Bakan Işık: Türkiye'nin istikrarını şansa bırakma şansı yok (2)
CHP MİLLETVEKİLİ BOZKURT'A TEPKİ GÖSTERDİ
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli'nin Gölcük İlçesi'nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında Hisareyn Mahallesi'nde yapılacak 416 işyerinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Işık, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarına tepki gösterdi. Bakan Işık, şunları söyledi:
"Bugün bizim kampanyamızın yoğunluğundan çok fark edememiştim. Maalesef CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt. 'Sandıktan evet çıkarsa kimse heveslenmesin. Yine Samsun'dan başlar 7 sülalenizi kovalar denize dökeriz' demiş. Yani 'Evet' oyu veren insanı Yunanistan'ın işgal ordusuyla aynı tutmuş. Şimdi işin en acı tarafı ne biliyor musunuz? Bu kişi emekli bir asker. Emekli bir tabip binbaşı. Yani milletin vergisiyle okumuş, milletin ekmeğini yemiş, milletin verdiği vergiyle okuyarak belli bir yere gelmiş kişi. Bu milletin en az yarısını düşman askeri ile aynı tutan anlayış yerli bir anlayış olabilir mi? Hani siyasetin dili yumuşayacaktı, hani insanlar birbirlerini yaralayıcı konuşmayacaktı? Yani eminim ona hocalık yapmış insanlar herhalde çok çok mahcup olmuşlardır ve çok üzülmüşlerdir. 'Bizim emeğimiz böyle mi tecelli edecekti' diye. Nasıl bir anlayıştır? Deniz Baykal. 367 saçmalığını ortaya atan Sabih Kanadoğlu'nun ipine sarılıp Türkiye'de fiilen cumhurbaşkanlığının seçilmesini engelleyen Deniz Baykal'ın ifadesi, 'Referandumda hayır çıkarsa 29 Ekim'i o gün kutlayacağız. Cumhuriyeti o gün ilan etmişiz gibi. 1922 de İzmir'de düşmanı denize dökmüşüz gibi sevineceğiz.' Bir siyasetçiye yakışır mı bu? Milletinin bir kısmını düşman Yunan askeri olarak gören anlayıştan bu ülkeye fayda gelir mi?"
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Evet oyu da saygındır, hayır oyu da saygındır" dediğini hatırlatan Bakan Işık, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımızın bu cümlesinden 24 saat geçmeden, bu milleti, bu ülkede istiklal kalıcı olsun, Türk milleti bu medeniyet yarışında geri kalmasın diye 'Evet' vermeyi düşünen milleti, Yunan askeri, Yunan gavuruyla aynı kefeye koyan anlayış, kesinlikle lanetlenecek bir anlayıştır. Böyle bir terbiyesizliği Türk siyaset tarihi görmedi. Böyle bir terbiyesizlik Türk siyaset hayatında daha önce hiç duyulmadı. Değerli hemşerilerim sonuç ne olursa, karar ne olursa olsun başımızın üstündedir. Neden? Milletin kararıdır. Millet bu değişikliği uygun görmez, kabul etmez, o da başımızın üzerinde. Biz bu millete güveniyoruz. Bu millet bugüne kadar sandık önüne geldiğinde hiç hata yapmadı, hiç yanlış karar vermedi. Ama milletin bir kısmı hatta çoğunluğunu Yunan askeri ile aynı kefeye koyan, aynı anlayışta lanetlenecek bir anlayıştır."
