Dha Yurt Bülteni-12 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-12

Bursa'da zincirleme kaza: 4 ölü, 10 yaralı (2) CİNAYET GİBİ KAZABursa-Mudanya karayolunun İhsaniye Mahallesi yakınlarında kullandığı 16 SJT 66 plakalı otomobille işçi servisi midibüse çarparmak suretiyle kazaya neden olduğu öne sürülen Cemal Gökhan Çalışkan'ın kazadan sonra yapılan muaynesinde 1.

02.12.2017 17:07

Bursa'da zincirleme kaza: 4 ölü, 10 yaralı (2)

CİNAYET GİBİ KAZA

Bursa- Mudanya karayolunun İhsaniye Mahallesi yakınlarında kullandığı 16 SJT 66 plakalı otomobille işçi servisi midibüse çarparmak suretiyle kazaya neden olduğu öne sürülen Cemal Gökhan Çalışkan'ın kazadan sonra yapılan muaynesinde 1.28 promil alkollü çıktığı öğrenildi. Bazı görgü tanıklarının, kaza öncesi Cemal Gökhan Çalışkan'ın yolda diğer araçlara makas atarak ilerlediği, kazanın da bu sırada meydana geldiği şeklindeki iddiaları ise netlik kazanmadı.

GÖZYAŞLARI İLE TOPRAĞA VERİLDİ

Kazada ölen Hakan Şibay'ın cenazesi, otopsi sonucu merkez Osmangazi ilçesindeki Hacı İlyas Camii'ne getirildi. Buradaki törene Hakan Şibay'ın annesi Ayşe, babası Yılmaz, eşi Mehtap, çocukları 11 yaşındaki Alpay ve 4 yaşındaki Duru Şibay ile kız kardeşi Yıldız Sevim, akrabaları ve çalışma arkadaşları katıldı. Duygu dolu anların görüldüğü cenaze töreninde Hakan Şibay'ın tabutuna sarılan annesi ve eşi gözyaşlarını tutamadı. Cenaze töreninde taziyede bulunanlara dert yanan Yıldız Sevim, "Kazaya neden olan sürücü alkollüymüş. Bu canavarların yola çıkmasına izin vermesinler. İnsanlar ölmesin, eşleri dul, çocukları yetim kalmasın" diyerek gözyaşı döktü.

Hakan Şibay'ın cenazesi ikindide kılınan cenaze namazının ardından Hamitler Mezarlığı'nda toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Cenaze camide

Aile fertlerinin feryadı

Kardeşinin sözleri

Babası ile oğlunun son duaları

Detaylar

Haber-Kamera:  BURSA

=========================

Eski eşini ve kızını öldüren zanlı adliyeye sevk edildi

ZONGULDAK'ın Gökçebey İlçesi'nde boşandığı 39 yaşındaki Gülay Gökdemir ile kızı 11 yaşındaki Betül Kaçar'ı tabanca ile vurarak öldüren, oğlu 15 yaşındaki Barbaros Kaçar'ı ise ağır yaralayan 65 yaşındaki Güngör Kaçar adliyeye sevk edildi.

Dün akşam saatlerinde Yeni Mahalle'deki TOKİ Konutları'nda meydana gelen olayda, pide fırınında çalışan Güngör Kaçar 2 gün önce çocuklarını görmek için İstanbul'dan gelen eski eşi Gülay Gökdemir ile bilinmeyen nedenle tartıştı.Tartışmanın büyümesi üzerine Kaçar, yatak odasından aldığı tabanca ile Gülay Gökdemir ile çocukları Barbaros ve Betül Kaçar'a ateş etti. Gülay Gökdemir ile Betül Kaçar olay yerinde hayatını kaybetti. Ağır yaralanan Barbaros Kaçar'ın yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

Olayın ardından silahıyla birlikte karakola giderek teslim olan Güngör Kaçar, bugün geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-Zanlının adliyeye çıkarılması

-Adliye önünden detay

-Ölenler ve yaralanan oğulun fotoğrafları

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/GÖKÇEBEY(Zonguldak),=

======================================

Otobüs durağında şüpheli çanta alarmı

ANTALYA'da, otobüs durağına bırakılan çanta paniğe neden oldu. Uzman ekip tarafından kontrol edilen çantadan giysi çıktı.

Muratpaşa ilçesi Fahrettin Altay Caddesi'ndeki otobüs durağında, kapalı çantayı görenler durumu polise bildirdi. İhbarın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi gönderildi. Cadde, yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Bomba imha ekibinin özel kıyafet giyerek incelediği çantada giysi olduğu belirlendi.

Görgü tanıkları, çantanın bir erkek tarafından durağa bırakıldığını, şüphelinin daha sonra otobüse binip uzaklaştığını belirtti. Polis, çantayı bırakın kişiyi bulmak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

Durak içinde bulunan çantadan görüntüsü

Polisin yolu kapatma görüntüsü

Kapatılan yolun görüntüsü

Polisin önlem alma görüntüsü

Bomba uzmanının inceleme görüntüsü

Detaylar

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

===========================================

CHP'li Özel'den AK Partili Ünal'a belgeler için randevu

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Şehzadeler İlçe Başkanlığı'nın seçimli olağan kongresinde de Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlarının Man Adası'nda 1 sterlin sermaye ile kurulan şirkete para transferleri yaptığı iddiasıyla ilgili açıklama yaptı. "Belgelerin gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir deriz" diyen AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'a randevu veren Özel, "Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat 13.00. Tarih önümüzdeki Pazartesi. Yer Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle, belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün" dedi.

