DHA YURT BÜLTENİ-10 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-10

1)BAKAN MEHMET CAHİT TURHAN'DAN YHT MÜJDESİKocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "118 kilometrelik Gebze-Sabiha Gökçen Havalimanı-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı arasında yapılacak YHT hattı kısmında...

19.06.2019 14:57

1)BAKAN MEHMET CAHİT TURHAN'DAN YHT MÜJDESİ

Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "118 kilometrelik Gebze- Sabiha Gökçen Havalimanı- Yavuz Sultan Selim Köprüsü- İstanbul Havalimanı arasında yapılacak YHT hattı kısmında etüt-proje çalışmalarını tamamladık. Bütçe imkanları dahilinde yapım ihalesine çıkmayı planlıyoruz" dedi.
Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan ile birlikte Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve Kocaeli Sanayi Odası Meclis Üyeleri katıldı. Gebze'den başlayarak Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanını Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile birbirine bağlayacak olan Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü- Halkalı arasında YHT hattının çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, "İnşallah Kocaeli için kritik önemdeki demiryolu projesini de hayata geçireceğiz. O da Gebze-Sabiha Gökçen-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Hızlı Demiryolu projesi. Bu hat İpek Demiryolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını oluşturan en önemli halkalarından birini teşkil edecektir. Bu kapsamda 118 kilometrelik Gebze-Sabiha Gökçen Havalimanı-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı kısmında etüt-proje çalışmalarını tamamladık. Bütçe imkanları dahilinde yapım ihalesine çıkmayı planlıyoruz. Ayrıca 22 kilometrelik İstanbul Havalimanı - Çatalca kısmında yer teslimi yaparak proje çalışmalarına başladık. 1/25.000 ölçekli çalışmalar onaylanmış olup, 1/5.000 ölçekli proje çalışmalarına devam edilmektedir" dedi.
"ÖNEMLİ GELİŞMELERİN YAŞANDIĞI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"
Dünya'da ve bölgemizde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyleyen Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "Sizlerin de farkında olduğu üzere ülkemizde, bölgemizde ve dünyada çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Stratejistler, dünyanın, ikinci cihan harbinden bu yana en derin krizini yaşadığı noktasında görüş bildiriyorlar. Kimileri tüm bu yaşananları, farklı bir dünya savaşı olarak da tanımlıyor. Bazı düşünürlere kalırsa, siyasal ve iktisadi krizden önce, insanlık krizi yaşanıyor ve bu buhran, hemen her şeyi olumsuz yönde tetikliyor. Bunları şunun için anlatıyorum. İster siyasetle uğraşalım, ister sanayici olalım, ister hizmet üreten olalım, isterse evinde oturan bir kimse olalım. Bu yaşananları görmezden gelerek, hiçbir işi sağlıklı yapamayız. Elbette bana ne, "Ben işime bakarım, üretimimi yaparım" gerisi beni ilgilendirmez diyen de çıkabilir. Bunu saygıyla karşılarım ancak ürettiğiyle kalır, iki arpa boyu yol alamaz. Oysa bu ülkenin iki arpa boyu yol gideceklere değil, maraton koşucularına ihtiyacı var. Bunun da yolu, ne iş yaparsak yapalım, dünyada olup biteni iyi okumaktan geçmektedir" dedi.
"DOĞAL LOJİSTİK MERKEZİ KONUMUNDAYIZ"
Türkiye'nin dünyanın lojistik merkezi konumunda olduğunu söyleyen Bakan Turhan, "Bakın İkinci Dünya Savaşı 1945 yılında bitti. Savaşın bitmesiyle dünyanın siyasi ve ticari olarak yeniden şekillendirildiğini görüyoruz. Şayet o yıllarda, biz, birilerinin hazır pazarı olmayı tercih etmek yerine, kendi öz kaynaklarımızla, insan gücümüzle üretmeyi tercih etmiş olsaydık, yani yerli ve milli üretim yapsaydık, sanayi bacalarımızı tüttürseydik, ulaşım altyapımızı güçlendirseydik, bugün çok daha farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Hayal mi? Elbette değil. Çünkü öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, üç kıtanın kesiştiği noktada, önemli ticaret koridorları üzerinde bulunmamız hasebiyle adeta doğal lojistik merkezi konumundayız. Sadece doğu ile batı arasında değil, kuzey ile güney arasında da küresel ölçekte lojistik üs konumundayız. Deniz yolu mu dersiniz, kara yolu, hava yolu, demir yolu, hepsi mümkün. Bundan büyük bir kıymet olabilir mi?" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
----------------------
Toplantıdan görüntü
Bakan Turhan'ın konuşması
Detay

