Dha yurt bülteni-7

Baldızını sokakta kovalayıp boğazını kesti, defalarca bıçaklayıp öldürdü (2)

UZAKLAŞTIRMA KARARI AĞUSTOS'TA VERİLMİŞ
Antalya'da uzaklaştırma kararı bulunan eşi Siham K.'nin evine zorla giren ve kendisine engel olmak isteyen baldızı Rajae Ait Lhaj'ı bıçaklayarak öldüren Ercan K. hakkında uzaklaştırma kararının Ağustos ayında verildiği ortaya çıktı. 22 Temmuz'da polis merkezine başvuran Siham K.'nin, eşi Ercan K. hakkında kendisine sürekli şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu öğrenildi. Siham K., polise verdiği ifadesinde, eşi hakkında 6284 sayılı kanun kapsamında uzaklaştırma talebinde bulundu.

'KIZ KARDEŞİMLE DİNİ NİKAHLA YAŞAMAK İSTEDİ'
Siham K., Temmuz ayı sonunda verdiği ifadesinde, 9 yıllık evli olduklarını belirterek, "Evliliğim boyunca eşim sürekli bana şiddet uyguladı ve ölümle tehdit etti. 7 aylık hamile olduğum için Fas'ta yaşayan kız kardeşimi bana baksın diye 3 ay önce yanıma çağırmıştı. Sürekli kız kardeşime faklı gözle baktı. Sürekli sıkıştırdı. Kendisiyle dini nikah yaparak yaşamak istediğini söyledi. Bunun üzerine kız kardeşim Fas'a dönmek üzere İstanbul'a gitti. Şikayetçi olmamam için beni tehdit etti. Bana şikayetçi olursan 'Başına her şeyi getiririm' dedi. Bu zamana kadar korktuğum için şikayetçi olmadım" dedi.
Siham K., darp raporunu da polise delil olarak sundu.

İDDAİLARI KABUL ETMEDİ
Siham K.'nın şikayeti üzerine polis merkezine gidip ifade veren Ercan K., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Talebi inceleyen hakimlik, Ercan K. hakkında 2 ay uzaklaştırma kararı verdi.

KARARIN UZATILMASINI İSTEMİŞ
Siham K.'nın 23 Eylül'de polis merkezine gidip eşi hakkındaki uzaklaştırma kararının uzatılması için yeniden şikayette bulunduğu da ortaya çıktı. Siham K., uzaklaştırma kararına rağmen eşinin sürekli kendisini rahatsız ettiğini, karara uymadığını belirtti. Eşinin kendisine yeniden zarar vermesinden korktuğunu belirten Siham K., uzaklaştırma kararının uzatılmasını istedi. Siham K.'nin bu talebiyle ilgili henüz kararın çıkmadığı kaydedildi.
Diğer yandan polis firari Ercan K.'yi yakalamak için çalışmalarını sürdürürken, Siham K.'yi de koruma altına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Not. Opaklar FTP'de görüntüye eklenebilir..
-Olay yerinden görüntüler ve detaylar
-Polislerin çalışmalarından detaylar
-Bıçaklanan kadının hamile kardeşinden detaylar
Haber- Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,

=============================

Asansörde mahsur kalan 9 kişi kurtarıldı/ Ek Görüntü

Görüntü Dökümü
----------
Asansör firması ve bina sakinlerinin kavgası
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR,

============================

Jandarmadan yaylacılara 'yaşam malzemesi' uyarısı

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde güvenlik güçleri, yaylalardan dönenlere evlerinde yaşam malzemesi bırakmamaları konusunda uyarı yaptı.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayla ve meralardan dönüş mevsiminin başlamasıyla birlikte terör örgütünün ihtiyaçlarını yaylalardaki evler başta olmak üzere barınma alanlarında bırakılan malzemelerden karşılayabileceği göz önünde bulundurularak 'Yaylada Yaşam Malzemesi Bırakma Bilmeden Teröre Destek Olma' sloganıyla başlatılan seferberlik kapsamında İslahiye İlçe Jandarma ekipleri yayladan dönen vatandaşları uyarıyor. Amanos Dağlarındaki bin 600 rakımlı Huzurlu Yaylasına ulaşımı sağlayan yolda güvenlik noktası oluşturan jandarma ekipleri bölgede zırhlı araçlarla 24 saat görev yapıyor. Yaylalara giden ve dönenlerin bulunduğu araçları arayıp, içindekilerin kimlik kontrolünü yapan ekipler vatandaşları yayla evlerinde yaşam malzemesi bırakmaması konusunda uyarıyor.

İlçe kırsalındaki yaylalarda arazi arama tarama çalışmasını sürdüren jandarma ekipleri, yaz sezonun sonuna gelinmesi nedeniyle evlerinde yaylalardan evlerine dönmeye hazırlanan vatandaşları, evlerinin kapı ve pencerelerini güvenli şekilde kilitlemelerini isterken, terör örgütü üyelerinin kırsalda yaşamlarını yayla evlerinde hırsızlık yaparak sürdürdüğüne dikkat çekti. Jandarma, yaylara geri dönen vatandaşlara ise evlerinin kapılarının kırıldığını ya da zorla açılmış kapı ve pencere görmesi halinde içeri girmeden güvenlik güçlerine haber vermeleri konusunda uyarılarda bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Uygulama noktası
Zırhlı araçların hareketliliği
Yaylaya çıkan, inen araçların kontrolü ve uyarılması
Jandarmanın zırhlı araçta çevreyi gözetlemesi
Mahallede devriye atılması
Bakkalın uyarılması
Genel ve detay görüntüler
Haber- Kadir ÇELİK- Kamera: GAZİANTEP-DHA)
=============================

Diyarbakır'da HDP önündeki eylemde 27'nci gün (2)

AİLE SAYISI 49 OLDU
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde yaşayan Sıddıka Tatlı, HDP Diyarbakır il binası önüne gelerek, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisiyken, 2014'te kaybolan ve terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Aziz Tatlı (27) için oturma eylemine katıldı. Sıddıka Tatlı ile eylemdeki aile sayısı, 49'a çıktı.
Okulunun bitmesine 3 ay kala kaybolan oğlu Aziz'in sesini duymak ve yaşadığını bilmek istediğini söyleyen Sıdıka Tatlı, "Oğlum için geldim. 5 yıldır kayıp, nerede olduğunu bilmiyoruz. Ölü müdür, sağ mıdır; bilmiyoruz. Artuklu Üniversitesi'nde okuyordu, son senesiydi, 3 ayı kalmıştı okulun bitmesine. Gitti, gelmedi. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Eğer yaşıyorsa Allah rızası için bize telefon açsınlar, sesini duyayım onun" dedi.

Görüntü Dökümü
HDP il binası
Ailelerin bekleyişi
Sıdıka Tatlı'nın röportajı
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN, Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

============================

68 şehidin hayatını kitaplaştırıp, gelirini Mehmetçik Vakfı'na bağışladı

Konya'da, ziyaret ettiği şehitlikte, mezar taşında ismi ve bilgileri yazılı olmayan şehitten etkilenen Gül Öztürk, 68 şehidin hayatını anlattığı 'Şehidin Sesi' kitabını yazdı. 1 yıllık çalışması sonucu 5 ay önce kitabını çıkaran Öztürk, satışından elde edilecek geliri Türkiye Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacak.

Gül Öztürk, 1 yıl önce Konya Şehitliği'ni ziyaret ettiğinde, bir şehidin mezar taşında ismi ve bilgilerinin yazmadığını fark etti. Bundan esinlenen Öztürk, şehidin kim olduğunu öğrenip, hayatı hakkında kitap yazmayı düşündü ardından da kentteki şehit ve gazi aileleri dernekleriyle temasa geçti. Şehit aileleriyle görüştüğünde, diğer şehitlerin de bilinmeyen kahramanlıkları ve hayat hikayeleri olduğunu öğrenen Öztürk, 68 şehidin hayat hikayesinden oluşan 'Şehidin Sesi' adlı kitabı yazdı.

Kitap yazmaya nasıl karar verdiğini anlatan Gül Öztürk, "Şehitlikte bir askerimizin mezarı var. Ne adı ne sanı var. Ne annesi ne babası ne dünü ne de bugünü var. İsmi bile yok. Onu görünce çok etkilendim. Normalde onun kitabını yazacaktım, 'Sahipsiz Kahraman' diye bir kitap çıkaracaktım; ama işin rengi buraya gelip gittikçe değişti. Bu kitapta 68 şehidimizin hikayesi var. Ailelerle Konya Şehit Aileleri Derneği ve Konya Şehit ve Gazi Aileleri Derneği ile görüşerek referans aldım. Onların aracılığıyla aileleri tek tek ziyaret ettim, anılarını dinledim, farklı bir bakış açısıyla yazmak istedim ve böyle güzel bir şekilde sonuçlandı" dedi.

'ONLAR SEÇİLMİŞ İNSANLAR'
5 ay önce çıkardığı kitabına ilginin yoğun olduğunu belirten Gül Öztürk, şunları söyledi:
"Tüm şehitlerimizin hikayesi beni etkiledi. Çünkü hepsinin seçilmiş insanlar olduğunu düşünüyorum. Hepsinin hayat hikayesi farklı. Hiçbirini birbirinden ayırmıyorum, fakat içlerinden biri beni çok etkiledi. Ben onu hiç tanımadan, rüyamda gördüm. Ertesi gün Şehit Aileleri Derneği'ne gidip, orada resmini buldum. Ailesi ile iletişime geçtim. Dedim ki 'Kapıdan kovsanız bacadan gireceğim'. Hikayesini dinlediğimde 18 askeri ile birlikte Tunceli'de şehit düştüğünü öğrendim. Aileler şehitlerin hikayelerini anlatırken çok fazla etkilendiler. O anları anlatırken çok fazla etkilenip üzülüyorlar. Ben hikayelerini yazacağım, dediğimde 'sadece öz geçmişlerini yazacağım' olarak algıladılar. Hikayelere başlarken, 'Ben Mehmet Gücüyetmez', 'Ben Erkan Kurşun', 'Ben Emrah Çelebi' diyerek başladım yani kendi ağzıyla diliyle."

34 liraya satılan kitabın gelirinin tamamını Türkiye Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağını belirten Öztürk, "Şehitlerimizin bize emanetleri olan çocukların kitabı okuduğunda 'babam' demesi bile çok gurur verici bir durum. Babası şehit olduğunda henüz 6 aylık olan çocuğumuzun yanına gittiğimde, elinde kitapla 'Bu babamın defteri' diye geziyordu. Bu kitapla babasını tanıma fırsatı buldu. Türkiye'de birçok eve girdi bu hikayeler. Bu kitaptan maddi bir beklentimiz olmadı. Böyle bir şeyin karşılığı olmamalıydı. Geliri Türkiye Mehmetçik Vakfı'na bağışlanacak" dedi.

'EŞİMİ HERKES TANIYACAK'
68 şehitten eşinin hikayesi de kitapta yer alan Tuba Gücüyetmez (24), severek evlendiği Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Gücüyetmez'in, evliliklerinin henüz 8,5 ayında, 2017 yılının Mayıs ayında, Ağrı'nın Tendürek Dağı bölgesinde terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada şehit düştüğünü söyledi. Gücüyetmez, "Bu kitapla eşimin yeniden yaşadığını hissediyorum. Sözler uçar, yazılar kaybolmaz. Ben ölsem de hiçbir akrabamız kalmasa da bu kitap yüzyıllar sonrasına bile aktarılacak. Eşimi tanımayan insanlar tanıyacak. Bizler için kimlerin gittiğini öğrenecekler. İnsan okuduğu zaman karşılarında eşim oturmuş da hayatını anlatıyormuş gibi hissedecek. Nerede doğduğu, nasıl bir evde yaşadığı, kaç kardeş olduğu, bunların hepsi var" diye konuştu.

'HEPSİ BİRER KAHRAMAN'
Kadınhanı Bölge Trafik İstasyon Amirliği'nde görevliyken, 2017 yılının Temmuz ayında, amirlik önündeki trafik uygulaması sırasında aracın çarpması sonucu şehit olan polis memuru Erkan Kurşun'un kızı Alanur Kurşun (16) da gerçek kahramanların şehitler olduğunu söyledi. Kurşun, "Kitabı okudum. Okumaya başladıktan sonra diyorsun ki 'Bunların hepsini yaşamışım'. Böyle her şey gözümde canlanıyor. Kitabın son kısmında mektup gibi bir şey var. Genelde zaten o kısımda kendinizden geçiyorsunuz. Bu sadece babamda değil, herkeste böyle oluyor. Şehitlerimizin hikayelerini okuduğumda fark ediyorum ki gerçekten hepsi birer kahraman" dedi.

(Görüntü Dökümü
------------------
Şehitlikten Detay
Genel ve detay
Röportajlar
Haber- Kamera: Tolga YANIK- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

==============================

CHP'li Salıcı: Suriyeli mültecilere kızmak anlamsız

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Bazıları savaştan kaçan mültecilere kızıyor. Mültecilere kızmanın bir anlamı yok. Hiç kimse başka bir vatanda yaşamak istemez. Onlar savaştan uzak kalmak için Türkiye'ye geldi" dedi.

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Konya il örgütlerinin katıldığı bölge toplantısına başkanlık yaptı. Kent merkezindeki otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Salıcı, Suriyeli mülteciler konusuna değindi. Mültecilerin savaştan canlarını kurtarmak için Türkiye'ye geldiğini belirten Salıcı, Suriyeli mültecilere kızılmasının anlamsız olduğunu ifade etti. CHP'li Salıcı, "Bazıları savaştan kaçan mültecilere kızıyor. Mültecilere kızmanın bir anlamı yok. Hiç kimse başka bir vatanda yaşamak istemez. Onlar savaştan uzak kalmak için Türkiye'ye geldiler. Eleştirilmesi gereken hükümetin yanlış Suriye politikasıdır" dedi.

HDP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI
CHP'nin Türkiye siyasetinde demokrasiyi savunduğunu da anlatan Oğuz Kaan Salıcı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyım atanmasıyla ilgili CHP'ye yöneltilen 'Siz neden HDP'li belediyelere sahip çıkıyorsunuz?' eleştirilerine de yanıt verdi. Salıcı, "Biz bir siyasi partiye ya da adaylarına değil. Biz demokrasiye sahip çıkıyoruz. Ahmet Davutoğlu, AK Parti hükümeti başbakanı ve genel başkanıydı. Başbakanlıktan alındığında CHP çıkıp bu duruma itiraz etti mi? Etti. İstanbul, Ankara, Bursa ve bazı büyükşehir ve il belediye başkanlarını görevden aldığınızda CHP çıkıp 'Halkın seçtiği insanları istifaya zorlayamazsınız dedi mi? Dedi. Onlar da ne CHP'liydi, ne MHP'liydi ne de HDP'liydi" diye konuştu.

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medya hesabından 7 yıl önce yaptığı paylaşımlarda 'silahlı terör örgütü propagandası yapmak', 'Kamu görevlisine alenen hakaret etme', 'Cumhurbaşkanına alenen hakaret etme', 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılamak', 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek' suçlarından toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılması kararını da eleştiren CHP'li Salıcı, "Tayyip Erdoğan bir şiir okudu. Bunun mağduriyetini 20 yıldır anlatıyor. Canan da bir şiir okudu, karşılığında hapis cezası verildi" diye konuştu.
CHP Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul ise Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni ve birçok ilçeyi kazanmanın gururunu yaşadığını söyledi. İttifakın katkısıyla Antalya'da 12 ilçede aday gösterip 8 ilçeyi kazandıklarını ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Toplantı salonundan detay görüntüler
-Katılımcıların detay görüntüleri
-Genel başkan yardımcısının konuşması
Haber: Alparslan Çınar Kamera: Emrah GÜL  Antalya

==============================

Sivas'ta, işitme engelli ailelerin çocuklarına eğitim desteği

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ile Sivas Belediyesi iş birliği ile işitme engelli ailelerin çocuklarına yönelik olarak başlatılan ve Türkiye'de bir ilk olan eğitim desteği devam ediyor. Okulların açılmasıyla birlikte engelli ailelerin çocuklarına üniversite yüksek lisans öğrencileri yardımcı olmaya başladı.

Ailesi işitme engelli, olup kendileri işitme engelli olmayan çocuklar okuldan eve geldiklerinde ders çalışma ve ödevlerini yapma konusunda sıkıntı yaşıyorlardı. Bu sorunu çözmek amacıyla Cumhuriyet Üniversitesi ve Sivas Belediyesi iş birliğiyle hazırlanan proje kapsamında Cumartesi günleri üniversite bünyesinde yüksek lisans yapan öğrenciler, çocukların derslerine ve ödevlerine yardımcı olmaya başladı. Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi Muzaffer Sarısözen Dersliğinde işitme engelli ailelerin 17 çocuğu ders görmeye başladı. Sivas Belediye Başkan Vekili Turan Topgül ile Cumhuriyet Üniversitesi Engelliler Birimi (CENGEL) Sorumlusu Prof. Dr. Recep Toparlı, öğrencileri ilk ders gününde ziyaret etti. İlk ders gününde çocukları aileleri de yalnız bırakmadı. Konuyla ilgili bilgi veren Belediye Başkan Vekili Turan Topgül, "Engelli ailelerimizin çocuklarının ev ödevlerine destek olmak amacıyla bir kurs başlattık. İnşallah burada işitme engelli ailelerimizin öğrencileri üniversitedeki hocalarımızın eşliğinde ev ödevlerini yaparak eğitim öğretim hayatlarına destek amaçlı devam edecekler. Bu projeyi başlatan ve öncülük eden herkese teşekkür ediyorum" dedi.

'BU KONUDA TÜRKİYE'DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
Projeyi başlatan ve Sivas'ta 'engellilerin dedesi' olarak bilinen CENGEL Sorumlusu Prof. Dr. Recep Toparlı ise, "Biz bu konuda Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz. İşitme engelli ailenin işiten ve konuşan çocuklarının derslerine yardımcı olmak amacıyla Türkiye'de biz kurs düzenliyoruz. Geçen yıllarda çok olumlu dönüşler aldık. Anne ve babaları işitme engelli olduğundan dolayı akşamları eve gelen çocuklara derslerinde yardım edemiyorlar. Biz bundan hareketle belediyemiz ve üniversitemizin öncülüğünde çok güzel bir faaliyet gerçekleştirdik. Bu çocuklara normalde ingilizce olarak Children Of Deaf Adults (CODA) diyolardı. Ben Türk Dil Kurumu'na da üye olduğum için bu çocuklara 'rehbercik' karşılığını buldum. Bunları 'rehbercik' olarak Türkçe Sözlüğe kaydettirdim. Bu rehberciklere bir nebze olsun yardımımız oluyorsa çok mutluyuz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi.

'AKŞAMLARI DERS YAPMAMIZ ZOR OLUYORDU'
Anne ve babası işitme engelli olan Sudenaz Yıldız (10), verilen ödev desteğinin okulda eğitimine katkı sağladığını belirterek, "Bu kurs benim için ve arkadaşlarım için büyük katkı sağlıyor. Gün içerisinde burada ödevlerimizi yapıyoruz. Farklı etkinlikler de yapıyoruz" dedi. Sudenaz'ın babası Uğur Yıldız ise, "İşitme engelli olmak çok zor. Bizim akşamları ders yapmamız zor oluyordu. Bu kurs duymayanların kulağı oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-Kurstan görüntüler
-Öğrencilerin görüntüsü
-Başkan vekili konuşma
-Prof. Toparlı'nın konuşması
-Öğrenci ve velisinin konuşmaları
Haber-Kamera:  Hüsnü Ümit AVCI-Rahmi MEYVECİ/SİVAS