Tokatlı şehidin cenazesi, hava muhalefeti nedeniyle Sivas'a getirildi
VAN'daki çığ felaketinde şehit düşen Uzman Onbaşı Osman Karaca'nın cenazesi Tokat'taki hava muhalefeti nedeniyle Sivas'a getirildi.
Van'ın Bahçesaray ilçesinde yaşanan 2'inci çığ felaketinde şehit olan Uzman Onbaşı Osman Karaca'nın cenazesi memleketi Tokat'taki hava muhalefeti nedeniyle askeri uçakla Sivas'a getirildi. Cenazeyi Sivas Valisi Salih Ayhan, 5'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanı Albay Hakan Tutucu, İl Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan ve il protokolü üyeleri karşıladı. Askeri uçaktan indirilen şehit Uzman Onbaşı Osman Karaca'nın cenazesi Sivas Belediyesi'ne ait cenaze aracına konularak karayolu ile memleketi Tokat'a gönderildi. Şehidin cenazesi ikindi namazına müteakiben Almus ilçesi Çevreli beldesinde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------Cenazenin getirilişi-Protokolün karşılaması-Cenaze aracına konularak Tokat'a gönderilmesiHaber: Hüsnü Ümit AVCI-Uğur YİĞİT/SİVAS,
===============================
Adliyede taraflar birbirine girdi, cinayet sanığa kurulan pusuyu polis önledi
BURSA'da tartıştığı arkadaşı Sinan Özkan'ı (32) öldürdüğü iddia edilen Ömer Dokuz'un (39) yargılanmasına devam edildiği sırada duruşma için adliyeye getirilen cinayet sanığına 'diş fırçalarına bantladığı 3 jiletle' pusu kuran maktulün yakını olan şüpheli B.Ö. (19), polisin dikkati sayesinde yakalandı. Tanıkların dinlendiği dava sonrasında adliye koridorunda taraf yakınları birbirine saldırırken, güvenlik güçleri müdahale ederek arbedeyi sonlandırdı. B.Ö. ve maktülün yakınlarından 4 kişi gözaltına alındı.Merkez Yıldırım ilçesi Esenevler Mahallesi'nde geçen Temmuz ayında, kafede oturan Ömer Dokuz ile arkadaşı Sinan Özkan arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Dokuz, belinden çıkardığı tabanca ile Özkan'a ateş etti. Karnından yaralanan Sinan Özkan hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Ömer Dokuz, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Adam öldürmek' suçundan hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Ömer Dokuz'un yargılanmasına devam edildi. Tanıkların dinlendiği duruşma salonunda, savunmasını yapan Dokuz ile öldürülen Özkan'ın yakınları arasında gerginlik yaşandı. Tansiyonun artması üzerine polis ekipleri, taraf yakınlarını salon dışına aldı. Ancak duruşma salonunda yaşanan gerginlik, adliye koridorlarına da taştı. Tarafların yakınları birbirine girerken, olayları kontrol altına almaya çalışan polis ekiplerine maktulün yakınları güçlük çıkardı. Uyarılara rağmen direnen grup, ekiplerin müdahalesiyle bina dışına çıkarıldı. Bursa Adliyesi'nde cezaevinden gelen ring araçların giriş yaptığı arka tarafta devriye görevi yapan bir polis memuru, üst katın penceresinden arka bahçeye baktığında, park halindeki cezaevi araçlarının yanında gizlenmeye çalışan bir kişiyi fark etti. Maktülün yakını olduğu öğrenilen B.Ö. (19), şüpheli hareketleri üzerine Adliye Koruma Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. B.Ö.'nün üzerinden diş fırçalarına jilet bantlanarak yapılmış bıçak benzeri 3 kesici alet çıktı. Şüphelinin, tutuklu sanık Ömer Dokuz'u (38) öldürmek için sabah saatlerinde duruşma salonu ile adliye çevresinde keşif yaptığı, daha sonra dışarıda x-ray cihazlarında görüntülenmelerini engellemek için diş fırçalarına jiletleri koyarak sabitlediği anlaşıldı. Adliye binasının arka tarafında bulunan duvardan atlayıp cezaevi araçlarının park edildiği yere saklanan B.