Batman'da sinemada yangın çıktı (1)
Batman'da belediyeye ait Yılmaz Güney Sineması'nda yangın çıktı. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ediyor. Sinemanın yangın sırasında kapalı olduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Yangından görüntü
-alevlerden görüntü
-itfaiye ekiplerinin çalışmalarından görüntü
-detaylar
Haber-Kamera: BATMAN
===============================
Gebze'de kamyon dehşeti: 1 ölü, 18 yaralı
KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde freni boşalan kamyonun önüne çıkan araçlara çarpması sonucu D-100 Karayolu savaş alanına döndü. 12 aracın birbirine girdiği kazada 1 kişi öldü, 18 kişi yaralandı.
Kaza öğle saatlerinde, D-100 Karayolu İstasyon Mahallesi mevkiinde meydana geldi. İstanbul istikametine gitmekte olan 41 L 9269 plakalı kamyon freninin boşalması sonucu önüne çıkan iki araca çarptı. Arkadan gelen araçların da kazaya karışması sonucu 12 araç birbirine girdi. D-100 Karayolu savaş alanına dönerken, olay yerine itfaiye ve ambulanslar sevk edildi. İtfaiye ekipleri araçlarda sıkışan yaralıları çıkardı. 112 Acil ekipleri yaralılara müdahalede bulunarak Gebze ve Darıca'da bulunan hastanelere kaldırdı. Kazada, kamyonun çarpması sonucu hurdaya dönen araçta bulunan kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi ölürken, 18 kişi ise yaralandı.
Kaza nedeniyle yol ulaşıma kapanırken, araçların yoldan kaldırılması için çalışma başlatıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Olay yerinden görüntü
İtfaiye ve 112 Acil ekiplerinin müdahalesi
Yoldan görüntü
Kamyondan ve hasar gören araçlardan görüntü Haber-Kamera: Mesut IŞIK/GEBZE(Kocaeli), -
Haber-Kamera: Mesut IŞIK-Büşra KAYA/GEBZE(Kocaeli), -
================================================
Fırat Kalkanı'nda şehit olan Uzman Çavuş gözyaşlarıyla uğurlandı (2) (Yeniden)
SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, terör örgütü DEAŞ'ın Türk birliğine yönelik saldırısında şehit olan 29 yaşındaki piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı için İzmir'in Menderes İlçesi'ndeki baba ocağında cenaze töreni düzenlendi. Şehidin öz annesi Cennet Özgüleç, "Senin yerine ben ölseydim yavrum. Birkaç gün daha dayansaydın yanıma gelecektin. Annem bir kez olsun sarılsaydım sana" diye feryat etti. Törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile İzmir milletvekilleri de katıldı.
Suriye sınırının teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilmesi için geçen 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'na katılan Türk askerlerinin bulunduğu Suriye'nin El Bab bölgesindeki birliğe, öğle saatlerinde DEAŞ'lı teröristler saldırı düzenledi. Saldırıda piyade uzman çavuş Ayhan Elmacı şehit oldu, 2 asker yaralandı. 2013 yılında göreve başladığı öğrenilen şehit Elmacı'nın İzmir'in Menderes İlçesi Bulgurca Mahallesi 6801 Sokak'ta yaşayan 47 yaşındaki babası Salim Elmacı'ya acı haberi askerler verdi. Şehidin babası Salim Elmacı'nın ağabeyi Ali Elmacı ve annesi Hatice Elmacı ile yaşadığı öğrenildi.
EN SON EYLÜL AYINDA GÖRDÜLER
Şehit uzman çavuş Ayhan Elmacı'nın geçen eylül ayında ailesini ziyarete geldiği ve son olarak halası Fadime Demir ile cep telefonuyla görüştüğü, bu görüşmede halasına "Sizinle oturup çay içmeyi çok özledim" dediği belirtildi. Şehit 1 yaşındayken anne ve babasının ayrıldığı, babası Salim Elmacı'nın da Zerrin Yılmaz ile ikinci evliliğini yaptığı belirtildi. İkinci evliliğinden de 23 yaşındaki oğlu Umut Elmacı ve 17 yaşındaki kızı Hatice Elmacı adında 2 çocuğu olan Salim Elmacı'nın bir süre önce Zerrin Yılmaz'la boşandığı kaydedildi. Bu arada şehidin kimliğinde de anne adı olarak Zerrin Yılmaz yazılı olduğu bildirildi. Yılmaz'ın İzmir'in Tire İlçesi'nde yaşadığı bildirildi.
GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Şehit uzman çavuş Elmacı için bugün öğle Bulgurca Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, askerler, şehidin babası Salim Elmacı, öz annesi Cennet Özgüleç, kardeşleri Umut Elmacı, Hatice Elmacı, üvey annesi Zerrin Yılmaz, yakınları ve yüzlerce kişi katıldı.
Türk Bayrağına sarılı tabuta kapanan anne Cennet Özgüleç, "Senin yerine ben ölseydim yavrum. Birkaç gün daha dayansaydın yanıma gelecektin. Annem bir kez olsun sarılsaydım sana. Ana yüreği nasıl dayansın bu acıya. Annem bir kerecik koklasaydım seni" diye gözyaşı döktü. Şehidin dayısının oğlu Murat Yıldırım Demir, "Ağabey kalk gidelim. Ne olur bir kerecik kalk gidelim. Yatmak sana yakışmıyor ağabey bak arkadaşların da burada" diye feryat etti.
