Biga'da uyuşturucu ticaretine 3 tutuklama
ÇANAKKALE'nin Biga ilçesinde jandarmanın düzenlediği uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 9 kişiden 3'ü, tutuklandı.
Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Biga ilçesi Karabiga beldesinde uyuşturucu operasyonu düzenledi. Belirlenen adreslere eş zamanlı yapılan baskınlarda, A.Ç., E.Z., S.K., U.K., Ö.M., S.E., İ.B., M.K. ve T.Ç. yakalandı. Operasyonda 9 kök Hint keneviri, 450 gram esrar ele geçirildi.
Jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede mahkemeye çıkarılan şüphelilerden A.Ç., S.K. ve U.K. 'Uyuşturucu madde imal ve ticareti' suçundan tutuklandı. Diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Soruşturma kapsamında H.K. adlı kişinin de yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Adliyeye getirilen şüphelilerden görüntüler
Haber-Kamera: Ayhan AKKAYA/BİGA (Çanakkale),
========================
Tarihi cami ve türbelerden kurşun levha çalan 3 kişi yakalandı
KONYA'da, 5 farklı tarihi cami ile türbenin şadırvan ve çatı kısımlarında bulunan 35 bin lira değerindeki kurşun levhaların çalınması olayları ile ilgili 3 kişi gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, merkez Meram ve Karatay ilçesinde bulunan tarihi cami ve türbelerin şadırvan ve çatı kısımlarında bulunan kurşun levhaların çalınması olayları ile ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmada, şüphelilerin plakası olmayan ve arka sol farı yanmayan kamyonet ile hırsızlık yaptığı tespit edildi. Kamyonetin gidiş istikametindeki yaklaşık 300 kamera görüntüsünü inceleyen polis, kamyonetin plakasını ve sürücüsünü tespit etti. Kamyonetin, merkez Selçuklu ilçesi Horozluhan Mahallesindeki sanayi sitesinde olduğunun belirlenmesinin ardından Abdullah K. (28), Ömer E. (19), Suriye uyruklu Velit El M. (22) ile birlikte hırsızlık malı olan kurşun levhaları aldıkları tespit edilen hurdacılar Ferit K. ve Mustafa S. gözaltına alındı. GECE HIRSIZ GÜNDÜZ HURDACI Hurdacı Ferit K. ve Mustafa S., emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakıldı. Gözaltına alınan şüphelilerden Abdullah K.'nın gece hırsızlık, gündüz ise hurdacılık yaptığı tespit edildi. TAŞIMAKTA ZORLANMIŞLARŞüphelilerin, hırsızlık yaparken kentte son günlerde etkili olan yoğun sisten faydalandıkları ancak çaldıkları yaklaşık 3 bin 500 ton ağırlığındaki kurşun levhaları kamyonete taşırken zorlandıkları öğrenildi.Çalıntı levhalar sahiplerine teslim edilirken, şüpheliler ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü dökümü: -----------Şüphelilerin emniyete götürülmeleriÇalınan malzemelerden detaylarHırsızlığın meydana geldiği camiden detay
Haber-Kamera: Tolga YANIK-Mehmet IŞIK/ KONYA
========================
İstanbul'dan Kars'a uzanan sıcak el
İSTANBUL'da yaşayan emekli öğretmen Muazzez Sarıçimen(82), yaz döneminde ördüğü 41 süveteri, ihtiyaç sahibi olan Karslı çocuklara gönderdi. Süveterleri Kars'a getiren emekli öğretmenin kızı Bahar Canan Gönültaş, 'Bir Oyuncak da Sen Ver' kampanyasını yürüten Güneş Taner'e teslim etti. Taner, süveterleri dağıtmaya başladı.Eşi Nurettin Sarıçimen ile İstanbul Ataköy'de yaşayan Muazzez Sarıçimen, 35 yıl ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra emekli oldu. Boş vakitlerini örgü yaparak geçiren Muazez Sarıçimen, yaz döneminde 41 süveter ördü. İhtiyaç sahibi çocuklara dağıtılması için de Kars'a gezmeye gelen kızı Bahar Canan Gönültaş (47) ve torunu Rüzgar Gönültaş(12) ile gönderdi. Gönültaş, sosyal medya hesabı üzerinden 'Bir Oyuncak da Sen Ver' kampanyasını yürüten Taner Güneş'e teslim etti. Bu sırada cep telefonuyla aranılan Muazzez Sarıçimen, Güneş'e "Örmeye devam edeceğim. Sonuna kadar azimle, sevgiyle öreceğim. Bunları giyen çocuklar vatanına, milletine, anasına, babasına, etrafında bulunan herkese hayırlı insan olsunlar. Okullarını en yüksek dereceyle, başarılı şekilde bitirip, iyi bir adam olsunlar. Soğuk kış günlerinde sıcacık giyinsinler. Bundan sonra da başlarına bol bol kaşkol, atkı ve bere öreceğim" dedi.HER İLMEĞİ DUALARLA ÖRDÜAnnesinin süveterleri örerken sürekli dua ettiğini ifade eden Bahar Canan Gönültaş ise "Annem emekli olduğu için bolca vakit buluyor. Evde sürekli bir şeyler dokuyor ve örgü yapıyor.Bana, 'Kars'a giderken bunları da götür, köy çocuklarına dağıt' dedi. Annem 35 yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. Babam da ziraat mühendisi. Belli bir kültürün çocukları. Süveterleri örerken hep 'Allah vatana millete hayırlı evlatlar etsin' diye dualar etti. Sanki çocukları görüyormuş gibi sevinçle, heyecanla ördü. 41 adet süveteri 6 ayda ördü" diye konuştu.Taner Güneş tarafından dağıtılan süveterleri giyen çocuklar da Muazzez Sarıçimen'e teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Taner Güneş'e süveterlerin teslimi-Muazzez Ninenin kızı Bahar Canan Gönüldaş'ın konuşması-Muazzez Nine ile canlı telefon bağlantısı-Muazzez Ninenin konuşması-Taner Güneş'in teşekkürü-Köye gidiş-Taner Güneş'in çocuklara süveterleri giyindirmesi-Çocukların teşekkürü
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
========================
Dünya'nın en derin 4'üncü mağarası Ilgarini'ni turizme açıldı
BATI Karadeniz'de Bartın Kastamonu sınırları içerisinde yer alan Küre Dağları Milli Parkındaki 250 metre derinliği ile Dünyanın en derin 4'üncü mağarası olan Ilgarini Mağarası'na yürüyüş yolu yapılarak, turizme açıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit, Ilgarini mağarasının içerisinde Bizans döneminden kalma kalıntılarının olduğunu belirterek, mağaranın Arkeolojik ve endemik türler açından da çok önemli olduğunu söyledi.Kastamonu ve Bartın il sınırlarında bulunan Küre Dağları, 2000 yılında milli park ilan edildi. Milli parkın içerisinde Valla, Horma ve Çatak Kanyonu ve Ilgarini Mağarası gibi jeolojik oluşumlar, Ilıca Şelalesi gibi doğal güzellikler bulunuyor. Sorkun yaylası mevkiinde bulunan Ilgarini mağarasına traking ve doğa sporları için yürüyüş yolu yapılma çalışmaları sona ererek, turizme kazandırıldı.AHŞAP MALZEMELERİ TAŞIMAK İÇİN İNSAN ZİNCİRİ VE KATIRLAR KULLANILDIIlgarini mağarasına ulaşım için zorlu parkurda traking ve doğa sporları için gelen turistlerin kolayca ulaşmaları için Tarım ve Orman Bakanlığı 10. Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılarak özel bir firmaya verilen ahşap yürüyüş yolunun yapımına 2 ay önce başlandı. 60 işçinin çalıştığı yürüyüş yolunda zaman zaman zorlu araziye ağaçların taşınması için katırlar ve insan zinciri oluşturuldu. Zorlu parkur boyunca kayalara 9 bin 500 adet vida çakılırken, ahşap malzemenin sabitlenmesi için 350 kilogram çivi kullanıldı. 2,5 km'lik parkur boyunca geçilmesi zor bölümlere 385 merdiven 440 metrekare ahşap platform ile 450 metre uzunluğunda korkuluklar yerleştirildi. YOL ÜZERİNDE 2 AYRI MAĞARA VARSorkun yaylası ve Sümenler köyü'nün üst bölgesinde yer alan Ilgarini mağarasına çıkışta ilk olarak Mantar Mağarası yer alıyor. Mağarada dev bir mantarı andıran 4 metre yüksekliğinde dev bir kalker kütlesinden oluşuyor. Mağaranın içeriye doğru uzunluğu 30 metreden oluşuyor. Öte yandan Ilgarini mağarasına 1 km. uzaklıktaki Dikey mağara kapsamında Ejder çukuru da yer alıyor. Ejder çukurunun Ağız genişliği 15 metre, dikey derinliği ise 70 metre alanda manzarasının izlenmesi için ahşaptan seyir terası yapıldı.DÜNYANIN 4'ÜNCÜ EN DERİN MAĞARASI ILGARİNİ2,5 km'lik yürüyüş yolunun sonunda denizden yüksekliği bin 250 metre olan Ilgarini mağarası yer alıyor. Mağaranın giriş ağız genişliği 22 metre, yüksekliği ise 30 metre, içeriye doğru 858 metre uzunluğundaki 250 metre derinliği ile Dünyanın 4'üncü büyük mağarası olarak gösterilen Ilgarini mağarasının 220 milyon yılda oluştuğu tahmin ediliyor.DOĞA TURİZMİNE İVME KAZANDIRACAKDoğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit yaptığı açıklamada, "Küre Dağları Milli Parkımız Kastamonu ve Bartın sınırları içerisinde bulunan 37 bin hektarlık alanı kaplayan bir yerimizdir. Biyo çeşitlilik açısından Avrupada 100 sıcak noktada, Türkiye'de ise 9 sıcak nokta arasında yer almaktadır. Milli parkımız dünyada tanınan bir alanımızdır. Avrupa Panparks ile Yabanıl Platin sertifikasına sahiptir. Burada kanyonlar şelaleler ve mağaralar çok dikkat çekiyor. Son yıllarda da ziyaretçi sayısını arttığı görüyoruz. Herkesi buraya bekliyoruz. Bunun dışında başka projelerimiz var. Onlara da önümüzdeki süreçte başlamayı düşünüyoruz.ö
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Yürüyüş yolundan detay-Mantar mağarasından detay-Ejder çukurundan detay-Ilgarini mağarası yürüyüşten detay-Ilgarini mağarası detay-Mağaranın içinde bulunan tarihi eserler-Bölge Müdürü Hasan Başyiğit ile röp.-Katır ve insan zinciri ile taşıma yapılması detay
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,
=====================
Kahta'nın son semercisi
Adıyaman'ın Kahta ilçesinde yaşayan Aziz Güngörmez (70), 50 yıldır baba mesleği semerciliği yapıyor. Güngörmez, ilçedeki son semerci olarak mesleğini yaşatmaya çalışıyor.Teknolojinin yaygınlaşması ve semere olan ihtiyacın yok olmasıyla, Kahta'da bir zamanlar sayıları 20 olan semerciler, tek tek kepenk kapatmak zorunda kaldı. Yarım asırdır babadan kalma semerciliği yapmaya devam eden ilçedeki son semerci Aziz Güngörmez, mesleğin kendisinden sonra ilçede tarihe karışacak olmasına üzülüyor. Semercilikle 8 çocuk büyüten Aziz Güngörmez, babasından öğrendiği 50 yıldır mesleği yaşatmaya çalıştığını belitti. Aziz Güngörmez, "Semercilik mesleğim babamdan kalan bir meslek. Eskiden semercilik mesleği güzel bir işti, hayvanlarını vatandaşlar semerciler çarşına getirirlerdi. Çırak yoktu, sadece ben ve babam çalışırdık. Havyalar çoktu, araba az olduğundan dolayı işlerimiz çok iyiydi, ama şimdi arabaların çok olmasında dolayı sadece köylerden belirli kişiler gelip semer yaptırıyor. Eski zamanlarda ayda 10-15 adet semer yapardık, şimdi kimse kalmadı. Sadece biz kaldık. Araba, taksi, traktör bir şey yokken çok kıymetli bir meslekti. Biz o zamanlar işlerimizi yetiştiremezdik. Şimdi her şey makineleşince biz de geride kaldık. Semercilik işini yapan 20 dükkandan sadece ben kaldım, ben de babamı mesleğimi ayakta tutabilmek için çabalıyorum" şeklinde konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------İş yerinKullanılan malzemelerSemer ustasıSemerin dikilişiSemerin yapılmasıYapılan semerlerlerAziz Güngörmez ile röportaj-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Sercan SAKAR-ADIYAMAN-DHA)
=====================
40 bin demir halka ile muhafız zırhı yapıyor
TOKAT'ta emekli Sami Elçin(70), 40 bin demir halka kullanarak 2,5 ayda yaptığı muhafız zırhlarını sipariş üzerine mehter takımlarına ve meraklılarına ulaştırıyor. Tanesini 15 bin liraya sattığı zırhların yapımının zahmetli ve yorucu bir iş olduğunu kaydeden Elçin, "Sabrı olmayan kişinin bunu dokuması mümkün değil" dedi. Tokat'ta Sağlık İl Müdürlüğü'nden 19 yıl önce emekli olan 4 çocuk babası Sami Elçin, bilgisayar programcısı çocukları ile birlikte hobi olarak Osmanlı dönemi savaş aletleri yapmaya başladı. Oğulları Ercan(43) ve Recep Elçin'in(36) kılıç, ok ve kalkan yapmasından esinlenen Sami Elçin, demir halkalardan zırh muhafız takımı yapmaya karar verdi. Günde 10 saat çalışarak 2,5 ayda bir zırh yapan Sami Elçin, tanesini 15 bin liradan satıyor.10 yıl önce bu işe hobi olarak başladığını ifade eden Sami Elçin, "Hobi olmaktan çıktı, Tokat'ı tanıtım şekline geldi. Hemen hemen Türkiye'nin her yerine gönderdiğim gibi, yurt dışına, Kıbrıs'a ve Katar'a kadar gönderdim. Talep Tokat'ta yok ama yurt dışından ve diğer illerden çok geliyor. Ankara, İstanbul, Trabzon, Kütahya, Amasya, Bursa gibi illere gönderdim. En son ise Endüstri Meslek Lisesi'nde öğrencilere öğretmeye çalıştım. Talepler genellikle mehter takımlarından geliyor. Büyük firmalar bunları alarak kendilerinin reklamı olarak kullanıyorlar. Bir eline Türk bayrağını, diğer eline Osmanlı bayrağını verip, kapıların girişlerine yerleştiriyorlar" dedi. 'SABRI OLMAYANIN DOKUMASI MÜMKÜN DEĞİL"Zırh yapımının zahmetli ve yorucu bir iş olduğunu belirten Elçin, "Sabrı olmayan kişinin bunu dokuması mümkün değil. Çünkü her bir zırhta 40 bin tane tel var. 40 bin teli, teker teker çekiçleyerek yapmak gerekiyor. Pense ile yaptığın zaman bunun açılma olasılığı daha fazladır. Osmanlı zırhları ile bunların arasında tek bir özellik var. Bunlarda tellerin uçları açıktır. Osmanlı'nın ki tamamen kapatılmıştır. Bunları kapatma imkanımız var . Amma kapatırsak bu zahmet 2,5 ay yerine 5 aya çıkar. Bu bir peygamber mesleğidir. Hz. Davut'un mesleğidir. Onun da mesleği demirciliktir. Onlar halkaların ağızlarını tamamen kapatmıştır. Ama biz bugün savaşa gitmeyecekleri, sadece süs olarak kullanılacağı için, ecdadımızın bu ülkeyi nasıl kazandığını göstermek için yapıyoruz. Yaptığımız zırhlar Sultan 3'ncü Mustafa'nın zırhlarının birebir replikasıdır. Ben şu anda tanesini 15 bin liraya satıyorum. Yurt dışından talep edenler var ama benim yurt dışına gönderme imkanım olmadığı için biz onlara gelin diyoruz. Almanya'dan, Türk Cumhuriyetleri'nden isteyen oldu. Katar'dan aradılar ve kendileri gelerek aldılar. Bu işi şu anda benden başka yapan yok. Ben Osmanlı'nın zamanındaki gibi, onların ördüğü şekilde yapıyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü: -Zırhların yapım aşamasındang örüntüler-Halkaların çekiçle tek tek birleştirilmesi-Bitmiş örneklernin görüntüleri-Ustanın konuşması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(700 mb)
=====================
Drone pilotluğuna her meslekten ilgi
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Havacılık Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKHUMER) tarafından verilen drone pilotluk (İHA0 ve İHA1) eğitiminde, kalp profesörü, jeoloji mühendisi, sinemacı gibi farklı sektörden katılımcılar dikkat çekiyor. İnsansız Hava Aracı (İHA) eğitimleri konusunda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen 7'nci kamu üniversitesi olan AÜ, 'İHA0' ve 'İHA1' kategorisindeki hava araçlarını kullanabilmek için gerekli olan İHA Pilot Lisansı eğitimlerine 2017 yılından bu yana devam ediyor. AÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve AKHUMER bünyesinde verilen drone pilotluk eğitimi, her meslekten ilgi görüyor. AKHUMER, bugüne kadar 60 katılımcıya sertifika verdi. HEM TEORİK HEM UYGULAMALI DERSLERİHA0 ve İHA1 pilotluk eğitimlerini veren AÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Coğrafi Bilgi Sistemleri Programı Öğretim Görevlisi Levent Uzunsakal, AKHUMER bünyesinde 8'inci dönem kursun devam ettiğini belirtti. Uzunsakal, "Öğrenci sayımız yavaş yavaş artıyor. Bugüne kadar 60 kişiye İHA0 ve İHA1 ehliyetleri verdik. İHA0 eğitimini 12 saat, İHA1 eğitimini 36 saat olarak veriyoruz" dedi. Eğitimin teorik ve uygulamalı yürütüldüğünü ifade eden Uzunsakal, simülasyon eğitimiyle kişiyi sahaya hazırladıklarını kaydetti. Uzunsakal, "Sahaya da çıkıyoruz çünkü üniversitemiz bu anlamda müsait. Simülasyon eğitiminden sonra sahaya çıktığımızda önce başlangıç seviyesinde uçmak gerekiyor. Bir drone'u 30 metreyi aşmayacak şekilde uçuruyoruz. Böylelikle katılımcılar uygulamalı olarak da drone'u kumanda edebilme yetisine sahip oluyor" diye konuştu.FARKLI MESLEK GRUPLARINDAN KURSİYERLERDrone pilotluk eğitimine farklı meslek gruplarından kursiyerlerin katıldığını aktaran Uzunsakal, "Bu grubumuzda bir kalp profesörü hocamız da var" dedi. Katılımcılar arasında multimedya alanında çalışanlar olduğu gibi mühendislik alanında çalışanların da bulunduğunu ifade eden Uzunsakal, "Ben de harita mühendisi olduğum için buraya gelen mühendis arkadaşlara farklı özellikleriyle bilgi verme imkanına sahip olabiliyoruz. Çünkü proje ya da fotogrametri yapmak isteyenler olabiliyor. Bu anlamda biz de destek olmaya çalışıyoruz" dedi.Teorik eğitimleri veren AÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Coğrafi Bilgi Sistemleri Programı Öğretim Görevlisi Ercüment Aksoy da AÜ'nün bu eğitimlerle havacılık anlamında ülkemize katkı sağladığını belirtti.KALP PROFESÖRÜNÜN HAYALİ GEZDİĞİ YERLERİ GÖRÜNTÜLEMEKDrone pilotluk eğitimine katılan AÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Yalçınkaya, eğitime katılma nedenini 'güzel görüntüler çekmek' olarak açıkladı. Prof. Dr. Yalçınkaya, "Benimki hobi amaçlı. Ben aynı zamanda yelkenciyim, tekneciyim. Gezdiğim yerlerde, kıyılarda görüntü almak amaçlı bu eğitimi alıyorum. Yeni gelişen bir teknoloji bu. Teknolojiyi yakalama amacını hedefliyorum. Ancak Türkiye'de maalesef uçabileceğimiz alanlar çok kısıtlı. Bunların daha genişletilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.MESLEĞİNDE KULLANMAK İSTİYOREğitime katılan Jeoloji Mühendisi Hamit Beran Günçe de hem hobi amaçlı hem mesleği gereği drone kullanmak istediğini söyledi. Günçe, "Mesleğimde, ileride arazi çalışmalarım sırasında kullanabilirim düşüncesiyle eğitim almak istedim" dedi.SİNEMACI OLARAK DAHA İYİ GÖRÜNTÜ ÇEKMEK İSTİYORAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Rıza Eren Bozkurt da küçük bir drone'u olduğunu ifade ederek, "Sinemacı olduğum için daha iyi görüntüler çekebilmek adına bir üst segmente atlamak istiyorum. Onun için İHA 1 ehliyetine ihtiyacım var. Eğitime katılma nedenim bu" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Sınıfta teorik ve simülasyon eğitiminden görüntülerSınıfta teorik eğitimleri veren Öğretim Görevlisi Ercüment Aksoy röpÖğretim Görevlisi Levent Uzunsakal röpEğitime katılan Prof.Dr. Selim Yalçınkaya röpEğitime katılan jeoloji mühendisi Hamit Beran Günçe röpEğitime katılan İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi, sinemacı Rıza Eren Bozkurt röpKatılımcılar AÜ stadyumunda drone eğitimini uygulamalı olarak alırken görüntülerUygulamadan bol detay görüntüler
Haber: Selam KUBAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
=====================
Erzurum'da barınakta kış önlemleri
ERZURUM Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi'nde korumaya alınan başıboş 550 köpek, 40 kedi ve 20 tavşan için ahşap korunak yapılarak, vücut sıcaklıklarını koruma amaçlı battaniye serildi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı'nda kalan hayvan sayısı kış mevsiminin gelmesiyle daha da arttı. Belediye ekipleri, sokak sokak dolaşarak, başıboş köpekleri soğuktan donarak telef olmaması için toplayıp barınağa götürüyor. Barınakta, çoğu dubleks kulübelere yerleştirilen köpekler için battaniye sarılı ahşap korunaklar konuldu.Hayvan barınağı görevlilerinden veteriner hekim İdris Özmen, "Bünyemizde bulundurduğumuz hayvanlara, çetin kış şartlarında sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebilmeleri için özenle çalışma yapılmaktadır. Özellikle yavru köpeklerin bulunduğu kafeslerimizde köpeklerin üşümemeleri için yatmış oldukları baks ve köpek evlerine battaniye sarılarak ısı kaybını önleyip sıcak durmaları amaçlanmaktadır. Barınağımız içerisinde bulunan kedi evimizde kış için alttan ısıtma sistemi, kalorifer ve bunlara ek olarak elektrikli ısıtıcılar kullanılmaktadır. Bulundurduğumuz tavşanlar için yapılan evlerde ise ısı izolasyonu sağlamak için strafor köpük kullanılmıştır" diye konuştu.Belediye yetkilileri sokak hayvanlarına sağladıkları imkanlar nedeniyle sadece Erzurum'a değil bölge illere de hizmet verdiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Drone ile çekilen detaylar-Köpeklerin altlarına serilen battaniyelerden detay-Köpek barınak merkezinden detaylar-Kedi evinden detay -İdris Özmen ile röp-Hayvan barınak merkezi tabelası -Hayvan barınak merkezindeki tavşanlardan detay
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
=====================
Yaralı 3 şahine tedavi
BURSA'nın İznik ilçesinde vatandaşlar tarafından bulunan yaralı 3 şahin, İlçe Orman İşletme Şefliği'nde korumaya alınarak tedavilerine başlandı.
İznik ilçesinde vatandaşlar tarafından bulunan 3 yaralı şahin, İlçe Orman İşletme Şefliği'ne getirildi. Koruma altına alınan şahinlerin tedavilerine başlandı. İznik Orman İşletme Şefi Hakan Dönmez, "Bir gün ara ile 1 tanesi Elbeyli-Gürmüzlü köy yolu üzerinde, diğer 2'si ise Çakırca köyü yolunda bulunmuş 3 şahini koruma altına aldık. Biri diğerlerine nazaran daha vahim bir durumdaydı. Bize geldiğinde 4-5 günlük saçma yarası vardı. Yarası yer yer kurtlanmış ve kanadını kullanamaz haldeydi. Burada ilk tedavilerini yaptık" dedi.SON GÜNLERDE ARTMAYA BAŞLADISon günlerde yaralı hayvanların arttığını kaydeden Dönmez, "Bu tip hayvanlar av yasağına dahil ve doğaya katkıları bulunan hayvanlar. Doğanın dengesi için önemli vahşi hayvanlar. Bu hayvanların insanlar ile hiçbir sorunu yok, ama nedense insanlarımızın bu hayvanları ile sorunu varmış gibi bir durum yaşıyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda dikkati olmaları gerekiyor. Avcılık yapanların yanında özelikle araç sürücülerimiz bu konuda daha dikkatli olmak zorundalar. Kış mevsimi yaşadığımız bu günlerde bu hayvanlar yiyecek için yollara çıkıyor, bu esnada araçlar ile karşılaşabiliyorlar. Böyle bir durumla karşılaşan herkes bizimle irtibata geçsin istiyoruz. Bu 3 şahinin acil ilk müdahaleleri burada tamamlandı. Biz şimdi bu hayvanları Bursa Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü'ne göndereceğiz. Oradaki veteriner arkadaşların yardımları ile büyük ihtimal Karacabey'deki rehabilitasyon merkezine gönderilecek. Oradaki rehabilitasyon süresi sonrasında ise tekrar doğaya salınacaklarö ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü------------Yarali şahinlerden detaylar
-Açıklamalar
Haber-Kamera: Hayri ŞEN/İZNİK (Bursa),
======================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?