1)KİLİS'E OBÜS VE TANK SEVKİYATI
SURİYE sınırındaki Kilis'e, fırtına obüsü ve tank sevkiyatı yapıldı. Suriye'nin Halep kentine bağlı Afrin İlçesi'nin karşısında bulunan Kilis'e askeri sevkiyat devam ediyor. 7 çekicinin taşıdığı obüs ve tanklar, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/ YPG kontrolündeki bölgelerin Türkiye tarafındaki sınır karakollarına konuşlandırıldı. Çekiciler, tank ve obüsleri ulaştrıdıktan sonra kentten ayrıldı.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Askeri çekicilerin geçişi
Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 81 MB
=========================================================
2)BAKAN ARSLAN: 2029'DA 81 İLİN TAMAMI BÖLÜNMÜŞ YOLLARLA BAĞLANMIŞ OLACAK
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, son 15 yılda yüksek bütçeli projeleri hayata geçirdiklerini kaydederek, "İnşallah 2029 yılı içerisinde geriye kalan illerimizde de çalışmaları bitirerek, 81 ilin tamamını birbiriyle bölünmüş yollarla bağlamış olacağız" dedi.
Bakan Ahmet Arslan, Ulaştırma ÇalışDHA YURT BÜLTENİ-9tayı'na katılmak üzere Kahramanmaraş'a geldi. İlk olarak Kahramanmaraş Havaalanı'nda yapımı devam eden terminal inşaatında incelemelerde bulunan Arslan, ardından valiliğe geçti. Vali Vahdettin Özkan'dan brifing alan Arslan, daha sonra Türkoğlu İlçesi'nde yapımı tamamlanan Lojistik Merkezi'nin açılış törenine katıldı.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, milletvekilleri ile bakanlık bürokratlarının da katıldığı törende konuşan Arslan, uluslararası taşımcılık anlamında önemli bir tecrübeye sahip olduklarını belirtti. Arslan, şunları söyledi:
"Bu, Türk taşımacılığının doğuda Kazakistan'a, Moğolistan'a, Çin'e kadar gitmesi, batıda Portekiz'e, Fas'a kadar, Güney'de Sudan'a, Yemen'e kadar gidebilmesi, kuzeyde de Norveç'e kadar uzanması anlamına geliyor ki, bütün bu coğrafyalara taşımacılık yapıyoruz. Bu nokrada ülkemizin taşımacılık anlamında gücüne güç katmak için çalışıyoruz. Bunu yaparken hem karayollarında, hem demiryollarında, hem havacılıkta hem de denicilikte son 15 yıldır adeta devrim yaşıyoruz. Ülkemizde 80 yılda, 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, biz bunun 3 katından fazla yaparak, bugün 25 bin 560 kilometre bölünmüş yola sahip ülke haline geldik. Yine sıcak asfalt kaplama yol miktarımız 8 bin 652 kilometre iken son 15 yılda yaptıklarımızla bunu 22 bin 120 kilometreye çıkardık ve birbirine bölünmüş yolla bağlı 6 ilimiz varken, bugün 76 ilimiz bölünmüş yolla birbirine bağlanmış durumda. ve inşallah 2029 yılı içerisinde geriye kalan illerimizde de çalışmaları bitirerek, 81 ilin tamamını birbiriyle bölünmüş yollarla bağlamış olacağız. 80 yılda 83 tane tünel sayımız varken bunu 312'ye çıkardık. Sadece bolu tünelinde 17 yıl çalışmalara devam etmişken bugün biz 2027'de bir yılda 68 kilometre tünel bitiren ülke haline geldik ve toplam tünel boyunu 50 kilometreden 365 kilometreye çıkardık. Demiryolu ağında da bundan geri kalmıyoruz. 10 bin 959 kilometre demiryolu ağır varken bunu 12 bin 532 kilometreye yükseltmiş durumdayız."
Türkiye'nin her yerinde büyük projeler yapıp hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Ahmet Arslan şöyle, devam etti:
"Zannedilmesin ki sadece İstanbul'da 3'üncü köprü Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul İzmir arası Osmangazi Köprüsü, Marmaray, Avrasya, 1915 Çanakkale yapılarak bu ülkenin gurur projeleri hayata geçiriliyor. Bilinsin ki Kahramanmaraş'ta da geriye kalan illerde de o büyüklükte eserleri hizmete sokuyoruz. İşte bu onlardan biri. Bu rakam 2.5 milyar, eski parayla 2.5 katrilyon. Neredeyse 1 milyar dolardan bahsediyoruz. 15 sene önce IMF kapılarında 100 milyon borç bulabilmek için dileniyorduk, Bakanlar, Başbakanlar olarak onların şefleri karşısında el pençe divan duruyorduk ve ülkenin yönetimini, ekonomisini, ülkenin coğrafyasında belirleyeceği politikaları onların ağzının içine bakarak onlar ne söylüyorsa onu uygulayarak yerine getiriyorduk. O günden bu günlere geldik. Hangi günden, bu bölgede o dış güçlerin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, ona göre hareket eden bir ülkeden milletinin, memleketinin, dünyadaki mazlumların ve mağdurların menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre politikalar izleyen, ona göre hareket eden, ona göre adım atan ülke haline geldik."
Konuşmaların ardından kesilen kurdeleyle Lojistik Merkezi'nin açılışı yapıldı. Bakan Arslan ve beraberindekiler daha sonra Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne geçerek Ulaştırma Çalıştayı'na katıldı.
'YILDA ORTALAMA 800 KİLOMETRE DEMİRYOLU YAPACAK HALE GELECEĞİZ'
Kentin ulaşım sorunları ve çözümlerinin görüşüldüğü çalıştayda da konuşan Bakan Arslan, şunları söyledi:
"Kahramanmaraş'ta bin 500 metrekarelik terminalden, 22 bin metrekarelik terminale geçiş sağlıyoruz. Ülke genelinde çok şey yaptık ama özellikle demiryollarında da ciddi bir seferberliğimiz var. Şuan yılda 138 kilometre demiryolu yapıyoruz. Avrupa'nın 6'ncı yüksek hızlı tren işletmecisi haline geldik. Bu gurur hepimizin. Bununla da yetinmiyoruz. 5 bin kilometrelik hatta da çalışmamız devam ediyor. Yılda ortalama 800 kilometre demiryolu yapacak hale geleceğiz. Yenilenme, elektrikli, sinyalli hale getirilmesi için çalışıyoruz. Bu kapsamda 2 bin 505 sinyalli hat miktarını, 5 bin 462 kilometreye çıkaracağız. Ülkemizdeki havaalanı sayısını 55'e çıkardık. Bu bir devlet politikası. Bu anlamda havacılık sektöründe yıl sonu itibarıyla 189 milyona ulaşmış olacağız ve yeni bir rekora imza atacağız."
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Ahmet Arslan'ın karşılanması
Arslan'ın valilik defterini imzalaması
Tören alanındaki posterler
Lojistik Merkezi
İstiklal Marşı'nın okunması
Arslan'ın konuşması
Kurdelenin kesilmesi
Trenin gelişi
Ulaştırma Çalıştayı
Arslan'ın konuşması
Çalıştaydan detay
( Haber-Kamera: Ömer KOÇ -KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 428 MB
==================================================
3)PROF.DR. ULUKOL: ÇOCUKLAR, İNTERNETTE KORUMASIZ
ERZURUM'da düzenlenen 'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı'nda konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Betül Ulukol, çocukların internet karşısında korumasız olduğunu söyledi. Prof.Dr. Ulukol, "Ha aldınız çocuğu kapının önüne koydunuz saat 24.00-01.00'de kapınızıda kitleyip içeride uyuyorsunuz ha çocuğu bilgisayarın başına oturttunuz girdiniz içeride yattınız. Birşey farketmiyor, risk aynı risk. Bu konulara da önem vermek gerekiyor" dedi.
KADEM İl Temsilciliği'nin organizeyle valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Atatürk Üniversitesi işbirliği ile 'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler Çalıştayı' düzenlendi. 2 gün süren çalıştayda konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Betül Ulukol, çocuk gelinler için harekete geçilmesi gerektiğini bildirdi. 18 yaşından önce evlendirilerek anne olanların çocuk olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Ulukol, şöyle dedi: "Yasalarımızda bana göre eksik yok yasalarımızı iyi okuyabiliyor olmamız lazım. Eksik olan bizim farkındalığımız, dikkatimiz, o yasaları okuma konusundaki özelimiz. Çocuk gelinler için birşey yapıyor olmamız lazım."
'DOKTORLAR ÇOCUKLARI YALNIZ MUAYENE ETMESİN'
İnternet başında bırakılan çocukların korumasız olduğuna işaret eden Prof.Dr. Betül Ulukol, şöyle devam etti:
"Çocuklar İnternetin karşısında tamamen korumasız. Ha aldınız çocuğu kapının önüne koydunuz saat 24.00-01.00'de kapınızıda kitleyip içeride uyuyorsunuz, ha çocuğu bilgisayarın başına oturttunuz, girdiniz içeride yattınız. Birşey farketmiyor, risk aynı. Bu konulara da önem vermek gerekiyor. Çalışmalar göstermiş ki cinsel suç failleri çocuğun güvendiği, sevdiği, tanıdığı, toplumun saygı gösterdiği kişi. Doktor, öğretmenler var. Bütün öğrencilerime önerdiğim en önemli şey; aman ha bir çocuğu sakın yalnız muayene etmeyin. İkinci olarak bir çocuğa dokunurken lütfen izin alın. O çocuğun bedeni ona ait. Siz öğreteceksiniz o anaya babaya çocuğa dokunurken ondan izin almayı. Bizim bu şekilde dokunuyor olabilmemiz lazım, yoksa istismarcı bizlerin arasında aslında. Biz çocuğumuzu ne kadar koruyabilirsek istismarcı bunu yapamaz. İstismar edilen istirmar etmeyi öğreniyor. Biz bu halkayı bugün burada koparırsak gelecekte o kişinin istirmarcı olmasını engelliyoruz. Ben evimin önünü temizlerim bütün şehir temiz kalırla sınırlı değil. Komşularımızın evinin önünü de dikkatle gözlemem gerekiyor. Hem kendi çocuğumu hem onların çocuğunu koruyabilmem için gözüm orada olmalı. Toplumun bir takım özel korunma mekanizmaları var. Asansöre bindiniz bir çocuk ve yabancı bir adam varsa asansörde, lütfen o çocuk asansörden inene kadar siz inmeyin. İnin çıkın yeter ki o çocuk asansörde o adamla yalnız kalmasın. 'O adam kötüdür, şudur, budur değil' ama tedbir. Yalnız bırakmayın çocuğu. Eğer biz yapmazsak çocuklar korkabilir, kandırılabilir, ikna edilebilirler, o kadar kolay istismar edilebirler ki sonra istismarcı döner der ki 'gel dedim, geldi.' Çocuk başlar bu benim suçumdu, ya keşke gitmeseydim."
İstismara uğrayan çocukların beyindeki hücrelerinin bozulduğuna değinen Prof. Dr. Betül Ulukol, istismarın bir anlamda öldürüp, sakat bıraktığını, birçok duygusal travmaya neden olduğunu anlatırken, şöyle dedi:
"Okul, işteki başarısızlık, eş arasındaki problemlere, ruh sağlığı ile ilgili sorunlara yol açıyor. Beyni etkiliyor, iş yapamaz hale getiriyor. Ne yazikki bu en önemlisi nesilden nesile aktarılıyor. Suya yazdığımız yazı gibi 'kızdık' bitti. 'Ne olacak canım çocuğun poposunu ellemiş adam, bir yerinde yırtdık pırtık oldu mu, olmadı'. 'Ne olacak canım bir kere çocuğu 'höt' dedik, korkuttuk birşey yok oldu bitti' Olup bitmiyor beynin bozulmayan yeri kalmıyor. Beyindeki sinir hücreleri bozuluyor. Hafıza olayları, kişilik bozukluğu, panik hastalıklar, epilepsi nöbetleri, tekrarlayan kontrol bozukluğu, şizofreni, otizm, depresyon, hiperaktivite bunlara yol açıyor."
Görüntü Dökümü
-----------
-Çalıştaya katılanlar
-Prof. Dr. Betül Ulukol'un konuşması
Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,
======================================================
4)DEVRİLEN TIR'DA SIKIŞAN HAYVANLARI İTFAİYE KURTARDI
KONYA'nın Ereğli İlçesi'nde kontrolden çıkan TIR'ın, devrilmesi sonucu sürücü ve yanındaki kardeşi hafif sıyrıklarla kazayı atlatırken, dorsedeki 4 büyükbaş ve 10 küçükbaş hayvan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle sıkıştıkları yerden kurtarıldı. Dorsedeki 1 küçükbaş hayvan ile çok sayıda tavuk da telef oldu. Kaza, bugün saat 07.45 sıralarında Konya-Adana karayolunun 2'nci kilometresinde meydana geldi. 30 yaşındaki Hasan Yavuz, yönetimindeki 47 PV 447 plakalı yarısı fayans, yarısı küçük ve büyükbaş hayvan yüklü TIR, kontrolden çıkıp şarampole devrildi. Sürücü Hasan Yavuz ile kardeşi 28 yaşındaki Seyit Tan Yavuz kazayı hafif sıyırıklarla atlattı. TIR'ın dorsesinde sıkışan 4 büyükbaş ve 10 küçükbaş hayvan İtfaiye ekipleri tarafından güçlükle araçtan çıkarıldı. Dorsedeki 1 küçükbaş hayvan ile çok sayıda tavuk telef oldu.
Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kaza yerinden ve TIR'dan detay
Hayvanların itfaiye ekipleri tarafından kurtarılması
Genel ve detay
Haber- kamera: Atilla ATMACA EREĞİ KONYA DHA)
====================================================
5)BU KÖYDE AĞAÇLARDAN MEYVE YEMEK TEK ŞARTLA HELAL
ERZİNCAN'ın İliç İlçesi'ne bağlı Dikmen Köyü'nde yol boyunca asılan 'Bu köydeki ağaçlardan zarar vermeden meyve yiyebilirsiniz helaldir' yazılı tabelalar dikkat çekiyor. Köylülerden 68 yaşındaki Ali Karaca, "Köyümüzün çevresini yeşillendirdik. Ağaçlandırmaya önem veriyoruz. İstiyoruz ki gelen misafirlerimiz de bizim kadar değer versin" dedi.
Erzincan'a 115 İliç İlçesi'ne yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki 45 haneli Dikmen Köyü'nde köy derneği ve halkın işbirliği ile yaklaşık 3 kilometrelik yol güzergahına 700 meyve fidanı dikildi. Köylüler tarafından sulaması ve bakımı yapılan fidanlar meyve vermeye başlayınca köy derneği yönetimi ilginç bir karar aldı. Anayoldan köye çıkan yaklaşık 7 kilometrelik yola 'Bu köydeki ağaçlardan zarar vermeden meyve yiyebilirsiniz helaldir' yazılı tabelalar asıldı. Köye gelenleri direklere asılı bu tabelalar karşılıyor.
İstanbul'da oturan ve yaz aylarını köyünde geçiren 60 yaşındaki Mülazim Karaca, köy derneğinin desteği ile köy ve çevresinde ağaçlandırma çalışması yaptıklarını ifade ederek, köye çıkan yola yaklaşık 700 meyve fidanı diktiklerini söyledi. Köylerini güzelleştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Karaca, "Köyümüz iki ilçeyi bağlayan yol güzergahı üzerinde olması nedeniyle ziyaretçimiz çok oluyor. Yolun iki tarafına dikilen meyve ağaçlarından gelip geçen herkes istediği şekilde yiyebilir, yalnız ağaçlara zarar vermemek şartı ile. Canı çeken herkes güzelce yesin" diye konuştu.
Köyde oturan Ali Karaca ise "Zarar vermemek şartı ile helal olsun yazılı tabelalar astık. Köyümüzün çevresine elma, armut, şeftali, kiraz, dut gibi içeşitli meyve ağaçları dikerek yeşillendirdik. Ağaçlandırmaya önem veriyoruz. İstiyoruz ki köyümüze gelen misafirlerimiz de bizim kadar yeşile değer versin" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
Köyün girişinden görüntü
Köyden genel görüntü(drone ile)
Meyve ağaçlarından görüntü
Meyve toplanması
Köyün girişine asılan tabelalardan görüntü
Köylülerin açıklaması
Köyden genel görüntü
Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ ERZİNCAN,
======================================================
6)ÖĞRENCİLERE DERS ANLATAN DEFTER
Antalya'nın Elmalı Belediyesi ile Özel Eğitim Kurumları Federasyonu, öğrencilere derslerinde destek sağlamak, sınırsız tekrar yapabilmek, soru bankası, deneme sınavları ve yaprak testlerle başarılarını analiz edebilmek amacıyla BelediyeTube: Öğretmeni İçinde Ders Anlatan Defter Projesi başlattı. 2017- 2018 yılı içerisinde geçerli olacak proje kapsamında ilçedeki yaklaşık 6 bin öğrenciye basım ve dağıtım masrafları belediye tarafından karşılanan akıllı defterler dağıtıldı. İçerisinde yer alan özel şifreler sayesinde internet olan herhangi bir bilgisayardan www.belediyetube.net internet adresine giriş yapan 2 ve 12'nci sınıflar dahil tüm öğrenciler, videolu ders anlatımlarıyla sınıfta anlamadıkları ya da tekrar yapmak istedikleri dersleri takip edebilecek. Elmalı Belediye Başkanı Ak Partili Ümit Öztekin, "Fırsat eşitliği ve özel ders ücretlerinden velilerimizi kurtarmayı amaçlıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------
Öğrencilerin çalışması detay
Bir aileyle röportaj
RÖP: Ümit Öztekin (Belediye Başkanı)
Öğrencilerden detay
Projenin sınıfta tanıtılması
Başkan Öztekin'in öğrencilere defter dağıtması
430 MB/// 05.42"
HABER- KAMERA: Mehmet AKIN/ELMALI (Antalya),
======================================================
7)NAZMİYE MURATLI: "3 DÜNYA, 3 OLİMPİYAT ŞAMPİYONU OLURSAM VEDA EDEBİLİRİM"
Paralimpik Halter sporunda 2 Avrupa, 2 dünya, 2 olimpiyat şampiyonluğu bulunan halterci Nazmiye Muratlı, "Şimdiki hedefim; kasım ayında yapılacak dünya şampiyonasında altın madalya almak. Asıl hedefim ise 2020 Olimpiyatları. 3 dünya, 3 olimpiyat şampiyonu olursam veda edebilirim" dedi.
Paralimpik halterdeki başarısı ile spor dünyasında adından gururla bahsettiren 38 yaşındaki Nazmiye Muratlı, Meksika'da düzenlenecek dünya şampiyonası hazırlıklarını Antalya kampında sürdürüyor. Antrenörü Ekrem Celil ve en büyük destekçisi eşi Muhsin Muratlı ile şampiyonaya hazırlanan Nazmiye Muratlı, altın madalya kazanmak istediğini söyledi. 25 yaşında başladığı halterde, 13 yılık spor yaşamında bir sporcunun hayal edebileceği en yüksek başarıları kazanarak, hem ailesinin hem de ülkenin gurur kaynağı olan doğuştan bedensel engelli Nazmiye Muratlı, haltere başlama hikayesini, başarısındaki sırları, kariyerinin dönüm noktalarını ve hedeflerini anlattı.
'FİZİĞİM BOZULUR' DİYE HALTERE BAŞLAMAK İSTEMEDİ
Doğuştan bedensel engelli olması nedeniyle hiç yürüyemediğini, mutlu bir çocukluk dönemi geçirdiğini belirten Nazmiye Muratlı, okula başlama yaşı geldiğinde babası ile kayıt yaptırmak için gittiği okul müdürünün "Bunu alamayız engelli, müfettiş gelirse ne yaparız" sözleri üzerine eğitimine başlayamadığını söyledi. Bu sözlerin kendisini üzmediğini ve sokakta oyun oynayarak büyüdüğünü aktaran Nazmiye Muratlı, 25 yaşına geldiğinde tanıştığı bir kadının kendisini halter sporuna yönlendirdiğini dile getirdi. Salonda çalışan diğer sporcuları görünce güzelliğinden ödün verme endişesine kapılarak 'Fiziğim bozulur' düşüncesiyle ilk etapta haltere başlamak istemediğini anlatan Nazmiye Muratlı, antrenörlerinin kendisini ikna etmesiyle hayatında yeni bir sayfa açıldığını belirtti.
İLK 3 AYDA AVRUPA ÜÇÜNCÜSÜ OLDU
Nazmiye Muratlı, 3 aylık antrenman dönemi ardından ilk defa Avrupa Şampiyonası'nda podyuma çıkarak üçüncülük kazandığını söyledi. Marangoz babası farklı ilde çalıştığı için Avrupa şampiyonasına gittiğinden haberi olmadığını anlatan Nazmiye Muratlı, kazandığı madalya ile fotoğrafının yer aldığı gazete haberini okuyan babasının şaşırdığını belirtti. Nazmiye Muratlı, kazandığı madalya ardından kendisine 'Nazmiye sen engellisin ama ayaklarının üzerinde durabilirsin. Ben yapacağım' diyerek, spor hayatına devam etme kararı aldığını söyledi.
9 YILDA 2 AVRUPA, 2 DÜNYA, 2 OLİMPİYAT ŞAMPİYONLUĞU
2007 yılında Avrupa şampiyonluğu kazanıp, 2008 Pekin Olimpiyatları'nda 4'üncü olduktan sonra yaşamında önemli bir karar verdiğini dile getiren Nazmiye Muratlı, "Yemin ettim. 'Sen gideceksin gerekirse salondan çıkmayacaksın. Altın madalya kazanıp, Türk bayrağını dalgalandıracaksın' diyerek hırsla çalıştım. 2008'den sonra 2016 Rio Olimpiyatları'na kadar altın madalya kazandım" diye konuştu. Hayal kurmayı seven bir insan olduğunu, halter sporuna başlamadan önce ayakları üzerinde durabilen bir iş kadını olmayı istediğini aktaran Nazmiye Muratlı, spor yaşamındaki başarılarıyla hayallerine ulaştığını söyledi.
'HEM MAKYAJIMI YAPIYORUM HEM DE BAYRAĞIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUM'
Haltere başlarken güzelliğinden ödün vereceği endişesini zamanla üzerinden attığını aktaran Nazmiye Muratlı, kadın sporcu olarak bakım ve makyajına çok önem verdiğini vurguladı. Antrenman öncesi ayna karşısında yaklaşık 1 saat makyaj yaparak daha çok motive olduğundan bahseden Nazmiye Muratlı, şöyle devam etti:
"Makyajımı yapmadan antrenmana, maça çıkmıyorum. Rimelim, rujum, allığım mutlaka olmalı. Kendime bakmayı, yaşamayı seviyorum. Turnuvalarda piste çıktığımda aynalarda kendime bakarım. O makyajla kendimi güzel, daha dinamik hissediyorum. Hem makyajımı yapıyorum hem de bayrağımızın göndere çekilmesi için mücadele ediyorum."
TEBRİK ETMEYE GELDİ, EŞİ OLDU
Spor kariyerindeki başarısında eşi Muhsin Muratlı'nın çok önemi olduğunu vurgulayan Nazmiye Muratlı, eşiyle ilginç tanışma hikayesini şöyle anlattı:
"Eşim, sporu çok seven biri. Benim ilk olimpiyat şampiyonluğumun ardından tebrik etmeye gelenlerle kampa ziyarete geliyor. Görüşebilme umuduyla kampa geliyor ama çevrem kalabalık olduğu için benimle görüşemiyor. Beni uzaktan havalı görüyor. Görüşme isteğiyle 2 yıl bekliyor sonrasında bana sosyal medyadan ulaşıyor. Daha sonra görüştük ve ertesi gün beni istemeye geldiler. Eşimin benim spor hayatımda ayrı önemi var. Hep yalnızdım, kamp, ev ortamında yalnızdık. Artık eşimle her yere gidiyorum. Hem benim ihtiyaçlarımı karşılıyor hem de motive ediyor. Hayatıma çok güzel şeyler kattı, çok mutluyum."
Hedeflerini anlatan Nazmiye Muratlı, kariyerinde 2 Avrupa, 2 dünya, 2 olimpiyat şampiyonluğu bulunduğunu hatırlattı. Muratlı, "Şimdiki hedefim kasım ayında yapılacak dünya şampiyonasında altın madalya alıp, engelli olarak bayrağımızı göndere çektirmek. Asıl hedefim; 2020 Olimpiyatları. 3'te 3 yapmak istiyorum. 3 dünya şampiyonu, 3 olimpiyat şampiyonu olursam veda edebilirim. Veda etmeyi düşünüyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------
Nazmiye Muratlı'dan görüntü
Nazmiye Muratlı'nın makyaj yapması
Nazmiye Muratlı'nın salona gelişi
Nazmiye Muratlı'nın antrenman yapması
Nazmiye Muratlı'nın halter kaldırması
Nazmiye Muratlı ve antrenörü
Nazmiye Muratlı ve eşinden detay
Röp: Nazmiye Muratlı
Haber- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA-DHA)
========================================================
8)ALEV ALAN PİKNİK TÜPÜ SOKAĞA ATILDI
ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde, bedensel engelli Ahmet Çakmak'ın, alev alınca sokağa attığı piknik tüpü paniğe yol açtı.
Olay, öğleden sonra Camikebir Mahallesi'nde meydana geldi. Sokakta yanan piknik tüpünü görünce paniğe kapılan mahalle sakinleri, durumu itfaiyeye haber verdi. İhbarla gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları müdahaleyle piknik tüpündeki alevleri söndürdü. Paniğe neden olan piknik tüpünün, bedensel engelli Ahmet Çakmak tarafından sokağa atıldığı belirlendi.
Mutfakta çay pişirmek için yaktığı piknik tüpünün bir anda alev aldığını belirten Çakmak, "Tüp alev alınca panikledim ve sokağa attım, patlamasından korktum" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------
Alev alan tüp
Panik yapan mahalleli
Tüpün söndürülmesi
Ahmet Çakmak'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 392 MB
====================================================
9)KUMLUCA'DA CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI
ANTALYA'nın Kumluca İlçesi'nde Cumhuriyet Yürüyüşü yapıldı.
Kumluca Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayan yürüyüş Gödene Caddesi'ni takip ederek, Cumhuriyet Mahallesi Dövüş Kayrağı mevkiindeki Havva- Sedat Avcıoğlu Fen Lisesi bahçesinde son buldu. Yürüyüşe Kaymakam Hakkı Uzun, Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, Ak Parti Kumluca İlçe Başkanı Arif Yavuzer, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Jandarma Binbaşı Gürcan Yıldırım, İlçe Emniyet Müdürü Cemil Doğan, daire amirleri ve muhtarlar katıldı.
Cumhuriyet mahalle muhtarı ve mahalle sakinleri yürüyüş ekibini mahalle girişinde davul zurnayla karşıladı. Yaklaşık 4.5 kilometre süren yürüyüşün ardından katılımcılara kahvaltı ikramı yapıldı. Kaymakam Hakkı Uzun ve Başkan Hüsamettin Çetinkaya, yürüyüş ekibine kahvaltı hazırlayan Cumhuriyet Mahallesi kadınlarıyla birlikte yöresel yiyecek olan pişi yaptı ve ikramları hazırlayan kadınlara bayrak hediye etti. Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, "3 yıldan beri ayrı ayrı mahallemize 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesi yürüyüş düzenliyoruz. Bu yıl Cumhuriyet Meydanımızdan yola çıktık. Yaklaşık 4.5 kilometre yürüdükten sonra Cumhuriyet Mahallemize geldik. Cumhuriyet Mahallesi sakinlerine yaptıkları ikram ve gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da her ay ayrı bir mahallemize keşif yürüyüşleri yapacağız" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Yürüyüşten bölümler
Yürüyüşe katılanlardan drone görüntüleri
Yürüyüşten detay
Hava görüntüsü
Kahvaltı ikramı
Etkinliğe katılanların kahvaltı yapması
Hazırlık yapan kadınların görüntüleri
Kaymakam ve belediye başkanının pişi yapması
Fotoğraf çektirme
204 MB/// 01.52ö
HABER- KAMERA: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA,
====================================================
10)GÖKYÜZÜNDE NEFES KESEN ŞOVLAR KAMERADA
MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde devam eden 18'nci Uluslararası Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali, nefes kesen gökyüzü şovlarına sahne oluyor. İlk 4 günde 1965 rakımlı Babadağ'dan 10 bine yakın paraşüt havalanırken skydiving (gökyüzü dalışı), wingsuit (yarasa adam uçuşu) ve akrobasi gösterileri aksiyon kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.
Fethiye'de 46 ülkeden 610 akrobasi pilotunun katılımıyla gerçekleşen festival, nefes kesen gösterilere sahne oldu. Festivalin, ilk 4 gününde dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'dan yaklaşık 10 bin yamaç paraşütü havalandı. Gökyüzü dalışı, yarasa adam uçuşu ve akrobasi gösterileri, Belceğiz Plajı'ndan festivali izleyenlere heyecan dolu anlar yaşattı. Foça Mahallesi'ndeki Çalış Plajı'nda yelken kanat, microlight ve paramotor gösterileriyle renklenen festival boyunca Ölüdeniz Mahallesi başta olmak üzere ilçedeki otellerde doluluk yaşandı.
NEFES KESEN ANLAR KAMERADA
Öte yandan festivalde nefes kesen gökyüzü gösterileri paraşüt pilotlarının aksiyon kameraları tarafından kaydedildi. Akrobasi pilotlarının paraşütlerden kendilerini boşluğa bıraktığı anlar, Ölüdeniz'in muhteşem gökyüzü manzarası ile birlikte kameralara yansıdı.
"ÖLÜDENİZ HAVA SPORLARININ ER MEYDANINA DÖNÜŞTÜ"
Festival Komitesi Başkanı Kadri Tuğlu festivalin dünyadaki üç büyük organizasyondan birisi olduğunu söyledi. Babadağ'dan 5 günde 10 binden fazla uçuş olduğunu anlatan Tuğlu, Ölüdeniz'in hava sporlarının er meydanına dönüştüğünü kaydetti. Akrobasi gösterilerine dünyanın farklı ülkelerinden 82 sporcunun katıldığını vurgulayan Tuğlu, "18 yılın en yüksek katılımı bu yıldı. Organizasyonda herkesin serbest uçabildiği gibi ekstrem gösteriler de var. Sporcular yamaç paraşütünden atlayışlar yaptılar. Bunlar yapılırken yarasa adamların giydiği kıyafetlerle havada yaklaşık 220 kilometre hıza çıkıyorlar. Kıyafetlerin de yardımıyla inanılmaz bir hareket kabiliyetine sahip oluyorlar. Burada ilk olarak ikili atlayış yapıldı. Daha sonra da beşli olarak atlayışlar gerçekleşti. Aynı anda 5 yarasa adam yamaç paraşütünden atlayarak inanılmaz gösteriler sundu." dedi.
Dünya akrobasi liginin ilk 50'sinde yer alan 40 pilotun festivalde gösteri yaptığını aktaran Tuğlu "Çok büyük bir ilgi var ve herkes buraya katılmak istiyor. Festival boyunca günde 2 binin üzerine uçuş gerçekleşiyor. Dünyada bu sayının yarısına ulaşan bir uçuş kaydı yok" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Gökyüzündeki akrobasiden aksiyon kamerasına yansıyan görüntüler
-Akrobasi pilotlarının paraşütten atlama anları
-Pilotların havada paraşütünü açması
-Belceğiz Plajı'ndan gökyüzü dalışı ve yarasa adam uçuşu yapan pilotların görüntüsü
-Paraşütü açan pilotların plaja inmesi
-Festival alanından görüntüler görüntüler
-İzleyenlerden görüntü
-Festival Komitesi Başkanı Kadri Tuğlu ile röp.
(Haber - Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),
=======================================================
11)'AFİFE' SAHNEYE ÇIKTI
ANTALYA Devlet Opera ve Balesi'nin (Antalya DOB) 2017-2018 kültür-sanat sezonunun ilk ve modern bale prodüksiyonu olan "Afife" prömiyer yaptı. İlk kez sahnelenen esere Antalyalı bale severlerin ilgisi büyük oldu.
Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde gerçekleşen prömiyerde, Savcı Ali Çam, Tugay Komutanı Piyade Albay Tahir Savran, Piyade Albay Hasan Turgut, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Cem Oktay, 'Afife'nin bestecisi Turgay Erdener, bazı ülkelerin Antalya konsolosları da konuklar arasında yer aldı.
AFİFE'NİN GÜÇLÜ KADROSU
Libretto ve koreografisi Beyhan Murphy'e ait olan 'Afife'nin prömiyerinde Antalya DOB orkestrasını Naci Özgüç yönetti. Işık tasarımını Beyhan Murphy- Taner Aydın, sahne dekorunu Adnan Öngün, kostüm tasarımını Bahar Korçan hazırladı. Afife Jale'in hayatı üzerine kurulu eserde Selin Berkmen (Afife), Müge Ünal (Altın Afife), Esra Taner (Kırmızı Afife), Derya Tokgöz- Öykü Ertürk (Mor Afife), Laroslava Volkova (Gümüş Afife), Yağızhan Danış (Ziya), Burak Özbek (Nazır), Umut Çaltekin (Dr. Suat), Tolga Burçak (Selahattin Pınar) rollerinde sahneye çıktı.
4 DANSÇI 'AFİFE'Yİ CANLANDIRDI
Eserde, Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkmasının yasak olduğu bir dönemde bütün olumsuzluklara, her türlü engel ve zorluğa karşın sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olan Afife Jale'nin hayatı, modern bale prodüksiyonuyla canlandırıldı. Afife Jale'nin kendi gözünden hayatının dört dönemini, dört dansçı canlandırdı.
2 perdelik modern bale eseri 'Afife', 24 Ekim Salı akşamı tekrarlanacak. Kaçıranlar ise 7-11 Kasım akşamları izleme fırsatı bulabilecek.
Görüntü Dökümü
--------------
Oyundan bölümler
81 MB/// 03.12ö
HABER- KAMERA: Yusuf DEMİR/ANTALYA,
===================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?