HABER-KAMERA: Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),

==================================================

2)AK  PARTİLİ MECLİS ÜYESİ İLE YEĞENİ TOPRAĞA VERİLDİ

ERZURUM'un Karayazı ilçesinde, arazide terkedilmiş araç içerisinde cesetlerin AK Parti Belediye Meclis Üyesi Savcı Küçük (63) ile yeğeni Ahmet Küçük (30) yakınlarının gözyaşları içinde toprağa verildi. Olay, dün sabah saatlerinde Karayazı ilçesine bağlı Turnagöl ile Anıtlı mahalleri arasındaki bir arazide meydana geldi. İddiaya göre, arazide terk edilmiş araç içerisinde iki kişinin hareketsiz durduğunu görenler, durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ve jandarma ekiplerinin yaptığı kontrolde 2 kişinin başlarından silahla vurulmuş cansız bedeniyle karşılaştı. Jandarmanın yaptığı araştırma sonucunda cesetlerin Turnagöl Mahallesi eski Muhtarı ve halen AK Parti Belediye Meclis Üyesi olan 6 çocuk babası Savcı Küçük ile yeğeni Ahmet Küçük'e olduğu tespit edildi. Savcı ve jandarmanın olay yerindeki incelemesinin ardından iki kişinin cansız bedenleri otopsi yapılmak üzere Erzurum Adli Tıp Kurum'na gönderildi. Bugün sabah saatlerinde Adli Tıp'tan yakınlarına teslim edilen Savcı Küçük ile yeğeni iki çocuk babası Ahmet Küçük Karayazı ilçesi Turnagöl Mahallesi'ne götürülerek gözyaşları içinde defnedildi. Cenaze namazına Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, AK Parti Erzurum İl Teşkilatı yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.
Olayla ilgili Karayazı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
---------------
-AK Partili meclis üyesi ve yeğeninin toprağa verilmesi
-Mezar başında dua edilmesi
-Taziyeye katılanlardan görüntü

Haber-Kamera: ERZURUM,
(Süre: 1,21 Boyut: 153 MB

================================================

3)MEZUNİYET TÖRENİ YAPILACAKTI, ELEKTRİK ÇARPARAK HAYATINI KAYBETTİ

İZMİR'in Urla ilçesinde, bugün mezuniyet törenleri yapılması planlanan Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuar Opera bölümü öğrencilerinden 26 yaşındaki Mert Motör, bir öğretmenlerinin evinde düzenlenen mezuniyet partisi sırasında, yan taraftaki eve kaçan voleybol topunu almak için korkuluklara çıktı. Korkuluklara temas eden Motör, aydınlatma aksamındaki elektrik kaçağı nedeniyle akıma kapılarak hayatını kaybetti.
Olay, dün (salı) akşamı saat 21.00 sıralarında Bademler Mahallesi'ndeki bir evin bahçesinde meydana geldi. Dokuz Eylül Bölümü Konservatuar'ında Opera okuyan ve bugün mezuniyet törenleri yapılması planlanan son sınıf öğrencileri, fakültedeki hocalarından birinin mezuniyet partisine katıldı. Havuza girip eğlenen gençlerden, aralarında Mert Motör'ün de olduğu bir grup, voleybol oynamaya başladı. Bir süre sonra Mert Motör, yandaki evin bahçesine kaçan topu almak için korkuluklara çıktı. Demir korkuluklara temas eden Motör, elektrik aksamındaki kaçak nedeniyle akıma kapıldı. İlk başta arkadaşlarının şaka yaptığını düşündükleri Motör, şalterlerin indirilmesiyle akımdan kurtulabildi. Durumun bildirilmesi üzerine gelen sağlık ekiplerince, ambulansla Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yolda hayatını kaybeden Motör, doktorların müdahalesine rağmen hayata döndürülemedi. Talihsiz gencin cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Baba Mustafa Motör de, cenaze işlemleri için geldiği adli tıpa gözyaşı döktü. Yakınları, Mert Motör'ün yakın zamanda hem eğitim hem de iş nedeniyle yurt dışına çıkma planının olduğunu söyledi.
Öte yandan, bugün yapılması planlanan mezuniyet töreninin iptal edildiği, Mert Motör için yarın öğle namazının ardından uğurlama töreni yapılmasının planladığı bildirildi.

Görüntü Dökümü
---------------
Adli tıptan görüntü
Yakınlarından görüntü
Mert Motör'ün fotoğrafı
( Haber: Davut CAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

==================================================

4)OĞLUNU BIÇAKLAYARAK ÖLDÜREN BABA, ADLİYEDE

KARABÜK'te,  bilgisayar başında fazla zaman geçirdiği iddiasıyla tartıştığı oğlu Emirhan Gün'ü (26) bıçaklayarak öldüren Ali Gün (60), adliyeye sevk edildi. Ali Gün'ün yüzünü kapatmaya çalışarak, ağladığı görüldü. Olay, dün akşam saatlerinde Fevzi Çakmak Mahallesi Yahya Kemal Sokak'ta meydana geldi. İşçi emeklisi Ali Gün, iddiaya göre üniversite mezunu oğlu Emirhan Gün ile bilgisayar başında fazla zaman geçirdiği için tartıştı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Baba Ali Gün mutfaktan eline geçirdiği bıçakla oğlu Emirhan'a saldırdı. Vücuduna 2 bıçak darbesi alan Emirhan Gün, kanlar içinde sokağa çıkarak yardım istedi. Ağır yaralanan Emirhan Gün, komşuların haber vermesiyle olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gün, burada doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri, evin komşusu Seher K.'nın ifadesine başvurdu. Seher K. ifadesinde, "Emirhan'ı sokakta gördüm. 'Yengem beni kurtar' diyerek bağırıyordu. Ambulansa haber verdik' 'dedi. Emirhan Gün'ün 3 ay sonra askere gideceği öğrenildi.
Olay yerinde gözaltına alınan Ali Gün,emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Gazetecilerin 'Pişman mısın?' sorusunu yanıtsız bırakan babanın, yüzünü eliyle kapatmaya çalışıp, ağladığı görüldü.

Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Ali Gün ağlaması adliyeye sevk edilmesi
-Olay yerinde polisin incelemesi

Bülent DİKTEPE/KARABÜK,-

=================================================
5)İŞ YERİNDE, İLÇEDE ÖLENLERİN LARINI ARŞİVLİYOR

KAYSERİ'nin Sarıoğlan ilçesinde emlak işi yapan Mehmet Atabaş (60), ilçede ölenlerin fotoğraflarını iş yerinin duvarlarına asıyor. Atabaş, "Geçmişimizi unutmamak adına böyle bir arşivin olması gerektiğini düşündüm. Buraya gelen insanlar geçmişi hatırlıyor ve bu insanlarımızı rahmetle anıyor" dedi. İlçede Şenyurt Mahallesinde 15 yıldır emlakçılık yapan evli ve 5 çocuk babası Mehmet Atabaş, ilçede ölen vatandaşların fotoğraflarını iş yerinin duvarlarına asıyor. Atabaş'ın emlak ofisinde, aralarında müşterilerinin de bulunduğu 400'e yakın ilçe sakininin fotoğrafı bulunuyor. Atabaş, fotoğraf arşivini oluşturmaya 1986 yılında başladığını söyledi. O yıl Sarıoğlan Esnafspor Kulübü'nü kurduklarını belirten Atabaş, "Fotoğraf arşivimi, futbolcuların fotoğrafları ile oluşturmaya başladım. Sonrasında cumhuriyet dönemimizden bugüne kadar hayatını kaybeden devlet büyüklerimizin fotoğraflarını temin ettim. Ülkemize hizmet etmiş insanları arşivlendirmek istedim. Diğer taraftan da Sarıoğlan ilçemizde rahmetli olmuş ecdadımızı rahmetle anmak amacıyla böyle bir arşiv oluşturdum. Sonra bu fotoğrafları iş yerimin duvarlarına astım. Buraya gelecek çocuklarımıza, insanlarımıza bir hatıra olsun istedim" dedi.
Geçmişte yaşayan insanların hatırlanması gerektiğini kaydeden Atabaş, "Geçmişimizi unutmamak adıyla böyle bir arşivin olması gerektiğini düşündüm. Buraya gelen insanlar geçmişi hatırlıyor ve bu insanlarımızı rahmetle anıyor. Geçmişte yaşananlar, insanın gözünde canlanıyor. Bu da bizi memnun ediyor. Yaklaşık 400 kişinin bulunduğu bir fotoğraf arşivi var" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
-İşyerinden görüntü
-Mehmet Atabaş'ın konuşması
-Çerçeveletilip asılan fotoğraflar
-Genel detay

Süre: 3.36-204 MB

Haber-Kamera: Özer KAYA/KAYSERİ,DHA

==================================================

6)İSKORPİT BALIĞI 45 LİRAYA SATILIYOR

SİNOP'ta denizlerde av sezonun sona ermesinin ardından tezgahlarda kültür balıkları satılmaya başladı. En çok tercih edilen İskorpit balığı 45 liradan alıcı buluyor.
Karadeniz'de av sezonunun sona ermesinin ardından tezgahlarda kültür balıkları satılmaya başlandı. Balıkçı tezgahlarında en çok satışı yapılan balık ise halk dilinde çarpan olarak bilinen iskorpit balığı oluyor. Bolluğu yaşanan İskorpit balığı 45 liraya satılıyor.
Sinop'ta balıkçılık yapan Mert Kanal, iskorpit balığını temizlemenin zor olduğunu belirterek "Çünkü bütün dikenleri zehirlidir. Sırt dikenleri, sağındaki solundaki iğneler zehirlidir. Keserken biraz dikkat etmekte fayda var. İsterseniz bunu şiş yapın, çorba yapın, tavada kızartın, buğulama yapabilirsiniz. Tavada çeşitli sebzelerle hazırlayabilirsiniz. Her şey olur. Neticede bu kılçıksız bir et, bir deniz ürünüö dedi.
İskorpit balığının derisi soyulmuş şekilde tarttıklarını belirten balıkçı Kanal, "Ama isteğe bağlı, bunu fileto yapıp kılçığını aldığımız zaman 700 gram civarı kalıyor. Yani bir kilo kılçıksız istediğinde vatandaş 700 gram alıyor. Fiyatı ise 45 liraö diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
Balık tezgahı Detay
Çarpan balığı temizliği detay
Sinoplu balıkçı Mert Kanal Açıklamaları
Balık tezgahı Detay
Sinoplu balıkçı Mert Kanal Açıklamaları
Çarpan balığı temizliği detay
Sinoplu balıkçı Mert Kanal Açıklamaları
Çarpan balığı temizliği detay
(SÜRE: 03: 35 Dk) (BOYUT: 402 MB)

HABER KAMERA:  ESRA AKSU/SİNOP,

==================================================

7)KİLOSU 1 LİRADAN SATILAN DOMATESTEN KASA KASA ALDILAR

MARDİN'in Derik ilçesinde Mehmet Nuri Sakin'in, mahalle arasında kilosunu 1 liraya sattığı bir kamyonet dolusu domates, kısa sürede tükendi. Mersin'den Mardin'in Derik ilçesine kamyonetle domates getiren Mehmet Nuri Sakin, kilosunu 1 liraya satışa sundu. Sakin'in 15 kiloluk kasaları 15 liradan satışa sunduğu domatesler, kısa sürede tükendi. Mehmet Nuri Sakin, "Vatandaşlar ucuz domates alabilsinler diye satıyoruz. Pazarda 2-3 liraya satılan domatesleri 1 liraya veriyoruz. Mersin'den her hafta ortalama 2 ton domates getiriyoruz. Satışa sunduğumuz domatesler kısa sürede tükeniyor. İlçe halkının ilgisi bizi memnun ediyor" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------
Domates satışı
- Sakin'in konuşması
Domatesler
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/ DERİK (Mardin),
GÖRÜNTÜ BOYUTU 246 MB

==================================================

8)20 KİLOMETRE YOL KATEDİLEREK TOPLANAN MANTAR 70 LİRADAN SATILIYOR

BİNGÖL'ün Karlıova ilçesinde yaşayanlar, dağlarda yetişen 'kınkor' mantarını 20 kilometre yol katederek toplayıp, kilogramını 70 TL'den satıyor.
Karlıova ilçesindeki dağların yüksek kesimlerinde yetişen mantar, tezgahlardaki yerini aldı.
Yöre halkı, 'Kınkor' diye isimlendirilen mantarı toplamak için 20 kilometre yol katediyor. 2 bin 500 rakımlı Bingöl Dağı'nda yetişen mantarı toplayıp, ilçe merkezinde kilogramını 70 TL'den satışa sunuyor.
ZORLU YOLCULUK SABAHIN İLK IŞIKLARINDA BAŞLIYOR
Birçok ailenin geçim kaynağı haline gelen 'Kınkor', dağların dik tepelerinde ve sarp geçitlerde yetişiyor. Sabahın ilk ışıklarında yola çıkanlar, gün boyu 6-7 kilogram mantar toplayabiliyor.
Günde 100 kilograma yakın mantar sattığını söyleyen Tekin Bingöl, mantarının büyük zorluklarla toplandığından dolayı fiyatının yüksek olduğunu belirtti. Yöre halkının topladığı mantarları satın alıp, sattığını anlatan Bingöl, "Kınkor mantarı geçim kaynağımız. Her yıl bahar aylarının gelmesiyle birlikte, yaklaşık bir aylık sürede bu mantarlar toplanıyor. Toplanması çok zor. Yaklaşık 20 kilometre yol yürüyerek,  mantarları topluyoruz. Kınkor mantarı, tadı güzel olduğu için, kuzu etinden lezzetli olduğu için, ilçe dışından da büyük ilgi görüyor" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------
Köylülerin dağda mantar araması
İlçe merkezinde mantarların satışı
Genel ve detay görüntüler
Haber: Serkan BİNGÖL-Kamera: KARLIOVA(Bingöl),

==================================================

9)SİİRT'TE İLK LAVANTA HASADI

SİİRT Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrenciler tarafından ekilen lavantanın hasadı yapıldı.
Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkiler Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri kentte ilk kez lavanta ekimi yaptı. Üniversitenin kampüsündeki Kezer Yerleşkesi'nde 2 dönümlük alanda ilk kez ekilen lavantanın yanı sıra kekik, biber, dağ çayı ve çöven bitkisi de ekildi. Ekilen ürünlerin hasadı dün Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Tarım ve Orman İl Müdürü Ergün Demirhan, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılımıyla yapıldı.
Lavantanın Türkiye'de çok pahalı bir bitki olduğunu anlatan Rektör Prof. Dr. Murat Erman, Siirt'te lavanta ekimini yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Rektör Erman, "Öğrenci ve öğretim üyelerimiz Siirt'te ve hatta bölgede daha önce hiç yetiştirilmeyen lavanta bitkisini yetiştirdiler. Bugün de verimini alıyorlar. 2 dönüm arazide lavantanın yanı sıra kekik, biber, adaçayı, dağ çayı, çöven gibi bitkiler ekilip, ilk hasadı alındı. Bu büyük bir başarıdır ve bunun devam gelecektir. Özellikle lavanta bitkisi ülkemizde oldukça pahalı olan bir bitkidir. Siirt'te piyasasını oluşturmak istiyoruz" dedi.
Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Doğan Arslan, lavanta üretiminin Siirt genelinde artması halinde kentte fabrika kurulabileceğini söyledi. 4 aydan beri lavanta ekimini takip ettiğini anlatan Arslan, "Lavantaya dünyada artan bir talep var. 10-15 yıl öncesine kadar tıbbi bitki talebi pazarı 30-40 milyar dolarken, şu anda 110 milyar doları geçti" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
Siirt Üniversitesi Kezer Yerleşkesinden görüntü
Tarladan bulunan bitkilerinin görüntüsü
Bitkilerin başından açıklama yapılması
Lavanta bitkisinin tanıtımı
Öğretim üyelerinden bitki ile açıklama alınması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Yücel DURAK/SİİRT,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 311 MB

==================================================

10)15 KİŞİYLE BAŞLADIĞI İŞTE SİPARİŞLERE YETİŞEMİYOR

NEVŞEHİR'in Avanos ilçesinden 4 yaşında ailesiyle Almanya'ya göç edip, çömlek işinde çalışan Fatma Parmaksız (49), 18 yıl önce memleketine dönüş yaparak, çömlek fabrikası kurdu. 15 kişiyle işe başlayan Parmaksız, şimdi 60 kişiye istihdam sağladığı fabrikada çömlekten yapılan mutfak eşyalarını 12 ülkeye ihraç ediyor.
Avanos'ta yaşayan Fatma Parmaksız, 4 yaşında ailesiyle birlikte Almanya'ya göç etti. Fatma Parmaksız, 1992 yılında kendisi gibi gurbetçi olan Muhammet Parmaksız ile evlendi. Çift, Almanya'da küçük bir atölye kurarak çömlek işi yapmaya başladı. Çömlek işini seven ve başarılı olan Fatma Parmaksız, bu işi memleketleri Nevşehir'in Avanos ilçesinde yapmaya karar verdi. Eşiyle 2001 yılında kesin dönüş yapan 4 çocuk annesi Parmaksız, aynı yıl çömlek fabrikası kurdu. Parmaksız, 15 kişiyle başladığı işte çömlekten mutfak eşyaları üreterek, yurtiçi ve yurtdışına gönderiyor. Gelen talepleri karşılamakta zorluk çeken Parmaksız, fabrikada işçi sayısını 60'a çıkardı.
'12 ÜLKEYE İHRACATIMIZ VAR'
Fatma Parmaksız, işin başında kendisi olduğunu, eşinin kendisine dışarıdan destek olduğunu söyledi. Parmaksız, tamamen mutfak ürünleri ürettiklerini, Avrupa ve Arap ülkelerine ihraç ettiklerini belirtti. Türkiye'de kurumsal şirketlerle de çalıştıklarını kaydeden Parmaksız, şöyle konuştu:
"Yurt dışında tamamen 'aracı' dediğimiz toptancılara veriyoruz. 12 ülkeye ihracatımız var. Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa, Japonya, Irak, İran, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devleleri, Kuveyt ve İtalya'ya gönderiyoruz. Bunun yanında yurt içinde birçok yere ürün gönderiyoruz. Tamamen doğal olduğu için insanlar yoğun ilgi gösteriyor. Sürekli eleman alımımız var. Örnek, geçen ay 4 kişi daha aldık. Bizde sezon olmadığı için 12 ay çalışıyoruz. Güveç ve porsiyonluk, çerezlik ve yoğurtluk dediğimiz 250 gramlık çanaklardan yapıyoruz. İşlerimizde aşırı bir yoğunluk var. Siparişlere yetişemiyoruz. Yurt içi ve yurt dışından aşırı bir talep var. İleride yine personel almayı düşünüyoruz. Satışlardan gayet memnunuz."

Görüntü Dökümü
---------------
-Fatma Parmaksız ile röportaj
-Çömlek üretiminden görüntü
-Fatma Parmaksız'ın ürünleri incelemesi
-Genel detay

Süre: 5.26-656 MB

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,DHA

==================================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement