Dha Yurt Bülteni-5

Afganistan uyruklu 3 çocuk yanarak öldü

ADAPAZARI'nda, Afganistan uyruklu ailenin yaşadığı evde yangın çıkarken 3 çocuk yanarak öldü.

Yangın bu sabah saatlerinde, Adapazarı Göktepe Mahallesi'nde meydana geldi. Afganistan uyruklu ailenin kaldığı evde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede bütün evi ve bitişiğindeki boş ahırı sardı. Çevre sakinleri yangına müdahale ederken, itfaiyeden yardım istenildi. Yangın, Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerince güçlükle kontrol altına alınabildi. İlk belirlemelere göre evde bulunan küçük yaştaki 3 çocuk yanarak can verdi. Ailenin, kapıyı çocukların üzerine kilitleyip evden ayrılmasından yaklaşık 2 saat sonra yangının çıktığı öğrenildi. Olay yerinde incelemeler devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Olay yerinden görüntüler

Haber-Kamera: ADAPAZARI(Sakarya), -

================================================

Kılıçdaroğlu: Seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe dönemleridir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda 'evet' çıkması halinde yapılacak değişiklikle cumhurbaşkanı yerinden ayrıldığında yerine seçimle gelmeyen başkan yardımcısının vekalet edeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, " Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyen biri temsil edebilir mi? Seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe dönemleridir" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli'nin Gebze İlçesi'ndeki bir otelde Gebze, Dilovası, Çayırova ve Darıca ilçelerinde görevli muhtarlarla sabah kahvaltısında buluştu. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, "Gittiğim her bölgede her yörede muhtar arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Hangi sorun var, nasıl çözülür onu da üç aşığı beş yukarı biliyorum. Çözümün adresi nerede? Çözümün adresi TBMM'de. Muhtarlık kanunu nasıl çıktıysa muhtarların yetkilerinin genişletilmesi veya kaldırılması veya güçlendirilmesi yetkisi TBMM'nin yetkisinde. Sorun var mı? Tabi ki var. En büyük sorun, milletvekili seçimle gelir, belediye başkanı seçimle gelir, aylık alırlar sosyal güvenlik primlerinin bir kısmını devlet öder. Muhtar da seçimle geliyor, mahallenin, köyün güvenini kazanarak geliyor. Ama onun sosyal güvenlik primlerini devlet ödemiyor. Sizin sorunlarınızın farkındayız, nasıl çözülmesi gerektiğini biliyoruz. Bu konuda her türlü çalışmayı yapmış ve hazır vaziyetteyiz" dedi.

Referandumda siyasi kimliklerin bir tarafa bırakılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "16 Nisan da sandığa gideceğiz ve referandum nedeniyle oy kullanacağız. Bir, bu süreç bir parti seçimi, bir hükümet seçimi değil. Bir cumhurbaşkanı seçimi değil. Anayasada yapılan değişiklikleri oylaması süreci. Anayasa değişikliği hem beni, hem muhtar olarak sizi ev kadını, okula giden çocuğu ve hangi partiye üye olsun veya olmasın bütün vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Referandum sürecinin bir seçimle, bir parti ile, bir kişi ile ilgisi yok. Neyle ilgili anayasa ile ilgisi var. Siyasi kimliklerimizi bir tarafa bırakacağız. Eğer bir partinin üyesiysek onları bir tarafa bırakacağız. Bu anayasa değişikliği bizim hangi derdimizi çözüyor ve niye bu anayasa değişikliği geldi onun üzerinde tartışacağız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu referandumla ilgili sorular sorarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birinci sorumuz şu? Muhtar olarak değil, aza olarak değil, sade bir vatandaş olarak cumhurbaşkanının taraflı mı, tarafsız mı olmasını istersiniz? Birinci sorumuz bu? Cumhurbaşkanı tarafsız mı, yoksa partizan mı olmalı? Başkan 80 milyonu mu temsil etmeli, sadece kendisine oy veren partilinin üyelerini mi temsil etmeli? Bunun partilerle ilgili veya kişilerle ilgisi var mı? Hayır. o zaman tercih yaparken oy kullanırken bunu düşüneceğiz. Derseniz ki biz tarafsız bir cumhurbaşkanı istemiyoruz cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı olsun, tarafsız olmasın o zaman gideceksiniz sandıkta evet oyu kullanacaksınız. Hayır cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, devletin sigortası olmalı, bir sorun olduğunda bütün siyasi partileri gerekirse davet etmeli, o sorunları dinlemeli ortak aklı egemen kılmalı o nedenle tarafsız olmalı diyorsanız gideceksiniz hayır oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle bir ilgisi yok. Olayı bir parti çekişmesi haline getirmek yanlış. Anayasa bir partinin anayasası değil, hepimizin anayasası. Bu konuda kafamızda tartacağız, akıl süzgecimizden geçireceğiz ve sandığa öyle gideceğiz. Soru iki sayın cumhurbaşkanı diyelim Afrika'ya ziyarete gitti veya hastalandı veya Allah uzun ömür versin gün geldi vefat etti, yerine kim refakat edecek. Bugün ki modelde sayın cumhurbaşkanı koltuğundan ayrıldığında yerine TBMM başkanı gelir ve vekalet eder. Neden? TBMM başkanı seçimle gelmiştir. TBMM başkanı seçimle gelmiştir, iki milletvekilidir, üç tarafsızdır dört grubu olan siyasi partilere eşit mesafededir."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemlerin darbe dönemleri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Dolayısıyla cumhurbaşkanı olmadığında TBMM başkanı yerine vekalet eder. Gelen değişiklikte başkan yerinden ayrılırsa resmi ziyaret veya başka bir şekilde ayrılırsa yerine seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı vekalet edecek. Başkan yardımcısı kim? Seçimle mi geliyor? Hayır. O zaman şu soruyu kendi vicdanımıza soracağız. Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyen biri temsil edebilir mi? Ne zaman temsil etmiştir? Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe dönemleridir. Kenan Evren geldi darbeyi yaptı, başkan oldu. Seçimle mi geldi? Hayır. O zaman şu soruyu soracağız. Sayın cumhurbaşkanını milletin aynı zamanda parlamentonun seçtiği TBMM başkanı mı temsil etmeli, yoksa seçimle gelmeyen biri mi temsil etmeli? Diyorsanız ki seçimle gelmeyen biri temsil etsin o zaman gidip 'Evet' oyu kullanacaksınız. Seçimle gelen birisi, TBMM başkanı milli irade temsil etsin diyorsanız gideceksiniz 'Hayır' oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle bir ilgisi yok kişilerle de ilgisi yok. Bu tamamen demokrasi tercihi. Oturup düşüneceksiniz ve vicdan terazisinde tartıp oyunuzu öyle kullanacaksınız. Bu kadar basit."

BÜTÜN YETKİLERİ BİR KİŞİYE VERİYORSUNUZ

Kılıçdaroğlu, "Bir başka soru devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkileri bir kişiye veriyorsunuz. Örnek vereceğim size. Devlette kim müsteşar olur, kim vali olur, kim kaymakam olur bütün bunları TBMM belirler. Devlette müsteşar olmak için üniversiteyi bitireceksiniz, devlette en az 12 yıl üst kademede çalışacaksınız o zaman şartlar tutarsa ilgili hükümet sizi müsteşar tayin edebilir. Yani kuralları TBMM belirler. Yeni modeli hayata geçirirsek kimin müsteşar, kimin vali, kimin büyükelçi, kimin kaymakam ve kimin müftü olacağına bir kişi karar verir. İster üniversite, ister ilkokul mezunu olsun, ister amcaoğlu ister dayıoğlu olsun gelecek 'seni ben müsteşar tayin ettim nitelikleri ben belirliyorum' diyecek. Anayasa bir kişi için yapılmaz ki, 30-40-50-100 yıl anayasa devam eder. Bugün bir kural gelir birisi değiştirir, yarın başkası gelir kuralı tamamen değiştirir. Sorun şu kuralları bir kişi mi belirlesin, kuralları 550 kişi mi belirlesin. Kuralları bir kişi mi tayin etsin, yoksa milli irade mi belirlesin. Etüt eğitim merkezleri var. 2 bine yakın. Belki 2 binden fazla. Bir kararname ile kaldırıldı. Buyurun. Bu doğrudur diyorsanız bu kadar yetkiyi verelim" dedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE ÇİFT BAŞLILIK GELECEK

Ülkemizin demokrasiye geçtiğini, ancak başbakanlığın kaldırıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Başbakanlığı kaldırıyoruz. Niye kaldırıyoruz. Bana bir Allah'ın kulu çıkıp anlatsın niye kaldırıyoruz. Cumhuriyetin kuruluşunda Osmanlı döneminde de başbakanlık var. Veziriazam başbakan, vezirlerde bakan. Başta da padişah var. Padişahın olduğu dönemde başbakan var, biz demokrasiye geçtik başbakanlığı kaldırıyoruz. Niçin? Hangi gerekçeyle. Biri bana bunu anlatsın. Anlatamıyorlar. Diyorlar ki çift başlılığı kaldıracağız. Onun için başbakanlığı kaldırıyoruz. Çift başlılık yok ki Türkiye'de. Yok öyle bir şey. Cumhurbaşkanı var mı var. Bir kişi cumhurbaşkanı. Başbakan var mı? var. Bir kişi başbakan. Herkesin bir görevi var. Cumhurbaşkanının görevleri anayasada var. Başbakanın görevleri de var. Bu görevleri anayasayı millet, başbakanın görevlerini de TBMM belirliyor. Meclisin başbakanlığın görevlerini ve yetkilerini belirlediği süreci bitiyoruz başbakanlığı tamamen kaldırıyoruz. Anayasa değişikliğiyle çift başlılık gelecek. Nasıl gelecek. Başkan hem cumhurbaşkanı, hem de partisinin genel başkanı olacak. Çift başlılık olacak. Diyeceksiniz ki olsun ne fark eder. Hem partisinin genel başkanı, hem de cumhurbaşkanı olsun derseniz. Hiç bir sakınca görmüyorsanız gidip evet oyu kullanacaksınız. Sakıncalı diyorsanız hayır oyu kullanacaksınız. Partilerle ilgisi var mı, hayır yok. Peki çift başlı olursa ne olur. Şu sakınca çıkar. Kocaeli'nde beni kim temsil ediyor il başkanı burada. Binali Yıldırım'ı kim temsil ediyor Ak Parti il başkanı. Devlet Bahçeliyi MHP il başkanı temsil eder. Yeni model de anayasa değişikliği geçerse sayın başkanı kim temsil edecek. İki kişi il de. Bir vali, iki partisinin il başkanı. Vali aynı zamanda başkanı temsil eder, il başkanı da başkanı temsil eder. Sen misin güçlü, ben miyim güçlü. Çünkü başbakanlık aradan gidiyor. Bir kişi devleti temsil eder o kişi tarafsız olur. Arabasında Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağını taşır. Ben taşıyamam başbakan da taşıyamaz, milletvekilleri de taşıyamaz. Büyükelçi, vali, cumhurbaşkanı taşır. Arabasında Türk bayrağı sadece 3 kişi taşır. Başkanı düşünün, hem Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyor aynı zamanda da partisini temsil ediyor. Parti bayrağını asacak. İkisini de asabilir. Bu doğru mudur? Başka partiye oy veren vatandaş ne diyecek. Bu cumhurbaşkanı benim cumhurbaşkanım diyebilecek mi? Demeyecek. Kullanacağımız oyun sonuçları nereye varır hep beraber oturup düşünmemiz lazım"

BU BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ

Kılıçdaroğlu parlamenter sistemden vazgeçildiğini ifade ederek, "Bunun partilerle alakası var mı? hayır. Şahıslarla ilgisi var mı? hayır. Bu bir rejim değişikliğidir. Demokratik parlamenter sistemden vazgeçiyoruz, otoriter tek adam yönetimine geçiyoruz. Meclisin feshi. Diyorlar ya feshi yok. Var arkadaşlar. Bugün ki anayasada var. Bugün ki anayasada cumhurbaşkanı meclisi fes edip yeni seçime nasıl götürüyor. 45 gün içinde hükümet kurulmazsa cumhurbaşkanı memleket hükümetsiz kalmasın diye meclisi fes edip yeni seçime götürebilir. Değişiklikle neyi öngörüyoruz. Öyle hükümet kuruldu kurulmadı düşünmeksizin ne zaman arzu ederse görev süresi dolmadan 4 yılsa 4 yıl, 5 yılsa 5 yıl süre dolmadan meclisi fes ediyorum beyler buyurun hep beraber seçime gidiyoruz diyebilir. Bizim seçtiğimiz 550 milletvekili parlamentoyu milli iradeyi bir kişi fes edemez derseniz hayır oyu kullanacaksınız. Böyle çok bilinmeyenli bir soru da değil. Vicdanınızı ölçüp tartacaksınız. 550 milletvekilini seçiyorsunuz. Mevcut durumdan bahsediyorum. Çoğunluk partisinin lideri başbakan olarak tayin ediliyor. Sayın cumhurbaşkanı sen başbakansın diyor. Başbakan ne yapıyor? Bir hükümet programı hazırlıyor. TBMM'ye gidip ben önümüzdeki 4 yıl şu programı yapacağım diyor. Güvenoyu alır yoluna devam eder. Yeni model de şu; Yeni hükümet kurulacak ve meclisten asla güvenoyu istemeyecek. 550 milletvekili de kim oluyor. Niye onlardan güven oyu isteyeceğim. Onların bir esemesi yok ki. Meclisin feshi yetkisi 1924 anayasası görüşülürken TBMM de tartışılır. Atatürk'e bu yetki verilmesi tartışılır. İki genç kürsüye çıkarlar 'Biz Gazi Paşayı seviyoruz. Bu memleket için neler yaptığını da biliyoruz. Ama kimse kusura bakmasın bizi buraya millet getirdi, Gazi Paşa getirmedi. Biz milletin verdiği yetkiyi bir kişiye teslim edemeyiz' demiştir ve 1924 anayasası oylanırken meclisin feshi yetkisi Atatürk'e verilmek istenmesi reddedilmiştir. Niye veriyoruz. 80 milyonun aklı yok mu? 550 milletvekilinin aklı yok mu? Yeni seçime gidilecekse kararı meclis alır. Seçime gider. Niye bir kişi arzu ettiğinde hiçbir gerekçe göstermeden meclisi fes etsin. Bir kişiye yetki verelim düşünmemize gerek yok o kişi gitsin meclisi fes etsin. Bütün mesele tercihimizi demokrasiden yana mı, tek adam rejiminden mi yana mı yapacağız" diye konuştu.

KİMSE BAKAN HAKKINDA GEN SORU VEREMEYECEK

Kaç başkan yardımcısı olacağının belli olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Başkan yardımcısı sayısı kaç? belli değil. 1-2 bilemedin 3 bilemedin beşyüz veya bin. Tamamen başkanın taktirine bağlı. Bilemeden 3 olur bana yetmez der 55 yapacağım der, bakan sayısını da 55 yapacağım der. Kaç bakan olacağına TBMM karar verir. Yeni modelde bunun tamamını bir kişi belirleyecek. Kaç bakan istediği kadar kaç başkan yardımcısı olacak istediği kadar. Bir bakan diyelim yolsuzluk yaptı adı ihaleye karıştı hakkında gen soru verilir. Bakanlar da gen soru verilmesin diye dikkatli davranırlar. Yasalara uygun davranırlar yeni modelde hiç kimse bir bakan hakkında gen soru veremeyecek. Kaldırıyorlar ve yok artık böyle bir şey. Başkan yardımcıları hiçbiri milletvekili değil. Seçimle gelmemiş bir kişinin tercihi ile gelmiş ama hepsi ömür boyu dokunulmazlığa sahip olacak. Altını bir daha çiziyorum ömür boyu dokunulmazlığa sahip olacak. Yargılanmaları için en az 400 milletvekilinin oyu gerekecek. 400 milletvekili bir araya gelmezse kimse yargılayamayacak. Ömür boyu dokunulmazlık. Milletvekili dokunulmazlığı ne kadar 4 yılsa 4 yıl, 5 yılsa 5 yıl. Ama bu başkan yardımcılarına ömür boyu hiçbir savcı meclisten karar çıkmadığı sürece 400 milletvekili en az kimse hesap soramayacak. Ben bunları anlatırken Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor diyor. Daha kaba bir tabir yalan söylüyor diyorlar. Topu topu 18 madde var. Bir televizyon kanalı olsun bütün televizyon kanalları sizin zaten oturalım sizin istediğiniz gazeteciler olsun. Oturalım medeni insanlar gibi tartışalım. Siz deyin ki Kılıçdaroğlu şurada şu yazıyor deyin beni mahcup edin. Bu konuşmalara belki hiç gerek kalmayacak. Gelin diyorum gelmeyiz diyorlar. Kavgaya gerek yok. Yav niye kavga edelim. Hatta şu teklifi de yaptım. Ben 15 dakika konuşayım siz herbiriniz 30 dakika konuşun. Siz bana 10 soru sorun ben size 1 soru soracağım. Vatandaş evinde televizyon izlerken bizi de izlesin kim yalan söylüyor ortaya çıksın. Gözlerinden belli olur zaten. Buna da cesaret edemiyorlar. Hayır gelmeyiz diyorlar. Ne diyorlar beni suçluyorlar. Başka konulara giriyorlar"

Görüntü Dökümü

----------------------

-Kılıçdaroğlu'nun konuşması (CANLI VERİLDİ)

Haber-Kamera: Ergün AYAZ- Mesut IŞIK/GEBZE (Kocaeli), -

NOT : AKTÜEL GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

=====================================

Şanlıurfa'da 454 korucu yemin edip göreve başladı

ŞANLIURFA'da eğitimlerini tamamlayan 454 güvenlik korucusu, düzenlenen törenle yemin yedip göreve başladı.

İçişleri Bakanlığı'nın açtığı güvenlik korucusu kadrosunda kırsal alanda görev yapmak için 1 aylık eğitimlerini başarıyla tamamlayan 454 yeni güvenlik korucusu için İl Jandarma Komutanlığı'nda yemin töreni düzenlendi. Yemin törenine; Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, 20'nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Kemal Timuroğlu, Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen ile korucular ve aileleri katıldı. Törende konuşan Vali Güngör Azim Tuna, eğitimlerini başarıyla tamamlayan korucuları tebrik ederek "678 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Şanlıurfa'da emekli olan 370 güvenlik korucusunun yerine İçişleri Bakanlığımızın oluru ile Şanlıurfa'ya 470 güvenlik korucusu kadrosu verilmesi üzerine jandarmanın yaptığı çalışmayla 454 yeni güvenlik korucusunun ataması gerçekleşmiştir" dedi.

Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik güçlerininin adım adım PKK'lı teröristleri takip ederek operasyonlarının sürdüğünü ifade eden Tuna şunları söyledi: "Güvenlik güçlerimizin yakın takip sonucu teröristlerin inlerine girilmiş olup örgütün şehir yapılanmaları da tamamen çökertilmiştir. Güvenlik koruculuğu devlet ve millet birlikteliğini sağlamak anlamında çok önemli bir projedir. PKK terörünün bir etnik kimlik meselesi olmadığını, Türkiye Cumhuriyetinin devleti ve milletiyle bir bütün olarak, bu hain teröre karşı bir irade koyduğunun göstergesi olduğunu belirtmek istiyorum. Dün olduğu gibi bu günde operasyonlar, aralıksız devam edecek olup bir tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadele sürdürülecektir. Bu mücadelede en büyük desteği tabi ki vatandaşlarımız vermektedir. Bizim birlik ve beraberliğimizi bozmaya kalkan ihanet şebekelerine karşı gerektiğinde bir araya gelebileceğimizi ve bütün dünyaya bunu ispat edebileceğimizi göstermiş bulunuyoruz."

İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Kemal Timuroğlu ise, Şanlıurfa genelinde 470 güvenlik korucusu alımı gerçekleştiğini söyledi.

Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen de, bin 750 şehit, 2 binin üzerinde gazi ile devletin yanında olduklarını söyledi. Konuşmaların ardından Türk bayrağı ve silahların bulunduğu masaya ellerini koyup yemin eden 454 korucu izleyenler tarafından büyük alkış aldı. Törende ayrıca narkotik ve bomba eğitimini alan eğitimli köpeklerin ateş çemberinde bir gösterisi sunuldu. Tören askeri geçitle son buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Jandarma komutanlığı

Korucuların tören alalına gelmesi

Törene katılan protokol üyeleri ve aileler

Korucuların yemin etmesi

Emekli koruculara plaket verilmesi

Narkotik ve bomba eğitimli köpeklerin gösterisi

Vali Güngör Azim Tuna'nın konuşması

Konfederasyon Başkanı Ziya Sözen'in konuşması

Jandarma Albay Mustafa Kemal Timuroğlu'nun konuşması

Geçit töreni

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

===============================================

Işın: Ağrı yaşanabilir kent olacak

Ağrı Valisi Musa İşın'ın Belediye Başkanlığına kayyum olarak atanmasının ardından kardeş belediye seçilen Kahramanmaraş Belediyesi ile neler yapılacağı konusunu görüştü. Musa Işın, hedeflerinin Ağrı'yı yaşanabilir bir kent haline getirmek olduğuna dikkati çekti ve halkı sabırlı olmaya davet etti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç (AKP) başkanlığında Ağrı'ya gelen Kahramanmaraş heyeti, Vali ve Belediye Başkan Vekili Musa Işın tarafından karşılandı. Yaklaşık bir aydır belediyeyi teslim aldıklarını hatırlatan Musa Işın, "Çok kısa, orta, uzun vadede proje ve hizmetlerin yapılabilmesi için hükümetimizin desteğiyle ciddi bir gayretin içindeyiz. Kahramanmaraş Belediyemiz de bizimle eşleşmiş, geçtiğimiz hafta Başkanımız tarafından bir ekip buraya gönderilmiş ve çalışmalar yapılmıştı. Yapılan saha çalışmalarından sonra hazırlanan projelerle birlikte Başkanımız heyeti ile birlikte kentimize teşrif ettiler. Bize çok büyük katkılar sağlayacaklarından hiç şüphem yok. İnşallah biz de getirdikleri projeleri en kısa zamanda tahakkuk ettireceğiz" diye konuştu.

Kısa sürede kenti pislik, çöp ve çamurdan kurtarmayı vazife olarak nitelendirdiklerini anlatan Musa Işın, her şeyden önce Ağrı'yı yaşanabilir bir kent haline getirmek için gayret sarf edeceklerini bildirdi. Kahramanmaraş Belediyesiyle birlikte çalışmaları yürütmenin kendilerine ayrı bir güç ve cesaret verdiğine işaret eden Işın, "Biz bu kenti yaşanabilir bir hale getireceğiz. Halkımız yeter ki azıcık sabır göstersin. İnşallah en kısa sürede bunun meyvelerini göreceğiz" dedi.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise Kahramanmaraş halkının Ağrılılara selamlarını getirdiklerini bildirdi. Ağrı'yı daha güzel, daha modern, daha yaşanabilir bir kent hale getirmek için katkıda bulunmaya geldiklerini anlatan Erkoç, şunları söyledi: "Valimizi çok kararlı gördük. Çok azimli bir insan. Ağrı'nın belediyecilik anlamındaki aksayan hizmetlerini planlayıp Ağrı'nın daha güzel daha yaşanabilir bir hale getirmek için gerçekten daha kararlı bir tutumla birlikte güzel çalışmalar yapacağız. Çok önemli yatırımlar yapılmış burada ama belediyecilik anlamında çok ciddi sıkıntılar var. Yapılan parkların bile bakım onarımı yapılmamış. Kaldırımlar, yollar her taraf çamur içinde. Ama inşallah valimizin bu kararlı tutumu ile birlikte bizim de danışmanlık olarak teknik olarak tüm ekibimizle Ağrı'nın hizmetindeyiz. Biz Valimizin şevkini görünce daha çok mutlu olduk. Bölgeye sevdalı birisi. Ağrı'ya neler yapılacağını merak edenler Ağrı'nın bugün ki resmini çeksinler bir de sonbahardaki son halini görsünler. Neler olacağını görecekler."

Görüntü DÖkümü

-----------------

Kahramanmaraş heyetinin karşılanmasıkn

Musa Işın'ın konuşması

Başkan Erkoç'un açıklamaları

Heyetlerin görüşmeleri

Haber- kamera: Servet ARSLAN/ AĞRI, -

===================================

Şanlıurfa'da evde yangın

ŞANLIURFA'da 2 katlı evin zemin katında kimsenin bulunmadığı sırada çıkan yangın itfaiye tarafından söndürüldü, eşyalar kullanılamaz hale geldi.

Tepe Mahallesi'nde Mehmet Kaya'ya ait 2 katlı evin zemininde, öğle saatlerinde alevler yükseldiğini gören komşuları, durumu itfaiyeye haber verdi. Kimsenin bulunmadığı evdeki yangına, ihbarla gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. Ekiplerin yarım saat süren çalışmasıyla kontrol altına alınan yangın nedeniyle evdeki eşyalar kullanılamaz hale geldi. Elektrik kontağından çıktığı söylenen yangınla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Evde çıkar yangın

İtfaiye ekipleri müdahale etmesi

Polis ekiplerinin çalışması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

=======================================

(Özel) - Esnaftan askeri üniformalı Erdoğan pankartı

ŞANLIURFA'da, emlakçı, 25 yaşındaki Halil Kaytan, üzerinde Osmanlı arması, 3 hilal ve askeri üniforma giydirilmiş fotoğrafının yer aldığı pankartla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a referandumda destek verdi.

Atatürk Bulvarı'nda emlakçı Halil Kaytan, 16 Nisan'da yapılacak referandum seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermek amacıyla üzerinde yöresel şiveyle "Biz ezelden beri siye heeyig (evetiz), isottan vazgeçeriğ, senden vazgeçmeniğ" yazılı pankart hazırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniforma giydirilip selam veren şeklindeki fotoğrafı ve Osmanlı arması ile üç hilalin de bulunduğu pankart, Kaytan tarafından Atatürk Bulvarı'na asıldı. Görenlerin okumaya zorlandığı afişle ilgili açıklama yapan Halil Kaytan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hayranlık duyduğunu ve pankartı destek amacıyla hazırladığını söyledi. Kaytan, şöyle dedi: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı gururlandırmak amacıyla böyle bir pankartla ona destek vermek istedik. Devletimize, milletimize yaptığı destekten dolayı bir vefa borucu olarak bunu asmayı uygun gördük. Böyle bir Cumhurbaşkanını ilk defa gördük."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Atatürk Bulvarında asılan pankart

Pankarttaki yöresel şiveyle yazılı yazı

Üniformalı Erdoğan'ının fotoğrafı

Halil Kaytan ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

================================================

Evli hırsız, çaldığı kolyeyi sevgilisine hediye etmiş

ERZURUM'da geçen 2 ay içerisinde gerçekleşen 10 ayrı hırsızlık olayının şüphelisi olarak yakalanan evli 36 yaşındaki O.U.'nun, çaldığı bir kolyeyi sevgilisine hediye ettiği ortaya çıktı.

Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Şubat ve Mart aylarında meydana gelen ve daha çok birinci katta bulunan evlere pencere camını kırarak giren hırsızın yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Hırsızlık Masası ekipleri seferber oldu. Güvenlik kamera kayıtlarına göre, hırsızlık olayları sırasında çevrede 25 PD plakalı bir otomobilin dolaşması dikkat çekti. Bunun üzerine Oto kiralama şirketler üzerinde yapılan araştırmada, aracı kiralayan şüpheli O.U.'nun kimliği belirlendi.

Bölge Araştırma Hastanesi'nde ücretli evrak takip işi yapan ve evli olan O.U.'nun, bir başka kadınla da ayrı bir ev kiralayarak yaşadığı, bu kadına 14 ayar çalıntı kolye hediye ettiği belirlendi. 25 Mart günü yakalanan O.U.'nun sevgilisine hediye ettiği kolyeyi 18 Mart günü Adnan Menderes Mahallesi'ndeki B.G.'nin evinden çaldığı anlaşıldı. O.U.'nun Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli Polis memuru Ö.S.'nin de evine girdiği, Iphone marka telefon ile kulaklığı da çaldığı tespit edildi.

Erzurum'da son iki ayda 10'a yakın hırsızlık olayını gerçekleştirdiği öne sürülen O.U, Emniyet'teki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Ele geçen çalıntı eşyalar ise sahiplerine teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Emniyet Müdürülüğü binası

-Zanlının Emniyet müdürülüğü binasından çıkarılması

-Çaldığı çay ve kolyenin resmi

Haber-Kamera: ERZURUM,

========================================

Divriği'de Atatürk büstüne saldırı (2)

"BU SALDIRI TÜRK MİLLETİNE YAPILMIŞTIR"

Cumhuriyet Halk Partisi Sivas İl Eğitim Sekreteri Özcan Erdoğan, parti binasında basın toplantısı düzenleyerek Divriği ilçesinde Atatürk büstüne karşı yapılan saldırıya tepki gösterdi. Saldırıyı, şiddet ve nefretle kınadıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu vahim saldırı ülkemizini kurucusu başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve Türk milletine karşı yapılmıştır. Tüm siyasi partilerin bu saldırıya karşı duyarlı olmaları için çağrıda bulunuyorum. Bu ülkenin temel değerleri olan Atatürkçülük ve ilkelerini tahrip etmeye kimsenin güce yetmeyecektir. Atatürkçülük bir yaşam biçimidir. Bu saldırıyı yapan hiçbir şekilde yaşamdan nasibini almayan mahlukatlardır. Bizleri ayırmaya çalışan iç ve dış güçler asla başarılı olamayacaklardır. Bunu yapanların, faillerinin bulunması için başta kaymakam olmak üzere adli ve idari makamları göreve davet ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ölümsüzdür."

Görüntü Dökümü:

-Partiden görüntü

-Erdoğan'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

=================================================

Bakan Eroğlu: Spil Dağı'nda 1 hafta kalan 5 yaş gençleşir (2)

İL BAŞKANLIĞINA ZİYARET

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Valiliğin ardından AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli ve yönetimini ziyaret etti. Başarılar dileyen Bakan Eroğlu, "Manisa'dan referandum sürecinde çok büyük bir oranda 'Evet' bekliyoruz. Manisalılar vatanına ve milletine bağlı yiğit ve efe insanlardır. Manisalılar bu tarihi halk oylamasında gereğini yapacak diye düşünüyorum. Bu referandum güçlü Türkiye için elzemdir. Tarihimizin dönüm noktasıdır. Türkiye'nin istiklali ve istikbali için Manisa evet diyecektir. 16 Nisan'da ise Manisalı kardeşlerimiz gümbür gümbür sandıkları patlatacaktır. Buna yürekten inanıyorum" diye konuştu.

231 MİLYONLUK 21 PROJE

Bakan Eroğlu daha sonra beraberindekilerle birlikte, 231 milyon liralık 21 tesisin temel atma ve açılış töreni için Yunusemre Belediyesi binasının bahçesinde düzenlenen tören alanına geçti. AK Partili Manisa milletvekilleri Murat Baybatur, İsmail Bilen, Recai Berber ve Selçuk Özdağ, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Yunusemre Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Çerçi, Şehzadeler Belediye Başkanı AK Partili Ömer Faruk Çelik, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, bakan yardımcıları, bürokratlar ve köylü kadınlar törene katıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, Milletvekili Baybatur, Vali Güvençer birer konuşma yaptı.

İŞSİZ VATANDAŞ ORTAMI HAREKETLENDİRDİ

Milletvekili Baybatur'un konuşması sırasında işsiz olduğunu söyleyen 51 yaşındaki Zeki Çelik, kürsüye çıktı. Kürsüye not bırakan Çelik, ceketini çıkarmaya kalkıştığı sırada, özel güvenlik görevlileri tarafından aşağı indirildi; kürsünün arkasına alındı. Baybatur, işsiz vatandaşla konuşmak istedi, ancak Çelik, "Ben konuşmak istemiyorum, borçlarımı ödemek için para istiyorum" cevabını verdi. Ardından Çelik, polis tarafından tören alanından uzaklaştırıldı.

MANİSA BALINA İSİM ÖNERİSİ

Daha sonra kürsüye gelerek halka seslenen Bakan Eroğlu, Manisa'ya yapılan yatırımları anlattı. "Manisa'ya heybemiz dolu geldik" diyen Eroğlu, 231 milyon liralık 21 tesisi kente kazandırmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Manisa'da arıcılığın gelişmesini isteyen, 'Manisa Balı'na da marka ismi önerisinde bulunan Eroğlu, "Arıcılar size istediğiniz kadar kredi veriyorum. Yüzde 20'si hibe. Yeri de veriyoruz. Arıcılara tam destek veriyoruz. Manisa'da balı marka haline getirelim. Ben bir ara halis mesir balı dedim. Olur mu olmaz mı bilemiyorum. Güzel bir marka oluşturalım" diye konuştu.

EVET OYU İSTEDİ

Manisa'nın en çok baraj ve gölete sahip il olacağını söyleyen Eroğlu, Manisalıların bu zamana kadar istediği her şeyi yaptıklarını belirterek, 16 Nisan'da referandum için halktan 'evet' oyu istedi. Bakan Eroğlu, "16 Nisan'da tarihimizin en önemli halk oylaması var. Yönetim sistemi değişiyor. Artık cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi geliyor. Bu halk oylamasında Manisa'nın gümbür gümbür evet demesini bekliyoruz" dedi. Bakan Eroğlu, vatandaşlara "Güçlü büyük Türkiye için, istikrarlı yönetim için evet mi" diye sordu.

HAYIR CEHPESİNE ELEŞTİRİ

Hayır cephesini eleştiren Bakan Eroğlu, "Kim hayırcı. Avrupa 'hayır', Almanya 'hayır' diyor. Alman gazetelerde Türkçe manşetler atılmış. 'Hayır deyin' diye. ya size ne, niye karışıyorsunuz? Biz sizin işinize karışıyor muyuz? Onlar Türkiye'nin muhteşem bir hızla ilerlediğini gördü. Endişe ediyorlar. Onlar 'hayır' dese bile biz Türkiye'nin geleceği için 'evet' diyeceğiz. İnadına 'evet' diyeceğiz. FETÖ örgütü 'hayır' deyin diyor. PKK, kandilden mesaj gönderiyor. Telsizden 'aman evet çıkarsa duman oluruz' diyor. 'Hayır deyin' diyor. Bayrağını seven milletimiz, geleceğini, istikbal için kararımız 'evet' diyor. Özellikle biz şunu söylüyoruz. 18 madde çok açık. Bazıları istismar ediyor. Biz diyoruz ki tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan için 'evet' diyoruz' diye konuştu.

Bakan Eroğlu'nun konuşmasının ardından Spil Dağı'nda canlı bağlantı yapılarak 248 yataklı, 20 milyon liralık sağlık otelinin temeli atıldı. Ardından 20 tesisin temel atması ve açılışı butona basılarak yapıldı. Törenin sonunda Bakan Veysel Eroğlu, dağ köylerinde 49 yıllığına ekimi yapılarak vatandaşlara verilecek gelir getirici fidanların çekilişini yaptı. Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Bakan Eroğlu'na mesir macunu hediye etti. Bakan Eroğlu, Manisa'da törenin ardından Akhisar'a hareket etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

AK Parti İl Başkanlığı ziyaretinden görüntü

Temel atma ve açılış töreninin yapılacağı alandan görüntü

Bakan Eroğlu'nun alana gelişi

AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur konuşurken yaşanan olay

Bakan Eroğlu'nun konuşması

Temel atma ve açılış butonuna basılması

Orman köylülerine gelir getirici fidanların çekilişinden görüntü

Haber- Kamera: Mehmed Hakkı Özbayır, İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU/ MANİSA,

================================================

MHP'li 'hayırcılar' bir araya geldi

ANTALYA'da 16 Nisan'da 'hayır' oyu kullanacaklarını kaydeden MHP'li eski yöneticiler toplantıda buluştu. MHP lideri Devlet Bahçeli'yi eleştiren eski baro başkanı Alper Tunga Bacanlı, "Kendi koltuğunuz mevzu bahis olduğu dönemde ortaya koymadığınız şiddeti, Recep Tayyip Erdoğan için neden ortaya koyuyorsunuz" dedi.

MHP'nin eski yöneticileri, 'Türkçe Birlik' toplantısında Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde (ATİK) bir araya geldi. Aralarında MHP'nin eski milletvekillerinden Nesrin Ünal, eski baro başkanı Alper Tunga Bacanlı, eski il başkanlarının bulunduğu toplantının açılış konuşmasını yapan Atlıhan Bozkurt, Türk milliyetçilerinin zulme boyun eğmeyeceğini söyledi. Yalancılığı ve dönekliği kazanç kapısı haline getirenlere Türk milliyetçilerinin hayır dediğini belirten Bozkurt, "Tarafsız olmayacak bir cumhurbaşkanına Türk milliyetçileri hayır diyor. Gazi meclisin işlevsiz hale getirilmesine Türk milliyetçileri hayır diyor. Her ne şartta olursa olsun eğilmeyeceğiz. Doğru bildiğimizi söylemekten ve yapmaktan vazgeçmeyeceğiz. 16 Nisan'da Türk milliyetçileri gür bir sesle ve büyük bir kararlılıkla hayır diyecektir" dedi.

BAHÇELİ'YE ELEŞTİRİ

Antalya eski baro başkanı Alper Tunga Bacanlı ise iki gün önce MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan'ın 'Hayırlı Anadolu Yürüyüşü' programları kapsamında Yozgat'ta konuşma yapacağı salon önündeki arbedeyi değerlendirdi. Devlet Bahçeli ile bir şeyin kazanılamayacağını savunan Bacanlı, Yozgat'ta yaşanan arbedenin Alparslan Türkeş'in kemiklerini sızlattığını söyledi. Bacanlı, "Kendi koltuğunuz mevzu bahis olduğu dönemde ortaya koymadığınız şiddeti, Recep Tayyip Erdoğan için neden ortaya koyuyorsunuz? Niye AKP'nin koltuk sevdası için ülkücüleri birbirine kırdırıyorsunuz. Bunu anlamlandıramıyorum. Ülkücülerin kanını akıtmak şekliyle arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunu 'lanet olsun' deyip sandığa gitmemesi için çalışma yapılıyor. Bu baskılar bizi yıldıramaz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------

Kahvaltıya katılanların görüntüsü

Atlıhan Bozkurt'un açılış konuşması

Alper Tunga Bacanlı'nın konuşması

HABER; Hasan DEMİRBAŞ-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

=============================================