Dha Yurt Bülteni-16

Hakkari'de 8 PKK'lı öldürüldü

HAKKARİ'nin Çukurca İlçesi'nde insansız hava aracıyla tespit edilen PKK'lı grup için bölgeye hava harekatı düzenlendi. Savaş uçaklarının vurduğu bölgede 8 PKK'lı terörist etkisiz öldürüldü.

Bahar aylarıyla birlikte bölgede başlatılan operasyonlar aralıksız devam ederken, Irak sınırındaki Çukurca İlçesi'nin Çilekli Tepe mevkiinde insansız hava aracı ile 8 kişilik PKK grubu tesbit edildi. Kordinatlarının belirlenmesinin ardından bölgeye hava harekatı düzenlendi. Savaş uçaklarının vurduğu bölgede 8 terörist öldürüldü. Bölgedeki operasyonlar sürüyor.

Haber: HAKKARİ,

==================================================

Erdoğan: Ey katil Eset, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın?

BURSA'da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silahla yapılan saldırıyı eleştirerek, "100'ü aşkın insan oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50'yi aşkın yavru. Ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Eset, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın. Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler. Bunun hesabını nasıl vereceksiniz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan helikopterle Bursa Merinos Stadyumu'na inmeden önce, miting alanı Atatürk Stadyumu Meydanı'nın üzerinde tur attı. Erdoğan, daha sonra otobüsle mitingin yapılacağı alana geçerken kendisini bekleyenlere fındık paketleri ve satranç takımı dağıttı. Geniş güvenlik önlemlerinin alınırken, iki helikopter tören alanının üzerinde dolaştı. Bursa'da Büyükşehir Belediyesi Stadyumu'nun tamamlanmasının ardından meydana dönüştürülen Atatürk Stadyumu Meydanı da ilk etkinlik Erdoğan'ın mitingiyle yapıldı. Bursa Atatürk Stadyumu Meydanı'nın kuzey bölümüne kurulan platformdan Bursalılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Bursa'da Zaman' şiirini okuyarak başladı.

YALAN MAKİNASI BENZETMESİ

Konuşmasına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek başlayan Erdoğan, "Boş küp çok inler lafı var" dedikten sonra şunları söyledi: "Ana muhalefetin başındaki zat ve avaneleri işte bu şekilde sürekli inliyorlar. Ama içi boş. Çünkü bunlar adeta bir yalan makinası. İnlerken de saçmalıyorlar, zırvalıyorlar. Birisi çıktı. 16 Nisan'da 'Evet çıkarsa bunları İzmir'e kadar kovalar, denize dökeriz' diyor. Yahu senin haddine mi önce terbiyeni takın. Ahlaksız. Seni Samsun'a çıkarmaz benim Samsunlu kardeşim. Sen kimi İzmir'den denize döküyorsun yahu. Sen bu ülkenin evet diyen evlatlarını ne zamandan beri bir Yunan gibi görmeye başladın ya. Aynaya bak, aynaya. Ha genel başkanları çıkmış bu tür ifadelerin doğru olmadığını söylüyor. Ey Kılıçdaroğlu, senin şu anda bir genel başkan olarak yapman gereken ne biliyor musun? Onu da öğreteyim sana, kesin ihraç talebiyle böyle bir adamı partide barındırmamak hemen ihraç etmek. Eğer bu ülkede hayır diyen senin için ne kadar saygınsa evet diyen de ok kadar saygın olmalıdır. Demokrasi bu, sana bir de demokrasi dersi verecek değilim."

BAYKAL'A DA "YAZIKLAR OLSUN" DEDİ

Erdoğan, konuşmasında CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ı da eleştirdi. Erdoğan, "Eski genel başkanları da çıkıyor. 16 Nisan'da hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş kadar sevineceklerini söylüyor. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Yani bu işi biraz biliyor zannediyordum ama anlaşılan o ki, son zamanlarda onun da artık kayışlar eskidi ve yırtılmaya başladı" dedi. 15 Temmuz darbe girişimi için Kılıçdaroğlu'nun 'örtülü darbe' dediğini ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "15 Temmuz'da örtülü darbe yapıldı diyor. Kılıçdaroğlu, sustum sustum sustum ama şimdi açıklayacağım. Bak ben gece bir buçuk gibi Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na indim. Marmaris'ten oraya geldim ve oraya geldiğimde baktım ki halkım orada bizi bekliyor. Çağrımıza hepsi icabet etmişler meydanlara dolmuşlar. Orada hitap ettik. Oturduk durum değerlendirmesi yaptık. ve İstanbul Valimiz, vekaleten genelkurmay başkanlığına atadığımız Ümit paşa birlikte bir değerlendirme yaptık. Bir de öğrendim ki saat onbir buçukta Kılıçdaroğlu havaalanına gelmiş. Fakat Kılıçdaroğlu ondan sonra kaybolmuş. Daha sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye başkanının evine gitmiş. Yahu sen bir zamanlar diyordun ki bu ülkede darbe marbe olursa ilk defa tankın üzerine ben çıkarım. Hani ne oldu. Niye kaçtın gittin. Demek ki bunlarda laf bol. İstanbul'da bakıyorum bir genç, Sabri'miz 36 yaşında tank geliyor tankın altına kendini atıyor. Tank üzerinden geçiyor. Fakat o yılmıyor, arkadan ikinci tank geliyor ikinci tankın altına da atıyor kendini. Orada tabi kolu ayakları darbeler yiyor. Sen bir Sabri dahi olamazsın. Korkaklar zafer anıtı dikemez. O yiğitlerin işidir."

"ŞECAAT ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLÜYOR"

Erdoğan, CHP milletvekilinin anayasa değişikliğinin tek adamlığı getireceğini savunurken söylediklerini anlatarak şöyle dedi: Milletimiz bu CHP'lilerin yakalarına yapışıp söylediklerinin hesabını sormaya başlayınca güya işi toparlama adına kendilerini iyice rezil edecek işlere yöneldiler. İşte CHP'nin o malum milletvekili kendini savunmak için çıktığı televizyonda ne diyor biliyor musunuz? 'Allah bile yetkileri dağıtıyor' diyor ve meleklerin görevlerini sayıyor. Sonra da şöyle devam ediyor. 'Siz alıp tüm yetkiyi bir cumhurbaşkanına verirseniz, o da bir kararname imzalarsa ne olur.' Tövbe haşa. Yahu bu ne demektir biliyor musunuz? Bir cumhurbaşkanını haşa nereye benzetiyor. Kafaya bak ya. Bunlarda din iman, böyle bir şey söz konusu değil. ya sen bir kulu, Allah ile aynı noktaya nasıl getirirsin. Bu ne terbiyesizliktir. Yani dinime küfreden Müslüman olsa bari diyor ya Akif. İşte bunlar böyle." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken SSK'yı batırdığı iddiasını tekrarladı ve "Sana SSK'yı verdiler batırdın. 10 yıl önce daha iyiydi diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. İnanın buna beş koyun verin kaybeder gelir" dedi.16 Nisan referandumundan evet çıkacağı görüşünü savunan Erdoğan, ""Korkmayın 16 Nisan'da kimseye bir şey olmayacak. Biz sizler gibi İzmir'den denize dökmeyeceğiz. Bir siyaset müzesi hazırlayacağız. O müzeye sizleri obje olarak koyacağız" dedi. CHP'lilerin sufle aldıklarını iddia eden Erdoğan, "Bunlar sufleyi Pensilvaya'daki şarlatandan alıyorlar. Çünkü onun 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren militanları da dünyalarını ve ahretlerini yıkmaktan yakmaktan söz ediyorlar. CHP'lilere diyorum ki bu şarlatanın yolu yol değil" diye konuştu. Bu sözleri üzerine miting alanından 'idam idam' sloganı yükselince, Erdoğan, "Var mısınız o zaman 16 Nisan sandıkları patlatacak mı? 16 Nisan'dan sonra eğer yalan değilse Kılıçdaroğlu diyor ki 'ben evet diyeceğim.' Sayın Bahçeli zaten kanaatini açıkladı. Sayın Yıldırım'ın kanaatini de biliyoruz. Parlamentodan geçtiği zaman idam bende bunu onaylarım. Niye benim 249 şehidimi affetme yetkim yok" dedi.

"EY KATİL ESET" DİYE SESLENDİ

Konuşmasında İdib'te yaşanan saldırıya da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Suriye'de yaşanan olayları duydunuz değil mi? Bakın 100'e yakın, 100'ü aşkın insan oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50'yi aşkın yavru. Ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Eset, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Biz tabi oradan alabildiklerimizi alıyoruz. Ülkemizde hemen tedaviye elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu bile benim için yeterli değil. Üzüntülüyüm. Onlar bizim yavrularımız kardeşlerimiz. Bir baba olarak üzülüyorum. O yavruların durumu ciğerleri dağlıyor. Elimizden geleni yapacağız. Hele hele bu 16 Nisan var ya, bunun için de adeta bir kader çizgisinin çizilmesidir. Bana göre bu kırılma noktasıdır. Çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz. Sandıkları patlatacağız."

"ARAŞTIRMALAR GAYET GÜZEL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingin ardından Bursa Valiliği'ni ziyaret etti. Burada gazetecilerle fotoğraf çektiren Erdoğan, mitingi değerlendirerek, "Coşku, heyecan her şey var Bursa'da. Kalan 11-12 gün inanıyorum ki bu çok daha yükselecek. Şu andaki tablo ve gelen araştırmalar gayet güzel. Daha da iyi olacağına inanıyorum. Sayısal veriler bizde var ama bizde kalsın o. Siz de yaptırıyorsunuz zaten" dedi.

Görüntü dökümü:

----------------------------

-miting alanından detaylar

Haber: Edip TEKİN- Berktuğ ÖNCÜ- Hüseyin TÜCCAR- Mehmet İNAN/BURSA

============================================

Meral Akşener, Ahlat'ta türbe ziyareti yaptı

MHP'den ihraç edilen Meral Akşaner, referandum çalışmaları kapsamında Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde ziyaretlerde bulundu. Akşener, esnaf ziyaretinin ardından Abdurrahman Gazi Türbesi ve Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nı ziyarette bulundu ve dua etti.

Referandum çalışmaları kapsamında Sivas eski milletvekili Celal Dağgez, MHP eski İzmir İl Başkanı Musavat Dervişoğlu, Emekli Tuğgeneral Ali Aydın, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 kişilik bir grupla Ahlat'a gelen Akşaner, ilk olarak ilçe merkezinde bulunan esnafı ziyaret etti. Bir kahvede vatandaşlarla sohbet eden Akşener, bir kişiye bu kadar yetkinin verilmemesi gerektiğini belirterek 'Hayır' oyu istedi. Meral Akşener, ardından da ilçe girişinde buluna Tunus Mahallesi'ndeki Abdurrahman Gazi Türbesini ziyaret etti. Burada dua eden Akşener daha sonra da Kırklar Mahallesi'ndeki Şelçuklu Mezarlığı'na geçi. Burada da dua eden ve boyu 3 metreyi bulan mezar taşlarının yanında hatıra fotoğrafı çektiren Akşeher, gazetecilere de açıklamalarda bulundu. Bitlis'te daha önce defalarca geldiğini söyleyen Akşener, şunları söyledi: "Buralarda hep yüreğim yıkanır. Ahlat Anadolu topraklarına giriş yerimizdir. Şu mezarlığı gördüğünüz zamanda neler feda edilip de burada yer tutmuşuz. Sadece buraya bakıp esasında ne dersler çıkarılabilir. Şimdi hep işsizlikten yakındı gençler, çiftçiler başka şeylerden yakındı. Halbuki buralar dünyanın en güzel yerlerinden bir tanesidir. Neler olmaz buralarda. Yapılabilecekleri düşünüp de yapılmadığını görmek beni ayrıca üzüyor. Hakikatten çok bölündük. Bunu etnisite anlamında söylemiyorum. Fikirler olarak çok bölündük. Batı-doğu arası demiyorum ama ülkemizde camiler bile ayrılıyor. Keşke bunlar olmasa. Yumuşak, birleştirici, kucaklayıcı, kuşatıcı bir tavır ve dile ihtiyaç var. Mesela şöyle bir durum var. Eskiden siyasetçinin yakasından seçmen tutardı. Şimdi çok kolay oy alınır oldu. Diğer siyasi partilerin buralarda rekabet şansı yok. Dolayısıyla sizlerin de seçmen olarak bu bölgede o siyasetçiyi indirir, bu siyasetçiyi getiririm deme gibi bir hakkınız ortadan kalktı. Bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Kucaklayıcı, kuşatıcı bir siyaset lazım. ve toplumda herkesin birbirine saygı duymasına ihtiyacımız var. Bir saygıya bir de ciddiyete ihtiyacımız var, üçüncüsü de huzura ihtiyacımız var. O da birbirimizi tekmelemeden, açık açık yüzlerimize konuşarak, ne istediğimizi, ne hissettiğimizi anlatmaya ihtiyacımız var."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

-Meral Akşener ve beraberindeki heyetin kahvahane ziyareti ve kısa konuşması

-Meral Akşener ve beraberindeki heyetin yukarı çarşıdaki esnaf ziyaretinden görüntüler

-Meral Akşener ve beraberindeki heyetin Abdurrahman Gazi türbesi ziyaretinden görüntüler

-Meral Akşener ve beraberindeki heyetin Ahlat Selçuklu mezarlığında ki gezisinden görüntüler

-Meral Akşener'in açıklamaları

Haber: Halil ÜLKER/AHLAT (Bitlis),

=============================================

Manisa'dan İdlip saldırısına kınama

MANİSA Sivil Dayanışma Platformu, Suriye'nin İdlip kentindeki saldırıyı protesto etti.

Manisa'da ilk olarak saldırıda ölenler için Şehzadeler ilçesindeki Hatuniye Camii'nde, ikindi namazının ardından gıyabi cenaze namazı kılındı. Daha sonra Manisa Sivil Dayanışma Platformu tarafından cami bahçesinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı yapan platform sözcüsü Mesut Öner, "Altı yıldır Suriye'de işlenen ve yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne yol açan insanlık dışı katliamlar, maalesef katlanarak devam ediyor. Karanlık batı ruhunun icadı kimyasal silahlar, dün İblip'te çoğu çocuk onlarca insana ölüm kustu. Artık gözlerimizin içine baka baka İslam coğrafyasında kardeşlerimizin katledişine sessiz kalmayacağız. Manisa Sivil Dayanışma Platformu olarak yeryüzünde hürriyetin ve adaletin hakim olması için çabamız, ümidimiz, gayretimiz ve mücadelemiz artarak devam edecek" diye konuştu.

Açıklama ardından "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık" sloganları atan grup, sessizce dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Camiden ve gıyabi cenaze namazından görüntü

Basın açıklaması

Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,

==============================================

ADD üyelerine köyde anons şoku

BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinin kırsal mahallerini gezip, anayasa değişikliği ve refrandum hakkında köylülerle konuşup, sorunlarını dinleyen Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ayvalık Şubesi üyelerinin, Çamoba Mahallesi'nde, köyün eski bekçisi olan bir kişi tarafından "Köye yabancılar girdi, kapınızı açmayın" anonsuyla karşılandığı iddia edildi. ADD Ayvalık Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, yaşadıklarının Türk köylüsünün misafirperverliğine yakışmayacak bir davranış olduğunu söyledi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Ayvalık Şubesi üyeleri, kırsal mahallelere yönelik bir süre önce çalışma başlattı. Uzman doktor, diş hekimi, ziraat mühendisi, hukukçu ve veteriner gibi çeşitli meslek mensuplarından üyelerin oluşturduğu grup, Ayvalık'ın kırsal mahallerine giderek köylülerin sorunlarını dinleyip, referandum için 'hayır' oyu vermelerini istedi. Bu çalışmalar kapsamında geçen 28 Mart'ta Çamoba Mahallesi'ne giden Atatürkçü Düşünce Derneği Ayvalık Şubesi üyeleri, burada cami hoparlörlerinden "Köye yabancılar girdi, kapınızı açmayın" anonsunu duyunca şoke oldu. Anonsun köyün eski bekçisi tarafından yapıldığı belirlendi.

"TÜRK KÖYLÜSÜNÜN MİSAFİRPERVERLİĞİNE YAKIŞMAYACAK DAVRANIŞ"

Olaya tepki gösteren ADD Ayvalık Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, yaşadıklarının Türk köylüsünün misafirperverliğine yakışmayacak bir davranış olduğunu söyledi. Olayı anlatan Üzgeç şunları söyledi:

"Biz kırsal mahallere parti bayraklarıyla gitmiyoruz. Yönetim olarak geçen yıl aldığımız karar gereği kırsal mahallerimizin çeşitli sorunlarını çözmeyi amaçlıyoruz. Ayvalık'ın 16 kırsal mahallede yürüttüğümüz çalışmalarda ilk kez böyle bir uygulamaya maruz kaldık. Korumakla yükümlü olduğumuz cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri eğer tehdit altındaysa bunları halkımıza anlatmak da bizlerin öncelikli görevi. Hükümet, ayrıştırıcı dili sayesinde 15 yıldır iktidarını korumaya çalışıyor. Köylülerin büyük baskı altında olduğunu gözlemliyoruz. Kimi yaşlılar, 'evet' çıkmazsa engelli ve düşkün maaşlarının kesileceğinden korkuyorlar. Biz de onlara gerçekleri anlatmaya gayret ediyoruz. O gün de mahaleye gittiğimiz minibüsümüzde Atatürkçü Düşünce Derneği'nin logosu vardı, pankartı asılıydı. 'Okumamış olabilirler' diyerek, anonsun geldiği camiye doğru yöneldik. Atatürkçü Düşünce Derneği'nden geliyoruz. 18 maddelik anayasa değişikliği konusunda bilgi vermeye geldik dedik. Bunun üzerine anonsu yapan kişi, 'İnsan bir yere geldiğinde selam vererek gelir' dedi. Biz de selam verdiğimizi söyledik. Anayasada yapılacak değişikliği savunduklarını belirtti. Buna da 'Tabii ki savunabilirsiniz, birileri evet, birileri de hayır diyecek' diyerek karşılık verip, 'Biz, sizin düşmanınız' değiliz dedik. 'Siz Ayvalık'a, Çamlık'a geldinizde muhtarı arayıp, haber mi veriyorsunuz? Biz birçok yere program dahilinde gidiyoruz. Ancak, bu program kapsamında bir, iki eksiğimiz oldu. İnsanlar toplansın diye haber veremedik' dedik. Bunun üzerine köylüler, 'Herkes bağda, bahçede. Evlerde kimse yok, Bir hırsızlık olsa kim verecek bunun hesabını' diyerek endişelerini dile getirdiler. Tabii ki kendilerine göre endişelerinde haklı olabilirler, ancak şunu merak ediyorum; acaba, 'evet' diyecek olan gruplar da gittiğinde aynı camiden bu şekilde anons yapılıyor mu?"

Çamoba Mahallesi Muhtarı Mehmet Aygören ise olayın yaşandığı gün mahalle dışında olduğunu belirtip, "Mahallemizin eski bekçisi beni arayıp, 'Köye çok sayıda kadın geldi, geziyor' dedi. Ben de bohçacı kadınlar olduğunu düşünüp, herhangi bir hırsızlık olayı yaşanmasın diye köy camisinden anons yapmasını istedim. Bu bir yanlış anlaşılma olayıdır. Beni ve köyümüzü Atatürk karşıtı çıkarmaya çalışıyorlar. Ancak öyle değiliz, bu duruma üzüldük" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------------

-Çamoba Mahallesi Muhtarı Mehmet Aygören ile röp.

-ADD Ayvalık Şube Başkanı Ahmet Üzgeç ile röp.

-ADD Ayvalık Şubesi'nin Çamoba Mahallesi ziyaretinden görüntü

Haber: Kadri KAYA/ AYVALIK (Balıkesir),

==============================================

Kayalıklara düşüp ağır yaralandı

TEKİRDAĞ'da Marmara Denizi kıyısında kayalıklara düşen Tarık Algın, başını kayalara çarparak ağır yaralandı. Olay akşam saatlerinde Tekirdağ sahildeki Yat Limanı civarında meydana geldi. İddiaya göre bir arkadaşı ile dalga kıran üzerinde alkol alan Tarık Algın, yerinden kalkarak kayalıklara doğru yürümek istedi. Bu sırada dengesini kaybeden Algın, deniz kenarındaki büyük kayalıkların arasına düşerek başını çarptı. Kendinden geçen Algın'ın arkadaşı durumu 112 acil servise haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ve polis ekipleri yaralanan genci bulunduğu yerden güçlükle çıkardıktan sonra ambulansla Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne götürdü. Hastane tedavi altına alınan Tarık Algın'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Kayalıkların arasındaki genç

-Genci çıkarmaya çalışan sağlık görevlileri

-Yaralının sedyeye konulması

-Yaralının ambulansa taşınması

-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-

===============================================

'Cennetin Kuşları' filmi ekibi Özgecan'ın mezarını ziyaret etti

MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde öldürüldükten sonra Türkiye'de kadına yönelik şiddetin simgesi olan Özgecan Aslan'ın hayatının anlatıldığı 'Cennetin Kuşları' filminin çeken ekip, Özgecan'ı mezarını ziyaret etti. Şehir Mezarlığı'ndaki Özgecan Aslan'ın anıt mezarına baba Mehmet Aslan ile birlikte giden Yönetmen Ali Avcı, Yapımcılar Şaban Sarıoğlu ve Güven Sarıoğlu ile koordinatör Levent Akay, dua edip çiçek bıraktı. Hüzünlü anların yaşandığı ziyaretin ardından konuşan baba Mehmet Aslan, "Kadına şiddetle ilgili olan film, kadının dünyada ve ülkemizde görmüş olduğu haksızlıkları, aslında Özgecan'ın şahsında bütün kadınların hayat hikayesi, ne kadar özel ve kıymetli olduklarını, ölmeden önce sahip çıkılması gerektiğini hatırlatacak. İnsanların kalbindeki, kendi çocuğunda yaşadıklarını empati edebilecekleri güzel bir film olacak. Bu eser neticesinde kadınlar kendi kıymetlerini, güçlerini anlayabilirler bu filmle" dedi.

FİLM 22 EKİM'DE

Amaçlarının kadın şiddetin bir nebze olsun önüne geçebilmek olduğunu belirten Yönetmen Ali Avcı ise "Belki de bir kadının saçının telini kurtarabilir miyiz diye sinema algısıyla başladık. Erkekleri biraz daha kadınlara yaklaştıran bir anlayış olur mu diye düşündük. İstanbul'da alt hikaye çalışmalarından 4 sinopsis 2 senaryo çalışmalarını bitirdik. 15 günlük çalışma ile senaryonun finalini bitirmiş olacağız. Sonra da oyuncu kadrosu oluşacak. Hedefimiz filmle dünyadaki algıyı değiştirmek. Çekimler 4 hafta sürecek. Vizyon tarihi Özgecan'ın doğum günü olan 22 Ekim. Bu filmi onun ruhuna ve şiddet gören kadınlara hediye edeceğiz. 25 Ekim günü Türkiye'de, Kasım başı gibi de yurt dışında vizyona girecek" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------

Film ekibi ve Mehmet Aslan mezarlığa giderken

Mezarlıktan görüntüler

Ziyaretten görüntüler

Mezardan görüntüler

Baba Mehmet Aslan'ın konuşması

Yönetmen Ali Avcı'nın konuşması

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 03: 48 BOYUT: 121.59 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

=============================================

Bu da 'hayır' çorbası

CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Manisa'da partililerle birlikte 'hayır' çorbası dağıttı. Uzun kuyrukların oluştuğu etkinlikte, 5 bin kişiye çorba dağıtıldığı belirtildi.

Anayasa referandumu öncesi halkın 'hayır' oyu kullanması için çalışma yürüten CHP Manisa Teşkilatı, farklı bir etkinliğe imza attı. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, İzmir'in Dikili Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Tosun, Manisa il ve ilçe teşkilatları, Manisalılara üzerinde 'hayır' yazısı bulunan kaselerle çorba dağıttı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda yapılan çorba dağıtımında, vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Manisalılara çorba dağıtırken 'hayır' oyu istedi. CHP'li Biçer, "Vatandaşlarımız bizi her türlü hayırlarına davet ediyorlar. Bu sefer hayırı biz yapalım istedik. Hayırsever halkımıza hayırlı olsun. Kesinlikle 'hayır' çıkacak. Herkes rahat etsin, sandığa gitsinler" diye konuştu. Etkinlikte, 5 bin kişiye çorba dağıtıldığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------------

Meydanda hayır çorbası dağıtımı bekleyen kalabalıktan görüntü

CHP'li vatandaşların marş söylemesi

Çorba dağıtımı

CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer'in konuşması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

==============================================

Başkan Kutlu, tokmakla 'kös'e vurdu

ADIYAMAN'da, Ak Parti İl Başkanlığı tarafından 'evet' kafenin açılışına katılan Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu'dan, eline aldığı tokmakla mehter takımının 'kös'ünü çaldı. Yavuz Selim Mahallesi'ndeki 'evet' kafe açılışına; TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, milletvekilleri Adnan Boynukara, İbrahim Halil Fırat ve Salih Fırat, Belediye Başkanı Hüserv Kutlu, Ak Parti İl Başkanı Abdurrahman Dimez, MHP İl Başkanı Hüseyin Özgün ve çok sayıda partili katıldı. Açılışta mehter takımının başına geçen Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, eline aldığı tokmakla 'kös'e vurdu. Mehter takımına eşlik eden Kutlu'nun performansı izleyenlerden alkış aldı. Daha sonra yapılan duanın ardından 'evet' kafenin açılışı gerçekleştirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Mehter takımı

Toplanan kalabalık ellerinde Türk bayrağı

Açılış konuşmaları

Başkan Kutlu'nun davul çalması

Başkan Kutlu'nun fotoğraf çekmesi

Açılış yapılması

Dua edilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 180 MB