Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-10

Yıldırım: Evet çıkarsa, onları da çağıracağız yanaklarından öpeceğiz (2)EVLAD- I FATİHANLAR DERNEĞİ'Nİ AÇTIBaşbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmalarını sürdürdüğü İzmir'de, sivil toplum buluşmasından sonra Bornova ilçesine geçti.

12.04.2017 16:15

Yıldırım: Evet çıkarsa, onları da çağıracağız yanaklarından öpeceğiz (2)

EVLAD- I FATİHANLAR DERNEĞİ'Nİ AÇTI

Başbakan Binali Yıldırım, referandum çalışmalarını sürdürdüğü İzmir'de, sivil toplum buluşmasından sonra Bornova ilçesine geçti. Çamdibi'ne uğrayıp burada ilk olarak kokoreççiye giren Başbakan Binali Yıldırım, kısa sürede içeride kaldıktan sonra aynı semtteki Evlad - ı Fatihanlar Derneği'ni açtı, otobüsten kısa bir konuşma yaptı. Yıldırım, "Evlad-ı Fatihan'ın torunları, Çamdibi'ni iyi biliriz. 2014 yılında sokak sokak ev ev gezdik. Evlad-ı Fatihan'larla tanıştık. Kardeş olduk, bir olduk birlikte Türkiye olduk. Pazar günü Evlad-ı Fatihanlar, İzmir için o kötü sözleri söyleyenlere cevabı verecek misiniz?" dedi. Gençlerden destek isteyen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gençlere yönelik düzenlemeye gösterdiği eleştirileri hatırlatan Başbakan Binali Yıldırım, "Sen darbe gecesi, belediye başkanının evinde otururken, geceyi geçirirken o gençler meydanlardaydı. Bayrak elde, ezan dilde bu ülkeyi korumak için meydanlara indiniz. Türkiye'nin meydanlarına indiniz. Gençler bizim geleceğimiz teminatımız. Güçlü Türkiye sadece Anadolu topraklarının değil, Balkanların, Ortadoğu'nun, Kafkaslarında teminatıdır. Güçlü olacağız, güçlü olmanın yolu, bir olmak, beraber olmak birlikte Türkiye olmaktır" dedi. Gençlerin bu sırada 'Vur de vuralım öl de ölelim" sloganı atması üzerine ise Yıldırım, "Bizim vurmakla öldürmekle işimiz olmaz. Bizim işimiz yaşatmak" dedi. Dernek açılışından sonra Başbakan Binali Yıldırım, Bornova'ya geçti.

"EVET VEREN DE GÖNDÜMÜZÜN SULTANI, HAYIR VEREN DE BAŞIMIZIN TACI"

Bornova Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım, alandaki gençlerin, "Dik dur eğilme imam hatip seninle' diye bağırması üzerine "Biz sadece yaradanın önünde eğiliriz. Başka hiçbir şeyin önünde eğilmeyiz" dedi. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik de "Sen kimi denize dökeceksin. Sen bu milleti tanımamışsın. Bu millet bunun cevabını sandıkta verir. Evet veren de gönlümüzün sultanıdır hayır veren de başımızın tacıdır. Biz evet verenleri baş tacı yapıp hayır verenleri hain ilan etmiyoruz. Biz, PKK haindir diyoruz. FETÖ haindir diyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri hayır diyen PKK ile FETÖ ile kol kola girmiş kampanya yapıyorlar. Bizim itirazımız bunadır. PKK'nın, FETÖ'nün dost gibi görünüp Türkiye'nin düşmanlarıyla kol kola girenlerin hayır dediği yerde benim milletim evet der. İster CHP'ye gönül versin, ister AK Parti'ye ister milliyetçi ülkücü olsun. Bu bayrağa sahip çıkan herkes Pazar günü Türkiye'nin geleceğini oylayacak" dedi.

"BU AĞIZ PENSİLVANYA'NIN AĞZIDIR, ONLARIN DİLİYLE KONUŞMAYI BIRAK"

PKK'nın, Kandil'in, Pensilvanya'daki terörist başı adeta kin ve nefret kustuğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kılıçdaoğlu diyor ki; '15 Temmuz tiyatrodur, kontrollü darbedir' Bu ağız Persilvanya'nın ağzıdır, onların diliyle konuşmayı bırak. 249 şehidimizin ruhunu incitiyorsun. Gazilerimizi üzüyorsun kardeşim. İzmir'le dalga mı geçiyorsun? Asker kılığına girmiş alçaklara o gece en güzel cevabı gençler verdi. Sizler verdiniz. Rejimin adı, cumhuriyettir. Cumhuriyet 1923 yılında kurulmuş ve daima bu milletin elinde sonsuza kadar yaşayacaktır. Tek adamlığa gelince Sayın Kılıçdaroğlu, 7 seçimi kaybeden ben değilim. Aynaya bak aynaya. Partilerin olduğu yerde, tek adam olur mu? Patronun millet olduğu yerde tek adam olur mu? (vatandaşların Recep Tayyip Erdoğan diye bağırması üzerine) Tek adam ama milletin adamı." dedi.

"15 TEMMUZ GECESİ, GENÇLERİN HEPSİ ULUBATLI HASAN OLDU NENE HATUN OLDU"

Alanı dolduran gençlere de seslenen Başbakan Yıldırım, "CHP, Kılıçdaroğlu size siyaseti çok gördü. '18 yaşında siyasete girmek ne demek' dediler. Be kardeşim sen önce parti tüzüğüne bak. Parti tüzüğünde 18 yaşında gençlere kota koymuşsun. 2011 seçimlerinde vaat etmişsin. Milletvekilin teklif vermiş. 18 yaşta seçilme olsun diye. Bütün bunlar ortadayken 18- 25 yaşlarındaki, 9.5 milyon toplam seçmen sayısının yüzde 20'sine yaklaşan gençleri yok sayarsan gençler de seni yok sayar. 15 Temmuz gecesi, gençlerin hepsi Ulubatlı Hasan oldu Nene Hatun oldu. Göğüslerini siper ettiler. Canlarını verdi. O zaman neredeydin onu söyle ne zaman faydalı iş yapsak karşımıza çıktılar. İstemezzük diyorlar" dedi. Karşıyaka, Alsancak ve Göztepe'ye stadyum yapacaklarını yineleyen Başbakan Binali Yıldırım, "Karşıyaka'ya 15 bin kapasiteli stad yapacağız. Göztepe'ye 15 bin kapasiteli stad yapıyoruz. Alsancak'a 20 bin kapasite stad yapıyoruz. Yine de hepsine karşı geldiler ama inadı bırakın siz karşı çıksanız da çıkmamsanız da, biz yapacağız dedik. Şimdi yapıyoruz. Altaylı, Karşıyakalı Göztepeli taraftarlar duyun bunu. Sizin stadların yapılmasına karşı çıkıyor. Çok görüyorlar. Bunlara İzmirliler cevap verecek mi? İzmir'e güveniyorum, inanıyorum. Biz onlar karşı çıksa da İzmir'e hizmet etmeye devam edeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Mitinge katılanlardan görüntü

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM - Timur TARLIĞ, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR

=============================================

Çerkezköy'de fabrikada patlama (3) Yeniden

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy İlçesi Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir tekstil fabrikasının kazanında meydana gelen patlamada yoğun gaz ve dumandan etkilenen 79 işçi ambulanslarla hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, kimyasal reaksiyon nedeniyle aşırı ısınmadan dolayı patlamanın meydana geldiğini belirtirken, fabrika da çıkan yangın yaklaşık 7 saatte söndürüldü.

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren bir tekstil fabrikasının kazanında bugün 06.30 sıralarında patlama meydana geldi. Organize Sanayi Bölgesi'nde büyük paniğe yol açan patlamanın ardından yayın gaz ve yoğun dumandan 79 işçi etkilendi. 49 işçi ambulanslarla özel hastanelere, 30'u ise Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. İşçilerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Yoğun duman ve gaz nedeniyle bölgede işçiler maske takmak zorunda kaldı. Fabrika yangın nedeniyle boşaltılırken, Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan diğer bazı fabrikalardaki işçiler ise olası bir olumsuzluğa karşı evlerine gönderildi.

7 SAATTE SÖNDÜRÜLDÜ

Patlama ve yangın ihbarı üzerine çok sayıda itfaiye ekibi, alevlere müdahale etti. Köpüklü müdahale sonucu saat 06.30'da başlayan yangının soğutma çalışmaları saat 14.00 sıralarında tamamlandı. Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, Belediye Başkanı Vahap Akay da Organize Sanayi Bölgesi'ne giderek çalışmaları yerinde inceledi. Kaymakam Abban, "Kazanın bir tanesinde kimyasal reaksiyon nedeniyle aşırı ısınmadan dolayı patlama meydana gelmiş. Koku ve duman nedeniyle fabrika boşaltıldı" dedi.

