Bakan Çavuşoğlu, bayrama baba ocağında girdi (2)
BAYRAMLAŞMA PROGRAMLARINA KATILDI
Ramazan Bayramı'nı baba ocağı Alanya'da geçiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti İlçe Teşkilatının bayramlaşma programına katıldı. Parti binası önünde düzenlenen bayramlaşmada Çavuşoğlu, partililer ve vatandaşların bayramını kutladı. Ardından Alanya Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen protokol bayramlaşmasına da katılan Çavuşoğlu, ilçe protokolüyle vatandaşların bayram tebriğini kabul etti. İlçe protokolü bayramlaşmasına Kaymakam Mustafa Harputlu, Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Emre, Alanya Belediye Başkanı MHP'li Adem Murat Yücel, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Alper Avcı, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Serkan Akbaba ve çok sayıda protokol üyesi de katıldı.
Görüntü Dökümü
--------------
Bakan Çavuşoğlu AK Parti bayramlaşmasından genel ve detay görüntüler
Bakan Çavuşoğlu AKM bayramlaşmasından genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),
====================
10 yıllık su hasreti nakille sona erdi
Çanakkale'nin Biga ilçesinde 10 yıl önce hipertansiyona bağlı olarak böbrek yetmezliğine yakalanan Hasan Türköz (56), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde ikinci kez yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. Nakil sonrası eline aldığı su şişesini bir dikişte kana kana içen Türköz, 10 yıllık su hasretinin nakil ile sona erdiğini söyledi.
Biga ilçesine bağlı Pekmezli köyünde yaşayan Hasan Türköz'ün 10 yıl önce baygınlık geçirdikten sonra hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliğine yakalandığı ortaya çıktı. Diyalize girmeye başlayan ve 5 yıl önce de Bursa'da özel bir hastanede böbrek nakli olan Hasan Türköz'ün vücudu, ameliyattan saatler sonra böbreği reddedince tekrar diyalize bağlı yaşamaya başladı. Türköz, 6 ay önce ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne nakil için başvurup, kendisine sıra gelmesini beklemeye başladı. Beklediği haber ise 18 Mayıs'ta geldi. Balıkesir'de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi organlarını bağışlama kararı aldı. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi tarafından Çanakkale'ye getirilen böbrek Türköz'e başarılı bir şekilde nakledildi.
'VÜCUDUN BÖBREĞİ REDDETME İHTİMALİ YÜKSEK'
ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan, Hasan Türköz'ün önceden başarısız bir böbrek nakli geçirmesi nedeniyle nakil merkezleri tarafından tercih edilen bir hasta olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Başarısız bir böbrek nakli geçirmiş. İkinci yapılan böbrek naklinin red olma ihtimali yüksek. Ancak başka bir şansı da yoktu. Merkezimizde nakil sırası beklerken 3 kez böbrek çıktı. Doku uyum testleri uygun olmadığı için nakil işlemi gerçekleştirilemedi. 18 Mayıs'ta Balıkesir'de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın yakınları organlarını bağışladı. Sıra Hasan Türköz'de olduğu için o gece böbrek naklini gerçekleştirdik. Nakil gecesi bizim için zor bir geceydi. 'Acaba böbrek tutmayacak mı, tekrar mı ret olacak, tekrar mı diyalize bağlanacak?' düşüncesindeydik. Beklenti çok yüksekti. Nakil sırasında Allah'a şükür bir sıkıntı yaşamadık. Bir hafta içinde böbreğin fonksiyon değerleri normal insan değerlerine ulaştı."
'BOL BOL SU İÇECEĞİM'
Böbrek yetmezliği nedeniyle 10 yıldır diyalize girdiğini belirten Hasan Türköz ise, "10 yıl sonra Cenab-ı Allah bana Balıkesirli bir kardeşimizin organını nasip etti. Mekanı cennet olsun. Ailesine de organ bağışı için teşekkür ederim. 10 yıl sonra bana yeni bir hayat bağışladılar. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi ekibinden Allah razı olsun. Bunda sonraki hayatımda bol bol su içeceğim. Diyaliz hastasının en büyük hasreti susuzluktur. Sağlığıma da kavuştum" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
-ÇOMÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinden görüntü.
-Böbrek nakli ameliyatından arşiv görüntü.
-Böbrek nakli olan Hasan Türköz'den ve kana kana su içmesinden görüntü.
-Doç. Dr. Cabir Alan'ın nakil sonrası Hasan Türköz'ü kontrol etmesinden görüntü.
-Cabir Alan ile röp.
-Hasan Türköze ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
=======================
İzmit Körfezi'nde dalgıçların yeni gözdesi batık şehir
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999 Depreminde denizin dibine çöken Değirmendere sahilinin yaklaşık 400 metrelik bölümü dalış meraklılarının uğrak yeri oldu. Sahilin çökmesiyle su altında adeta batık bir şehir ortaya çıktığını belirten dalış eğitmeni Murat Kulakaç "Yıl içerisinde burada çok sayıda yerli yabancı turistlerle birlikte dalışlar yapıyoruz. Suyun altında çok sayıda deniz canlısı ve balık türü var. Bu türler de batık şehirle birleşince çok güzel görüntüler ortaya çıkıyorö dedi.
17 Ağustos 1999 Depremi Gölcük'te yıkıma neden olurken, Değirmendere sahilinin yaklaşık 400 metrelik alanı denize gömüldü. Depremin karadaki izleri zamanla silinirken, Değirmendere'de denize çöken dev Çınar ağaçları, vapur iskelesi, amfi tiyatro, restoranlar su altında duruyor. Adeta batık şehri andıran denizin altı yerli ve yabancı dalgıçların gözde dalış noktası oldu. Demirören Haber Ajansı Muhabiri Ergün Ayaz dalış ekibiyle birlikte sualtında bulunan batık şehre dalış yaptı.
'DÜNYA'NIN HER YERİNDEN DALIŞ İÇİN GELİYORLAR'
Batık şehre dalış yapmak için sadece Türkiye değil dünyanın dört bir yanından dalgıçların bölgeye dalış yapmaya geldiğini söyleyen Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, "Marmara depreminden sonra yaklaşık 400 metrelik büyük bir bölüm sular altında kaldı. Depremin yarattığı etkiyle bu objeler çok değişik noktalara gitmiş. Avcılar kulübü şu anda 55 metre derinlikte, hemen yanında bulunan vapur iskelesi 100 metre ilerisinde ve 37 metre derinliğinde, amfi tiyatro 32 metrede, restoranlar ise 22 metrede tüm ihtişamıyla ilk günkü haliyle duruyor. Buraya yalnızca Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yerinden dalış yapmak için geliyorlar. Çok takip ediliyor bu bölge, daha önceden de biz burada görüntüleme çalışmaları yapmıştık. Batık şehirde tam anlamıyla depremin gerçek görüntülerini yansıtıyor." dedi.
'SUYA GÖMÜLEN YAPILAR RESİF OLDU
Suya gömülen yapılar yapay bir resife dönüştüğünü belirten Kulakaç, "Unuttuğumuz bir gerçek var, deprem oldu yeni binalar yapıldı. Ama şu anda suya gömülen evler o ilk haliyle su altında duruyor. Bu hüzünlü bir olay ve bu yapılar suyun altında yapay resif oldu, dalgıçlara ve dalış turizmine hizmet veriyor bölge. Suyun altında görsel anlamda çok güzel objeler oldu bu batık şehirle.ö diye konuştu.
'DEPREMİN GERÇEK GÖRÜNTÜLERİNİ GÖRÜYORUZ'
Kulakaç bölgeye her daldığında hüzünlendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ben bu bölgede dalış eğitmenliği yapıyorum ve defalarca bu bölgede daldım ve oraya indiğim zaman çok hüzünlü hissediyorum, üstünden zaman geçmesine rağmen hala çok hüzünlüyüz. Çünkü her seferinde depremin gerçek görüntülerini net bir şekilde görüyoruz ve unuttuğumuz gerçekleri hatırlıyoruz. Suyun üstüne her çıktığımda çevremdeki insanları da ikaz ediyorum, depremle ilgili alınması gereken tedbirleri anlatıyorum. Hüzün duyuyorum ama şu anda deprem yapılarının oluşturduğu ciddi bir su altı canlılığı var muazzam bir şekilde. Eskiden insanların yaşadığı alanlar şu anda su altı canlılarına ev sahipliği yapıyor. Her odada yüzlerce eşkina, kırlangıçlar hatta ıstakoz yuvaları var. Balık popülasyonu ciddi bir şekilde çoğaldı su altında. Bu bölgede yapıların içerisinde yuvalanmış olan eşkinalar, kaya levrekleri, karagözler ve bol miktarda karidesler çok yoğun miktarda var. Buraya gelen bütün dalgıçları suyun altına indirerek o alanları gösteriyoruz. Hatta bazen bazı dalgıçlar burada balık çiftliği kurulmuş diye yorumlar yapıyor. Aşağısı bir balık çiftliği kadar zengin, dalgıçları buraya davet ediyoruz."
Görüntü Dökümü
-Sualtından batık şehrin görüntüleri
-Batık şehirde dalış yapan dalgıçlar
-Anons
-Dalış Eğitmeni ile röp,
-Dalış öncesi hazırlıklar ve denize girerken
HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Alişan KOYUNCU/GÖLCÜK(Kocaeli),
=================
(ÖZEL) - Şehit babası 3 kardeş, evlatlarıyla gururlu
Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde yaşayan Hüseyin, Ömer ve Gazi Orçan kardeşler, 1993 ile 2009 yılları arasında birer oğullarını vatani görevleri sırasında terörle mücadelede şehit verdi. Şehit çocuklarının aynı mahalledeki mezarlarını ziyaret eden Orçan kardeşler, "Bu bir rastlantı değil. Bu Allah'ın bizlere verdiği bir nimettir. Biz bununla gurur duyuyoruz" diye konuştu.
Türkoğlu'nun Beyoğlu Mahallesi'nde yaşamlarını sürdüren Hüseyin, Ömer ve Gazi Orçan kardeşlerin birer oğlu, vatanı teröristlerden korurken şehit oldu.
KUZENLERİN 2'Sİ ŞIRNAK'TA, BİRİ HAKKARİ'DEYDİ
Hüseyin-Elif Orçan'ın 7 çocuğundan biri olan İsmail Orçan (21), piyade er olarak Şırnak'ta vatani görevini yaparken 26 Ağustos 1993'te Cudi Dağı'nda PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit oldu. 9 çocuk sahibi Ömer-Eşe Orçan çiftinin oğulları Piyade Er Ramazan Orçan (21) ise 17 Mayıs 2005'te Gabar'da üs bölgesine giderken PKK'lı teröristlerin tuzakladığı mayının infilak etmesi sonucu şehit oldu. Gazi-Nuriye Orçan'ın 6 çocuğundan biri olan Abuzer ise mahallede 'Orçan' soyadının fazla olması nedeniyle soyadını 'Doğan' olarak değiştirdi. Abuzer Doğan, daha sonra girdiği uzman çavuşluk sınavını kazandı. Piyade Uzman Çavuş Abuzer Doğan (33) da, kuzenleri gibi, 28 Mayıs 2009'da Hakkari'nin Çukurca ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyona giderken kayalıklardan düşerek şehit oldu.
HÜSEYİN ORÇAN: ACI ACIYA KARIŞINCA ÇOK ZOR OLDU
Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da 3 kardeş, eşleri ve diğer çocuklarıyla birlikte şehit evlatlarının Beyoğlu Mezarlığı'ndaki mezarlarını ziyaret etti. Aile mezarları temizleyip başında dua etti. Şehit babası Hüseyin Orçan (79) acı ve gururu birlikte yaşadıklarını söyledi. Oğlu İsmail'den sonra yeğenleri Ramazan ve Abuzer'in şehit olmasının kendisini çok sarstığını anlatan Hüseyin Orçan, "Allah'a şükürler olsun biz oğlan yetiştirdik, vatanımızı koruması için silah altına gönderdik. Bir yandan çok seviniyorum diğer yandan acı yürekten çıkmıyor. Kardeşimin çocuğunun ölüm haberini de duyunca kendimi kaybettim zaten. Sakinleştirici iğne vurmuşlar. Acı acıya karışınca çok zor oldu. Sonra bir kardeşimin çocuğu da şehit oldu. 3 kardeş. Bunların acısı yürekten çıkmıyor işte" diye konuştu.
ÖMER ORÇAN: ALLAH ÖYLE YAZMIŞ ALNIMIZA
Evladını ve 2 yeğenini kaybetmenin acısını yaşayan çiftçi Ömer Orçan (72), şehit babası olduğu için gurur duyduğunu söyledi. Oğlu askerdeyken eve subayların geldiğini belirten Ömer Orçan, "Subaylar anlatmadan önce benim aklıma geldi 'muhakkak benim oğlum şehit olmuştur' diye. Yoksa subaylar bize gelmezdi. Hangisinin şehit olacağını Allah bilir. Allah'ım öyle yazmış alnımıza. Şehit oldular elhamdülillah" dedi.
GAZİ ORÇAN: RASTLANTI DEĞİL, ALLAH'IN NİMETİ
İşçi emeklisi Gazi Orçan (60) da oğlunun ve 2 yeğeninin vatanı korumak için şehit olduklarını ve onlarla gurur duyduklarını söyledi. Yeğenlerinden sonra oğlunun şehit olacağının hiç aklına gelmediğini belirten Gazi Orçan şunları söyledi:
"Rahmetli babam 'Oğlum ben askerde şehit olmayı istedim ama şehit olamadım' derdi. Babam öldükten sonra 3 torunu şehit oldu. Vatanı korumak için gerekirse biz de gideriz. Elimiz silah tuttuğu müddetçe biz de vatana hayatımızı adarız. Vatan bizim her şeyimizdir. 3 kardeşin 3 şehit vermesi bize göre rastlantı da değil, tesadüf de değil. Cenab-ı Allah'ın bizlere verdiği bir nimet bu. Biz bunu bir nimet olarak görüyoruz ve gurur da duyuyoruz."
BABASININ ŞEHİT OLDUĞU TARİH İLE DOĞUM GÜNÜ AYNI
Şehit kuzenlerden Abuzer Doğan'ın eşi Ayşegül Doğan ise aradan 10 yıl geçmesine rağmen acısının ilk günkü gibi olduğunu söyledi. Şehit Abuzer Doğan ismini taşıyan okulda memur olarak görev yapan Ayşegül Doğan, eşiyle gurur duyduğunu ifade ederek, "Kızım babasını doğum gününde kaybetti. Babasının ölüm yıl dönümü ile kızımın doğum tarihi aynı tarih. Her yıl ilk önce babasının mevlidini okutur, ardından da kızımın doğum gününü kutlarız" dedi.
Televizyonlarda şehit haberleri olduğu zaman eşinin kendisine 'hazırlıklı ol' uyarısında bulunduğunu anlatan Ayşegül Doğan, "En son göreve gitmeden internetten görüntülü konuşmuştuk, 'Hakkını helal et' dedi. O hissetmiş. Eşimin dedesi şehitlik mertebesinin ne demek olduğunu bildiğinden Allah'a sürekli dua edermiş. Kayınvalidem anlatırdı; 'Rabbim bana şehitliği nasip etmedin, çocuklara et. Çocuklarıma etmezsen de torunlarıma nasip et' dermiş dedesi duasında. Kayınvalidem vefat etmeden önce, 'Bence bu dedelerinin duası, o mertebeye gitmek onlara nasip oldu' derdi. Ben de ona inanıyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
Şehitlerin mezarları
Dalgalanan bayrak
Orçan kardeşlerin şehitlerin mezarında dua etmesi
Orçan kardeşlerin şehitlerin fotoğrafını tutması
İsmail Orçan'ın mezar taşı
Hüseyin Orçan'ın mezarda dua etmesi
Hüseyin Orçan ile röp.
Ramazan Orçan'ın mezar taşı
Ömer Orçan'ın mezarda dua etmesi
Ömer Orçan ile röp.
Abuzer Doğan'ın mezar taşı
Gazi Orçan'ın mezarda dua etmesi
Gazi Orçan ile röp.
Ayşegül Doğan'ın mezarda dua etmesi
Ayşegül Doğan ile röp.
Orçan ailesi mezarlıkta
İsmail Orçan'ın sağlık fotosu
Ramazan Orçan'ın sağlık fotosu
Abuzer Doğan'ın sağlık fotosu
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 1.13 GB
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
===============
Yaralı Ebabil kuşu koruma altına alındı
Sivas'ta Şehirler Arası Otobüs Terminalinin çatısından düşen yaralı Ebabil kuşu koruma altına alındı.
Yenişehir Mahallesinde bulunan Şehirler Arası Otobüs Terminalinin çatısından düşen Ebabil kuşu terminalde güvenlik görevlisi Murat Kuzucu tarafından fark edildi. Kuşu yerden alarak bir süre inceleyen Kuzucu, sürekli havada kalan ve uçarken uyuyan Ebabil olduğunu öğrenince şaşkınlık yaşadı. Başından ve gagasından yaralı olduğu görülen Ebabil kuşunu alarak kutuya koyan güvenlik görevlisi Kuzucu, "Normal rutin olarak gezerken hayvan biranda önüme düştü. Daha sonra hayvanın kurtulması için veterineri aradım. Sanırım bu dinimizde Fil Suresinde geçen Ebabil kuşu. Daha önce hiç görmemiştim. Sadece televizyonda görmüştüm." dedi. Yaralı Ebabil tedavi edilmek üzere Sivas Belediyesi Veteriner Müdürlüğü'ne bağlı Sokak Hayvanları Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi ekiplerine teslim edildi.
Görüntü Dökümü
------------
-Ebabil kuşundan görüntüler
-Murat Kuzucu röportaj
-Genel Detay
(234 MB HD Görüntü)
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, -
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?