CHP Şehzadeler İlçe Başkanlığı'nın 2'inci Olağan Seçimli Kongresi, Oda ve Dernekler Binası'nın konferans salonunda başladı. Kongreye CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, CHP İl Başkanı Halil Tokul, ilçe başkanları ile partililer katıldı. Kongrenin divan başkanlığına CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel getirildi.

Kongre öncesi konuşma yapan Özel, ABD'deki davada tanık olarak yer alan Reza Zarrab (Rıza Sarraf) konusundan, AK Partililerin eleştirdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelere kadar, gündemdeki konulara değindi.

CHP'li Özel, 17-25 Aralık operasyonlarından sonra TBMM'de kurulmasını istedikleri soruşturma komisyonunu talepleri o günlerde kabul edilse, bugün Zarrab'ın, Türkiye hapishanelerinde olacağını söyledi. CHP'li Özel, "Başbakan Binali Yıldırım, 1 hafta, 10 gündür yaşananlardan sonra dün ağzına geleni tekrar söylemiş. Bir hafta 10 gündür şu yaşanıyor. Biz yıllar önce, 17-25 Aralık'ta delilleri toplayanlar, dinleme kararlarını alanlar, operasyonları yapanlar kim olursa olsun meclisi göreve çağırmış, bir soruşturma komisyonunun kurulmasını talep etmiş, adı geçen 4 bakanın Yüce Divan'da, yani Anayasa Mahkemesi'nde Yüce Divan sıfatı ile yargılanması gerektiğini söylemiştik. Onlar orada yargılanırsa kanun gereği suça iştirak eden herkes yani Reza Zarrab da, Halk Bankası'nın genel müdürü de hep beraber, Yüce Divan'da yargılanacak ve Türkiye açısından milli menfaatler zarar gördüyse, bir hırsızlık, yolsuzluk varsa açığa çıkacaktı. Eğer o gün onu yapsalardı, Reza Zarrab Türkiye hapishanelerinde olacaktı. Amerika'da sorgulanıyor, itirafçılıktan yararlanıyor, söylediği her söz Türkiye'nin devlet düzenini, uluslararası itibarını yerle bir etmiyor olacaktı. Bugün Zarrab'ı Türkiye hapishanelerinde tutmayanlar o gün dönemin başbakanının 'Hırsızlık yapan kardeşim dahi olsa kolunu koparırım' dediği halde onu oylamadan hemen önce arayıp, Yüce Divan oylamasını bir hafta erteletip, daha sonra AK Parti Grubu'na Yüce Divan için 'Hayır' oyu kullandırtandır. Eğer o gün Yüce Divan kurulsaydı, bugün Zarrab da, Halk Bankası yetkilileri de Türkiye'de yargılanmış, Türkiye'nin hapishanelerinde duruyor olacaktı. Ama birileri çorap sökülmeye başlarsa ucunun nereye kadar gideceğini biliyordu ve o sebepten o yargılamalara izin vermediler" diye konuştu.

Türkiye'nin ilk defa Zarrab için bir Türk vatandaşı konusunda Amerika'ya nota verdiğinin altını çizen özel, "Amerika'ya Zarrab gitmiş, gözaltına alınmış, yargılaması başlamak üzereyken 3-4 gün Zarrab'tan haber alınamadı. Bunun üzerine Türkiye, tarihi boyunca Amerika'ya yapmadığı bir şeyi yaptı. 5 bin 700 tane yurt dışında tutuklu Türk olduğu halde ilk kez tutuklu bir Türk vatandaşı için birkaç gün arayla iki tane nota verdi. Hayatından endişe edildiğini, nerede olduğunun söylenmesi gerektiğini, vatandaşımıza sahip çıktıklarını söylediler. Görünen o ki Türk askerinin başına çuval geçirilirken ses etmeyenler, bu kıymetli, geçmişte cari açığı kapatıyor diye plaket verdikleri, aklamak için üzerinde durdukları ve 'Hayırsever bir ticaret adamıdır. Namusludur' dedikleri o kişiyi önce korumak için nota verdiler. Ama sadece itirafçılığı başladığı ile ilgili küçük bir işaret geldiğinde 'İftiracılığa başladı' dediler. Dün Başbakan Binali Yıldırım, ortada bulunan duruma 'Çirkin saldırı. FETÖ'nün tezgahı ve Türkiye'yi itibarsızlaştırma girişimi' demiş. İki mesele açısından bunu irdeleyelim. Birincisi eğer bizimle birlikte 'Evet' oyu verip o yargılamayı yapsalardı, bugün bunların hiçbir tanesi yaşanıyor olmayacaktı. Bugün Türkiye bir başka ülkenin mahkemesinden konuşulanlar, ortaya dökülen kirli çamaşırlar, pislikler yüzünden zorda kalıyorsa bunun sebebi AK Parti hükümetinden başkası değildir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin parasını ödediği bir avukat, Halk Bank genel müdür yardımcısını savunuyor ve diyor ki 'Reza Zarrab bize değil. Ama genel müdüre rüşvet veriyordu. İşte belgeleri' diyor. Reza Zarrab da bunu söylüyor. Hadi o iftiracı. Halk Bank Genel Müdür yardımcısı tutuklu, Türkiye Cumhuriyeti'nin parasını ödediği avukat 'Evet biz almadık. O aldı' diyor. Türkiye'yi bugünkü duruma düşürmüş durumdalar" dedi.

"ARAŞTIRMAK İSTEMİYORLAR"

Konuşmasının ikinci kısmında partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen salı günü açıkladığı ve AK Partililerin sahte olduğunu öne sürdüğü yurtdışına para transferi konusuna değinen Özel, "Geçtiğimiz haftalarda genel başkan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a soru sordu. Dedi ki 'Senin yakınların, damadın, dünürün, eski özel kalem müdürün, oğlun yurt dışındaki vergi cennetlerine para yolladı mı? Orayla para transferi yaptı mı? Yani Türkiye'de insanlara döviz bozdurun derken, siz dövizle ticaret yaptınız mı' dedi. ve bir meydan okudu. Dedi ki 'İspatlarsan istifa ederim' dedi. Sayın Genel Başkan salı günü çıktı, kürsüde teker teker bu belgeleri ifade etti. Bütün Türkiye bu belgeleri gördü. Bu olur olmaz AK Parti'den 4 tane tepki geldi. Aslında o gün Sayın Genel Başkan dedi ki 'Bu belgeleri hemen dağıtmayın. Bu belgeleri elinizde tutun. 2-3 gün belgelerle ilgili ne diyeceklerini görelim. Belgeleri daha sonra dağıtırız.' O toplantı yapılmadan hemen önce AK Parti'nden birinci tepki geldi. Recep Tayyip Erdoğan dedi ki 'Öyle bir şey yok. İspatlasınlar. Gereğini yaparım' dedi. Genel Başkan konuştu, öyle bir şeyin olduğu ortaya çıktı ve ikinci tepki geldi. Dediler ki 'Belgelerin tamamı sahte.' CHP bir hamle yaptı, 'Belgeler sahte mi gerçek mi diye bir komisyon kuralım' dedi. Komisyon kurulması hem çarşamba hem perşembe günü yapılan oylamalarda araştırmaların meclis eliyle yapılması, çoğunluğu yine AK Parti'de olacak, 9 kişi onlardan 4 kişi bizden birer kişi HDP ve MHP'den. Sonuçta bütün muhalefet birleşse dahi onların sayısı geçmiyor. Ama o komisyona herkes bildiğini sunuyor, araştırılıyor ve tutanağa geçiyor. Çarşamba günü 'Kurun komisyonu, belgeleri verelim' dedik. Ama AK Parti 'Hayır' dedi. Hem sahte diyorlar hem sahteciliği araştırmak istemiyorlar. Ertesi gün aynı oylama yapıldı yine AK Parti oylarıyla reddedildi. ve bu sefer 'Belgeler sahte gösteremiyorlar' dediler. Bu sefer Genel Başkanın salı günkü planlamasına uygun olarak cuma günü belgeleri bütün basın ile paylaştık. Sayın parti sözcümüz Bülent Tezcan her bir dekont için 'Bu da mı sahte' dedi. ve hani sahteydi, hani bu belgeler gerçek değildi söylemi dün Türkiye'nin en çok konuşulan konusu oldu. Bunun ardından birkaç gün önceki Tayyip Erdoğan'ın 'Belgeler gerçek. Ticari faaliyet' sözü de çöküyordu. Çünkü ortada bir ticaret yoktu, alınan satılan bir şey yoktu. Ortada Türkiye'den Amerikan bankaları aracılığıyla dolar olarak vergi cennetlerine uçmuş, orda aklanmış sonra AK Parti'nin çıkardığı varlık barışı kanunu ile Türkiye'ye geri gelmiş 63 milyon TL para vardı. ve o 63 milyon TL para dünür, özel kalem müdürü, oğul ve enişte arasında eşit şekilde paylaştırılıyor. Dedi ki '30 yıl önce ben siyasete girerken, bunlar zaten bu işleri yapıyordu.' Biz döndük baktık, Burak ilkokul 2'de 8 yaşında kısa bir pantolon ile okula gidiyor. Okumayı yeni sökmüş çarpım tablosunda 3'leri çalışıyor Burak. 64 milyon TL'lik Burak. Bir diğeri Mustafa Erdoğan tornacı. Torna tezgahının başında çalışıyor. Kendi dükkanı yok. Bir tornacının yanında kalfa. Darbeyi ilk haber veren enişte var ya, Ziya enişte. Enişte o tarihlerde öğretmen. Son derece mazbut bir hayat sürüyor. Kendisine ait olmayan gecekondu sayılabilecek bir semtte kirada oturuyor. ve Sayın Erdoğan diyor ki 'Bunların hepsi o zamanlardan beri bu ticareti yapan zengin adamlardı' diyor" diye konuştu.

AK PARTİLİ ÜNAL'A RANVEDU

CHP'li Özel, "Belgelerin gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir deriz" diyen AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal da randevu verdi. Özel, "Dün AK Parti sözcüsü Mahir Ünal, belgelerde verilince 'Belgeleri gördük. Ama fotokopilerini gördük. Belgelerin gerçeklerini görmedikçe, bu belgelere sahtedir deriz' dedi. Biz Mahir Ünal'a çağrıda bulunuyoruz. Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat 13.00, Tarih önümüzdeki pazartesi. Yer Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün" dedi.

AK PARTİ'YE HODRİ MEYDAN

TBMM'de soruşturma komisyonunun kurulması için AK Parti'ye hodri meydan diyen Özel, Başbakan Binali Yıldırım'ın dünkü konuşmasında Zarrab için ülkeyi satarsa hapisten kurtulacağına ikna olduğu için bu açıklamaları yaptığını söylediğini belirtip, "Aslında Binali Yıldırım en doğrusunu söylüyor. Reza Zarrab ile bunlar bir ilişki içindeydiler. O kirli ilişki içinde birbirlerini satmamaya söz vermişlerdi. Ama Reza Zarrab Amerika'da olduğu için şimdi bunları satıyor. 'Bizi satıyor' kelimesinin hangi itirafı içerdiğini herkes daha iyi anladı. Gerekçe olarak Reza Zarrab'ın kendilerini satmalarından sonra hamle olarak şunu yaptı. Reza Zarrab'ın mal varlığına el koydular. Mal varlığına el konulmasını gerekçesi şu, 'Gizli kalması gereken belgeleri, Türkiye Cumhuriyet'in güvenliği iç ve dış yararı bakımından önemi olan belgeleri yabancı devlet lehine casusluk amacıyla açıklamak.' Şimdi eğer Reza Zarrab, iftira atıyorsa, bu söyledikleri doğru değilse, yani sadece yalan atıyorsa o zaman mal varlığına neden el konuyor. Yok mal varlığına el konulma gerekçesi burada söylendiği gibi gizli kalması gereken belgeleri Türkiye aleyhine başka ülkelere açıklamaksa o zaman ne yüzle yalan diyorsunuz. Bugün yapılması gereken bir tek şey var. Daha önce 24. dönemde kurulan bir komisyon vardı. Soruşturma komisyonu. Meclis savcı görevi görecek bir komisyon kuracak, delilleri inceleyecek, sonra genel kurula getirecek ve kişi hakkında dava açılıp-açılmama konusuna genel kurul karar verecek. Dava açılması karar verilirse Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatı ile toplanacak. O dönemde bütün AK Partiler 'Yüce Divan'a gitsinler. Aklanıyorlarsa orada aklansınlar' derken, birileri son anda buna müdahale etmişlerdi. Şimdi hukuken delil durumu değişti. Türkiye Cumhuriyeti'nin konuyla ilgili değerlendirmesi değişti. Bu belgeler yalan değil. Birileri tarafından açıklanması sakıncalı belgeler olarak nitelendiriyor. Reza Zarrab, Çağlayan'a 45-50 milyon Euro rüşvet verdiğini söyledi. Ayrıca Halk Bankası'nın genel müdür yardımcısı devletin tuttuğu avukatın yanında yaptığı savunmasında bu suçlamaların önemli bir kısmını itiraf etti. Bu vakitten sonra yapılması gereken onlara yakışan, -yakışanı ile ilgili yapacaklarından hiç umudum yok ama- geçmişteki yanlışlarından 'Hayır' oylarından dönüp, yeni bir soruşturma komisyonu kurulması için tüm partiler ile konuşup, bu komisyonu derhal çalıştırıp 4 bakanı ve dönemin yetkililerini Yüce Divana yollamaktır. Eğer bunu yapmazlar ise CHP olarak ana muhalefet partisi sorumluluğu içerisinde başta Reza Zarrab dosyası olmak üzere 4 bakanın ve Amerika'da adı geçen ve Halk Bankası'nın yetkilisi tarafından itiraf edilen gerçekler doğrultusunda yeniden soruşturma komisyonunu Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatı ile görev yapmasını teklif edeceğiz. Şimdi Anayasa Mahkemesi kendilerine göre pirüpak. Eğer kendilerine güveniyorlarsa Anayasa Mahkamesi orada, hodri meydan ilk 'Evet' oyunu CHP verecek" dedi.

CHP'li Özel'in konuşmasının ardından Şehzadeler İlçe Başkanlığı'nın faaliyet raporu okunarak oy birliğiyle kabul edildi. Oylamanın ardından yeni dönemde ilçe başkanlığı için Zerrin İşnel ile Hakan Tatar yarıştı. 365 delegenin oy kullanması beklenen seçimde, oy kullanma işlemi saat 17.00'ye kadar devam edecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Şehzadeler İlçe Başkanlığının olağan kongerisinden görüntü

Başkan adaylarından görüntü

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklaması

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN/ MANİSA,

=========================================

Bakan Zeybekci: Türkiye'nin karnını, başını ağrıtacak hiçbir şey yok

EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, memleketi Denizli'de AK Parti Çal İlçesi kongresine katıldı. Bakan Zeybekci, Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ile ilgili ABD'de görülen davanın Türkiye'nin karnını ağrıtmayacağını belirterek, "Şimdi komedi sergiliyorlar. Sergiledikleri komedi Amerika'da mahkemeye çıkarıyorsun, öyle mi? Gittiği gün söyledim, Sarraf gittiği gün Bakanlar Kurulunda bunun bir oyun olduğunu söyledim. Türkiye'nin karnını ağrıtacak, başını ağrıtacak hiçbir şey yoktur. Sanık olarak aldıkları, sonra besleyip, büyütüp, her şeyi ile tanık olarak ortaya çıkardıkları, o safsatanın içinde, bir tek soru; İran'a yaptırım konusu geçiyor mu? Vay, Türkiye'de ne yaptın, kiminle görüştün" dedi.

Çal ilçesine gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Çal Kaymakamı Yusuf Durani Dinç, Çal Belediye Başkanı MHP'li Fethi Akcan ve partililer tarafından karşılandı. Çal Kongre Merkezi'nde düzenlenen kongreye Zeybekci başta olmak üzere AK Parti Denizli milletvekilleri Sema Ramazanoğlu, Şahin Tin ve Cahit Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, İl Başkanı Necip Filiz ve partililer katıldı. Kongrede Zeybekci, Reza Zarrab'ın ABD'deki davası ve gündemle ilgili konuştu.

Bakan Zeybekci, Zarrab davasının Türkiye'nin karnını başını ağrıtmayacağını belirterek, "Şimdi komedi sergiliyorlar. Sergiledikleri komedi Amerika'da mahkemeye çıkarıyorsun, öyle mi? Gittiği gün söyledim, gittiği gün, Bakanlar Kurulu'nda bunun bir oyun olduğunu söyledim. Gidip oraya teslim olduğu gün söyledim. Nasıl gitti, neden gitti, oraya girmeyeceğim. Bakın Allah aşkına konu neydi. Şöyle bir düşünün mahkemeye başlarken ne diye başlatırlar, Amerika'nın İran'a yaptırımlarının delinmesi. Öyle mi, konu budur. Bir taraftan Amerika'nın koyduğu yaptırımları, öbür taraftan bunun İran'a karşı yaptırımların uygulanmaz hale getirilmesi. Rakamlar ortaya çıkar, ne kadar geldi, şu çıktı. Soruyorum size. Sanık olarak aldıkları, sonra besleyip, büyütüp, her şeyi ile tanık olarak ortaya çıkardıkları, o safsatanın içinde, bir tek soru; İran'a yaptırım konusu geçiyor mu? Vay, Türkiye'de ne yaptın, kiminle görüştün, Türkiye'de trafikte sağdan giderken sola nasıl geçtin. Türkiye'de kime ne verdin, kimden talimat aldın, kimlerle merhabalaştın, kimlerle selamlaştın, şimdi dolaştırıyorlar. Hani konu Amerikan yaptırımlarıydı, İran'dı. Türkiye'nin karnını ağrıtacak, başını ağrıtacak hiçbir şey yoktur. Ama ne yapıp, nereden bağlayıp, hangi ağacın arkasından dolaştırıp, bu işi 'Tayyip Erdoğan'a bağlarız' diye bunun peşindeler" dedi.

"DEAŞ'İ KİMİN KURDUĞUNU İSMEN BİLİYORUZ"

Konuşmasında terör örgütü DEAŞ'a da değinen Zeybekci, "Bölgedeki oyun belli oldu. PKK'nın adını ağzıma almayacağım ama bölücü örgütün, bugüne kadar İslam'a en büyük zararı veren DEAŞ'ın anası da babası da bunlardır. İslam'a tarihinde en büyük zararı veren örgüt, örgüt bile demeyeceğim buna lağım çukuru, Irak ve Suriye'nin birçok yerini işgal etti. Bir taraftan boşaltıyor, bir taraftan bölücü örgüt ile dolduruyor. DEAŞ'ın kurucusunu biliyoruz, kim olduğunu ismen de biliyoruz. Ama biz müttefik dediğimiz o dünyaya, müttefik dediğimiz o coğrafyaya diyoruz ki, yapmayın. Birbirimizin yüzüne bakacağız, bunlarla Türkiye'yi sarmaya çalışmayın. Bu millet asla ve asla teslim olmadı, aman demedi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Bakan Zeybekci'nin karşılanması

Bakan Zeybekci'den salondan görüntü

Bakanın konuşması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

=======================================

CHP'li Koç: Türkiye bütün pisliklerden arınmak zorunda

ANKARA'nın Kahramankazan İlçesi'nde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Türkiye bütün bu pisliklerden, kokuşmuşluklardan arınmak zorunda. Türkiye bunlara layık değil" dedi.

CHP'li Haluk Koç, partisinin Kahramankazan İlçe Başkanlığının 11'inci olağan kongresine katıldı. Kahramankazan Belediyesi Kumpınar Kültür Merkezinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongreye ayrıca AK Parti Kahramankazan İlçe Başkanı Ali Yıldıztepe, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve delegeler de katıldı. Tek listeyle yapılan kongrede mevcut İlçe Başkanı Hacı Mahmut Ayan delegelerin tamamının oyunu alarak 3'üncü dönem için ilçe başkanlığına seçildi.

"NEREDE KALDI HAYSİYET"

Kongrede konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de 4 yıl önce pis kokuların geldiğini söyleyen Koç, "Mecliste 'yüce divana gidin hesabını verin' diye dediğimizde Zafer Çağlayan kürsüye çıkıp, 'eğer Zafer Çağlayan bir kuruş rüşvet almışsa bu Cumhuriyet Halk Partililer alçaktır, şerefsizdir, namerttir, müfteridir' diyerek ağzından tükürükler saçarak bağırdığı geceyi hatırlıyorum. Nerede kaldı namus, nerede kaldı şeref, nerede kaldı haysiyet. Hakim tuttunuz, savcı tuttunuz aklandınız. 3 yıl sonra rüşvet veren bir şaklaban çıktı bir Amerikan Mahkemesinde benim devletimi, ülkemi yöneten bir bakana,'ben 50 milyon avro verdim' diyor. Yüzünüze, gözünüze dursun daha ne diyelim. Sonra da çıkıp 'bize komplo kurdular' diyorlar. Niye komplo kursunlar, hırssızlığın millisi olur mu, yolsuzluğun millisi olur mu sevgili arkadaşlar. Başka bir ülkenin bu ülkeyi yargılaması kabul edilemez. ya hep aynı yerden duman çıkıyor, hep senin etrafından, senin adamlarından duman çıkıyor. Niye CHP'li birinden çıkmıyor, niye benden çıkmıyor,  niye Kemal Kılıçdaroğlu'ndan çıkmıyor" dedi.

CHP'li Koç, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgeler ile ilgili yöneltilen soruya ise, "Cumhuriyet Halk Partisi üzerine düşeni yapmıştır, olay ortada. Bütün berraklığıyla ortada. Bunlar 3 yıl 4 yıl öncede rüşvet alınmadığını söylüyorlardı, hatırlıyorsunuz.  O zaman kurmaca bir takım yargı düzeneğiyle ya da mecliste parmak çoğunluğuna dayanan soruşturma komisyonlarıyla güya aklandıklarını sanmışlardı. Ama maalesef gerçek bütün açıklığıyla karşımıza çıkmış bulunuyor. Benzer bir süreç olmasın istiyoruz. Türkiye bütün bu pisliklerden bu kokuşmuşluklardan arınmak zorunda. Türkiye bunlara layık değil. Genel Başkanımız açıkladı. Ortada milyonlarca avro var, açıklanması gereken resmi belgeler ver. Orijinal dekontlar var. Yurtdışına yabancı para transferiyle ilgili belgeler var her şey ortada" şeklinde cevap verdi.

Görüntü dökümü:

Haluk Koç'un kürsü konuşması

Salondan detay görüntüler

Haluk Koç'un çıkışta açıklaması

Haber-Kamera: Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN,(Ankara),-

====================================

MEMUR-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın : Kuran'ı Kerim eğitim programı içerisine alınacak

MEMUR-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur Sen'in bölgede yeniden bir medeniyetin mümkün oluş gayesinin örgütlenmiş hali olduğunu belirterek, "5 yaşında ana sınıfındaki çocuklar kilisede eğitim alırken, '12 yaşına kadar çocuklar camiye gidemez' diyen düzenek sökülüp atıldı. Kur'an-ı Kerim ve siyer eğitim programlarının içine alınacak. Memur-Sen, bu coğrafyada yeniden bir medeniyetin mümkün oluş gayesini örgütlemiş halidir" dedi.

Memur Sen'e bağlı Diyanet Sen başkanlar kurulu toplantısı Mardin'de özel bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıya, 81 ilin şube başkanları, Mardin Valisi Mustafa Yaman, AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu, Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın, Diyanet-Sen Mardin Şube Başkanı Abdulkadir Kurtuluş, İl Müftüsü İsmail Çiçek ve davetliler katıldı

Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen'in vizyonu ve misyonu hakkında bilgiler vererek "Memur-Sen, bu coğrafyada yeniden bir medeniyetin mümkün oluş gayesini örgütlemiş halidir. Diyanet-Sen'e bu teşkilatta olduğu ve bu teşkilatın cesaretini artırdığı için teşekkür ediyorum. 5 yaşında ana sınıfındaki çocuklar kilisede eğitim alırken, '12 yaşına kadar çocuklar camiye gidemez' diyen düzenek sökülüp atıldı. Kur'an-ı Kerim ve siyer eğitim programlarının içine alınacak, Milli Güvenlik dersi marifetiyle eğitim yuvası, biri bizi gözetliyor kamerası olarak bizi gözetleyen düzenek sökülüp atılacak ve akşam karargaha fiş taşıyan gözetleme kuleleri kendi işine bakacak. Çocukların ibadet hürriyeti vardır ve okullarda, kamu kurumlarında imkanlar dahilinde bunlara mekanlar tahsis edilecek" dedi.

Vali Mustafa Yaman da burda yaptığı konuşada, "Elbette yol yapıyoruz, taziye evleri yapıyoruz, onun zaten bütçesi var yapılacak. Ama 25'in üzerinde sosyal proje yaptık. Elbette burada ekonomik ve sosyal kalkınma yapıyoruz ama bu kalkınmanın yanında manevi kalkınmayı da yapıyoruz ve önemsiyoruz" diye konuştu.

TBMM Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ise komisyonda anlattıklarının Türkiye gündemine gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle konuştu: "Komisyonda; babası Diyarbakır Cezaevinde vefat eden Altan Tan'ı da dinledik. Bu konuda onun öldürülmesinden ceza alan bir gardiyanı bile dinledik, ona da acıdık. Gerçekten çok acınacak durumdaydı. Böyle bir çalışma yürüttük komisyonda. O gün toplantıda milletvekili arkadaşlarınızın gelip gelmeyeceğinden çok emin değildim ama geldiler, sağ olsunlar ve komisyon bu defa kendi başkanını dinledi. Yani beni dinledi. Çünkü ben o komisyonun başkanıyım. Ama aynı zamanda bir Diyarbakır Cezaevi mağduruyum. Şunu söylemek istiyorum; bunu anlatırken tabii ki medyada da çıksın ister. İş yaparsanız, işte bu da medyada bilinsin, çıksın istersiniz. 37 yıl önce oluşan bir olay ve bugün o kadar sıcak bir gündem varken, bu cezaevi olayı nerden çıktı diye düşüneceklerin sayıları hem medya kuruluşlarında, hem de normal hayatta az değil doğrusu."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiaları ve Reza Zarrab konusuna da değinen Miroğlu, bunun bir komediye dönüştüğünü belirterek, "Bundan sonra geleceğimiz ile ilgili her ne tehalül edeceksek, ister muhafazakar milliyetçi olalım, ister laik milliyetçi olalım, ister laik-demokrat olalım, ister Kürt meselesinin tarihinden çıkmış grup olalım, zayıf veya güçlü olalım, Kürt-Türk siyasi ittifakını düşünmeden hareket eden hiç kimsenin ne Ortadoğu'da, ne Türkiye'de başarılı olması mümkün değildir" diye konuştu.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar da, Diyanet-Sen'in tarihi sorumluluğuna ve vizyonuna dikkati çekerek, "Diyanet-Sen, Alparslan'ın, Kılıçarslan'ın, Nurettin Zengi'nin, Selahattin Eyyubi'nin, Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Abdülhamit'in, Menderes'in, Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın kesintisiz bir yürüyüşle taşıdıkları dava şuurunu tarihin bu diliminde yüklenen isim oldu. Ahmet Yıldız ve Akif İnan'nın, uzun, ince yolculuğunun, günümüzdeki kumandanı ve neferi oldu" şeklinde konuştu.

Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesine de değinen Bayraktutar, "Nikahı ister belediye başkanının görevlendirdiği memur, ister hakim kıysın, isterse noter kıysın, gemide kaptan da kıysa, nikah salonunda müftü de kıysa işlem muteberdir. Şimdi bu yetkiye itiraz edenlerin maksadı başka. Onlar içinde müftü, imam geçtiği zaman kıl olurlar. Karşı çıktıkları husus, müftünün kıyacağı nikahtan ziyade, müftünün kendisidir" ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü

Toplantıdan görüntü

Yapılan konuşmalar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, -

=======================================

Namık Kemal mezarı başında anıldı

ÇANAKKALE'nin Gelibolu ilçesi Bolayır Köyü'nde, vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal için vefatının 129'uncu yıldönümü nedeniyle anma töreni düzenlendi.

Tanzimat edebiyatının en coşkulu şairi olan Namık Kemal, Bolayır Köyü'ndeki mezarı başında anıldı. Anma törenine Gelibolu Kaymakamı Hakan Kılınçkaya, 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Mustafa Yaşar Arslanhan, Gelibolu Belediye Başkan Vekili Deniz Cankara, Evreşe Belde Belediye Başkanı Ali Kamil Soyuak, Gelibolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Tahir Karaca, Bolayır Muhtarı Adem Can siyasi parti temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Gelibolu'dan katılan öğrencileri Namık Kemal'in mezarına çiçek bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Gelibolu Namık Kemal Ortaokulu'ndaki Türkçe öğretmeni Seval Kavalcı, Namık Kemal'in 21 Aralık 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğunu ve asıl adının Mehmet Kemal olduğunu belirterek, "Midilli mutasarrıflığına sonra Rodos mutasarrıflığına getirilir. Ardından Sakız mutasarrıflığı yapan Kemal'in sağlığı bozulur, zatürre olur. 2 Aralık 1888 tarihinde vefat eden Namık Kemal önce Sakız'da gömülür, sonra Gelibolu'ya nakledilir" dedi.

Törende Gelibolu Namık Kemal Ortaokulu 8/E sınıfı öğrencisi Sena Didem Pehlivan Namık Kemal'in 'Murabba' şiirini okudu. Daha sonra Gelibolu Fatihi Gazi Süleyman Paşa'nın türbesi ziyaret edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Namık Kemal'in mezarı başındaki anma töreninden görüntüler,

-Seval Kavalcı'nın konuşmasından görüntü.

Haber-Kamera: Doğan ZELOVA/ GELİBOLU (Çanakkale),

==============================================

Dernekler ve öğrenciler bir araya gelip, sokak hayvanlarını besledi

EDİRNE'de sokak hayvanlarını koruma dernekleri ile Trakya Üniversitesi öğrencileri bir araya gelerek kent çöplüğündeki yüzlerce hayvanı besledi.

Trakya Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Hayvan Dostları Topluluğu, Edirne Doğayı ve Hayvanları Yaşatma ve Koruma Derneği (EDHAYKO), sosyal medya üzerinden örgütlenen Pati Dostları üyeleri, Edirne Belediyesi ve diğer sivil toplum kuruluşlarının 100 kadar üyesi kent çöplüğündeki hayvanları beslemek için harekete geçti. Terk edilmiş çöplükte aç kalan köpekleri beslemek için yanlarında getirdikleri, kuru mama ve sıyrılmış tavuk artıkları ile su getiren hayvanseverler, çöplüğün çeşitli noktalarına yiyecekler bıraktı. Köpekler, beslenirken havada onları izleyen çok sayıda martı köpeklerin yiyeceğine ortak oldu.

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, çöplükte yaşayan aç köpekleri beslemek için 1400 kişiye yemek veren bir firma ile askeri birliklerden kalan yemekleri vermek için anlaştıklarını söyledi. Köpeklerin artık aç kalmayacağını  ifade eden Tanrıkulu, "Edirne belediyesi çöplüğünün taşınmasıyla birlikte köpeklerimiz aç kaldı. Bizde bugün buraya gelip bu etkinliğe katıldık. Burada yaşayan yaklaşık 700 köpeğin aç kalmaması için 1400 kişiye yemek veren ve askeri birliğin yemek artıklarını alıp buraya aç köpekleri doyurmak için anlaştık. Bundan sonra köpeklerimiz aç kalmayacak" dedi.

Trakya Üniversitesi Hayvan Topluluğu Başkan Yardımcısı Yağmur Islattı'da organizasyonu çöplükte aç kalan hayvanların karınlarını doyurmak için yaptıklarını belirterek, "Uzun yıllar buraya çöp atılıyordu. Dostlarımız bu atıklarla karınlarını doyurup yaşamaya devam ediyorlardı. Çöplüğün taşınmasıyla dostlarımız aç kaldı. Çoğu köpek burada aç kaldığı için hastalanıp yaşam mücadelesi veriyor. Belediyenin bu dostlarımıza sahip çıkması gerekir. Bizde bunun için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

EDHAYKO Başkanı Nurhan Kalender ise belediyenin köpeklere sahip çıkmadığını, dile getirerek "Belediye köpeklere 1 gün değil her gün sahip çıkmalı. Sokak köpeklerinin yaşaması için mücadelemiz devam edecek" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Öğrencilerin gelişi

-Köpeklere yemek verilmesi

-Köpeklerin yemekleri yemesi

-Köpeklerin sevgi gösterileri

-Genel detay görüntüler

-Ertuğrul Tanrıkulu konuşması

-Yağmur Islatan konuşması

-Nurhan Kalendar konuşması

-Martıların yiyecekleri çalması

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,-

==============================================

Sanatçı Fulden Uras, Yalova'da güzellik ve estetik merkezi açtı

YALOVA'da sanatçı Fulden Uras'ın ortağı olduğu "Fulden Uras By Somay Dermo Estetik" isimli estetik ve güzellik merkezi törenle açıldı. Sanatçı Fulden Uras ile çok sayıda seçkin davetlinin katıldığı bir törenle işletmenin kurdelesi kesildi. İşletmenin kurdelesini ise Fulden Uras ve Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman birlikte kesti.

Şarkıcı Fulden Uras'ın da ortağı olduğu ve ismini taşıyan "Fulden Uras By Somay Dermo Estetik", Süleymanbey Mahallesi Sefabey Caddesi'nde kapılarını Yalovalı müşterilerine açtı. Fulden Uras'ın da yer aldığı bir törenle açılan merkezde güzellik adına ne varsa kadın-erkek ayırt etmeksizin her türlü uygulama yapılacak.

İşletmenin açılışında İşletmeci ortakları Fulden Uras ve Somay Buluç, konuklarla yakından ilgilendi. Yalovalılar ise Fulden Uras'a büyük ilgi göstererek kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Fulden Uras, "Kendisiyle çok ilgilenen ve yerçekimi olduğu müddetçe de ilgilenmek zorunda olan bir sanatçıyım. Herkes  'formunu neye borçlusun, yüzüne ne yaptın' gibi sorular soruyor. Bana kimler ne yapıyorsa, burada Yalova'da aynı kendimi emanet ettiğim insanlara güzel Yalova halkını emanet edeceğiz bundan sonra. Neden Yalova? Çünkü Somay benim akrabam ve Yalova'da yaşıyor. Zaten salonu vardı biz salonu büyüttük. Hem bayanlara hem baylara hizmet vereceğiz. Sanatçılıktan işletmeciliğe geçiş oldu biraz ama asıl işletmecimiz Somay. Çok güvendiğim için gözü kapalı onunla bu yolda ilerleyeceğim" dedi.

İşletmeci ortaklardan Somay Buluç ise, "Yalova'nın zaten böyle bir yatırıma ihtiyacı vardı. Böyle güzel bir insanın ortağım olması da çok iyi oldu. Çok iyi bir şey yaptığımızı düşünüyorum" diye konuştu.

Fulden Uras By Somay Dermo Estetik, modern toplumun kadın erkek fark etmeksizin en önemli psikolojik ve fiziki ihtiyaçlarından olan kişisel bakım ihtiyacına çağdaş tıbbın tüm olanaklarını kullanarak yanıt verecek. Başta lazer uygulamaları olmak üzere; bölgesel zayıflama, cilt bakımı, vücut bakımları ve kalıcı makyaj gibi çözümlerle farklı uygulama alanlarına yoğunlaşan tecrübesiyle faaliyet gösterecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Açılıştan detaylar

Fulden Uras açıklama

Haber-Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,-

==================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-12 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement