'Zeytin Dalı' harekatı şehidi memleketine gönderildi
Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine yönelik 'Zeytin Dalı' harekatında Kilis'in merkeze bağlı Gülbaba Köyünün güneydoğusunda bulunan Suriye'nin Burseya Dağında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan piyade astsubay üstçavuş Musa Özallkan'ın cenazesi, sabah saatlerinde morgdan alınıp Gaziantep Havalimanına götürüldü. Şehit Özalkan için burada düzenlenen cenaze törenine; Vali Ali Yerlikaya, 5'nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Ekiyor, İl Jandarma Komutanı Albay Halil Uysal, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman ve askeri erkan katıldı. Şehidin Türk bayrağıyla örtülü tabutu, burada cenaze aracından anılıp Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait askeri uçağa taşındı. Şehidin cenazesi, buradan uçakla Ankara'ya gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Gaziantep Havalimanı
Törene katılanlar
Cenaze aracı
Şehidin tabutunun uçağa taşınması
Uçağın gitmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Eyyüp BURUN, Mustafa-KANLI-GAZİANTEP-DHA)
===========================================
Zeytin Dalı Harekatı'nın ilk şehidinin acı haberi Ankara'ya ulaştı
TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'e düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı sırasında şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan'ın Ankara'daki baba ocağına ateş düştü. Özalkan'ın şehit olmadan önce arkadaşlarına vasiyetinde, şehit olunca devletin kendisi için vereceği parayla Telafer'deki çocuklar için anaokulu, kreş veya kültür merkezi yapılması olduğu ortaya çıktı.
Kilis'in Gülbaba köyünün güneydoğusunda PKK/KCK/PYD- YPG ve DEAŞ terör örgütü unsurları ile girilen çatışmada 30 yaşındaki Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan şehit düştü. Özalkan'ın acı haberi Ankara'nın Sincan ilçesi Törekent Mahallesi'ndeki baba evine ulaştı. Sağlık ekipleri eşliğinde eve gelen askeri yetkililerden acı haberi alan baba Selahattin ve anne Hatice Özalkan gözyaşlarına boğuldu. Şehit Özalkan'ın evinin bulunduğu sokak Türk bayraklarıyla donatıldı. Şehit evi, acı haberi duyan yakınları ve komşularıyla dolup taştı. Sincan Belediyesi de evin önüne taziye çadırı kurdu. Özalkan'ın cenazesi bugün öğle namazı sonrası Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde kılınacak olan cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Şehidin 2 yıllık evli olduğu ve Ayşe Gökçen adında 5 aylık bir kız çocuğu bulunduğu öğrenildi.
VASİYETİ: TÜRMEN ÇOCUKLAR İÇİN TELAFER'E ANAOKULU YAPTIRILMASI
Bu arada Şehit Musa Özalkan'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar dikkat çekti. Şehit Özalkan'ın, twitter hesabından vatan için şehit olmanın önemine vurgu yaparak, "Biz aşkı, vatan için canını verenlerden öğrendik" yazdığı görüldü. Ayrıca Özalkan'ın göreve gitmeden önce arkadaşlarına vasiyetini söylediği ortaya çıktı. Özalkan'ın sosyal medyada da yayımlanan vasiyeti şu şekilde: "Vasiyetimdir. Şehit olursam Kurt-ar Derneği aracılığı ile Telafer'deki Türkmen Bala'lar (çocuklar) için anaokulu, kreş veya kültür merkezi, devletin bana vereceği paradan yaptırılması ve ismimin konması. Reis vasiyetimdir, aileme iletirsin. Telefonumdan gelen mesaj kayıtlı dursun şahit olsun."
Görüntü Dökümü:
-Şehidin baba evinden görüntü
-Yakınlarından görüntü
-Şehidin fotoğrafları
Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Muhammet BAYRAM/ANKARA, -
==============================================
Ortaca'da yağmurla yollar, suyla dolup taştı
MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde etkili olan sağanak yağmur suyuyla dolup taşarken, bazı araçlar yollarda mahsur kaldı.
