Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 4

(AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE) 1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSRAİL, BİR İŞGAL DEVLETİDİR *Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Amerika'nın aldığı karar ne uluslararası hukukla ne vicdanla ne adaletle ne de bölgenin gerçekleriyle asla bağdaşmıyor.

09.12.2017 17:41

(AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE)

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN:  İSRAİL, BİR İŞGAL DEVLETİDİR

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

"Amerika'nın aldığı karar ne uluslararası hukukla ne vicdanla ne adaletle ne de bölgenin gerçekleriyle asla bağdaşmıyor. Bu açıklama

en büyük darbeyi Amerika'nın da üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine vurmuştur"

"İsrail bir işgal devletidir ve şu anda polisiyle, bütün oradaki gençleri, çocukları adeta terör estirerek vuruyorlar. F16'larıyla Gazze'ye saldırıyorlar. Bir taraftan Filistin'e saldırıyorlar. Niye? 'Ben güçlüyüm.' Şunu açık ve net söylüyorum, güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür"

Haber-Kamera: Taner YENER - İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİM-İnovasyon ve Girişimcilik Haftası kapanış töreninde konuştu.

Erdoğan, Trump'ın Kudüs kararıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

"HİÇ KİMSE HUKUKUN ÜSTÜNDE DEĞİLDİR"

Türkiye'nin zayıflamasının Filistin'in, Kudüs'ün, Suriye'nin, Irak'ın umudunu kaybetmesi hatta parçalanması demek olduğunu kaydeden Erdoğan, ABD'nin Kudüs'ü başkent olarak tanıma kararına şu sözlerle değindi: "Birkaç gün önce Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump'ın yaptığı o talihsiz açıklama bu gerçeği bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Amerika'nın aldığı karar ne uluslararası hukukla ne vicdanla ne adaletle ne de bölgenin gerçekleriyle asla bağdaşmıyor. Bu açıklama en büyük darbeyi Amerika'nın

da üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine vurmuştur. Amerika'nın da altında imzasının olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik

Konseyinin 1980 yılında aldığı 478 sayılı kararını son açıklamayla Amerika yok saymıştır. Böyle bir şey olabilir mi? Altında imzan var ve bugüne gelmiş bu iş, şimdi ise sen bu imzayı inkar ediyorsun. Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinin dahi dikkate almadığı, itibar etmediği bir Birleşmiş Milletlerin diğer ülkeler nezdinde itibarı ve inandırıcılığı olamaz. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Hiçbir ülke pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz. Hele hele milyarlarca insanın kaderini etkileyecek böylesi hassas bir meselede hoyratça davranamaz."

"İSRAİL BİR İŞGAL DEVLETİDİR"

Erdoğan: "Tarihi kayıtlarla Filistin haritalarını göstererek konuşmasını sürdüren Erdoğan, 1947 yılındaki Filistin haritasını göstererek Filistin'in paylaşımının ardından İsrail'e yarıdan fazla toprak verildiğini aktardı. Daha sonra Filistin'in adeta lime lime edildiğini, İsrail'in o bölgenin tamamını işgal ettiğini dile getiren Erdoğan, "Değerli gençler, değerli kardeşlerim, İsrail bir işgal devletidir ve şu anda polisiyle, bütün oradaki gençleri, çocukları adeta terör estirerek vuruyorlar. F16'larıyla Gazze'ye saldırıyorlar. Bir taraftan Filistin'e saldırıyorlar. Niye? 'Ben güçlüyüm.' Şunu açık ve net söylüyorum  güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür. Bunu böyle bilelim. Bu karar bir defa bölgeyi ciddi manada tahrik ve tahrip etmektedir. Kağıt üstünde küresel adalet, güvenlik ve istikrarı sağlamakla görevli bir yapının bizzat kendi üyeleri tarafından itibarsızlaştırıldığını görüyoruz." dedi.

"HUKUK VE MEŞRUİYET MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Aralık Çarşamba günü İstanbul'a tüm İslam dünyası ve Hristiyan dünyasından da davetler yaptığını belirterek, İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi'ni burada toplayacaklarını kaydetti. Erdoğan, buradan dünyaya bir sonuç bildirgesiyle açıklamalarını yapacaklarını belirterek, "Hukuk ve meşruiyet mücadelesini sürdüreceğiz. Tabii ki bütün bunları yaparken de hukuki süreci yine aynı şekilde dikkatlice takip edeceğiz. Bu toplantıda İslam dünyasının liderleriyle tek ses, tek vücut olarak

tepkimizi ortaya koyacak, Kudüs'ün statüsünün korunması noktasında ne gibi adımlar atabileceğimize karar vereceğiz. Gerek İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak şahsım, Arap Ligi Başkanı olarak Ürdün Kralı 2. Abdullah birlikte biliyorsunuz hafta başı burada da, Ankara'da bir karar almıştık. Yine Çarşamba günü birlikte buradan mesajlarımızı vereceğiz." diye konuştu.

"BİZ ASLA IRKÇI DEĞİLİZ, OLAMAYIZ"

Zirvenin ve orada sergilenecek vahdet tablosunun birilerine gerekli mesajı vereceğine inandığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yol erkenken dönmek lazım. Bu süreçte bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Müslümanlar sonuna kadar haklı oldukları böylesi bir meselede kışkırtmalara gelerek, işgalcilere malzeme vermemelidir. Buna da dikkat edeceğiz. Tepkimizi gösterirken hukuktan, suhuletten ve demokrasiden kesinlikle ayrılmamalıyız. Biz asla ırkçı değiliz, olamayız. Biz asla ayrımcı olamayız. Biz asla tek bir masumun saçının teline dahi zarar vermeye veya bu yola gitmeye tevessül edemeyiz. Aksi takdirde mücadele ettiğimiz zalimlerden bizim ne farkımız kalır. Kudüs'teki gelişmelerin incittiği, öfkelendirdiği, hayal kırıklığına uğrattığı tüm kardeşlerimi bu konuda dikkatli olmaya davet ediyorum."

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR DEMEMİZİN SEBEBİ İŞTE BU ORMAN KANUNU DÜZENİNE RIZA GÖSTERMEMEMİZDİR"

İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak liderlerle görüştüğünü kaydeden Erdoğan, "Bugün de Sayın Macron ile görüşme yaptım. Azerbaycan'la görüşme yaptım, Kazakistan'la görüşme yaptım. Bütün bu görüşmelerimi devam ettiriyorum. Yunanistan'dan aynı şekilde Sayın Papa'yla görüşme yaptım." dedi. Bu sorunun sadece Türkiye'nin, Müslümanların sorunu olmadığını dile getiren Erdoğan, "Burada aynı zamanda Hristiyanların bizim olduğu kadar sorunu var. Yine bugün Lübnan'ın Cumhurbaşkanı Hristiyandır, onunla da görüştüm, o da aynı sıkıntıyı dile getirdi. Bütün bu gerçekler ortadayken hatta hatta biliyorsunuz bir kısım Yahudiler de bundan rahatsız. Böyle tablo karşısında şu anda Trump, 'Ben yaptım oldu.' anlayışıyla bir yere gitmek istiyor. Dünyayı yönetmek bu kadar -kusura bakmayın- kolay değil. Güçlü olmak size bu hakkı vermez. Hele hele büyük ülkelerin liderleri buradan sesleniyorum, dünyadaçatışmakla değil barıştırmakla görevlidir. Bunu yapması lazım." değerlendirmesini yaptı.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Erdoğan'ın açıklamaları

-Ödül töreni

-Çocukların hediye vermesi

09.12.2017 - 16.13 Haber Kodu : 171209126_

09.12.2017 - 17.29 Haber Kodu : 171209140_

===============================

2- KILIÇDAROĞLU: BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ONLARINKİ GİBİ DEĞİL

Haber-Kamera: Yüksel KOÇ - Harun UYANIK -/ İSTANBUL,

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Battal İlgezdi'nin İçişleri Bakanlığı tarafından Ataşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılması nedeniyle Ataşehir'e gelerek belediye binası önünde toplananlara seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Az önce içeride medya mensuplarına başkanımızla ilgili yapılan işlemin ne kadar gayri meşru olduğunu bütün delilleriyle ortaya koyduk. Beraat eden dava dolayısıyla veya takipsizlik verilen davalar dolayısıyla açığa alıyorsunuz belediye başkanımızı. Açığa alıyorlar ve sözde gözdağı veriyorlar. Onlara sesleniyorum; biz sizin bildiğiniz parti değiliz, biz masa başında kurulan bir parti değiliz. Biz hakkı ve hukuku savunan bir partiyiz. Biz Türkiye'nin birleştirici gücüyüz. Biz doğuyu batıyı, güneyi kuzeyi hiçbir ayrım yapmadan kucaklayan bir partiyiz. Biz Kuvay-ı Milliye ruhunu dokularında taşıyan bir partiyiz. Biz sizin gibi masa başında kurulan bir parti değiliz. Siz bütün gücünüzle bile gelseniz üstümüze bir tırnağımızı bile sökemezsiniz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün öğle saatlerinde Ataşehir Belediyesi'ne gelerek, dün görevden uzaklaştırılan Battal İlgezdi'nin avukatı İnal Bektaş'ın yaptığı basın açıklamasına katıldı. Kılıçdaroğlu, açıklamanın ardından belediye binası önünde toplanan partililere seslenerek, oy vererek seçtikleri başkanlarına sahip çıkmalarını istedi.