İzmir İl Müttüfe Ramazan Muslu'nun kıldırdığı cenaze namazının ardından şehidin cenazesi top arabasına kondu. Törene katılanlar, 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Akan kan bayrak için' diye slogan attı. Şehit Ayhan Elmacı, Bulgurca Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Camiden görüntü
-Şehidin yakınlarından görüntü
-Törene katılanlardan görüntü
-Cenaze töreninden görüntü
-Genel ve detay görüntü
Haber: Tufan HAMARAT, Kamera: Bahri KARATAŞ/ İZMİR,
=====================================
HDP'li Baluken'e tahliye kararı (1)
BİNGÖL Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında açılan soruşturma kapsamında 4 Kasım'da tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Diyarbakır'da yargılandığı ilk duruşmada tahliye oldu.
Geçen 4 Kasım'da tutuklanan ve hakkında ağırlaştırılmış müebet ve 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in yargılanmasına Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün başlandı. HDP Milletvekilleri ve avukatların hazır bulunduğu duruşmaya Baluken, tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla katılarak savunma yaptı.
Kararına açıklayan mahkeme, Baluken'in adli kontrol kararı ile tahliyesine karar verdi. Mahkeme tahliye kararına, karartılacak delil olmaması, milletvekili olması ve Anayasa Mahkemesi'nin daha önce tutuklu vekillere ilişkin kararını gerekçe gösterdi.
Görüntü Dökümü
(4 KASIM 2016)
HDP milletvekili İdris Baluken'in HDP Genel Merkezi'nde gözaltına alınmasının görüntüleri
Haber: Felat BOZARSLAN/ DİYARBAKIR,-
======================================
Mersin'de FETÖ şüphelileri adliyeye sevk edildi
MERSİN'de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) finans sağladıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6'sı kadın 18 kişi adliyeye sevk edildi.
15 Temmuz darbe girişimi ardından Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada, müşteki, tanıklar, şüphelilerin ifadelerinden ve yapılan çalışmalardan yola çıkılarak örgüt faaliyetlerine devam ettikleri, finans sağladıkları iddiasıyla 14 kişi ile örgütün gizli haberleşme ağı olan 'Bylock'u kullandıkları belirlenen 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Başsavcılığın talimatıyla bir süre önce düzenlenen eş zamanlı operasyonda 6'sı kadın 18 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda çeşitli örgütsel dokümanlar ele geçirildi. Sorgulamaları tamamlanan 18 zanlı, yoğun güvenlik önlemleri altında Toros Devlet Hastanesi'nde sağlık muayenesinden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Polis otobüsü adliyeye gelirken
Zanlılar otobüsten inerken
Toplu halde adliyeye götürülürken
Yaşlı adam elindeki bastonu ile görüntü alan kameramana saldırırken
Adliye tünel girişinde beklerken
Adliye tüneline girerlerken
Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN
============================================
CHP'li Özel'den Kurtulmuş'a sert eleştiri
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un referandum öncesi 'Evet'e verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir" açıklamasına sert tepki göstererek, "Numan Kurtulmuş'u özür dilemeye filan değil, sayın Başbakanı böyle bir adamı hükümet sözcülüğünde, bakanlıkta ve hatta partisinde tutmamaya davet ediyorum. Numan Kurtulmuş göreve devam ederse, bu ağzından çıkan rezilliğini, utanmazlığını Başbakan da paylaşıyor demektir" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Manisa İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın aldığı kararları ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un referandumla ilgili "Evet'te verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir" açıklamasını eleştirdi. Trump'ın göreve başladıktan sonra Suriye, İran, Irak, Sudan, Yemen ve Libya vatandaşlarının ABD'ye girişini yasaklayan kararını eleştiren Özel, bu kararın kabul edilemez olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu; "ABD'ye girişini yasaklayan karar insanlık tarihinin ortak geçmişinden, yaşanan acılardan hiç ders alınmadığını, insan haklarına aykırı, dışlayıcı bir kararla toptancı bir anlayış ile ötekileştirmeyle, kimlik ve terör sorunun çözülemeyeceğini hiç anlamadığını gösterir. Donald Trump'ın aldığı karar dışlayıcıdır, ötekileştiricidir. Donald Trump şunu bilmelidir, insanlık tarihi boyunca hiçbir kimlik sorunu ötekileştirmeyle, itmeyle, kakmayla, aşağılamayla ve dışlamayla çözülmemiştir. Elbette ki ülkelerin kendilerine karşı terör tehditlerini ortadan kaldırmak için bir takım tedbirler alması haktır. Ama bunu yaparken, temel insan haklarını ihlal etmek, insanlığın ortak kazanımlarını görmezden gelmek ve Ortaçağ'dan kalma yöntemlerini kullanmak kabul edilemez bir durumdur. Buna tepki gösteriyoruz."
Yasaklama kararında bir ayrıntıya dikkat çeken Özel, insanlık tarihini en büyük terör olayının 11 Eylül saldırısı olduğunu, bunu gerçekleştiren 19 saldırgandan 15'inin Suudi Arabistanlı veya Mısırlı olduğunu vurguladı. Özel, şöyle dedi: "Bugün yasaklanan ülkeler arasında Suudi Arabistan ile Mısırlı dışarıda kalmıştır. 19 saldırganın 15'inin geldiği ülkenin ABD'ye gelmesi serbestken; Suriye, İran, Irak, Sudan, Libya ve Yemen vatandaşlarının yasaklamanın açıkça farklı ötekileştirme, farklı bir aşağılama ve ortaya konanın tamamen Trump'ın zihnindeki çarpıklardan kaynaklı İslamifobik bir karar. Etnikfobik bir karar olduğu ve bunun ne ABD, ne Ortadoğu ne de dünyaya barış getirmeyeceği de açıktır. Donald Trump'ın ABD'ye gitmek için yola çıkmış olan çocukları havaalanlarında, sınır kapılarında bırakmış olması sadece o çocukların kin, nefret ve öfkeden başka bir şeyle büyümemeleri, bu çocukların terörizmin kucağına itilmeleri sonucunu doğurur."
"TRUMP'TAN DERS ÇIKARMAMIZ GEREKİR"
Türkiye'deki yaşanan başkanlık sistemi tartışmalarına en güzel yanıtın ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump olduğunu ifade eden Özel, şöyle devam etti: "Buraya baktığımızda bizim alacağım ders; 'tek adam olsun, güçlü olsun, bütün yetki elinde toplansın, başkan olsun diyenlere karşı 'Al sana Başkanlık' demekten başka bir şey değildir. Başkanlık Donald Trump gibi kendini beğenen, başkasını dinlemeyen, hızlı karar verip eğrisini doğrusunu hesaplamayan bir başkanın elinde ABD gibi demokrasinin ne hale geleceğini gösteriyor. Ama ABD'de alınan bir diğer karar bugüne kadar hep vurguladığımız Türkiye'ye önerilen başkanlık sisteminde en büyük eksik olan yargının bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığının Türkiye'yi ne noktaya getirebileceğini de açıkça ortaya koyuyor. ABD'deki sistemde 'Ben bilirim' diyen çok bilen, tek başına karar veren ve söylediğini kaba saba yapan bir başkan bugünkü sonucu doğururken, ABD'deki güçlü kuvvetler ayrılığı, yargıçların gücü bu işe 'dur' demiştir. Ama Türkiye'ye getirilen başkanlık sisteminde bu denge ve fren mekanizması yoktur. Türkiye'de herkes başkana bağlı olacaktır. Başkanın alacağı kararları denetleyecek olan yargının, eli kolu bağlıdır. 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin 12'sini başkan seçmektedir. Bu nedenle herkes bir kez daha düşünsün. Kuvvetler ayrılığının ve yargı bağımsızlığının önemini herkes bir kez daha görsün."
"BU BİR İTİRAFTIR"
CHP'li Özel, açıklamasının ikinci kısmında, Numan Kurtulmuş'un referandum ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. CHP'li Özel, Kurtulmuş'un kısa süre önce 'Evet çıkarsa, bundan sonra terör örgütlerinin sesi çıkmaz' dediğini kaydederek şöyle dedi: "Bu bir itiraftı. Bu önlenmeyen terörden hükümet medet mi umuyor diye bakıyorduk. Bu yaptıklarıyla bir rejimi tüketiyorlar, yeni bir rejimi inşa ediyorlar diye rahatsız olduk. Bunun en sert tepkisini Genel Başkanımız verdi. Numan Kurtulmuş iki adım geri attı. 'Sözlerim çarpıtıldı' dedi. Ama dün sabah bir televizyon programına çıkarak 'Sözlerim çarpıtılmıştır. Onu demek istemedim. 'Evet'e verilecek destek terörle mücadeleye verilmiş destektir' dedi. Bu ifadeler korkunç ifadeler. Bir tükenmişliğin ifadesi. Bir referandumda 'Evet'i kendi kendine çıkaramayanların terörle mücadele meselesini alet ederek, bunu çarpıtarak, buradan bir şeyler beklediklerinin göstergesi. Ey Numan Kurtulmuş, AKP iktidara geldiğinde, Türkiye'de sıfır terör vardı. Terörsüz bir Türkiye teslim aldın. O yıl sadece 5 şehit gelmişti. Bu son bir yılda gelen şehit sayısı 1000'e yaklaştı. Siz iktidarı tamamlayıp 7 Haziran'da tek başınıza iktidarı kaybettiğiniz gece, Cumhurbaşkanı'nın başdanışmanı Burhan Kuzu, şu tweete attı; 'Millet kaosu seçti.' Daha birisini burnu kanamadan."
TEHDİT VE ŞANTAJ AÇIKLAMASI
Başbakan Kurtulmuş'un sözlerinin tehdit ve şantaj niteliğinde olduğunu öne süren CHP'li Özel, bugünkü başkan adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dağlıca saldırısından sonra canlı yayında "400 vekil alınsaydı, bunlar olmaz" dediğini kaydederek, "Bunları unutmadık. Şimdi 'Sözlerim çarpıtıldı' deyip, iki dakika sonra 'Evet' çıkarsa bu terörle mücadeleye destektir' demek bir itiraftır. Bu vatandaşa bir tehdit, askerde evladı olanlara, herkese bir şantajdır. Bu alçaklıktan başka bir şey değildir. Yaptığınız alçaklıktır. Türkiye'de 70 milyon ile birlikte CHP olarak terörle ne destek istiyorsanız arkanızdayız dedik. Şimdi bir rejim değişikliği getiriyorsun. Şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda kurulmuş Cumhuriyet rejimini değiştireceğim diyorsun. Buna karşı da diyorsun ki 'Evet derseniz terörle mücadeleye destek olur.' Bu hadsizliktir, haksızlıktır. Yapılan iş alçakça bir tutumdur. Bunu söylediğiniz zaman başka bir ülkede insan içine çıkamazsınız. Ne münasebet ne hakla bu sözü söylersin" diye konuştu.
BAŞBAKANA ÇAĞRI
Kurtulmuş'un açıklamasının ardından Başbakan Binali Yıldırım'ın kendisini görevden alması gerektiğini savunan CHP'li Özel şunları söyledi: "Biz bugün hayır derken, terörü araçsallaştıran sana da 'Hayır' diyoruz. Terörden medet uman bu zihniyete de 'Hayır' diyoruz. Milliyetçilere, Türkiye'nin tüm güzel insanlarına şunu söylüyoruz; Numan Kurtulmuş'u duyun. Terörle niçin mücadele etmediğini, terörden ne umduğunu 'Evet' çıkarsa ne vaat ettiğini de görün. Numan Kurtulmuş'u özür dilemeye filan değil, sayın Başbakanı böyle bir adamı hükümet sözcülüğünde, bakanlıkta ve hatta partisinde tutmamaya davet ediyorum. Numan Kurtulmuş bu göreve devam ederse bu ağzından çıkan rezilliğini, utanmazlığını Başbakan da paylaşıyor demektir" dedi.
"KURTULMUŞ'UN DEDESİNE 'MAYMUN' DİYEN YOK"
CHP'li Özel sözlerine, Numar Kurtulmuş'un evrim teorisinin Milli Eğitim müfredatlarından çıkarıldığına yönelik açıklamasını eleştirerek devam etti. Milli Eğitim'de yapılan hataların 20 yılı etkileyeceğini ifade eden CHP'li Özel, şunları ekledi "Bugün bir cerrah hata yaparsa, daha hasta ameliyathaneden çıkmadan 20 dakika içinde belli olur. Bugün bir polis, asker ve hakim hata yaparsa birkaç ay, yıl içinde ortaya çıkar ve telafisi olabilir. Ama milli eğitimde yapılan hatalar bir kuşağı ve 20 yılı etkilemektedir. Bugün Numan Kurtulmuş denen hükümet sözcüsü kafasında, dağarcığında hangi eski köhne ve ideolojik bilgi varsa demektedir ki 'Evrim meselesi terk edilmiş bir meseledir. Evrim tartışmaları geride kalmıştır. Doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu sebepten müfredattan çıkartıyoruz.' Maalesef bu 30 yıl önceki köhne evrim tartışmalarını hatırlayan, onun üzerinden konuşan Numan Kurtulmuş'a şunu söylemek lazım. Bugün bütün dünyadaki biyolojik evrimciler, var güçleriyle evrim üzerinde çalışmakta, hepimiz için çok doğru işleri yapmaktadır. Sayın Numan Kurtulmuş, biyolojik evrim esas olarak yaşamın nasıl başladığıyla ilgili tartışmayı yürütmemektedir. Yaşam başladıktan sonra bu dünyada neler oluyor, neler farklılaşıyor buna karşı nasıl tedbirler alınabilir bu konuşulmaktadır. Özgür Özel'in dedesine maymun diyen yok. Numan Kurtulmuş'a senin deden maymun diyen yok. Bu maymun korkusundan kurtulsun, önüne sağlıkla bakmayı bilsin. Numan Kurtulmuş gibi düşünseydi bütün başbakan yardımcıları, biz dünyayı birkaç sene içinde açlığa ve küçük bebeklerimizi hastanelerde enfeksiyonlarından ölüme terk ederdik."
Açıklamasının son kısmında Manisa'da referandum çalışmaları için 2 AK Partili belediyenin kamu imkanlarını kullanarak çalıştığını öne süren CHP'li Özel, "Manisa'da 'Evet' ile 'Hayır' arasında ciddi bir mücadele olacak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Basın açıklamasından görüntü
CHP'li Özel'in açıklaması
Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN/ MANİSA,
==============================
İhraç edilen mimar, işine geri dönmek için oturma eylemi başlattı
DÜZCE'de, 6 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2011 yılından bu yana çalıştığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ndeki görevinden ihraç edilen mimar Alev Şahin, 'İşimi, ekmeğimi geri istiyorum' talebiyle kent merkezinde oturma eylemi başlattı.
Alev Şahin, kentin en işlek noktalarından Spor Sokak girişindeki meydanda oturma eylemi başlattı. Elinde, 'İşimi, ekmeğimi geri istiyorum' yazılı dövizle oturan Alev Şahin'e bazı vatandaşlar da destek verdi. Mimar Alev Şahin, KHK ile hiçbir gerekçe gösterilmeden kamudaki görevinden ihraç edildiğini belirtti.
1999 yılındaki Gölcük ve Düzce depremlerinde çürük binaların enkazında ölen insanlardan etkilenerek mimar olduğunu belirten Alev Şahin, meslek hayatı boyunca mimarlık bilgi ve birikimimi deprem görmüş bir halkın çıkarından başka hiçbir şey düşünmeden halk için kullandığını söyledi. Alev Şahin, bu sürede denetimsizliğe göz yummadığı, beton ve agrega denetimlerinde firmalara idari para cezası düzenlediği için milletvekillerine şikayet edildiğini, kurumda baskı gördüğünü, mobbing uygulandığını ileri sürerek şöyle konuştu: "6 Ocak'ta yayınlanan 679 sayılı KHK ile emekten, halktan, yoksullardan, depremzede Düzcelilerden yana olmamım bedelini, yani işleyen bir çarka çomak sokmamın bedelini işimden, ekmeğimden olarak ödemek zorunda bırakıldım. Usulsüzlükleri görmezden gelmedim, arsa alıp satarak haksız kazançlarla zenginleşmedim. Anamın ak sütü gibi helal olan ekmeğim elimden alınarak açlıkla terbiye edilmek isteniyorum. Ne katilim, ne hırsızım. İşimi geri istiyorum. İşimi, ekmeğimi geri istemek suç değildir. Asıl OHAL ile Anayasa'ya aykırı bir şekilde beni işimden, ekmeğimden etmek suçtur."
Alev Şahin, işine geri dönünceye kadar her gün 13.00-18.00 saatleri arasında oturma eylemini sürdürüeceğini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
-Alev Şahin otururken
-Elindeki döviz
-Alev Şahin açıklama
-Çevredeki vatandaşlar
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
=============================================
Bursa Yunuseli Havaalanı'nda geri sayım
YENİŞEHİR Havaalanı'nın açılmasının ardından 2001 yılında kapatılan Yunuseli Havaalanı'nın yeniden hava ulaşımına açılması için sürdürülen hummalı çalışmalarda sona gelindi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, hava ulaşımına 1 Şubat Çarşamba günü Bursa Gemlik – İstanbul Haliç seferi ile başlayacak Yunuseli Havaalanı'ndaki son hazırlıkları yerinde inceledi. Başkan Altepe, daha şimdiden 60'a yakın uçak sahibinin Yunuseli Havaalanı'ndan yararlanmak için başvuru yaptığını belirterek, önümüzdeki yıl 100'ün üstünde uçağın iniş kalkış yapacağı Yunuseli Havaalanı'nın kent ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 6 yıldır sürdürdüğü Yunuseli Havaalanı'nın yeniden uçuşlara açılması çalışmalarında sona geldi. Yunuseli Havaalanı'nın hava ulaşımına açılması için önceki yıllarda imzalanan protokollerin çeşitli nedenlerle askıya alınmasına rağmen süreci ısrarla takip eden Büyükşehir Belediyesi, son olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden gelen onayın ardından 1 Şubat'ta Yunuseli Havaalanı'ndan uçuşları başlatma kararı aldı. Böylelikle Yenişehir Havaalanı'nın açılmasının ardından 2001 yılında kapatılan ve bugüne kadar atıl halde duran Yunuseli Havaalanı yeniden aktif olarak kullanılmaya başlayacak. Gemlik – Haliç arasında sefer yapan ve karaya da inme özelliği bulunan Burulaş'a ait uçaklar, 1 Şubat Çarşamba gününden itibaren Yunuseli Havaalanı'ndan kalkıp, Haliç'e inecek.
SON HAZIRLIKLAR YAPILIYOR
Gemlik – Haliç arasında sefer yapan uçaklardan ikisi Yunuseli Havaalanı'ndaki yerini şimdiden alırken, alandaki son hazırlıklar da hummalı bir şekilde sürüyor. BUSKİ ekipleri altyapı çalışmalarını tamamlanırken, iç hatlar terminalindeki çalışmalar son aşamaya geldi. Alandaki asfaltlama çalışmaları da hızla sürerken, havaalanı 1 Şubat Çarşamba günü saat 14.00'da yapılacak ilk sefere hazır hale getirilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de kurmaylarıyla birlikte Yunuseli Havaalanı'ndaki çalışmaları yerinde inceledi. Uçuş için tüm eksiklerin tamamlandığını ve son düzenlemelerin yapıldığını belirten Başkan Altepe, Gemlik'ten yapılan Haliç seferlerinin Çarşamba gününden itibaren Yunuseli Büyükşehir Havaalanı'ndan yapılacağını vurguladı.
TALEP ARTIYOR
Yaklaşık 1400 metre uzunluğundaki pist ile havaalanın küçük ve özel uçakların iniş ve kalkışına uygun olduğunu dile getiren Başkan Altepe, Burulaş'a ait karaya da inme özelliği bulunan 4 deniz uçağının artık Yunuseli'den kalkacağını söyledi. Yunuseli Havaalanı'na yoğun bir talep olduğunu dile getiren Başkan Altepe, "Şimdiden 60'a yakın uçak sahibi Yunuseli Havaaalanı kullanabilmek için başvuru yaptı. Yani önümüzdeki yıl Yunuseli Havaalanı 100'ün üzerinde uçağın iniş kalkış yaptığı bir merkez olacak. İlk etapta İstanbul Haliç seferleri, yaz aylarında da İzmir, Bodrum ve taleplere göre tatil bölgelerine uçuşlar buradan yapılacak. Her türlü sivil havacılık faaliyetleri burada gerçekleşecek. Bu aynı zamanda kent ekonomisine de önemli bir katkı sağlayacak. İş dünyası için alternatif bir ulaşım imkanı sağlanıyor. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzere İç hatlar terminalimiz de bitmiş olacak. Yunuseli Büyükşehir Havaalanımız şimdiden Bursa'mıza hayırlı olsunö diye konuşytu.
Yunuseli – Haliç arasında hafta içi her gün karşılıklı iki sefer olarak yapılacak yolculuk 25 dakika sürecek. Uçak kalkış saatleri Yunuseli'den 08.45 ve 14.45, Haliç'ten de 09.45 ve 15.45 olacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Havalanındaki hazırlıklar
-Detay görüntüler
-Başkan Altepe'nin açıklaması
Haber-Kamera: BURSA
============================================
Abant'ta yamaç paraşütü heyecanı
BOLU'nun doğa harikası Abant Tabiat Parkı'nda, yamaç paraşütü tutkunları karla kaplı yaylalarda uçmanın heyecanını yaşadı.
Doğal güzellikleriyle ünlü Abant Tabiat Parkı, yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da yamaç paraşütü tutkunlarının uğrak yeri. İstanbul'dan gelen bir grup genç, kar kalınlığının 50 santime ulaştığı Kızlarçalı mevkisinde paraşütleriyle zirveye tırmandı. 450 metre yüksekliğindeki tepeye tırmanan gençler, yamaç paraşütleriyle havalanarak uçtu. Abant'ın çevresindeki yaylaların üzerinde uçan gençler büyük heyecan yaşadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Karla kaplı yollardan zirveye çıkan doğa tutkunları
-Atlayış için hazırlık yapılması
-Yamaç paraşütüyle havalanma anları
-Gökyüzünden çekilen görüntüler
HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU
===============================
Bursa Tüketiciler Derneği'nden 'hesap işletim ücreti' açıklaması
BURSA Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, bankalar tarafından 'Hesap işletim ücreti' adı altında alınan parayla ilgili açılan davada, Danıştay'ın tüketici derneğini haklı bulduğunu belirterek, buna rağmen bankaların bu ücreti aldıklarını söyledi. Yılmaz, hesap işletim ücreti alınan tüketicilerin hakem heyetine başvurmalarını istedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından 3 Ekim 2014 tarihinde yayınlanan karar ile bankalar müşterilerinden 'Hesap işletim ücreti' alabiliyor. Bu ücretin alınmaması ve kararın iptal olması adına bir tüketici derneği Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda dava açtı. İdari kurul, tüketici derneğini haklı buldu.
Bu karara rağmen bazı bankaların 'Hesap kesim ücreti' aldıklarını belirten Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, vatandaşların paralarını geri alabilmesi için hakem heyetine başvurmalarını istedi. Yılmaz şöyle dedi:
"Bu kararla mevduat hesaplarından alınan 'Hesap işletim ücreti' hukuka aykırı bir uygulamadır. Dava sonuçlanıncaya kadar tüketiciden masraf alınamaz. Tüketicilerimize bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Mevduat hesaplarından alınan hesap işletim ücretlerinin geri alınması için mutlaka hakem heyetine başvurunuz. Hukuka aykırı olarak tahsil edilen bu ücreti geri alınız."
Görüntü dökümü
Sıtkı Yılmaz'ın açıklaması
Detaylar
Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA, -
=========================================
Zoguldak Kömürsporlu taraftarların stat protestosu
SPOR Toto 2'nci Lig'de mücadele eden Zonguldak Kömürspor taraftarları, 1948'de yapılan stadın yenilenmesi çağrılarına olumsuz cevap veren iktidar milletvekillerini, sosyal medyada başlattıkları, 'Zonguldak'a stat istemiyoruz. Sayın vekiller sizde var mısınız?' kampanyası ile protesto etti.
Zonguldak Kömürspor'un 1948'den bu yana maçlarını oynadığı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait 9 bin 500 kişilik Kemal Köksal Stadı'nın 1500 kişilik kapalı tribünü, yerine 3 bin kişilik tribün yapılmak üzere Temmuz 2015'te yıkıldı. Bu sürede 3'üncü ligden 2'nci lige çıkan Zonguldak Kömürspor, tribün inşaatı bitmeyince maçlarını Devrek İlçe Stadı'nda oynamaya başladı. Taraftarların değişik platformlarda dile getirdiği yeni stat talebine iktidar olumsuz cevap verdi. Ak Parti Milletvekili Hüseyin Özbakır, geçen 15 Aralık'ta yerel bir gazeteye verdiği röportajda, tribün inşaatının devam ettiğini, arena gibi büyük bir stadı Zonguldak'ın kaldırmayacağını söyledi.
Zonguldak Kömürspor taraftarları, iktidar milletvekillerinin yaklaşımını sosyal medyada başlattıkları kampanya ile protesto etti. Zonguldak Kömürspor tribün lideri turizmci Kanat Tan'ın Facebook hesabında paylaştığı, 'Yüz bin kere söyledik. Zonguldak'a stat istemiyoruz. Sayın vekiller sizde var mısınız?' şeklindeki videosu 3 gündü çığ gibi büyüdü. Taraftarlarlar, 'Zonguldak'a biz de stat istemiyoruz' şeklindeki videolarını sosyal medya hesaplarında paylaştı. Yurt dışında yaşayan taraftarlar bile sosyal medyada milletvekillerini protesto amacıyla yapılan paylaşıma destek verdi.
Kanat Tan, milletvekillerinin seçim zamanı stat sözü vermelerine rağmen yapılmaması üzerine video ile sitemini dile getirmek istediğini söyledi. Çağrısının taraftarlar tarafnıdan destek gördüğünü anlatan Tan, şöyle konuştu:
"Zonguldaklı hepimiz işçi çocuklarıyız. Zonguldak'a hiç yatırım olmuyor. İlk kurulan vilayet. 'İşçi milli takımı' diyoruz ama insanlar hep sömürülüyor. Seçim zamanı siyasetçiler söz veriyor ama yerine getirmiyorlar. Çok sahipsiz kaldık. Bizim tek istediğimiz de bir stattı. Onu da yapmadılar. Bu protestomuz da çığ gibi büyüdü. Ak Parti'nin 'Evet' kampanyasından esinlenerek yaptığım bu paylaşım üzerine Amerika'dan bile mesaj aldım. Biz bu kadar büyüyeceğini tahmin etmedik. Kimseyi kırmadan böyle tepkimizi göstermek istedik. Gelen videolara, mesajlara yetişemiyorum.
Görüntü Dökümü:
-Sosyal medyada paylaşılan videolar
-Tribünü yapılan stadın görüntüsü
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,
================================================
20 günlük bebeğiyle sınava girdi
AMASYA Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) pedagojik formasyon öğrencisi 32 yaşındaki Merve Seven, 20 günlük bebeği Cemre ile sınava girdi.
Amasya Üniversitesi'nde eğitim gören Merve Seven, 20 gün önce doğum yaptı. Cemre adını verdikleri bebeği nedeniyle pedagojik formasyon sınavına giremeyeceğini üniversite yönetimine bildiren Seven'e, Eğitim Fakültesi Dekanlığı, bebeğiyle birlikte bir gözetmen eşliğinde sınava özel bir salonda girebileceği bildirdi. Eşi Şahin Seven ve 20 günlük bebeği Cemre ile sınava girmek için Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ne gelen ve bir kadın gözetmen eşliğinde sınava giren Seven, "Bebeğimle sınava gireceğimi düşünmüyordum. Ama hocam sağolsun çok yardımcı oldu. Sınava bebeğimle beraber girmiş bulunmaktayım. Amasya Üniversitesi yönetimine çok teşekkür ediyorumö dedi.
Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İlker Kösterilioğlu ise, "Bugün burada üniversitemize başvurusu olan yaklaşık bin 250 civarında pedagojik formasyon eğitimi alan öğrencilerin final sınavını gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda bazı öğrencilerimizin özel durumları ortaya çıkabiliyor. Bize başvuru yapan bir öğrencimiz 20 günlük bir bebeği olduğunu ifade etti. Sınava gelemeyeceğini, bu anlamda biz de formasyon birimi olarak sayın dekanımızın da yetkisini alarak kendisine farklı bir ortamda bir bayan gözetmen eşliğinde çocuğuyla birlikte sınava girme şeklinde bir kolaylık sağladık. Çocuğun herhangi bir ihtiyacı olduğunda beslenme ve benzeri gibi durumlar olduğunda sınav süresini aşmadan diğer öğrencilerle eşit koşullar altında çocuğuyla kısa sürede olsa ilgilenme imkanı, onun dışındaki zaman diliminde de kendisi soruları çözerken de bir bayan gözetmen dahilinde sınavını sürdürme imkanını tanıdıkö ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
---------------
Amasya Üniversitesi eğitim fakültesi dışından detay,
UZEM öğrencisi Merve Seven ve bebeğinden sınav öncesi detay,
Röportajlar,
Diğer detaylar
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,-
================================================
İzinsiz doğadan yabani orkide toplayanlara rekor ceza
YOZGAT'ta, doğadan toplanması yasak olan yabani orkide (salep) kökü toplayan iki kişiye 101 kök için toplam 81 bin 826 lira para cezası kesildi. Kesilen cezası kendisine tebliğ edilen Ali Çetin, "Ben yandım, başkası yanmasınö dedi.
Yozgat'ın Gülyayla köyünde,geçen yıl Mayıs ayında salep toplarken Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yozgat Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından yakalanan Ali Çetin'e 2872 Sayılı Çevre Kanunu'nun 9 ve 20. Maddesi gereğince 40 bin 913 lira para cezası kesildi. Salep toplamanın yasak olduğunu bilmediğini ve yazılan cezayı ödeme gücünün bulunmadığını ifade eden Çetin, cezaya itiraz etti, ancak bir sonuç alamadı. Kesilen cezanın yüksek olması nedeniyle ödeyemeyeceğini belirten 4 çocuk babası Ali Çetin, şunları söyledi: "Geçen yıl bahar ayında arkadaşlarımla birlikte salep toplarken orman görevlileri yanımıza geldi ve bize salep toplamanın yasak olduğunu söylediler, tutanak tuttular. Aradan bir süre geçtikten sonra tebligat geldi. Tebligata baktığımızda bana 40 bin 913 lira ve yeğenime yine aynı miktar olmak üzere toplam 81 bin 826 lira ceza geldi. Bizim bu rakamı ödeme imkanımız yok. Cumhurbaşkanımızdan, başbakanımızdan, bakanımızda yardım bekliyoruz. 4 çocuğum var. Anne ve babama da ben bakıyorum. İnşaatlarda amelelik yaparak geçimimi sağlıyorum. Bu parayı ben hayatım boyunca bir arada görmedim. Benim bunu ödeme gücüm yok. Yasak olduğunu bilsek salep toplar mıyız. Kilosu 15-20 liradan satılan salep için 40 bin lira ceza ödemek ister miyiz. Bir uyarı yapılmadan bize ceza kesildi. Ben yandım başkası yanmasın, salep toplamak yasakmış, salep toplayanlar salep toplamayı bıraksın".
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Yozgat Şube Müdürü Cihan Eğilmez, çevre kanununun 20'nci maddesi gereğince devletçe koruma altına alınmış olan salep yumrularının sökülmesinden dolayı vatandaşlara cezai işlem uygulandığını belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Yabani orkide(salep çiçeği)
Selep kökü
Kurutulma görüntüsü
Ceza kesilen Ali Çetin'in konuşması
Haber: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, -
==============================================
Sivas'ta ağaçlara kuşlar için 'kış evi' asıldı
SİVAS'ta ilkokul öğrencileri tarafından kuşların kış aylarında üşümemesi amacıyla ahşaptan yapılan "Kış Evleri" ağaçlara asıldı.
Sivas'ta öğrenim gören ilkokul öğrencileri ve Sivas Belediyesi'nin destekleriyle kış aylarında kuşların korunması için ahşaptan yapılan "Kış Evleri" kentte bulunan park ve bahçelerdeki ağaçlara yerleştirildi. İçinde kuşlar için yiyecek de bulunan 300 yuvanın yerleştirilmesi için kent meydanın tören düzenlendi. Soğuk havalarda kuşların sıcak bir yuva ve yiyecek bulmakta zorluk çektiğini söyleyen Belediye Başkanı Sami Aydın, "Kış dönemindeyiz. Karın toprak örtüsünü kapatmasıyla birlikte kuşların ve dışarıda yaşamak zorunda olan canlıların, yiyecek bulmakta zorlandığı bir dönemdeyiz. Hem bu ihtiyacı karşılamak için hem de özellikle kuşların, serçelerin bu dönem de sıcak bir yuvaya kavuşmaları için içerisine yem bıraktığımız yuvalar yaptık. Bu yuvaları ilkokul öğrencilerine yaptırdık. Bu hem öğrencilerimiz için güzel bir faaliyet oldu hem de kuşlar için sıcak bir yuva oldu. Bu yuvaları şehrimizin bazı noktalarında olan park ve bahçelerdeki ağaçlara yerleştiriyoruz. Ayrıca diğer sokak hayvanları için de şehrimizin bazı noktalarında bulunan kulübelere yiyecekler bırakıyoruz" dedi.
Daha sonra itfaiye ekipleri tarafından kent meydanında bulunan ağaçlara kış evleri yerleştirildi.
Görüntü Dökümü:
-Kış evlerinin görüntüsü
-Belediye Başkanı Aydın'ın açıklaması
-Evlerin ağaçlara asılması
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
==============================================
Çobanın sopayla dövdüğü köpeğe yeni sahip
ISPARTA'nın Keçiborlu İlçesi'nde çobanın sopayla dövdüğü köpeği, Ankara'da oturan bir hayvansever sahiplendi. Köpek koruma altında tutulduğu barınaktan bir görevli eşliğinde yeni sahibine teslim edilmek üzere gönderildi.
Keçiborlu'ya bağlı İncesu Köyü'nde geçen hafta çoban M.C., elinde sopayla kangal cinsi köpeğini döverken, bir başkası tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Sopayla köpeğe defalarca vuran M.C., daha sonra hayvanı sürükledi. Görüntüler sosyal paylaşım sitesi Facebook'da yayınlanınca hayvanseverlerin tepkisini çekti. Şikayetler üzerine Keçiborlu İlçe Jandarma Komutanlığı'nca soruşturma başlatıldı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 6'ncı Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Isparta Şube Müdürlüğü ekipleri, köye giderek köpeği korumaya aldı. Çoban M.C.'ye 5199 sayılı kanun gereğince 546 TL idari para cezası uygulandı.
KÖPEK ANKARA'YA GÖNDERİLDİ
Ankara'da oturan ve adı açıklanmayan bir hayvansever Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü'ne başvurarak koruma altındaki köpeği sahiplenmek istedi. Talebin kabul edilmesinin ardından hayvanseverin yönlendirdiği görevliye dün teslim edilen köpek, Ankara'ya gönderildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Hasan Hüseyin Ölçer, "Ekiplerimiz yapılan ihbarı değerlendirerek olayın olduğu yere gitti. 5199 sayılı kanun gereği köpek korumaya alındı. Bundan sonraki süreçte hayvanın sahiplendirilmesi ve daha mutlu bir ortamda yaşaması için Ankara'dan gelen gönüllü arkadaşımıza köpeği teslim ediyoruz" dedi.
Haber: Ali ÇEVİKBAŞ/ ISPARTA, -
===============================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?