SİYASET REKABETTİR AMA DÜŞMAN ASKERİ MUAMELESİ YAPMAYIZ
Bakan Işık, siyasetin rekabet olduğunu, ancak asla birbirlerine düşman askeri muamelesi yapmadıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bana göre Sayın Baykal 'CHP'ye herhalde genel başkan olarak döneceğim' derken siyasi hayatını da bu cümleyle bitirmiştir. Siyaseten mefta haline gelmiştir. Bu milleti bölecek ayrıştıracak hiçbir ifadeyi bu millet, Ak Partili de, CHP'li de, MHP'li de kabul etmez. Siyaset rekabettir. Mücadele ederiz, yarışırız ama asla birbirimize düşman askeri muamelesi yapmayız, yapamayız. Böyle bir hakkı hiç kimse siyasetçiye vermedi. İnanıyorum ki CHP'ye oy veren hatta Antalya'da Deniz Baykal'a, Konya'da Hüsnü Bozkurt'a oy veren seçmen de o hakkı vermedi. Her ne olursa olsun sizlerin en iyisini yapacağınıza en doğru kararı vereceğinize inanıyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Törenden görüntüler
-Bakanın konuşması
Haber: Ergün AYAZ/ KOCAELİ,
=====================================
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TERÖR ÖRGÜTLERİNİN TEPESİNE BİNMEK İÇİN YENİ HAZIRLIKLAR YAPIYORUZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Fırat Kalkanı Harekatı'nın 1. etabını sona erdirdik, diğer bölgelerde de terör örgütlerinin tepesine binmek için yeni harekatların hazırlıklarını yapıyoruz, harekatlara yeni isimler vereceğiz. Baharı bekleyen bütün terör örgütlerine çok güzel sürprizlerimiz var " dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Trabzon'da toplu açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan terörle mücadeleye yönelik yeni harekatların yapılacağını açıkladı. Erdoğan, " Suriye'de El Bab'ın da teröristlerden temizlenmesiyle Fırat Kalkanı Harekatı'nın 1. etabını sona erdirdik, şu anda bitti, bundan sonra da olacak tabi. Diğer bölgelerde de terör örgütlerinin tepesine binmek için yeni harekatların hazırlıklarını yapıyoruz. Yeni harekatlara yeni isimler vereceğiz. Baharı bekleyen bütün terör örgütlerine çok güzel sürprizlerimiz var. Önümüzdeki aylar Türkiye'nin baharı teröristlerin ise kara kışı olacaktır. Siz bakmayın Terör örgütlerinin Avrupa ülkelerini arkalarına alıp efelenmeye başladıklarına Türkiye güçlü olduğu kararlı bir şekilde yoluna devam ettiği sürece Avrupa ülkelerinin de böyle devam etme şansı yoktur. Zor oyunu bozar.Biz terör örgütleri üzerinden kurulan bu oyunu zor da olsa bozacağız" diye konuştu.
"MİLLETVEKİLİNE HESAP SOR, NE YAPIYORSUN SEN DE"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamaya ilişkin," CHP milletvekili çıkmış, eğer 16 Nisan'da evet çıkarsa biz bunları İzmir'e kadar kovalayıp denize dökeceğiz. Bunu söyleyen de Konya Milletvekili, yav sen gerizekalı mısın? Sen kiminle aşık atıyorsun ? Genel Başkanları aşağı kalır mı oda çıkmış, 15 Temmuz'a kontrollü darbe demiş. Ey Kılıçdaroğlu sende zerre kadar dürüstlük varsa madem elinde dosyalar belgeler var çık bunları açıkla. 1 Nisan'dan sonraya kalırsa geç kalırsın. Ama bu onur meselesi, çünkü bu yalan makinesi. Önce git bu Milletvekiline hesap sor, ne yapıyorsun sen de. Sen kimsin ya, sen kimi denize döküyorsun terbiyesiz" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları
Haber: TRABZON,
=====================================
YGS'ye giren Zehra Betül'e nefes açıcı tüp şoku
TOKAT'ta, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) görevlilere göstererek nefes açıcı tüple giren astım hastası 18 yaşındaki Zehra Betül Baş, sınavının bu nedenle iptal edilmesiyle şoke oldu.
Kent merkezindeki Milli Piyango İhya Balak Fen Lisesi 4'üncü sınıfında eğitim gören Zehra Betül Baş, YGS'ye girerken, yanında zaman zaman kullandığı nefes açıcı tüpünü de beraberinde götürdü. 4 yıldır alerjik öksürük rahatsızlığı bulunan Baş, sınav salonuna girerken polislerin yönlendirmesiyle bina sorumlusunun yanına giderek tüple sınava girip giremeyeceğini sordu. İddiaya göre 'Sorun olmaz' şeklinde yanıt aldıktan sonra sınav salonuna girdi. Burada sınav gözetmeninin dikkatini çekti. Gözetmene de bina sorumlusunun izin verdiğini, eğer gerekiyorsa, kendilerine teslim ederek sınavına devam edeceğini söyledi. Sınavını tamamlayıp binadan ayrılan ve merakla sonuçların açıklanmasını bekleyen Baş, 28 Mart'ta sonuçlar açıklanınca girdiği ÖSYM ekranında, 'Sınav kurallarına uymadığınız için, sınavınız geçersiz sayılmıştır' yazısı ile karşılaştı. Şoke olan ve ÖSYM'yi arayarak sınavın geçersizlik nedenini soran Baş'a, "Hakkınızda ilaçla sınava girdiğin için tutanak tutulmuş" cevabı verildi.
Büyük bir üzüntü yaşayan genç kız emeklerinin boşa gittiğini belirterek duruma tepki gösterdi.
'GÖREVLİLER İZİN VERMESE, YANIMA ALMAZDIM'
Sınava girerken yaşadığı diyalogları anlatan Zehra Betül Baş, sınavda sıkıntı yaşamamak için tüpü yanına aldığını belirtti. Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi binasında sınava girdiğini anlatan Baş, "Tüpü önce güvenlik görevlilerine gösterdim. Onlar beni birkaç kişinin daha bu şekilde geldiğini belirterek bina görevlisine yönlendirdiler. Yanımda bir öğretmenle birlikte bina sorumlusuna gittik. Durumu öğretmen anlattı. Bina sorumlusu ise sorun olmayacağını söyledi. Ben de 'Hocam eğer sorun olacaksa sizde kalabilir' dedim ama sorun olmayacağını belirterek beni sınıfa yönlendirdiler. Sınıftaki sırama oturunca salon sorumlusu geldi ve ilaç kullanan öğrencinin kim olduğunu sordu. Ben işaret edince yanıma gelip, ilacın ismini sordu. Bunun için ÖSYM'ya dilekçe verip vermediğimi sordu. Ben vermediğimi, ama bina sorumlusundan izin aldığımı belirttim. Eğer sınavım için engel olacaksa kendisinde kalabileceğini ilettim. O da, 'Bu sınav için sorun yok ama ikinci sınav için ÖSYM'ye dilekçe versen iyi olur' dedi. Ben sonra sınavımı yapıp evraklarımı teslim edip çıktım" dedi.
Sınavın açıklandığı gün heyecanla ÖSYM sitesine girdiğini ancak, sınavının geçersiz sayıldığı bilgisi ile şoke olduğunu söyleyen Baş, "Bunu beklemiyordum. Görünce çok üzüldüm, ağladım. İlk başta neden iptal olduğunu anlayamadım. ÖSYM'ye ulaşıp durumu öğrendiğimde, hakkımda sınava izinsiz ilaç soktuğum şeklinde tutanak tutulduğunu, bu nedenle iptal edildiğini öğrendim. Ben izinli olarak yanıma aldığımı söylememe rağmen, sınav başvurusunda bunu belirtmem gerektiği, yapılabilecek bir şey olmadığı ifade edildi. Ben hem bina sorumlusuna, hem salon sorumlusuna durumu anlatıp izin almama ve eğer sınavımın iptaline neden olacaksa ilacı verebileceğimi söylememe rağmen bu durumla karşılaştım" dedi.
1 yılının heba olduğunu, şimdi yeniden hazırlanmak zorunda kalacağını belirten Zehra Betül Baş, "Hedefim psikolog olmaktı. Böyle bir engelle karşılaştım ama yılmayacağım ve bu isteğimi yerine getirmek için daha çok çalışacağım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Genç kızın görnütüsü
-Sınav belgesini göstermesi
-Konuşmaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
=======================================
Türkgözü'nden kaçtılar, 54 kilometre sonra TIR'la durduruldular
GÜNCİSTAN'dan Türkgözü Sınır Kapısı'na giriş yaptıktan sonra işlemleri yaptırırken aniden sürücüsü tarnafından Posof'a doğru kaçırılmayı çalışılan yabancı plakalı hafif ticari araç,, 54 kilometre ötedeki Damal'da önüne TIR çekilerek durduruldu. Azerbaycanlı oldukları belirlenen 1'i kadın 4 kişi, taşıttan indikten sonra kaçarken yakalanarak kelepçelendi.
Olay bugün 13.30 sıralarında Gürcistan'a açılan Türkgözü Sınır Kapısında meydana geldi. Türk tarafında işlemlerini yaptırırken içinde 1 sürücü ile birlikte toplam 4 kişi bulunan 99 KD 557 plakalı hafif ticari araç sürücüsünün yönetiminde hızla kaçmaya başladı. Görevlilerinin 'dur' ihtarına uymayan ve alınan önlemlere rağmen sürücü durmadı. Araç, 14 kilometre uzaklıkta Posof İlçesi'nde kapan olmadığı için durdurulamayınca Damal'daki güvenlik kuvvetlerine haber verildi. Karayoluna TIR çeken güvenlik kuvvetleri, ilçe merkezi girişinde hafif ticari aracı durdurdu. Bu kez taşıttan indikten sonra kaçmaya çalışan 4 kişi, alınan önlem nedeniyle kısa sürede yakalandı.
Azerbaycanlı oldukları tespit edilen 1'i kadın 4 kişiye yakalandıktan sonra kaçmamaları için kelepçe vuruldu. Araçta suç unsuruna rastlanılmadı. Yakalanan Azeriler, Türkiye'ye giriş yasağı bulunduğu için kaçtıklarını söyledi. Soruşturma sürdürülüyor.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Aracın camında bulunan kurşun delikleri
-Aracın yanında bulunan jandarma
-Elleri kelepçeli zanlılar
-Aracın yanında bulunan polis ve jandarma ekipleri
Haber-Kamera: Ardahan,
=======================================
Dolandırdıkları oto kiralama şirketi sahibini öldürmüşler
ADANA'da 21 Mart'ta kaybolup, 30 Mart'ta öldürüldükten sonra gömüldüğü ağaçlık alanda cesedi bulunan oto kiralama işi yapan 38 yaşındaki Cem Atalmış'ın katil zanlısı 33 yaşındaki Deniz Tekin, cinayeti amcasının oğlu 30 yaşındaki Mehmet Tekin ile birlikte işlediklerini itiraf etti.
Merkez Seyhan İlçesi'nde oto kiralama işi yapan Cem Atalmış, müşterisi Deniz Tekin ile inşaat halindeki bir apartman dairesini satın almak için anlaştı. Cem Atalmış, Deniz Tekin'e farklı dönemlerde toplam 120 bin lira verdi. İnşaatın tamamlanmayıp, parasını da geri alamayan Cem Atalmış, 21 Mart günü eşi Esma Atalmış'a "Ev işini konuşmaya gidiyorum" diyerek evden çıktı. Bir daha da geri dönmedi. Esma Atalmış, eşinin hayatından endişe ederek 'kayıp' başvurusunda bulundu. Cem Atalmış'ı bulmaya çalışan polis, otomobilini Hadırlı Mahallesi mezarlığında buldu.
İSTANBUL'DA YAKALANAN KATİL CESEDİN YERİNİ GÖSTERDİ
Atalmış'ın öldürüldüğünü belirleyen polis, katil zanlılarından Mehmet Tekin'i İstanbul'un Silivri İlçesi'nde yakaladı. Cinayeti amcasının oğlu Deniz Atalmış'ın işlediğini ileri süren Mehmet Tekin, cesedi gömdükleri yeri gösterdi. Cinayet Bürosu ekipleri tarafından çıkartılan Cem Atalmış'ın cenazesi yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Mehmet Tekin çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.
Deniz Tekin'in ise Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde saklandığı tespit edildi. Diyarbakır'a giden Cinayet Bürosu ekipleri, zanlıyı pazarda alış veriş yaparken yakaladı. Adana'ya getirilen Deniz Tekin, cinayeti gasp amaçlı işlediklerini itiraf etti. Yapılan sorgusunda, amcasının oğlu Mehmet Tekin ile birlikte işledikleri cinayetin ayrıntılarını anlatan Deniz Tekin, "Yanında para getirmesini sağlamak için, 'perde bakacağız' diyerek Cem Atalmış'ı çağırdım. Onu beklerken amcamın oğlu ile AVM'de plan yaptık. Cem Atalmış geldi, bizim arabamızı AVM'nin otoparkında bırakıp, onun aracına bindik. Amacımız, ağaçlık alana götürüp dövdükten sonra parasını almaktı. Arabada tartışma çıktı, amcamın oğlu Mehmet 2 el ateş etti. Cem vurulmuştu, bunun üzerine ben de 2 el ateş ettim. 2 silah kullandık. Cesedini gömdükten sonra, silahları atıp Adana'ya döndük" dedi.
Deniz Tekin, suç aleti tabancayı Seyhan Baraj Gölü kıyısından suya attığını kaydetti. Ancak akşam saatlerine kadar yapılan aramada silah bulunamadı. Tekin'in sorgusu sürerken kayıp silah aranıyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Su altı polislerinin gölde arama yapması
Ekiplerin görüntüsü
Cinayet zanlısının sağlık kontrölüne getirilmesi
Haber: Fatih KARAÇALI/ADANA, -
=====================================
Konya'da maganda kurşunu, şehidin adı verilen yeğenini ağır yaraladı
KONYA'nın Çumra İlçesi'nde bir düğünde tabancayla rastgele ateş açılması sonucu 8 yaşındaki Hasan Şahin ağır yaralandı. Şehit yakını çocuğun tedavisi sürerken, jandarma tarafından silahı kullandığı iddiasıyla yakalanan 33 yaşındaki Resul Kurt, tutuklandı.
Olay, geçtiğimiz 1 Nisan günü Çumra İlçesi Apa Saraycık Mahallesi'ndeki bir düğünde meydana geldi. Akrabalarının düğününe ailesiyle katılan 8 yaşındaki Hasan Şahin, düğünde davetliler arasından silahlarla havaya ateş edildiği sırada bir anda yere yığıldı. Kanlar içinde kalan Şahin, ambulansla Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
Tedavi altına alınan Hasan Şahin'in omzuna yakın bölgeden giren kurşunun, göğsünden çıkıp çenesine saplandığı saptandı. Ameliyata alınan Şahin'in çenesindeki kurşun çıkartıldı. Durumu ağır olan Hasan Şahin'in yoğun bakımda tedavisi sürüyor. Hasan Şahin'e, 2008 yılında Bingöl'de terör örgütü PKK'nın saldırısı sonucu şehit olan amcası Piyade Onbaşı Hasan Şahin'in adının verildiği öğrenildi.
Olaydan sonra çalışma başlatan jandarma, düğüne katılan davetlilerin ifadesine başvurdu. Görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda olayın şüphelisi Resul Kurt, ruhsatsız tabancasıyla birlikte gözaltına alındı. Resul Kurt, 'Taksirle yaralama' ve OHAL kanunlarına uymaması sebebiyle çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Haber: Hasan DÖNMEZ/ KONYA,-
=========================================
Ehliyetsiz küçük sürücü, polise yakalandı
SİVAS'ta ailesinden habersiz otomobili alarak arkadaşlarıyla gezintiye çıkan 14 yaşındaki B.Y. ihbar üzerine polis ekiplerince yakalandı. Para cezası kesilen araç trafikten men edildi.
Sivas'ta misafirliğe giden ailesinden habersiz evlerinin önündeki 58 FK 854 plakalı otomobili izinsiz alarak arkadaşları ile birlikte şehir turuna çıkan B.Y. polis ekiplerince yakalandı. Gülyurt Mahallesi'nde küçük yaşta bir çocuğun araba kullandığını görenler durumu polis ekiplerine ihbar etti. Bunun üzerine harekete geçen polis ekipleri mahallede aracı aramaya başladı. Mahalle aralarında arabayla dolaşan B.Y. bir ara stop ettiği aracı, arkadaşları yardımı ile ittirerek çalıştırıp yoluna devam etti. Bu sırada polis ekiplerini fark edince aracını park etti.
BİN 858 TL PARA CEZASI
Daha sonra olay yerine gelen polis ekipleri B.Y.'den arabanın anahtarını alarak işlem yaptı. Babasının aracını ilk defa kaçırdığını söyleyen B.Y., "Pişmanım bir daha kaçırmayacağım" dedi. Aracın plakasını ve sahibini sorgulayan polis ekipleri, H.S. adına kayıtlı olan aracın sigortasının da olmadığını belirledi. Araç sahibine polis ekipleri tarafından, ehliyetsiz araç kullandırmaktan ve aracın sigortasının bulunmaması nedeniyle bin 858 TL para cezası kesildi. Araç trafikten men edilerek olay yerine gelen çekici yardımıyla otoparka götürüldü. B.Y. ise ekiplerce Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürülüp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Küçük sürücü ve arkadaşlarının görüntüsü
-Arabayı ittirerek götürmeleri
-Aracı park etmesi
-Polis ekiplerinin gelişi
-Ceza yazılması
-Çocuğun sözleri
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
=========================================
Babadağ Teleferik Projesi ihalesi yapıldı
MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ndeki 1965 rakımlı Babadağ'a teleferik kurulması için Babadağ Teleferik Projesi ihalesi yapıldı. Kırtur Limited Şirketi, yıllık 2 milyon 250 bin lira kiralama bedeli ve yıllık kazancın yüzde 12.5'ini Fethiye Güç Birliği şirketine vermeyi taahhüt ederek ihaleyi kazandı.
Fethiye Güç Birliği Şirketi tarafından gerçekleştirilen Babadağ Teleferik Projesi ihalesi, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO) Meğri Salonu'nda yapıldı. Kırtur Şirketi ile karşısındaki Burkay ve Valter şirketleri ortaklığında ihale gerçekleştirildi. Yıllık 2 milyon 250 bin lira kiralama bedeli ödemeyi taahhüt eden 2 firma, yıllık kazançlarından Fethiye Güç Birliği Şirketi'ne verecekleri payı belirlemek için ihaleye çıktı. Kapalı zarf usulü verilen ilk tekliflerin ardından açık arttırmaya geçildi. Açık arttırmada birbirine üstünlük sağlayamayan 2 katılımcı, kapalı zarf usulüyle son tekliflerini verdi. İhaleyi teleferiğin yıllık kazancından yüzde 12.5'ini Fethiye Güç Birliği Şirketi'ne vermeyi taahhüt eden Kırtur Limited Şirketi kazandı. Burkay ve Valter şirketleri ortaklığının teklifi ise yüzde 10.6'da kaldı. halenin ardından yaklaşık 30 milyon dolarlık teleferik projesinde sona gelindiğini anlatan FTSO ve Fethiye Güç Birliği Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Akif Arıcan, katılımcı firma yetkililerine teşekkür etti. Ülkenin içinde bulunduğu zor duruma rağmen güçlü şirketlerin ihaleye katılmasının gurur verici olduğunu anlatan Arıcan, 2017 yılı sonunda ya da 2018 başında Babadağ'a teleferikle çıkılacağını kaydetti. Projenin dünyaya açılan bir pencere olacağını belirten Arıcan, "İnşallah önümüzdeki günlerde projenin inşaatına başlayıp kısa sürede bitiririz. Bu projeyle hedefimiz, daha birçok projenin önünü açmak. Hedefimizde daha birçok hayal ve proje var. Onlarında en kısa sürede ihalesinin yapılıp bölgemize kazandırılmasını temenni ederim. Bunu hep beraber başardık. Bu projeyi bölgemize kazandırmanın mutluluğunu hep beraber yaşayacağız. Allah yatırıcımızın yardımcısı olsun" diye konuştu.
"KISA SÜREDE TAMAMLAMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"
Projeyi kazanan Kırtur Limited Şirketi Genel Müdürü Kenan Kıran, inşaat, enerji ve elektromekanik sektörlerinde yatırımlarının bulunduğunu söyledi. Şirket bünyesindeki 2 hidroelektrik santrali (HES) projesinden birinin tamamlandığını diğerinin de tamamlanmak üzere olduğunu vurgulayan Kıran, "Künyemizde turizmde vardı. Bu projeyle inşallah turizm sektörüne de adım atmış bulunuyoruz. İstanbul firmasıyız. Teleferik projesine ilk kazmayı hemen vurup, kısa sürede tamamlamayı düşünüyoruz. 18 ay süremiz var. Ancak yurt dışındaki firmalarla yaptığımız görüşmelerde 6 ay gibi sürelerde de tamamlandığını öğrendik. Artık biz de Fethiyeli olduk" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
İhale salonundan görüntü
İhale zarflarının açılmasından görüntü
Açık arttırmadan görüntü
İhaleyi kazanan firmanın açıklanması
Akif Arıcan'ın konuşması
Kırtur Limited Şirketi Genel Müdürü Kenan Kıran'ın konuşması
Haber- Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),
=========================================
Şifalı Mesir, ilk onlar için dağıtıldı
ÜLKENİN 58 ilinden badminton yarışması için Manisa'ya gelen 600 çocuğa, Sultan Camii'nden şifalı mesir macunu dağıtıldı. Yurt, sevgi evleri ve koruyucu aile yanında kalan çocuklar, mesir macunlarından kapmak için birbiriyle yarıştı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 6'ıncısı düzenlenen Badminton Şampiyonası, 50 ilden çocuk evleri, sevgi evleri yetiştirme yurtları ve koruyucu aile yanında kalan 600 çocuğun katılımıyla Manisa'da başladı. Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda yürüyüş için toplanan çocuklar, Şehzadeler Mehter Takımı eşliğinde Mesir saçılacak Sultan Camiine doğru yürüdü. Çocukların yürüyüşüne; Aile Yanında Destek Hizmetleri Daire Başkanı Hakkı Bilgiç, Manisa Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Murat Konan, Manisa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür Vekili Hatun Sarıkaya, 50 ilden çocuk ve sevgi evlerinde kalan çocuklar katıldı.
Temsili Hafsa Sultan ve Merkez Efendi'nin de eşlik ettiği yürüyüş, Sultan Camii Külliyesinde bulunan Bimarhane önünde son buldu. Burada Mesir duasının yapılmasının ardından çocuklar için Merkez Efendi ve beraberindekiler mesir dağıttı. Çocuklar şifalı mesir macunlarından kapabilmek için birbiriyle yarıştı. 24 Nisan'da yapılacak Uluslararası Mesir Macunu Festivali öncesi, böylelikle ilk dağıtım çocuklar için yapıldı.
Dağıtım töreninin ardından konuşan Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan, "50 ilimizden yaklaşık 600 çocuğumuzla beraber Manisa'da 6'ıncı, Türkiye Badminton Şampiyonasına bu kortej yürüyüşüyle birlikte başladık. Yarından açılışla beraber müsabakalarımız perşembe gününe kadar sürecek. Biz bu çocuklarımızın sadece temel ihtiyaçlarını karşılamıyoruz. Sosyal, sportif faaliyetleri, hem onların özgüvenlerinin gelişmesi hem de buradan ayrıldıktan sonra kendi ayaklarının üzerinde durabilecek bir takım aktiviteler de yapıyoruz. Manisa'da koruyucu ailede 135 sayısına ulaştık. Her çocuk mutlaka aile ortamında bulunmalı" dedi.
Aile Yanında Destek Hizmetleri Daire Başkanı Hakkı Bilgiç ise, 5 bin 200 çocuğun koruyucu aile yanında bakıldığını belirterek, "5 bin 200 çocuğumuz koruyucu ailede. Aynı zamanda aile yanında desteklediğimiz çocuklarımız var. Bugün itibariyle 93 bin çocuğu da kendi öz ailelerinin yanında destekliyoruz" diye konuştu. Manisa'da 600 çocuğun katılacağı badminton yarışması, perşembe günü sona erecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Kortej yürüyüşünden görüntü
Sultan Cami'nde mesir duası ve mesir saçımı
Murat Konan ve Hakkı Bilgiç'in konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,
==========================================
Karabük Üniversitesi'nden Türker İnanoğlu'na 'onursal doktora' unvanı
KARABÜK Üniversitesi, ünlü yapımcı Türker İnanoğlu'na, Türk sinemasına katkıları nedeniyle onursal doktora unvanı verdi.
Karabük Üniversitesi Senatosu, 'Karabük Üniversitesi Diploması, Diploma Defteri ve Mezuniyet Belgelerdinin Düzenlenmesi' yönergesinin ilgili maddesi kapsamında, Türk sinemasına pek çok film kazandıran, Türkiye'de türünün tek örneği sinema tiyatro müzesini kuran yönetmen, senarist ve yapımcı Türker İnanoğlu'na, Türk sinemasına yapmış olduğu katkılar nedeniyle 'sinema' alanında 'Onursal Doktora' unvanı verilmesine karar verdi.
Safranbolu Fethi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi konferans salonunda düzenlenen törene, Karabük Valisi Mehmet Aktaş, AK Parti Karabük Milletvekilleri Mehmet Ali Şahin, Burhanettin Uysal, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, İl Jandarma Komutanı Albay Cihan Ulukaya, sinema oyuncusu Hülya Koçyiğit, gazeteci Hıncal Uluç, oyuncular Şevket Çoruh, Özgür Ozan, Zafer Engin, Nehir Erdoğan öğrenciler ve davetliler katıldı.
Tören, İnanoğlu'nun hayatını anlatan filmle başladı. Törende, Şahin, Uysal, Polat, Koçyiğit, Uluç ve diğer oyuncular ile çocukluk arkadaşları, İnanoğlu hakkında duygu ve düşüncelerini aktardı.
İnanoğlu, burada yaptığı konuşmada, kamera önü ve arkası için bir çok insanı eğittiğini, ancak kendisini bir türlü eğitmediğini, ne zaman kamera ya da fotoğraf makinesi karşısına geçse, toplum önüne çıksa heyecanlandığını ve duygusallaştığını söyledi.
Kendisine böyle bir unvanı layık görenlere teşekkür eden İnanoğlu şöyle dedi:
"Tecelliye bakın ki yıllar önce bir ortaokul mezunu olarak ayrıldığım Safranbolu'dan 60 sene sonra en büyük unvanlardan biri olan doktora payesini almak için huzurunuzdayım. Ne mutlu bana. Ben bugüne dek onlarca onur ödülü, belki bine yakın ödüller aldım. Ama bu kadar heyecanlandığımı, sevindiğimi, onur duyduğumu hatırlamıyorum. Bu ödülü hemşehrilerimin, arkadaşlarımın önünde almak bana ayrıca bir keyif ve heyecan veriyor. Bana layık görülen bu ödül için sayın rektörümüze, tüm senato üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Beni ihya ettiniz, mutlu ettiniz. Bence bu ödüllerin insan yaşarken verilmesi çok doğru bir hareket. Ülkemizde görüyorsunuz, vefat ettikten sonra ödüller veriliyor, heykeller yapılıyor. İnsanın hissetmesi lazım bu ödülü aldığının. Ben bugün o gayeye ulaştım. Hissederek, duygulanarak bu ödülü alacağım."
Rektör Polat, konuşmaların ardından İnanoğlu'na cübbesini giydirdi ve 'Onursal Doktora' payesini takdim etti. Hatıra fotoğraflarının çekildiği tören, İncesaz Müzik Grubunun konseriyle sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Salondan detay
-Türker İnanoğlu'nun konuşması
-Prof.Dr.Refik Polat, Türker İnanoğlu'na doktora unvanını vermesi
-Rektör Polat ve Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy'un Türker İnanoğlu'na tablo hediye etmesi
-Hülya Koçyiğit, Hıncal Uluç, Nehir Erdoğan, Şevket Çoruh, Özgür Ozan ve Zafer Ergin'in Türker İnanoğlu'nu tebrik etmesi
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 14 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?