1)MHP LİDERİ BAHÇELİ " ABD AYNAYA BAKSIN"
MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kayseri'de yaptığı konuşmada " ABD dürüst olmalıdır. Türkiye'nin klasörler dolusu belgelerini hasıraltı etmemelidir. 15 Temmuz müsebbiplerini adaletin önüne çıkarmaktan kaçmamalıdır. THY uçaklarında terörist sızması olmaz. ABD aynaya baksın. Hoca görünümlü vandal kişiye baksın. Terörist zaten ABD'ye sızmış. Hiç kimse bize akıl vermeye kalkışmamalıdır" dedi.Bahçeli, MHP'deki muhalifler içinde " Çarpık kafalı çürükler" ifadesini kullandı.Cumhuriyet meydanında ağırlığını gençlerin oluşturduğu kalabalığa seslenen Devlet Bahçeli, sözlerine Merhum lider Alpaslan Türkeş'in ata toprağında bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyleyerek başladı. " Hareketin lideri devlet Bahçeli", " Ne mutlu Türküm diyene" sloganlarının atıldığı, " Milletini yalnız bırakmayan Devlet, bizde yolda bırakmayız EVET" pankartının açıldığı, Türk, Azerbaycan, Türkistan ve Kuzey Kıbrıs bayraklarının sallandığı meydanda Kayserililere iltifatlar eden MHP lideri Bahçeli " Kayserili onurludur, ahlaklıdır sözünün eridir, dik duruşludur. Erciyes'in heybeti Kayseri'deki kardeşlerimize birebir yansımıştır. Devlet darda ise Kayserili cesaretle ileri atılmıştır. Türkiye ne zaman tehdit altına girdi ise milli tavrını anında göstermiştir. Ülke sıkıntıdadır, milletimiz tahrik edilmektedir. Kayseri'ye iş düşmektedir. Türkiye'nin varlığımı korumaya var mısınız ?" diyerek şunları söyledi :
MİLLİ NAMUS LEKELENEMEZ
" 15 Temmuz FETÖ işgal teşebbüsünde kardeşlerimiz şehit düşmüştür. Diyorum ki,şehitler ölmez,vatan bölünmez. Şehitler ölmez bayrak inmez. Şehitler ölmez Milli namus lekelenemez. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Geride bıraktıkları yalnız bırakılmayacaktır. PKK ve PYD sınırlarımız bulunması dünyanın gözü önünde olmaktadır. İŞİD sözde düşmanı özde dostudur. Ne kadar Türk ve Türkiye düşmanı varsa sözde demokrasi güvencesindedir. Şu alçaklığa bakın ki YPG Türkiye silah doğrulturken, ABD ve Rusya destek vermektedir. 22 Mart 'ta ABD ve YPG'li teöristleri paraşütle indirmiştir. Nevruz bayramında Rus askerleri YPG'li alçaklarla poz verip halay çekti. THY'nin başarısını kıskananlar,karalama kampanya başlatmışlardır. Direkt uçuşlara elektronik cihazlara yasak getirecek kadar şuur kaybına uğramışlardır. Neymiş güçlü terör eylemlerinin ticari uçaklara sızma tehlikesi varmış. PKK niye arkalanmakta neden desteklenmektedir. Bu nasıl bir kördüğüm nasıl rezilliktir. ABD dürüst olmalıdır.Türkiye'nin klasörler dolusu belgelerini hasır altı etmemelidir. 15 Temmuz müsebbiblerini adaletin önüne çıkarmaktan kaçmamalıdır. THY uçaklarında terörist sızması olmaz. ABD aynaya baksın. Hoca görünümlü vandal kişiye baksın. Terörist zaten ABD'ye sızmış. Hiç kimse bize akıl vermeye kalkışmamalıdır. Biz; ABD'nin ortadoğuda ne yaptığını biliyoruz. Haçlı operayonlar hala sürmektedir. Gaye Türkiy'yi yıkmaktır. bu rezil oyunlara Türk milleti dün direndi,yine direnecektir. Bu amansızlıklları dün eli yitti yine yitecektir. Vatan türkiyüt, millet türkitü, devlet türktür. Çıkarcılar iş birliği yapsın faydasızdır. Kayseriyi kimse kimse aşamayacaktırç Türkiyeyi hiçbir odak dağıtamayacaktır Herkes teslim olsada MHP zalimin belini krımaya zulüm düzenini bozmaya dünden yeminlidir. Bizim bu ülke için yeminiz vardır. Bizim için yeminler tutulmak uğruna gerkirse kendini feda etmek içindir. Yemin Türkiye'nin n hak ve çıkarlardır. Yemin ağımsız yaşama üülküsüdür. Yemin onurdur. Omurgalı duruştur. Kardeşliğimiz korumaktır. Yemin ettik dönmeyeceğiz. Yemin ettik durmayacağız. Yemin ettik türk bayrağını hak eetiği dilediği yere ama öyle ama böyle sonunda son nefer kalsak ta dikeceğiz" MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli daha sonra, meydanda kendisini dinleyen kalabalığa, " Türkiye'ye sahip çıkacakmısınız? Milli yeminleri tutacakmısınız? 16 Nisan'da evet diyerek oyunları bozacakmısınız" diye seslendi. Tüm sorularına "Evet' yanıtı alınca, "Kayseri kararını çoktan vermiş. Kayseri'de iş bitmiş,defter kapanmıştır. Burada fırsatçılara ekmek yok. Türkiye'nin önüne kesmeye çalışanlara af ve masumma yok. Kayserili şerefli ve namusludur. Türkiye için Evet, evet, evet, sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet" dedi. MHP lideri daha sonra konuşmasını şöyle sonlandırdı :
ÇARPIK KAFALI ARAMIZDAKİ ÇÜRÜKLERE BAKMAYIN
"Türkiye'yi 15 temmuzda ele geçirmek istediler. İşgale kalktılar. İç isyan ve savaş çıkarmaya kalktılar ama, tutmadı. FETÖ iblisi asker kisvesinde, Türkiye'yi ateş yerine çevirmek istedi. Savaş uçaklarımızı gasp edip bomba attılar. Milli birliğimiz çözmek, milli bünyemizi çürütmek istediler. Türkiye böyle bir ihaneti hiç görmedi. Kuşkusunuz olmasın son 2 asrın en vahşi saldırısıdır. Bu saldırı,Pensilvanya'da hoca kılıklı hain ve ve orada kumanda eden güçler tarafından yapılmıştır. Darbe teşebüsüne 80 milyon direndi. İŞİD ve PYD ve PKK sınırlarda işgal yapmak için fırsat kolluyordu Birbirimize düşürülecektik. Devleti kaybedecektik. Milletten ve vatandan olacaktık. MHP Ankara'da,millet görevinin başında idi. Şehadete inanmış öleme kafa tutmuş millet evlatları paralı cellatlara hayatı zehir etmiştir. Millet istiklale sahip çıktı. Kayseri zebanilerin nefesini kesti. İsyan bastırıldı. Türkiye ipten alındı. Dedik ki Türkiye bu şekilde gidemez. ve de sistem tartışmaları nedeniyle Türkiye'yi kaybedebiliriz, dedik. Uzlaşma çağrısı yaptık. Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben anlayışı ile çalıştık. AK Parti ile 18 maddede anlaştık. Çapık kafalara, aramızdan çürüklere bakmayın ilkelerimizden taviz vermedik. Ülkülerimizden ayrılmadık. Kalıcı nitelikli bir mütabakatın şart oldığunu gördük.Sorumluluk duygusu ile milli şuuru bir araya getirdik. Bizim ulaşacağımız alan milli ve manevi değerlerle bir aradadır. Milletimiz beklentilerine ve yeni kapı ruhuna göre hareket ettik. Türk milliyetçiliğinin devreye girmesi lazımdı. CHP genel başkanı ise hala milleti korkutmakla meşgul. Kılıçdaroğlu 16 nisanda hangi maddelerin değişeceğini bilmekten acizdir. Çünkü incelemedi. Cahil desem doğru değildir. Okuması yazması vardır. Ancak okumasını bilse de anlamakta zorluk çekmekteedir. 15 Temmuz'daki daki ihaneti ağzına almaktan kaçınmaktadır. Kılıçdaroğlu hadi 16 nisanda referandum maddelerini okumadın. Peki tarihihe hiç mi bakmadın. Baktın da idrak mı etmedin. Türk milleti ne zaman diktatöre müsamaha göstermiştir. Bu ülkeyi Libya ile Suriye ile tutmak nasıl bir yanlıştır. CHP'nin dili yalan savurduğu hezeyandır. Evet çıkarsaTürkiye bölünürmüş, asıl felaket CHP'dir. Hayırcı FETÖ'nün yeni sığınağıdır.,Bazı isimler çıksa meşruiyet olmaz diyor. Milletin tercihine gayri meşru demek demokrasiyi ipe çekmek demektir. Böylelerin sonu hüsrandır, MHP devlet için, millet için Cumhuriyet için evet diyecektir. "
Görüntü DÖkümü
--------------------------
-MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin karşılanması
-Miting alanında bulunan vatandaşların görüntüsü
-Genel detaylar
-Bahçeli nin konuşması
Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Yasin DALKILIÇ-Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ DHA)
DV 2 DOSYA, 3 dakika 25 saniye/115 MB
=======================================================
2)KURTULMUŞ: BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNE 'HAYIR' DEMEK İÇİN 'EVET' DİYORUZ
BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 16 Nisan referandumunda sandıkları patlatacaklarını, milletinde yükselen bir şekilde 'evet' demeye devam ettiğini belirterek, "Bütün terör örgütlerine 'hayır' demek için 16 Nisan'da 'evet' diyoruzö dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, özel uçakla Ordu-Giresun Havalimanı'na geldi. Buradan karayoluyla Gölköy İlçesi'ne giden Numan Kurtulmuş, Gölköy Meydanı'nda vatandaşlara seslenerek, 16 Nisan referandumunda 'evet' için destek istedi.
FETÖ ve terörle mücadeleyi sürdüreceklerini de anlatan Numan Kurtulmuş, Avrupa ülkelerini eleştirdi. Türkiye'nin politikacılarının Avrupa ülkelerinde Türk vatandaşlarla buluşmasının engellendiğini belirten Kurtulmuş, " Almanya'nın istihbarat başkanı, biz diyor; '15 Temmuz'u FETÖ'nün yaptığına ikna olmadık'. Arkadaş, FETÖ'nün yaptığına ikna olman için 250 yurttaşımızın şehit olması yetmedi, 250 bin yurttaşımız mı şehit olsaydı. Yine yetmedi, FETÖ'nün 4-5 adamı 'biz FETÖ'cüyüz' diyerek gidiyorlar Norveç'ten sığınma talep ediyorlar. 2-3 saatte adamlara siyasi sığınma veriyorlar. Şu tabloya bakar mısınız burada da bitmedi. Türkiye'nin politikacılarını orada Türk vatandaşlarıyla buluşturmayanlar maalesef gazetelerde de gördünüz PKK'nın teröristlerini, posterleriyle, pankartlarıyla hem de polis kordonunda, korumasında 'Hayır' kampanyası yapmasını müsaade ediyorlar" dedi.
ALLAH AŞKINA SİZE NE YA
PKK'nın üst düzey bir yöneticisinin 'hayır' için çalışın' şeklinde bir televizyona röportaj verdiğini de hatırlatan Numan Kurtulmuş, "Şimdi yetmiyor, ismini vermeyeyim, PKK'nın üst düzey yöneticilerinden birisi bir televizyona röportaj verdi. 23 Mart'ta daha birkaç gün evvel. Dedi ki, 'Eğer bu kampanyada, bu seçimlerde referandumda evet çıkarsa bu PKK'nın fiilen bitmesi anlamına gelir. Bütün gücünüzle 'hayır' için çalışın' dedi. Allah aşkına size ne ya. Almanya, İsviçre, Hollanda, benim Gölköylü vatandaşım 'evet' derse sanane, 'hayır' derse sanane. Bunlar bu aziz milleti bir şeyden anlamaz zannediyorlar. Cümle alem Türkiye'de kitlenmişler, 'Aman ha 'evet' çıkmasın' diyorlar. 'Evet' çıkarsa nolur? Güçlü bir Türkiye olur. Türkiye ayaklarındaki prangalardan kurtulur. Türkiye yoluna koşar adımla devam eder. O'nun için 16 Nisan'da ne diyoruz? 'evet' diyoruzö şeklinde konuştu.
18 MADDEYLE BİRLİKTE TÜRKİYE'DE DARBELER TARİHİ TARİHE KARIŞIYOR
cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle gelecek değişiklik ve yeniliklere de vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş şunları söyledi: "Şehirlerimizin hepsini dolaşıyoruz. Gördüğümüz şu; milletimiz yükselen bir şekilde 'evet' demeye devam ediyor. İnşallah 16 Nisan'da sandıklar patlayacaktır. Bu 18 maddeyle birlikte Türkiye'de darbeler tarihi tarihe karışıyor, tarihe gömülüyor. Yönetimde çift başlılığı önlemek için bu değişikliği yapıyoruz. Türkiye gibi 80 milyonluk nüfusa sahip bu kadar güçlü bir ülke 17 aylık hükümetlerle yürütülemez. Bunu ortadan kaldırmak için tamda şimdi Anayasa değişikliğine ihtiyacımız var. Ekonomik krizlere düşmemek, ekonomik bakımdan daha güçlü hale gelmek için bu değişikliğe ihtiyaç var. Şimdi seçim aksiyonu iki sandık var. Birisi Cumhurbaşkanı sandığı, diğeri milletvekili sandığı. Cumhurbaşkanı sandığında bu aziz millet kimi cumhurbaşkanı seçerse, yüzde 50 artı 1'le kimi Cumhurbaşkanı seçerse sandıktan o çıkacak. Ertesi gün hükümetini kuracak. Hükümet kurmak için aylarca uğraşmak yok. 'Hükümet kuramadık krizler oldu' yok. Hükümetleri seçemedik yok. Millet Cumhurbaşkanını, Cumhurbaşkanı da hükümetleri seçecek. Böylece seçimin ertesi günü hızlı bir şekilde yürüyen, hükümet sistemine kavuşacağız. Ayrıca, milletvekilleri de sadece yasa yapacak, kanun yapacak. Milletvekili, hem milletvekili hem bakan olmayacak. Bakan olanın milletvekilliği düşecek.
DAHA ETKİN BİR SİYASET ORTAYA ÇIKACAK
Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte darbe tehdidinin de ortadan kalkacağını anlatan Numan Kurtulmuş sözlerini şöyle tamamladı: "Bu sistemde darbe yok, darbe tehdidi yok. Kirli siyaset pazarlıkları yok. Bu memlekette hükümet pazarlıklarının olduğu günler oldu. Bunların hepsi geride kalıyor. Şimdi yeni, güçlü ve karar alan, 5 yıldan 5 yıla hükümeti seçen ve 5 yıldan 5 yıla seçim olan bir Türkiye. Öyle kısa sürelerde seçimde yok, hükümetlerde yok. Bütün terör örgütlerine 'hayır' demek için 16 Nisan'da 'evet' diyoruz. Ekonomik sıkıntıları geride bırakmak için, Türkiye'nin siyasi krizlerin içerisine düşmemesi için, geleceğimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için, güçlü ve büyük Türkiye için 16 Nisan'da 'evet' diyoruz. Öyle bu Avrupa'daki 72 düvel Türkiye'nin güçlü olmasını istemez. Onlar biliyorlar, bizi bilmeseler Osmanlı'yı, Selçuklu'yu biliyorlar. Ecdadımızın Avrupa kıtasına katkılarını biliyorlar. Onların istediği Türkiye şöyle bir Türkiye'dir; Tek ayak üstünde Avrupa'nın terbiye salonunda beklersek bizden iyisi yok. Sadece para değil, gavurlardan emir almayıda başarırsak, emirde alırsak bizden iyisi yok. Ama ne zaman 'biz sizden para almıyoruz, IMF'de sizin olsun. 'İstiyorsanız IMF'ye borç verelim' dediğimiz zaman bizden kötüsü yok. O'nun için o manşetleri atıyorlar. O'nun için Aile Bakanımızı arabasından çıkarmıyorlar. O'nun için maalesef köpekleriyle, atlarıyla halkımızın üstüne sürüyorlar, saldırıyorlar. Daha iyi yönetileceğiz, daha güçlü karar alacağız.Daha etkin bir siyaset ortaya çıkacak. ve Allah'ın izniyle bu memlekette hep daha ileriye gideceğiz.ö
KADIN FINDIK ÜRETİCİLERİ FINDIK FİYATINA ZAM İSTEDİ
Numan Kurtulmuş mitingin ardından meydandaki vatandaşlarla selamlaştı. Fındık üreticisi kadınlar 'Fındıklarımıza zam istiyoruz, biz boşuna çalışıyoruzö deyince, Numan Kurtulmuş'ta 'Eyvallah' dedi.
Numan Kurtulmuş daha sonra miting için Aybastı ilçesine hareket etti.
Görüntü Dökümü
---------------
-Numan Kurtulmuş'un havalimanında karşılanması
-Gölköy mitinginde konuşması
-Gölköy mitinginden görüntü
-Kadın fındık üreticisinin fındık fiyatlarını Kurtulmuş'a şikayet etmesi
-Diğer detaylar
(SÜRE: 12: 14 Dk) (BOYUT: 693 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN-GÖLKÖY-ORDU-DHA
==================================================
3)VEYSİ KAYNAK: AYNI TARİHTE EZANI YASAKLAYIP DERSİM'İ BOMBALADILAR
BAŞBAKAN Yardımcısı Veysi Kaynak, demokrasiden uzaklaşıldıkça baskı ve zulüm yaşandığını belirterek, "Yani Sünni mezhebe inanan insanların peygamberden öğrendikleri şekilde ezanlarının okunması da dinlenmesi de yasaklandı, Dersim de bombalandı. Bunlar aynı tarihte oldu" dedi.Veysi Kaynak, Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde Alevi Kültür Derneği ve Cemevi'ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Hasan Hüseyin Değirmenci, Alevi dedesi Ercan Kazım Özer, dernek yönetimi ve vatandaşlar tarafından karşılanan Kaynak, cemevi sayısının arttığını kaydederek, "Biz övünerek söylüyoruz, İstanbul'da cemevi sayısı Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanı olmasından itibaren hızlıca arttı. Yani birdi, ikiydi 99'a çıktı. Bu bizim samimiyetle düşüncemiz. Herkes nasıl inanıyorsa o inancının gereklerini ona göre yapabilmeli" dedi.
Demokrasiden uzaklaşıldıkça herkesin baskı ve zulümden payını aldığını ifade eden Kaynak, şunları söyledi:
"Yani Sünni mezhebe inanan insanların peygamberden öğrendikleri şekilde ezanlarının okunması da dinlenmesi de yasaklandı, Dersim de bombalandı. Bunlar aynı tarihte oldu. Semah yasaklandı görünür şekilde yapılamadı ama Kuran öğrenimi de yasaklandı. Bunlar hep aynı tarihte yasaklandı. Dolayısıyla demokrasiden uzaklaşıldıkça baskı ve zulüm şu taraf, bu taraf dinlemiyor. 12 Eylül'de ne diyordu adam, 'Bir sağdan bir soldan astım' diyordu. Adalet bunu gerektirdiği için değil, 'Bir sağdan bir soldan astım ki eşitlik olsun.' Yani eşitliğe bakıyor, adalete bakmıyor. Ben samimiyetle söylüyorum bizim çok çok yıllarca acısını unutmayacağımız Maraş'ta bir hadise yaşadık. O hadiseyi saymazsak, o hadiseyi yok sayalım manasında demiyorum. O hadiseyi saymazsak aslında Maraş barış içerisinde ne kadar güzel yaşanan bir şehir, çok açık bir mecra. Barış içerisinde herkes yaşıyor, birbiriyle akraba oluyor, alışveriş yapıyor, en önemlisi de dost oluyor. Sünni İslam ezanını Maraş Ulu Camii'nde bir müezzin, sırf orijinal haliyle ezan okuduğu için jandarmanın mavzerinden atılan kurşunla minarede vurulmuştu. Ama aynı anda Dersim bombalanıyor. Seyit Rıza'nın o söylediği şey unutulacak bir şey mi, 'Bir mazlumu katlediyorsunuz' diyor, bu unutulacak şey değil. Bundan sonraki süreç bizim bu ülkeyi bir arada tutmanın çaresini hep birlikte oturup konuşup uygulamamız gereken bir süreçtir."
"KAHRAMANMARAŞ'TA 35 CAMİ SATILDI"
Kaynak, devletin her zaman adil ve demokrat olması gerektiğini anlatarak, "Demokrat, adil ve hukuk devleti olmayan devlet herkse zulmeder. Biz, gayrimüslim azınlığın Lozan ile de teminat altına alınmış mallarını iade ettik, kanun çıkardık. Kiliseler, havralar, sinagoglar, tüm bunlar çok değerli, cemevi bunlardan daha mı uzak olmalı? Ben bunu hep söylerim. Cemevi bizim inancımızın bir başka şekilde kendisini ifade ettiği mekanlardır. Devlet yıpratmamak, söylememek gerekir ama sadece Kahramanmaraş'ta satılan cami sayısı 35. Tespit edilebilen bu. Yani ne cami kalmış dokunulmayan, ne cemevi, ne kilise, ne havra kalmış" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------
-
Ömer KOÇ- Mustafa KILIÇLI/ PAZARCIK (Kahramanmaraş), -
==============================================
ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ İKİNCİ GÜN (EK)
4) "FEREGAT ZAMANI
Uludağ Ekonomi Zirvesi ikinci günde 'Feragat Zamanı' konulu oturumla devam etti. Oturuma Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu, Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım katıldı.
ADNAN BALİ: YILLARDIR BİRİKTİRDİĞİMİZ REYTİNGİMİZİ 3 YILDA KAYBETTİK
Türkiye'de 2016 yılında sıradışı olayların yaşandığını söyleyen Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, şunları söyledi: "Ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016'nın içerisinde gelişti. Rusya'ya ile uçak sıkıntısı yaşadık. 2105 yılından bu yana yaşanan seçim yoğunluğu, terör, patlamalar ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016'nın içerisine sığdı. Bunun dışında dışarıdaki durumlarda Türkiye'yi etkiledi. Amerika'da Donald Trump'un seçimi kazanması, FED'in faiz konuşması gibi olaylar bizi etkiledi. Bütün bunların içerisinde sanki bu tablonun bir eksiği de darbe girişimiymiş gibicesine, bir de üzerine darbe girişi oldu ve tabloyu tam tamamladı. Maalesef bunun ekonomik sonuçları oldu. Mesela yıllardır biriktirdiğimiz reytingimizi 3 yılda kaybettik. Bizim başımıza gelenlerin hiçbirisi normal değil. Bütün bu olanlara rağmen sistemimiz çalışıyor. Olağan dönemlerde herkes kendi çıkarlarını düşünebilir, bunu başarabilir. Böyle yaptığında da bir katkısı olur, zararı olmaz. Ama olağandışı dönemlerde sadece kendi doğrunuzun peşinde koşmaya başlarsanız kısa süreli kazanımlar elde edebilirsiniz ve karşınızdaki başarılı kurumları da aşağıya çekersiniz."
YÜKSEL YILDIRIM: BÜROKRASİ ENGELİNE TAKILMAK İSTEMİYORUZ
Hükümet yetkililerinin iş adamlarını yatırıma davet ettiğini söyleyen Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım, yatırım yaparken karşılarına çıkan bürokrasi engellerinden dert yandı. Çanakkale'ye yapacağı enerji santraliyle ilgili izinlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın önünde 4 aydır bekletildiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"Çanakkale'ye enerji santrali yapacağız. Daha önce izinleri aldık. Ancak bir firma bize geldi ve yeni bir teknoloji kullanarak daha fazla elektrik üretimi yapmak için bize ortak olmak istedi. Biz de kabul ettik. Ama Çanakkale'de santralin yapılacağı yerde 50 metrelik kot farkını 6 metreye indirdik. Bakanlık bunun için yeniden izin onayına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bizde başvuru yaptık. Hükümet yetkilileri yatırım yap diyor. Bizde bu zor günlerde yatırım yapmak istiyoruz ama santralle ilgili onay Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın önünde 4 aydır bekliyor. Bürokrasi engeline takılmak istemiyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin bir zamanlar dış yatırımcıların ilgi odağında olduğunu ancak son yaşanan olaylar sebebiyle bu ilginin azaldığına dikkat çeken Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz ülkenin bu zor günlerinde nasıl bir fedakarlık yaparız diye düşünmemiz gerekiyor. Türkiye bugünleri hak etmiyor. Ben Gezi Parkı'ndan önce yurt dışında yatırımcılarla, bankacılarla otururken insanlar bu ülkede yatırım yapmak için kuyruktaydı. Ama şimdi dışarıdaki algı çok kötü. Kimse Türkiye'ye gelmek istemiyor. Bugün bizden başka kimse bize yardım etmez. Mesela Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu bitirmesinde işadamlarının rolü çok önemlidir. Biz yurtdışında kazandıklarımızı bu ülkeye yatırım olarak getirdik. Türk insanının başarısının yurtdışına gösterilmesi gerektiğine inandık. İsveç'te Rusya'da Kazakistan'da iflas eden bir firmayı dünya dördüncüsü yaptık. Yani iş dünyası feragat zamanında fazlasını yapıyor. Daha iyisini yapabilmemiz için de artık hükümetimizin, karar veren mercilerin bizleri anlayıp şu an 260 milyar dolar bir borç batağında bulunan özel sektör ve bankalara destek vermesi lazım."
Firma olarak en büyük özelliklerinin zor dönemlerde yatırım yapmak olduğunu belirten Yıldırım, Türkiye'de krizlerle büyüyen bir firma olarak Türkiye'de en hızlı büyüyen gruplardan birisi olduklarını söyledi. Feragat ve fedakarlık işlerinde gerekeni yaptıklarını anlatan Yıldırım, "Geçtiğimiz günlerde istihdam seferberliği açıldı. Herkes bir eleman alsın deniliyor. Biz yüzlerce eleman alıyoruz ama bunu ortalıkta şov yaparak söylemiyoruz. Ben de bu ülkede yatırım yapmak için bu ülkede ağlıyorum, çırpınıyorum. Ama bürokrasi engel oluyor. Biraz gerçekçi olursa hükümet yetkilileri önümüzü açarsa, biz bir eleman değil, yüzlerce, binlerce eleman alırız" diye konuştu.
CEM KOZLU: VİCDANIM FERAGAT KONUSUNDA O KADAR RAHAT DEĞİL
Fergat konusunda vicdanen rahat olmadığını kaydeden Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu üyesi Cem Kozlu, "Benim vicdanım feragat konusunda o kadar rahat değil. Toplum olarak haklarımızı değişik bağlamda elde etmek için mücadele ediyoruz. Kolay bir ortamda yaşamıyoruz. Hal böyle olunca niye benden birileri hakkımdan feragat etmemi istesin. Bu açıdan vicdanen feragat anlamında o kadar rahat değilim" dedi.
TOPLUM İÇİN FEDEKARLIK
Buna karşın fedakarlık konusunun ayrı olduğunu kaydeden Cem Kozlu, "Ama fedakarlık konusu ayrı. Evet, sıkıntıya gireyim, bazı arzularımı öteleyeyim, gelirlerimi öteleyeyim, hayat standardımı öteleyeyim, bunu sadece kendimiz için değil toplum için yapalım. İş kriz ortamına gelince hemen şu akla geliyor; yatırımları kısıtlayalım. Hayır, bence yatırım kısıtlanmamalı. Yatırımları ertelemek veya farklı bir yaklaşım sergilememek lazım. Türkiye'nin hikayesi çok heyecan verici. Bizim barışçıl bir ortamda yaşamamız lazım. Türkiye'yi ileriye taşıyacak bir fitili, gençlerle birlikte ateşlememiz lazım. Eğer bunun için biz sıkıntıya gireceksek, şirketimizin bilançosu karanlığa girecekse, bu fedakarlığı yapmaya değer" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali nin konuşması
-Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu nun konuşması
-Yıldırım Holding CEO'su Yüksel Yıldırım ın konuşması
BURSA/DHA
=============================================
5)İNCİRLİOVA'DA YEREL TOHUM TAKAS ŞENLİĞİ
AYDIN'ın İncirliova Belediyesi kentte ilk kez, yerel tohum takas şenliği düzenledi. Şenlikte üreticiler yerel tohumları birbiriyle takas ederken, etkinliğin geleneksel hale getirileceği belirtildi.İncirliova Belediyesi tarafından ilk kez düzenlenen yerel tohum takas şenliği, Park İncirliova'da yapıldı. KKTC'nin Büyükkonuk İlçe Belediye Başkanı Ahmet Senneroğlu ve meclis üyelerinin yanı sıra şenliğe; farklı il ve ilçelerden 15 kent konseyi katıldı. İncirliova'dan ise 38 yerel üretici stant açarak ürünlerini gelen misafirlere tanıttı.
"GELENEKSEL HALE GELECEK"
İncirliova'nın MHP'li Belediye Başkanı Gürşat Kale, ilk kez yaptıkları şenliğin geleneksel hale getirileceğini ifade ederek, "Yerel tohumların artık daha iyi sahiplenilmesi gerekiyor. Biz buna dikkat çekmek için bugün burada bunu gerçekleştiriyoruz. Buradaki hassasiyeti paylaşmak üzere buradayız. Yerli tohumlarımızın daha çok değer kazanması ve kullanılması için çaba harcıyoruz. Yerel tohumları daha fazla kullanarak dosta düşmana karşı ayaklarımızın üstünde durmaya çalışacağız. Biz de buna farkındalık yaratmak için bu şenliği gerçekleştirdik. İncirliova belediyesi olarak Türkiye'deki birçok kişiyi buraya davet ettik. Bizden daha tecrübeli olan ve eko tarım konusunda ciddi yol kat eden Büyükkonuk Belediye Başkanını da davet ettik. Bizi kırmayarak buraya geldi bize renk kattı. Onların da bu konuda bilgi ve tecrübelerinden fayda sağladık. Bundan sonraki yılarda bu takas şenliğini geleneksel hale getireceğiz" dedi.
Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Senneroğlu ise, "KKTC'de yaklaşık 10 yıldır bu konulara ağırlık vermeye başladık. Yerel tohumların kimyasallarla değiştirilmeden soframıza gelmiş olmasıdır. İlk defa olacak bu etkinliğin geleneksel hale geleceğine inanıyorum. İncirliova'nın bugün yapmış olduğu muhteşem etkinlik birçok ülke vatandaşının buraya akın etmesini sağlayacak. Artık kanser olmayan bir ev yok maalesef. Bununla bütün evlere ses vererek insanların sağlıklı olmasını sağlamak istiyoruz. Büyükkonuk Belediyesi olarak İncirliova Belediyesi'nin tüm etkinliklerine destek olmaya çalışacağız" diye konuştu.
İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ali Kaykı, "Atalarımız tarafından eskiden ektiğimiz tohumları alır, yeniden dikerdik. Maalesef ektiğimiz tohumlar şimdi fide olmadı. Başka bir ülkeye bağımlı kalmış durumdayız. Arkadaşlarımız yerli tohumu kazanmak için çalışıyorlar. Bizler de ziraat odası olarak destek vererek çiftçimize anlatacağız" dedi.
Konuşmaların ardından halk oyunları gösterisi sunuldu. Daha sonra yerel ürünlerin sergilendiği stantlarda tohum takası yapılırken, misafirlere keşkek ikram edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
Şenlikten görüntü
İncirlioava Belediye Başkanı Gürşat Kale ile röp.
Ahmet Şennaroğlu ve Ali Kaykı'nın konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ İNCİRLİOVA (Aydın),
==============================================
6)ŞANLIURFA'DA TELEFON DOLANDIRICILIĞINA 4 TUTUKLAMA
ŞANLIURFA'da telefonla aradıkları kişilere kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtıp dolandırıcılık yapan 6 kişiden 4'ü çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Suriyeli şahıslar adına çıkartılan hatlardan vatandaşları arayıp kendilerini polis, asker ve savcı olarak tanıtıp dolandırıcılık yapıldığı ihbarı üzerine hareket geçti. Ekipler, Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla kimlikleri belirlenen kişilerin adreslerine operasyon düzenledi. Operasyonda jandarma ekipleri, İ.Ç., B.Ç., M.Y., M.B., M.Y. ve M.B., isimli şüphelileri, çok sayıda simkart ve cep telefonuyla birlikte yakalayıp gözaltına aldı. Jandarmada işlemleri tamamlanan 6 şüpheliden İ.Ç., B.Ç., M.B. ve M.B. isimli şüpheliler tutuklandı, M.Y. ve M.Y. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
Gözaltındaki şüphelilerin çıkarılması
Adliyeye çıkarılan şüpheliler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 107 MB
==============================================
7)POŞETLİ CİNAYETİN SIRRI ÇÖZÜLDÜ, KATİL ZANLISI YAKALANDI
İZMİR'in Çiğli ilçesinde, öldürüldükten sonra cesedi naylon poşete sarılı halde bulunan 25 yaşındaki Funda Gülmez cinayetiyle bağlantılı olduğu belirlenen 4 kişi yakalandı. Cinayeti, genç kızın erkek arkadaşı Ü.Ş.'nin kıskançlık yüzünden işlediği belirtildi. Funda Gülmez'den haber alamayan yakınları, geçen 21 Mart'ta Yakakent Mahallesi 8087/13 sokakta bulunan apartmanın 8'inci katındaki evine gitti. Eve giren yakınları, genç kızın naylon poşete sarılmış cesedini buldu. İzmir Emniyeti Cinayet Bürosu ekipleri, bıçaklanıp öldürülen ve naylon poşete sarılan Funda Gülmez'i kimin öldürdüğünü belirleyip yakalamak için çalışma yaptı. Polis, genç kızın erkek arkadaşı 24 yaşındaki Ü.Ş.'nin Konak ilçesindeki Hatay semtinde saklandığı evi tespit etti. Düzenlenen operasyonla Ü.Ş. ve arkadaşı 27 yaşındaki İ.Ö. gözaltına alındı. Olayla ilgili G.K ve M.K. da yakalandı. Cinayet zanlısı Ü.Ş.'nin ifadesinde cinayeti 'kıskançlık' yüzünden çıkan tartışma sırasında işlediğini anlattığı öğrenildi.
İZMİR,
====================================================
8)'ROMATİZMAL HASTALIKLAR TEDAVİ EDİLMEZSE KALICI HASARA YOL AÇABİLİR'
TÜRKİYE Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği (TRASD) Başkanı Prof. Dr. Hatice Bodur, "Romatizmal hastalıklarda erken teşhis ve doğru tedavi uygulanması, eklemlerde kalıcı hasar ve sakatlıkları önemli ölçüde önler. Hastalık zamanında ve etkin tedavi edilmezse organlarda kalıcı hasara yol açabilir" dedi.
TRASD tarafından Antalya'nın Serik İlçesi Belek turizm merkezindeki Regnum Carya Golf & SPA Resort Otel'de düzenlenen uluslararası katılımlı Türk Romatoloji Kongresi ile ilgili basın toplantısı yapıldı. Toplantıya, TRASD Başkanı Prof. Dr. Hatice Bodur, Kongre Başkanı Prof. Dr. Murat Birtane ve TRASD Genel Sekreteri Prof. Dr. Figen Ayhan katıldı.
Kongre Başkanı Murat Birtane, yarın sona erecek kongrede romatoloji alanında son gelişmeler ve farklı yöntemleri meslektaşlarıyla paylaştıklarını söyledi.
'KALICI HASARA YOL AÇABİLİR'
TRASD Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Bodur, romatizmal hastalıklar konusunda bilgi verdi. Romatizmal hastalıklarda erken tanı ve etkin tedavinin önemine dikkati çeken Bodur, hastalığın tam olarak kontrol altına alınmasının artık hayal olmadığını vurguladı. Bodur, "Romatizmal hastalıklarda erken teşhis ve doğru tedavi uygulanması, eklemlerde kalıcı hasar ve sakatlıkları önemli ölçüde önler. Hastalık zamanında ve etkin tedavi edilmezse organlarda kalıcı hasara yol açabilir" dedi.
'İŞ GÜCÜ KAYBINA DA NEDEN OLUR'
Düzenli egzersiz yapmanın, stres ve sigaradan uzak durmanın romatizmal hastalık riskini azalttığını kaydeden Bodur, romatizmal hastalıkların kadınlarda 30-40 yaş grubunda daha sık görüldüğünü aktardı. Bodur, "Hastalık genellikle kendini eklemlerde ağrı, şişlik, sabah tutukluğu, hareket kısıtlılığı, halsizlik ve yorgunluk ile gösterir. Sıklıkla el eklemlerinde görünür ve bu nedenle hastanın günlük yaşamında zorluklara neden olur. Ayrıca cilt, göz, akciğer, kalp ve böbrek gibi diğer organlar da etkilenebilir. Hastalığın en büyük belirtisi omurga rahatsızlığıdır. 3 aydan uzun süren, istirahatle geçmeyen, gece uyandıran ve sabah tutukluğuna yol açan bel ağrısı şikayeti çok sık görülür. Erkeklerde ve daha genç yaşta görülen hastalık iş gücü kaybına da neden olur. Vücuttaki tüm organları tutabilir. Soğukta parmak uçlarında morarma, beyazlaşma gibi renk değişiklikleri, halsizlik, ağız ve burunda yaralar, ağız ve gözde kuruma, ciltte sertleşme ve kalınlaşma, yutma güçlüğü, kalp ve akciğer hastalığı, çeşitli damarlarda tıkanıklık ve böbrek yetmezliği gibi bulgular görülür" diye konuştu.
BİYOLOJİK GELİŞMELER
Moleküler biyoloji, immünoloji ve ilaç endüstrisindeki gelişmelerle 90'ların sonlarından itibaren romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan biyolojik ajanların 'biyolojik çağ' olarak adlandırılan dönemi başlattığını kaydeden Bodur, "Biyolojik ajanların bulunması çok önemli bir gelişmedir. Biyolojik tedaviler uygun hastalarda hem eklem hasarını önlemekte hem de yaşam kalitesini artırmaktadır. Tedavide hedef artık hastalığı tamamen baskılamak veya düşük hastalık aktivitesi olarak tanımlanmaktadır. Bu hedefe ulaşmak artık hayal değil" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
Toplantıya katılanlar
Kongre Başkanı Murat Birtane'nin konuşması
TRASD Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Bodur'un konuşması
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?