Ö'nün adliyede polise verdiği ifadede, sanığı öldürmek için plan yaptığını itiraf ettiği öğrenildi. B.Ö, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.Bu arada, mahkemede koridorlarında çıkan arbedeyle ilgili maktülün yakınlarından 4 kişi de gözaltına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Mahkeme koridorlarındaki arbede ve kavga-Bina dışındaki kavga-Polislerin müdahalesi
Haber-Kamera: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,
================================
Park halindeki minibüsün camını kırıp bozuk paraları çaldılar
HATAY'da park halindeki minibüsün camını kıran hırsızlar, içerisinde yaklaşık 300 TL bulunan bozuk para poşetini çalıp kaçtı.Olay, merkez Antakya İlçesi Balıkçılar Çarşısı yanında meydana geldi. Suriye uyruklu Muhammed Cipkindi, minibüsünü park ederek arızalı olan elektrik süpürgesini tamirciye götürdü. Bir süre sonra aracına dönen Cipkindi, yolcu koltuğunun kelebek camının kırıldığını ve torpido bölmesi üzerinde duran içerisinde yaklaşık 300 TL bulunan bozuk para poşetinin çalındığını fark etti. Cipkindi'nin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Araç üzerinde parmak izi arayan ekipler, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Olay yerinden genel görüntülerKırılan cam ve minibüsün içinden görüntüOlay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarından görüntüSuriye uyruklu Cipkindi ile röp.Minibüsün olay yerinden ayrılışı
Haber-Kamera: Hüseyin BOZOK/HATAY,
=================================
Diyarbakır'da silahlı kavga: 1 yaralı
DİYARBAKIR'da 2 grup arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi yaralandı. Polis, 2 şüpheliyi gözaltına aldı. Yenişehir ilçesinde, aralarında alacak meselesi olan 2 grup arasında öğle saatlerinde çıkan tartışma, kısa sürede silahlı kavgaya dönüştü. Kavgada A.Ç. adlı genç, 2 kurşunla vurularak, yaralandı. İhbar üzerine gelen sağlık görevlileri tarafından ambulansla hastane kaldırılan A.Ç., tedaviye alınırken, kavgaya karıştıkları tespit edilen 2 şüpheli gözaltına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Olay yeriPolis ekipleriZırhlı araçlarGenel ve detay
Haber Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR,
================================
Şanlıurfa'da 'torbacı' operasyonu: 7 gözaltı
ŞANLIURFA'da, 'torbacı' olarak isimlendirilen uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda 7 şüpheli gözaltına alındı.Narkotim Büro Amirliği ekipleri, 'torbacı' olarak adlandırılan uyuşturucu tacirlerine yönelik yaptığı çalışma sonunda, operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında Eyyübiye, Süleymaniye ve Devteşti Mahalleleri'nde belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yapıldı. 7 şüphelinin gözaltına alındığı operasyonda, ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda 869 uyuşturucu hap, 35 gram metamfetamin ve 42 gram esrar ele geçirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------------------Operasyon için şubeden çıkan ekiplerEvlerde uyuşturucu araması yapan ekiplerGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA
================================
Anne ve oğlunun cinayet şüphelileri adliyeye sevk edildi
İZMİR'in Menemen ilçesinde, evlerinde ölü bulunan Suriyeli 5 aylık hamile Manar Alahmed (35) ile 5 yaşındaki oğlu Muhammed C. cinayetinin şüphelileri H.E., Ş.E. ve O.E. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Yüzündeki çiziklerin sebebi sorulan Ş.E.'nin, çiziklerin kardeşi sivilcesini patlattığı için meydana geldiğini söylediği belirtildi.Olay, pazartesi sabah saatlerinde Irmak Mahallesi Dr. Burhan Özfatura Caddesi'nde bulunan 2 katlı bir binanın en üst katında meydana geldi. Komşuları, Alahmed ailesinin oturduğu evden çocuk ağlama sesi geldiğini duyunca bir terslik olduğunu düşünüp, eve gitti. Açık olan kapıdan içeri giren komşular, ailenin 2 yaşındaki çocuklarının ağlarken, 5 aylık hamile olduğu öğrenilen annesi Manar Alahmed'i ise kanlar içinde bulundu. Diğer odada ise kadının oğlu Muhammed C. hareketsiz halde bulundu. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde 6 yerinden bıçaklanan Manar Alahmed ile oğlunun öldüğü tespit edildi. Muhammed C.'nin, plastik kelepçeyle boğulduğu tespit edildi. İncelemelerin ardından anne ve oğlunun cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Otopsinin ardından anne ve oğlu Menemen Mezarlığı'na defnedildi. Manar Alahmed'in inşaat işçisi olan eşinin olay sırasında işte olduğu belirtildi.SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLEROlayın ardından geniş çaplı soruşturma başlatan ekipler, güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Ailenin alt komşusu Ş.E.'nin, sol kulağındaki ezik ve kan ile burnundaki çizikler ele verdi. Ekipler Ş.E.'nin yanı sıra kardeşi ve O.E ile babası H.E.'yi de gözaltına aldı. Ş.E.'nin, emniyetteki ifadesinde, ailenin 2 yaşındaki kızının ağlaması üzerine üst kata çıktığını ve cesetleri gördükten sonra durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdiğini söylediği öğrenildi. Yüzündeki çiziklerin sorulması üzerine Ş.E.'nin, kardeşi tarafından sivilcesinin sıkıldığını ve yüzündeki çiziğin sebebinin de o olduğunu söylediği belirtildi. Şüphelilerin, sorguda 27 yıldır aynı daire oturduklarını ve bugüne kadar hiç kimseyle sorunları olmadığını söyledikleri de belirtildi. Emniyetteki işlemlerin ardından şüpheliler adliyeye sevk edildi. Ş.E. ve O.E. adliyeye erken saatlerde getirilirken, baba H.E. de yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Adliyeden görüntüPolislerden görüntüŞüphelinin adliyeye getirilişi
Haber: Tolga TAHÇI -Kamera: Tekin GÜRBULAK/İZMİR,
===============================
Selde sürüklenen kütükleri yakmak için topladılar MERSİN'de yüksek kesimlerde etkili olan sağanakla birlikte sel sularının sahile kadar sürüklediği kütükler, vatandaşlar tarafından toplandı. Yakacak olarak kullanılmak üzere sel sularından toplanan odunlar için bazı vatandaşlar canını tehlikeye attı. Erdemli'nin yüksek kesimlerinde bulunan Toros, Aydınlar, Tozlu, Aslanlı ve Kösbucağı mahallelerinde akşam saatlerinde etkili olan sağanağın oluşturduğu sel suları, Alata Deresi üzerinden Akdenize ulaştı. Sel sularının getirdiği odun parçaları ve kütükler vatandaşlar tarafından yakacak olarak toplandı. Bazı vatandaşlar büyük kütükleri kaldıramadığı için yanlarında getirdikleri testerelerle keserek, araca yükleyip evlerine götürdü. Bazı vatandaşlar ise, canını hiçe sayıp dev dalgalara rağmen denize girip odunları toplamak için büyük çaba sarf etti.Selden gelen odunları toplamak için sahile gelen Ahmet Türkoğlu, "Her yıl buraya bir sel geliyor ve odunlar sahile vuruyor. Bizler fakir insanlarız. Her yıl gelen selden odunları toplayıp kışlık yakacağımızı çıkartıyoruz" dedi.Alata Deresi üzerinde bulunan Şehit Uzman Çavuş Hasan Furkan Özmen Köprüsü de su seviyesinin yükselmesinin andından güvenlik amacıyla trafiğe kapatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Deniz kenarında sel sularından gelen odunları toplayan vatandaşlar-Odun görüntüsü-Vatandaş odun toplarken-Alata deresinden akan sel sularının görüntüsü-Alata deresi üzerindeki köprünün trafiğe kapanma görüntüsü-Vatandaşlar topladıkları odunları traktöre yüklerken-Odun toplayan Ahmet Türkoğlu ile röportaj-Genel görüntü
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ,(Mersin),
=================================
Sebze yüklü tır devrildi
ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesinde kontrolden çıkan sebze yüklü tır devrildi. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken, tırda yükle sebzeler yola saçıldı.Kaza, saat 02.00 sıralarında Zeytinada Mahallesi Helvalık mevkisinde meydana geldi. Gazipaşa'dan Anamur istikametine seyir halinde olan Abdullah S. yönetimindeki 33 AVZ 67 plakalı tır, virajda yağış nedeniyle kayganlaşan yolda sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu şarampolden devrildi. Kazada yaralanan olmazken, araçta yüklü sebzeler yola savrularak telef oldu.İhbar üzerine olay yerine gelen Gazipaşa Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği ekipleri, kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, tır çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Devrilen tırdan görüntü (cep telefonu)
HABER- KAMERA: Yücel BULUT/ GAZİPAŞA, ANTALYA
================================
Nesli tehlike altındaki yeşil kaplumbağa ölüsü, kıyıya vurdu
HATAY'ın Arsuz ilçesinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyla olan yeşil kaplumbağa ölüsü karaya vurdu. Mavi Yeşil Doğa ve Bilim Derneği üyeleri, kaplumbağa üzerinde incelemelerde bulundu. Karaağaç Mahallesi sahilinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan yeşil kaplumbağa (chelonida midas) ölüsü karaya vurdu. Mavi Yeşil Doğa ve Bilim Derneği'nin başkanlığını da yürüten İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan, kaplumbağa üzerinde incelemede bulundu. 25- 30 santimetre uzunluğundaki kaplumbağada herhangi bir dış müdahaleye rastlamadıklarını anlatan Prof. Dr. Özcan, "Doğal bir ölüm neticesinde kıyıya vurduğunu ve sahile çıktığını tespit ettik. Yeşil deniz kaplumbağaları bizim için önemli. Çünkü deniz kaplumbağalarının özellikle bizim ülkemizde İskenderun Körfezi'nde yuvalanma alanları bulunmaktadır" dedi.Özcan, kaplumbağa ile ilgili şu bilgilere de yer verdi: "Bu kaplumbağalar, yaklaşık olarak 200 kilograma, boyları 1 ila 1,5 metreye kadar erişebiliyorlar. Bu canlılar, körfezimizde sık sık gördüğümüz hayvanlardan bir tanesidir. Toplumumuzun bu kaplumbağalara biraz daha hassasiyet göstermelerini diliyoruz. Umarız bundan sonra böyle kıyıya vurmuş şekilde kaplumbağalar görmeyiz. Vatandaşlarımıza da derneğimize haber vermeleri bizim için çok önemli. Demek ki toplumumuzda doğaya karşı bir duyarlılık var. Bu duyarlılığa sahip olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Sahildeki ölü kaplumbağa-Dernek başkanı ve üyeler-Dernek başkanı Prof. Dr. Tahir Özcan'ın inceleme yapması-Tahir Özcan'ın açıklaması
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN,(Hatay),
===============================
O köpek ölmek üzereyken bulunup, tedaviye alındı
AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, seyir halindeki bir motosikletin arkasına bağlanıp, zorla götürülürken araç sürücüleri tarafından çekilen görüntüleri sosyal medyada paylaşılan köpek, hayvanseverler tarafından ölmek üzereyken bulundu. Patileri kanlar içinde olan ve açlıktan bitkin düştüğü belirlenen zavallı hayvan, götürüldüğü veteriner kliniğinde tedaviye alındı.Geçen 2 Şubat Pazar günü Aydın - Denizli Karayolu'nda, bir kişinin, 09 R 4307 plakalı motosikletinin arkasını bağladığı köpeği zorla götürdüğünü gören çevredeki sürücüler o anları cep telefonları ile görüntüleyip, sosyal medyada paylaştı. Kısa sürede binlerce kişi tarafından izlenip, paylaşılan görüntülere tepki yağdı. Paylaşımları ihbar eden polis ekipleri, motosiklet sürücüsünün peşine düştü. Görüntülerden yola çıkan polis, motosiklet sürücüsünün A.Ç. olduğunu tespit edip, gözaltına aldı. A.Ç., polisteki ifadesinde, motosikleti yavaş sürdüğünü, köpeğin kendisinin olduğunu kesinlikle işkence yapmadığını, arazisine götürüp saldığını söyledi. 'Kabahatler Kanunu'na göre 773 lira idari para cezası kesilen A.Ç., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.Olayın ardından Aydın Hayvansevenler Derneği Başkanı ve Hayvan Hakları Federasyonu Aydın İl Temsilcisi Şenay Hastaoğlu Tekinbaş, "5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunun jet hızıyla değiştirilmesi gerekir. Hayvanlara eziyet edenlerin Türk Ceza Kanuna göre yargılanmaları gerekiyor. Bu kişilere de hatırı sayılır cezalar verilmeli. Artık insanlarımızı daha duyarlı olmayı davet ediyorum" diye, tepkisini dile getirdi.A.Ç.'nin arazisine bıraktığını söylediği köpeği, Hayvan Hakları Federasyonu Aydın İl Temsilciliği üyeleri tarafından Nazilli - Kuyacak Karayolu kenarında, dün, ölmek üzereyken bulundu. Patileri kanlar içinde olan ve açlıktan bitkin düştüğü belirlenen köpek, hayvanseverler tarafından bir veteriner kliniğine götürülüp, tedaviye alındı. Köpeğin, motosiklet arkasında sürüklenerek götürülmesi nedeniyle yaralanan patilerinin asfalta oluşturduğu kan izleri, görenlerin yüreğini burktu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------Köpeğin götürüldüğü veterinerde tedavi edilirken görüntüsü
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN/ NAZİLLİ (Aydın),
================================
Minik Halime, teşhisi konulamayan hastalıkla savaşıyor
RİZE'de Emine (42) ve Nuh Kandemir (46) çiftinin 4 çocuğundan biri olan Halime Sena Kandemir (3), tam teşhisi konulamayan hastalıkla mücadele ediyor. Yaklaşık bir yıldır evinde tedavi altında tutulan minik Halime'nin ailesi, masrafları karşılamakta güçlük çektiklerini belirterek, hayırseverlerden yardım istedi.Kentte yaşayan Emine ve Nuh Kandemir çiftinin en küçük çocuğu olan Halime Sena, 1 yaşından sonra ortaya çıkan hastalıkla mücadelesini sürdürüyor. 6 aylıkken diyafram ameliyatı olan minik Halime'nin, bir yaşından itibaren ortaya çıkan hastalığının ardından gün geçtikçe kasları zayıflayarak, yutkunma yetisi de zorlaştı. Bir süre de yoğun bakımda kalan küçük çocuk, evde bakım için hastaneden taburcu edildi. Yaklaşık bir yıldır evinde ailesi tarafından tedavi altında tutulan minik Halime Sena'nın ailesi, bir maaşla geçindiklerini, tedavi için aylık yaklaşık 4 bin TL harcadıklarını söyleyerek yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan yardım istedi. Evde solunum cihazına bağlı beslenmesi hortumlarla sağlanan Halime'nin hastalığının tam teşhisi araştırılıyor.'HASTALIĞINA TEŞHİS KONULAMADI'3 kız ve 1 erkek olmak üzere 4 çocukları olduğunu belirten anne Emine Kandemir, kızlarının hastalığına teşhis konulamadığını söyleyerek, "2011 yılında 3 yaşındaki çocuğumuz da aynı hastalıktan hayatını kaybetti. Onda da aynı belirtiler vardı. 2017 yılında dünyaya gelen Halime Sena, 6 aylıkken diyafram ameliyatı oldu. Diyafram fıtığı çıktı, akciğer enfeksiyonu geçirdi. Doktoru bize ameliyat olması gerektiğini söyledi. Yırtığı nefes alma yerinde olduğu için riskli bir ameliyattı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde ameliyatını yaptırdık. O ameliyatın iyi geçtiğini söylediler ama bayağı sorunlar vardı. Bağırsağı yukarı kaçmıştı. Onu uzattılar. Ameliyatının ardından 8 aylıkken neden hala yürüyemiyor diye nörolojiye başvurdum. Daha önce 3 yaşındaki kızımı kaybetmiştim. Bu nedenle durumdan şüphelendim. Nöroloji'nin verdiği EMG'yi yaptırdık. Bunun ardından bize hastalığının nöroptati olduğu söylendi. Genetik açıdan da araştırma yapılabilmesi için bize İstanbul ya da Ankara'ya gitmemiz söylendi. Cerrahpaşa'ya başvurduk. Çapa'da 15 gün yattık. Orada her şeye bakıldı ve gerekli tahlilleri yapıldı. Aradan 9 ay geçmesine rağmen kızımın hastalığına teşhis konulamadıö dedi.'BİR ŞEYİ GÖZDEN KAÇIRDIĞIMIZ ZAMAN KIZIMIZI KAYBEDEBİLİRİZ'Kaslarının zayıflaması nedeniyle yutmakta güçlük çektiğini gözlemlediklerini söyleyen anne Kandemir, "Yutma testi için 3 ayda bir Ankara'ya kontrollere gittik. Yutması bozulduğu için 1 sene boyunca burundan beslendi. Burundan beslenince reflüsü yeniden yükseldi. Böyle olunca yeniden reflü ameliyatı yapılması söylendi. Bir şey olmasından korktuğum için biraz geciktirdik. Bu sürede akciğer enfeksiyonları sıklaştı. 1 sene geçtikten sonra akciğer enfeksiyonu nedeniyle yoğun bakıma alındı. Önce Rize'den Samsun'a gönderildik. Doktorumuz Hacettepe'deydi ve bizi oraya aldırdı. Orada yoğun bakıma alındı. Entübasyon sırasında Halime'nin neredeyse kalbi duracaktı. Daha fazla entübe edilemeyeceği için boğazının delinmesi gerektiği söylendi. Boğazı delindi ve ondan sonraki süreçte yoğun bakım ortamında evde bakılabilmesi için bize eğitim verildi. Bu pahalı bir hastalık. Günü biten ölür ama bu hastalığa iyi bakamazsan ölümü tez olabilir. Her şeye dikkat edilmesi gerekiyor. Devamlı kontrol halindeyiz. İlaçlarını veriyoruz, nabzını kontrol ediyoruz. Herhangi bir şeyi gözden kaçırdığımız zaman Allah korusun kızımızı kaybedebilirizö diye konuştu.'MUCİZEYİ ALLAH'TAN BEKLİYORUM'Doktorların umudu kestikleri için hastalarını eve gönderdiklerini ifade eden anne Kandemir, "Daha iyi bir duruma gelmesi ve hastalığına teşhis konulabilmesi için Cumhurbaşkanımızdan da yardım istiyorum. Bu kas hastalıkları için nerede bir çare, bir imkan ve bir umut varsa benim çocuğum ve onun gibi olanlara yardım eli uzatılsın. Yurt dışında imkanlar biraz daha iyi durumda. Mucizeyi Allah'tan bekliyorum. Yürüyüp, koşması zor olsa da en azın şu hortumlarından kurtulsun istiyorum. Kızımı istediğim gibi kucağıma alsam; benim kızım göğsümden ayrı durmasaydı. Şimdi hastalığın teşhisi için ücretli bir genom tahlili yapılacak. Kas üzerindeki en son teşhis bununla yapılıyor. Genetik doktorumuz bunda da yüzde 30 sonuç çıkabileceğini söyledi. Biz yine de hastalığına teşhis konulabilmesi için umutlandık. En azından bunun olmasını bekliyoruzö diye konuştu.'GÜCÜMÜZ ARTIK BU HASTALIĞA YETMİYOR'Baba Nuh Kandemir ise ekonomik durumlarının hastalıkla mücadeleye yetmediğini anlatarak şöyle dedi: "Ülkemizde sağlık alanında önemli gelişmeler olmasına rağmen bu tür hastalarda doktorların yazdığı şekilde değil, kısıtlanmış bir şekilde malzeme veriliyor. Bu açıdan çok zorlanıyoruz. Piyasada bunlar aşırı bir fiyatla satılıyor. 3 liralık bir malzemeyi 10 liraya alabiliyoruz. Bizim gibi insanların bu masrafları karşılaması imkansız. Bu tarz hastaların, doktorlar tarafından hangi cins malzemeleri ne kadar kullanacağı raporlandıktan sonra bunların ücretsiz bir şekilde verilmesini istiyoruz. Yaklaşık 1 yıldır evde, kendi imkanlarımız ile bakmaya çalışıyoruz. Yardımlarını bizden esirgemeyen dostlarımız oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum ama bu durum artık bizi aştı. Gücümüz artık bu hastalığa yetmiyor. Çocuğumuza daha güzel ve konforlu bir şekilde bakmayı istiyoruz. Bu durum maddiyata dayanıyor. Ülkemizde maddi durumlar bilinen bir gerçek. Bu konuda hayırsever vatandaşlarımızdan ve devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz.ö
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Genel detaylarMuhabir anosuÇocuğun annesiyle röportajÇocuğun babasıya röportaj
HABER-KAMERA: Aytekin KALENDER RİZE
================================
Düldül Dağı'nda sertifikalı dağcılık ve kış eğitimi
OSMANİYE Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Spor Kulübü (ODAK) tarafından, Düldül Dağı'nda zirve tırmanışı yapan gruba, sertifikalı dağcılık ve kış eğitimi verildi. Gün boyu süren eğitimlerde katılımcılara, kış şartlarında yaşam, karda yürüyüş, meteoroloji, sert karda ve buzda doğru kazma kullanım teknikleri, krampon kullanımı, beslenme, çığ oluşabilecek alanlarda çığ testi yapma ve antrenman gibi bilgiler verildi. ODAK Yöneticisi Yücel Erdoğan, dernek binasında teorik ve pratik eğitimler alan ekibin, zorlu kış şartlarında deneyim kazanmak üzere Düziçi İlçesinde 2 bin 200 rakımlı Düldül Dağı'na zirve tırmanışı yaptıklarını söyledi. Erdoğan, katılımcıların, Başkonuş Yaylasında Türkiye Dağcılık Federasyonu Sertifikalı Dağcılık ve Kış Eğitimlerinin ikinci etabını başarılı bir şekilde tamamladıklarını ifade etti.Dağcıların zorlu kış şartlarında eğitim almasının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Eğitimlerimizde, kış şartlarında yaşam, karda yürüyüş, meteoroloji, sert karda ve buzda doğru kazma kullanım teknikleri, krampon kullanımı, beslenme, antrenman ve çığ oluşabilecek alanlarda çığ testi yapma gibi bilgiler anlatılmaktadır. Eğitimin ardından Gaziantep Adana, Düziçi ve Kadirli'den 25 arkadaşımız, federasyon tarafından açılacak sınav sonucunda başarılı oldukları takdirde dağcılık sertifikası almaya hak kazanacaklar" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Zirve tırmanışına katılanlar yamaç kenarında yürürken-Kazma ile tırmanış eğitiminden detaylar-İp ile tırmanma yapan katılımcılar-Düldül Dağı eteklerinden detay-Yamaçtaki kar üzerinden ip ile inenler-Kazma yardımı ile güvenli iniş eğitimi alan kursiyerler- Kızılay Personeli Sadice Uras'ın konuşması
-Kursiyer İlyas Akbaş'ın konuşması
Haber: İbrahim EMÜL-Kamera: OSMANİYE,
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 12 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?