilo patlayıcı ele geçirildi. İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Eruh ilçesine bağlı Payamlı köyü kırsalındaki Şeyh Ömer Dağı bölgesinde terör örgütü PKK'ya yönelik 'Kurt Kapanı Operasyonu' düzenlendi. Operasyon bölgesinde yapılan arama tarama faaliyetinde telsiz komutalı patlayıcı düzeneği, el telsizi, düzenek kutusu, birbirine bağlanmış 8 pil bloğu, 3 metre kablo, 2 fünye ve 6 kilogram patlayıcı ele geçirildi. Ele geçirilen patlayıcı ve malzemeler, kontrollü şekilde imha edildi.
Görüntü Dökümü
-----------
İmha edilme anı
Haber-Kamera: SİİRT,
44 MB
==================================================
4)AVŞA ADASI'NDA BAYRAM YOĞUNLUĞU
Ramazan Bayramı'nı fırsat bilen tatilciler Balıkesir'de bulunan Avşa Adası'na akın etti. Tekirdağ, İstanbul ve Erdek'ten Avşa Adası'na gelen tatilciler iskelede yoğun kalabalık oluşturdu.
9 günlük Ramazan Bayramı tatilinden yararlanan tatilciler, sahillere akın etti. Balıkesir'de yer alan Avşa Adası'nda da bayramın ilk günü yoğunluk yaşandı. Tekirdağ, İstanbul ve Erdek başta olmak üzere çeşitli illerden Avşa Adası'na gelen yerli ve yabancı turistler iskeleden inerken zorluk yaşadı. Ramazan Bayramı tatilinin ilk günlerinde 100 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlayan Avşa Adası'nda bayramın son günlerine doğru yoğunluğun artması bekleniyor.
Görüntü dökümü
---------------------
-Sahil şeridinden detaylar
-Kalabalık insanlardan detaylar
Süre: 0.43 Boyut: 81 MB
Haber Kamera: Emir YILDIZ/MARMARA,(Balıkesir),
=====================================================
5)NİĞDE'DE PATATESTE MELEZLEME ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI
NİĞDE Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak, bu yıl 100 bin adet melez patates tohumu elde etmeyi hedeflediklerini belirterek, yemeklik çeşitler yanında yüksek verimli sanayilik çeşit geliştirme çalışmalarına daha fazla ağırlık vereceklerini söyledi.
Niğde Patates Araştırma Enstitüsü Müdürlüğündeki ıslah projelerinin en önemli aşamalarından biri olan melezleme çalışmalarına bu yıl da kurulan özel seralarda başlandı. Her yıl birçok patates çeşidi melezleme programına alınarak binlerce melez tohumu elde ediliyor. Elde edilen melez tohumlardan yeni bir çeşidin elde edilmesine kadar uzun ve zahmetli bir süreç geçiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Enstitü Müdürü Uğur Pırlak, "Enstitümüzde, üreticilerimizin benimsediği, verim unsurları ile bazı kalite özelliklerinin ön plana çıktığı patates çeşitleri melezleme programlarına alınmaktadır. Melezleme programına giren bu çeşitlerin dikimleri özel kontrollü seralarda yapılarak çeşitler arasında itinalı bir şekilde melezlemeler gerçekleştirilmektedir. Enstitümüz yaptığı melezleme ve seleksiyon çalışmaları neticesinde yüksek verimli, yemeklik ve sanayilik çeşit geliştirme çalışmaları yürütmektedir. Diğer taraftan Enstitü bünyesinde faaliyet gösteren Islah ve Genetik Laboratuvarında ıslah süresini önemli ölçüde kısaltan moleküler düzeyde çalışmalar yapılmaktadır. Moleküler markörler kullanılarak yapılan çalışmalar sayesinde Enstitümüzde patateste görülen önemli hastalıklara dayanıklı çeşitler de geliştirilmektedir" dedi.
BU YIL YÜKSEK VERİMLİ SANAYİLİK ÇEŞİT GELİŞTİRİLECEK
Bu yıl yemeklik çeşitler yanında yüksek verimli sanayilik çeşit geliştirme çalışmalarına daha fazla ağırlık verdiklerini belirten Pırlak şöyle devam etti:
"Özellikle sanayilik çeşit geliştirmek için parmak patates ve cipslik çeşitleri melezleme programına aldık.ö dedi. Enstitümüz 2007-2018 yılları arasında ülkemiz açısından bir rekor olan toplam 864.000 adet melez patates tohumu elde edilmiş ve "Patates Genetik Tabanıö oluşturulmuştur. Patates ıslah çalışmalarının sürekliliğini sağlayacak altyapı kurularak yılda en az iki adet çeşit tescile sunulacak şekilde Islah çalışmaları devam etmektedir. Enstitümüz, 2015 yılında ilk yerli patates çeşitlerini tescil ettirmeye başlamış ve toplamda 10 adet yerli patates çeşidini ülke tarımına kazandırmıştır."
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Serada ekiplerin çalışması
-Melezleme yapılırken görüntü
-Patates çiçeğinden görüntü
-Detay görüntüler
Niğde Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak'ın açıklaması
SÜRE: 04' 07" BOYUT: 271 MB
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
====================================================
(ÖZEL)
6) 'GÜNEYDOĞU'DA GENÇ KIZLARIMIZA İŞ SAHALARI AÇACAĞIZ'
İSTANBUL Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, yaklaşık 2 milyon kişiyle istihdamda ayrı bir yere sahip olan tekstilde kadının çok önemli olduğunu belirterek, "Bununla ilgili de projelerimiz var özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeni üretim alanları açmak özellikle de genç kızlarımıza iş sahası açmak gibi projelerimiz var" dedi.
Tekstilin Türkiye'nin en önemli sektörlerin başında geldiğini belirten Ahmet Öksüz, tekstil ve hazır giyim olarak 2018 yılını 26 milyar dolar ihracatla kapattıklarını ve yüzde 4 gibi bir büyüme gerçekleştiğini söyledi. Öksüz, "Sanayi üretiminden aldığımız pay yaklaşık yüzde 20 civarında. 1 milyon kişiye istihdam sağlayan bir sektör sadece üretimde. Bunu perakende ile değerlendirdiğimizde 2 milyon istihdam sağlayan bir sektör ve istihdamımızda da düşüş olmadı 2018 yılı içerisinde. Sektör büyümeye devam ediyor" diye konuştu.
'KADIN, BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ'
Tekstil sektöründe ihracat artışının istihdam artışı anlamına geldiğine dikkat çeken Ahmet Öksüz, şöyle devam etti: "İhracat açısından ilk 3 ay biraz zordu. Avrupa'da özellikle dış pazarlarda bir daralma oldu ama ben telafi edeceğimize inanıyorum dördüncü ayda da bunun sinyallerini almaya başladık. İstihdam bizim sektörün can damarı. istihdama en çok katkı sunan sektörden bahsediyoruz. İhracatımızı artırmak demek, istihdamımızı artırmak demek. Bunlar birbirlerine paralel. Kadın özellikle bizim için çok önemli. Kadın istihdamında lider bir sektörüz. Bununla ilgili de projelerimiz var özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeni üretim alanları açmak özellikle de genç kızlarımıza iş sahası açmak gibi projelerimiz var. istihdamda yine lider olan konumumuzu sürdüreceğiz, sürdürmeye devam edeceğiz."
'DÜNYADA ŞAMPİYONLAR LİGİNDEYİZ'
Tekstil sektörünün dünyada da çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Ahmet Öksüz, "Dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 3,2. Dünyanın 7'nci büyük tedarikçisiyiz yani bu işin şampiyonlar ligindeyiz. Hazırladığımız projeler yeni pazarlara girme anlamında firmalarımıza çok imkanlar sunuyor. Farklı projelerimiz de var; hedef firmaları seçiyoruz ve üst düzey yetkililerini Türkiye'ye davet ediyoruz. Bunlarla firmalarımızı bir araya getiriyoruz veya bunun tam tersi firmalarımızı alarak müşterilerimizin ayağına gidiyoruz. Müşteri ne istediğini bilerek geliyor ne istiyorsa biz firmalarımızı ona göre organize ediyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Tekstil fabrikasından detay
Ahmet Öksüz ile röp.
Öksüz fabrikayı gezerken
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 694 MB
====================================================
7)ARAÇ ASANSÖRÜNDE MAHSUR KALAN OTOMOBİLİNİ 3 YIL SONRA ÇIKARDI
ESKİŞEHİR'de market işleten Cengiz Önal'ın (38), 3 yıl önce ziyarete gittiği babasının oturduğu apartmanda araç asansör halatının kopması sonucu 6 metreden düşerek mahsur kalan otomobili yaklaşık 12 saat süren çalışmanın ardından çıkarıldı. Apartman yönetimi ve asansör firmasına yönelik açtığı davayı kazandığını ifade eden Önal, "Kızımla beraber aracın içinde düşerek mahsur kaldık. Kızım hala normal asansöre bineceği zaman korkudan bana sarılıyorö dedi.Market işleten Cengiz Önal, 2016 yılı Mayıs ayında eşi ve kızıyla birlikte 26 UF 882 plakalı otomobille Çamlıca Mahallesi'nde oturan babasını ziyarete gitti. Sokakta aracı park edecek yer bulamayan Cengiz Önal, sitenin altında bulunan ve araç asansörüyle inilen otoparka otomobilini bırakıp babasının evine geçti. Ziyaretin ardından Cengiz Önal, kızıyla birlikte bindiği otomobille araç asansöründen yukarı çıktıkları sırada asansör halatı koptu ve otomobil kabinle birlikte yaklaşık 6 metre yükseklikten aşağı düştü. Kazayı yara almadan atlatan Cengiz Önal ve kızı Belinay (5) apartman sakinlerinin yardımıyla çıkarıldı. Ancak araç asansör kabininde mahsur kaldı.
'KIZIM HALA ASANSÖR GÖRÜNCE BOYNUMA SARILIYOR'
Cengiz Önal avukatı aracılığıyla Eskişehir 3'ncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde apartman yönetimi ve asansör firması hakkında şikayette bulunarak dava açtı. Mahsur kalan aracını hem bilirkişi incelemesi içi hem de firmaların aracı çıkarmak için yüksek ücretler istemesi nedeniyle 3 yıl kıpırdatamadıklarını ifade eden Önal, "2016 yılında babamlara ziyaret ettik. Sitenin asansörlü sistemini kullanarak otomobilini sitenin altına park ettik. Ziyaretten sonra kızımla araca bindim. Yukarı çıktığı sırada gürültülü bir şekilde duvarlara sürterek durdu. Otomobil içindeyken, halat koptu ve 6 metreden aşağı düştük. Kızım ve ben yara almadan ama araç mahsur kaldı. Firma ve site yönetimiyle görüştük ve hatalarını olduğunu kabul etmediler. Bizde mahkemeye başvurduk. Bilirkişi inceledi, asansörün taşıyıcı sisteminin bildiğimiz bölücü duvar dediğimiz tuğlalara bağlandığı belirlendi. Ben kazadan sonra asansöre binerken tedirgin oluyorum. Kızım çok korkmuştu, karanlık odaya girince ya da apartman asansöründe hala kızım boynuma sarılıyorö dedi.
'FİRMALAR YÜKSEK ÜCRETLER İSTEDİ'
Mahkemenin atayacağı bilirkişinin incelemesinden sonra aracı hareket ettirmeler gerektiği için hemen çıkaramadıklarını anlatan önal, "Kendi başımıza hareket ettirerek otomobili çıkaramadık. Aynı zamanda sıkışmış olan aracı oradan nasıl çıkaracağımızı bilmediğimiz için sürekli firma ve yöntem aradık. Firmalar çok yüklü miktarlarda ücretler istediler. 2016 yılında meydana gelen kazadan 3 yıl sonra davada tamamlanınca yaklaşık 12 saat süren bir çalışma ile otomobili kendi imkanlarımızla mahsur kaldığı yerden vinç yardımıyla çıkardık. Bu çalışmada 7-8 kişilik bir ekip çalıştı. Araç asansörünün başka bir tahliye kapısı olmadığı için mecburen aracı düştüğü yerden almak zorundaydık. Duvarlar kırıldı, vinç bağlandı. Aracın dengeli çıkması için aparatlar yapıldı. Çok zor bir çalışma oldu. Davayı kazandık ama yargı süreci hala devam ediyorö dedi.
Apartman yönetimi ve asansör firmasına açtıkları davayı kazandıkları ve yargı sürecinin halen devam ettiğini belirten Cengiz Önal, 2012 model aracını 3 yıl kullanamadığını ve yaklaşık 20 bin lira da zarar uğradığını sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Asansör duvarının kırılması
-Aracın mahsur kaldığı yer
-Yapılan çıkarma çalışması
-Aracın çıkarılması
-Cengiz Önal röp.
-Çıkarılan otomobil
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR,-
================================================
8)TRAFOLAR TOPLUMSAL FARKINDALIK İÇİN KONUŞUYOR
Bursa'da Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. geliştirdikleri proje ile yerleşim yerinde soğuk izlenim veren trafolara kadına şiddet, trafik güvenliği, orman yangınları, çocuk sağlığı, bilimsel değerler ve engelli bireyler gibi bir çok konuda farkındalık oluşturacak mesajlar işledi. Görsel yönün ise grafiti ile desteklendiği proje vatandaşların takdirini topladı.
Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova'nın elektrik dağıtım firması olan Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş., yerleşim yerlerindeki betonarme yapısıyla göz zevkini bozan trafolar için ilginç bir çözüm geliştirdi. Firma, trafolara manzara gibi klasik boyamalar yapmak yerine 'trafolar konuşuyor' projesiyle toplumsal konularda farkındalık ve bilinç oluşturmak amacıyla sosyal mesajlar yerleştirdi. Kadına şiddet, trafik güvenliği, orman yangınları, çocuk sağlığı, bilimsel değerler ve engelli bireyler hakkında onlarca mesaj grafiti sanatıyla trafolara işlendi. Vatandaşların da beğenisini toplayan proje hakkında bilgiler veren Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü 2017 yılında projeye ilk adımı attıklarını söyledi. Gümüşlü açıklamasında, "Trafolar, elektrik sistem işletmesinde en önemli unsurlardan bir tanesidir. Bunlar şehir içinde dışarıdan müdahalelerle kötü manzaralara sebep oluyor. Arkadaşlarımız bununla ilgili bir proje üzerinde çalıştılar. İsmine de 'trafolar konuşuyor' dedik" şeklinde konuştu.
"BİR KİŞİ EMNİYET KEMERİ TAKSA, BİR KADIN ŞİDDETTEN KURTULSA"
Projede toplumun faydasını en ön planda tuttuklarını belirten Gümüşlü, "Bunlar şehrin içinde kötü, soğuk izlenim veren binalarken bunları mesaj ortamına dönüştürüp, sosyal fayda sağlayabilir miyiz diye düşündük. Burada sağladığımız faydalardan bir kişinin canını kurtarsak, bir kişinin emniyet kemerini takmasını sağlasak, bir kişinin kadına şiddetten vazgeçmesini bile sağlasak bunu fayda olarak gördük. Gençlerin ilgisini çekmesi açısından grafiti sanatıyla yapmaya çalıştık. Bu olumlu tepki gördü. Kadına şiddetten, emniyet kemerini takmaktan, engellilerle alakalı farkındalık oluşturmaya kadar bir çok kurumla da işbirliği yaparak sosyal mesajlar ulaştırmaya çalıştık. Bu olumlu bir tepki gördü" dedi.
Projenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından örnek proje olarak gösterildiğini belirten Gümüşlü, "Bunun yanı sıra projemiz belirli ödüller aldı. 2017 yılında başladığımız projede 4 ilde 42'ye yakın trafo binasını bu şekilde boyadık. Hep olumlu dönüşler aldık. 2019 yılında da yaklaşık 20 tane daha yapmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Trafolardan detaylar
-Trafo çiziminden detaylar
Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü röportajı
-Drone görüntüleri
Süre: 05.20 Boyut: 596 MB
Haber: Semih ŞAHİN-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,
====================================================
9)KONTROLDEN ÇIKAN OTOMOBİL ŞARAMPOLE YUVARLANDI: 2 YARALI
Bursa'nın İnegöl ilçesinde kontrolden çıkan otomobil takla attı. Meydana gelen kazada 2 kişi yaralandı. Kaza Yenice Köprülü Kavşağı'nda meydana geldi. İnegöl'den Bursa'ya seyir halinde olan sürücü Volkan Özister(26) yönetimindeki 16 CPF 46 plakalı otomobil, iddiaya göre bir aracın sıkıştırması sonucu kontrolden çıktı. Yoldan çıkan otomobil taklalar atarak şarampole yuvarlandı. Kaza sonucunda sürücü Volkan Özister ile yanında bulunan Emine Okuyucu(30) yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar, yapılan ilk müdahalenin ardından İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Kaza yerinden detaylar
-Genel detaylar
Süre: 0.55 Boyut: 9 MB
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL, (Bursa),
====================================================
10)SU YILANLARI RADYO VERİCİSİ İLE TAKİP EDİLİYOR
EGE Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yürütülen proje ile Türkiye'de ilk kez yılanların radyo vericisi ile takibi yapılıyor. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, "Bu proje Türkiye'de ilk kez yapılan bir araştırmadır. Radyo vericisi takılan su yılanları, bir yıl boyunca izlenerek yılın hangi dönemlerinde aktif oldukları, kış ve yaz mevsimini nerelerde geçirdikleri, habitat özellikleri, yaşam döngüleri ve yıl içindeki aktiviteleri hakkında bilgi sahibi olunması amaçlanıyor" dedi.
Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerim Çiçek ve Arş. Gör. Yusuf Bayrakcı tarafından yürütülen TÜBİTAK destekli proje kapsamında, Türkiye'de ilk defa yılanlar radyo vericisi ile takip ediliyor. Proje ile Türkiye'deki önemli sulak alanlar arasında bulunan Denizli'deki Işıklı ve Afyonkarahisar'daki Karamık göllerinde 'Yarı sucul yılan' ve 'Damalı su yılanı' olarak bilinen türlerin ekolojileri ve biyolojileri araştırılıyor. Radyo vericisi takılan su yılanları, bir yıl boyunca izlenerek yılın hangi dönemlerinde aktif oldukları, kış ve yaz mevsimini nerelerde geçirdikleri, habitat özellikleri, yaşam döngüleri ve yıl içindeki aktiviteleri hakkında bilgi sahibi olunması amaçlanıyor.
'HER YILAN TÜRÜ ZEHİRLİ DEĞİLDİR'
Yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Ayaz, "Yılanlara taktığımız vericilerin ömrü bir yıllık. Yılanlar, soğukkanlı hayvanlar olduğu için genelde mart ayının sonundan itibaren aktif hale gelerek kış uykusundan uyanırlar. Mart ayından eylül ayına kadar da aktiftirler. Bu hareketli dönemde en az ayda iki kez kontrollerini sürdürüyoruz ama kış uykusuna yattıklarında bir aylık periyodlar ile izlemeye devam ediyoruz" dedi.
Yılanlar ile ilgili halk arasında yanlış kanaatler olduğunu söyleyen ve karşılaştıkları zorluklara değinen Prof. Dr. Ayaz, "Özellikle su kuşları ve yırtıcı kuşlar, besin olarak bu yılanları tüketiyorlar. 32 yılana verici taktık, 2 tanesini yırtıcı kuşların yuvalandığı yüksek sarp kayalıklarda ve leyleklerin yuvasında bulduk. Bunun yanında yılanları tehdit eden bir diğer faktör ise insan. Her yılan türü zehirli değildir. Arazide özellikle yılanların zehirli olduğuna dair bir önyargı var fakat su yılanları zehirsizdir. İnsanlar, gördüklerinde yılanları öldürüyorlar. Arazide özellikle bu önyargıyı yıkmaya çalışıyoruz. Yöredeki ilkokullarda, köylerdeki kahvehanelerde bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Oradaki kişilere bir ön test veriyoruz. Yılanlar ve bölgede yaşayan sürüngenler hakkında bazı sorular soruyoruz. Yaptığımız bu ön testten elde ettiğimiz bilgilerden sonra yılanlar hakkında bilgi veriyoruz. Daha sonra ise son testi yapıyoruz. Son test ile ilk testi karşılaştırdığımızda gerçekten çok büyük farklılıklar görüyoruz. Önemli olan burada yılanlara olan önyargıları yok etmek. Çünkü yılanlar ülkemizdeki biyoçeşitliliğin önemli bir parçasıdır. Biyoçeşitliliğimizi ne kadar çok koruyup sahiplenirsek geleceğe o kadar çok zenginlik bırakmış oluruz" diye konuştu.
PROJE TÜRKİYE'DE BİR İLK
Projenin Türkiye'de bir ilk olrduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayaz, "Bu proje Türkiye'de ilk kez yapılan bir araştırmadır. Proje sonunda elde edilen bilgileri duyurmak için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, sivil toplum kuruluşları ve bunların taşra teşkilatlarıyla toplanarak bir günlük çalıştay yapacağız. Bunun yanında su yılanlarının habitat özellikleri ve tercihleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunacak olan ekip, tüm bu sonuçlar ışığında sulak alanların restorasyon ve planlanma süreçlerinde bu türler için yapılması gereken faaliyetler ve alınabilecek önlemler hakkında çıkarımlarda bulunulabilecek. TÜBİTAK 1001 kapsamında desteklenen projemizi Avrupa Herpetoloji Kongresi'nde bildiri olarak sunmayı planlıyoruz. Biyoçeşitlilik projelerini destekleyen TÜBİTAK'a teşekkür ediyoruz" dedi.
REKTÖR'DEN ZİYARET
Prof. Dr. Ayaz'ı ziyaret edip çalışmalarıyla ilgili bilgi alan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, "Önemli bilimsel çalışmalarıyla üniversitemize ve ülkemize katkı sağlayan hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum. Ege Üniversitesi Rektörlüğü olarak akademisyenlerimizin yürüttüğü bilimsel çalışmaların her zaman destekçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------
Prof. Dr. Dinçer Ayaz'ın projeyle ilgili bilgi vermesi
EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile röp
Prof. Dr. Dinçer Ayaz ile röp
Haber-Kamera: İZMİR,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?