VALİLİK: ZARARLI MADDEYE RASTLANMADI

Tekirdağ Valiliği, meydana gelen patlamayla ilgili açıklama yaparak insan sağlığına zararlı bir maddeye rastlanmadığını açıkladı. Açıklamada, "İlimiz Kapaklı İlçesi Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren boya-kimya fabrikasında 12.04.2017 tarihinde saat 06.30 sıralarında teknik bir arıza nedeniyle yangın meydana gelmiş olup, yangın itfaiye yetkililerince kontrol altına alınmıştır. Soğutma çalışmaları devam etmektedir. AFAD tarafından bölgede gerekli ölçümler yapılmış olup, çevreye ve insan sağlığına zarar verecek herhangi bir maddeye rastlanmamıştır. Bazı basın organlarında yer alan yanıltıcı haberlere vatandaşlarımızın itibar etmemesi hususu kamuoyuna duyurulur" denildi.

FABRİKA ÖZÜR DİLEDİ

Patlamanın meydana geldiği fabrikanın yönetimi de olayla ilgili açıklama yaparak 'teknik bir problem sonucu oluşan yangına' ifadelerini kullanarak 'özür diledi'. Fabrikadan yapılan açıklamada, "Saat 06.30 sularında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan polyester reçine üretimi yapılan firmamızda niteliğini araştırdığımız teknik bir problem sonucu üretim bölümümüzün sınırlı bir bölümünde yangın oluşmuştur. Firmamıza ait yangın söndürme sisteminin anında devreye girmesi ve Çerkezköy OSB itfaiyesinin hızlı müdahalesiyle yaklaşık yarım saat içerisinde yangın söndürülmüş olup, soğutma çalışmalarına devam edilmektedir. Yangın sonucunda oluşan dumanın analizi, AFAD ve yetkili kurumlar tarafından da yapılmış olup, toksik etki yaratacak herhangi bir kimyasal bulgusuna rastlanmamıştır. Olayın vuku bulmasının ardından maruziyet altında kalan sınırlı sayıda kişinin bölgemizde bulunan hastanelere başvurduğu bilgisi alınmıştır. Hastane yetkililerinden alınan bilgi çerçevesinde, bu kişilerin basit solunum sıkıntıları sebebiyle hafif tedavi altına alındıkları ifade edilmiştir. Konuya ilişkin oluşan endişeler sebebiyle tüm kamuoyundan, sanayicilerimizden ve bölgemizde çalışan bütün çalışanlardan özür dileriz" denildi.

OSB: MESAJ GERÇEK DEĞİL

Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü tarafından atıldığı ve içerisinde 'emziren çalışanlar için kimyasal madde ile ilgili net bilgiye ulaşılana kadar emzirmemeleri önerilir' ifadeleri içeren mesajın da gerçek olmadığı belirtildi. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, mesajın kendileri tarafından atılmadığı ve itibar edilmemesi gerektiğini açıkladı.

FABRİKAYA 3 MİLYON LİRA CEZA KESİLMİŞTİ

Patlamanın meydana geldiği fabrikaya, 10 gün ağır kokuya neden olan ve çocukların maske takarak okula gitmek zorunda kaldığı atıkların kontrolünü yapmadığı gerekçesiyle 3 milyon lira idari para cezası kesildiği ortaya çıktı. Geçen Şubat ayında meydana gelen olayda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kimyasal atığı bertaraf tesislerine göndermek yerine kanalizasyona boşaltan firmanın sahiplerine endüstriyel atığın arıtıldığının kontrolünü yapmadığı gerekçesiyle 3 milyon lira, atığı tanker ile okulun kanalizasyona boşaltan firmaya ise 212 bin lira para cezası kesmişti.

Görüntü Dökümü

---------------------

Fabrikadan yükselen dumanlar

Çevreden detaylar

Alınan önlemler

Maskeli işçiler

İtfaiye ekiplerinin müdahalesi

Yangından cep telefonu çekimi

İtfaiyenin sıktığı köpekler

Genel görüntüler

Haber-Kamera: Şaban KARDEŞ – Mehmet YİRUN/ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),-

===============================

Bakan Arslan : Anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarından kurtulacağız, bürokratik oligarşiden kurtulacağız

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Kararım Evet Platformu tarafından Kocaeli Çayırova Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuştu. Bakan Arslan, "Anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarından kurtulacağız, bürokratik oligarşiden kurtulacağız, ayağımızdaki prangalardan kurtulacağız ve Allah'ın izni sizlerin destek ve duasıyla çok daha hızlı büyüyeceğiz, çok daha güçlü büyüyeceğiz" diye konuştu.

Kararım Evet Platformu düzenlenen şiir-makale yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. 81 ilin katıldığı, 'Evet diyorum çünkü' konulu yarışmada ödüller Çanakkale, Ağrı ve Diyarbakır'a giderken, Çayırova Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende kazananlar ödüllerini Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın elinden aldı. Ayrıca ödüller dışında dereceye girenlere birer laptop hediye eden Bakan Arslan, "Derdim milleti ikna etmek ama Allaha şükür burada ikna etmeye gerek duyulacak bir durum yok. Herkesi bilinçli, kararlı görüyorum. Geldiğimiz nokta bize yetmez. 3 kat büyümüşüz ama 10 kat daha büyümeliyiz ki çocuklarımız, torunlarımız güçlü Türkiye'yi sonraki nesillere emanet edebilsinler. Güçlü olalım ki bize çelme takmaya çalışanlara, engellemeye çalışanlara inat güçlü geleceğimize doğru emin adımlarla yürüyelim. 15 Temmuz'da mezhebine, dinine, ırkına bakmadan nasıl birlik olduk, bundan sonra da aynı şekilde millet olma şuuruyla yürüyelim" dedi.

'Evet' kampanyasının başlangıcından itibaren sayıldığında zamanın 'bitti' sayılabileceğini söyleyen Bakan Arslan, "Herkes 1 kişiye,eriştiğiniz herkes 1 kişiye, 1 kişiye erişirse zincirleme etkisiyle biz nice binlere nice milyonlara erişiriz. Görevimizi yaptık, hava iyi, 'Evet'ler çok demeyin sanki 'Evet'lerin 1 oya ihtiyacı varmış gibi düşünerek bugünden itibaren tekrar sahada olalım, tekrar sokaklarda olalım, tekrar evlerde olalım." dedi.

"10 KAT BÜYÜMEMİZ LAZIM"

Dünyadaki bütün mazlum ve mağdurlara Türkiye'nin her zaman kapısını açtığını belirten Arslan, 3 milyon Suriyeli'ye de kapılarını açtıklarını, oğluyla Macaristan sınırını geçmeye çalışırken bir kadın kameramanın çelme takarak düşürdüğü Suriyeli Osama Abdul Mohsen'in durumunu hatırlattı. Bakan Arslan "Biz onların durumuna düşersek bırakın çelme takmayı gözümüzü oyarlar. İşte Sayın Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da onların ekip arkadaşları da bunun bilincinde olarak diyorlar ki 'Geldiğimiz nokta bize yetmez. 3 kat büyümüşüz 14 yılda. Ama bize yetmez. 10 kat büyümemiz lazım. 10 kat büyümemiz lazım ki güçlü olalım. Çocuklarımız, torunlarımız güçlü Türkiye ile yarınlarımızı kendinden sonra gelecek nesillere emanet edebilsinler.' Güçlü olalım ki gözümüzü oymaya çalışanlar, bize çelme takmaya çalışanlar büyüyüp dünyada söz sahibi olmamızı istemeyenlere inat biz emin adımlarla sağlam adımlarla güçlü geleceğimize doğru hep beraber 100 sene önce istiklal mücadelesinde olduğu gibi 15 Temmuz'da nasıl millet olma şuuruyla indik bundan sonra da geleceğimize millet şuuruyla yürüyelim. O yürüyüşün adı bundan sonra 16 Nisan'daki anayasa değişikliği. Anayasa değişikliğiyle vesayet odaklarından kurtulacağız, bürokratik oligarşiden kurtulacağız, ayağımızdaki prangalardan kurtulacağız ve Allah'ın izni sizlerin destek ve duasıyla çok daha hızlı büyüyeceğiz, çok daha güçlü büyüyeceğiz. Hedef koyduk ülkemizi 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokmaya" dedi.

"ÇOK GÜÇLÜ BİR 'EVET' ÇIKACAK"

Bakan Arslan "Allah'a şükür, 'Evet' çıkacağından yana hiçbir tereddüdümüz yok. Siz Kocaeli'desiniz, siz Çayırova'dasınız, siz bu bölgedesiniz. Biz görev gereği 81

ili geziyoruz. Hiç şüpheniz olmasın çok güçlü bir 'Evet' çıkacak. Ama benim gönlümden geçen, yurt dışına gittiğimde geçmişte 'Acaba yüzümüze bakarlar mı?'

diye düşünüyorduk. AK Parti ile Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle birlikte onun ekip arkadaşlarının gayretiyle birlikte dünyanın neresine gidersek gidelim ilgi

odağı oluyoruz" diye konuştu.

"ERDOĞAN VE ONUN EKİBİ NE ZAMAN YAPMAYACAĞI BİR İŞİN SÖZÜNÜ VERDİ?"

Ilgar Tüneli önemine değinen Bakan Arslan, "Temelini attık tam 400 milyon. Ne yazık ki muhalefet gitmiş, Ardahan'da, Kars'ta ve Iğdır'da şöyle geziyor; 'Bunlar sizi kandırıyorlar, bunlar göstermelik temel atıyorlar.' E be insafsızlar, Recep Tayyip Erdoğan ve onun ekibi ne zaman yapmayacağı bir işin sözünü verdi? Ne zaman bir söz verip de onun gereğini yerine getirmedi? Bizim bizden şüphemiz yok da ama onlar bizi 15 yıldır tanıyamamışlar ve kendileriyle karıştırıyorlar" dedi.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Konuşmanın ardından Kararım Evet Platformu tarafından düzenlenen şiir ve makale yarışmasında dereceye girenlere ödülleri Bakan Arslan ve diğer protokol

üyelerince verildi. Bakan Arslan da ödül alanlara birer dizüstü bilgisayar hediye edeceğini bildirdi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Mehter takımının gösterisi

-Bakan Arslan'ın karşılanması

-Bakan Arslan'ın konuşması

-Ödül töreni

-Bakan Arslan'ın ödülleri vermesi

-dereceye girenler ile röp.

-detaylar

Haber-Kamera: KOCAELİ

==============================================

Bakan Zeybekci: Milletin kararından başka karar tanımayız

DENİZLİ'nin Acıpayam İlçesi'ne gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Bu milletin takdiri ne olursa olsun, öpülüp, başa konması gereken karar olur. Milletin kararından başka bir karar asla tanımayız" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, referandum çalışmaları kapsamında Denizli'nin Acıpayam İlçesi'nde halkla buluştu. Meydanda toplanan vatandaşlara seslenen Bakan Zeybekci, 16 Nisan'ın, Türkiye'nin Cumhuriyeti'nin bütün hastalıklarından kurtulduğu, bütün belalarından kurtulduğu yeni bir bayramın olduğu gün olacağını söyledi. Milletin kararından başka karar tanımayacaklarını belirten Bakan Zeybekci, "Biz, birileri gibi bu millet evet derse onları denize dökeriz diyen edepsizlerden olmadık. Aklımızdan dahi böyle bir şey geçmedi. Çünkü bu milletin takdiri ne olursa olsun, bizim için o karar öpülüp başa konması gereken karar olur. Milletin kararından başka bir karar asla tanımayız. Milletin kararı bizim için Allahın emrinden sonra en kutsal karardır. Milletin kararı da 16 Nisan'da bağımsız Türkiye olacaktır. Birilerinin sömürmediği, paçasından çekmediği, birilerinin hırsızlık yapmadığı Türkiye'ye var mıyız? 16 Nisan'da her şey güzel olacak" dedi.

Bakan Zeybekci, 16 Nisan'ın siyasete iyi geleceğini ifade ederek, "16 Nisan'dan sonra Türkiye'de siyaset uzlaşmaya dönecek. Siyaset, 'mevzu bahis vatansa, bayraksa, milletse, devletse gerisi teferruattır' diyebilen anlayışına dönecek. Artık Türkiye'de siyaset 'yüzde 23 aldım ben başarılıyım', diyenlerin o dar at gözlü bakışından kurtulacak. 16 Nisan CHP için de iyi olacak. CHP içinde artık iktidar ümidi olan muhalefet anlayışı olacak. 16 Nisan'da CHP'yi dar siyasetten kurtaracağız. CHP'yi bu ülkenin iktidar ümidi olan milletin gönlüne girerek iktidar olabileceğine inan bir muhalefet partisi haline siz getireceksiniz. Bu ülkenin geleceği için evet dediğinizde, bu ülkede siyaset milli bir hale gelecek. Türkiye'nin siyasi geleceği için CHP'yi, Türkiye'nin iktidar ümidi olan bir parti haline getireceğiz. Yüzde 50'yi talep eden, almak zorunda olan CHP, Türkiye'nin yüzde 60'ını yüzde 70'ini kucaklamak zorunda. Yani, Türkiye'nin partisi olmak zorunda yüzde 23, yüzde 25'e mahkum olan, onunla kendini avutan biir parti asla olmayacak. CHP'li kardeşlerimiz de Türkiye'nin geleceği için evet diyecek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Bakan Zeybekci'den görüntü

Bakan Zeybekci'nin konuşması

Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera : Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

========================================================

CHP'li Veli Ağbaba: Diktatörü diktatör yapan tek şey ona verilen yetkilerdir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Bu anayasa değişikliği geçerse nihai olarak yapılacak şey Türkiye'nin federasyona bölünmesidir. Anayasa değişikliği geçerse Türkiye önümüzdeki dönemde farklı bir şekilde yönetilecektir. Türkiye'nin bölünme riski vardırö dedi.

Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nı ziyaret eden Ağbaba, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin yararına olmadığını ifade etti. Anayasa değişikliğindeki 18 maddenin ne olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Ağbaba, "18 madde insanların içine siniyorsa 'evet' versinler, içine sinmiyorsa 'hayır' versinler. Bunun başka tartışmalara çekilmesini çok doğru bulmuyoruz. Biz en başından beri bunun Türkiye'nin hayrına olmadığını söylüyoruzö dedi.

Ağbaba, anayasa değişikliğinin alelacele yapıldığını savunarak şu ifadelere yer verdi: "12 Eylül darbe anayasası bile iki yılda yapılmışken, danışma meclise oluşturulmuşken, bu anayasanın toplam mecliste kalma süresi anayasa komisyonu ve genel kurul dahil 22 gün. 22 günde meclisten geçti. Çok acele yapıldı, bunu da 'evet'i savunanların söylediklerinden görüyoruz. Başdanışmanlar 'eğer sıkıntı olursa bu sistemi bir kez daha değiştiririz' diyorlar. Cumhurbaşkanı önce 18 yaş ile ilgili 'askerlikten muaf' dedi şimdi 'bedelli yapabiliriz' diyor. Bu çok hızlı hazırlanmış, Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü koruyamayacağından endişemiz olan bir anayasa değişikliği. Geçtiğimiz günlerde bizim bu söylediklerimizi cumhurbaşkanı başdanışmanları ifade etmeye başladı."

Anayasa değişikliğinde Türkiye'nin federasyona götürülmesi, özerklik gibi yetkilerin olduğunu iddia eden Ağbaba, şunları söyledi: "Eğer bu anayasa değişikliği geçerse nihai olarak yapılacak şey Türkiye'nin federasyona bölünmesidir. Anayasa değişikliği geçerse Türkiye önümüzdeki dönemde farklı bir şekilde yönetilecektir. Türkiye'nin bölünme riski vardır. Federasyon ve özerkliği dillendirmeye başladılar."

Ağbaba, CHP'nin 'her şeye hayır' dediği için eleştirildiğini belirterek, "2010 referandumunda 'hayır' dedik. Eğer bizim sözümüz dinlenseydi, Türkiye bir darbe girişimini yaşamazdı ve 250 şehit verilmezdi. O günkü anayasa değişikliği Türkiye'nin bu duruma gelmesini sağlamıştır. 250 şehit varsa, Türkiye'de bir darbe girişimi yaşanmışsa bunun sorumlusu 12 Eylül 2010 anayasa değişikliğidir. Türkiye, bu anayasa değişikliğiyle yoksullaşır, bölünme riskiyle karşı karşıya kalır. Dünyadaki tek adamlıkla yönetilen ülkelere bir bakın ne zenginlik, ne refah, ne huzur ne de barış var. Tek adımın yönettiği ülkelerde güç, para bir merkezde toplanıyor. Suudi Arabistan, Hollanda'dan 10 kat zengin ama Hollandalı vatandaş Suudi Arabistanlı vatandaştan 43 kat zengin. Dünyanın hangi ülkesine bakarsanız bakın bu kadar yetkiyle yönetilen, tek adamlıkla yönetilen ülkelerin durumunun kötü olduğunu görüyorsunuz. Bu hiç kimsenin hayrına değil, bu kadar yetki bir kişiye verilmez. Bu kadar yetki bir kişiye verilirse Türkiye'nin bütünlüğü tehlikeye girer. Tek adamı tek adam, diktatörü diktatör yapan tek şey onun seçimde almış olduğu oy oranı değil, ona verilen yetkilerdir. Yasama, yürütme bütün yetkileri verdiğiniz zaman orada ortaya çıkan tek adamlıktırö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Ağbaba'nın açıklamaları

Haber-Kamera: Mikail PELİT/MALATYA, -

======================================================

Çatıya çıkıp evinin yıkımına engel oldu

KASTAMONU'nun İnebolu İlçesi'nde oturan Şerife Başoğlu, evinin projeye uygun yapılmayan bölümlerini yıkmak için gelen belediye ekiplerine, çatıya çıkarak engel oldu.

Yukarı Hatıpbağı Mahallesi Geriş Sokak'ta Bilal Başoğlu ve kardeşlerinin oturduğu 3 katlı binanın bazı bölümlerinin projeye uygun yapılmadığı belirlendi. Belediye, projede yer almayan çatı ve balkon çıkıntılarının projeye uygun yapılması için Başoğlu ailesine süre verdi. Ev projeye uygun hale getirilmeyince belediye yıkım kararı aldı. Belediye ekipleri yıkım için geldiğini gören alt katta oturan Şerife Başoğlu, çatıya çıkarak intihara kalkıştı. Şerife Başoğlu, evini yıktırmayacağını söyleyerek, "Mahkemede zayıf düştük. Belediyenin arkası var, bizim arkamızda kimse yok. Avukat bile bulamadık" dedi.

Evlerinin kaçak olmadığını söyleyen Bilal Başoğlu da belgeleri zabıta ekiplerine göstererek, "Eğer burası belediyeye göre kaçaksa, belgelerin sahte olduğunu ispatlasın ben binayı komple yıkacağım. Bunu kanıtlamayınca bu canı veririm buraya el sürdürmem. Ben alın terimle 50 sene kazanarak burayı yaptım" dedi. İkna çabasına rağmen Şerife Başoğlu çatıdan inmeyince ekipler tutanak tutup yıkım işlemini gerçekleştirmeden mahalleden ayrıldı.

Geçen yıl Temmuz ayında da Bilal Başoğlu binanın çatısına çıkarak yıkıma engel olmuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

-Şerife Başoğlu'nun çatıdaki görüntüsü

-Evden görüntü

-Şerife Başoğlu'nun ekiplere tepki göstermesi

-Bilal Başoğlu'nun ekiplerle görüşmesi

HABER-KAMERA: Barış İLYASOĞLU/İNEBOLU(Kastamonu)

=========================================================

26 yıl önce bebeğini boğduğu derede cesedi bulundu

SAKARYA'nın Taraklı İlçesi'nde, 1991 yılında çocuğunu dereye atarak ölümüne neden olan 50 yaşındaki Ayşe Güven'in cesedi çocuğunu attığı derede bulundu. Psikolojik tedavi gören Ayşe Güven'in sık sık çocuğunu suya attığı derenin kenarına gittiği öğrenildi.

Taraklı Hacımurat Mahallesi'nde yaşayan Ayşe Güven, dün sabah evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Polis ve jandarma ekipleri Ayşe Güven'in bulmak için çalışma başlatırken, belediye hoparlöründen de anonslar yapıldı. Psikolojik sorunları nedeniyle tedavi gören Ayşe Güven'in bugün öğle saatlerinde Göynük Suyu Deresi'nde cesedi bulundu. Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekibi ve AFAD ekipleri Ayşe Güven'in cesedini sudan çıkardı. İlk tespitlere göre intihar ettiği belirlenen Ayşe Güven'in annesiyle birlikte yaşadığı, 1991 yılında evlilik dışı dünyaya gelen birkaç aylık olan erkek çocuğunu Göynük Suyu Deresi'ne atarak öldürdüğü öğrenildi. Çocuğunu suya attığı yerde cesedi bulunan kadının sık sık su kenarına gelerek uzun süre beklediği belirtildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Arama çalışmaları

Kadının cesedinin çıkarılması

Olay yerinden görüntüler

Haber-Kamera: Zafer TOKUŞ-Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), -

====================================================

'Otoban Ayşe' fuhuş pazarlığı iddiasıyla yakalandı

ADANA'da 33 yaşındaki E.D.'yi otoyolda erkeklere pazarladığı iddiasıyla, 'Otoban Ayşe' takma adıyla tanınan 54 yaşındaki Ayşe A., Ahlak Büro Amirliği ekiplerince suçüstü yakalandı.

Tarsus-Adana- Gaziantep Otoyolu üzerinde, geçen araçlara otostop çekip, duranlarla para karşılığı ilişkiye giren kadınlar olduğu bilgisini alan Ahlak Bürosu ekipleri, çalışma başlattı. Müşteri gibi hareket eden ekipler, Sarıçam İlçesi'nde park alanında otostop yapan Ayşe A.'nın yanında durdu. Pazarlık yapan polisler, E.D. ile birlikte olma karşılığında 150 lira verdi. Parayı alan Ayşe A. ile E.D. ekipler tarafından gözaltına alındı.

Ahlak Büro Amirliği'ne götürülen E.D., kendi isteği ile fuhuş yaptığını, Ayşe A.'dan da müşteri bulmasını istediğini söyleyerek, "Piyasada Ayşe'nin lakabı 'Otoban Ayşe' olarak bilinir. Maddi sıkıntılarım vardı, kendisinden bana da müşteri bulmasını istedim. Karşılığında da her bulduğu için 50 lira komisyon veriyordum" diye ifade verdi.

E.D. sorgusunun ardından serbest bırakılırken Ayşe A., fuhuş için aracılık yapmak suçundan adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Kadın zanlının Adli Tıp Birmi'nden çıkarılması

Pois aracına bindirilmesi

Haber: Fatih KARAÇALI -Kamera: ADANA,

====================================================

Evlendirme vaadiyle 8 kişiyi dolandırdı

UŞAK'ta yalnız yaşayan ve ekonomik durumu iyi olan 8 kişiyi evlendirme vaadiyle kandırarak toplam 53 bin TL paralarını dolandırdığı öne sürülen 45 yaşındaki T.Y., polis tarafından yakalandı.

Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne başvurup, evlilik vaadiyle dolandırıldıklarını belirten vatandaşların şikayetlerini değerlendiren ekipler, dolandırıcılık yapanın T.Y. olduğunu belirleyip peşine düştü. Yapılan operasyonda evinde yakalanan T.Y., gözaltına alındı. T.Y.'nin belli bir yaşın üzerinde uzun zamandır yalnız yaşayan ve ekonomik durumu iyi olan erkekleri kurban seçerek irtibata geçtiği, yanında bulunan kız kardeşi veya baldızının fotoğrafını gösterip, evlendirmeyi vadettiği belirlendi. T.Y.'nin bu yolla, evlilik öncesi bazı borçların ödenmesi gerektiğini belirttiği 8 kişinin toplam 53 bin TL parasını dolandırdığı, başka dolandırıcılık suçlarından da arandığı tespit edildi.

Emniyette işlemleri tamamlanan T.Y., hastanedeki sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. T.Y.'nin ekip otosuna bindirilirken, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, "Adam mı öldürdük" dediği duyuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Zanlının polis tarafından adliyeye götürülmesinden görüntü

Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/ UŞAK,

===================================================

Prof.Dr. Demir: Suyun bir damlasının sırrını çözebilsek emin olun kainatın sırrını çözeriz

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, "Kainatta proton iletkenliği olan yani canlılık iletkenliğini sağlayan tek madde su. Rabbim gerçekten suyu yaratırken çok özel yaratmış. Eğer biz suyun bir damlasının sırrını çözebilsek emin olun kainatın sırrını çözeriz. Biz henüz bilim adamları bu konuda çalışanlar olarak suyun emin olun daha sırrının binde birini çözemedik" dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde düzenlenen 'Suya Bakış' konulu söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında suyun insan, doğa ve dünyanın dengesi açısından önemini anlatan Prof.Dr Demir, "Son zamanlarda en çok üzerinde durulan notlardan bir tanesi, sadece kainatta proton iletkenliği olan yani canlılık iletkenliğini sağlayan tek madde su. Rabbim gerçekten suyu yaratırken çok özel yaratmış. Ben kendi öğrencilerimle de sohbet ederken diyorum ki; eğer biz suyun bir damlasının sırrını çözebilsek emin olun kainatın sırrını çözeriz. Biz henüz bilim adamları bu konuda çalışanlar olarak suyun emin olun daha sırrının binde birini çözemedik. Su o hidrojen bağının oksijen bağı ile bağlanma açısından tutun da, o bağın akışkanlık özelliği birbiri ile ilişkisine bakıldığında inanılmaz mucizeleri taşıyan bir maddedir. Dünyada en çok var olan su deniz suyudur, deniz suyunun özelliğine bakıyorsunuz kainatta var olan 72 tane elementin hangi denizden alırsanız alın bir parça içinde taşıyan sudur. Bunlarla arasındaki dengeyi denizin içerisindeki canlılığı sağlayandır su. Kainat içerisinde Rabbim o bütün canlılığın dengesini, bütün kainatın dengesini suya saklamış, suyun içerisine yerleştirmiş" şeklinde konuştu. Suyun özel ve önemli bir madde olduğunu dile getiren Prof.Dr. Demir, "Bir kılcal damar içerisindeki, mikronun üçte biri, 3 milimikron kalınlığındaki bir kılcal damardan geçen ve oradaki bütün alyuvarları akyuvarları taşıyan kanı oluşturan sudur aslında. ve o suyun akabilmek için geçme akışkanlığı ancak şuanda suyun taşıdığı akışkanlıktır. Öyle bir sınır ki çok hafif yukarda olsa kılcal damarlarınızın kalınlığı 10 mikrona çıkmak zorunda kalır. O zaman vücudunuzun her tarafı damar olur. Birbirleriyle çalışamaz. Öyle bir mükemmel denge ve o dengeyi sağlayan yegana madde yine sudur" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Dinleyenlerden detay

-Prof.Dr. Yusuf Demir'in konuşması

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

==============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement