1)DÜŞEN UÇAĞIN ENKAZINI KALDIRMA HAZIRLIKLARI BAŞLADI
ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi Yukarı Kaşıkara Köyü'nün dağlık mevkiinde düşen ve üç askeri personelin şehit olduğu CASA tipi askeri nakliye uçağının enkazını kaldırma çalışmalarına başladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Eskişehir 1'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan planlı uçuş eğitimi maksadıyla içinde iki pilot ve bir teknisyenle kalkış yapan CN-235 CASA tipi askeri nakliye uçağı, dün öğle saatledinde Eğirdir Gölü'nün kuzeyinde Yalvaç İlçesi'ne bağlı Yukarıkaşıkara Köyü'nün Gölcük boğazı mevkiindeki dağlık alanda düştü. Kazada Hava Pilot Binbaşı Ümit Karamustafa, Hava Pilot Yüzbaşı Ali Şahin Odabaşı ve Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Kadir Arlı şehit oldu. Üç şehidin cenazesi dün akşam saatlerinde Yalvaç Devlet Hastanesi'nden alınarak helikopterle Eskişehir'e gönderildi.
Kaza mahallinde ise Yukarıkaşıkara Köyü'nden itibaren jandarma tarafından önlem alınarak, enkazın bulunduğu bölgeye giden yol kapatıldı. Sadece enkaz kaldırma ve dağlık alandaki yolun düzenlenmesi için kullanılan ağır iş makineleri ile askeri yetkililerin geçişine izin veriliyor. Askeri personelin bölgedeki bekleyişi ise sabaha kadar devam etti. Kazanın hemen ardından kaza kırım ekibinin yönlendirildiği enkaz alanında kara kutu arama çalışmalarıyla birlikte teknik incelemeler de sürdürüldü.
Havanın soğuk ve yağmurlu olduğu bölgede, enkaz kaldırma çalışmalarının birkaç gün sürebileceği üzerinde duruluyor. Yetkililerin ve görgü tanığı köylülerin ifadelerine göre yoğun sis nedeniyle yaşandığı düşünülen kazanın nedeni, kara kutunun incelenmesinin ardından netleşecek.
Görgü tanığı köylülerden İsmail Pınar, dün saat 14.00 civarı uçağın düştüğünün söylendiğini belirterek, "Bizim köyümüzün halkı böyle şeylere çok duyarlıdır, traktörler ve patpatlarla aramaya çıktık ama hudut geniş olduğu için kimi Kırkbaş, kimi Hodulluca'da, kimi Koru'da dedi. Biz dağıldık, ulaşım çok zor. Biz vardığımızda uçak ve helikopter oradaydı. Biz Yalvaç jandarmasıyla birlikte gittik, enkaza varmış olduk. Helikopter vardı ve bizi fazla yaklaştırmadılar. Uçağın iki parça olduğunu gördük. Ondan sonra da bizi sokmadılar. Arazi çok çamur olduğu için bizi sokmadılar" dedi.
Uçağı düşmeden önce havada gördüklerini de anlatan İsmail Pınar, "Kahvelerde sigara yasak olduğu için kahvenin dışındaydık, Eğirdir tarafından uçağın gelip Kapangediği dediğimiz köyün doğu tarafında çok yakından gittiğini gördük. Dışarıda sigara içiyorduk. Ama ortalık çok sis. Sis bir ilerliyor bir çıkıyor, ondan da pek neyin ne olduğunu bilemedik. Ondan sonra da uçağın düştüğü söylendi ve helikopterlerin havada döndüğünü gördük. Yukarıkaşıkara ve Kırkbaş tarafında uçağın düştüğü söylendi ve biz de elbirliğiyle aramaya çıktık. Önce hududu biliyor olsaydık köylümüzün hepsi çoban, kimi Hodulluca'nın güneyinde kimi Koru'da dedi, buraları ararken tabi biz varmadan helikopter varmış" diye konuştu.
Görüntü dökümü
----------------------------
-Orman ve jandarma aracının görüntüsü
-RÖP: İsmail Pınar ( Olayı gören vatandaş )
-İş makinasının görüntüsü
-Dağlık bölgenin görüntüsü
(Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
314 MB -02.52
================================================================
HAVALİMANI UÇUŞ TRAFİĞİNE KAPATILDI, UÇAK İÇİN KURTARMA OPERASYONU BAŞLADI (EK)
2)100 KİŞİLİK EKİP GÖREV ALDI
Trabzon Havalimanı'na indikten sonra pistten çıkan uçak için saat 04: 00 sıralarında kurtarma operasyonu başladı. Trabzon Havalimanının uçuşlara kapatılması ile birlikte Ankara Esenboğa ve Samsun Havalimanı'ndan getirilen 500 ve 350 tonluk 2 vinç uçağın bulunduğu alana yanaştı. Devlet Hava Meydanları İdaresi (DHMİ) bünyesinde oluşturulan kriz merkezi tarafından yönetilen kurtarma operasyonunda Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele Birimi ile AFAD, UMKE, Sahil Güvenlik, sağlık, itfaiye ve belediyeden oluşan 100 kişilik ekip görev aldı. Polisinde çevrede güvenlik önlemi aldığı kurtarma çalışmalarını vatandaşlarda çevreden ilgiyle izledi. VİNÇLER KURULDU
Operasyon, uçağın bulunduğu alanda sağlamlaştırılan zemine yanaştırılan 2 ağır tonajlı vincin kurulumu ile başladı. Görevliler uçağı kanat hizasından halatla bağladı. Uçağın gövdesinde hasar oluşmaması için halatla gövde arasına süngerler yerleştirildi. Uçak ön ve arka taraftan bağlanacak ilave halatlarla dengede tutularak piste çekilmesi planlanıyor. Piste çekilecek uçağın yakıtı boşaltılarak hangara çekilecek. Burada yolcuların bagaj ve kabinde kalan kişilsel eyşaları indirilecek.
DENİZDEN GÖRÜNTÜLENDİ
Trabzon Havalimanı'nda süren uçak kurtarma çalışmaları DHA ekibi tarafından denizden görüntülendi. Sahil Güvenlik botunun denizden eşlik ettiği çalışma sırasında görevliler uçağın ön tarafına kadar inerek operasyonu yönettiği görüldü.
Görüntü Dökümü
---------------------
Uçağın denizden çekilen kurtarma görüntüleri
Uçağın yakın plan kurtarma detayları
Haber-Kamera: TRABZON-DHA
================================================
3)'CONO OPERASYONU'NDA GÖZALTINA ALINAN 29'U KADIN 42 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
ADANA'da uyuşturucu, fuhuş, gasp ve yağma suçlarına karışan 'Cono Aşireti'ne yönelik 1000 polisin katılımıyla düzenlenen hava destekli operasyonda, gözaltına alınan 29'u kadın 42 kişi adliyeye sevk edildi. Kent genelinde son dönemlerde artan 'Aşk Vaadiyle' dolandırıcılık olaylarının artması üzerine, Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan talimatla 'Cono Aşireti' olarak bilenen kişilere 12 Ocak'ta 1000 polisle şafak baskını düzenledi. Önceden belirlenen 39 eve 17 zırhlı araç, 2 detektör köpeği ile yapılan eş zamanla operasyona 1 helikopter ve 2 drone da havadan destek verdi. Adana İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız'ın bizzat yönettiği şafaktaki baskında gözaltına alınan aşiret mensuplarının evine giren polisler, evlerde arama yaptı. Ekipler, 'Aşk Vaadiyle' dolandırıcılıktan elde edilen 150 bin lira para, 50 bin lira değerinde altın ve satışa hazır esrar ele geçirdi.
Aramalarda, bir evin oturma odasında bulunan vitrin görünümlü dolap bulundu. Bir kişinin ayakta duracağı kadar genişlikte olan gizli bölmenin kapısı açıldığında içinden 1 kadın çıktı. Vitrin görünümlü dolabın kapağındaki gizli kilit sistemi olduğu, kapağın açıldığında bir kişinin saklanacağı gizli bir bölmenin bulunduğu belirtildi. Evde detaylı arama yapan polis, yastık ve kasa içerisinde yüklü miktarda para, ruhsatsız tabanca ve 3 av tüfeği de buldu.
Polisin teknik takibine yakalanmamak için şifreli kelimelerle Cono Dili geliştirdiği de belirlenen şüpheliler ifadelerinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Çevik Kuvvet polislerinin de eşlik ettiği şüpheli kadınların kucağındaki küçük çocukları dikkat çekti. Şüpheliler, görüntü alan gazetecilere de hakaret etti.
Görüntü Dökümü
------------------------
Adana Emniyet Müdürlüğü tabelası
Zanlıların emniyet binasından çıkarılması
Otobüse bindirilmeleri
Emniyet tabelası ve otobüsten pan görüntü
*ARŞİV*
Operasyonun helikopter ve DRONE görüntüsü
Polislerin eve baskın yapması
Evde arama yapılması
Aramada ele geçirilen malzemeler
Evdeki gizli bölmenin görüntüsü
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK-Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
04'45"- 290 MB
===================================================
4)UYUŞTURUCUDAN GÖZALTINA ALINDI, KUCAĞINDAKİ 7 AYLIK BEBEĞİYLE HASTANEYE GELDİ
Konya merkezli 4 ilde sokak satıcılarına yönelik yapılan uyuşturucu operasyonunda 29 kişi gözaltına alındı. Eşiyle birlikte gözaltına alınan 22 yaşındaki Kader G. ise kucağında 7 aylık bebeğiyle sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye geldi.
Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi Ekipleri, sokaklarda uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen şüpheliler hakkında çalışma başlattı. Yapılan çalışmanın ardından bugün sabah saatlerinde yaklaşık 150 polis eşliğinde Konya merkezli İstanbul, Manisa ve Karaman'da daha önce belirlenen 37 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi.
UYUŞTURUCUYU ÇOCUK BEZİNE SARMIŞ
29 kişinin gözaltına alındığı operasyonda 'Ares' ve 'Oskar' adlı eğitimli köpeklerle yapılan aramada, satışa hazır paketler halinde esrar, eroin ve çok sayıda uyuşturucu hap ele geçirildi. Şüphelilerden Kaygusuz K.'nin evinde yapılan aramada ise çocuk bezine sarılmış 200 gram eroin bulundu.
KUCAĞINDA BEBEKLE HASTANEYE GELDİ
Merkez Karatay ilçesi Çimenlik Mahallesi'nde bir eve yapılan baskında ise Onur A. (22), dini nikahla birlikte yaşadığı Kader G. ile birlikte gözaltına alındı. Çiftin evinde yapılan aramada ise yastıkların arasına gizlenmiş esrar ele geçirildi. Kader G.'nin sağlık kontrolüne 7 aylık erkek bebeğiyle gelmesi dikkat çekti.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Köpekle evde yapılan arama
Uyuşturucunun bulunması
Evlerde yapılan arama
Kadın ve eşinin sağlık kontrolüne getirilmesi
Diğer şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
(Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=================================================================
5)I SİLMEYEN ZABITA MEMURUNUN BURNUNU KIRDI
İzmit, tramvay yoluna aracını park eden sürücü, ceza kesmek için aracının fotoğrafını çeken zabıta memurundan fotoğrafı silmesini isteyerek, darp etti. Burnu kırılan zabıta memuru Murat Fidan, kendisini darp edenler hakkında sikayetçi oldu.
Olay, İzmit Şahabettin Bilgisu Caddesi'nde meydana geldi. Otogar istikametinden gelen tramvay Fevziye durağına doğru ilerlerken tramvay yoluna park edilen bir araç nedeniyle tramvay durmak zorunda kaldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nde zabıta memuru olarak görev yapan Murat Fidan, ceza kesmek için tramvay yolundaki aracın fotoğraflarını çekti. Yaklaşık 2 dakika sonra hafif ticari araç sahibi tramvay yolundan aracını çekince tramvay yoluna devam etti. Bu arada araç sahibi Tunç Ş. ve yanındaki arkadaşı zabıta memurunun çektiği fotoğrafı silmelerini istedi. Tunç Ş ve arkadaşı, fotoğrafı silmeyeceğini söylemesi üzerine zabıta memuru Murat Fidan'ı darp etti. Esnaf ve vatandaşlar araya girerek zabıta memurunu darp edenleri güçlükle engelledi. Burnu kırılan zabıta memuru Kocaeli Devlet Hastanesi'ne giderek tedavi oldu. Zabıta memuru Murat Fidan'a 7 günlük rapor verildi.
Hatalı park yapan araç sürücüsü tarafından darp edildiğini söyleyen zabıta memuru Murat Fidan, "Görev yerim olarak Şahabettin Bilgisu Caddesi, tramvay yolu üzerinde park eden araçları uyarmak ve ceza yazmakla görevliyim. Tramvay yoluna park etmiş bir araç sürücüsü, tramvayın geçişini engellediğinden dolayı görev icabı olarak fotoğraf çektim. O sırada tramvay geçemediği için korna çalıyordu. Orada fotoğrafı çektikten 1-2 dakika sonra araç sürücüsü yanında başka bir kişiyle birlikte geldi. Aracını oradan aldı ve tramvayın geçişi sağlandı. Aracı tramvay yolunun yan tarafında koyduktan sonra araçtan indiler. Benden fotoğrafı silmemi istediler. Ben de, park yasağını ihlal ederek tramvayı durdurduklarını, bu yüzden fotoğrafı silemeyeceğimi söyledim. Benim bu lafımdan sonra bir anda parladılar. Hakaret ve küfür ederek üzerime geldiler. İttiler beni. Ben de o arada Zabıta Haber Merkezi'ne ve polise haber vermelerini söyledim. Bu tartışmadan 2 dakika sonra bizim otomobil çekicisi kullanan zabıta arkadaşlarımız geldi. Arkadaşlar olayı anlamak için çekiciden indikleri sırada o şahıslar kendi araçlarından tekrar inerek bir anda saldırdılar. Tabii o arada oradaki esnaf arkadaşlar araya girdi. Ayırdılar bizi. O sırada tehdit, hakaret ve küfürler devam ediyordu. Olaydan hemen sonra şahıslar kaçtılar. Polis geldi. Birlikte hastaneye gittik. Oradan darp raporu aldık. Doktor burnumda kırıklar olduğunu söyledi. Şikayetçi oldum. Aynı günün akşamında bu şahıslar yakalandı ve ifadeleri alındı"
Görüntü dökümü
----------------------
-Darp edilen zabıta memuru Murat Fidan ile röp.
-Tramvay detayları
HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Dinçer AKBİR-İZMİT-DHA
=========================================================
6)ALKOLLÜ SÜRÜCÜNÜN NEDEN OLDUĞU KAZADA 8 KİŞİ YARALANDI
Karabük'te, kavşağa kontrolsüzce giren 1.03 promil alkollü olan sürücü idaresindeki otomobil ile başka bir otomobil çarpıştı. Kazada yaralanan 8 kişi tedavi altına alındı.
Kaza, gece saatlerinde Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Namal Kavşağı'nda meydana geldi. Onur Beyazıt yönetimindeki 06 HKT 56 plakalı otomobil, kavşaktan kontrolsüz çıkan Resul K. yönetimindeki 06 L 2984 plakalı otomobile yandan çarptı. Çarpışmanın etkisiyle takla atıp ters dönen otomobilde sürücü Resul K. ile aynı araçta bulunan Özgür Çiftçi ve Berkay Oluğ ile diğer otomobilin sürücüsü Onur Beyazıt, Vildan Arslan, Elif Sena Yılmaz, Gizem Sümüş ve Sümeyye Armağan yaralandı. 112 Acil ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından çevredeki hastanelere kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı.
Bu arada ters dönen otomobilden benzin ve gaz sızıntısına karşı itfaiye ekipleri su sıkarak önlem almaya çalıştı. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Takla atan otomobiln sürücüsü Resul K'nın kan testi sonuçlarına göre 1.03 promil alkollü olduğu belirlendi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü dökümü
---------------------
-Kaza yapan araçlar
-Araçların kaldırılması
-Yaralılardan birine ambulansta müdahale edilmesi
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
(02.20)(74 MB.)
=============================================================
7)PARMAĞINA SIKIŞAN YÜZÜĞÜ İTFAİYE ÇIKARDI
Adıyaman'ın Kahta ilçesinde 17 yaşındaki Osman Zengin'in parmağına sıkışan metal yüzük, itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı.
İlçeye bağlı Damlacık köyünde oturan Osman Zengin, sağ el yüzük parmağına metal yüzük taktı. Bir süre sonra yüzüğü çıkarmaya çalışan Zengin, başarılı olamayınca ailesinden yardım istedi. Yakınları tarafından Kahta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne götürülen Zengin'in parmağındaki yüzük burada da çıkarılamadı. Adıyaman Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne yönlendirilen Zengin'in parmağında sıkışan metal yüzük, ekiplerin yarım saatlik çalışmasıyla kesilerek çıkarıldı. Parmağı moraran genç, itfaiye erlerine teşekkür etti.
Görüntü dökümü
-----------------------
İtfaiye Müdürlüğü
Osman Zengin yüzüğün sıkışmasını anlatması
Yüzüğün iple çıkarılmaya çalışılması
İtfaiye ekipleri yüzüğü kesmesi
Yakınları
Genel ve detay görüntüler
(Haber: Mahir ALAN-Kamera: ADIYAMAN-DHA)
(70 MB)
==================================================================
8)3 YIL ÖNCE ENGELLİ OĞLU İÇİN VERDİĞİ MÜCADELEYİ ŞİMDİ KIZI İÇİN VERECEK
BİNGÖL'ün Yelesen Köyü'nde yaşayan Mahmut Bulğak, sırtında her gün okula götürüp getirdiği doğuştan bedensel engelli 11 yaşındaki oğlu Berat için 3 yıl önce verdiği mücadele sonunda, oğluna protez ayak takılmasını sağladı. Baba Bulğak, 2 yıl önce aynı şekilde fiziksel engelli doğan kızı Betül için aynı mücadeleyi vermeye başladı. Gündelik işlerde çalışan baba Bulğak, "Binde bir görülen ve ayakların ters halde ve kısa olması olarak bilinen Clubfoot hastalığı nedeniyle fiziksel engelli doğan oğlum şu an yürüyor. Bu kez 2 yaşındaki kızımın yürümesi için mücadele vereceğim" dedi.
Merkeze bağlı Yelesen köyünde yaşayan 41 yaşındaki Mahmut Bulğak'ın 3 çocuğundan ilki olan Berat, tıp dilinde Clubfoot denilen ve binde bir görülen eklem rahatsızlığı ile dünyaya geldi. İkinci çocuğu olan Serhat'ın herhangi bir rahatsızlığı bulunmazken, 3'üncü çocuğu olan Betül de, ağabeyi Berat gibi fiziksel engelli olarak dünyaya geldi. Fiziksel engelli oğlu Berat'ı 600 metre uzaklıktaki okuluna her gün sırtında götürüp, getiren baba Bulğak, ekonomik durumunun yetersiz olması nedeniyle oğlu için medya aracılığı ile 2015 yılında tekerlekli sandalye isteğinde bulununca oyuncu ve yapımcı Burak Sağyaşar, baba Mahmut Bulğak'a telefonla ulaşarak, İstanbul'dan aldığı bir akülü aracı kargo ile Berat'a göndermişti. Akülü aracını teslim alan minik Berat, büyük bir sevinç yaşarken, okuluna aracı ile gidip gelmeye başladı. İstanbul'da çeşitli hastanelerde geçirdiği ameliyatların ardından, ayağına protez bacak takılan Berat, artık yürümeye başlaması ailesini sevindirmişti. Baba Mahmut Bulğak'ın mücadelesi ile Berat artık yürürken, babanın hedefi şimdi Berat ile aynı fiziksel rahatsızlığı yaşayan kızı Betül'ü iyileştirmek.
Baba Bulğak, yapılan tedavilerin ardından, oğlu Berat'ın ayağında düzelmelerin olduğunu ve protez bacak ile yaşamını sürdürdüğünü belirterek, "Berat, daha önce yürüyemiyordu. Okula sırtımda götürüp getiriyordum. Yapılan haberlerin ardından akülü sandalye yardımı yaptılar. Daha sonra İstanbul'da ameliyatları yapıldı. 5-6 operasyon geçirdi. Şu an takılan protez bacak ile yürüyebiliyor. Bazen de, zorlandığı zamanlar akülü sandalyesini kullanıyor. Çok şükür bu duruma geldi. Bize yardım eden herkese çok teşekkür ediyoruz. Berat ilkokul 4'e kadar bu okulda okudu. Köyde ortaokul olmadığı için, şehir merkezine taşımalı eğitim olarak gidip geliyor. 5'inci sınıfa geçti. Serviste bir sıkıntı yaşıyoruz. Berat akülü aracıyla öğrenci servisine binemiyor. Servis içerisinde de sıkıntı yaşıyoruz. Oğlumun rahat bir şekilde eğitim görmesini istiyorum. Çok şükür bu günlere kadar geldik, inşallah daha iyi olacak. Doktorlar, Berat'ın ömür boyu protez bacağa mahkum olacağını söylediler. Ameliyatlarla ancak bu kadar düzeltme yapıldı. Bir ayağı diğerinden kısa olduğu ve ters olduğu için, bundan sonraki yaşamında protez ile yürüyebilecek" dedi.
"BETÜL'ÜN KALBİNDE DELİK OLDUĞU İÇİN AMELİYET EDEMİYORLAR"
Oğlu Berat'ı yardımlar sayesinde İstanbul'da tedavisinin yapıldığını anlatan baba Bulğak, kızı Betül için de yardım beklediğini belirterek, "Berat'ın 2 yaşındaki kardeşi Betül de tıpkı Berat gibi fiziksel engelli doğdu. Betül iki bacağı da engelli olarak dünyaya geldi. Elazığ ve Malatya'ya kadar götürdük. Betül'ün kalbinde de delik varmış. Kalbindeki delik nedeniyle, bacağından ameliyat edemeyeceklerini söylediler. İlk olarak kalbinden, sonra bacaklarından ameliyat olması gerekiyormuş. Ameliyat için de İstanbul veya Ankara gibi büyükşehirleri önerdiler. Ne yapacağımı bilmiyorum. Doktor Betül için en az 8-9 ameliyatın gerektiğini söyledi. ya kesilecek, ya da ameliyat olacak. Betül'ün diz kapaklarında problem varmış. Ameliyat edilip yürürse, yürümesi sağlıklı olmayacakmış. Biz yardımlarla Berat'ı ameliyat ettirdik. Yardımlarla İstanbul'a kadar oğlumu ameliyat ettirmek için gidebildik. Kızım Betül için de yardım yapılmasını istiyorum" dedi.
Protez bacak sayesinde yürümenin mutluluğunu yaşadığını ve kardeşi Betül'ün de tedavi görmesini isteyen Berat Bulğak ise, "Daha önce okula gidip gelmede sıkıntı yaşıyordum. Ameliyatlar sayesinde, protez ile de olsa artık yürüyebiliyorum. Bazen akülü sandalyeyi de kullanmak zorunda kalıyorum. Kardeşim Betül'ün de ameliyat olmasını istiyorum. Teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Köy detay görüntüleri
-Berat'ın evi önünde akülü sandalye ile gelişi
-Akülü sandalyeden inip yürümeye başlaması
-Berat'ın evindeki detaylar
-Berat'ın protez bacağından detaylar
-Aynı rahatsızlığa sahip Betül'den detaylar
-Röportaj
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -
============================================================
9)SOSYAL MEDYADAN ÖRGÜTLENEN KADINLAR, SINIRDAKİ MEHMETÇİKLER İÇİN BOYUNLUK ÖRDÜ
KARAMAN'da sosyal medya üzerinden örgütlenen 80 kadın bir araya gelip, zorlu kış şartlarında sınırda görev yapan Mehmetçikler için boyunluk ördü.Karaman'da oturan ev kadını Ayeşgül Eğilmez, sosyal medyadaki sayfasından 'Karamanlı hanımlar hep birlikte' adlı grup kurdu. Ardından grupta sınırda görev yapan Mehmetçikler için boyunluk örmek için sosyal sorumluluk projesi başlattı. Eğilmez'in, bu projesi kadınlar arasında hızla yayıldı. 80 kadın askerlerin kamuflajına uygun renkte şu ana kadar 350 adet boyunluk ördü. Grup üyesi kadınlar bir kahvaltı salonunda bir araya gelip, hem projelerini tanıttı hem de boyunluk sayısını 1000'e çıkartmak için örmeye devam etti.
"ASKERLERİMİZE ANNE ŞEFKATİ OLUR"
Ayşegül Eğilmez, sınırda görev yapan Mehmetçiklere anne şefkati ve milletin desteğini yanlarında hissetmeleri için bu projeyi geliştirdiğini kaydetti. Eğilmez, şunları söyledi:
"Biz şu an da zorlu kış şartlarında sınır bölgesinde vatani görevini yapmakta olan askerlerimize boyunluklar örüyoruz. Devletimiz mutlaka askerlerimizin bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. Askerlerimizin bunlara belki ihtiyaçları yok ama bir anne şefkatini milletin desteğini hep yanlarında hissetsinler diye biz Karamanlı hanımlar olarak ellerimiz ile onlara boyunluklar örüyoruz."
Hedeflerinin en az iki birlik olduğunu belirten Eğilmez; "Şu an görüşme yaptığımız birlik Şırnak Çakır Söğüt Jandarma Komando Tugayıdır. Elimizde bitmiş olan 350 civarında boyunluk var. Ellerinde hala boyunluk ören hanımlarımız var. Bizim amacımız kısa sürede bu sayıyı 1000'e tamamlayarak en az iki birlikteki askerlerimize ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
ÇOCUKLARDA MEKTUP GÖNDERECEK
Eğilmez, çocuklarını ise askerlere mektup göndereceğini belirterek, "Bizler askerlerimiz için boyunluk örerken, çocuklarımıza da asker abileri için mektuplarda yazdıracağız. Artık çocuklarımızın içlerinden ne geçiyorsa, ne söylemek istiyorlarsa abilerine duygularını ifade edecekler. Bizler duyduk ki askerlerimiz kendilerine gelen mektuplara çok seviniyor ve mümkün olduğunca geri dönüş yapıyorlarmış. Bizler bizim için sınırda nöbet tutan askerlerimize şu mesajı vermek istiyoruz. Bu anneler sizinle, annelerin duaları sizinle" dedi.
Grup üyesi emekli öğretmen Suzan Özpeynirci ise " Grubun faydalı işler yaptığını gördüm. Bir emekli öğretmen olarak ihtiyar olmayacağız, topluma hizmet ederek bahtiyar olacağız diyorum. Zorlu şartlarda görev yapan askerlerimiz kışın üşümesin diye bir etkinlik tertiplendi. Bende kendi ellerimle bu boyunluğu ördüm ki askerlerimizden bir tanesi kışın üşümesin diye" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------
-Ayşegül Eğilmez röp.
-Emekli Öğretmen Suzan Özpeynirci Röp
-Kadınların örgü örmesi
-Genel detay
(Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))
==========================================================
(ÖZEL HABER)
10)ÜRETİCİNİN ÇOCUĞU DA SERADA BÜYÜYOR
ANTALYA'nın Kumluca ilçesinde örtü altı sebze ve meyve üreticileri gecelerini gündüzlerine katarak üretim yapmaya çalışıyor. Üreticilerin çocukları ise anne ve babalarının yetiştirdiği ürünler gibi serada büyüyor. Okul çağında olanlar okula gidiyor, küçük yaştakiler ise seranın ortasına serilen halı, kilim ve kartonlar üzerinde uyuyor ya da kendilerini sırtlarına bağlayan anneleriyle ürün topluyor.
Türkiye'nin en önemli örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezlerinden Kumluca'da, sera üreticileri birçok zorluğa göğüs gererek üretim yapıyor. Haftalık izni olmayan, hastalandıklarında dahi doktora gitmeye vakit bulamayan üreticiler 7 gün 24 saat ürünlerinin sağlıklı yetişmesi için çalışıyor. Kadın- erkek demeden her gün sebze ve meyveleriyle ilgilenen üreticiler çoğunlukla çocuklarına da vakit ayırmakta zorlanıyor.
ÇOCUKLAR SERADA UYUYOR
Okula gitmeyen çocukların çoğunluğu günlerini serada aileleriyle birlikte geçirirken, okula gidenler de döndüklerinde ya serada anne ve babalarına yardım ediyor ya da kardeşleriyle ilgileniyor. Ailelerinin seraya getirmek zorunda kaldığı küçük çocuklar yere serilen halı, kilim ve kartonlar üzerinde uyumaya çalışıyor. Kimi anneler de bez ya da iplerle sırtlarına bağladıkları çocuklarıyla serada ürün topluyor.
'GELSİN BİZİM HALİMİZİ GÖRSÜNLER'
Üretici Bayram Koçer (40), diğer çoğu çalışanda olduğu gibi tatil yapamadıklarını belirterek, "Tatil yapamıyoruz. Çocuklar rahatsız. Doktora da götüremedik. Biberlerin de toplanması gerekiyor. Mecburen seranın içinde yanımızda duruyorlar. Tüketiciler televizyonda 'şurada burada pahalı' diye konuşuyorlar. Gelsin bizim halimizi görsünler. Çoluk çocuğumuzun rezilliğini görsünler. Gübrenin çuvalı 250 TL, biberin kilosu 1.5 TL. Adalet buysa ben her şeye razıyım. Gidip birilerinin parasını mı gasp edelim? Bu ülkede namusunla çalışmak suçsa çalışmayalım" dedi.
'SEBZELERİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ'
Fatma Özkan (55), "Bunlar bizim çocuklarımız, sebzeler de bizim çocuklarımız. Gece gündüz çocuklarımıza baktığımız gibi sebzelerimize de bakıyoruz. Sıcakta soğukta, don oluyor nöbet bekliyoruz, yağmurda ıslanıp geliyoruz. Varlığımız yokluğumuz bunlar. Sebzelerimiz çocuklarımızın geleceği o yüzden ikisinden de vazgeçemiyoruz" diye konuştu.
'HEPİMİZ SERANIN İÇİNDEYİZ'
Uğur Özkan, "Sıcak soğuk demeden seralarda çalışıyoruz. Anamız, eşimiz, çocuklarımız hepimiz seranın içindeyiz. Üretim maliyetleri çok yüksek. Domates, biber ve patlıcan fiyatları her gün 20- 30 kuruş düşüyor. Ürünlerimizi kötülüyorlar. Ürünlerimiz hormonlu değil. Arılarla üretiyoruz. Zehirli olsa ne kendimiz yeriz ne de çocuklarımıza yediririz. Hepimiz seradayız. Tatilimiz yok" dedi.
'FİYAT FARKI KALKSIN'
Muhammed Çoban da "Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkı kalksın. İstanbul ile Kumluca fiyatlarını her gün cep telefonundan takip edebilirsiniz. Bu farkı ortadan kaldırmak zorundayız" diye konuştu.
Görüntü dökümü
-------------------------
Sera ve evden görüntü
Serada biber toplayan üreticiler
Babanın yerde yatan çocuklarını kontrol etmesi
RÖP 1: Bayram Koçer (Üretici)
Başka bir üreticinin evi ve serasının görüntüsü
Havlayan köpekten detay
Serada, sırtına bağladığı çocuğuyla domates toplayan kadın detay
Çocuğun serada yere serilen karton kutuya oturtulması
RÖP 2: Fatma Özkan (Üretici)
Kadının çocuğun üstündekileri çıkarması ve sevmesinden detay
RÖP 3: Uğur Özkan
Seradaki arıdan detay
RÖP 4: Muhammed Çoban
( HABER- KAMERA: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya),
223 MB/// 03.39"
=========================================================
(ÖZEL HABER)
11)HAYATININ ANLAMI HOSTESLİK, UÇAK KAZASINDAN SONRA KABUSU OLDU
ÇOCUKLUK hayali olan hosteslik mesleğini 15 yıl severek yapan Bilge Erk'in hayatı, 30 Kasım 2007'de İstanbul- Isparta seferini yapan Atlas Jet uçağının düşmesiyle değişti. Uçuşunu değiştirdiği için kazadan sağ kurtulan eski hostes, bir zamanlar ikinci evi olan uçağa binemiyor. "Hayatımın anlamı artık hayatımın kabusu oldu" diyen Erk, şimdilerde açtığı mutfak atölyesinde Antalya'ya gelen turistlere Türk mutfağını tanıtıp, Türk yemekleri yapmayı öğretiyor.
30 Kasım 2007 İstanbul- Isparta seferini yaparken düşen Atlas Jet uçağının eski hosteslerinden Bilge Erk, babasının rahatsızlığı nedeniyle rapor alıp uçuşunu değiştirdiği için sağ kurtulduğu kazadan söz ederken, o günü yaşıyor. 50 yolcu ile 7 mürettebatın yaşamını yitirdiği kazadan önce uçakla ilgili sıkıntılar olduğunu bildiklerini belirten Erk, "Uçağın arızası çoktu. Sıkıntılar olduğunu biliyorduk. Hostes arkadaşlar arasında bunu konuşuyorduk. Ama tabii böyle bir kaza olacağını hiç bilemezdik" dedi.
'KAZADAN BİRKAÇ GÜN ÖNCE RÜYAMDA GÖRDÜM'
O uçuşa gitmeyi hiç istemediğini, altıncı hissinin kendisini rahatsız ettiğini ve kazadan birkaç gün önce rüyasında uçağı dağlar arasında gördüğünü anlatan Bilge Erk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Babamın rahatsızlığı nedeniyle rapor almam, uçuşların değişmesi sonucu kazadan sağ kurtuldum. Kaza haberini aldığımda çok kötü oldum. Çarşamba günüydü, hiç unutmuyorum. Kurtulduğuma sevinemedim. Elbette benim bir suçum yoktu ama çok garip duygular içindeydim. Suçluluk da hissediyordum. Ben de o uçakta olabilirdim. Bu kazayla hayatımın akışı değişti. O kazadan sonra uçağa bile binemedim. Hayatımın anlamı, bir anda hayatımın kabusu olmuştu. Çünkü hosteslik bir tutkuydu benim için ama artık kabus oldu. Eğer uçmak zorundaysam, uyku ilacıyla binebiliyorum uçağa, en fazla gidebildiğim 1 saatlik yok. Uzun uçuşlar asla yapamıyorum. Karayolunu tercih ediyorum."
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu olan Bilge Erk, 6 yaşından bu yana hostes olmayı hayal ettiğini ve üniversiteden mezun olduktan sonra özel bir havayolu şirketinde mesleğe başladığını belirtti. 15 yıl boyunca aralarında Atlas Jet'in de olduğu farklı havayolu şirketlerinde görev yaptığını belirten Erk, kazadan sonra mesleği bıraktığını belirtti.
'MUTFAĞA İLGİM ÇOCUK YAŞLARDAN İTİBAREN VARDI'
Çocukluğundan bu yana mutfağa da ilgisi olduğunu anlatan Erk, mesleği bıraktıktan sonra gastronomi eğitimi aldığını ve tamamen mutfağa yöneldiğini kaydetti. Erk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitimimi tamamladıktan sonra yaptığım araştırmalarda gördüm ki biz mutfağımızı yeterince tanıtamıyoruz. Bu nedenle 2015 yılında açtığım L'atelier du Chef mutfak atölyesinde konuklarımıza Türk mutfağını tanıtıyorum. Türk yemekleri yapmayı öğretirken de onların mutfaklarında olmayan ürünleri seçiyorum. Mesela pirinç pilavı değil bulgur pilavı öğretiyorum. Patlıcanla yemek yapmayı hiç bilmiyorlar. Hünkar beğendi, karnıyarık öğretiyorum. Bizim kültürümüzde sadece döner, kebap, lahmacun yok. Çok güzel tencere yemeği kültürümüz var. Bunları anlatıyorum."
Erk, Türk yemekleri yapmaya en çok hevesli turistlerin ise Almanlar olduğunu belirtti.
ATSO'DAN ÖDÜL
Bilge Erk, 2016 yılında Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Antalya Kadın Girişimciler Kurulu'nun düzenlediği '2016 Yılı Antalya'nın Kadın Girişimcileri Yarışması'nda 'Mutfak Atölyesi' projesi ile mansiyon ödülüne layık görülmüştü.
Görüntü dökümü
-------------------------------------
Eski hostes Bilge Ark detaylar
Bilge Ark'ın sebzeleri doğrarken detay görüntüleri
Bilge Ark'ın tava şovundan detay
Bilge Ark röp
Bilge Ark'ın turistlerle yaptığı aşçılık eğitiminden cep telefonu görüntüleri
Haber: Selma KUNAR - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
620 MB///5,41 DK
========================================================================
12)BİSİKLET HIRSIZI TUTUKLANDI
ADANA'da 6 bisikleti çaldığı öne sürülen Adil G. (27), yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Kent genelinde artan bisiklet hırsızlığıyla ilgili çalışma başlatan Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği polisleri, olayların meydana geldiği apartmanlardaki güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Adil G.'nin bir apartmana girip bisikleti çalma anı güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Adresi tespit edilen şüpheli kısa sürede yakalandı. Adil G.'nin daha önce de sahte kredi kartı kullanmak ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etmek suçlarından hakkında kesinleşmiş 5 ay hapis cezası ile arandığı ortaya çıktı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen şüpheli sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Görüntü Dökümü
------------------------
*Güvenlik Kamerası*
-Zanlının gelişi
Apartmana girmesi
Apartmandan bisiklet ile çıkması
Bisiklete binip gidişi
Zanlının farklı bir apartmanın içinde görüntüsü
Apartmanın içinde bisikleti alıp gidişi
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
(SÜRE: 53" -BOYUT: 54 mb)
================================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?