Bakan Çelik: Almanya'yı demokrasi korkusu sardı (2)
SEÇİM KOORDİNASYON MERKEZİ AÇILIŞINA KATILDI
AB Bakanı ve Baş Müzakareci Ömer Çelik, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan ve AK Parti İl Başkanı Bülent Delican'la birlikte AK Parti Buca İlçe Seçim Koordinasyan Merkezi açılışına katıldı. Önce elindeki Türk Bayrağı'nı sallayan ve partililerin coşkusuna katılan Çelik daha sonra da onlara, kendisine verilen buketteki çiçekleri tek tek attı. Çelik yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimi döneminde iktidarda farklı partilerden bakanların olduğu koalisyon hükümeti olması durumunda darbenin engellenemeyebileceğini, çok şehitler verilebileceğini söyledi. Çelik, "Adalet ve İçişleri Bakanı farklı partilerden olup farklı talimatlar verseydi başaramayabilirdik. Türkiye'de istikrar olduğu için, nasıl yönetileceğini bilen kadrolar olduğu için engellenebildi" dedi.
Anayasa değişikliğinin diktatörlükle yol açacağı iddialarına da yanıt veren Ömer Çelik, "Kim ki diktatörlükten bahseder, Cumhurbaşkanı ve AK Parti'ye böyle bir iftira atarsa, ona, eğer diktatör resmi görmek istiyorsa aynaya bakmasını söyleyin. Herhangi bir siyasi parti AK Parti'ye diktatörlük yakıştırması yaparsa, kendisi aynaya bakacak" diye konuştu. Anayasa değişikliğiyle ilgili "Güvenoyu kaldırılıyor. Gensoru kaldırılıyor" eleştirilerine yanıt veren Çelik, milletin Cumhurbaşkanı'nın kim olduğuna karar verdiği gün Hükümet'in de milleten güvenoyu almış olacağını söyledi. Çelik "Hükümetin kurulmasıyla ilgili yetki yeni sistemde millete veriliyor" dedi.
"PARLAMENTOLARINA SALDIRILSAYDI AB ÜLKELERİ NE YAPARDI?"
Bakan Ömer Çelik, Türkiye'nin siyasi krizlere girmesinin istendiğini söyledi. Almanya ve Hollanda'da Türk bakanların toplantılarına izin verilmediğini belirten Çelik, "Niye muhalefete veriyor da bize vermiyor. Cumhurbaşkanımız'ın telekonferansla konuşmasına izin verilmiyor ama Kandil'den Cemil Bayık'a telekonferans izni veriliyor. AB demokrasi, insan hakları, toplantı ve yürüyüş hakları konusunda geriye gidiyor. Uzun zamandır demokrasi konusunda Türkiye'ye ders vermeye kalkıyorlar. Bu milletin 15 Temmuz'da yaptığı demokrasi tarihini yeniden yazmaktır. Demokrasi tarihini temize çekmiştir. Gelsinler bu milletten demokrasinin nasıl kurulacağını öğrensinler. Cumhurbaşkanı'nın çağrısıyla bu millet sokaklara çıktı. Avrupa ülkelerine soruyorum. Demokrasinin saldırıyla uğrasa, Almanya, Fransa parlamentosu saldırıya uğrasa, Eyfel Kulesini tanklar kuşatsa, sivil insanlar öldürülse hangi tedbirleri alırdınız? Türkiye'nin aldığı tedbirlerin daha fazlasını alırdınız. İzmir'de toplum hayatında OHAL görüyor musunuz? Cıvıl cıvıl herkes geziyor. Kolkola kardeşçe demokrasi bayramı kutluyorlar. OHAL terör örgütleri, şer şebekeleri içindir. OHAL bu ülkeyi işgal etmeye kalkmış terör örgütü içindir. Türkiye'de OHAL var. İzmir'de topum hayıtındaki görüntü OHAL olmayan pek çok Avrupa başkentinden daha cıvıl cıvıl. Avrupa'da pek çok başkentte çok sayıda asker, zırlı haraç görürsünüz. İzmir'de biz de muhalefet de geziyor propaganda yapıyor. İzmir'e de bu yakışır" diye konuştu.
Bakan Çelik açılış konuşmasının sonunda İzmir Marşı'nı referanduma uyarlayarak, "İzmir'in dağlarında çiçekler açar, 16 Nisan'da İzmir'de Buca'da sandıklardan 'Evetö çıkar" dedi.
Bakan Ömer Çelik, daha sonra Fuar İzmir'de gerçekleştirilen İzmir Mobilya Dekorasyon Fuarı'nı (MODEKO) gezdi. Burada mobilya standlarını dolaşan Çelik, Cumhurbaşkanı Külliyesi için de ahşap oymalar yapan Ali İnce'nin standını da gezdi. İnce'nin Cumhurbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye etmek istediği ve özel olarak yaptığı ahşap oymalı koltuğu da inceledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Bakan Çelik'in konuşmasından görüntü
-Seçim Koordinasyon merkezi açılışından ve konuşmasından görüntü
-Mobilya fuarını gezmesinden görüntü
-Genel ve detay görüntü
Haber: Utku BOLULU - Kamera: Bahri KARATAŞ/ İZMİR,
===========================================
Bakan Ağbal: Her oy Türkiye düşmanlarına gösterilen kırmızı kart olacak
MALİYE Bakanı Naci Ağbal, Almanya'ya tepki göstererek, "Hadlerini bilecekler. Bu ülkenin artık eski Türkiye olmadığını herkes öğrenecek. 16 Nisan'da sandığa atacağınız her oy Türkiye düşmanlarına karşı gösterilen adeta kırmızı bir kart olacak" dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde Gebze Bayburt Platformu'nu ziyaret etti. Bakan Ağbal yaptığı konuşmada hemşerilerinden referandum için destek isteyerek, "Referandum süreci içerisindeyiz. Biz Ak Parti olarak, bu referandumun ülkemiz için, sizler için, hepimiz için hayırlara vesile olacağını düşünüyoruz. Memleketimiz kalkınacak, memleketimiz büyüyecek. Hep beraber birlik ve bütünlük içerisinde bu ülkeyi kalkındıracağız. Ben hemşerilerimizden, Bayburtlulardan, hepinizden destek bekliyorum. İnşallah hep beraber 16 Nisan'da sandığa gideceğiz ve sandıklarda evet deyip çıkacağız. Bayburt'ta nüfusu olup da oyunu kullanacaklar mutlaka Bayburt'a gitsinler. Kocaeli'nde nüfusu olup da Bayburtlu olan hemşerilerimizi de buraya getirin. İnşallah ülkemizi ileriye taşıyacak, ülkemize birliği ve beraberliği getirecek çok önemli bir referandum. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini bu ülkeye hep beraber getireceğiz" dedi.
Türkiye'nin 2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisine girmesi için büyümesi gerektiğini belirten Ağbal, şöyle konuştu:
"Ülkemiz son 14 yılda olağan üstü bir şekilde kalkındı. Bizim bir inancımız var. 2023'e geldiğimiz zaman istiyoruz ki Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer alsın. Bunun için ülkenin büyümesi lazım, kalkınması lazım, daha fazla yatırım yapmamız lazım. Genç kardeşlerimize daha fazla istihdam üretmemiz lazım. Bütün bunları nasıl yapacağız? Bu ülkenin yönetim sistemini değiştirerek yapacağız. Mevcut sistem sürdürülemez. Bugün parlamenter sistem diye bize söylenen sistem gerçek parlamenter sistem değil. Sanılanın aksine meclis güçlü değil. Mevcut sistem çok başlı. Yani aynı konuda hem hükümet yetkili, hem de ilk defa halk oyuyla seçilen cumhurbaşkanı yetkili. Çok başlı bir yönetim var. Bizim ülke olarak kalkınmamız için çok daha hızlı karar alabilir ve sorunlara çok daha hızlı çözüm üretebilen bir hükümet yapısına ihtiyacımız var. İşte bu ihtiyacı görerek bu değişimi sizin önünüze getirdik. Tam manasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmemiz lazım. Artık vatandaş sandığa gittiğinde o gün kendisini yönetecek iktidarı kendisi doğrudan doğruya seçsin. Araya bir takım vesait odakları girmesin. Demokrasi dışı bir takım güç odakları heveslenmesin. Hevesleri kursaklarında kalsın"
Almanya'ya tepki gösteren Ağbal, "Vatandaş ne zaman kendisi iktidarına sahip çıktıysa bu ülke büyüdü ve güçlendi. Onun için inşallah 16 Nisan'da yapacağımız seçim ile bu hükümet sistemini Türkiye'ye kazandıracağız. Ak Parti bu güne kadar konuşulmayanları konuşan parti oldu. Yapılmayanları yapan bir parti oldu. Bu yönetim sistemi gelecek, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü iyice pekişecek. Biz üniter devletten asla vazgeçmeyiz. Üniter devlet bizim olmazsa olmazımız. Biz ne diyoruz? Tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak. Bundan asla vazgeçmeyiz. Sonuna kadar da bunun takipçisi olacağız. Bazıları bizim bakanlarımızı Almanyalarda konuşturmamaya kalkıyor. Hadlerini bilecekler. Bu ülkenin artık eski Türkiye olmadığını herkes öğrenecek. Bu nedenle 16 Nisan'da sandıkta öyle bir evet diyelim ki içeride de dışarıda da dostu düşmanı Türkiye'nin gücünü görsün. 16 Nisan'da sandığa atacağınız her oy Türkiye düşmanlarına karşı gösterilen adeta kırmızı bir kart olacak. Sizlerin desteğini bekliyoruz. Sizlere inanıyoruz. Sizlerin gayretleri ve çalışmalarıyla sizden aldığımız güçle yapacağımız çalışmalarla 16 Nisan'da bu ülke yepyeni bir yola, yepyeni bir rotaya hep beraber girecek. ve sonrasında da göreceksiniz. Ülkenin önü açılacak. Ekonomide son dönemde çok önemli kararlar aldı. 16 Nisan her şeyin belirleyicisi. O gün geldiğinde sandıktan gümbür gümbür evet oyları çıktığında herkesin önü açılacak" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Bakanın konuşması
Haber: Mesut IŞIK-Büşra KAYA/GEBZE(Kocaeli), -
===========================================
HDP'li Özsoy: Membiç'e, Rakka'ya Türkiye'nin girmesi, mümkün değil
HDP Bingöl Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Türkiye'nin Membiç ile Rakkaya girmesinin bir karşılığı olmadığını belirterek, "Membiç'e, Rakka'ya Türkiye'nin girmesi, mümkün değil. Çünkü bunun hiçbir karşılığı yok. İç siyasete biraz malzeme olarak kullanıyorlar" dedi.
Partisinin Bingöl İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Türkiye'nin dış politikası, referandum ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde Peşmerge ile PKK'lılar arasında yaşanan gerginliği değerlendirdi.
İlk olarak Peşmergeler ile PKK'lılar arasında yaşanan gerginliğe değinen HDP'li Özsoy, "Biz Başkan Barzani'ye saygıda kusur etmemeye çalıştık. 10 kişilik bir heyetimizle, Selahattin Başkan başta olmak üzere gittiler, 4 gün içerisinde 2 defa görüştüler kendisiyle. Diğer bütün Kürt örgütleriyle görüştüler. Dediler ki, Ortadoğu'da olup bitenler varken, Kürtler'in yan yana durması lazım. Bunun için Barzani'nin üzerine düşeni yapması lazım dediler. İnsanların beklentisi o yöndedir. Bütün siyasi partilerle görüşüldü, sonra bir daha kendisine gelindi. Ama Kürtler'in birbirlerine silah çekeceği dönemin kapanmış olması lazım. Kendisinin buraya geldiği gün, acaba seçime destek vermek için mi geliyor diye düşünüldü. Seçim ve referandum gelip geçici şeyler. Aynı gün Neçirvan Bazani'nin Şam'da Esad ile görüşmeye gittiğini duyuyoruz. Başka işler pişiriliyor orada. Çok sonuç alabileceklerini düşünmüyorum. Ama Kürtler'in Ortadoğu yeniden yapılanırken, moral ve motivasyonunu düşürebilecek, kırabilecek şeylerdi bunlar" dedi.
Türkiye'nin Rakka ve Membiç'e girmesi ile ilgili konuşan Özsoy, bunun mümkün olmadığını belirterek, "Türkiye'nin hem Suriye'de Membiç üzerinden saldırı durumunu, hem de Suriye'de Kürtler'in durumunu zayıflatmak için, ikili askeri yapı ortaya çıkarmak için eğittiği bazı Peşmergeler var. Davutoğlu da bunları teftişe gitti. ve bir şekilde Rojova'da ikili bir askeri yapı çıkarırsa orda da örgütlerin bir daha yan yana gelmemelerinin hesabını yapıyorlar. ve Başika'dan çıkarılan askeri götürüp, bir şekilde Şengal'e yerleştirmek istiyorlar. Başka, daha büyük siyasetler bu işin içerisinde. Sonuç alacaklarını da düşünmüyoruz. Membiç'e, Rakka'ya Türkiye'nin girmesi, mümkün değil. Bunun hiçbir karşılığı yok. İç siyasete biraz malzeme olarak kullanıyorlar. MHP'lilere karşı oradan, 'ulusal duyguları kabartabilir miyiz' gibi algı içerisindeler. Membiç'te Amerika askerleri var. Oraya Türkiye giremez. Şimdi Esad güçleri girmiş, bazı bölgelere, bazı köylere giriyor. Doğrusu Suriye demokratik güçleri ile Türkiye arasını bloke etmeye çalışıyorlar. Zaten Esad güçleri, Rakka'ya giden yolları kapatmış. Membiç'e Türkiye'nin gitmesi mümkün değil. Biraz gerilim arttırarak, taciz ateşleriyle ne yapıp, edip biraz daha taviz koparmaya çalışacaklar. Şunu da biliyoruz; El Bab'ın rejime teslim edilmesi konusunda Türkiye pazarlıklar yapıyor. İran'ın da söylediği şu; 'siz getirin El Bab'ı rejime teslim edin, biz Suriye demokratik güçlerine karşı ortak operasyon yapalım' teklifi bile İranlılar'dan gitti. At izi it izine karışmış, kim kimi ne zaman satıyor, hiç belli değil. Böyle bir ortamda Kürtler ayakta kalmanın mücadelesini veriyor" diye konuştu.
HDP'li Özsoy, tutuklanan eş başkanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları hakkındaki fezlekeleri hazırlayanların FETÖ'den yargılandığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Türkiye'de bir dikta rejiminin kurulup kurulmama meselesi değil. Çok önemli bir mesele. Aynı zamanda iki yıldır bize kan kusturmuş. 10 tane Kürt kentini yerle bir etmiş tanklarla. Şimdi öğreniyoruz ki, o tankların başındakilerin hepsi FETÖ'den içeride. 3 bin arkadaşımızı, 2 eş başkanımızı, 13 milletvekilimizi, 89 belediye başkanımızı cezaevine atmış. Bizim eş başkanlarımızın, bizim vekillerimizin, belediye başkanlarımızın tutuklanmasını gerekçe gösteren o fezleke ve iddianamelerin yüzde 90'ını hazırlayanlar, o savcı ve hakimler şu an FETÖ'den içerde. Teröristin hazırladığı fezleke ve iddianame ile bizleri hapse gönderiyorlar, onlara da terörist diyorlar. Kendileri de üste çıkmaya çalışıyorlar."
Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu tarafından, Nisan ayında yapılacak referandum ile ilgili yakında bir rapor açıklanacağını anlatan Özsoy, "Avrupa Konseyi'nin Venedik komisyonu bir rapor açıklayacak yakında. Uzun zamandır birlikte çalıştığımız bir komisyon, açık ve net olarak diyor ki; Türkiye'de bu koşullarda referandum yapılamaz. Venedik komisyonu, anayasal değişiklikler konusunda uzman kuruluştur. Hepsi profesyonel anayasa hukukçularından oluşur. Diyor ki; Türkiye'de bu kadar siyasetçi, gazeteci içerdeyken, demokratik muhalefet kendisini ifade edemiyorken ve bütün ülkede olağanüstü hal varken siz referandum yapsanız, onların sonuçlarına şimdiden gölge düşmüştür' diyorlar" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Toplantıdan detaylar
-Özsoy'un konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -
============================================
Bedensel engelli başkana çarpan kadın, AK Parti ve CHP arasında gerginlik yarattı
MANİSA'da, akülü aracıyla giden Engelliler Derneği Başkanı Yıldız'a çarpıp ardından hakaret ettiği öne sürelen kadın sürücü, AK Parti ve CHP arasında gerginlik yarattı.
Manisa Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Yasemin Yıldız'ın akülü tekerlekli sandalyesine, geçen perşembe günü, saat 18.30 sıralarında, Şehzadeler İlçesi, 1'inci Anafartalar Mahallesi 1609 Sokak'taki dernek binası önünde bir kadın sürücünün kullandığı otomobil arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle akülü tekerlekli sandalyede hasar meydana gelirken, Yıldız asfalta düştü. Sol kol ve dirseğinde çatlak ve dizinde ezilme meydana gelen Yıldız, çevredekiler tarafından Manisa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yıldız, tedavisinin ardından, kendisine çarpıp, ardından kaza yerinden ayrıldığını ileri sürdüğü kadın otomobil sürücüsü hakkında Şehit Öztürk Polis Merkezi'ne şikayetçi olup, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
AK PARTİLİLERDEN ZİYARET
AK Parti MKYK Üyesi Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Manisa Engelliler Derneği'nde Yıldız'ı ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Baybatur'a ziyarette, AK Parti Manisa İl Başkanı Berk Mersinli, AK Parti Şehzadeler İlçe Başkanı Ahmet Tonguç, AK Parti Manisa İl Kadın Kolları Başkanı Rukiye Yaver ve partililer de eşlik etti. Yıldız, Baybatur ve beraberindekilere olayı anlattı. Yıldız, kendisine çarpan ve otomobilinden inen kadının kendisini, CHP'li kadın bir yönetici olarak tanıttığını, hakaret ettiğini iddia etti.
"İNSANLIK DIŞI' OLARAK NİTELENDİRDİ
Kazayı insanlık dışı olarak niteleyen Baybatur, "Bu çok ayıp bir şey. Bırakın siyasi görüşü, insanlık olarak ayıp. Kazadır, ama kazadan sonraki tutum önemlidir. Burada insan kalkar yardımcı olur. Özür diler. Hastaneye götürür bir şeyi var mı diye. Bunu yapan insanlıktan nasibini almamış birisidir. Bu kesinlikle kabul edilebilecek bir durum değildir. AK Parti hükümeti ya da Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan sosyal devlet anlayışı gereği engelli olan arkadaşlarımıza sahip çıkmış olmasının neresi kötüdür. Bundan dolayı bir sürü insan bizlere dua ediyor. Ama sözde kendisinin CHP'li olduğunu söylüyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kadına önem verdiği, engellilere önem verdiği noktasındaki ifadeleri bu ortamda havada kalıyor. Burada ben Cumhuriyet Halk Partisi Manisa merkezdeki ve genel merkezdeki yetkililerini bundan sonraki süreçte böylesi nahoş bu davranışıyla alakalı ne yapacaklarını çok merak ediyorum" dedi.
Konunun takipçisi olacaklarını söyleyen Baybatur, "Kim olduğunu bilmiyoruz. CHP'liler bu işin failini kim olduğunu biliyorlardır. CHP'nin vaziyet alıp gereğini yapması lazım. Bununla alakalı Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel merkezi başta olmak üzere Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Manisa'daki vekillerin ve yöneticilerin bu süreçle alakalı ne yapacağını çok merak ediyorum. Bu konunun takipçisi olacağız" dedi.
CHP'DEN 'ART NİYETLİ' AÇIKLAMASI
Yıldız'a çarptığı öne sürülen Zühre Koçtekin isimli bir üyelerinin olmadığını belirten, konuyu Yıldız'a anlatmalarına rağmen, sürücüyü CHP'li olarak tanıtmasını art niyet olarak yorumlayan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zühre Karabulut, "Bizi direk hedef almış durumda. Dün bize olay intikal ettiğinde önce CHP'nin kadın kolları ve yönetiminde diye söyledi. Ben kadın kolları başkanı olarak bizim yönetimde hem de ilçe yönetiminde herhangi bir kadının araç kullanmadığını biliyorum. Daha sonra acaba yönetim kurulunda bulunan erkek üyelerimizden birinin eşi mi diye araştırma yaptım. O markada aracı olan bir yönetim kurulumuzun eşinin de olmadığını tespit ettik. Daha sonra bize isminin Zühre Koçtekin olduğunu söylediler. Bizim bu isimde ve soy isminde zaten böyle bir üyemiz yok. Kim olursa olsun biz bu tür çarpma ve kaçma olaylarına karşıyız. Eğer partimizde böyle biri olsa zaten gereği yapılırdı. Yasemin hanımı aradım ve geçmiş olsun dileklerimi ilettim. 'Yasemin hanım bırakın yönetimi bu isimde bir üyemiz bile yok' dedim. İyi niyetli düşünmek istiyoruz ama özellikle bu dönemde benim ismimin dahi böyle bir şey de geçmesinin ne kadar iyi niyetli olduğunu sorguluyorum. Bunun iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. Kendisini ziyaret ederek bunları kendisine de tekrardan söyleyeceğim. Dün gerekli açıklamayı yapmama rağmen partinin adını kullanarak, basın açıklaması yapması iyi niyetli değil. Bu konunun referandumla ilişkilendirmesi kötü bir şey. Yapılan olayında iyi niyetli olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
AK Parti MKYK Üyesi Manisa Milletvekili Murat Baybatur'un, derneğe gelerek ziyaretinden detay
Manisa Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Yasemin Yıldız'ın olayı anlatması
AK Parti MKYK Üyesi Manisa Milletvekili Murat Baybatur açıklama
Kaza sonrası hurdaya dönen akülü araç detayı
Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,
============================================
Alistair bebeği vuran Daimi Akyüz düğününde öldürüldü (yeniden)
Sayın Yazıişleri müdürleri
'Eski koğuş arkadaşı tarafından düğününde öldürüldü' başlıklı haberimizi gelişmeler nedeniyle yeniden veriyoruz.
-----
YENİDEN
İZMİR'de 14 yıl önce kafeteryada kavga ettiği Ali Bektaş ile bebek arabasında uyuyan 2.5 yaşındaki Alistair Grimason'u öldüren, çarptırıldığı 36 yıl ağır hapis cezasını çektikten sonra geçen hafta tahliye edilen 46 yaşındaki Daimi Akyüz, Aliağa İlçesi'nde düğününde husumetli olduğu eski koğuş arkadaşı 35 yaşındaki Erdal Tali tarafından öldürüldü. Bir kişinin de yaralandığı olayla ilgili 2 kişi gözaltına alınırken, kaçan Erdal Tali'nin yakalanması için çalışma başlatıldı.
İzmir'in Foça İlçesi'ne bağlı eski belde Yeni Foça'da, 7 Temmuz 2003'te meydana gelen olayda, annesi Özlem Grimason ve anneannesi Gülay Eşsizhan'ın oturduğu kafeteryada bebek arabasında uyuyan Alistair Grimason, arka masalarda oturanlar arasında çıkan silahlı kavgada, isabet eden bir kurşunla yaşamını yitirdi. Özlem ve David Grimason çiftinin çocukları Alistair ile kavga ettiği Ali Bektaş ve Alistair bebeğin ölümüne, 2 kişinin yaralanmasına neden olan Daimi Akyüz, polisin sıkı takibi sonucu yakalanıp, tutuklandı. Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Daimi Akyüz, 19 Temmuz 2004 tarihinde 36 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.
SİLAHSIZLANMA KAMPANYASI BAŞLATILDI
İskoç David ve Özlem Grimason çiftinin çocukları Alistair'in maganda kurşunuyla öldürülmesi Türk ve dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Alistair'in böyle bir olayda yaşamını yitirmesi, annesi Özlem Grimason, İskoç babası David Grimason, dedesi avukat Tuncer Eşsizhan, anneannesi avukat Gülay Eşsizhan başta olmak üzere herkeste büyük üzüntü yarattı.
Bu olayın ardından avukat olan Eşsizhan çifti, başkalarının da aynı acıyı yaşamaması için bireysel silahlanmaya karşı mücadele başlattı. İzmir ve İskoçya'da çok sayıda imza toplandı. Bu imzalar o dönemde, bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne teslim edildi.
ALİSTAİR'İN KATİLİ DÜĞÜNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ
İşlediği suçun cezasını çeken Daimi Akyüz, aradan geçen süreçte hükümlülerin lehine yapılan yasal düzenlemelerden de yararlanarak bir hafta önce tahliye oldu. Üçüncü evliliğini yapmak isteyen Akyüz ve yakınları, dün akşam, düğün salonu olarak da hizmet veren Kültür Mahallesi'ndeki restoranda bir araya geldi.
En mutlu günlerinden birini yaşayan Daimi Akyüz, yakını 36 yaşındaki Zafer Yıldırım'la bir ara sigara içmek için restoranın dışına çıktı. Kapüşonlu kıyafet giyen Erdal Tali, iddiaya göre, Akyüz ve Yıldırım'ın yanına yaklaşıp pompalı tüfekle ateş açtı. Ardından yanındaki bazı kişilerle birlikte olay yerinden uzaklaştı. Silah sesi üzerine panikle dışarı çıkan düğün salonundakiler, damat Akyüz ile Yıldırım'ı kanlar içinde yerde görünce olayı, polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.
İhbar üzerine düğün salonuna gelen sağlık ekipleri Akyüz ve Yıldırım'ı ambulansla Aliağa Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Daimi Akyüz İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Zafer Yıldırım ise Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Akyüz kurtarılamazken, Yıldırım'ın tedavisinin sürdüğü belirtildi. Yaşamını yitiren Akyüz'ün cenazesi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
EN MUTLU GÜNÜNDE ÖLDÜRECEĞİNİ SÖYLEMİŞ
Daimi Akyüz ile cinayet şüphelisi Erdal Tali'nin cezaevindeyken aynı koğuşta kaldıkları, bilinmeyen bir nedenle ikisi arasında husumet oluştuğu belirtildi. Erdal Tali'nin tahliye olduktan sonra Akyüz'ü en mutlu gününde öldüreceği yönünde tehdit ettiği öğrenildi.
CİNAYETTTEN ARANIYORMUŞ
Geçen yıl aralık ayında tahliye olan şüpheli Erdal Tali'nin, aynı ay içinde, İzmir'in Çiğli ilçesinde bir kişinin öldürülmesiyle ilgili arandığı öğrenildi. Olayla ilgili çalışma başlatan polis, saldırı sırasında Erdal Tali'nin yanında olduğu belirlenen 2 kişiyi yakaladı. Erdal Tali'nin yakalanması için polis çalışmasını sürdürüyor.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Olay yeri görüntüleri
-Fotoğraflar
Haber: Bülent PINARBAŞI/ALİAĞA (İzmir), -
===============================================
Depremzede besicilere 10 ton yem desteği
ÇANAKKALE Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiriciler Birliği tarafından Ayvacık İlçesi'ndeki depremzede besicilere, 10 tona yakın ücretsiz yem dağıtıldı.
Ayvacık İlçesi'nde 6 Şubat'ta meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremde en çok hasar gören başta Yukarıköy Köyü olmak üzere besicilerin yüzünü güldüren bir çalışma yapıldı. Depremden etkilenen 20 köydeki küçükbaş hayvan yetiştiricilerine, Çanakkale Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiriciler Birliği'nin başlattığı yem desteği projesi kapsamında, Çan İlçesi Süt Üreticileri Birliği, Biga Süt Üreticileri Birliği'nin ve yem fabrikalarının verdiği destekle, ücretsiz hayvan yemi dağıtıldı.
Bölgede depremden etkilenen köylerdeki küçükbaş hayvan üreticilerine 10 koyuna 1 yem çuvalı olacak şekilde dağıtım yaptıklarını ifade eden Birlik Başkan Yardımcısı İlhan Ulus, toplamda 10 tona yakın yem dağıttıklarını ifade etti. Ulus, "6 Şubat ve sonrasında yaşanan depremlerde evleri ve ağılları hasar gören birliğimize üye olan küçükbaş hayvan üreticilerine ücretsiz yem dağıtıyoruz. 10 koyuna 1 çuval yem düşecek şekilde bir dağıtım gerçekleştiriyoruz. Toplamda bu ve diğer köylerdeki üreticilerimize 1800 çuval yem desteği sağlayacağız. Tarım, Gıda ve Hayvancılık ilçe müdürlüğünden aldığımız bilgiler doğrultusunda bu dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Sadece küçükbaş hayvan üreticilerine bir destek sağlıyoruz. Bunun yanında üreticilerimize 1 çuval da kuzu büyütme yemi hediye veriyoruz" dedi.
Yukarıköy Köyü'nde yaşayan Ahmet Güneş, "Allah devletimizden razı olsun. Burada tüm isteklerimizi karşılıyorlar. Vatandaşlarımızı köylülerimizi ve bizi sevindirdi. Bugün de yem dağıtıyorlar. Ben yem desteği almadım, fakat ağabeyim aldı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Yem dağıtımından görüntü
İlhan Ulus açıklama
Ahmet Güneş açıklama
Haber-Kamera: İpek GÜNEY/ AYVACIK (Çanakkale),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 11 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?