1)MSB: AFRİN'DE ÜS BÖLGESİNE SALDIRIDA 2 ASKER YARALANDI
MİLLİ Savunma Bakanlığı, Tel Rıfat bölgesinden YPG/ PKK'lı teröristler tarafından Afrin'deki bir üs bölgesine yapılan tanksavar saldırısı sonucu, 2 askerin yaralandığını açıkladı.
Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Tel Rıfat bölgesinden YPG/PKK'lı teröristler tarafından Afrin'deki bir üs bölgemize yapılan tanksavar saldırısı sonucu, 2 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Saldırının yapıldığı bölgede tespit edilen hedefler ateş destek vasıtalarımızla vurulmuştur" denildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Kilis devlet hastanesinden görüntüler
-Ambulansların gelişi
-Sınır bölgesindeki helikopter hareketliliği
KİLİS/DHA
===========================================
Reyhanlı'daki mühimmat deposunda soğutma çalışmaları sürüyor (2)
2)POLİS, ŞARAPNEL PARÇASI TOPLADI
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın ardından polis ekipleri de olay yerinde inceleme yaptı. Ekipleri, deponun çevresindeki tarlalarda patlama çevreye savrulan şarapnel parçalarını tek tek topladı. Polis ekipleri binada çalışmalarını sürdürürken, çevredeki güvenlik önlemleri de devam etti.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Depo genel görüntüsü
-İnceleme yapan ekipler
-Olay yeri inceleme ekipleri
-Detaylar
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI,(Hatay),
===========================================
3)BAKAN ÇAVUŞOĞLU, 110 BÜYÜKELÇİ İLE BİRLİKTE SAMSUN'DA
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 110 büyükelçi 11'inci Büyükelçiler Konferansı kapsamında Samsun'a gelerek bir dizi ziyarette bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 11'inci Büyükelçiler Konferansı kapsamında yurt dışında ve merkez teşkilatında görevli 110 büyükelçi ile birlikte Samsun'a geldi. Bakan Çavuşoğlu ve beraberindeki heyeti Samsun Çarşamba Havalimanı'nda, Vali Osman Kaymak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri karşıladı. Bakan Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet ilk olarak Bandırma Müze Gemisi'ni ziyaret etti. Bakan, Çavuşoğlu, burada bulunan Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri, Atatürk'ün kıyafetleri, beylik tabancası, fotoğraflarının bulunduğu bölümleri gezip bilgi aldı. Bakan Çavuşoğlu ardından, büyükelçiler ile birlikte Atatürk Anıtı'nı ziyaret etti. Burada Anıta çelenk sunup Anıt Şeref Defterini imzaladı.
Yazdığı metni okuyan Bakan Çavuşoğlu, "Dışişleri Bakanlığı olarak 11'inci Büyükelçiler konferansımızın son gününde dünyanın dört bir yanında görevli büyükelçilerimizle bundan tam bir asır önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının istiklal mücadelesinin meşalesini yaktıkları noktada bulunmaktan ve kentim simgesi niteliğinde Atatürk Anıtı'nı ziyaret etmekten kıvanç duyuyoruz. Aziz milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi bağımsızlığından ödün vermeyeceğini ve kendi iradesinin üstünde bir irade tanımayacağını Samsun'da 19 Mayıs 1919 da başlayan ve cumhuriyetimizin ilanıyla taçlanan yolculukta tüm dünyaya duyurmuştur. Aradan geçen 100 yılın ardından Türkiye bu gün yurtta barış dünyada barış ilkesi doğrultusunda artan imkan ve kabiliyetleriyle girişimci ve insani bir dış politika takip etmekte ve tüm dünyada itibarını her geçen gün artırmaktadır. Milli mücadelenin 100'üncü yıl dönümünde sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin 2023 hedeflerine ve ötesine taşımak için aziz milletimizden aldığımız güçle kararlı bir biçimde çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile cumhuriyetimizin kurucu gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanımız ve bayrağımız uğuruna canlarını feda eden tüm kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruzö dedi.
Bakan Çavuşoğlu, ardından samsun Valisi Osman Kaymak'ı makamında ziyaret etti. Ziyaret basına kapalı olarak gerçekleşti.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Dıışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve büyükelçilerin karşılanması
-Ziyaretlerden detay
-Baan Çavuşoğlu'nun şeref defterine imzaladığı metni okuması
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,
=====================================================
4)BAKAN TURHAN: RİZE-ARTVİN HAVALİMANI GELECEK YIL AÇILIYOR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Türkiye'nin deniz dolgusuna inşa edilecek 2'nci havalimanı Rize-Artvin Havalimanı'nın yüzde 40'ının tamamlandığını duyurdu, projenin 2020 yılı ekim ayında tamamlanacağını açıkladı.
Rize'nin Pazar ilçesinde yapımı süren Rize-Artvin Havalimanı'nda incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, açıklama yaptı. Rize ve Artvin ilinin ortak kullanacağı havalimanının yapılmasının bölge insanının uzun yıllar beklentisi olduğunu kaydeden Bakan Turhan, "Bu iki şehir insanımız yıllardır bu hayalle bekledi, durdu. Sürekli krizlerin olduğu, yatırım planlarının doğru dürüst yapılmadığı bir ülkede bu havalimanının yapılması bir hayal ürününden öteye geçmedi. Gün geldi Rize'nin evladı Recep Tayyip Erdoğan sayın Cumhurbaşkanımız siyaset sahnesine çıktı ve ülkemizi yeniden imar etmeye başladı. Bu havalimanı da ülkeyi yeniden inşa etmenin bir parçasıdır. Kapsamlı bir etüt ve fizibilite çalışması yapıldı. Böylece Rize-Artvin Havalimanı'nın yer tespiti, projelendirilmesi yapıldı ve çalışmalara başlandı. Rize-Artvin Havalimanı, Avrupa'nın deniz üzerinde kurulan Ordu-Giresun Havalimanı'ndan sonra ülkemizin deniz üzerine dolgu yöntemiyle inşa edilecek ikinci havalimanımız oldu. Bu havalimanımızda 85 milyon 500 bin ton dolgu yapılacak. Şu ana kadar 242 ağır iş makinesiyle günde yaklaşık 120 bin ton taş dolgu yapılarak 32 milyonun üzerinde bir taş dolguyu tamamlamış bulunuyoruz. Bunun 11 milyon tonu kategorik taş dediğimiz mendireğin inşaatında kullanılıyor. Havalimanımızın en önemli kısmı olan taş dolgu mendireğinin de yüzde 64'ü tamamlanmış durumda" dedi.
'YÜZDE 40'I TAMAMLANDI'
Havalimanı altyapı tesisleri inşaatında projenin yüzde 40'ının tamamlandığını açıklayan Bakan Turhan, "Şu ana kadar 7 bin 653 adet beton blok ürettik. Bunun 5 bin 136'sını mendireğe yerleştirdik. Bu sayı 19 bin 250'ye çıkacak ve yıl sonunda mendirek inşaatını tamamlamış olacağız. Daha önemlisi pistin, apronun ve taksi yolunun yapımını da bu yıl Kasım ayında tamamlıyoruz. Üstyapı tesislerini de altyapı ile birlikte eş zamanlı bitireceğiz. Bu projeye bölgeye sağlayacağı katkılar nedeniyle büyük önem verdiğimiz için 7 gün 24 saat gece gündüz çalışıyoruz. Çünkü bu havalimanı Rize ve Artvin'in kent merkezi ile turizm potansiyeli olan ilçelerinin gelişmesinde önemli katkı sağlayacak. Doğu Karadeniz bölgesine komşu ülkeler ile ticari ilişkilerimizin de artmasına da neden olacak. Doğu Karadeniz bölgesinde hava ulaşımının kesintisiz sağlanmasına da etki edecek, destek olacak. Havalimanımızın pist uzunluğu 3 bin, genişliği 45 metre olarak dizayn edildi ve inşa edilecek. 264 metre uzunluğunda ve 24 metre genişliğinde taksi yolu ile aprona bağlanmış olacak" diye konuştu.
'2020 EKİM AYINDA AÇILACAK'
Yılda 3 milyon yolcuya hizmet verecek havalimanının yaklaşık 30 bin metrekare kapalı alanı ile bölgenin en büyük havalimanlarından biri olacağını belirten Bakan Turhan, "Bu önemi nedeniyle de bu dev projeyi her ne kadar 2022 yılında hizmete açacağımızı planlamış olsak da hedefimizi yükselttik, iş planımızı değiştirdik, çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu projeyi inşallah gelecek yıl Ekim ayında hizmete açacak şekilde iş programımızı güncelledik. Bu eşsiz havalimanı ile Rize-Artvin illerimiz havacılıkta başlattığımız büyümenin de önemli bir karesini oluşturacak. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.
'PROJELERİ DEĞERSİZLEŞTİRMEYE ÇALIŞANLAR VAR'
Her türlü projenin önünü tıkayan, projeleri değersizleştirmeye çalışanlara rağmen millet için projeleri yaptıklarını anlatan Bakan Turhan, şunları dedi:
"İstanbul Havalimanı da bunun açık bir örneğidir. Devlet bütçesinden tek bir kuruş çıkmadan dünyanın en büyük havalimanlarından birini geçtiğimiz yıl ülkemize kazandırdık. İstanbul Havalimanı sadece ülkemiz için ilave bir hizmet kapasitesi oluşturmakla kalmadı, şimdiden bölge ülkelerinin topla-dağıt, işle-aktar havalimanı olarak bir havacılık merkezi olarak ülkemize değer kattı. Ülkemiz ekonomisine sağladığı katkı da her geçen gün artmaktadır. Ancak her projenin önünde duranlar şimdide bu projeyi değersizleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. 'Yeri iyi değil, güvenli değil' yaftaları yapıştırmaya çalışıyorlar. İstanbul Havalimanı hem kurulduğu alan, hem de uçuş güvenliği ile de dünyanın sayılı projelerinden biridir. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, bu gerçeği değiştiremeyecekler. İstanbul Havalimanı İstanbul'a da, bu ülkeye de değer katmaya devam ediyor, devam edecek. Çünkü biz havalimanı, otoyol, demiryolu da yaparken milletimiz için en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Yarın bu havalimanını hizmete açtığımızda burasını da eleştirecekler, ama milletimiz gerçeği biliyor ve gereğini yapıyor."
'PROJELER HAYATI KOLAYLAŞTIRACAK'
En büyük projelerden biri olan İstanbul- İzmir otoyolunu hizmete açtıklarını kaydeden Bakan Turhan, "Yine devletin bütçesinden bir lira çıkmadan 11 milyar dolarlık bir yatırım yaptık. Birkaç gündür bu proje ile ilgili yol ücreti üzerinden eleştiriler yapılıyor. Dikkatimizi çekti; 'karayolu ile giderseniz bu kadar, hava yoluyla giderseniz şu kadar' diyerek projeyi eleştirenler var. Bu yolların, bu projelerin biz milletimize en iyi, en kaliteli, hayatını kolaylaştıracak, refahını artıracak hizmetleri vermek için yapıyoruz. Milletimiz doğruyu biliyor ve bunun cevabını milletimiz veriyor. Gerek İstanbul'daki havalimanımız olsun, gerekse geçen hafta açtığımız projemizdeki yolda olsun yol ve havalimanı kullanıcılarının sayısı bu eleştirilere en büyük en doğru cevaptır. İstanbul-İzmir otoyolunda Bursa-İzmir arasını açtığımız kesimde bizim belirlediğimiz kapasitenin ikinci kesimde yüzde yüzün üzerinde, son kesimde ise yüzde 50'nin üzerinde bir trafikle ilk günlerde karşılaştık. Bu projenin insanlarımız için ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu rakamlar gösteriyor, bu eleştirilere bu rakamlar en doğru cevabı kendisi ve milletimiz veriyor. Milletimizin memnuniyetinden başka zerrece beklentimiz, hesap vereceğimiz makam yok. Hizmeti de, siyaseti de, bakanlığı da bunun için yapıyoruz. Dünyanın en büyük projelerini yaparak halkımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Bu havalimanının Rize ve Artvin başta olmak üzere bölgemize, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum, yaklaşan kurban bayramını da tebrik ediyorum.ö diye konuştu.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI PROJESİ
Rize'nin Pazar ilçesi Yeşilköy'de, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca, 766 hektarlık alanda projelendirilen ve temeli 3 Nisan 2017 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılan Rize-Artvin Havalimanı için 266 hektarlık alanda 88,5 milyon ton taş kullanılacak. 150 kamyonla gece-gündüz aralıksız malzeme taşınan alanda, deniz dolgusuna devam ediliyor. Çalışmalarda kamyonların yanı sıra 2 hafriyat gemisi de kullanılıyor. Günlük 120 bin tona yakın dolgunun yapıldığı havalimanı inşaatında pist dolgu işlemi sürüyor. 2 hafriyat gemisine de kamyonlarla doldurulan taşlar, açıkta 28 metre derinlikte denize boşaltılıyor. Mendireğin iç alanı yaklaşık 2 milyon metrekare olacak ve toplamda 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu yapılacak. Yılda 3 milyon yolcu tarafından kullanılması beklenen Rize-Artvin Havalimanı'nın altyapı çalışmaları 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Bakan Turhan'ın incelemeleri
-Bakan Turhan'ın açıkalaması
Haber-Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA
===============================================
SERVİS MİNİBÜSÜNÜN ÇARPTIĞI ÖZLEM, ÖLDÜ (2)
5)KAZA KAMERALARDA
Bursa'nın İnegöl ilçesinde, servis minibüsünün çarpması sonucu Özlem Üçer'in hayatını kaybettiği kaza, güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, marketten ekmek aldıktan sonra evine yürüyen Üçer'e yolun karşısına geçerken minibüsün çarptığı ve genç kadının bir süre sürüklendiği görüldü.
Sürücü Necati Aynıgül'ün polis merkezindeki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kaza anı güvenlik kamerası
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ-BURSA-DHA
============================================
6)KALDIRIMA ÇIKAN HAFİF TİCARİ ARAÇ, BEBEK ARABASINA ÇARPTI
Kastamonu'da, kontrolden çıkan hafif ticari aracın, kaldırımda yürüyen baba ile içinde 1,5 yaşında bebeği bulunan bebek arabasına çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Baba ve bebeği, şans eseri yaralanmadı.
Kaza, sabah saatleride kent merkezinde Belediye Caddesi'nde meydana geldi. Mahir B. yönetimindeki hafif ticari araç, iddiaya göre direksiyonun kilitlenmesi sonucu, sürücüsünün kontrolünden çıkarak, kaldırımda yürüyen baba ve içinde bebeği bulunan bebek arabasına çarptı. Kaza, caddede bulunan iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde baba ve bebek arabasının, aracın çarpmasıyla savrulduğu görüldü. Kazada, şans eseri yaralanan olmazken, polis tutanak tuttu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Aracın kaldırıma çıkması, baba ve bebek arabasına çarpması
Haber: Gürkan YILMAZ/KASTAMONU,
============================================
7)RAPORDAKİ EKSİKLİK, ASMİN SARYA BEBEĞİ İLAÇSIZ BIRAKTI
Diyarbakır'da, enzim eksikliğine bağlı 'Ağır Kombine İmmün Yetmezlik' (AKİY) teşhisi konulan 2,5 aylık Asmin Sarya Ceylan'ın İtalya'da gen tedavisi başlayana kadar koruyucu tedavi amaçlı kullanması gereken ilaç, raporda eksiklik olduğu gerekçesiyle alınamadı.
Diyarbakır'da, 5 yıllık evli Murat Ceylan (35) ve Fikriye Ceylan (31) çiftinin 2 çocuğundan biri olan 2,5 aylık Asmin Sarya'ya çok nadir görülen Ağır Kombine İmmün Yetmezlik (AKİY) teşhisi konuldu. Tedavi için birçok şehir dolaşan aileye uygun donör bulunmadığı takdirde sadece İtalya'da uygulanan ve başarılı sonuçlar veren gen tedavisi önerildi. Uygun donör çıkmayınca İtalya'ya gitmek için prosedürlerin tamamlanmasını bekleyen Asmin Sarya'ya koruyucu tedavi için gereken ilaç için de rapor düzenledi.
Yurt dışından getirilen ilaç için rapor düzenleten aile, ilacın temin edilmesi için raporu Ankara'ya gönderdi. Anne Fikriye Ceylan, ilaç ile ilgili Ankara'daki yetkililerce aranarak, raporda tanının eksik yazıldığını ve geri gönderildiğini, ilacın 9 Ağustos günü sona ereceğini öğrendi. Araya bayram tatilinin girmesi ve eski ilacın yerine kullanılacak yeni ilaçla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da herhangi bir anlaşma yapmadığını ifade eden anne Fikriye Ceylan, Asmin Sarya'nın koruyucu ilacı kullanmadığı takdirde en ufak enfeksiyon kapması halinde hayatını kaybedeceğini söyledi. Anne Ceylan, yetkililerin ilacın teminin konusunda bir an önce harekete geçmesini istiyor.
Kendisi de MS hastası olan Ceylan, kızının dünyada ender görülen ve enzim eksikliğine bağlı 'Ağır Kombine İmmün Yetmezlik' hastalığına yakalandığını vurgulayarak, "Şu an gen tedavisi görmesi gerekiyor. Bu ilacın da 9 Ağustos'ta satışı sona erecek. Biz buna bağlı Adana'da rapor çıkardık. Rapor Ankara'ya Türk Eczacılar Birliği'ne gönderildi. Onların aracılığıyla yurt dışından ilaç getirilecekti. Dün yetkilerle görüştük, raporda eksiklik olduğunu, tanının eksik yazıldığını ve o yüzden raporun Adana'ya iade edildiğini söylediler. Bugün bu ilacın satışı sona erecek. Onun dışında aileden yüzde 90 donör çıkmazsa, ikinci seçenek olan gen tedavisi gerektiriyor. Bu da yurt dışında sadece İtalya'da yapılıyor. İtalya'ya gidene kadar resmi prosedürlerin tamamlanması gerekiyor. Bu da 3- 4 ay gibi bir zaman alıyor. Bu zaman içinde çocuk bu ilacı kullanmazsa Allah korusun en ufak bir enfeksiyonda ölebilir. Biz Konya'daki doktorumuzla konuştuk. Yeni bir rapor çıkartıp gönderdi bugün. Yarın ellerine ulaşacak. Ama biz ilacı alabilecek miyiz? Onu bilmiyoruz. Hem de 9 Ağustos'ta bu ilacın miadı doluyor. Onun yerine başka bir ilaç çıkacakmış. Yani o ilaç çıkmadan bu ilacın sonlandırılması bizi endişelendiriyor. Keşke onun yerine çıkacak ilaç çıksaydı sonra bunu bitirselerdi. Çok pahalı olan ilaçlardan biriymiş. Devlet karşılıyor ama bunun yerine başka bir ilaç çıkacakmış ama henüz onaylanmamış ve bu sırada diğer ilacın da miadı doluyor" dedi.
'İŞLEMLER HIZLANDIRILSIN'
Bir an önce işlemlerin hızlandırılması gerektiğini anlatan Ceylan, "Diğer ilacın yerine çıkacak ilaç bir an önce işleme konulsun. Bir an önce elimize geçsin ki, çocuk koruyucu tedaviyi görsün. O sırada İtalya işlemleri yapılana kadar, gen tedavisi yapılana kadar bu koruyucu tedaviyi görmesi gerekiyor. Biz maddi açıdan da çok yıprandık. Çünkü bir Adana'ya gidiyoruz, bir Konya'ya gidiyoruz. Ankara'ya gitmemiz gerekecek. Her seferinde çocuk enfeksiyon kapmasın diye özel araç tutmamız gerekiyor. Hijyenik bir ortamda yaşaması içi o şartları sağlamak gerekiyor. Eşim asgari ücretle çalışıyor. Devlet yetkilileri gerekli ilaçların bize temin etmelerini istiyoruz. Çocuğumuz mağduriyet yaşamasın. Bu hastalığa yakalanan kişilerin bünyeleri çok hassas olur ve en ufak bir soğuk algınlığında bile lösemiye kadar ilerleyebilecek komplikasyonlara neden olabilir" diye konuştu.
'KORUYUCU TEDAVİ ALMAK ZORUNDA'
Asmin Sarya'nın teyzesi Berivan Turan da mağdur olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Yeni ilaç için de SGK hala anlaşma yapmadı. Çünkü yeni gelecek ilaç çok pahalı. Türkiye'deki en pahalı ilaçlardan biri. ya yeni ilaçla anlaşılsın istiyoruz, ya da bugün miadı dolacak olan eski ilacın bir an önce elimize ulaşmasını istiyoruz. Bu ilacın haftada iki kez kullanılması gerekiyor. İğne olarak yapılıyor. Eğer kullanılmazsa çocuk koruyucu tedaviden mahrum kalmış oluyor. Böylelikle hastalık da kapabilir. Böyle hastalar 1 yaşını görmeden ölüyorlar. En ufak mikrop kapmada ölebiliyorlar. Hayati risk var. O yüzden koruyucu tedaviye almak zorundayız."
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Anne Fikriye Ceylan'ın Asmin bebekle ilgilenmesi
-Asmin Sarya'dan detay
-Fikriye Ceylan'ın konuşması
-Berivan Turan'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrah KIZIL/DİYARBAKIR,
===========
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?