(Özel) - Babasının sırtında taşıdığı Çiçek, yürümek istiyor
SİİRT'in Kurtalan ilçesinde babası Abdullah Örün'ün (63), sırtında taşıdığı ataksi hastası Çiçek Örün (29) yürümek istiyor.
Kurtalan ilçesinde yaşayan Abdullah Örün'ün iki çocuğundan küçüğü Çiçek, 3 yaşındayken geçirdiği rahatsızlık sonucu ataksi hastalığına yakalandı. Tedavisi için tüm mal varlığını harcayan Örün, 80 kilo ağırlığındaki kızını her gün ikinci kattaki evinin merdivenlerinden sırtında taşıyarak dışarı çıkarıyor.
Ankara'daki İbni Sina Hastanesi'nde 7 aylık tedaviyle kızının sağlığına kavuşacağını belirten Örün, "Ne olur Allah rızası için bu çocuğuma da bir el atın. Bütün varlığımı satıp kızımın tedavisi için harcadım. Ankara İbni Sina Hastanesi'nde 6- 7 ay fizik tedavisi görse kızımın hayatı kurtulacak. Tedavisi sırasında ona bakacak biri olmalı. Hasta bakıcıların günlüğü 200 lira civarında. Benim aldığım maaş bin 280 lira yetersiz kalıyor. Kızımın tedavisi için iş adamlarından, yardımseverden, devlet büyüklerimizden yardım bekliyorum" dedi.
Merdivenlerde kızını taşırken birkaç kez düşürdüğünü belirten Abdullah Örün, "Kızım 80 kilo. Ben 63 yaşında bir insanım. Artık bende ne yapacağımı şaşırdım. Merdivenlerde çıkarırken ayağım kaydı. Kafası yere değdi. 15 gün boyunca tekerlekli sandalye ile hastaneye götürüp getirdim. Merdivenlerden çıkarmam için bana iki kişinin yardım etmesi lazım. Asansörlü bir daireye yerleşmek için imkanım yok" diye konuştu.
'İYİLEŞMEK İSTİYORUM'
6 yaşındayken ataksi hastalığına yakalanan Çiçek Örün ise tek isteğinin yürümek olduğunu söyledi. Örün, "Ben de iyileşmek istiyorum. Çocuklar gibi koşup oynamak istiyorum. İçerde çok sıkılıyorum. Allah rızası için bana yardım edin. Sizin yardımınızı istiyorum. Size dua edeceğim. Kim bana yardım etse, ona ömür boyu minnettar kalacağım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------
Abdullah Örün'ün kızını sırtında taşıması
Röportajlar
Kaldıkları ev
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet DERYELER/ KURTALAN (Siirt),
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 660 MB
=======================
Telefonda korkuttuğu 2 kişi, 7 bin 700 lira dolandırdı
ESKİŞEHİR'de telefonla aradığı 2 kişiyi, kimlik bilgilerinin terör örgütünün eline geçtiğini söyleyip korkutarak evlerinden 7 bin 700 lira aldığı tespit edilen dolandırıcılık şüphelisi Ömer T. (23) polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.
Eskişehir'de Ömer T. isimli şüpheli, Kumlubel Mahallesi'nde annesi ile babası evde olmayan S.E. (11) ile aynı mahallede oturan K.E.'yi (81) ev telefondan aradı. Kendisini polis olarak tanıtan Ömer T., kimlik bilgilerinin terör örgütünün eline geçtiğini anlatarak, 'bankada bulunan paranızı sahte belgelerle çekecekler, şahısları takip ediyoruz, kuyumcu soyulmuş, kimlik bilgileriniz bırakılmış' dedi. Bunun üzerine S.E. eve karakoldan geldiğini söyleyen şüpheli Ömer T.'ye 3 bin lira, birkaç saat sonra ise aynı mahallede oturan K.E. 4 bin 700 lira verdi. Kısa bir süre sonra dolandırıldıklarını anlayan 2 kişi polisi arayıp şikayette bulundu. Olayı öğrenen S.E.'nin annesi telaşla eve gelerek gözyaşlarına boğuldu. Çocuğuna bir şey olduğunu zanneden anneyi polis ekipleri sakinleştirdi. Polis ekipleri S.E. ve K.E.'nin ifadesinin yanı sıra sokaklardaki güvenlik kameralarını incelemeye alarak dolandırıcılık şüphelisinin Ömer T. olduğunu belirledi.
