Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-8

Dha Yurt Bülteni-8

81)DİDİM AÇIKLARINDA MÜLTECİ TEKNESİ BATTI, 6 ÖLÜAYDIN'ın Didim İlçesi'nden umut yolculuğuna çıkan ve içinde 13 kişinin bulunduğu fiber tekne, olumsuz hava şartları yüzünden battı, 6 mülteci öldü.

18.11.2016 15:27

DHA YURT BÜLTENİ-8

1)DİDİM AÇIKLARINDA MÜLTECİ TEKNESİ BATTI, 6 ÖLÜ

AYDIN'ın Didim İlçesi'nden umut yolculuğuna çıkan ve içinde 13 kişinin bulunduğu fiber tekne, olumsuz hava şartları yüzünden battı, 6 mülteci öldü. 4 mültecinin sağ kurtarıldığı olayda, 3 kişi için arama kurtarma çalışması başlatıldı. Yunan adalarına gitmek için Didim kıyılarından bu sabah fiber tekneyle yola çıkan Suriyeli 13 mültecinin içinde bulunduğu fiber tekne, olumsuz hava şartları yüzünden battı. Durumun bölge sakinlerince fark edilmesi üzerine olay sahil güvenlik ekiplerine bildirildi. İhbar üzerine bölgeye hareket eden sahil güvenlik ekipleri çalışma başlattı. Denizde 4 mülteciye sağ ulaşıldı, 6 kişinin ise cesedi bulundu. Sağ kurtarılanlardan teknede 13 kişinin bulunduğunu öğrenen ekipler, kayıp olduğu anlaşılan 3 kişi için bölgede arama kurtarma çalışması başlattı.

Latif SANSÜR- Ediz VERDİOĞLU/ DİDİM (Aydın),

==========================================================

2)BAKAN YILMAZ: ÖĞRETMEN EĞİTİMİN TEMEL UNSUDURUR

MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğretmenin eğitimdeki önemine değinerek, "Öğretmen yoksa, öğretim üyesi yoksa ders yapabilmek mümkün değildir. Dersliğiniz yoktur, müfredat yoktur, kitap yoktur. Ama öğretmeniniz varsa, öğretim üyeniz varsa açık alanda da olsa mutlaka eğitim yapılır. Öğretmen ve öğretim üyesi eğitimin en temel unsurudur. Önümüzdeki dönemde de buna yatırım yapacağız" dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bazı açılış ve programlara katılmak üzere sabah saatlerinde özel uçakla Ankara'dan memleketi Sivas'a geldi. Bakan Yılmaz'ı Nuri Demirağ Havaalanı'nda Sivas Valisi Davut Gül ve il protokolü karşıladı. Karşılamanın ardından Cumhuriyet Üniversitesi'ne geçen Yılmaz, Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2016-2017 Akademik Yıl açılış programına katıldı. Programa Bakan Yılmaz'ın yanı sıra Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekilleri Selim Dursun, Mehmet Habip Soluk, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız ve bazı il protokol üyeleri ve akademisyenler katıldı. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda katılımcılara Cumhuriyet Üniversitesi'nin sinevizyon tanıtımı izletildi. Törende konuşan Yılmaz, eğitimde çok büyük bir yol aldıklarını belirterek, " Türkiye'yi 21'inci yüzyıla taşıyacak en büyük gayret ve çalışma üniversitelerden gelecektir. Eğer üniversiteler bir toplumu ileriye götüremezse hiç bir toplumun ileri gidebilmesi mümkün değildir. Bir yere üniversite geliyorsa umut geliyor demektir. Bir yere üniversite geliyorsa müteşebbis ruhu geliyor demektir. Öğrenciler sadece bitirdikten sonra 'nereye girip çalışabilirim' değil de bitirdikten sonra 'nasıl işyeri açabilirim, nasıl girişimci olabilirim, başkasını nasıl istihdam edebilirim' diye de düşünecek. Bu girişimci ruh üniversiteler ile birlikte şehirlere geliyor. Biz geldiğimizde 76 üniversite vardı. Bugün 111'i devlet olmak üzere 181 üniversite var. Türkiye Japonya Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Fenerbahçe ve Ayvansaray Üniversitesi ile birlikte bu sayı 184 çıktı. Önümüzdeki günlerde Sivas dahil olmak üzere bir çok ilde yeni üniversiteler kurmaya devam edeceğiz. 76'dan 180'i aşmakla yatay büyüme oldu. Öğrenci sayımız 2 milyondu, 7 milyonu geçti. Sadece lisanstaki öğrenci sayımız 4 milyonun üstünde ve bu rakamda gösteriyor ki Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Yatay büyümeyi sağladık. Eğitimde dikey büyümeyi, kaliteleşmeyi de artırmamız lazım." dedi.

ÜNİVERSİTELER İHTİSASLAŞACAK

Üniversitelerin bir alana odaklanması gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Üniversitelerimizin tümünün aynı birbirinin kopyası olmasını istemiyoruz. Bütün üniversitelerimiz farklı değerler üretmelidir. Bu yaklaşım bütün üniversitelerin bütün alanlarda faaliyet gösterirken bir alanda temayüz etmesi anlamına geliyor. Bu amaca yönelik olarak bölgesel kalkınma odalık misyon farklılıklaşması ve ihtisaslaşması çalışması başlatıldı." dedi.

"DARBEYİ YAPAN DA KARŞI DURAN DA BU EĞİTİMDEN ÇIKTI"

Eğitimin temelinin öğretmen olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Derslik yaparsınız, müfredat olur, bina olur ama öğretmen yoksa, öğretim üyesi yoksa ders yapabilmek mümkün değildir. Dersliğiniz yoktur, müfredat yoktur, kitap yoktur. Ama öğretmeniniz var ise, öğretim üyeniz varsa açık alanda da olsa mutlaka eğitim yapılır. Öğretmen ve öğretim üyesi eğitimin en temel unsurudur. Önümüzdeki dönemde de buna yatırım yapacağız."

Türkiye'nin eğitimde başarılı olduğunu ancak eleştirilerin de olduğunu aktaran Yılmaz şöyle devam etti:

"Darbeyi yapan da bu eğitimden çıktı' diyorlar. Doğru ama darbeye karşı olan da bu eğitimden çıktı. 'Dağa çıkan da bu eğitimden çıktı' diyorlar. Ama dağa çıkanla mücadele eden de bu eğitimden çıktı. Buradan ne anlaşılıyor. Eğitimde tek tipleştirme olabilmesi mümkün değil. Çünkü eğitimin payı bir raddeye kadardır. Eğitimin dışında çevrenin payı vardır. Çevrenin dışında ailenin payı vardır."

Türkiye'nin iyi bir yolda olduğunu belirten Bakan Yılmaz şunları ifade etti: "Allah birlik ve beraberliğimizi daim etsin. Kardeşliğimizi güçlendirsin. Bundan sonra kusur görmek, ayıp görmek zamanı değil. Bundan sonra birbirimize hoşgörü ile bakmak, kusurlarını örtmek iyi olan güzel olan yönleri varsa onu öne çıkarmalıyız. Biz böyle yaparsak 21'inci yüzyıl üniversiteler ile birlikte Türkiye'nin yüzyılı olacaktır." Konuşmanın ardından Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, Bakan Yılmaz'a üzerinde isminin yazılı olduğu tuğra hediye etti.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Bakanın gelişi ve havaalanında karşılama

-Üniversite akademik yılı açılış programı

-Buradaki konuşmaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

======================================================

3)TACİZCİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENİNE 12.5 YIL HAPİS

ÇORUM'da 2007 yılında Ensar Vakfı'ndaki kurslara katılan kız öğrencilerden olay tarihinde 14 yaşında olan E.Y. ile 13 yaşında olan E.G.'ye cinsel istismar suçundan yargılanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni, eski Ensar Vakfı Çorum Şubesi Başkanı Zekai İşler'in yargılanması tamamlandı. 60 yaşındaki Zekai İşler'e verilen 12 yıl 6 ay hapis cezası, Yargıtay tarafından onanınca, bugün polis tarafından tutuklanıp cezaevine gönderildi.

Olay, Eylül 2007'de meydana geldi. İddiaya göre o dönem Ensar Vakfı Çorum Şubesi Başkanı olan ve bir lisede din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği yapan Zekai İşler ile ilgili vakıftaki kurslara katılan kız öğrencilerden olay tarihinde 14 yaşında olan E.Y. ile 13 yaşında olan E.G.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla aileleri şikayetçi oldu. Bunun üzerine Zekai İşler hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı.

'HER ÖĞRETMENİN ÖĞRENCİSİNE YAKLAŞTIĞI ŞEKİLDE BAKTIM'

Yargılama sırasında E.Y.'nin ruh sağlığının bozulduğu verilen raporla belirlendi. Şüphelinin dizüstü bilgisayarında yapılan incelemede pornografik olabileceği değerlendirilen görüntüler tespit edildi.

Zekai İşler, yargılama sırasındaki savunmasında hakkındaki iddiaların iftira olduğunu belirterek, "Ben yaklaşık 30 yıllık eğitimciyim. Her öğretmenin öğrencisine normal şekilde yaklaştığı şekilde öğrencilerime bakmışımdır. Bunun istismar olduğu düşünüldüğünde bütün öğretmenlerin suçlu olması gerekirdi. Benim yaptığım davranışlar normal ve olağan karşılanan davranışlardır. Şahısları yanaklarından öptüğüm sonrasında göğüslerini ve kalçalarını okşadığım iddiaları tamamiyle gerçek dışıdır. Elbise denendiği sırada bacaklarına baktığım ve bilgisayarda porno içerikli görüntüleri izlettiğim iddiaları da doğru değildir. Vakfa ödev yapmaya gelip bilgisayarımdan faydalanmaya gelen öğrencilere bilgisayarım açarım, şifremi hiç kimseye de söylediğimi hatırlamıyorum. Söylediğim zaman da mutlaka şifremi değiştiririm. Bilgisayardaki görüntülerin nasıl ve ne şekilde indirildiğini bilmiyorum. Bilgisayarımda ödev yapan öğrencilerin de yapmış olabileceğini düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

YARGITAY KARARI BOZDU

Mahkeme Nisan 2010'da verdiği kararda E.G. ile ilgili iddialar hakkında delil yetersizliğinden dolayı Zekai İşler'e ceza vermezken, E.Y'ye yönelik 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak tarafların karara itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay verilen kararı bozarak dosyayı tekrar yerel mahkemeye gönderdi.

YARGITAY KARARI ONADI

Yargılama sonunda Haziran 2015'de yerel mahkeme, şüphelinin E.G'ye yönelik eylemleri nedeniyle açılan davanın ayrılmasına, müstehcanlik suçundan ise beraatine karar verdi. E.Y'ye yönelik ise basit istismar suçunu işlediğini belirleyip Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesince önce 15 yıl hapis cezası verdi. Ardından Zekai İşler'in mahkemeye karşı saygılı tutum ve davranışlarından dolayı cezasını 12 yıl 6 aya indirdi.

Yerel mahkemenin Zekai İşler hakkında verdiği 12,5 yıl hapis cezası kararına avukatları itiraz etti. Ancak Yargıtay verilen kararı 11 Ekim 2016 da onadı ve Zekai İşler, bugün kent merkezindeki evinde gözaltına alındı. Adliyedeki işlemleri tamamlanan İşler, tutuklanarak Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.

Görüntü Dökümü:

------------------

Adliyeden detay

-Ensar Vakfı Çorum Şubesinden detay

-Zekai İşler'in arşiv görüntüsü

(SÜRE: 1 Dk) (BOYUT: 39 MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

=======================================================

4)EDİRNE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN 'DEMİRTAŞ' AÇIKLAMASI

EDİRNE Cumhuriyet Başsavcılığı, F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında bazı basın yayın kuruluşlarında 'Demirtaş'a küstah saldırı' şeklinde yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Haklarında açılan terör soruşturması kapsamında tutuklanan ve Edirne F Tipi Cezaevi'ne konulan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ile ilgili bazı basın organlarında çıkan haberler üzerine Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bazı basın yayın organlarında, 'Edirne Cezaevi Müdürlüğü'nden Demirtaş'a küstah saldırı' başlıklarıyla verilen haberlere ilişkin bir basın açıklaması yapılması gereği duyulmuştur" denilerek şu ifadelere yer verildi:

"Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan ile 12.11.2016 tarihinde görüşmek için gelen avukat F.L.'nin üzerinde, cezaevine giriş esnasında yapılan aramada, kuruma sokulması ve bulundurulması yasak olan bir adet cep telefonu, bir adet sim kart ve bir adet hafıza kartı bulunduğu tespit edilmiş olup, görevli memurlar tarafından tutanak tutulmuş ve Cumhuriyet Basşsavcılığımız tarafından Avukat F.L. hakkında soruşturma başlatılmıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan, gerçeği yansıtmayan haberlerde, ilgili konu hakkında Edirne F Tipi Cezaevi Müdürlüğü tarafından bir açıklama yapıldığı, bahse konu tutanakta Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan'ın isimlerinin 'S.D. ve A.Z.' şeklinde kodlanıp, silahlı terör örgütü üyeliğinden tutuklu bulunduklarına dair ibareler kullanıldığı iddia edilmiştir. Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu memurları tarafından düzenlenen 12.11.2016 tarihli tutanakta, 'Kurumumuzda tutuklu olarak barındırılan Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan' ibareleri yer almış, tutuklu bulundukları suçları belirten bir ifadeye yer verilmemiş, Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan'ın isimleri kodlanmamış, açık bir şekilde yazılmıştır. Bu konuda basın ve yayın organlarına 18.11.2016 tarih ve 2016/14 sayılı mevcut basın açıklamamız dışında, daha önce Cumhuriyet Başsavcılığımız, Bakanlığımız ve Ceza İnfaz Kurumumuz tarafından yazılı veya sözlü başka bir açıklama yapılmamıştır.

EDİRNE,

=========================================================

5)MARDİN'DE BELEDİYE ÇALIŞANLARIN BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR

İÇŞLERİ Bakanlığı tarafından Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevden alınıp, yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman'ın Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak atanmasının ardından, çalışanların belediye binası girişindeki bekleyişi sürüyor. Giriş-çıkışlarda kimlik kontrolü yapan polis belediye girişinde zırhlı araçlarla güvenlik önlemi almaya devam ediyor. Polis, bugün belediye bahçesinde narkotik köpeklerle bomba araması yaptı.

Görevden alınan Eşbaşkan Februniye Akyol ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Baran İlhan, bina önünde toplanan belediye çalışanlarına yönelik birer kısa konuşma yaptı. Büyükşehir Belediye binasına gelerek belediyedeki yöneticileri ile toplantı yapmak isteyen Vali Mustafa Yaman'ın talebini reddettiklerini belirten Genel Sekreter Baran İlhan, "Valiliğin kendileri ile toplantı yapma talebini bütün çalışanlar olarak, başta genel sekreter, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, hepimiz birlikte net bir şekilde tavrımızı koyduk. Biz sizinle masaya oturmayız. Biz dedik sizi tanımıyoruz. Bu gaspı, bu hukuksuzluğu tanımadığımızı ilettik" dedi.

Görevden alınan eşbaşkan ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi'nin Derik ilçe meclis üyesi olan Februniye Akyol da, belediyeye darbe yapıldığını savunarak, "Belediyemize darbe oldu. Görevden uzaklaştırıldık. Halk bize bir sorumluluk verdi. Bize vekaletini emanet etti. Bunun gereğini yerine getirmeye çalıştık. İmkanlar olsun olmasın, koltuklar olsun olmasın biz buradayız. Siz emekçilerin, halkın iradesine sahip çıkmanızdan dolayı sizleri kutluyorum" diye konuştu.

Belediye binasına gelen Vali Mustafa Yaman, açıklam yapmazken, basın mensuplarının da belediye binasına girmesine izin verilmedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Belediye binasından görüntü

Bahçede köpekle arama tarama yapılması

Vali Yaman'ın belediyeye giriş ve çıkışları

Belediye önünde toplanan işçiler

Alınan güvenlik önlemleri

Yapılan konuşmalar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, -

===========================================================

6)SURİYE KRİZİNİN VURDUĞU HATAY'IN 'TEŞVİKLİ İL' OLMASI İSTENECEK

HATAY Büyükşehir Belediyesi'nin Hürriyet Gazetesi ve Taşyapı İnşaat şirketi işbirliğiyle düzenlediği Hatay Ekonomi Zirvesi başladı. Hatay Mesleki Eğitim Kursu (HATMEK) Merkezi'nde gerçekleştirilen Hatay Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, hükümetin Suriye'yle vizeleri kaldırdığı yıllarda sadece tarihi Uzun Çarşı'ya günlük 500 ile 700 bin dolar arası nakit para girdiğini, ancak 2012 yılı itibariyle bu paranın birden sıfıra indiğini söyledi. Başkan Çinçin şöyle konuştu: "İstatistiğe yansıyan ve yansımayan rakamlar var. Bizim küçük bir çarşımız var, tarihi Uzun Çarşı. Buraya her gün vize muafiyeti döneminde Suriye'den 500 ile 700 bin dolar arası para girdiğini biz tahmin ediyorduk. Nakit para giriyordu ve kar marjı yüksek yerlere gidiyordu. Mesela giyim, tekstil ve zücaciyeye harcanıyordu bu paralar. İnsanlar geliyordu, nakit parayı harcıyordu, çoğu da faturasızdı, bu nedenle rakam TÜİK rakamlarına girmiyordu. Dolayısıyla baktığımızda sadece Antakya'nın yılda kaybı 300 milyon dolar civarında nakit para ve bu daralmadı, birden sıfırlandı. Yani 100'den sıfıra düştü. Yani bu sadece bizim için değil yakın iller için de geçerli."

Suriye'den gelen sığınmacıların dağılımına da dikkat çeken Hikmet Çinçin, "Dağılıma baktığımızda 500 bin civarında Şanlıurfa'da, 400 bin İstanbul'da. İstanbul'un nüfusu 14- 15 milyon, Hatay'ın nüfusu 1.5 milyon, 400- 500 bin mülteci. Reyhanlı'da nüfus 50- 60 bin, mülteci 50 bin, Kilis'te nüfus 100 bin, mülteci 120 bin. Bu nedenle fark oldukça homojenize, şoklayıcı."

BAŞKAN SAVAŞ: HÜKÜMET HATAY'A ŞEFKAT ELİNİ UZATMALI

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Lütfü Savaş da, Hatay'ın zor günler geçirdiğini belirterek, hükümetin şefkatli eline ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Ortadoğu'daki 13- 14 ülkeden soyutlanmaya başladıklarını belirten Savaş, şunları söyledi:

"Sıkıntılar baş gösterdi, buna bir de Rusya eklendi. Hatay'da hem coğrafik imkanlar, hem tarım, hem lojistik sektörleri gerçekten de Türkiye ortalamasının üstündeydi. 2013 yılına kadar biz Türkiye'nin 7'inci büyük ekonomisiydik. Bu gittikçe düşüyor ve gelirler azalıyor. Bunu büyükşehir ve diğer ilçe belediyelerine gelen gelirler gittikçe azalıyor, buradan biliyoruz. Özellikle borç alma ve ödemede iş dünyası eski dinamizminin çok altında, ekonomimiz gittikçe sığlaşmakta. Borç alırken zorlanıyoruz, ipotek gösterdiklerimiz değerinin altında oluyor, alınan borcun hızlı şekilde ödenmesi için bankalar bastırıyor. Özel bankalar ise Hatay'a kredi vermekten imtina ediyor. Biz şunu istiyoruz, devletimiz, hükümetimiz Hatay'a sıcak elini biraz uzatsın. Hatay'ın belki ilk defa bu kadar ekonomik kaygı yaşadığını görüyoruz, bugünlerde bize destek olsunlar. Çünkü biz hızlı bir şekilde dibi de görebiliriz, hızlı şekilde zirveyi de görebiliriz. Ama yarın Ortadoğu'daki meseleler bittiğinde işadamları ve esnafımız oradaki gelecekle ilgili inşaya hazır olsun."

'TEŞVİKLİ İL' OLMASI İSTENECEK

Yapılan konuşmaların ardından Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent'in yönettiği, Hürriyet Ekonomi Yazarı Uğur Gürses'in de katılımcı olduğu panel gerçekleştirildi. Ekonomi Zirvesi'nde elde edilen bilgiler ışığında hazırlanacak Hatay Ekonomi Raporu'nun önümüzdeki ay içinde Başbakan Binali Yıldırım, Maliye Bakanı ve Ekonomi Bakanı'na iletileceği ve Hatay'ın teşvikli iller arasına alınmasının isteneceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Zirveye katılanlar detay

-ATSO Başkanı Hikmet Çinçin konuşması

-Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş konuşması

-Panele geçilmesi

SÜRE: 5'03" BOYUT: 339 MB

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,

========================================================

7)FETÖ İTİRAFÇISI: EVLENMEK İSTEMEYİNCE, 'CEHENNEMLİK OLURSUNUZ' DEDİLER

G ZONGULDAK'ta, 69'u tutuklu 84 şüpheli için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istenen FETÖ iddianamesinde, itirafçı Z.Ç. adlı kadın öğretmenin ifadesi de yer aldı. Örgüt içinde daha önce evlenip boşanan K.D. ile zorla nişanlandırıldığını söyleyen Z.Ç., "Ben nişanı atma konusunda ısrar edince, 'İnsan münafık olduğunu bilemez, ayrılırsanız cehennemlik olursunuz' dediler" dedi. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcı vekili Ahmet Yıkılmaz'ın hazırladığı 200 sayfalık FETÖ iddianamesi ile aralarında iş adamları, kamu çalışanları ve dernek yöneticileri bulunan 69'u tutuklu, 1'i adli kontrolle serbest, örgüt lideri Fethullah Gülen ile birlikte 14'ü firari 84 şüpheli hakkında dava açıldı.

2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede sanıklar için, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık', 'Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.

İTİRAFÇI İFADELERİ

200 sayfalık iddianamede itirafçıların ifadelerine de yer verildi. Güvenlik görevlisi şirketi sahibi M.B. ifadesinde, cemaat ile 2009 yılında arkadaşları aracılığıyla tanıştığını belirterek, "Cemaatin Zonguldak temsilcisi Hasan isimli şahıs yanında 2-3 kişi ile evime geldiler. Bana bir cübbe ile Kuran-ı Kerim hediye ettiler. Ben onlara bu hediyenin ne manaya geldiğini sordum. Bana, 'Seni mütevelli yaptık' dediler. Mütvellinin, toplayıcı, toparlayıcı, düzenleyici anlamına geldiğini söylediler. Toplantılara katılanlardan 'himmet' adı altında para alınıyordu. Toplantıya katılan esnaf-işadamların isimlerinin bulunduğu isim listesi ve yapacağı yardım miktarı duvara yansıtılıyordu. Yapılacak himmet paralarının miktarını kendileri belirliyordu. Ben tüm bu yardımları dini duygularımın istismar edilmesinden dolayı yaptım" dedi.

'EVLENMEYE ZORLANDIM'

Cemaate yakınlığıyla bilinen Fatih Koleji'nde sınıf öğretmeni olan Z.Ç. adlı kadın ise bölge imamı M.A. tarafından, Fethullah Gülen'in annesi tarafından yetiştirildiği söylenen K.D. ile evlenmeye zorlandığını söyleyerek, şöyle dedi:

"Okul müdürü ve yöneticileri, bu evlilik olayına beni zorla ikna edip nişanladılar. Ben bu nişan olayını kabul etmediğim için 2 ay kadar sonra bitirmek istedim. Bana sürekli baskı yaparak nişanı atmamak için beni ikna etmeye çalıştılar. Hatta nişanlandığım bu şahsın, çok önceden boşandığını bana söylediler ama şahıs bana 2015'de boşandığını söyledi. Bu şahıs 3 ay çalıştığım okulda kaldı. Okulda odası vardı ve burada kalıyordu. Ben bu şahıs ile aynı ortamda bulunmak istemediğimi söyleyerek 'Ya onu ya da beni bu okuldan gönderin' dedim. Bana böyle bir yetkileri olmadığını söylediler. Ben nişanı atma konusunda ısrar edince, 'İnsan münafık olduğunu bilemez, ayrılırsanız cehennemlik olursunuz' dediler."

Z.Ç. ayrıca seçimlerde muhalefet partileri adına çıkarılan görevli kartlarıyla sandıklarda görev aldıklarını söyleyerek, "Görevimiz gereği bize verilen kartları yanımızda bulundurarak, soran olduğunda gösterecektik. Sandıklarda seçim sonuçlarını takip ederek, sonuç listesinin fotoğrafını çekip kolejde görev yapan müdür yardımcısına verdik. Her iki dönem seçimlerde bu şekilde çalışmalar oldu. 7 Haziran 2015'de yapılan seçimlerde belirttiğim şekilde görev aldım. Partilere ait bu kartları kim nereden temin etti bilmiyorum. Bu olay bize zorunlu olarak yaptırıldı" dedi.

DHA-Güvenlik - Türkiye-Zonguldak - Gürkay GÜNDOĞAN

ürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, -

===================================================

8)ALMAN ACENTE TEMSİLCİLERİ ANTALYA'DA

ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde Alman seyahat acentelerinin katılımıyla 'We Love Turkey' etkinliği düzenlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Tropo Seyahat Acentesi tarafından Rixos Sungater Otel'de düzenlenen etkinliğe, Almanya faaliyet gösteren seyahat acentelerinden 120 temsilci katıldı. Etkinlikte, Alman seyahat acentelerine, 2017'de turizmdeki beklentiler anlatıldı. Programda, Antalya'daki 24 otel stant kurarak, oteller hakkında bilgiler verdi.

Tropo Satış ve Pazarlama Direktörü Okan Doğanaslan, Almana seyahat acentelerinin merkezinin Hamburg'ta olduğunu söyledi. Türkiye'de turizmde bu yıl bazı sıkıntılar yaşandığını belirten Doğanaslan, bu sıkıntıları ortadan kaldırabilmek amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini kaydetti. Doğanaslan, Almanya'dan gelen seyahat acente sahipleri ve yetkililerine, Türkiye'nin tatil yapmak için güvenli bir yer olduğunu anlattıklarını ifade etti.

Okan Doğanaslan, acente sahiplerine Türkiye turizmi hakkında da bilgiler verdiklerini belirterek, "Bizim burada olmamız önemli. Özellikle otel sektörüne destek oluyoruz. 2017'de yaşanan bazı sıkıntıları aşacağımıza inanıyoruz. Buna göre çalışmalar yapıyoruz" dedi.

Türkiye'ye daha önce gelen turistler açısından sorun yaşamadıklarını anlatan Doğanaslan, "Türkiye'yi duyan ama henüz gelmeyen turistlerde bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için böyle organizasyonlar yapıyoruz. Onlara Türkiye'nin güvenli olduğunu anlatıyoruz" diye konuştu.

BEATE WİERİG: DARBE GİRİŞİMİNDEN 2 GÜN SONRA TÜRKİYE'DE TATİL YAPTIM

Türkiye'ye Almanya'dan müşteri gönderen Casa Del Sol Seyahat Acentesi Sahibi Beate Wierig ise "Birkaç defa Türkiye'ye geldim. En son bu yaz çocuklarım ile birlikte burada tatil yaptım. Bu organizasyonun Türkiye'de yapılmış olması çok önemli. Ddarbe girişiminden 2 gün sonra çocuklarımla Türkiye'ye gelerek tatil yaptım. Hiçbir şekilde burada etki altında kalmadığımı ifade etmek istiyorum. Müşterilerim Türkiye'ye gittikten sonra herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını kendileri görüyor" dedi.

'We Love Turkey' etkinliği, 20 Kasım Pazar günü sona erecek.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Toplantı salonundan kısa detay

Tropo Satış ve Pazarlama Direktörü Okan Doğanaslan röportaj

Casa Del Sol Seyehat Acentası Sahibi Beate Wierig röportaj

04: 35 dakika ve 146 MB

Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya), -

====================================================

9)CUMA NAMAZI SIRASINDA İŞYERİNDEKİ TAKI HIRSIZLIĞI KAMERADA

GAZİANTEP'te kimliği belirsiz kişinin, sahibinin cuma namazına gitmesiyle işyerinin önündeki tezgahtaki hediyelik takıların bulunduğu kutuyu çalması güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, geçen 21 Ekim'de Cuma namazının kılındığı öğle saatlerinde Bakırcılar Çarşısı'nda meydana geldi. Hediyelik eşya satışı yapan esnafın, Cuma namazına gitmesini fırsat bilen kimliği henüz belirsiz bir kişi, işyerinin önündeki kilimle örtülü tezgahta bulunan ve içerisinde hediyelik takıların olduğu kutuyu çaldı. Hırsızlık anı, işyerinin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde şüphelinin, çevreyi gözetleyip kimsenin olmadığından emin olmasıyla kutuyu alıp uzaklaştığı görülüyor.

İhbarla işyerine gelen polis, kamera kayıtlarını inceleyerek şüphelinin kimliğinin belirlenerek yakalanması için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Güvenlik kamera görüntüleri

Şüphelinin işyeri önünde gezmesi

Şüphelinin çevreyi gözetlemesi

Şüphelinin kutuyu alması ve uzaklaşması

Genel ve detay görüntüler

( Haber-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 93 MB

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement