1)CHP'NİN REFERANDUM AFİŞİNE POLİS MÜDAHALESİ
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım tarafından, kendisine ait olan ve restorasyon çalışmaları devam eden tarihi hana asılan 'hayır' afişleri polis tarafından indirildi. Duruma tepki gösteren Yalım, polisin hukuksuz bir işlem yaptığını öne sürdü. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım tarafından 16 Nisan'da yapılacak referanduma ilişkin üzerinde 'Geleceğim için hayır' yazısı ve bir kız çocuğunun fotoğrafının bulunduğu afiş, geçen hafta restorasyonu yapılan kendisine ait Hacıgedik Hanı'na asıldı. Asılı afişler dün gece polis tarafından asıldıkları yerden söküldü. Sabah saatlerinde afişlerin yerinde olmadığını öğrenen CHP'li Yalım, yeni afişler yaptırarak tarihi hana yeniden asmak istedi, ancak yine polis engeline takıldı.
Polis ekipleri, ellerinde restorasyonu yapılan tarihi hana afiş asılamayacağı yönünde YSK ve hakim kararı olduğunu söyledi. CHP'li Yalım ise, kendisine YSK ve polis tarafından afişlerin buraya asılamayacağına yönelik herhangi bir tebligatın yapılmadığını söyledi.
Afişlerin hukuka aykırı bir şekilde polis tarafından söküldüğünü öne süren Yalım, elindeki YSK kararını gösteren polise, "Bu binaya afişlerle birlikte Atatürk bayrağını da ben astım, onu neden sökmüyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
100 yıllık tarihe sahip Hacıgedik Hanı'nın kendi şahsına ait olduğunu ifade eden Yalım, "Binanın imarı, iskanı ve oturma izinleri mevcuttur. Burada sadece restorasyon yapılıyor. Seçimlerden veya referandumdan 30 gün öncesi binalara, işyerlerine ve araçlara pankart asılma özgürlüğü var. YSK maddeleri bellidir, 60 maddede 'Eğer yeni bir bina ise imar ve iskanı yoksa afiş asılamaz' denir. Ama bu bina 100 yıllık, imar ve iskanı var. Cam ve çerçeveleri değiştirilen binaya asılan afişlerin bana tebligat yapılmadan sökülerek emniyete götürülmesi ve şimdi yeniden aynı şekilde yapılan uygulama tamamen kanunlara aykırıdır" dedi. Yalım, afişleri şikayet eden kurumun AK Parti Uşak İl Başkanlığı olduğunu iddia etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------
Hacıgedik Hanı'ndan görüntü
Sökülen afişlerden görüntü
Milletvekili Özkan Yalım'ın polisle konuşması
Milletvekili Yalım'ın konuşması
Partililerin afişleri ellerinde tutması
Genel ve detay görüntüler
Haber Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/ UŞAK,
02.04.2017 - Haber Kodu : 170402001
=========================================================
2)ÇORLU'DA AK PARTİ İLE HDP'LİLER ARASINDA TARTIŞMA
TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde referandum kapsamında 'evet' broşürü dağıtan Ak Parti'nin gençlik kolları üyeleri ile 'hayır' broşürü dağıtan HDP'liler arasında tartışma yaşandı. Polis, tartışmayı büyümeden önledi.
Çorlu Atatürk Meydanı'nda referandum çalışmaları kapsamında Ak Parti'nin gençlik kolları üyeleri 'evet', HDP'liler ise 'hayır' broşürleri dağıtırken henüz belirlenemeyen nedenle aralarında tartışma yaşandı. Tartışma sırasında bölgede bulunan ve takviye edilen polis ekipleri kısa sürede olay yerine gelerek, iki grup arasındaki tartışmayı büyümeden önleyip, dağıttı.
Ak arti Çorlu Gençlik Kolları Başkanı Adnan Tekin, meydanda iki grubun yan yana gelmesiyle, diğer grup üyelerine demokrasinin güzel bir örneği oluştuğunu 'evet' ve 'hayır'cıların yan yana broşür dağıtıyor dediğini söyledi. Birlikte fotoğraf çektirme teklifinde bulunduğunu belirten Tekin, "Kendileri teklifimi kabul etmedi. Yaklaşık bir saat sonra içlerinden bir bayan, 'çocuk tacizcilerine hayır' diye bağırmaya başladı. Bu ahlaksızlıktır her şeyden önce. Benim iki tane evladım var. İki çocuk babasına, bir tane adi ve ahlaksız yüzünden bütün bir toplumun tamamını kastederek çocuk tacizcisi sözünü söylenin ağzına o lafı tıkarız. Ahlaksızlığa müsaade yok. Demokratik sınırlar içinde yapılacak olan tüm eleştirileri kabul ediyoruz. Ama hakaret ederlerse çocuk tacizcisi ve benzeri ifadelerle bize saldırırlarsa biz o kelimeleri yediririz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kalabalıktan görüntü
-Polisin önlemi
-Gruptan detaylar
-Gençlik Kolları Başkanı açıklama
-Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401187_
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401200_
=======================================
3)DENİZ BAYKAL: 'MECLİS'TE EVET OYU VEREN VEKİLLER, SANDIKTA HAYIR DİYECEK'
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandum çalışmaları kapsamında Balıkesir'in Edremit İlçesi'nin ardından Bursa'ya geçti. Kent Meydanı'ndaki mitingte yaklaşık 5 bin kişiye seslenen Baykal, 6 Nisan'da oylanacak anayasanın Meclisteki sürecini anlattı. Baykal, "Bu anayasa metninin altında imza sahibi arkadaşlarımız var. Ben onlara, 'Arkadaş sen niye böyle bir anayasa önerdin Meclise' dedim. 'Valla benim haberim yok, ben boş kağıda imza attım' dediler. Oy vermeniz istenen yasa, bunu teklif ettiği söylenen kişilerin boş kağıda imza attığı ve sorumluluk yüklendiği bir anayasa. Olur mu böyle bir şey? Kendine güvenen biri, projesini millete söyler. Millet tartışır, milletvekilleri buna inanır ve gider imzayı atar. O oy verenler, Mecliste oy veremediler, ama size inançla söylüyorum. Mecliste ona 'Evet' oyu veren milletvekillerinin, hem de en önde gelenlerinin önemli bir kısmı, 16 Nisan'da sandıkta 'Hayır' oyu verecek. Çünkü bu anayasanın yanlış olduğunu biliyorlar. Ama bunu ifade etmek kolay değil. Özellikle Adalet ve Kalkınma partili arkadaşlarıma söylüyorum. Sakın ha bu işi parti olayı gibi görmeyin. İşe vatan, memleket, Cumhuriyet olayı diye bakın ve ona göre davranın. Bu işin partisi falan olmaz" dedi.
'BAL GİBİ FESİH YETKİSİ VAR'
Yeni anayasada cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisinin bulunduğunu söyleyen Baykal, "Ne söyledikleri belli değil. 'Meclisi fesih yetkisi yoktur' diyenler var. 'Fesih yetkisi vardır' diyenler var. ya bal gibi fesih yetkisi var. İki kere iki dört. Hiç tereddüt yok. Ama milleti korkutacak şekilde bağırıp çağırarak 'yok kardeşim' demekle millet bilet buna inanacak mı zannediyorsunuz. Geçti o günler, geçti. Millet öyle laflarla, gürültüye pabuç bırakarak, senin her söylediğine inanma noktasını çoktan aştıö ifadelerini kullandı.
'BAŞBAKAN BANA O ZAMAN MEKTUP YAZDI'
Çözüm süreci öncesi, dönemin Başbakanının kendisine mektup yazdığını belirten Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşer şaşar. Cumhurbaşkanını millet ne kadar severse sevsin, hata yapar. Hata yapmamak mümkün mü? Peki bizimki geçmişte yaptı mı? Mesela neyi yanlış yaptı? PKK'dan başlayalım isterseniz. Habur sınır kapısı açıldığında teröristler kıyafetleriyle otobüslerde geldiler ve oraya seyyar mahkeme kuruldu. Teröristler yargılanıp serbest bırakıldı. Bana o zamanki Başbakan mektup yazdı. Dedi ki; 'Biz bu sorunu çözmek için biz müzakere süreci açmak istiyoruz. Muhalefet olarak gel bu işi birlikte yapalım' dedi. Ben dedim ki; 'Benim böyle bir işe katılmam mümkün değil. Size de hiç tavsiye etmem. Bu yola girerseniz, bu milletin başına felaket açarsınız.' 2016'da yaşananlar o felaketti işte. Türkiye'nin Güneydoğusunda hür yaşayacak diye 300 bin vatandaşımız evlerinden oldu. Aylarca sokağa çıkma yasağı ilan edildi.ö
'FETÖ'NÜN SÜTÜNÜ KİM VERDİ?'
İktidarın geçtiğimiz zaman içinde birçok yanlışa imza attığını belirten Baykal, "FETÖ diyorsunuz. Bunu kim yetiştirdi, kim sütünü verdi? Emniyet güçlerinin, devletin içine kim götürdü? Yargıçların, savcıların, silahlı kuvvetlerin içine kim götürdü? Bu iş kendiliğinden mi oldu? O zaman cumhurbaşkanı ve başbakan 'Biz savcı arıyoruz' diye ortalığa döküldüler. Sonra buldular. Altına zırhlı aracı verdiler. 'Haydi aslanım arkandayız' dediler ve o da yürüdü. Bir baktık ki Ğenelkurmay başkanı 4 yıl hapishanede. Niye savcı aradıklarını şimdi anlıyor musunuz? Birilerine yer açmak için silahlı kuvvetlerin parlak komutanlarına kıyıldı, geçildiö şeklinde konuştu.
15 Temmuz darbe girişimini 2010 yılında halk oyuna sunulan ve kabul edilen anayasa değişikliğine bağlayan Baykal, " 010'daki referandum olmasaydı, Türkiye böyle bir darbeyle karşı karşıya kalmazdı. Bizi darbeye götüren yolun taşları o referandumla döşendi. Bunu o zaman fark edip söyleyen CHP idi. Bu referandumun bedeli ondan çok daha büyük olacaktır. İnşallah çıkmayacak ama, çıkarsa bunun bedeli 2010'dakinden kat kat fazla olacak.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Alandan detaylar
-Baykalın konuşmaları
Haber: Edip TEKİN/ BURSA, -
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401186
=======================================================
4)MERAL AKŞENER: "EL BAB'A NİYE GİTTİK?"
Çerkezköy İlçesi'nin ardından Tekirdağ il merkezine geçen Meral Akşener, burada Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Kadir Albayrak'ın katıldığı programda vatandaşlarla bir araya geldi. ABD ve Rusya'nın izin vermesi ile El Bab'a gidildiğini öne süren Akşener, şöyle dedi:
"Şimdi El Bab'a gittik. Hem ABD hem Rusya'nın izin vermesi ile El Bab'a gittik. Bu arada Obama ile küsüz biliyorsunuz. Trump Reis seçilsin diye kurbanlar adandı, Trump Reisi seçildi. Şimdi tokat atıp duruyor. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı'nı tutukladılar. ve biz sonuç olarak Fırat Kalkanı Operasyonu'na katıldık. Biz milletçe arkasında durduk. Siyasi parti gözetmeksizin arkasında durduk. Çünkü şöyle bir amaç vardı. Türkiye'ye gelmiş 3,5 milyon Suriyelinin önemli bir kısmını geri göndereceğiz, orada bir özel alan yapılacak. ve YPG ile PYD'nin Suriye'de kantonları birleştirip sınırlarımızda bir devlet kurmasının önüne geçilecekti. İyi hoş, bu arada 'ey Hollanda' dedi. Bir hanım orada itildi kakıldı. Sınır dışı edildi. Şimdi bir pankart asmışlar, 'Hollanda'yı titreten kadın. Nene Hatun' diye. El hak haklıdırlar bir şey demiyorum. Bizler Hollanda'ya, Almanya'ya verdik veriştirdik. Milletimizin onurunu, devletimizin onurunu iki paralık ettiler. Dolayısı ile hükümete dedik ki, ne istiyorsanız yapın. Hangi tedbirleri alacaksanız alın. Yaptırım mı yapacağız yapın. Biz aç kalmaya razıyız dedik. Ama, 'ey Almanya, ey Hollanda' demenin dışında arkasından gelen bir şey yok. Sonra baktık, 'ey Almanya, ey Hollanda'nın arkasından bir şey oldu. Meğer bu gürültünün arkasından biz Fırat Kalkanı'ndan geri dönüyormuşuz. Ondan bu gürültü çıkarılmış. Şimdi soru şu. 71 gencimiz şehit oldu. İkisini ise IŞİD'çiler yaktı. Bu çocuklar oraya niye gitti? Ne yaptı? Niye geri dönülüyor? ve biz orada ne kazandık? Türkiye ne kazandı? YPG ve PYD'nin koridoruna engel mi oldu? Afrin dışarı mı çıkarıldı? Membiç özerklikten mi kurtarıldı? Gördük ki ABD ile Rusya anlaşmış, tehdit ediyor bizimkileri."
Akşener'in konuşmasının ardından salondakilere Trakya şivesi ile "1 Nisan'da ayır beya diyecek misiniz?" diye sorunca, "ayır' yanıtın aldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Akşener'in otele gelişi
-Akşenerin bir kadına sarılması
-Salondan detay görüntüler
-Akşener'in konuşmaları
-Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401191_
================================================
5)ÖZDAĞ'DAN FUTBOL TOPLU GÖNDERME
Referandum kampanyası çalışmasını bugün Konya'da yürüten MHP'den ihraç edilen ve Gaziantep bağımsız milletvekili Ümit Özdağ, kentteki son programını bir otelde düzenlediği toplantıyla noktaladı. Eline bir futbol topu alan Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binalı Yıldırım'ın, yarın Ankara'da katılacakları toplu açılış törenine göndermede bulunarak, "Ankara'da toplu açılış yapacaklarmış. O kadar proje ne ara başladı, ne ara bitti bilmiyoruz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ı eleştiren Özdağ, "Sayın Yıldırım, bütün Türkiye'yi geziyoruz. Seni başbakan tutmak için çabalıyoruz. Niye böyle nankörlük yapıyorsun. Bize çamur atacağına, bir aynaya bak. O çamur, senin yüzünde. Eğer başkanlık gelmezse Türkiye bölünür diyorsun. Hiçbir başbakan, bu kadar utanç verici birşey söyler mi? Milleti kandırmak için neden böyle şeyler söylüyorsun." diye konuştu.
SURİYELİLERE VATANDAŞLIK VERİLECEK
Suriyeli sığınmacılara Türk vatandaşlığı verilip, ilk seçimlerde oy kullanmalarının sağlanacağını belirten Özdağ, şunları söyledi:
"3.5 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilecek. Yapılacak ilk seçimlerde oy kullanma hakkı tanınacak. 2,5 milyon oy getirileceği düşünülüyor. 460 bin Suriyeli genç var. Bizim mehmetçiklerimiz Elbab da savaşırken Suriyeli delikanlılar Türkiye de dolaşıyor. Bizim çocuklarımız sınava 1 dakika geç kalınca üniversite sınavına alınmıyor. Bu nedenle bir gencimiz canına kıydı. Suriyeliler sınavsız üniversiteye gidiyor. Yani Türkiye de Suriyeli olmak lazım. Suriyelilere harcanan para 25 milyar dolar. Her aile ayda 1 sene boyunca bütçesinden 700 liralık Suriyelilere yardım yapmış. Vatandaşta bundan haberdar değil. Okul çağındaki 500 bin Suriyeli okula gitmiyor. Bunlar için tek bir seçenek var 'mafya' olmak. Suriyeliler meselesi Türkiye için çok büyük bir felaketi daha şimdiden demografik bir bombayı belkide bir Suriye PKK'sını büyütüyor."
AK PARTİ'DE 'HAYIR' OYU VERECEKLER VAR
Başbakan Binali Yıldırım'ın 16 Nisan'da referandumunda 'Hayır' oyu kullanacağını iddia eden Ümit Özdağ, "Atatürk yaşasaydı, Menderes yaşasaydı, Türkeş yaşasaydı, Muhsin başkan yaşasaydı 'Evet' derdi diyorlar. Abdullah Gül ne diyor 'Hayır' diyor. Birçok isim Ak Parti de 'Hayır' diyor. Ak Parti de birçok milletvekili 'Hayır' diyor. Binali Yıldırım da 'Hayır' oyu atacak. Bütün sorun oy attığı sandıktan bir 'Evet' çıkmazsa düşünebiliyor musun manzarayı." dedi.
HAYIRCI OLDUĞUMUZ İÇİN KAHVALTI VERMEDİLER
Sabah kahvaltı yapacakları salonda kendilerinin 'Hayırcı' oldukları için kahvaltı veremeyeceklerini söyledikelerini ileri süren Özdağ, " Ne olursan ol gel, diyen bir zatın memleketindeyiz. Ancak bu sabah arkadaşlarla birlikte kahvaltı yapmaya gittiğimizde bize kahvaltı veremeyeceklerini söylediler. Neden? Hayırcı olduğumuz için. Ancak aynı yerde daha önce geldiğimizde Allah razı olsun bir bardak çay vermişlerdi. Kalmak istediğimiz otellerde rezervasyonlarımız iptal ediliyor. Napalım çadırda mı kalalım?"duyo konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Toplantıdan detay
Ümit Özdağ'ın açıklamaları
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401208_
=========================================
6)MHP'Lİ SANCAKLI: İKİ KİŞİ AYNI ŞEYİ YAPMIŞ, BİRİSİ HAİN, BİRİSİ HALA MECLİSTE
MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Hakan Şükür ve Arif Erdem'in Galatasaray'dan ihracını değerlendirdi, " Türkiye Cumhuriyeti'ne kim hainlik yaptıyla Allah belasını verecek. Ama iki kişi aynı şeyi yapmış, birisi hain, birisi hala Mecliste devam ediyor, milletvekili olarak. Bu işte de bir terslik var" dedi.
MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Düzce Ülkü Ocakları İl Başkanlığı tarafından Ticaret ve Sanayi Odası salonunda düzenlenen söyleşiye katıldı. Söyleşide Hakan Şükür ve Arif Erdem'in Galatasaray'dan ihracına ilişkin soru üzerine açıklamalarda bulunan Sancaklı, FETÖ örgütlenmesinin sporda 1994 yılında başladığını söyledi. Örgütün kendisini de ele geçirmek için çok uğraştığını ifade eden Sancaklı, "Neden uğraşmasın ki? İstanbul'un en büyük ailelerinden birisinin çocuğuyum. 3 büyüklerde top oynadım. Milli takımda oynadım. Ama ülkücü bunların peşinden gitmez" dedi.
Sporcuların örgüte çekilme yöntemlerini de anlatan Sancaklı, "Bunlar genç çocuklar. Araklamak kolay. Mesela adam diyor ki 'Biz şurada villalar yapıyoruz. Villanın değeri 1 milyon dolar. Sen gel, sana bir villa verelim. Bizim de reklamımız olsun. Ama ailenle buraya taşın.' Kaç tane 20 yaşında çocuk, o şartlarda bunu kabul etmez. Daha ortada FETÖ yok. Sen de diyorsun ki 'Ben o kadar büyük topçuyum ki adamlar bana villa veriyor.' Sen düşüyorsun halbuki oraya. O yaşta 20 yaşındasın. Yavaş yavaş işliyorlar. 'Bak burada iyi bir hoca var, güzel vaaz veriyor.' 'Müslümanız elhamdülillah, haydi gidelim' falan. Bu çocukları öyle tavladılar" dedi.
Sonradan Hakan ve Arif gibi ileriye gidenler olduğunu ifade eden Sancaklı, "Ben bunu Mecliste de söylediğim için rahat rahat söylüyorum. Bunlar ellişer defa, yüzer defa İstiklal Marşı'nı okuturlardı bize. Bunlar normal şartlarda bu işler olmasın, milli kahramandı. Ben de Mecliste aynen şöyle anlattım. 'Bu çocuklara hain muamelesi yapmayın.' 15 Temmuz akşamı ile ilgili direk müdahale ettikleri bir şey varsa, devlet gereğini yapar. Bu çocuklar hainse, valla çok hain var. Aslında ben yakalamışım Hakan'ı, siyasi rakibimiz. O daha önce yanlışlıkla 'Ben Türk değilim' dedi. Böyle şeyleri kullanmam, sporculara kötü konuşmam doğru değil. Bu Türkiye Cumhuriyeti'ne kim hainlik yaptıysa, Allah belasını verecek. Ama iki kişi aynı şeyi yapmış, birisi hain, birisi hala Mecliste devam ediyor milletvekili olarak. Bu işte de bir terslik var" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
-Salondan görüntü
-Sancaklı'nın konuşması
Haber -Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401189_
====================================
7)KONYA 14 YERİNDEN BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ
CİNAYET ZANLISINI OLAY YERİNDE BIRAKTIĞI KÖPEĞİ YAKALATTI
KONYA'da 30 yaşındaki Murat Baştuğ, kimlikleri henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldü.
Olay, saat 23.15 sıralarında merkez Karatay ilçesi Mengene Mahallesi Fetih Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanda meydana geldi. İddiaya göre Murat Baştuğ, kimlikleri belirlenemeyen kişi veya kişilerce henüz belirlenemeyen nedenle tartıştı. Tartışma sonrası şüpheliler Baştuğ'u kovalamaya başladı. Murat Baştuğ koşarak yakınlarda oturduğu apartmana girdi. Şüpheliler Baştuğ'u bina içerisinde yakalayıp defalarca bıçaklayarak olay yerinden kaçtı.
SON SÖZÜ 'TANIMIYORUM' OLDU
Kanlar içinde kalan Baştuğ, ağabeyi Hüseyin Baştuğ'un kapısını çalarak yardım istedi. Hüseyin Baştuğ, kardeşine kendisini kimin bıçakladığını sordu. Murat Baştuğ, 'tanımıyorum' dedikten sonra baygınlık geçirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Murat Baştuğ sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 14 yerinden bıçaklandığı belirtilen Baştuğ, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Apartmanın ve çevredeki işyerlerinin güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polis şüphelileri yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.
CİNAYET ZANLISINI OLAY YERİNDE BIRAKTIĞI KÖPEĞİ YAKALATTI
Konya'da 14 yerinden bıçaklanan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 30 yaşındaki Murat Baştuğ'un katil zanlısı 31 yaşındaki Yunus Cığal yakalandı. Cığal'ın Baştuğ'u köpeğine küfür ettiği gerekçesiyle aralarında çıkan kavga nedeniyle öldürdüğü ve olay yerinde bıraktığı köpeğinden yola çıkılarak yakalandığı öğrenildi.
Olay, saat 23.15 sıralarında merkez Karatay ilçesi Mengene Mahallesi Fetih Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, Murat Baştuğ arkadaşı Selçuk Borza ile Altıyol mevkiinde gezerken kavşakta bağlı bulunan köpeğin kendilerine havlamasına sinirlendi. Bunun üzerine iki arkadaş köpeğe ve sahibine küfür etti. Küfürleşme sonrası köpek sahibi ile aralarında kavga çıktı. Kavga esnasında Selçuk Borza köpek sahibinin başında şişe kırdı. Yaralanan şüpheli yanında taşıdığı bıçakla Baştuğ'u kovalamaya başladı. Şüpheli, Baştuğ'u kaçtığı apartmanda yakalayarak 14 yerinden bıçaklayıp olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan Murat Baştuğ kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
'KÖPEĞİ YAKALATTI'
Yaşanan olay sonrası Cinayet Büro Amirliği'ne bağlı ekipler apartman ve çevredeki işyerlerinin güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Ekipler, çevredeki vatandaşlarla yapılan görüşmelerde olaya bir köpeğin neden olduğu bilgisine ulaştı. Polis, kısa süre sonra köpeği olay yerinden 100 metre ileride bağlı şekilde buldu. Köpeği tanıyan bir kişiye ulaşan polis, köpeğin Yunus Cığal'a ait olduğunu tespit etti. Cığal'ın adresini belirleyen ekipler şüpheliyi merkez Meram ilçesi Zafer Mahallesi Tunalı Sokaktaki adresinde suç aleti bıçakla birlikte yakalayarak gözaltına aldı. Numune Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Cığal ifadesi alınmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Soruşturma sürüyor.
Görüntü dökümü:
-------------------------------
Murat Baştuğ'un hastaneye getirilişi
Baştuğ'un hastaneye alınışı
Olay yerinde polis ekiplerinin çalışmaları
Hastane detay
Genel ve detaylar
02.04.2017 - Haber Kodu : 170402004
EK GEÇİLECEK
Şüphelinin sağlık kontrolünden geçirilmesi
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA
=================================================
MERMER BLOKLAR ARASINDA SIKIŞAN 2 İŞÇİ ÖLDÜ (EK)
8)O ANLAR KAMERAYA YANSIDI
2 İşçinin hayatını kaybettiği kaza, fabrikanın güvenlik kameralarına yansıdı. Saat 05.32 sıralarında kaydedilen görüntülerde mermer blokları taşıma sırasında devrilen bir blok işçilerden birini sıkıştırdığı görülüyor. Diğer işçi de arkadaşına yardım etmek için araya girmesinin ardından peş peşe diğer blokların da devrilerek işçileri sıkıştırıyor. Kendi çabaları ile blokların arasından çıkamayan işçilerin sabah vardiyası değişiminde gelen arkadaşları tarafından fark edilerek yaralı halde kurtarıldıkları, ancak vücutlarında mermerlerin oluşturduğu basınç nedeni ile oluşan iç kanamadan dolayı hastanede yaşamlarını yitirdikleri öğrenildi. Olayın ardından her iki işçinin cenazesi Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Cumhuriyet Savcılığı tarafından otopsi işlemi yapıldı. Bu sırada morg kapısında bekleyen yakınlarının da bir hayli üzüntülü olduğu görüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Güvenlik kemarası görüntüleri
-Kazanın yaşandığı an
-Diğer işçinin arkadaşına yardımı
-Diğer bolkların peş peşe devrilip işçileri sıkıştırması
Haber: SİVAS, DHA
01.04.2017 - Haber Kodu : 170401175
==============================================
9)OTOMOBİLİYLE RIHTIMDA MANEVRA YAPARKEN DENİZE DÜŞTÜ
ORDU'nun Altınordu İlçesi'nde, otomobiliyle rıhtıma giden, burada geri manevra yaparken içinde bulunduğu otomobiliyle denize düşen 20 yaşındaki Tufan A. ağır yaralandı.Olay bugece Ordu'nun Altınordu İlçesi'ne bağlı Taşbaşı Mahallesi'nde bulunan rıhtımda meydana geldi. Plakası öğrenilemeyen otomobiliyle rıhtımın yaklaşık 100 metrelik bölümüne kadar ilerleyen sürücü Tufan A. geri manevra yaparak dönmek istediği esnada otomobiliyle denize düştü. Vatandaşların durumu polise bildirmesi üzerine olay yerine kısa sürede kurtarma ekibi ve polis dalgıçlar sevk edildi. Dalgıçlar tarafından denizden çıkarılan Tufan A. ambulansla Ordu Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak, yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Denizin içindeki otomobilde vinç yardımıyla kurtarılarak çekiciyle parka götürüldü. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Polisin olay yerinde çalışması
-Kurtarma ekiplerinin denizden vinçle otomobili çıkarırken görüntüsü
- İtfaiye ve 112 Ambulansından görüntü
-Olay yerinden görüntü
(SÜRE: 03.01 Dk) (BOYUT: 69.8 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA
=====================================================
10)OKSİJEN TEDAVİSİYLE HAYATA DÖNDÜLER
Erzurum'da geçen 15 Mart günü işçilerin fırını yaktıktan sonra bacayı kapalı unutması nedeniyle doğalgazdan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen üç işçi Yakutiye Araştırma Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi'nde yapılan tedavi ile hayata döndürüldü. Basınç altında hastalara yüzde 100 oksijen verilerek tedavi edilen işçilerden 55 yaşındaki İbrahim Akpınar, "Beni acilde öldü sanmışlar. Burada yapılan tedavi ile hayata döndük" dedi. Merkez sayesinde bu yıl zehirlenen 18 kişinin hayata döndürüldüğünü belirten Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Hormova, tedavinin zamanında yapılmasının hayati önem taşıdığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Yakutiye Araştırma Hastanesi
-Acil servis
-Hiperbarik merkezi
-Zehirlenen işçiler ile röp.
-Doktor ve işçiler
-Yrd. Doç. Dr. Recep Hormova ile röp.
-Tedavi için gelen hastalar
-Genel, detay
Haber: Hümeyra PARDELİ-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
=============================================
11)IĞDIR'DA SERADA KAYISI YETİŞTİRİLECEK
Iğdırlı çiftçi Alican Akcan, bu yıl kış şartlarının ağır geçmesi nedeniyle bahçesinde bulunan kaysı ağaçlarını naylon örtüyle kapatarak seraya dönüştürdü. Iğdır kayısının dünyaca ünlü olduğunu ve bir çok ülkeye ihraç edildiğini belirten Akcan, "Bu sene kış mevsimi şiddetli geçti. Kayısı ağaçlarını don etkiliyordu. Büyük oranda ürün kaybı meydana geliyordu. Bende 10 ağacı sera sistemi ile kapladım. Böylece sera içerisindeki ağaçlar bir ay erken çiçek açtı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Çiçek açmayan ağaclar
-Sera görüntüsü
-Çicek açan ağaçlar
-Alican Akcan ile rop.
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
================================================
12)KASIKTAN GİRİLEREK BEYİNDEKİ PIHTI ÇIKARILIYOR
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan embolektomi (damarı tıkayan embolinin çıkarılması için uygulanan cerrahi girişim) işlemiyle, inme vakalarında kasıktan kateterle girilerek beyindeki pıhtı çıkartılıyor. Hastanenin Nöroloji Kliniği Uzmanı Dr. Elif Sarıönder Gencer, inmenin ölüm oranı yüksek bir hastalık olduğunu, Türkiye'de yılda yaklaşık 200 bin yeni inme vakası beklendiğini söyledi. Kardiyoloji Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Şakir Arslan ise inme müdahalesinin bir ekip işi olduğunu vurguladı. Embolektomi işlemini nörologlarla birlikte kardiyologların yaptığını belirten Prof. Dr. Arslan, "Kasıktan küçük bir kalem kalınlığındaki kılıflar yerleştirerek onun içinden kateterleri gönderiyoruz. Önce şah damarına ardından beynin tıkalı olan damarına ulaşıyoruz. Sonra pıhtı çıkarma cihazını yerleştiriyoruz. Yaklaşık üç beş dakika bekledikten sonra o pıhtıyla beraber cihazı geri çekiyoruz" diye konuştu. Bu işlemin Türkiye'de 3- 5 yıllık bir geçmişi olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Arslan, teknik başarısının yüzde 90'lara vardığını kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Doktor muayenesinden detay
Hasta ve eşinden detay
Röp1: Dr. Elif Sarıönder Gencer
Röp2: Prof.Dr. Şakir Arslan
Röp3: Mehmet İpci (Hasta)
Röp4: Emine İpci (Eşi)
Haber: Selma KUNAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?