KAÇARKEN YAKALANDI
Yapılan incelemelerin ardından Ömer T., otomobille kaçmaya çalıştığı Seyitgazi ilçesi karayolunda polis ekiplerince durdurularak gözaltına alındı. Araçta yapılan aramada S.E. ve K.E.'den aldığı 7 bin 700 lira para bulundu. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde ifadesi alınan Ömer T., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli Ömer T. gazetecilerin 'kaç kişiyi bu şekilde dolandırdın?' sorusuna 'Ben dolandırmadım' diye karşılık verdi. Soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-Kumlubel Mahallesi
-Polis ekipleri
-Paraları veren S.E.
-S.E.'nin annesinin gelmesi
-Polisin sakinleştirmesi
-Evinin önünde ağlaması
-Çarşı Polis Merkezi
-Ömer T.'nin adliyeye sevk edilmesi
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Abdullah GÜÇLÜ/ESKİŞEHİR,-
==============
18 şehirde 49 ayrı dolandırıcılık suçundan aranıyordu, Tavşanlı'da yakalandı
KÜTAHYA'nın Tavşanlı ilçesinde hakkında çoğunluğu dolandırıcılık suçlarından 18 şehirde 49 ayrı suç nedeniyle yakalama kararı bulunan ve Silivri Açık Cezaevi'nden firari ettiği tespit edilen M.K. (35) polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.
Tavşanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, hakkında 49 ayrı suç dosyasından yakalama kararı bulunan M.K.'nın Dağçeşme Mahallesinde bir hayvan çiftliğinde saklandığı tespit ederek harekete geçti. Savcılık talimatıyla çiftliğe baskın yapan polis ekipleri M.K.'yi yakalayıp gözaltına aldı. Silivri Açık Cezaevi'nden firar ettiği de belirlenen M.K., sağlık kontrolünden geçirilerek emniyete götürüldü. Yapılan incelemede şüpheli M.K.'nın Kütahya ve Eskişehir'in yanı sıra Şanlıurfa, Bursa, İstanbul, Gaziantep, Adana, İzmir, Kilis, Bingöl, Kastamonu, Kayseri, Antalya, Erzurum, Mersin, Kahramanmaraş, Konya ve Manisa illerindeki çoğunluğu dolandırıcılık suçları nedeniyle 49 ayrı dosya nedeniyle arandığı tespit edildi. Ayrıca M.K.'nın ağabeyinin kimliğini kullanarak sürekli yer değiştirdiği ortaya çıktı. Tavşanlı Adliyesine sevk edilen şüpheli hakkında dosyalardan tutuklanarak Tavşanlı T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na konuldu.
Görüntü Dökümü:
-Şüphelinin adliye çıkışı
Haber-Kamera: Tuna İŞLEYEN/TAVŞANLI(Kütahya),-
=============================
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan, şehir hastaneleri açıklaması
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Şehir Hastanesi için geldiği Bursa'da açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, şehir hastanelerini; ileri teknoloji ve branş çeşitliliğiyle birlikte hastaların başka bir hastaneye sevk edilmeyip tedavilerinin tümünün burada gerçekleştirileceği şekilde konumlandırdıklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir takım temaslarda bulunma amacıyla Bursa'ya geldi. Bakan Koca, ilk ziyaretini Bursa Valiliği'ne gerçekleştirdi. Burada Bursa Valisi Yakup Canbolat ile bir araya gelen Bakan Koca'nın ziyaretinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ve Bursa İl Sağlık Müdürü Özkan Akan da yer aldı.
"BURSA SAĞLIK ALANIYLA DA ÖNEMLİ BİR İL OLACAK"
Ziyaret sonrası konuşan Bakan Koca, lisedeki eğitim yıllarını geçirdiği Bursa'ya 'Bakan' olarak gelmekten ötürü son derece mutluluk duyduğunu dile getirerek, "Kısa süre başta sağlık sorunları olmak üzere genel sorunları çözüm bekleyen konuları birlikte istişare etme fırsatı bulduk. Bursamız sanayisiyle, tarımıyla, üniversiteleriyle, ticaretiyle ve bundan sonraki süreçte de sağlık alanıyla da önemli bir ilimiz olacak. Bursa'nın lokasyonu, doğal kaynakları, rehabilitasyon ve benzeri imkanlarıyla sağlık turizminde bundan sonraki süreçte daha ciddi bir pay alacağını düşünüyoruzö dedi.
"5 MİLYONA YAKIN VATANDAŞIMIZA HİZMET ÜZERE KONUMLANDIRILMIŞ BİR HASTANE"
AK Parti hükümeti döneminde Bursa'ya 45 milyar lira yatırım yapıldığını ve bunun 2 milyar liraya yakının sağlık yatırımı olduğunu belirten Bakan Koca, "Şehir Hastanesi'nin toplam yatırımı 2.3 milyar lira gibi bir değere ulaştı. Şehir Hastanemizin bundan sonraki süreçte Bursa'da sağlığın üssü olabilecek konumda oluşturulduğunu ve fiziki yapısıyla, branş çeşitliliğiyle, ileri teknolojik yapısıyla, özellikle yanık merkezi dahil olmak üzere kalp, onkoloji, kadın doğum, psikiyatri ve fizik tedavi gibi branş hastaneleriyle bölgenin sağlık üssü olabilecek bir hastanemiz. Güney Marmara bölgesinde 5 milyona yakın vatandaşımıza hizmet etmek üzere konumlandırılmış bir hastane. Önümüzdeki dönemde şehir hastanelerimizi sağlığın geldiği en üst noktada konumlandırmayı ve ileri teknolojisiyle, altyapısıyla, branş çeşitliliği ve disipliniyle yetkin olan ve hastanın artık Şehir Hastanesi'nden başka bir ile ya da hastaneye sevk edilmediği olarak konumlandırıyoruzö diye konuştu.
BİN 355 YATAKLI, 49 AMELİYATHANELİ
Bursa Şehir Hastanesi hakkında bilgiler de veren Bakan Koca, "Bin 355 yataklı, 475 bin metrekare kapalı alanlı, 49 ameliyathanesi olan son derece yetkin bir şekilde planlanmış bir hastanemiz. Yer yer üniversite ile de işbirliğinde olan Türkiye GENOM ve Türkiye kanser gen projeleri ile ilgili klinik araştırmaların yapılabileceği bir hastane olarak da konumlandırdığımızı da belirtmek istiyorum. Diğer taşınmasını düşündüğümüz hastanelerimiz ile ilgili de; biz o yerlerimizi de gerekli tadilat ve restorasyon ihtiyaçlarını tamamlayarak önümüzdeki dönemde yine sağlık ve sağlık eğitimi amaçlı kullanacağımızı özellikle ifade etmek istiyorumö şeklinde konuştu.
Bakan Koca, 16 Temmuz Salı günü de hasta kabulüne başlayacaklarını dile getirdi. Bakan Koca ve beraberindeki heyet daha sonra Ulu Camii'de cuma namazını kılmak için valilikten ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Bakan Fahrettin Koca'nın karşılanması
-Koca'nın konuşması
Süre: 4.37 Boyut: 513 MB
Haber: Muammer İRTEM - Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,
============
'Polise yalan söylemem' dedi, tabancanın yerini göstermedi
ANTALYA'da, kız arkadaşından ayrıldığı için bunalıma girdiği belirtilen Ahmet E. (20), ormanlıkta tabancayla ateş edince polis ekiplerince gözaltına alındı. Tabancanın yerini söylemesini isteyen polise, farklı yerler gösteren Ahmet E., "Ben polise yalan söylemem" dedi. Tabanca, bölgedeki aramalara rağmen bulunamadı.
Olay, dün akşam saatlerinde, Muratpaşa ilçesine bağlı Ermenek Mahallesi'ndeki ormanlıkta meydana geldi. Doğum gününde kız arkadaşından ayrıldığı için bunalıma girdiği belirtilen Ahmet E., tabancayla ormanlıkta rastgele ateş etmeye başladı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri gönderildi. Polis, Ahmet E.'den tabancasını bırakıp, teslim olmasını istedi. Ekipleri görünce kaçmaya başlayan Ahmet E., yaklaşık 1 kilometrelik kovalamacanın ardından yakalandı. Otluk ve çalılık alanda uzun süre tabancayı arayan polis, bulamadı. Bunun üzerine Ahmet E.'den tabancayı attığı yeri göstermesi istendi. Ahmet E. de polise her seferinde farklı yeri gösterdi. Alkollü olduğu için yeri tam hatırlamadığını belirten Ahmet E., "Ben orijinal adamım. Polise yalan söylemem" dedi. Bölgedeki aramalara rağmen tabanca bulunamadı.
Gözaltına alınan Ahmet E., polis merkezine götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
Polislerin otların içinde tabanca araması
Gencin ağlaması
Polis ağlayan genci sakinleştirmesi
Gencin polis aracına bindirilmesi aracın polis merkezine gidişi
Olay yerinden ayrılan ekiplerin görüntüsü
195 MB -- 01.46/// HD
Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=======================================
Selimiye Camisi'nin bahçe dışındaki duvarları sprey boya yazılarından temizlendi
EDİRNE'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tarihi yapısı Selimiye Camisi'nin bahçesi dışında kalan duvarlara, sprey boyalarla yazılan ve görüntü kirliliği yaratan yazılar, belediye ekipleri tarafından boyanarak temizlendi. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, "Burada kendini bilmezler Selimiye Camisi'nin ön tarafında olan alan içerisindeki beton duvarlara yazılar yazmışlar. Bu hoş bir şey değil. Tasvip edilecek bir şey değil" dedi.
Mimar Sinan'ın 'Ustalık eserim' dediği, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen ve her yıl 1 milyon turistin ziyaret ettiği tarihi Selimiye Camisi'nin bahçe dışında duvarlarına, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce sprey boyalar ile yazılan yazılar görüntü kirliliği yarattı. Her yıl 1 milyon kişinin ziyaret ettiği ve kentin en önemli simgesi olan Selimiye Camii'nde görüntü kirliliği yaratan yazılar, turistlerin tepkisine neden oldu. Konunun Demirören Haber Ajansı'nın haberiyle gündeme getirilmesinin ardından Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, devreye girdi. Gürkan'ın talimatıyla belediye işçileri tarafından sprey boyalarla yazılar beyaza boyanarak kötü görüntüler ortadan kaldırıldı.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Selimiye Cami'nin kentin mücevheri olduğunu söyledi. Tarihi Selimiye Camisi'nin kendini bilmezler tarafından kirletildiğini belirten Gürkan, "Burada kendini bilmezler Selimiye Camisi'nin ön tarafında olan alan içerisindeki beton duvarlara yazılar yazmışlar. Bu hoş bir şey değil. Tasvip edilecek bir şey değil. Ekiplerimiz sürekli kontrol ediyorlar, basında yer almasının ardından temiz bir şekilde badana yaptırdık. Selimiye'ye yakışır bir hale getirdik. Selimiye, Edirne'nin baş tacı, bizim kentimizin tacı, mücevherimiz. Selimiye'nin her an pırıl pırıl parlamasını istiyoruz. Bazı kendini bilmezlerin, kim olduğunu bilmediğimiz maalesef duvarlara yazılar yazmalar, sprey boyalarla Selimiye'nin etrafını kirletmeleri gerçekten hoş değil. Bizim açımızdan hem üzücü, hem de can sıkıcı ama Edirne Belediyesi olarak biz derhal gerekli tedbirleri alarak düzenlemeleri yaptık" dedi.
Gürkan, bu tür hadiselerin bir daha yaşanmaması için önlemleri artıracaklarını söyledi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
Selimiye Camisi'nden detaylar
Duvarların boyanması
Boyalı duvarın önünden geçenler
Recep Gürkan ile röp.
Farklı açılardan duvarın boyanması
Detay görüntüler,
(Arşiv)
Bahçe duvarların sprey boya ile karalanmış hali
Farklı açılardan detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
==========================
Bu köye dilenci ve seyyar satıcı giremiyor
TOKAT'ta merkeze bağlı Ormanbeyli köyünde yaşayanlar, seyyar satıcı ve dilencilerden rahatsız olunca muhtarlık girişe 'Köyümüze toplayıcı, dilenci, seyyar satıcı girmesi yasaktır' yazılı tabela astı.
Kent merkezine 25 kilometre uzaklıktaki 250 haneli Ormanbeyli köyünde yaşayanlar, seyyar satıcı ve dilencilerden rahatsız olunca muhtarlık bu kişilerin köye girmesine izin vermeme kararı aldı. Köyün huzuru ve güvenliği için alınan bu karar köy girişinde bulunan elektrik direğinin üzerine asılan, 'Köyümüze toplayıcı, dilenci, seyyar satıcı girmesi yasaktır' yazılı tabela ile duyuruldu. Karar ile dilencilerin ve seyyar satıcıların köye girmesi yasaklandı.
'DİĞER KÖYLERE DE TAVİSYE EDİYORUM'
Köyde son zamanlar da ufak çaplı hırsızlık olaylarının da meydana geldiğini ifade eden muhtar Ali Cihan, "Köyümüzde ufak tefek hırsızlıklar oluyordu. Civciv gibi, hurda malzemeler gibi şeyler çalınıyordu. Köylülerimizin de şikayeti vardı. Biz de bu şikayetlere karşı ne gibi önlem alabiliriz diye kendi ihtiyar heyetimiz ile görüştük. Böyle bir yazıyı asmaya karar verdik. Bu yazıyı astıktan sonra buraya gelenler muhtarlığı arıyor. 'Biz köye girebilir miyiz? diyorlar. Biz de girecek kişilerin kimliklerine bakıyoruz. Telefon numaralarını alıyoruz. Olumu düşündüğümüz kişileri köye alıyoruz. Bu gibi levhaları diğer köylere de tavsiye ediyorum. Faydası olacağını da düşünüyorum. Bu levhayı astıktan sonra önceki olumsuzluklar tekrar yaşanmadı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Köyden detaylar
Tabeladaki yazı
Röportaj
Fatih YILMAZ/TOKAT, -
==============================
İzmir'de sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete meslektaşlarından tepki
İZMİR'in Bayraklı ilçesinde, rapor yazmadıkları gerekçesiyle iki doktorun saldırıya uğramasına, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ise bir hemşirenin darbedilmesine meslektaşlarından tepki geldi. Talepleri bugüne kadar dinlenmediği gerekçesiyle ağızlarını siyah bantlarla kapatan sağlık çalışanları adına açıklama yapan Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, "Sağlık personeline bırakın şiddet uygulamayı, hakaret ve küfrün ağır cezaları olmalıdır. Sağlık personeline karşı işlenen suçların cezasının hiçbir şekilde paraya dönüştürülememesi sağlanmalıdır" dedi.
Sağlık çalışanları, Bayraklı 20 No'lu Aile Sağlık Merkezi'nde rapor yazmadıkları gerekçesiyle tartaklanan meslektaşları Dr. Mahide Agara ve Dr. Alper Durmuş Sönmez ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ise bir hemşirenin darbedilmesine tepki gösterdi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde buluşan sağlık çalışanları, talepleri bugüne kadar dinlenmediği gerekçesiyle ağızlarını siyah bantlarla kapattı. Sağlık çalışanları adına Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, açıklama yaptı. Sağlık çalışanının sıklıkla hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete, küfüre, hakarete maruz kaldığını söyleyen Ahmet Doğruyol, "Ülkemizin her bir köşesinde olduğu gibi ilimizde de, her gün onlarca sağlık çalışanımız; hasta, hasta yakınları ya da vatandaşların şiddetine maruz kalmaktadır. Maalesef son yıllarda uygulanan sağlık politikaları vatandaşlarımızla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmiştir. Defalarca dile getirdiğimiz sağlıkta şiddet olayları son olarak İzmir'de yaşandı" dedi. Bayraklı 20 No'lu Aile Sağlık Merkezi'nde rapor yazmadıkları gerekçesiyle iki doktorun şiddete maruz kaldığını hatırlatan Doğruyol, "İkinci olay ise Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'nde gerçekleşmiştir. Dahiliye Yoğun Bakım Servisi'nde 72 yaşındaki bir hastanın hayatını kaybetmesi üzerine, yaklaşık 30 - 35 kişilik yakını, servis çalışanlarına yönelik saldırıda bulunulmuştur. Bir hemşire arkadaşımız saldırganlar tarafından darp edilmiştir. Can güvenliklerinden endişe eden sağlık çalışanları, giriş kapılarının arkalarına masa, dolap gibi eşyalar koyarak kendilerini koruma endişesi içine düşmüşlerdir" diye konuştu.
'CEZALAR CAYDIRICI OLSUN'
Sağlık çalışanlarının sahipsiz kaldıklarını öne süren Ahmet Doğruyol, "Öncelikle verilen ve verilecek cezaların caydırıcılığının olması gerekmektedir. Sağlık hizmeti veren çalışanların görevi başında olan bir devlet memuru olduğu unutulmamalıdır. Sağlık personeline bırakın şiddet uygulamayı, hakaret ve küfrün ağır cezaları olmalıdır. Sağlık personeline karşı işlenen suçların cezasının hiçbir şekilde paraya dönüştürülememesi sağlanmalıdır. Tehlike karşısında kullanılmak kaydıyla sağlık personeline biber gazı gibi ekipman verilmelidir. Gerekli vakalara zaman geçirmeden kolluk kuvveti sağlanmalıdır. Uygulanan sağlık politikaları siyasi endişelerden uzak, vitrine değil, hizmete yönelik olmalıdır" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Basın açıklamasından görüntü.
Katılanlardan görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR
============================
Otomobilde uyuyan sürücü alkollü çıktı, 'Civan gibiyim' dedi
ANTALYA'da polis, otomobilde uyuyakalan Mustafa D.'nin sağlık sorunu olup olmadığını kontrol etmek istedi. Yapılan testte 1,74 promil alkollü olduğu belirlenen Mustafa D., "Civan gibiyim" dedi. Mustafa D.'nin ehliyetine, 6 ay süreyle el koyuldu.
Olay, sabah saatlerinde, Muratpaşa ilçesi Gazi Bulvarı'nda meydana geldi. Camları açık otomobilde birinin yattığını görenler, polise haber verdi. Belirtilen adrese gelen ekipler, otomobilin sürücü koltuğundaki kişiye seslendi. Polisin seslenmesinin ardından gözlerini açan Mustafa D., uykusu olduğunu söyledi. Trafik ekiplerince yapılan testte, 1,74 promil alkollü çıkan Mustafa D., sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, "Hayır, asla rahatsız değilim. Civan gibiyim. Alkolüm yok. Alkollü olursam sağa çekip, kafayı vurup, uyuyorum" diye konuştu.
Mustafa D.'nin ehliyetine, alkol nedeniyle 6 ay süreyle el koyuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Sürücünün araç içinde uyurken görüntüsü
Polislerin sürücüyü uyandırması
Trafik ekiplerinin görüntüsü
RÖP: Mustafa Düzen
Alkol kontrolü yapılırken
219 MB -- 01.58/// HD
Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ARNTALYA,
===========================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?