Ortaca'da dün (pazartesi) etkili olan sağanak yağmur, kentte hayatı olumsuz etkiledi. Sokak ve caddeler yağmur suyuyla dolup taştı. Özellikle Muğla- Fethiye Karayolu'nda araçlar, güçlükle ilerledi. İlerleyen saatlerde yağmurun etkisini yitirmesi, suların çekilmesiyle hayat normale döndü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yağmurdan görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cihan KAYA/ ORTACA (Muğla),
=============================================
Sis bölgeye hayat veriyor
ANTALYA'nın Kaş ilçesindeki Kasaba, Dirgenler ve Karadağ mahallelerine sis hayat veriyor. Ekim- mart döneminde etkili olan sis dolayısıyla hava sıcaklığının 4- 5 derece arttığı bölgede sera üreticileri don olayı ile karşılaşmıyor, Bölgede yaklaşık 7 bin dönümlük alanda sera üretimi yapılıyor.
Kaş'a bağlı Kasaba, Dirgenler ve Karadağ mahallelerinin bulunduğu alan yaklaşık 40 bin dekarlık bir ova. Denizden yaklaşık 250 metre yüksekliğinde, dört tarafı dağlarla çevrili çanak biçimindeki bu ovayı ekim ayı sonlarından mart sonuna kadar yoğun sis kaplıyor. Sis saat 23.00'te başlayıp, ertesi gün saat 11.00'e kadar etkili oluyor.
GÖÇ EDEN AİLELER DÖNÜP SERACILIĞA BAŞLADI
Bölgede tarla tarımının gerilemesi ardından göç görülürken, sisin olduğu dönemlerde don olayı olmaması ve sis dolayısıyla hava sıcaklığının en az 4- 5 derece arttığı tespit edildi. Sisin etkilerinin anlaşılması sonrası göç eden birçok aile dönerek seracılığa yöneldi. Kasaba, Dirgenler ve Karadağ mahallelerinde son 5- 6 yılda yaklaşık 7 bin dönüm sera kuruldu.
BÖLGENİN EN KALİTELİ KAPYASI ÜRETİLİYOR
Bölgedeki seralardan yılda iki ürün alınıyor. Bölge yazın da serin olduğu için bu dönemde de üretim yapılabiliyor. Sisin oluşturduğu nem sayesinde bölgenin en kaliteli kapya biberi bu bölgede üretiliyor. Kapya biberin yanında seralarda marul üretimi de yapılıyor. Domates üretimi ise daha çok yaz döneminde gerçekleştiriliyor. Bölgedeki tek olumsuzluk ise sis kalkmadan 4- 5 gün sürerse bitkide pas oluşabiliyor.
"DON OLAYI GÖRÜLMÜYOR"
Bölgede seracı Muzaffer Karaca, "Başka yerlerde bu sisten korkuyorlar. Ama biz bu sisin gelmesini bekliyoruz. Bu sis sayesinde seralarımızda don olayı görülmüyor. Seracılığımızı bu şekilde devam ettiriyoruz" dedi.
Seracı Engin Özdemir, "Sis olduğu zaman bölgemizde hava sıcaklığı gece 4- 5 derece artıyor. Bu sayede biz bölgede sebzelerimizi don olmadan yetiştirebiliyoruz. Bundan dolayı bölgemizde son yıllarda seracılıkta yoğun artış var" diye konuştu.
"ÜRÜNLER DONDAN ZARAR GÖRMÜYOR"
Bölgede zirai ilaç bayiliği ve üretim yapan Soner Külür de şöyle dedi:
"Kasaba, Dirgenler, Karadağ bölgesi yaklaşık 6-7 bin kapalı sera alanına sahip. Coğrafi konum olarak bu bölgemizde sis eksik olmuyor. Ekim ayından marta kadar saat 23.00'ten ertesi gün saat 11.00'e kadar sürmektedir. Bu özellikle biber yetiştiriciliğinde don olayına karşı fayda sağlıyor. Çiftçilerimiz bu bölgeye sera üretimi için yoğun talep gösteriyor. Geceleri don olmadığı için kış aylarında yetiştirdiğimiz ürünler zarar görmüyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Sis kaplayan bölgenin tepeden çekilmiş görüntüleri
Kasaba Mahallesi tabelası
Karayolunda ilerlerken ortaya çıkan sisten görüntüler
Seralardan dış plan görüntüler
Çevreden sisi anlatan detay görüntüler
Seralardan dış plan görüntüler
Dirgenler Mahallesi tabelası
Seranın içinden görüntü
Kapya biber toplayan üreticiler
RÖP 1: Engin Özdemir (Üretici)
Biberlerden detay
Seralardan dış plan görüntüler
Termometre görüntüsü
Kapya biber detay
Üreticilerden detay
RÖP 2: Soner Külür (Üretici ve zirai ilaç bayii)
Seralardan dıp plan görüntü
Biber toplayan üreticiler detay
Kasaya toplanan biberlerden detay
Biber toplayan kadın üretici
Seradaki marullardan detay
RÖP 3: Muzaffer Karaca (Üretici)
Sis kaplayan bölgenin tepeden çekilmiş görüntüleri
Haber- Kamera: Ahmet ACAR/DEMRE(Antalya),
================================================
Kartalkaya'da tatilcilerin güvenliği JAK ve JÖAK'a emanet
BOLU Kartalkaya'da görevli Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi ve Ankara'dan görevlendirme ile Bolu'ya gelen Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı'na bağlı arama kurtarma ekibi, snowboard ve kayak yaparken kaybolan ve yaralanan tatilcilere anında müdahale ediyor. Tatilciler, kayak merkezi çevresindeki alanlardaki ağaçlara yerleştirilen 60 acil çağrı butonlarıyla yardım isteyebiliyor.
Köroğlu Dağları'nın zirvesinde bulunan 2 bin 200 rakımlı Kartalkaya kayak merkezini her sezon 500 bine yakın tatilci ziyaret ediyor. Bölgede zaman zaman yoğun sis ve kar yağışı da etkili oluyor. Kayak merkezindeki jandarma karakolunda bulunan JAK timleri de olumsuz hava şartlarında kayak ve snowboard yaparken pistlerden çıkarak kaybolan tatilcilerin kısa sürede bulunması için çalışıyor. Kayak sezonu süresince Ankara'dan görevlendirmeyle gelen Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı'na (JÖAK) bağlı özel arama kurtarma ekibi de JAK timleriyle birlikte hareket ederek olaylara anında müdahale ediyor.
Kayak merkezi çevresinde bulunan ormanlık alanlarda telefonun çekmediği 60 noktada ağaca yerleştirilen radyo frekanslı acil çağrı butonları bulunuyor. Kaybolma olaylarının yaşandığı Çamçukuru, Ramazanbey Deresi, Kantuzla, Gıcırgan Deresi ve Çekirge bölgelerinde bulunan 330 adet bilgilendirme tabelası da kaybolan tatilciyi çağrı butonlarına yönlendiriyor. Kaybolan kişi butona bastığı an jandarma karakolundaki alarmlar devreye giriyor. Bilgisayar üzerinden yardım çağrısının geldiği yer tespit edilerek, kar motorlarıyla kayıp kişiyi bulmak için çalışma başlatılıyor. Kayıp kişiye ulaşan ekipler, sıcak çay ve çikolata ikram ediyor. Kişi yaralıysa ilk müdahalesi yapıldıktan sonra paletli araçlarla en yakın sağlık kuruluşuna götürülüyor. Ekipler, olaylara hızlı müdahale kabiliyetlerini korumak için sık sık tatbikat yapıyor.