Kılıçdaroğlu, belediye binası önünde toplanan partililere şu konuşmayı yaptı:

"ZULME KARŞI DİRENMEK EN ÇOK BİZE YAKIŞIR"

"Hakkı, hukuku ve adaleti bu ülkeye getireceğiz, bütün direnmelerine rağmen getireceğiz. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz halk mücadelesidir. Bizim mücadelemiz bayrak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz vatan mücadelesidir. Bizim mücadelemiz hak, hukuk, adalet mücadelesidir. Adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz, adaletin olmadığı bir yerde barış olmaz, adaletin olmadığı bir yerde medya özgürlüğü olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde özgürce seçim olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde belediye başkanları özgürce görev yapamaz. Adaletin olmadığı bir yerde baskı ve zulüm olur. Zulme karşı direnmek de en çok bize yakışır. Çünkü biz Kuvay-ı Milliye'yiz, çünkü biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz."

"SEÇTİĞİN, MAKAM VERDİĞİN BELEDİYE BAŞKANINA SAHİP ÇIKACAKSIN"

"Geldiğimiz nokta yeni bir süreci önümüze koyuyor. Demokrasi için mücadele ediyoruz. Hak, hukuk için mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz halkın mücadelesidir, bizim mücadelemiz hakkın mücadelesidir. Biz hakkı ve hukuku savunacağız bu ülkede ve biz demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz bu ülkede. Buradan 80 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Sen sandığa gittin belediye başkanını seçtin. Şimdi senin önünde tarihi bir görev var. Sen seçimle işbaşına getirdiğin, ona makam verdiğin belediye başkanına sahip çıkacaksın. Diktaya rağmen sahip çıkacaksın, baskıya rağmen sahip çıkacaksın. Zulme boyun eğmeyeceksin. Zalimin karşısında susmayacaksın."

"BERAAT EDEN VEYA TAKİPSİZLİK VERİLEN DAVALAR DOLAYISIYLA AÇIĞA ALIYORSUNUZ BELEDİYE BAŞKANIMIZI"

"Az önce içeride medya mensuplarına başkanımızla ilgili yapılan işlemin ne kadar gayri meşru olduğunu bütün delilleriyle ortaya koyduk. Beraat eden dava dolayısıyla veya takipsizlik verilen davalar dolayısıyla açığa alıyorsunuz belediye başkanımızı. Açığa alıyorlar ve sözde gözdağı veriyorlar. Onlara sesleniyorum, biz sizin bildiğiniz parti değiliz, biz masa başında kurulan bir parti değiliz. Biz hakkı ve hukuku savunan bir partiyiz. Biz Türkiye'nin birleştirici gücüyüz. Biz doğuyu batıyı, güneyi kuzeyi hiçbir ayrım yapmadan kucaklayan bir partiyiz. Biz Kuvay-ı Milliye ruhunu dokularında taşıyan bir partiyiz. Biz sizin gibi masa başında kurulan bir parti değiliz. Siz bütün gücünüzle bile gelseniz üstümüze bir tırnağımızı bile sökemezsiniz."

"BİZİM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ VEYA AKRABALARI MAN ADASI'NDA ŞİRKET Mİ KURDU"

"Sanıyorlar ki bir şeyler yapacağız, onlar geri adım atacaklar. ya bizim belediye başkanlarımız veya akrabaları Man Adası'nda şirket mi kurdu. Öyle bir şey mi var. Seçilen her belediye başkanına şunu söyledim; bir, seçildiğiniz gün artık parti ayrımını bırakacaksınız. Beldenizdeki her vatandaşa hangi partiden olursa olsun eşit hizmet götüreceksiniz. Çünkü bizi ruhumuzda, genlerimizde ayrılık yoktur, birlik vardır. Herkese insan olarak eşit hizmet götürmek vardır. Yetmez, iki, harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Biz hesap soran değil, hesap veren bir anlayıştan geliyor. Çünkü hesap vermek arkasında karar bir leke bırakmamak anlamına gelir. O nedenle her belediye başkanıma bunu söyledim, Battal başkanıma da bunu söyledim. Hesabını millete vereceksin, biz gücümüzü milletten alıyoruz. Biz gücümüzü Saray'dan değil, milletten alıyoruz."

"Hakimleri de harekete geçiriyorlar, savcıları da harekete geçiriyorlar. Tazminat davaları açıyorlar, milyonluk davalar. Sanıyorlar ki biz geri adım atacağız, sanıyorlar ki biz çekineceğiz, sanıyorlar ki biz korkacağız. Yahu senin feriştahın gelse biz korkutamaz."

"Evet, her mücadeleyi sonuna kadar yapacağız, her mücadeleyi. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma mücadelesidir. Sen alacaksın Man Adaları'nda şirket kuracaksın, malı götüreceksin, Kılıçdaroğlu konuşmasın, konuşmazsa ne iyi olacak diyorsun. Kılıçdaroğlu konuşacak kardeşim. Ne dersen de konuşacak, bu milletin hakkını ve hukukunu savunacak."