Kartalkaya Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Başçavuş Muammer Yardımcı, geçen yıl 10 kaybolma olayına müdahale ettiklerini, bu yıl ise 6 kaybolma ve 2 mahsur kalma olayına müdahale edildiğini söyledi. Yardımcı, görevlerinin Kartalkaya'da huzur ve güven içinde tatil yapılmasını sağlamak olduğunu belirterek, "JAK Timi olarak görevimiz kayak merkezine gelen vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde tatillerini geçirmesini sağlamaktır. Kayak merkezi içindeki pistlerde yaralanan vatandaşlarımıza ilk müdahaleyi yaparak envanterimizde bulunan kar motorları ile en yakın sağlık kuruluşuna sevkini yapmaktır. Ayrıca kayak merkezinde meydana gelen kaybolma olaylarına müdahale ederek en kısa zamanda kaybolan vatandaşlarımızı bulmaktayız. Yerleştirilen çağrı butonlarına basıldığında, karakolumuzdaki çağrı merkezlerimizde görülmektedir. Bilgisayar ortamına yerleştirilen haritada kaç numaralı butonun yandığı görülmektedir. Biz de almış olduğumuz bilgilerle kaybolan vatandaşlarımıza ulaşmaktayız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Çalan Alarm
-Bilgisayar ekranından yer tespiti
-Paletli kar motorlarının görüntüleri
-Ekiplerin olaya müdahale etmeleri
-Tatbikat görüntüleri
-Karakol komutanı ile röportaj
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,
===================================================
Uçakların alçalma hattında kalan Boztepe'de yamaç paraşütü yasaklandı
ORDU'da 530 rakımlı Boztepe'de yamaç paraşütü parkur alanında yamaç paraşütü faaliyetleri, Türkiye'de deniz üzerine ilk kurulan Ordu-Giresun Havalimanı'nda, uçak trafiğinde yaşanacak artış ve uçakların alçalma hattında kalması nedeniyle durduruldu.
Türkiye'de deniz üzerine dolguyla ilk kurulan ve 2.5 yıl önce faaliyete başlayan Ordu-Giresun Havalimanı'nda uçak ve yolcu trafiği her geçen gün artıyor. Uçak trafiğinin artması üzerine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından da çeşitli güvenlik tedbirleri alınıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün, 15 Ağustos 2017 tarihinde Ordu Valiliği 'Olur'u ile yamaç paraşütü parkur alanı olarak ilen edilen, Altınordu ilçesinde kentin seyir terası konumundaki 530 rakımlı Boztepe bölgesinde, Ordu-Giresun Havalimanı trafiğinde yaşanacak artış ve AIP (Havacılık Bilgi Yayını) Ek'inde alınan 10 pisti localizer-only usulü (IAC-4) alçalma hattında kalması nedeniyle, yamaç paraşütü faaliyetlerinin uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi. Bunun üzerine Altınordu İlçe Kaymakamlığı, bölgede gerekli güvenlik tedbirleri kapsamında, yamaç paraşütü faaliyetini durdurdu. Yamaç paraşütü pilotlarının Boztepe'den uçuş yapması yasaklanırken, Emniyet ve Jandarma tarafından da denetim yapıldığı belirtildi. Ordu Giresun Havalimanı'nda kış döneminde İstanbul Sabiha Gökçen ile Atatürk Havalimanı, Ankara ve İzmir'e günlük karşılıklı olarak 9 uçak seferi gerçekleştiriliyor.
KARARIN YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ İSTENİYOR
Yılda ortalama 50'si yabancı olmak üzere yaklaşık 500 yamaç paraşütü sporcusu Boztepe'den uçuş gerçekleştiriyor. Yurt içinden olduğu gibi Almanya, Katar, Suudi Arabistan ve ABD'den de Ordu'ya gelen yamaç paraşütü pilotları, sahilden teleferikle 7 dakikada Boztepe'ye çıkarak, kentin üzerinden 3 kilometre uçuşla sahile iniş yapıyor. Yamaç paraşütünün kentin turizmine büyük katkı sağladığını, Boztepe'nin de paraşüt ile daha cazibeli bir hale geldiğini belirten Ordu Sportif Havacılık Yamaç Paraşütü Kulübü Başkanı Tarık Yıldırım, "Yamaç paraşütü için tepe çok önemli. Tepenin önemli üç faktörü var. Boztepe'ye teleferikle ulaşım kolaylığı var, denize ve şehre yakın. Dünyada bu üç faktörün birleştiği iki tepe var. Biri Brezilya'da, birisi Türkiye'nin Ordu şehri. Yamaç paraşütü açısından üç faktörün bir araya geldiği dünyadaki iki tepeden biri burası. Ama bunu pek kimse bilmez, çünkü tanıtımını yapamıyorsun. Şimdi Boztepe'de yamaç paraşütü pilotlarının uçması komple yasak. Kararın yeniden gözden geçirilmesini bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Boztepe'den yamaç paraşütünden görüntü (arşiv)
-Ordu-Giresun Havalimanından görüntü (arşiv)
-Uçaklardan görüntü (arşiv)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU-
=====================================================
Öğrenciler sömestirde kayak öğreniyorlar
KAYSERİ'de, 2017-18 eğitim-öğretim yılının ilk döneminin sona ermesi ardından sömestirde öğrenciler Erciyes'e gelerek, kayak öğreniyor.
Sömestir tatiline giren öğrenciler karne hediyesi olarak Erciyes'in tadını çıkartıyor. Öğrenciler bu kapsamda Erciyes Kayak Merkezi'nde kayak eğitimleri alıyor. Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yücel İkiler, Erciyes Kayak Merkezi'nde 4 farklı giriş kapısı bulunduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Her kapımızda da yürüyen bantlarımız var. Erciyes'te kızakçıların, acemi kayakçıların alanı ve eğitim pistleri ile uzman kayakçıların kayak yaptığı bölgeler, birbirinden ayrılmıştır. Pistlerimizde bütün güvenlik önlemleri alınmıştır. Dağımızda hiçbir şekilde belgesi olmayan kimse eğitim veremez. Kayak hocalarımız sömestir ve kış boyunca kayak eğitimlerini veriyor. Zaten toplamda 2 saatte kayağı öğretebiliyoruz."
Kayak eğitmeni Fatih Uçmaz ise, burada genel olarak kayak ve snowboard eğitimleri verdiklerini anlatırken, "Misafirlerimiz geliyor; eğitimlere 1 saat olarak başlıyoruz. Arzu ederlerse bu saat sayısını arttırıyoruz. Erciyes Kayak Merkezi'nin pistleri kayak yapmak için çok güzel. Kayakseverleri bu pistlerde kayak yapmaya bekliyoruz" diye konuştu.
Erciyes'te kayak yapmayı öğrenen Bekir Taha Kulaklıoğlu da, "Sömestir tatilinde kayak öğrenmek için Erciyes'e geldik. Çok eğleniyoruz. Erciyes'i seviyoruz" dedi.
ERCİYES KAYAK MERKEZLERİNİN EN EKONOMİK OLANI
Erciyes Dağı'na ulaşmak için gelen kayaksever ve sporcular Büyükşehir Belediyesi'ne ait belediye otobüslerinden tek biletle yetişkinler için 2.5 TL, öğrenciler 1.60 TL ödüyor. Develi ilçesine giden dolmuşlardan kişi başı 6 TL'ye veya taksiyle 60-70 TL'ye Erciyes'teki oteller bölgesi olarak bilinen Tekir Yaylası'na gidiyor. THY de Erciyes'e gidenlerin kayaklarını ücretsiz taşıyor. Mekanik tesislerden sezonluk yetişkinler 500 TL, öğrenciler 400 TL'ye yararlanıyor. Yetişkinler günlük çıkışlar için 70 TL, öğrenciler 55 TL, 7 çıkış için yetişkinler 45 TL, öğrenciler 35 TL ödüyor. Kayak takımı kirası günlük 40 TL, kıyafetler de 30-40 TL arasında değişiyor. Kayak Federasyonu'nda belirlenen kayak öğretici ücret saati; 180 TL, 5 kişiden fazla gruplarda ise, saati 80 TL, atlı kızak turu 60 TL, Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. kayak okulunda ise kayak öğretmenin saati 50-60 TL arasında değişiyor.
Görüntü Dökümü:
-Kayak yapmayı öğrenen öğrencilerden görüntü
-Erciyes A.Ş. Başkan Yardımcısı Yücel İkiler ile röportaj
-Kayak hocası Fatih Uçmaz ile röportaj
-Kayak öğrenen Bekir Taha Kulaklıoğlu ile röportaj
-Genel detay
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,DHA)
==========================================
Zeytinyağı İstanbul'da 48, Mut'ta 17 lira
İSTANBUL'da kilosu 48 liraya kadar satılan zeytinyağı, Türkiye'nin zeytinyağı üretiminin yüzde 10'unu karşılayan Mersin'in Mut ilçesindeki zeytinyağı işletmelerinde 17 ile 28 lira arasında alıcı buluyor.
Küçük ve orta ölçekli birçok zeytinyağı üretim işletmesi bulunan ilçede, kayıtlı 10 milyon 500 bin zeytin ağacı yer alıyor. 9 zeytin salamura işleme tesisi ile 13 zeytinyağı fabrikasının falliyette olduğu ilçede, bu yıl yaklaşık 16 bin ton zeytinyağı üretildi.
Bin 300 yıllık anıt zeytin ağacının bulunduğu ilçede toplam 700 bin dekarlık alanda tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğünü belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ekrem Bayır, "700 bin dekarlık alanın 280 bin dekar alanında zeytin üretimi yapmaktayız. 2017 yılında toplam 367 bin ton zeytin rekoltemiz oldu. Bunun 257 bin tonu sofralık olarak satılmıştır. Zeytinyağımız da toplam 16 bin ton olarak bu yıl rekoltemizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. İlçede 10 milyon 500 bin zeytin ağacı kayıt altında. Bunun yanı sıra kayıt dışı ağaçlarla birlikte 12 milyon zeytin ağacından üretimin gerçekleştiğini söyleyebiliriz" dedi.
İLAÇSIZ ZEYTİN ÜRETİLİYOR
Ulusal ve uluslararası ölçekte yapılan yarışmalarda 9 madalya ve 1 üstün lezzet ödülü alan bir fabrikanın Genel Müdürü Erdoğan Şentürk, bölgede tarım ilacı kullanmadan zeytin yetiştirildiğini belirterek, "Mut yöresi zeytin anlamında çok önemli bir bölge. İlaçsız zeytin yetiştiren bir kent. Zeytin sineğinin olmadığı yegane bir bölge burası. Çiftçinin sofralık zeytine yönelmesi daha kaliteli üretimi sağlıyor. Mut bölgesini dünyanın en kaliteli zeytinlerinin üretildiği, en kaliteli yağların üretildiği bir bölge olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yöreler 7-8 defa ilaç yapmadan zeytin yetiştiremez. Mut'ta halk arasında bilinen acı poyraz sayesinde zeytin sineğinin yaşamsal döngüsünü tamamlayamaması nedeniyle hiç tarım ilacı kullanmadan çok düşük asitli, yüksek meyvem sellik değeriyle, yüksek aromatik değerleriyle kendine has kokusuyla nefis zeytinyağları üretiliyor. Bizler internet üzerinden satış yapmayı tercih ediyoruz" diye konuştu.
DİĞER BÖLGEDEKİ ZEYTİN ÜRETİCİLERİ MUT'TAN YAĞ ALIYOR
Diğer bölgelerdeki büyük zeytin üreticilerinin dahi Mut'tan zeytinyağı aldığını ifade eden Şentürk, "Zeytinin dokusu gereği daha uzun dayanmasından ve sineksiz olmasından dolayı Mut bölgesinin sofralık zeytinleri ile kendine has zeytinyağını çok talep etmektedirler. Mut bölgesinden çok miktarlarda alım yapmaktadırlar. İstanbul'da zeytinyağının kilosunun 48 liraya satılması çok spesifik. Tüketici gerek internet üzerinden gerekse doğrudan üreticiden 17 ile 28 lira arasında yağları satın alabilir" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Araçtan kasalarla zeytin indirilirken
Fabrikada zeytinden zeytinyağı elde etme süreci (genel detay)
Tanktan zeytinyağı örneği alınırken
Zeytinyağının asit oranı ölçülürken
Şirket Müdürü Erdoğan Şentürk ile röportaj
Üretici Cemil Coşgun'la röportaj
Mut İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ekrem Bayır'la röportaj
Zeytin büyüklüğüne göre makinede ayrıştırılırken
Prof. Canan Karatay 1300 yaşındaki zeytin ağacından zeytin toplarken (*ARŞİV*)
Zeytin kasayla araca yüklenirken
Haber-Kamera: Murat SÖZERİ/MUT(Mersin)
====================================================
Küçük kızın Fenerbahçe aşkı
OSMANİYE'de 5 yaşındaki Ahsen Yıldırım, babasının kendi ile aynı takımını tutmadığı için gözyaşı döktü. Babasının o anları kameraya aldığı görüntüde, babanın 'Ben Galatasaraylıyım sen Fenerbahçelisin' sözüne küçük kız, "Benimle takım olmayacak mısın? O zaman sen Fenerbahçeli olmalısın? diyerek gözyaşı dökmeye başlıyor. Neden Fenerbahçeli olmalıyız? sorusuna ise küçük Ahsen, "Çünkü Fenerbahçe çok güçlü. Birlikte takım olmamız lazım lazım"diyerek gözyaşları dökmesini sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Küçük kızın konuşması
-Küçük kızın ağlaması
-Babası ile arasında geçen diyalog
Haber-Kamera: Ali KADI/OSMANİYE,/DHA)
======================================================
Titanic'in çanı Samsun'da
SAMSUN'da Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) Karadeniz Bölge Koordinatörü işadamı Tuncer Üçüncüoğlu'nun ofisinde 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpıp yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'te batan yolcu gemisi Titanic'in çanı bulunuyor. Üçüncüoğlu, ofisini kaptan köşkü şeklinde dekore ettiğini ve bir çok antika parça bulunduğunu belirterek en çok dikkat çeken parçalardan birisinin Titanic'in çanı olduğunu söyledi.
TURMEPA Karadeniz Bölge Koordinatörü işadamı Tuncer Üçüncüoğlu'nun ofisinde 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpıp yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'te batan Yolcu gemisi Titanic'in çanı bulunuyor. Hikayesi sinema filmi olan Titanic'in çanını görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Ofisini kaptan köşkü şeklinde dekore eden Üçünçüoğlu, çanı Rusya Moskova'da çok meşhur bir antika dükkanından 7 sene önce aldığını söyledi.
Gemiden bazı parçaları yeni teknoloji ile çıkarılabildiğini dile getiren Üçünçüoğlu, "Bu çanda gemiden alınan parçalar arasında. 7 sene önce 4 bin dolara bu çanı almıştım. Orijinal olduğu için çok değerli. Gemi zaten özel bir gemi olduğu için çanı da çok kaliteli. Sesi çok farklı. Benim ofisimde bir çok farklı antika gemi parçası var. Böyle değerli parçaları bir kere bir yerde bulursun almadığın zamanda sonra pişman olursunuz. Bir daha alma şansınız olmaz. Biliyorsunuz Titanic gemisinin kendi de çok özel, hikayesi de öyle. Dünya yolcu taşımacılığında çok önemli yeri olan bir gemi. İlk seferinde batması da ayrı bir özellik katıyor ona. Titanic o zaman dünyada yapılmış en güzel yolcu gemisiydi. O geminin çanı şuan benim ofisimde biliniyor. Tabi gelen kişilerin en çok dikkat ve merak ettiği parçalardan birisi Titanic'in çanı oluyor" diye konuştu.
1912 yılında yapılan Titanic o dönem dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. 269 metre uzunulğundaki gemi 52 bin 310 ton ağırlığındaydı. Southampton'dan New York'a yaptığı yolculuk sırasında ilk seferinde bir buzdağıyla çarpışarak battı. Titanic'in hikayesi 1997 yılında aynı addaki sinema filmiyle beyaz perdeye yansıtılmıştı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çantan detaylar
-Tuncer Üçünçüoğlu'dan detaylar
-Röportaj
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
===================================================
Kadınlar Boks şampiyonası Nevşehir'de başladı
TÜRKİYE Boks Federasyonunun Türkiye Yıldız, Genç ve Büyük Kadınlar Ferdi Boks Şampiyonası Nevşehir'de başladı. Bu güne kadar kadınlar Boks müsabakasında 597 sporcu ile rekor katılım oldu.Açılış törenine vali yardımcısı Nevzat Sinan,Gençlikspor il müdür yardımcısı Ali Şahin,Boks il temsilcisi Özden Taşğın katıldı.
Damat İbrahim Paşa Spor Salonu'ndaki açılış töreninde Türk bayrağını, Avrupa şampiyonu Dünya 3. Sü, Elif Gönen taşıdı. Avrupa Genç Kızlar Boks Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Elif Gönen taşıdı. Törenin ardından kategorilerine göre eleme müsabakaları yapıldı.
Türkiye Boks Federasyonu Organizasyonlar Sorumlusu İsmail Nazlı yaptığı açıklamada, şampiyonada 54 ilden yıldız genç ve büyük kadınlar kategorilerinde 597 sporcunun mücadele edeceğini söyledi. Nazlı;ö Bu aynı zamanda bir rekor, bundan önceki yıllarda 350-400 sporcu arasında Türkiye şampiyonasına katılım vardı.3 Branşta ilk defa 597 sporcuya ulaştık. Kadın Boksu için önemli bir gelişme, burda mücadele edecek sporcularımız yıldızlar kategorisinde yıl içerisinde Avrupa şampiyonasında mücadele edecek. Dereceye giren, Altın madalya kazanan sporcularımız Genç kadınlar kategorisindeki dereceye giren sporcular Nisan ayında İtalya'da yapılacak Genç kadınlar Avrupa şampiyonasında 2018yılında Arjantin'de Buenos Airesde yapılacak olan gençlik, Olimpiyatlarına vize almak için mücadele edecekler Ülkemizi Gençlik Olimpiyatlarında temsil edecekler. Büyük kadınlar kategorisinde sporcularımızda yıl içerisinde hem Avrupa hem Dünya şampiyonasında ülkemizi temsil etmeye hak kazanacaklarö dedi.
Görüntü Dökümü
-Boks maçı yapan sporculardan genel ve detay görüntü
-Maçı kazanan sporcuları hakem elini kaldırması
Türkiye Boks Federasyonu Organizasyonlar Sorumlusu İsmail Nazlı ile röportaj
-Hakem ve sporcuların geçiş seremonisinden genel ve detay görüntü
-Türbindeki seyircilerden genel görüntü
Haber - Kamera: Sinan KORKMAZER/NEVŞEHİR,DHA)
======================================
Son Dakika › Güncel › Dhe Yurt Bülteni -3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?