"BU TOPLUMUN VİCDANINI AYAĞA KALDIRACAĞIZ"

"Paniğe kapıldılar, şaşırdılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Beraat etmiş davayı yeniden açıyorlar. İstediğiniz kadar dava açın, ne yaparsanız yapın. Adalet bizim vicdanımızdadır. Ben bu toplumun vicdanını ayağa kaldıracağım. Bu toplumun vicdanın birlikte ayağa kaldıracağız. Bu işin sağı solu yoktur, bu bir hak mücadelesidir. Bu nedenle bütün Atatürkçü kardeşlerime, bütün ülkücü kardeşlerime, bütün muhafazakar kardeşlerime, bütün sosyal demokrat kardeşlerime, bütün milliyetçi kardeşlerime, hangi görüşten olursa olsun, benimle aynı bayrağın altında aynı havayı teneffüs eden bütün namuslu ve dürüst vatandaşlarıma sesleniyorum. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir, bizim mücadelemiz adalet mücadelesidir. Bizim mücadelemiz kutsal bir mücadeledir. Bizim mücadelemiz Türkiye mücadelesidir. Bizim mücadelemiz bayrak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz adaleti yükseltme mücadelesidir. Bizim mücadelemiz bir arada huzur içinde yaşama mücadelesidir."

"RIZA'NIN ÖNÜNE YATANLARA NİYE BİR ŞEY YAPMADINIZö

"Daha düne kadar Rıza'nın önüne yatanlar, niye onlara bir şey yapmadınız. Sormak istiyorum. Hükümete sormak istiyorum. Rıza'nın önüne yatanlara niye bir şey yapmadınız. Ayakkabı kutularında dolarları istifleyenlere niye bir şey yapmadınız. Sizde vicdan yok mu, sizde ahlak yok mu. Dava Amerika'da görüşülüyor benim vicdanım rahatsız. Neden Türkiye ile ilgili bir dava orada görüşülsün. Bir hırsızın, bir yolsuzun davası neden Türkiye'de görüşülmüyor. Neden o dosya kapatıldı. Rıza'nın altına yatanlar bize hesap sormaya kalkıyor. Sen önce bunun hesabını vereceksin."

"Dün yurt dışındaydım, sabaha karşı geldim. İlk geldiğim yer burasıdır. Bizim belediye başkanlarımıza dokundurtmayacağız. Hesapları varsa, gelip benimle hesaplaşırlar. Başkasını aramaya gerek yok. Benim çocuklarımın da mal varlığı ile ilgili bir sürü şey söylediler. Havuz medyası söyledi. Milyon nanenin oluşturduğu havuz medyası söyledi. Bir şey söyledim alındılar, dedim ki o havuz medyasının sahiplerine, yöneticilerine. Rıza Zarraf'ı çıkardınız televizyona, arkasında da Türk Bayrağını fon olarak kullandınız. Bunun adı ülkeye ihanetti, o ihanet yaftasını sizin boynunuza asacağım. Hiç endişelenmeyin siz. Bir yolsuzun, bir hırsızın, bir şarlatanın arkasına Türkiye Cumhuriyeti bayrağı koyacaksın, ben buna itiraz edince de 'Ey Kılıçdaroğlu beni asacak mısın'. Seni asmayacağım, seni bu ülkede rezil edeceğim, rezil. Daha dur bakalım, şimdi bir bu başlangıç. Senin de bütün kirli hesaplarını çıkaracağım. Bu milletin önünde sen de hesap vereceksin. Bana hesap mı soracaksın. Sormazsan namertsin, sormazsan namertsin."

"Bu daha başlangıç. Mücadeleyi sonuna kadar yapacağız. Öyle bizden rahat rahat kurtulamazlar. Ne yaptık, çoluk çocuğunla ilgili nesi var nesi yok, malvarlığının. Ben onun gibi kaçmadım. Oturdum dilekçeyi yazdım TBMM Başkanlığı'na verdim. Kılıçdaroğlu'nun ailesi, soyu sopu nesi varsa hepsini masaya yatırın, getirin Meclis'e hepsini sorgulayın dedim, önce de elimi ben kaldıracağım dedim. Der miyim? Dedim mi? Dedim. Ama onlar buna cesaret etmiyorlar. Çünkü onlar Rıza'dan rüşvet aldılar, malı götürdüler. Onların milletvekillerinin çocuklarına verecekleri hesapları yoktur. Yüzü kızaracaktır ileride torunlarıyla yan yana geldiklerinde. Diyecek ki torunu bir dönem bu ülkede Rıza diye bir adam vardı, bu adam hırsızdı, bu adam yolsuzdu, bu adam bakanlara rüşvet dağıttı. Bu adam Meclis'te görüşülürken bunun dosyasını kim kapattı. Bu diyecek ki ben kapattım. Peki sen niye kapattın. Senin evine de mi bir ayakkabı kutusu kondu. Merak ediyorum. Evine de mi kondu bir ayakkabı kutusu. Niye bunu yapıyorsun. Hiç endişeniz olmasın, her kuruşun hesabını soracağız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı için. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytan biz konuşacağız ve söyleyeceğiz. Sesimizi yükselteceğiz. Bu ülke için, çocuklar için yükselteceğiz."

"BÜTÜN VATANDAŞLARA AÇIK ÇAĞRI YAPIYORUM; BELEDİYE BAŞKANLARINIZA SAHİP ÇIKINIZ"

"Bütün vatandaşlarıma çok açık ve net bir çağrı yapıyorum. Hangi belediye olursa olsun, bütün belediye başkanlarımıza sahip çıkınız. Belediyelere gidiniz, belediye başkanına sahip çıkınız. Senin oy verip belediye başkanı seçtiğin kişi gayrimeşru yollarla görevden alınırsa o belediye başkanına sahip çıkmak bu milletin onuru ve şerefidir. O onuru ve şerefi her vatandaş göstermelidir. 20 Temmuz'da bir darbe yaptılar. OHAL'le bir darbe yaptılar. Şimdi yerelde bir darbe yapmak istiyorlar, halkın oyuna karşı, halkın iradesine karşı, halkın iradesini yok etmek istiyorlar. Biz bunu size yedirmeyiz arkadaş, kusura bakma. Yedirmeyiz, sana parça parça yediririz bunları."

"Sizden tekrar açık ve net bir görev bekliyorum. Hepimiz demokrasi adına, bayrağımız adına, birlikte barış içinde yaşama adına oy verdiğimiz belediye başkanlarına sahip çıkacağız. Hangi partiden olursa olsun. Bizim belediye başkanlarımız onlarınki gibi değil. Ağlayarak koltuklarını terk etmeyecekler, istifa etmeyecekler. Çünkü hesabını verebilirler. Biz hesabını veririz, her kuruşun hesabını veririz. Çünkü bizim defterimizde namuslu olmak yazılı. 5 kuruşa tenezzül etmeyeceksin. Bizim defterimiz böyledir. Bizim kitabımız da böyledir. Bizim ahlakımız da böyledir. Biz böyle yetiştik, böyle de devam edeceğiz. Bizim yolumuz hak yoludur, bizim yolumuz doğru yoldur."

"Sadece belediye başkanlarımızı değil, bu ülkede kim haksızlığa uğramışsa görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun bütün mazlumlara sahip çıkacağız. Mazlumlara sahip çıkmak bize yakışır, demokrasiye sahip çıkmak bize yakışır, demokrasiye sahip çıkmak bize yakışır. Çünkü Cumhuriyet Halk kolay değildir. Cumhuriyet Halk Partili olmak vatanseverlik demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak bayrağı sevmek demektir, demokrasiyi savunmak demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek mazlumun yanında zulmün karşısında olmak demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek Rıza Zarraf'a değil Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkmak demektir."

"Bütün belediyelerin olduğu yerlerdeki bütün vatandaşlarımın kendi seçtikleri oya çıkmaları ve belediye başkanlarına sahip çıkmaları gerekiyor."

Görüntü Dökümü:

------------

-Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

-Detaylar

===================================

(ek bilgilerle geniş haber)

3 - KILIÇDAROĞLU: KARAR TÜMÜYLE SİYASİ BİR KARARDIR

"Şu anda yapılmak istenen tam bir haysiyet cellatlığıdır"

Haber: Yüksel KOÇ - Kamera: Harun UYANIK -  İstanbul DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan Battal İlgezdi'ye destek için Ataşehir Belediye'ne geldi.

"HUKUKA AYKIRI BİR KARARDIR"

Kılıçdaroğlu ilk açıklamayı Battal İlgezdi'nin Avukatı İnal Bektaş ile yaptı. Açıklamada Battal İlgezdi de yer aldı.

Avukat Bektaş'ın açıklamasından önce kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Dün belediye başkanımızla ilgili alınan karar meşru bir karar değil. Hukuka aykırı bir karardır. Tümüyle siyasi bir karardır. Bu özel toplantıyı yapmamızın gerekçesi şu; bütün medya mensuplarının doğru bilgilendirilmesi gerekir. Biz size Ataşehir Belediyesi ile ilgili alınan kararın ne kadar hukuksuz olduğunu bütün ayrıntıları ile size sunacağız. Ben sunmayacağım, bir hukukçu arkadaşımız size sunacak" dedi.

"VERİLEMEYECEK HİÇBİR HESABIMIZ YOKTUR"

Kılıçdaroğlu, "Bu açıklamayı bir savunma olarak düşünmeyin. Asla bir savunma değil. Sadece ve sadece sizi ve  kamuoyunu doğru bilgilendirmek için yapılıyor bu toplantı. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Belediye Başkanımız daha önce medyada yer alan haberler üzerine ve benim isteğimle doğrudan doğruya savcılığa gidip kendisini, ailesini ve yakınlarını ihbar etmiştir. Buyrun her türlü soruşturmayı yapın demiştir. ve o soruşturmaların tamamı yapılmıştır. Tamamından da aklanmıştır."

"NEDEN CESARET EDİP KARŞIMIZA ÇIKMIYORLAR"

"Şu anda yapılmak istenen tam bir haysiyet cellatlığıdır" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Yıldırmak istiyorlar, yılmayacağız. Kılıçdaroğlu konuşmasın. Kılıcdaroğlu tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için sonuna kadar konuşacak. Bu ülkede vicdanları ayağa kaldıracağım, vicdanları.Koltuklarında oturup ahkam keseceklerine, hukuk iğfal edeceklerine, neden cesaret edip karşımıza çıkmıyorlar. Biz onlara belge gösterdik, oturup onlar da hesabını verselerdi, bizim söylediğimiz gibi, belgeleriyle, dökümanlarıyla. Bizim belediye başkanımız Man Adaları'nda şirket mi kurdu? Bütün banka hesapları denetlendi, bütün banka hesapları. Yaptığı her alışveriş denetlendi, kredi kartları denetlendi. Denetimden korkmayız. Ama haysiyet cellatlığına da kimse kusura bakmasın gözümüzü kapatmayız. Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz ve bunun hesabını da soracağız" ifadelerini kullandı.

"GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMAYA İLİŞKİN KARARA KARŞI HER TÜRLÜ YASAL BAŞVURULAR YAPILACAKTIR"

Battal İlgezdi'nin avukatı İlhan Bektaş ise  bakanlığın müvekkilini görevden geçici olarak uzaklaştırdığını, bunu da basın açıklaması ile duyurduğunu söyledi.

Bakanlığın uzaklaştırmaya dayanak yaptığı iddiaların soruşturulduğunu ve müvekkili hakkında bu iddialara ilişkin takipsizlik kararları verildiğini savunan Avukat Bektaş, "Bu takipsizlik kararları da kesinleşmiş olup görevden uzaklaştırmaya ilişkin karara karşı tarafımızdan her türlü yasal başvurular yapılacaktır" dedi.

İçişleri Bakanlığı'nın görevden uzaklaştırmaya 5 gerekçeyi dayanak yaptığını savunan Avukat Bektaş, müvekkilinin hukuki temeli olmayan siyasi bir kararla görevden alındığını iddia etti.

Konuşmasında uzaklaştırma gerekçelerine tek tek yanıt veren Avukat Bektaş, "Müvekkilimiz, kendisi ve akrabalarının haksız mal edindiğine ilişkin çıkan haberler üzerine kendisi ve akrabaları hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. 'Haksız mal edinme ve gizleme' suçundan yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi ve bu karar kesinleşti. Müvekkilimizin akraba veya yakınlarının 'haksız mal edinme veya gizleme suçu' işlemediğine yönelik kesinleşmiş yeni yargı kararı bulunmasına karşın bu durumun görevden geçici uzaklaştırmanın gerekçesi olarak gösterilmesi hususunu kamuoyunun değerlendirme ve takdirine bırakıyoruz" diye konuştu.

"Buz Rezidans" ile ilgili olarak da herhangi bir yasaya aykırı işlemin bulunmadığının yargı kararı ile tespit edildiğini savunan Avukat Bektaş, "Erguvan Barış Parkı" ile ilgili olarak da İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yasaya aykırı işlemin olmadığına ilişkin kararı olduğunu söyledi.

HAKSIZ MAL EDİNME DAVASI SÜRÜYOR

Müvekkili hakkında haksız mal edinmeye ilişkin İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan bir davanın sürdüğünü söyleyen Avukat Bektaş, "Bu dava sebebiyle her türlü delil toplanmış, geniş çaplı bir inceleme yapılmış ve müvekkilimizin etki edebileceği herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeplerle bu denli ağır etki yaratan görevden geçici uzaklaştırma kararı da yerinde değildir" ifadesini kullandı.

"RUHSATA AYKIRI GECEKONDU YAPILAŞMASI DAVASIDAN BERAAT ETTİ"

Müvekkili hakkında ruhsata aykırı gecekondu yapılaşmasına ilişkin İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın beraat kararı ile sonuçlandığını ve bu kararın kesinleştiğini söyleyen Avukat Bektaş, "T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yukarıda beraat kararı ile sonuçlanan aynı veya benzer konulara ilişkin ikame edilen İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/236 esas sayılı dosyası görevden geçici uzaklaştırılmasına yönelik karara dayanak yapılmıştır. İstanbul ilimizin tüm ilçelerinde gecekondu ve ruhsata aykırı yapılar bulunmakta ve kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yönetilmekte olup, siyasi parti ayrımı gözetmeksizin her ilçede belediye başkanı hakkında bu nitelikte iddialar sebebiyle ceza davası ikame edilmiş iken bu durumun müvekkilimiz açısından görevden uzaklaştırmaya dayanak edilmesi hususunun değerlendirmesini kamuoyunun dikkatine ve vicdanına bırakmaktayız" dedi.

İçişleri Bakanlığı'nın 6 Aralık 2017 tarihli görevden uzaklaştırma kararının hukuki temelinin bulunmadığını, bu kararın siyasi sebeple alındığını savunan Avukat Bektaş, "Görevden uzaklaştırma kararına daha evvel soruşturma izni verilmeyen, inceleme ya da takipsizlik kararları ile neticelenen, ya da beraat kararı kesinleşmiş davaların dayanak gösterilmesi sebebi ile her türlü yasal yollara da başvurulacaktır" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

------

-Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması

-Avukat İnal Bektaş'ın açıklaması

09.12.2017 - 14.19 Haber Kodu : 171209090

==================================

4- NUMAN KURTULMUŞ: (TRUMP'IN KUDÜS AÇIKLAMASI) İNSANLIĞA FAYDASI OLMAYAN BİR KARAR

Haber-Kamera: Enver ALAS -/ İSTANBUL,DHA

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Trump'ın son almış olduğu kararı dünya barışına hizmet etmeyen, aksine bölgede ve  dünyada yeni karışıkların kapısını açan, anlamsız, pervasız hiçbir şekilde insanlığa faydası olmayan bir karar olduğunu ifade etmeyi bir borç telakki ediyorum. Türkiye olarak bu kararı da tanımadığımızı, ifade etmek istiyorum" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)'ın Beşiktaş'taki merkez binasında düzenlenen törenle UFTAA (Dünya Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu) İstanbul Global Turizm Ofisi'nin açılışını yaptı. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un ev sahipliğinde gerçekleşen açılışa Bakan Kurtulmuş'un yanı sıra UFTAA Başkanı Sunil Kumar ile TÜRSAB ve UFTAA üyeleri katıldı.

TURİZMİN KÜRESEL EKONOMİ AÇISINDAN ÖNEMİ

Açılışta konuşan Numan Kurtulmuş, UFTAA'nın turizmin küresel olma özelliğini öne çıkaran bir kuruluş olduğunu belirterek, ofis açmalarının Türkiye açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Turizmin hem ülke ekonomileri hem de küresel ekonomi açısından önemli yeri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Önümüzdeki on yıl boyunca da turizmin ekonomik gücünü artıracağının farkındayız" diye konuştu.

'YUMUŞAK GÜÇ' OLARAK TURİZM

Bakan Kurtulmuş, turizmin ekonomik bir faaliyet olduğu kadar turizmin ve kültürün dünya barışına katkıda bulunma kapasitesinin çok yüksek olduğunu ifade etti.

Turizmin dünyada 'yumuşak güç' olarak kullanılacak en nadide enstrümanlardan biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Dünyanın maalesef her geçen gün bir takım siyasi gerginliklerle, terör örgütlerinin tehditleriyle karşılaştığı, hem terörün hem de terörün başka unsurlarının uluslararası siyasetin de bir aracı haline geldiği günümüzde barışa katkı sağlayacak her türlü çabaya ihtiyaç olduğu ortadadır. Bu anlamda siyasetçilerinin üzerine düşen en büyük sorumluluk dünyayı hem terörizmden korumak hem de dünyada yeni karışıklıklara neden olacak adımları atmaktan kaçınmak olmalıdır" diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine yönelik aldığı karara değinen Bakan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Trump'ın son almış olduğu kararı dünya barışına hizmet etmeyen, aksine bölgede ve  dünyada yeni karışıkların kapısını açan, anlamsız, pervasız hiçbir şekilde insanlığa faydası olmayan bir karar olduğunu ifade etmeyi bir borç telakki ediyorum. Türkiye olarak bu kararı da tanımadığımızı Kudüs'ün tarihi itibariyle çok kültürlü çok dinli, farklı etnik yapılardan insanlardan bir arada yaşadığı önemli kadim şehir olduğu ve bu anlamda Kudüs'ün çok kültürlü yapısını bozacak her türlü siyasi kararın son derece yanlış, vahim ve telafisi güç sonuçlar doğuracak kararlar olduğunu ifade etmek istiyorum."

"HERKESİN SAMİMİ OLARAK KARŞI ÇIKMAK ÖNEMLİDİR"

Numan Kurtulmuş, dünyadaki siyasi liderlere, turizm sektörünü de ilgilendiren bazı tavziyelerde bulundu. Kurtulmuş, "Terör, insanlık suçudur. Terörün bir dış politika aracı olarak kullanılmasının hiçbir ülkeye zerre kadar katkısı olmamıştır bundan sonra da olmayacaktır. Terör faaliyetlerine samimi olarak karşı çıkmamız bütün barıştan ve demokrasinden yana olanların bir barış cephesi anlayışıyla bir arada olması çok önemlidir. Herkesin samimi olarak karşı çıkması önemlidir. Herkesin açık yürekle açık görüşlü olması ve hep beraber hiçbir fark gözetmeksizin dünyadaki bütün terör örgütlerine karşı tek vücut olarak bir siyaset geliştirmesi şarttır" dedi.

"TURİZM KENDİ KURALIYLA ÇALIŞIYOR"

Konuşmasında turizm diliyle siyaset dilinin farklı olduğunu aktaran Bakan Kurtulmuş, turizmin kendi kuralları içinde siyasette ortaya çıkan bazı gerilimleri de azaltacak bir etkiye sahip olduğuna dikkat çekti. Buna son iki yılda Avrupa'daki bazı ülkelerde olan seçimler nedeniyle Avrupalı siyasetçilerin Türkiye düşmanlığı yaparak, "Türkiye'ye gitmeyin" çağrılarını yaptığını örnek gösteren Kurtulmuş,  "Muazzam bir algı kampanyası yaptılar. Ama sonuca bakarsak Almanya'dan bu yıl bize 3 milyona yakın turist geldi. Rus turistleri 4 buçuk milyonu aştı. Turizm kendi kuralıyla çalışıyor" ifadelerini kullandı.

TÜRSAB BAŞKANI ULUSOY: UFTAA'NIN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLACAĞIZ"

Başaran Ulusoy ise konuşmasında Türkiye'nin geleceğini turizme bağladığını belirterek, UFTAA'nın gelişmesine ülke olarak yardımcı olacaklarını söyledi. Ulusoy, "Seyahat Acentaları Birliği'nin kurucularını saygıyla anıyorum. Birliğimiz dirliğimizdir. Güzel çalışmalar yapacağına inanıyorum.

UFTAA TÜRKİYE OFİSİ HİZMETE GİRDİ

Konuşmaların ardından UFTAA Başkanı Sunil Kumar, hem Numan Kurtulmuş'a hem de Başaran Ulusoy'a birer plaket takdim etti. Protokol üyeleri kurdeleyi kesmesinin ardından UFTAA Türkiye ofis hizmete girdi. UFTAA Türkiye ofisinin, dünya genelindeki tüm UFTAA üyesi ülkelerle turizm alanında koordinasyonu sağlamak üzere hizmet vereceği bildirildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Basın toplantısı

-Numan Kurtulmuş'un konşuması

-Başaran Ulusoy'un açıklamaları

-Plaket takdimi

09.12.2017 - 16.55 Haber Kodu : 171209131

======================================

5-  İSRAİL BAŞKONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE "KUDÜS" PROTESTOSU

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM -  İSTANBUL DHA

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Örgütü, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ettiği kararı Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu önünde protesto etti.

ÖDP üyesi bir grup, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını İsrail Başkonsolosluğu önünde yaptığı basın açıklaması ile protesto etti. Saat 16.00'da Levent Metrosu önünde bir araya gelen  grup üyeleri, "Direnen Filistin kazanacak. İşgalciler yenilecek" yazılı pankart açarak İsrail Başkonsolosluğu önüne doğru yürüyüşe geçti.

İsrail Başkonsolosluğu önüne ulaşan grup adına basın açıklamasını okuyan Neslihan Karataş, "Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını deklare etmesi tek kelimeyle ateşle oynamak olarak nitelendirilebilir.Gün ABD-İsrail Saldırganlığına karşı mazlum Filistin halkıyla dayanışma günüdür" dedi.

Eylem nedeniyle polis çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.

Görüntü Dökümü:

---------

-Grubun toplanması

-Açılan pankart ve dövizler

-Basın açıklamasının okunması

-Polisin güvenlik önlemleri

-Genel ve detaylar

09.12.2017 - 17.13 Haber Kodu : 171209137

===========================

6- YANGINA GİDEN İTFAİYE ARACI KAZA YAPTI

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/ İSTANBUL DHA)

Beyoğlu'nda yangına giden itfaiye aracı yola dökülen motor yağı nedeniyle kaza yaptı.

Beyoğlu itfaiye grubuna bağlı ekipler  yangın ihbarı üzerine çıktı. Kadırgalar Caddesi'nde merdiven aracının sürücüsü, bir araçtan  yola dökülen motor yağı nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımdaki yeşillik alana çıktı. Hızını alamayan araç tekrar yola döndü ancak  bariyer ve elektrik direğine çarptıktan sonra  durdu.  Kazada şans eseri yaralanan olmadı.

Görüntü dökümü

-------------

-Bariyerlere vuran itfaiye aracı

-Kaza yerindeki polis ekipleri

-Yola dökülen yağ

- İtfaiye aracının  izleri

-Genel ve detay görüntüler

09.12.2017 - 15.55 Haber Kodu : 171209115

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement